Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2011/17933 Esas 2012/11474 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/17933
Karar No: 2012/11474

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2011/17933 Esas 2012/11474 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2011/17933 E.  ,  2012/11474 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Ankara 2. İş Mahkemesi
    TARİHİ : 07/12/2010
    NUMARASI : 2010/152-2010/916

    Davacı, sendikaya üye olması nedeniyle iş sözleşmesinin  feshedildiğinden sözederek   işe  iade  isteminde  bulunmuştur.
    Davalı şirket, davacı işçi ile yapılan iş sözleşmesinde ve ayrıca iş sözleşmesinin feshini müteakip 13.01.2010 tarihli “ibraname ve feragatname” de de özel hakeme  gidileceği  konusunda tahkim şartı kabul edildiğini belirterek, görevsizlik  savunmasında  bulunmuştur. 
    Mahkemece, tanık beyanlarına göre işverenin iş akdinin feshi haklı nedene dayandığı gerekçesiyle davanın esasına girilerek kabulüne karar verilmiştir.
    Karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Uyuşmazlık, tahkim şartının geçerliliği ve görev yönünde toplanmaktadır. Normatif  dayanağı  4857 sayılı Kanun"un 20. maddesidir.
    İşçi ve işverenler  arasındaki uyuşmazlıkların çözüm  yeri 5521  sayılı  Kanun"un 1. maddesi gereğince İş  Mahkemeleridir. Doğal yargıcı iş yargıcıdır. İşe iade davalarında 4857 sayılı Kanun"un 20. maddesi gereğince  ayrık  hüküm  getirilmiştir. "Taraflar arasında uyuşmazlık aynı sürede  özel hakeme götürülür.” tümcesi  yeni bir  yargı  yeri  getirmektedir. Başka bir anlatımla, Yasa Koyucu "özel hakem" kurumunu feshe bağlı bir sonuç olarak görmüştür. Hükmün sözünden de bu  anlaşılmaktadır.
    İşçinin işveren karşısında ekonomik açıdan zayıf olduğu iş sözleşmesinin  kuruluşunda ve devamında işverene hukuken bağımlı olduğu tartışmasızdır. İşçi, işveren otoritesi altında ve onun emir ve talimatları ile iş görür. Denetim altındadır. İrade  serbestliği  yoktur. Ancak  fesihle bağımlılık ortadan  kalkar.
    Gerek metodoloji, gerek taraflar arasındaki hukuki ilişkinin niteliği, işe iade  davalarının özel hakeme götürülmesinin ancak iş sözleşmesinin feshinden sonra  anlaşma-sözleşme ile mümkün olacağı sonucuna götürür. Aksi halde, işçinin  iradesi  dışında kendisinin yabancı olduğu bir yargılama sürecine zorlanması söz konusu olur. Yasanın amacı  dışında bir sonuç doğar. Hükmün bu fıkrasının önceki düzenlemesindeki "Toplu iş  sözleşmesinde hüküm  varsa veya ...” tümcesinin Anayasa Mahkemesi"nin 19.10.2005, 2003/66 E.,  2005/72  K. sayılı  kararı  ile iptal edilerek işçinin  iradesine  üstünlük  tanınması   yukarıdaki  gerekçeyi doğrulamaktadır.
    Somut olayda, 13.01.2010 tarih ve "ibraname ve feragatname" başlıklı her iki tarafın da imzasını içeren belgede, sözleşmenin feshi ve işe iade istemi ile dava açılması halinde söz konusu uyuşmazlığın halli bakımından özel hakeme gidilmesi konusunda tahkim sözleşmesi yaptıkları ve sözleşmenin tarihinin fesih ve davacıya tebliğ tarihinden sonra olduğu anlaşılmaktadır.  
    Fesihten  sonra  yapılan özel  hakem  sözleşmesi geçerlidir. Böyle olunca, özel hakem sözleşmesi uyarınca dava dilekçesinin görev yönünden reddi gerekirken, yazılı gerekçe ile kabulü hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir. 
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 28/05/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara