Esas No: 2011/6801
Karar No: 2012/11555
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2011/6801 Esas 2012/11555 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Bursa 3. İş Mahkemesi
TARİHİ : 24/06/2011
NUMARASI : 2010/874-2011/407
Davacı vekili, davacının davalı bankada güvenlik görevlisi olarak 20.03.2006-31.08.2010 tarihleri arasında çalıştığını, iş sözleşmesinin müvekkilinin sağ kulağında total işitme kaybı olduğu gerekçesi ile müvekkilinin iş sözleşmesinin geçerli neden olmadan işverence feshedildiğini ileri sürerek, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini; işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminat ile boşta geçen süre ücretinin belirlenmesini istemiştir.
Davalı işveren vekili, davacının işitme kaybına uğradığını, işi gereği bu şekilde çalışmasının mümkün olmadığından davacının iş sözleşmesinin 4857 sayılı Kanun"un 17,18 ve 19. maddeleri gereğince geçerli nedenlerle feshedildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davalı işveren tarafından feshin son çare olması ilkesine uyulduğunun ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar davalı banka vekili tarafından temyiz edilmiştir.
İş Kanunu’nun 18. maddesi bakımından işçinin davranışlarından kaynaklanan sebepler, işçinin aynı Kanun"un 25/II. maddesinde öngörülen sebepler niteliğinde ve ağırlığında olmayan, işyerinde işin görülmesini önemli ölçüde olumsuz etkileyen, sözleşmeye aykırı davranışlarıdır. İşçinin davranışı ancak işyerinde olumsuzluklara yol açması halinde geçerli sebep olabilir. İşçinin sosyal açıdan olumsuz bir davranışı, toplumsal ve etik açıdan onaylanmayacak bir tutumu işyerinde üretim ve iş ilişkisi sürecine herhangi bir olumsuz etki yapmıyorsa geçerli sebep sayılamaz.
4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin ikinci fıkrasına göre feshin geçerli nedene dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür.
Dosya içeriğine göre davacının davalı işyerinde güvenlik olarak çalıştığı, davacının kulağındaki işitme kaybı nedeniyle özel güvenlik eğitim setifikasını iptal edilmesi üzerine 27.08.2010 günlü fesih bildirimi ile işçinin işyerinde istihdam edilebileceği pozisyon bulunmadığı gerekçesiyle feshedilmiştir.
Mahkemece davacının lise mezunu olduğu, kısa bir eğitimle başka görevlerde istihdam edilebilme ihtimaliinin yüksek olduğu, salt görev tanımına ve işyerinin norm kadro yapısının feshe gerekçe yapılamayacağı, davalı bankanın mevcut davalı işveren tarafından feshin son çare olması ilkesine uyulmadığı gerekçesiyle feshin geçersizliğine hükmedilmiş ise de yapılan araştırmanın hüküm kurnmak için yeterli olmadığı anlaşılmaktadır. Feshin geçersizliğine hükmedebilmek için öncelikle feshin son çare olması ilkesinin işveren tarafından uygulanıp uygulanmadığının somut olarak ortaya konulması gerekir. Mahkemece davacının eğitim durumu gözetilerek kısa bir eğitimle başka bir pozisyonda değerlendirilebileceği varsayımsal olarak kabul edilmiş ise de fesih tarihi itibari ile davacının eğitim verilerek istihdam edilebileceği boş bir kadronun bulunup bulunmadığı somut olarak araştırılmadan feshin geçersizliğine hükmedilmesi doğru bulunmamıştır. Gerekirse bilirkişi raporu alınarak davacının kısa bir eğitimle başka bir pozisyonda istihdamının devamının sağlanıp sağlanamayacağı araştırılmalı, feshin son çare ilkesine uygun olarak davranılıp davranılmadığı belirlenmeli, sonucuna göre bir karar verilmelidir.
Eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 29.05.2012 gününde oybirliği ile karar verildi