Esas No: 2011/17921
Karar No: 2012/11140
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2011/17921 Esas 2012/11140 Karar Sayılı İlamı
- FESHİN GEÇERSİZLİĞİ
- İŞE İADE
- İŞÇİNİN YEREL SEÇİMLERE GİRMEK İÇİN İSTİFASI
- İŞ KANUNU (4857) Madde 20
"İçtihat Metni"
ÖZET: Z… BANKASINDA ÇALIŞIRKEN İSTİFA EDEREK BANKADAN AYRILAN İŞÇİNİN, YEREL SEÇİMLERDE ADAY GÖSTERİLMEMESİ NEDENİ İLE TEKRAR İŞE ALINMA İSTEMİ, BANKA TARAFINDAN REDDEDİLMİŞTİR. İŞÇİNİN; İŞ GÜVENCESİ KAPSAMINDA FESHİN GEÇERSİZLİĞİNİ İSTEYEBİLMESİ İÇİN SÖZLEŞMENİN İŞVEREN TARAFINDAN FESHEDİLMESİ GEREKLİ OLUP, DAVALI BANKA İNSAN KAYNAKLARI YÖNETMELİĞİ’NİN 22. MADDESİNDE PERSONELİN SİYASİ FAALİYETTE BULUNAMAYACAĞI, SEÇİMLERDE ADAY OLMAK İSTEYENLERİN SEÇİMLERİN BAŞLANGICINDAN BİR AY ÖNCE İSTİFA ETMEK ZORUNDA OLDUKLARI, SEÇİMİ VEYA ADAYLIĞI KAYBETMELERİ HALİNDE YÜKSEK SEÇİM KURULU’NCA SEÇİM SONUÇLARININ İLANINI TAKİP EDEN BİR AY İÇİNDE MÜRACAAT ETMELERİ KAYDIYLA BANKA TARAFINDAN DURUMLARI UYGUN GÖRÜLENLERİN ESKİ GÖREVİNE VEYA UYGUN BİR POZİSYONA ATANMASININ YAPILMASININ BANKANIN TAKDİRİNDE OLDUĞU BELİRTİLDİĞİNDEN, KENDİSİ İSTİFA EDEN İŞÇİNİN İŞE İADE ŞARTLARI OLUŞMAMIŞTIR.
Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm duruşmalı olarak süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş ise de; işin mahiyeti itibarıyla duruşma isteminin reddine, incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verilmiş olmakla dava dosyası için tetkik hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı bankanın Y… Şubesinde servis yetkilisi olarak çalışırken 2009 Yerel Seçimlerinde aday olmak için 30.11.2008 tarihi itibarı ile seçimlere katılmak için çalışmakta olduğu görevinden istifa ettiğini, ancak seçim sonucunda müvekkilinin seçilemediğini ve sonuçların kesinleşmesinden itibaren bir ay içerisinde davalı işverene işe başlatılması için müracaat ettiğini, Yönetim Kurulu kararı ile talebinin reddedildiğini, bu durumun seçme ve seçilme hakkının kullanımını ortadan kaldıran bir yaklaşım olduğunu, müvekkilinin istifasının işi terketmek, işten ayrılmak, çalışmamak amacı taşımadığı ve istifa müessesesi kapsamında değerlendirilmesinin mümkün olmadığını belirterek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, seçimlerde aday olmak üzere istifaen görevinden ayrılan davacının sözleşmesinin müvekkili banka tarafından feshedildiğinden bahsedilemeyeceğini, işe iade davası açmasının mümkün olmayacağını, İnsan Kaynakları Yönetmeliği’nin 22/2. maddesi ile seçime katılıp seçimi yahut adaylığı kaybeden personeli yeniden göreve başlatıp başlatmama hususunda bankaya açıkça bir takdir yetkisi verildiğini ve bu takdir yetkisinin davacının işe alınmaması yönünde kullanıldığını, aksine bir yaklaşım ile işverenin kendi isteği ile iş akdini fesheden personelini tekrar göreve başlatmaya zorlamasının işverenin yönetim hakkının kısıtlanması anlamına geleceğini, bunun iş hukukunun temel ilkeleriyle bağdaşamayacağını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davacının seçimlerde aday olmak için ayrılmak istediğini davalı işverene bildirdiğinde, davalı işveren tarafından yeniden işe başlatılmayacağının belirtilmediği, davacı ile aynı şartlarda seçim için ayrılan ve daha üst konumda olan müdür pozisyonunda olan kişinin işe başlatıldığı, eşitlik ilkesine uyulmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile davacının işe iadesine karar verilmiştir.
Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacının T.C. Z… Bankası A.Ş. Y… Şubesinde çalışırken iş akdinin kendisinin istifası ile sonuçlandığı konusunda ihtilaf yoktur.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının yerel seçimlerde aday olabilmek için istifa ederek bankadan ayrılması üzerine başvurduğu partiden aday gösterilmemesi nedeni ile banka tarafından tekrar işe alınması gerekip gerekmeyeceği noktasında toplanmaktadır. İş sözleşmesinin mahalli seçimlerde belediye başkanlığına aday olmak için de olsa davacı işçi tarafından feshedildiği, davacı işçinin iradesinin iş akdini feshetmek yönünde olduğu açıktır. İstifa iradesinin karşı tarafa ulaşmasıyla iş ilişkisi sona ermiştir.
İşçinin iş güvencesi hükümleri uyarınca feshin geçersizliğini isteyebilmesi için iş sözleşmesinin işveren tarafından feshedilmesi gerekir. Dosya kapsamından davalı banka İnsan Kaynakları Yönetmeliği’nin 22. maddesinde “Personel siyasi faaliyette bulunamaz ve siyasi partilere üye olamaz. Ancak milletvekili ve mahalli idareler genel ve ara seçimlerinde aday olmak isteyenler seçimlerin başlangıcından bir ay önce seçimin yenilenmesine karar verilmesi halinde yenileme kararının ilanından başlayarak yedi gün içinde istifa etmek zorundadırlar. Adaylığı veya seçimi kaybetmeleri halinde Yüksek Seçim Kurulu’nca seçim sonuçlarının ilanını takip eden bir ay içinde müracaat etmeleri kaydıyla banka tarafından durumları uygun görülenler eski görevlerine veya uygun pozisyona atanabilirler.” hükmünün bulunduğu ve belirtilen bu yönetmelik maddesi kapsamında bankanın ilgilileri eski görevlerine iade etme zorunluluğunun bulunmadığı, konuya ilişkin takdir hakkının olduğu açıktır.
Somut olayda da davacının kendisi seçime girmek için istifa ettiğinden iş akdinin işverence feshedilmediği ve davacı lehine iş güvencesi ve dolayısıyla işe iade koşullarının oluşmadığı, açıklanan nedenlerle davanın reddi yerine yazılı şekilde kabulü hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 20/3. maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir:
H ü k ü m: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1- Mahkeme kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2- Davanın REDDİNE,
3- Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
4- Davacının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 30,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5- Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.200,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6- Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine, kesin olarak 24.05.2012 gününde oybirliği ile karar verildi.