Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/6081 Esas 2022/12283 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/6081
Karar No: 2022/12283
Karar Tarihi: 12.10.2022

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/6081 Esas 2022/12283 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı, işe girdiği şirketin geri dönüşüm tesisi bünyesinde meslek hastalığına yakalandığını ve sürekli iş göremezlik geliri bağlanmasını talep etti. İlk derece mahkemesi davayı dava şartı yokluğundan reddetti. Yapılan temyizler sonucunda, tebliğin usulüne uygun yapılmadığı göz önüne alınarak mahkeme kararı bozuldu ve davacının talebi hakkında yeniden inceleme yapılması kararı verildi.
Kanun Maddeleri:
- 7201 sayılı Yasa’nın 10. Maddesi: bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.
- HMK’nın 373/1 maddesi: Yargıtay, temyiz itirazları üzerine verilen kararı, bozma, onama veya bozma ve yeniden yargılama istemi kararlarından biri ile değiştirebilir veya kaldırabilir.
10. Hukuk Dairesi         2022/6081 E.  ,  2022/12283 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
    No :


    Dava, meslek hastalığı tespiti ve sürekli iş göremezlik geliri bağlanması istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince, davanın reddine dair verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun reddine dair karar verilmiştir.
    ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen kararın, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    I-İSTEM:
    Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili davacının, davalı şirket nezdinde 10/03/2013 tarihinde davalının fırın bölümünde işe başladığını, uğradığı meslek hastalığı nedeniyle iş sözleşmesinin 01/08/2013 tarihinde sona erdiğini, son aylık ücretinin asgari ücret olduğunu, davalı şirketin Karabük Organize Sanayi Bölgesinde davalı tarafından kurulup işletilen baca tozu geri kazanım tesisi bünyesinde olduğunu, bu tesiste fabrikanın işlediği atık maddelerin tüm Türkiye genelindeki demir çelik sektöründe bacada tutulan tozlar olduğunu, geri dönüşüm fabrikası tozları işleyerek ham hale getirip başka tesislere buradan gönderdiğini, geri dönüşüm işinin içinde zehirli katı atıkları da kullanıldığını, bu tesisin demir çelik tesislerinde üretim esnasında ortaya çıkan ve tehlikeli atık statüsünde bulunan baca tozlarından çinko oksit üretilmesini amaçladığını, işlenmesi planlanan baca tozlarının içerindeki kurşun ve kadmiyum maddeleri dolayısıyla tehlikeli atık statüsünde bulunduğunu, müvekkilinin bu koşullarda meslek hastalığına yakalandığını ve zehirlendiğini, müvekkilinin tedavi amacı ile ... Meslek Hastalıkları Hastanesine başvuruda bulunduğunu, kalıcı olarak meslek hastalığına maruz kaldığının anlaşıldığını, geçici iş göremezlik zararına uğradığını, tedavi sonrasında ise sürekli olarak kalıcı işgöremezlik zararına maruz kaldığını belirterek, davacı müvekkilinin maruz kaldığı meslek hastalığının tespiti ile geçici ve sürekli iş göremezlik aylığı bağlanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    II-CEVAP:
    Davalı Kurum vekili, Kurumun bir sorumluluğunun bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    III-MAHKEME KARARI:
    A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
    "Davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine" karar verilmiştir.
    B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
    Yerel mahkeme kararı yerinde bulunarak istinaf isteminin reddine karar verilmiştir.
    IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
    Davacı vekili; Mahkemenin çıkarmış olduğu tebliğin usulüne uygun yapılmadığını, kesin sürenin usulüne uygun verilmediğini, eksik inceleme sonucu hüküm kurulduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
    V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
    Dosya kapsamı incelendiğinde, mahkemece, 26.03.2019 tarihli celsede, “Davacı vekiline 3. Adli Tıp İhtisas Kurulunun 19/12/2018 tarihli ön raporundaki eksikliklere beyanda bulunması için 2 haftalık kesin süre verilmesine,” dair karar alındığı ancak kesin süre sonuçları ihtaratının yapılmadığı,
    26.09.2019 tarihli celsede, “Davacı vekiline ve davacı asile 1 aylık kesin süre verilerek asilin ... Eğitim ve Araştırma Hastanesine sevki ile Adli Tıp 3.İhtisas kurulunun 19/12/2018 tarihli raporundaki tetkiklerin yapılmasının sağlanmasına, yapılmadığında dava şartı yokluğundan davanın usulden red olunacağının ihtarına, bu celse zaptının davacı asile de tebliğine, davacı vekiline elden takip yetkisi verilmesine, masrafın gider avansından karşılanmasına, yoksa masraf yatırması için davacı vekiline iki haftalık kesin süre verilmesine, bu konuda ihtarat yapılmasına, (ihtarat yapıldı)” şeklinde karar alındığı,
    30.01.2020 tarihli celsede, davacı vekilinin, “Müvekkile ulaşamıyoruz. Bir önceki celsenin 1 nolu ara kararını yerine getiremedik. Yeniden süre verilirse getirmeye çalışacağız. Ayrıca kendisine de tebligat çıkartılmıştır.” şeklinde beyanı üzerine, “…davacının dava tarihi itibari ile Kurum'a herhangi bir müracaatta bulunmadığı gibi, yargılama sırasında davacı tarafça Kurum'a yapılan müracaat sonucu Kurumca meslek hastalığı dosyasının açıldığı, birden fazla kez davacının Adli Tıp Kurum'unun istediği eksikliği gidermesi için kesin süre verildiği halde mahkememizin 30/01/2020 tarihli son celsesinde de davacı vekilince yine Adli Tıp Kurum'unun eksikliklerine ilişkin herhangi bir belge sunulmadığı önceki celselerde de bu eksikliğin giderilmesi için kesin süre verilmiş olduğu da gözetilerek, yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda, dava şartı eksikliğinin tamamlanmadığı anlaşılmakla, davanın dava şartı yokluğu nedeniyle, usulden reddine …” gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği, davacıya çıkartılan tebliğin, Kapıkullu mh. 903 sk No:5 Karabük adresine yapıldığı, davacının dosya kapsamında bilinen son adresinin Kapıkullu mh. 906 sk No:10/1 Karabük olduğu, 7201 sayılı Yasa’nın 10. Maddesi gereği davacının bilinen son adresine tebliğ yapılması gerektiği ile “bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” hükmü gereği, gerektiğinde mernis adresi olan... cd. No:71/16 Karabük adresine tebliğ yapılmadığı belirgindir.
    Mahkemece, davacıya yapılan tebliğin usulüne uygun yapılmadığı gözetilmeksizin, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve aykırı olup, bozma nedenidir.
    O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun reddine dair kararı kaldırılarak ilk derece mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/1 maddesi gereği kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden ilgiliye iadesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine, dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 12.10.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Hemen Ara