Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2011/17856 Esas 2012/11284 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/17856
Karar No: 2012/11284

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2011/17856 Esas 2012/11284 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2011/17856 E.  ,  2012/11284 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Ankara 1. İş Mahkemesi
    TARİHİ : 10/05/2011
    NUMARASI : 2011/67-2011/199

    Davacı işçi, iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından geçerli sebep olmadan feshedildiğini ileri sürerek, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminat ile boşta geçen süre ücretinin belirlenmesini istemiştir.
    Davalı işveren vekili, davacının iş sözleşmesinin işin bitim tarihi olan 01/11/2010 tarihi itibariyle sona erdirildiğini, işe iade davasının açılış tarihinin ise 14/01/2011 olduğunu, 4857 sayılı İş Kanunu"nun 20. maddesine göre iş sözleşmesinin sona erdirildiği tarihten itibaren bir ay içinde davanın açılmamış olması sebebiyle süre yönünden açılan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkemece, davacının davalı şirkete ait işyerinde mimar-proje müdürü olarak çalışırken iş sözleşmesinin firma çalışanlarınca 12/10/2010 tarihi itibariyle feshedildiğinin kendisine bildirildiği, dava dilekçesinde bu durumun açıklandığı, davanın 18/01/2011 tarihinde açıldığı, iş sözleşmesinin feshi tarihinden itibaren bir ay içerisinde davanın açılması gerektiğinden  davanın süresinde açılmamış olması sebebiyle reddine karar verilmiştir.
    Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin birinci fıkrasına göre iş sözleşmesi feshedilen işçi, fesih bildiriminde sebep gösterilmediği veya gösterilen sebebin geçerli bir sebep olmadığı iddiası ile fesih bildiriminin tebliği tarihinden itibaren bir ay içinde iş mahkemesinde dava açabilir. Taraflar anlaşırlarsa işçi aynı sürede uyuşmazlığı özel hakeme götürebilir.
    Bir aylık dava açma süresi hak düşürücü nitelikte olup, yargılamanın her aşamasında resen dikkate alınır. Dairemizce bir aylık dava açma süresinin başlangıcı fesih iradesinin işçiye ulaştığı tarih olarak kabul edilmektedir. 
    Davacı vekili, 14/01/2011 tarihli dava dilekçesinde, davacının davalı işveren yanında 05/05/2009 tarihinden itibaren iş sözleşmesinin feshedildiğini sonradan öğrendiği 31/10/2010 tarihine kadar aralıksız olarak mimar-proje müdürü olarak çalıştığını, davalı işveren tarafından  .....l  şehri  ........  Büyük Elçiliği  binası  inşaatından  sonra  yine                                                                              Afganistan"da devam eden projelerde görevlendirileceği beyan edilerek, yıllık ücretli izinli olarak ülkeye gönderilen davacının prim görüşmelerinde bir türlü gelişme olmaması, 2010 Ekim ücretinin kısmen ödenmesi, Kasım ayı ücretinin hiç ödenmemesi üzerine Aralık ayı içerisinde telefonla davalı işveren yetkililerine ulaşmaya çalıştığını, ancak kendisine firma çalışanlarınca 12/10/2010 tarihi itibariyle hizmet sözleşmesinin fesih edildiği şifahen iletildiğini beyan etmiştir. Sosyal Güvenlik Kurumuna verilen sigortalı işten ayrılış bildirgesinde, davacının işten ayrılış tarihi olarak 01/11/2010 tarihi bildirilmiştir. Davalı tarafından sunulan işyeri kayıtları arasında bulunan “yurt dışı hizmet sözleşmesi” başlıklı sözleşmenin taraflar arasında 29/05/2009-28/11/2009 tarihleri arasında geçerli olmak üzere yapıldığı görülmüştür. Davacıya iş sözleşmesinin feshine ilişkin bir tebligatın yapılmadığı da davalı işverenin 02/05/2011 tarihli cevabi yazısında belirtilmiştir. Bu durumda, mahkemece, iş sözleşmesinin hangi tarihte feshedildiğine, bu feshin hangi tarihte işveren tarafından davacıya sözlü olarak bildirildiğine veya davacının hangi tarihte öğrendiğine ilişkin tarafların tanık dahil delilleri toplanarak, davacının fesihten hangi tarihte haberdar olduğu, dolayısıyla davanın süresinde açılıp açılmadığı hususunun duraksamaya yer vermeyecek şekilde açıkça tespit edilmesi gerekmektedir. Davanın süresinde açılmış olduğunun anlaşılması halinde de, davalıya ait işyerinde çalışan işçi sayısı ile davacının görev tanımı araştırılmalı, görev tanımına göre davacının işveren vekili olup olmadığı belirlenmeli ve sonucuna göre davanın esası incelenmelidir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde davanın reddi hatalıdır.
    SONUÇ:Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 25/05/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.
     

    Hemen Ara