Esas No: 2017/287
Karar No: 2022/36
Karar Tarihi: 20.01.2022
Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2017/287 Esas 2022/36 Karar Sayılı İlamı
Ceza Genel Kurulu 2017/287 E. , 2022/36 K."İçtihat Metni"
Yargıtay Dairesi : 1. Ceza Dairesi
Sanıklar... (...) ... ve ...'ın babaları olan maktul ...'a yönelik nitelikli kasten öldürme suçuna yardım etmeden açılan kamu davasında yapılan yargılama sonucunda, sanık ...'ın TCK'nın 37/1. maddesi delaletiyle aynı Kanun'un 82/1-d. maddesi uyarınca ağırlaştırılmış müebbet; sanık ... (...) ...'in TCK'nın 82/1-d ve 39/1. maddeleri uyarınca 20 yıl hapis cezası ile cezalandırılmalarına, her iki sanık hakkında TCK'nın 53/1 ve 63. maddeleri uyarınca hak yoksunluklarına ve mahsuba ilişkin ... 3. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 19.04.2013 tarihli ve 397-272 sayılı, resen temyize tabi hükümlerin sanıklar müdafileri tarafından da temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 1. Ceza Dairesince 25.02.2015 tarih, 4600-997 sayı ve oy çokluğu ile;
“...Amacı somut olayda maddi gerçeğe ulaşarak adaleti sağlamak, suç işlediği sabit olan faili cezalandırmak, kamu düzeninin bozulmasını önlemek ve bozulan kamu düzenini yeniden kurmak olan ceza muhakemesinin en önemli ve evrensel ilkelerinden birisi de öğreti ve uygulamada; 'suçsuzluk' ya da 'masumiyet karinesi' olarak adlandırılan kuralın uzantısı olan, Latincede; 'in dubio pro reo' olarak ifade edilen 'şüpheden sanık yararlanır' ilkesidir. Bu ilkenin özü, ceza davasında sanığın mahkûmiyetine karar verilebilmesi bakımından göz önünde bulundurulması gereken herhangi bir soruna ilişkin şüphenin, mutlaka sanık yararına değerlendirilmesidir. Oldukça geniş bir uygulama alanı bulunan bu kural, dava konusu suçun işlenip işlenmediği, işlenmişse sanık tarafından işlenip işlenmediği ve gerçekleştirilme biçimi konusunda şüphe belirmesi halinde de geçerlidir. Sanığın bir suçtan cezalandırılmasına karar verilebilmesinin temel şartı, suçun hiçbir şüpheye mahal bırakmayacak bir kesinlikle ispat edilebilmesidir. Gerçekleşme şekli şüpheli veya tam olarak aydınlatılamamış olay ve iddialar sanık aleyhine yorumlanarak mahkûmiyet hükmü kurulamaz. Ceza mahkûmiyeti, toplanan delillerin bir kısmına dayanılıp, diğer bir kısmı gözardı edilerek ulaşılan kanaate değil kesin ve açık bir ispata dayanmalı ve bu ispat, hiçbir şüphe veya başka türlü oluşa imkan vermeyecek açıklıkta olmalıdır. Yüksek de olsa ihtimale dayanarak sanığın mahkumiyetine karar vermek, ceza muhakemesinin en önemli amacı olan gerçeğe ulaşmadan hüküm kurmak anlamına gelecektir.
Somut olayda sanık ...'nin sanık... ile olan ilişkisi dışında, maktulün öldürülmesine maddi veya manevi yardım sayılabilecek bir eyleminin tespit edilmediği, sanık ...'nin... ile olay öncesi ve sonrasındaki irtibatı, olay yerindeki kayıtsız davranışları ile başka nedenlerle oluşma veya sirayet ihtimali tamamen ortadan kalkmayan el svabındaki atış artığının sanığın eyleme katıldığı iddiasını kuvvetli bir ihtimalden öteye geçiremediği, kuvvetli de olsa, ihtimale dayalı olarak mahkûmiyet kararı verilmesi mümkün olmadığından, ...... ve...'nin babalarını kasten öldürme ve bu suça yardım suçunu işledikleri hususunun, her türlü kuşkudan uzak, yasal ve yeterli delillerle kanıtlanamadığı gözetilerek beraatlerine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde mahkûmiyet kararları verilmesi," isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmiş,
Sanık ... hakkındaki bozmaya katılmayan Daire Üyeleri ... ile ...; "Tüm dosya kapsamına, olayın oluş biçimine, hayatın olağan akışına ve mahkemenin kabul ile ayrıntılı gerekçelerinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, sanık ... hakkındaki mahkûmiyet hükmünün onanması gerektiği" düşüncesiyle karşı oy kullanmışlardır.
Yerel Mahkeme ise 11.06.2015 tarih ve 193-252 sayı ile;
"...Mahkememizin 2011/397 Esas, 2013/272 Karar ve 19.04.2013 tarihli ilamında sanıklar ... ve... ...'ın, hakkında kasten adam öldürme ve ruhsatsız silah taşıma suçundan aynı ilamda mahkûmiyet kararı verilen ve hakkındaki mahkûmiyet kararı kesinleşen hükümlü ... ile olan olay tarihi ve öncesi ilişkileri, ilişkilerinin boyutu, birbirleriyle ne şekilde, hangi amaçla, hangi sıkılıkla görüştükleri, sanık ...'nin hükümlü ... ile birlikte maktul babasını ne şekilde öldürdüğünün, suça asli maddi fail olarak iştirakinin, sanık ...'nin de maktul babasının ölümüyle neticelenen diğer sanıkların eylemine yardım eden sıfatıyla ne şekilde yardım edip iştirak ettiğinin mahkememizin 2011/397 Esas, 2013/272 Karar sayılı ve 19.04.2013 tarihli kararında deliller, delillerle irtibatlandırılarak ayrıntılı bir şekilde gerekçede izah edilerek sanıklar... ... ve ...'ın üzerlerine atılı sübut bulan suçları işlediklerinin gerekçeli kararda izah edildiği, hakkındaki mahkûmiyet kararı kesinleşen hükümlü ...'ın maktulü suçun asli maddi fail olarak sanık ... ile birlikte öldürmesinde sanık ... ile suçu birlikte işleme sebebi, sanık ...'nin de hükümlü ...'ın işlemesine teşvik edip suçu işlemesindeki yardımı nazara alındığında hükümlü ...'ın maktulü öldürmesinin sebep veya sebeplerinin diğer sanıklar... ve.... ile olan ilişkisi ve ortak kararlarının sonucu olduğu, sanıklar.... ve...'nin maktul babalarını öldürmediklerinin kabul edilmesi hâlinde hakkındaki mahkûmiyet kararı kesinleşen hükümlü ...'ın maktulü öldürme sebebinin olmayacağı, bu durum da nazara alındığında hakkındaki mahkûmiyet kararı kesinleşen hükümlü ...'ın maktulü öldürmesinde müstakilen tek kendisinin karar vermediği, sanık ...'nin suça teşvik etmesi, sanık ...'nin de kendisiyle birlikte suçun tüm icrai hareketlerine katılmasıyla suçu birlikte işledikleri," şeklindeki gerekçeyle bozmaya direnerek önceki hükümler gibi sanıkların mahkûmiyetine karar vermiştir.
Direnme kararına konu resen temyize tabi bu hükümlerin de sanıklar müdafileri tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 03.09.2015 tarihli ve 297941 sayılı "bozma" istekli tebliğnamesi ile Yargıtay Birinci Başkanlığına gelen dosya, Ceza Genel Kurulunca 07.12.2016 tarih ve 748-1202 sayı ile; 6763 sayılı Kanun'un 38. maddesi ile 5320 sayılı Kanun'a eklenen geçici 10. madde uyarınca kararına direnilen Daireye gönderilmiş, aynı madde uyarınca inceleme yapan Yargıtay 1. Ceza Dairesince 14.03.2017 tarih ve 47-787 sayı ile; direnme kararının yerinde görülmemesi üzerine Yargıtay Birinci Başkanlığına iade edilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
Sanık ... hakkında kasten öldürme ve 6136 sayılı Kanun’a muhalefet etme suçlarından verilen mahkûmiyet kararları Özel Dairece onanmak suretiyle kesinleşmiş olup direnmenin kapsamına göre inceleme, sanıklar... (...) ... ve ... hakkında nitelikli kasten öldürme suçu ve bu suça yardım etmeden verilen mahkûmiyet hükümleriyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; sanık ...'ın TCK'nın 37/1. maddesi kapsamında "müşterek fail"; sanık ... (...) ...'in TCK'nın 39/1. maddesi kapsamında "yardım eden" sıfatıyla, babaları olan maktul ...'a yönelik inceleme dışı sanık ... tarafından işlenen kasten öldürme suçuna iştirak edip etmediklerinin belirlenmesine ilişkindir.
İncelenen dosya kapsamından;
20.07.2011 tarihli olay yeri inceleme, ölü muayene ve otopsi tutanağında; 20.07.2011 tarihinde saat 02.00 sularında 155 Haber Merkezi tarafından telefonla aranarak .... 26. Sokak, 4 sayılı yerde bir erkek şahsın ... yerinde ölü olduğunun bildirilmesi üzerine olay mahalline intikal edildiği, verilen talimat üzerine olay mahallinde gerekli güvenlik önlemlerinin alınarak, olay yeri inceleme ekibinin hazır edilmiş olduğu, ... yerinin sokak üzerinde bulunduğu, ... yerinin sokağa bakan yüzünün cam vitrin ve kapıdan ibaret olduğu, kapısından içeriye girildiğinde, karşıda alt kata ... katına inilen merdivenler olduğu, sağ tarafta dükkânın cam vitrin tarafı, masa, masa üzerinde laptop, dükkân içerisinde çok sayıda müzik aletleri olduğu, maktulün cesedinin yerde sol omuz üzerine hafif yüzü yere doğru olacak şekilde ve başının olduğu tarafta bol miktarda kan olduğu, maktulün ayaklarının duvara ve masaya doğru, başının giriş kapısına doğru, yönü iç kısma doğru, sırtı vitrin camına doğru dönük vaziyette olduğu, cesedin yönünün baktığı tarafta tuvalet ve küçük bir oda olduğu, onun bitişiğinde müzik odası olduğu, müzik odasında ve bitişiğindeki odada müzik aletleri olduğu, bu kısmın üstünde müzik aletleri olduğu, merdivenlerden bodruma inildiğinde sol tarafta bir ara yer olduğu, müzik aletleri bulunduğu, sağ tarafta iki tane müzik odası olduğu, odalarda kısmen müzik aletleri olduğu, maktulün bulunduğu girişte ve maktulün ... yerinin tümünde dikkati çekecek herhangi bir dağınıklık, düzensizlik ve olayla ilgili dikkat çekici bir husus olmadığı, maktulün aracının ... yerinin önünde park hâlinde ve kilitli olduğu, maktulün ... yerinin giriş kapısında ve vitrininde herhangi bir kırılma, zorlama gibi bir bulguya rastlanılmadığı, olay yeri inceleme ekibine olay yerinin detaylı bir şekilde CD çekimi yaptırıldığı, olay yeri inceleme ekibine ... yerinde, ceset üzerinde gerekli çalışma yaptırıldığı, ölü muayene ve otopsi işlemi yapılmak üzere maktulün cesedinin Av. ... Devlet Hastanesi morguna kaldırıldığı; maktulün üzerinden siyah kısa kollu tişört, açık kahverengi renkli kot pantolon, siyah ..., bir çift siyah ayakkabı, bir çift siyah çorap, sol kolda bir adet saat olduğu, cesedin 167 cm boyunda, 65-70 kg ağırlığında, 50-55 yaşlarında, kısa kır saçlı, tıraşlı, kahverengi gözlü, buğday tenli bir erkeğe ait olduğu, yüz sol yanda sol kaş kenarına 4 cm, sol kulak kepçesine 3 cm, sol saç favori kesimine 4 cm uzaklıkta 0,9 cm’lik, 2 mm vurma halkası bulunan ateşli silah mermi çekirdeğine ait giriş deliği olduğu, bu giriş deliği etrafında 4x4,5 cm’lik alanda saçların yanmış olduğu ve ciltte nokta şeklinde yanmış barut izlerinin olduğu, kafa derisi kollar ve her iki elde kurumuş kan bulunduğu, saçlı deri sağ tarafta sağ kulak kepçesine 5 cm uzaklıkta, sağ parietooksipital bölgede 2x1 cm’lik ateşli silah mermi çekirdeğine ait çıkış deliği olduğu, her iki göz hematomlu, şiş ve morarmış olduğu, ağız burun ve sağ kulağın kanamalı, yüzün açık bölümünün, saçlı derinin kurumuş kanlı olduğu, vücutta başkaca herhangi bir darp-cebir izi, delici kesici alet yarasının, boyun bölgesinde elle veya iple yapılmış ası telem izinin olmadığı, vücutta kafadan tarif edilenden başka herhangi bir ateşli silah mermi çekirdeği yarasının olmadığı, ölü katılığı ve morluğunun teşekkül etmiş olduğu, her iki ön kolun içe doğru bükük kalmış olduğu; sol frontotemporal bileşkede giren ateşli silah mermi çekirdeğinin kafa cildi altında sol orbitala doğru yaygın ekimoz oluşturduğu. bu bileşkeden 0,9 cm çapında kafatası kemiğini delerek kafatası içerisine girdiği, etrafındaki kafa cilti altındaki adaleye kesi yapıldığında bu bölgede barut taneciklerinin olduğu, sol orbitale doğru giriş deliğinden uzanan lineer kırık hattı görüldüğü, sağ pariooksipital bileşkeye yakın kafa kemiğinin 3x2 cm ebadında dışa doğru kırarak parçalayarak kurşun çıkış deliğinin olduğu, bu kırık hattın arka alt ucundan oksipital çıkıntıya doğru 7 cm, aşağı sağ oksipitale doğru 4 cm lineer kırık hattının olduğu, bu kırık hattı etrafında 10x10 cm ebadında kafa cildi altında ve kafatası kemiğinde ekimoz alanının meydana geldiği, sol frontatemporal loptan giren mermi çekirdeğinin soldan sağa seyirle her iki beyin lobunu parçalayarak yaygın harabiyet oluşturduğu ve kanama meydana getirdiği, sağ loptan çıkmış olduğu; maktulün ateşli silah yaralanması sonucu beyin dokusunda meydana gelen yaygın beyin harabiyeti ve beyin kanaması sonucu oluşan solunum ve dolaşım yetmezliği neticesi öldüğünün belirtildiği,
20.07.2011 tarihli olay yeri inceleme raporunda; olayın 26. Sokak, 4/A sayılı ... yeri içerisinde meydana geldiği, ... yerinin ... Müzik Merkezi adıyla faaliyet gösterdiği, ... yerinin kapı ve kilidi üzerinde herhangi bir zorlama izinin olmadığı ve ... yerinde herhangi bir dağınıklığın bulunmadığı, içeriye geçilince yerde kuzey yönüne yatar vaziyette başı kuzeybatıya, ayakları güneydoğuya bakan bir erkek cesedinin olduğu, ceset üzerinde yapılan incelemede baş kısmında mermi giriş çıkış deliğinin görüldüğü, cesedin sağ baş kısmı bölgesinde yerde cesede ait kanın göllenmiş olduğu, maktulün ayak tarafında kuzey yönünde kan damlalarının bulunduğu, yine maktulün sağ elinde üzeri kanlı yeşil renkli çakmak, cesedin baş kısmına 130 cm, bodruma inen merdivenlerin kapısına 25 cm mesafede 1 adet mermi çekirdeği gömleği bulunduğu, cesedin ayak kısmına 30 cm mesafede 1 adet izmariti koparılmış henüz içilmemiş parliament marka sigara, cesede 365 cm, pencereye 50 cm mesafede 1 adet mermi çekirdeği nüvesi, girişe göre sağda pencere kenarında bulunan masa üzerinde 11 adet parliament marka sigara izmariti, cesedin ayak kısmı güneydoğu tarafında yerde 1 adet üzerinde ... yazılı kovan, pencereye bitişik olan ses sistemi üzerinde muhtemelen mermi isabet izi olduğu, olay yerinde maktul ..., ..., ... ve ...'ın sağ-sol iç-dış el svapları ile on parmak ve avuç izlerinin alındığı; odalarda yapılan incelemede, herhangi iz ya da bulgunun bulunmadığı, maktule ait olduğu söylenen ... yerinin hemen önünde nizami bir şekilde park edilmiş olan ... plakalı Hyundai Getz marka araç üzerinde ve içerisinde yapılan incelemede herhangi bir iz ve bulguya rastlanılmadığı, parmak izi çalışması yapıldıktan sonra incelemeye son verildiğinin bildirildiği,
26.07.2011 tarihli ev arama tutanağında; inceleme dışı sanık ...'ın evinde yapılan aramada, yatak odasında yatak bazası altında 1 adet MKE yapımı 9 mm kovan görüldüğü ve olay yeri inceleme ekibince yapılan görüntülemeden sonra kovanın muhafaza altına altına alındığı, evde başkaca bir suç veya suç unsuruna rastlanılmadığının belirtildiği,
26.07.2011 tarihli olay yeri inceleme raporunda; inceleme dışı sanık ...'ın evinde yapılan aramada yatak odasında gardrop ile yatak arasında yerde 1 adet... ibareli kovan olduğu, yatak odasının girişine göre sağ köşeye yakın tavanda muhtemel sekme izi olduğunun ifade edildiği,
26.07.2011 tarihli ... yeri arama tutanağında; inceleme dışı sanık ...'ın ağabeyi olan tanık ...'ın işlettiği ... Büfe isimli ... yerinde yapılan aramada, tezgâhın altında 1 adet siyah renkli üzerinde... yazısı ve GA ibaresi bulunan tabanca kılıfı ele geçirildiği, başkaca suç ve suç unsuruna rastlanılmadığının bildirildiği,
... Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğünce düzenlenen 22.07.2011 tarihli ekspertiz raporunda; maktul ...’a ait sol el avuç içi ve sol el üstü; sanık ...’a ait sol el avuç içi svap alma bantlarında atış artıklarından antimona rastlandığı; sanık ... (...) ...’e ve mağdur ...’a ait svap alma bantlarında atış artıklarına rastlanılmadığının belirtildiği,
... Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğünce düzenlenen 27.07.2011 tarihli ekspertiz raporunda; olay yerinden elde edilen 9 mm çapında ... tipi MKE ibareli kovan ile inceleme dışı sanık ...'ın evinden ele geçirilen 9 mm çapında ... tipi MKE ibareli kovanın çap ve tipine uygun tek bir silah ile atıldıkları; 1 adet mermi çekirdeği gömlek parçasının çapına uygun bir silah ile atıldığı ifadelerine yer verildiği,
... 1. Sulh Ceza Mahkemesince verilen 01.08.2011 tarihli ve 2011/971 sayılı iletişimin tespiti, dinlenmesi ve kayda alınması kararı doğrultusunda, sanık ... ile tanık... Işık arasında 17.08.2011 tarihinde saat 15.59.17’de başlayan ve 420 ... devam eden görüşmenin kayda alındığı, bu görüşmelerde;
...’ın; “Ondan sonra çıktım. Annemi şeye götürdüm Emniyete.”,
... Işık’ın; “Emniyette ne işi var?”,
...’ın; “Bir gelişme var mı diye sormaya gitti. Ben girmedim yani kapıda bekledim.”,
... Işık’ın; “He var mıymış?”,
...’ın; “Ondan sonra ne dediler dedim.”,
... Işık’ın; “Hı.”,
...’ın; “Çok şey konuştuklarını söylemedi yani yarım saate yakın kadar içerde durdu. Komiser yokmuş ifadeyi almaya gelen polislerden biri ile görüşmüş.”,
... Işık’ın; “Hee.”,
...’ın; “Bizi sormuşlar. İşte kızlarının ne yapıyor diye.”,
... Işık’ın; “He.”,
...’ın; “Annem de demiş ki çalışıyorlar. Biri demiş küçük. Demişler küçük de evde demiş yani.”,
... Işık’ın; “Hı.”,
...’ın; “Ondan sonra işte ama diyor Orkide’nin diyor üstünde diyor çok durdular dedi bana.”,
... Işık’ın; “Hıı valla bir iki aya kadar çözerler aşkım o işi.”,
...’ın; “Yok yok yani az kaldı demişler.”,
... Işık’ın; “Doğrudur çözerler yani hiç kaçarı yok bu teknolojide şeyi yok yani.”,
...’ın; “Çözerler de inşallah biz bize pek bulaşmadan olay çözülür. Normal çözülecek gibi hissetmiyorum ben.”,
... Işık’ın; “Size niye bulaşacak ki?”,
...’ın; “Aşkım benim. Ben hislerimde yanılmam bence olay çok farklı bir boyutta.”,
... Işık’ın; “Allah Allah.”,
...’ın; “Hı.”,
... Işık’ın; “Farklı bir boyutta.”,
...’ın; “İlk şey bence bu olayı yapan benim yani bahsettiğim kişi”,
... Işık’ın; “Hı eminsin yani.”,
...’ın; “Eminim.”,
... Işık’ın; “Çözerler o zaman ya size niye bulaşacak ki ne yapabilirler ki sizin şey yaptığınız öyle.”,
...’ın; “Valla bilmiyorum hiç.”,
... Işık’ın; “Neyse akşama konuşuruz. Sen eve geçecen mi?” şeklindeki ifadelerinin tespit edildiği,
Kovuşturma aşamasında inceleme dışı sanık ..., sanıklar... (...) ... ve ... ile tanık ...’in, 19.07.2011 tarihinde saat 19.00-00.00 arasında yaptıkları telefon görüşmelerinin baz istasyonlarıyla birlikte tespitine ilişkin düzenlenen 30.04.2012 tarihli bilirkişi raporunda;
“1- Sanık ...’ın saat 20.19.31’de sanık ... ...’a bir kısa mesaj gönderdiği, bu esnada ...’ın telefonunun Değirmiçem Mahallesi, .... ; aynı anda sanık ... ...’ın telefonunun ise .... 11, Sarıgüllük baz istasyonundan sinyal aldıkları,
2- Sanık ...’ın, ...’ı saat 20.35.51, 20.42.20 ve 20.49.39’da 3 kez aradığı, görüşmelerin 73, 65 ve 63 ... sürdüğü, bu 3 görüşmede de her iki telefonun ,,,,, Sarıgüllük baz istasyonundan sinyal aldığı,
3- Sanık ... ...’ın saat 21.53.37’de sanık ...’a bir kısa mesaj gönderdiği, bu esnada cep telefonunun ... baz istasyonundan sinyal aldığı,
4- Sanık ...’ın saat 21.58.19’da sanık ... ... tarafından arandığı, görüşmenin 17 ... sürdüğü, bu esnada sanık ...’ın telefonunun ... baz istasyonundan sinyal aldığı,
5- Sanık ...’ın saat 22.08.03-00.43 arasında tanık ...’e 10 adet kısa mesaj gönderdiği, tanık ...’in ise aynı saat aralığında sanık ...’a 8 adet kısa mesaj gönderdiği, bu mesajlaşmalar esnasında sanık ...’ın telefonunun .... 11, ... baz istasyonundan sinyal aldığı,” ifadelerine yer verildiği,
... Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğünce düzenlenen 05.04.2013 tarihli ekspertiz raporunda; 22.07.2011 tarihli raporda sanık ...’a ait sol el avuç içi svap alma bantlarında atış artıklarından antimona rastlandığının belirtildiği ve raporda “2- Avuç içinde atış artıklarının tespiti, o elin silah tuttuğunu veya ateş etmediği hâlde atış artıklarının bulunduğu yerlere temas ettiği veya atış sırasında silaha yakın mesafede olduğunu gösterir. 3- Olayla ilgisi olmadığı hâlde atış artıklarının bulunduğu yerlere (bitişik veya yakın atışlarda mermi deliğinin yakın civarı, atışta kullanılan silah, ateş eden ile tokalaşma vs.) temas eden ellerde de atış artıkları bulunabilir, 4- Olayla ilgisi olmadığı hâlde olaydan kısa bir süre önce başka amaçla ateş eden elde de atış artıkları bulunabilir, 5- Ateş eden el veya ellerin atışından sonra yıkanması veya silinmesi durumunda atış artıkları elde ya hiç kalmamakta ya da çok az miktarda kalabilmektedir. Sonuç olarak; ... hakkında tarafımızca kesin bir şey söylemek mümkün değildir.” ibarelerine yer verildiği,
... Tıp Merkezi AŞ tarafından 28.01.2000-03.02.2000 tarihleri arasında tedavi edilen sanık ... (...) ... hakkında düzelenen raporda; organik fosfor zehirlenmesi, fare zehiri, çamaşır suyu ile suicidal ilaçlar alan hastanın tedavisi yapıldıktan sonra, acilen psikiyatri servisinde izlenmesi ve aralıklı nazal kanülle oksijen verilmesi tavsiyesiyle taburcu edildiğinin belirtildiği,
Sanık ... müdafisi tarafından dosyaya ibraz edilen ve Adli Tıp Uzmanı Prof. Dr. ... tarafından düzenlenen adli tıp raporunda; “Literatür bilgileri eşliğinde Atomik Absorbsiyon Spektrometrisi atış artıklarını belirlemede kullanılan güvenilirliği ve doğruluğu yüksek bir yöntemdir. Bu nedenle bu yöntemle elde edilen delillerin de güvenilirliği yüksektir. Olguda da uygulanan bu yöntemle ...'a ait sol el avuç içinde atış artıklarından 'Antimon' saptanmıştır. Adli Tıp uygulamasında elde barut yanma ürünlerinin (atış artığı) varlığı (pozitifliği) daha anlamlı, yokluğu ise daha az değerlidir. Yani saptanmaması o el ile ateş edildiğini reddettirmezken, pozitifliği büyük olasılıkla o elden ateşlendiğini desteklemektedir. Bu nedenle olguda elde saptanan atış artığı değerli bir bulgudur. Ayrıca 2 adet kovan 1 adet mermi çekirdeğinin incelenmesi sonucu "9mm çapında ... tipi 2 adet kovanın çap ve tipine uygun tek bir silah ile atıldıkları ve 1 adet mermi çekirdeği gömlek parçasının çapına uygun bir silahla atıldığı" belirtilmektedir. Silah bulunamadığından bunun hangi silah kategorisine girdiği konusunda tespitler yapabilmek mümkünken hangi silah olduğunun söylenebilmesi, silah bulunana kadar mümkün değildir.” şeklindeki ifadelere yer verildiği,
Anlaşılmaktadır.
Katılan ... Mahkemede; “Ben alınan savunma ve beyanlar karşısında yazılı olarak beyanda bulunacağım, her üç sanıktan davacı ve şikâyetçiyim. Ölen benim kardeşimdir. Ben gerçek katilin bulunması taraftarıyım, sanıklardan da şikâyetçiyim, davaya da katılmak istiyorum.”,
Katılan ... ölü muayene ve otopsi işlemi öncesinde kimlik tanığı olarak; “Ben olayı görmedim. Ben maktulü cep ve ... yerindeki sabit telefondan aradım. Maktul eşime telefonla ulaşamayınca saat 01.00 sularında maktul eşimin ... yerine kızım... ile birlikte araç ile geldik. Maktulün ... yerine geldiğimizde, ... yerinin ışıkları yanıyordu. ... yerinin kapısı aralıklı, açık idi. Ben kapıyı itekleyip içeri girdim. Maktul eşime seslenecektim ki maktul eşimin yerde yatmakta olduğunu gördüm. Hemen yanına oturdum, seslendim ellerine, kollarına dokundum, sonra yüzünü elledim. Yerde kan vardı, hemen dışarı çıkıp ... yerinin dışında olan birlikte geldiğimiz, ...'ye seslendim. ‘Kızım baban yaralı 112’ye haber ver’ dedim ve dışarı çıktım. Ben maktule dokunduğumda soğuktu ancak ben yaşıyor zannettim. Bu nedenle 112’ye haber vermesini söyledim. Bu sırada çevreden tanımadığım insanlar da geldi, polise haber verildi. Maktul eşim genelde akşam saat 21.30-22.00 sularında eve gelir, ben bugün maktul eşimle en son sabah saat 10.30-11.00 sularında görüştüm. Akşam gelme saati olup gelmeyince telefonla aramaya başladım. Ancak ulaşamadım vakit ilerleyip gece yarısı suları olunca ve yine telefonla ulaşamayınca ... yerine geldim. Olaya ilişkin bilgim, görgüm bundan ibarettir.”,
Kollukta 20.07.2021 tarihinde; “Bana sormuş olduğunuz ... resmî nikâhlı eşim olur ve yaklaşık 30 yıllık evliydik. Eşim bahse konu Sarıgüllük Mahallesi, 20. Sokak, 6 sayılı yerde müzik aletleri satışı ve ders öğretmenliği yapardı. Eşim 19.07.2011 günü saat 10.00, 10.30 gibi evden ayrıldı. Akşama kadar eşimle herhangi bir görüşmemiz olmadı. Akşam saat 21.00, 21.30 sıralarında eşimi ...numaralı telefondan hem cep telefonunu hem de ... yerini aradım. Kullandığı... nolu cep telefonları aradığınız kişiye ulaşılamıyor diyordu. ... telefonu da cevap vermedi. Evde bulunan kızım... bana ‘Anne ... yerine gidelim’ dedi. Ben de ‘Biraz sonra baban gelir’ dedim. Kocam gelmeyince kızım ile birlikte kızıma ait ... plakalı oto ile ... yeri önüne geldik ve yavaşladık. ... yerinin ışıkları yanıyordu. Kapı hafif açıktı. Aracı biraz geriye çektik. Araçtan indim ve ... yerine girdim. Kocam yerde yatıyordu, etrafında kan vardı. Ona dokundum ve kendimi kaybetmişim. 112’yi aradım ama konuşamadım. Az sonra tanıdığım birkaç şahıs geldi ve polisi ve ambulansı aradılar. Kocamın herhangi bir kimse ile husumeti kavgası yoktu. Alacak verecek sıkıntısı da yoktu. Kaç öğrencisinin olduğunu bilmiyorum. Olayın neden ve nasıl kimler tarafından yapıldığını bilmiyorum. Olayı yapanlardan davacı ve şikâyetçiyim.”
Kollukta 21.07.2021 tarihinde ek ifadesinde; “Bana sormuş olduğunuz ... benim resmî nikâhlı eşim olur. Kendisi Sarıgüllük Mahallesi, 26. Sokak içerisinde... Müzik isimli ... yerini çalıştırırdı. 19.07.2011 günü yaklaşık saat 10.00 civarında evden tek başına arabasına binerek ... yerine gitti. Kendisi ... yerinden akşamları 21.00 ile 22.00 arası eve gelirdi. Ancak o gün bu saatlerde eve gelmedi. Eşimin cep telefonunu aradım. Zannedersem telefon kapalı idi. Cep telefonundaki operatör ‘Aradığınız kişiye ulaşılamıyor’ diye ikazda bulunuyordu. Daha sonra ... yeri telefonunu aradım. Çalıp cevap vermeyince bu aramalarım 15-20 dakika aralıklarla saat yaklaşık 01.00’e kadar aradım. Ben önce eşim müzik aletleri çaldığından ve kulağına kulaklık takdığından duymuyordur diye düşündüm. Saat 01.00 olmasına nazaran telefona cevap vermemesinden dolayı kızım.... de ‘Anne babamın ... yerine gidip bakalım’ dedi. Ben de bunun üzerine kızım.... ile ve kızıma ait olan araba ile eşim ...’nın ... yerine gittik. Kızım dükkânın önüne yaklaşınca eşimin arabasını dükkânın önünde gördüm. ... yerinin ışıklarının açık olduğunu ve dış kapının da biraz aralıklı açık vaziyette olduğunu gördüm. Bu esnada kızım dükkânın önünde arabayı durdurmuştu. Ben kızıma hitaben ‘Ben içeriye bakayım’ dedim. Kızım ilk önce sanırım korktu yok dedi. Ben de kızıma ısrarla ‘Ben inip bakacağım’ dedim. Kızım da ‘Tamam’ dedi. Arabadan inerek eşimin dükkânına girdim. Dükkâna girdiğimde eşim ... girişte dükkânın içerisinde yan şekilde yatar şekildeydi ve kafasının olduğu yerde bol miktarda kan vardı. Ben bu kanı görünce ilk etapta eşimin düştüğünü ve yaralandığını zannettim ve eğilerek nabzına baktım. Nabzının atıp atmadığını tam fark edemedim. Daha sonra eşimin kafasına dikkatlice bakınca kafasında bir delik gördüm böylece vurulmuş olduğunu anladım. Eşimin yattığı yerde herhangi bir tabanca görmedim. Ben hem bağırıyordum hem de kendime ait cep telefonumla 112’yi arıyordum. Bu esnada kızıma 112’yi aramasını söyledim. Daha sonra olay yerine polis ekipleri geldi. Daha sonra 112 ambulans geldi ve eşimin öldüğünü söylediler. Eşim ...’nın ruhsatlı veya ruhsatsız herhangi bir tabancası olmadı ve tabanca kullandığını görmedim. Şayet tabancası olsa bilirdim görürdüm. Eşimin ölümüne sebep olabilecek herhangi bir sıkıntısı yoktu. Herhangi bir düşmanı ve herhangi bir kimseden de tehdit almıyordu. Eşimi öldüren ya da öldürenlerden davacı ve şikâyetçiyim uzlaşmak istemiyorum.”,
Savcılıkta; “Ben bu olayla ilgili olarak polise 21.07.2011 tarihinde polise ifade vermiştim, içeriği doğrudur, aynen tekrar ederim. Olay günü gece saat 00.30-01.00 suları arasında ben maktul eşim ...'ın ... yerine gittim, kapı açıktı ve aralıklı idi, yaklaşık 10-15 cm aralıklı idi, ... yerinin ışıkları yanıyordu, ... yerinde kimse yoktu, aralıklı olan kapıyı itekleyip ... yerinin içine girdim, ... yerinin içine girer girmez maktul eşimin yerde yattığını gördüm, yerde kan olduğunu gördüm, dışardan ... yerine girmeden önce maktulü görmemiştim. Yerde yattığını görür görmez hemen yanına gittim, etraf kan gölü idi. Düştüğünü zannettim, yaşayıp yaşamadığını anlamak için hemen kolunu elime alıp nabzına baktım ancak panik ve telaş içinde idim, nabzından bir sonuç alamadım, hemen yüzüne, ellerine dokundum, bir taraftan da seslendim ancak seslenmeme karşılık cevap alamadım. Yüzüne dokunduğumda soğuktu, hemen birlikte gelmiş olduğumuz fakat benim daha önce inip geldiğim ve kendisi arkada kalan kızım...'ye seslendim, ambulans çağırmasını istedim, ben bu arada maktulün başında bir delik olduğunu gördüm. ‘Kızım babanı vurmuşlar, ambulans çağır’ dedim. Hâlen yaşadığını düşünüyordum, olay sırasında kızım... babasının ... yerine hiç girmedi, ilk başta ben girdim, ben de durumu gördükten sonra heyacan ve panik içinde geri dışarı çıktım. Ambulansa haber verilmesini söyledim, olay gecesi olay sırasında kızım... kesinlikle babasının ... yerine girmedi, babasının cesedine dokunmadı, hiçbir şekilde babasının cesedine bakmadı ve görmedi, sadece ben gördüm ve bende dışarı çıktım, dışarı çıktığımda kızım... ile sarılıp sarılmadığımızı ve ... nin elini tutup tutmadığımı hatırlamıyorum. Ayrıca ben maktulün yaşayıp yaşamadığını anlamak için maktulün yüzüne başına ellerimi sürdüm fakat başındaki delik olan kısma elimi sürmedim, dokunmadım. Olay günü maktul kocam sabah saat 10.00 sularında evden ayrıldı, işine gitti, o gün eşimle bir daha yüz yüze ya da telefon ile hiç görüşmedik, akşam gelme saat gelip hâlen gelmemiş olması üzerine saat 22.00-22.30 sularında maktul kocamı cep telefonundan ve sabit telefondan aradım ancak ulaşamadım, açmadı, o gün akşam evde ben kızım... vardı. ... akşam saat 19.30-20.00 sularında eve geldi, bir daha çıkmadı, biz maktül gecikince şimdi gelir diye bekledik, ayrıca maktul geç kaldığı zaman ... yerine gittiğimizde bize kızıyordu, bu nedenle uzun süre bekledim, gitmedim. Artık tahammülüm kalmayınca kızım... ile maktulün ... yerine gittim. Gittiğimde de olayı gördüm, ben ...'ı tanımıyorum, sadece kızım...'nin arkadaşı olduğunu biliyorum. 10 yıl kadar önce bir evlenme mevzusu oldu ancak o şekli ile kaldı. Kızlarım... ve...'nin ... ile görüştüklerini bilmiyorum. Ben kızım...'nin ... diye biri ile gayrıresmî yaşadığını bilmiyordum, bunu maktul kocamın öldürülmesinden sonra öğrendim ayrıca kızım...'ye maktul eşimin cinsel tacizde bulunduğunu kızım... bana ilk başlarda söyledi, detaylı bilgi vermedi ayrıca kendisi de küçüktü, ben de önemsemedim, ‘O senin baban yanlış anlamışsın’ dedim. Ben maktul kocamın herhangi bir kimse ile düşmanlığı, husemeti olduğunu duymadım, kimse ile sorunu yoktu. Neden öldürüldüğünü, kimin öldürdüğünü bilmiyorum. Kocam ...'yı öldüren kişilerden şikâyetçiyim, cezalandırılmalarını istiyorum.”,
Mahkemede; “Daha önceki ifadelerimi tekrar ediyorum, sanıklardan şikâyetçiyim, davaya katılmak istiyorum. Kızım Orkide 13-14 yaşlarında iken zannedersem televizyondaki programlardan etkilenip babasının kendisni ellediğini söylüyordu, ben de ‘O senin baban öyle bir şey yapmaz’ dedim. Zaten eşim de böyle birşey yapacak karakterde birisi değildi. Eşim müzik öğretmeniydi, öğrencilerinin çoğuda kızdı, öyle yapıda birisi olsaydı o kadar kız öğrenci onun yanına gelip gitmezdi. Eşimin alkol bağımlılığı yoktu, uyuşturucu kullanmıyordu, hiçbir ruhsal rahatsızlığı yoktu. Biz mutlu bir aileydik, bildiğim kadarıyla düşmanı da yoktu. Olay yerine kızım.... ile gitmeden önce ben hem cep telefonumdan hem de ev telefonundan birçok kez aradım eşime ulaşamadım. Gece yarım ile 01.00 arası gittik. Ben arabadan indim ... yerine gittim. Kapı açıktı, içeri girdiğimde eşim kanlar içinde yerde yatıyordu. Hayatta olup olmadığını anlamak için nabzına baktım, nabzını alamadım, kızımın gelmesine fırsat kalmadan ben hemen dışarı çıktım, kızım içeri girmedi, zaten ona fırsat vermedim, ‘Babanı vurmuşlar’ diye bağırdım, telefonumu verdim, nereyi aradığını bilmiyorum. Ben dükkânın önüne çöktüm oturdum, yan binadan birkaç kişi geldi, polisi aradıklarını söylediler. Kızım.... ben yere çömelince beni tutup kaldırdı, bana sarıldığını hatırlıyorum, kızlarımın bu olayda bir ilgisi olduğunu düşünmüyorum. ...'ı ilk defa burda gördüm daha önce hiç tanımıyordum, görmedim, olayla ilgisi olup olmadığını bilmiyorum ayrıca ... kızım Orkide...’yi istemek için hiç gelmediler. Zaten eşim kızımın küçük olduğunu okuması gerektiğini söyleyerek evliliğe bu anlamda karşı çıkıyordu, bir isteme olayı olmadı.”, Savcılıtaki ifadesi okunarak kısmi çelişki nedeniyle sorulduğunda; “Ordaki ifademi verirken Cumhuriyet Savcısı bana sorduğunda ben olayın etkisinden dolayı kızım....'nin bana sarılıp sarılmadığını hatırlayamadığımı söyledim. Olayı tekrar gözden geçirdiğimde kızımın bana sarıldığını, benim elimi tuttuğunu yerden kaldırdığını hatırlıyorum.”,
Tanık Mükerrem....Kollukta; “19.07.2011 tarihinde saat 20.00 sıralarında eşim Samed ve onun arkadaşıyla evimizin balkonunda oturuyorduk, saat 21.30'a doğru bir el ‘Tak’ diye bir ses geldi. Biz de balkondan sağa sola karşıya doğru baktık, sokak içerisinden ve karşıdan kimse geçmiyordu. Yine bu patlama sesi öncesinde herhangi bir bağırma, çağırma ve kavga sesi duymadık. Saat 23.00'e kadar balkonda oturduk. Saat 01.30 sıralarında eşim beni kaldırdı ve bana hitaben ‘Ben aşağıya indim çıktım. Karşımızda müzik aletleri satan hocayı vurmuşlar’ dedi. Olayın ne şekilde ve nasıl meydana geldiğini bilmiyorum.”,
Tanık... Kollukta; “Ben Belediye Pasajı içerisinde spor malzemesi satarım. 19.07.2011 günü saat 19.45 sıralarında ... yerimden eve geldim. ... yerinden 19.15’te çıktım. 19.50 sıraları idi ikametime geldim. İkametimde oturduğum esnada tahmini 21.00-21.15 sıraları idi bir el patlama sesi duydum. Burada sürekli havai fişek patlatıldığı için o anda bu patlama sesini de havai fişeğe benzettim. Ural Müzik’in sahibi olan ...’ı tanırım fakat samimiyetim yoktur. Olayla ilgili şahıs ya da şahıslar görmedim. Yalnızca yukarıda belirttiğim patlama sesini duydum. Havai fişek zennederek balkona çıkıp bakmadım.”,
Mahkemede; “Maktul ...'in ... yeri benim evimin karşısındadır, yani onun ... yeri ile benim evim karşı karşıyadır, komşudur. Gece saat 21.15 sıralarında havai fişek sesine benzer bir ses duydum, torunum da evdeydi. Torunum havai fişek atıldığını söyledi, ben de havai fişek sesine benzettim. Aynı gün 00.30-01.00 arasında bir ağlama sesi duydum. Ses bayan sesi idi baktığımda ...'ın eşi ağlıyordu, kızlarını görmedim. 30 dakika sonra kızlarından biri geldi, yanında da 25-30 yaşlarında bir genç vardı. Gelen de şu anda mahkemede gösterdiğim sarı saçlı olandı (......). Yanındaki erkeği şu anda tam hatırlamıyorum. Diğer kızı görmedim, gösterdiğim kızı ‘Savcı niye gelmedi, babamın cenazesini bir an önce kaldırın’ dedi. Savcının da da dört buçuk sıralarında geldiğini hatırlıyorum.”, soruşturma aşamasındaki ifadesi okunup kısmi çelişki nedeniyle sorulduğunda; “Benim ifademde çelişki yoktur bana sorulmadı onun için anlatmadım.",
Tanık ...Nurşen Nakışcı Kollukta; “Maktul ...'ı müzik hocası olarak tanırım. 19.07.2011 tarihinde saat 21.00 ile 22.00 arasında telefonla konuşurken 1 defa silah sesi duydum. O esnada etrafta herhangi bir kişi ya da kaçan şahıs görmedim. Ancak garaj kapısı önünde siyah renkli bir araç gördüm. Aracın markası ve cinsini bilmiyorum. Garaj kapısını kapatacak şekilde duruyordu. Aracın ne zaman durduğunu ve gittiğini bilmiyorum.”,
Mahkemede; “Ben ...'ın ... yerinin bulunduğu binanın en üst katında oturuyorum. Nasıl öldürüldüğü hususunda bir bilgim yoktur. Olay günü saatini tam olarak hatırlamıyorum. Hava kararmıştı, hatırladığım kadarıyla akşam yemeğini yemiştik, eşim kızım ile birlikte markete gitmişti. Ben de mutfak balkonuna çöp koyarken bir patlama duydum ancak oturduğumuz muhit kamyon kavşağı olduğu için lastik patlaması sandım ve ilgilenmedim. Daha sonra eşim ve kızım eve geldiler daha sonra uyurken aşağıdan bağırtı ve çığlık sesleri duyduk. Balkondan baktık aşağıya inmedik. Kimseyi tanımadığım için aşağıdakilerin kim olduğunu bilmiyordum.”, soruşturma aşamasında alınan ifadesi okunarak kısmi çelişki nedeniyle sorulduğunda; “Okunan ifadem doğrudur aradan zaman geçtiği için şu an oradaki ifadelerimi hatırlamadığım için beyanda bulunmadım. Ben ... yaparken kulaklık takıp telefonla konuşuyorum, patlama sesini teker patlaması sesine benzettim. Daha sonra yarım saat sonra yani patlamadan sonra balkona çıktım. Garaj kapısı çıkışında siyah renkli otomobil gördüm bizim garaj kapısına çapraz konulduğu için dikkatimi çekti ne zaman konulduğunu bilmiyorum. Biraz önce ifademde belirtiğim silah sesinden yarım saat sonra balkona çıktığım tahminime göredir. Yarım saat de olmayabilir 10 dakika da olabilir.”,
Tanık ... Kollukta; “Maktul ...'ı 20 yıldır tanırım. Kendisiyle en son geçen Cumartesi-Pazar günü telefonla bir müzik işi hakkında görüştüm. ... Bey 5-6 ay kadar önce beni dükkânına çağırmıştı. Bu görüşmede SSK'da çalışan bir kadına eşinin bir miktar para verdiğini, kadının bu parayı vermemesi üzerine kendisinden senet aldığını, bir süre sonra bu kadının senetteki imzanın kendisine ait olmadığını, bu senetten dolayı mahkemelik olduklarını, kadının senetteki imzaya itiraz ettiğini söyleyerek bana ‘Ya Bilgehan bu dosyayı sen al, incele, başımız ağrıyacak’ dedi. Hatta bu görüşmede ismini hatırlayamadığım bu kadınla ilgili olarak ‘Bu kadın benim eşim ve iki kızım hakkında çok kötü şeyler konuştu. Bu kadına uysam anlattıklarına inansam eşimi ve kızlarımı öldürmem lazım. Bu kadın bana cinayet işletecek’ dedi. Ben de ‘Madem öyle abim bu kadın çirkef birine benziyor, uzak dur. Bu meseleyi kapat, bu parayı sana ben vereyim, bu senet meselesini unut’ dedim. ... Bey bu kadının kendisini tehdit ettiğini ve kendisiyle buluşmak istediğini de anlattı. Hatta bu dosyayla ilgili dosyayı avukat olan abisi ...'ın takip ettiğini ancak fazla ilgilenmediğini söylemişti. Bildiğim kadarıyla senetle alakalı kadın haricinde husumetli olduğu kimse yoktu.”,
Mahkemede; “Ben ... Barosunda serbest avukat olarak görev yapıyorum. ...'ı tanırım. Hatta aramızdaki ilişki baba oğul ilişkisi kadar yakındır. Olay tarihinden yaklaşık 4 ay önce ... ile yaptığım görüşmede bir komşusu olan bayandan bahsetti ancak şu anda bayanın ismini hatırlamıyorum. O bayandan 5.000 TL veya 5.000 Avro alacağı olduğunu, dava açtığını ancak kaybettiğini, alacağını alamadığını, bu bayandan parasını telefonla istediğini, bu şekilde istediğinde de bayanın kendisine 'Bu parayı benden alamazsın, adamlarım var seni öldürürüm' dediğini, kızları hakkında çok kötü şeyler söylediğini anlattı. Bu görüşmeden sonra yaklaşık 1 ay kadar sonra ... ile yüz yüze diğer bir görüşmemde, o bayanın yanına gittiğini, parasını istediğinde o bayanın kendisine sen parayı değil de kızları ile ilgilenmesini, kızlarının çok kötü yaşadığını ve kızları ile ilgili çok kötü şeyler anlattığını söyledi. Eğer onun kızları hakkında anlattıklarına inansaymış hepsini öldüreceğini de bana söyledi. Yine kızlarının yaşam şekillerinden eşinin de haberi olduğunu kendisine söylemiş ama ayrıntıları anlatmadı. Bu görüşmelerden yaklaşık 4 ay sonra ...'ın ölümü oldu, bu görüşmelerden sonra bu konularda başka bir görüşmemiz olmadı. Zamanla yine görüştük ama bu konular konuşulmadı. Sadece şunu belirtmek istiyorum olay günü beni 8-9 defa aramış, cevapsız arama vardı telefonumda ancak neden aradığını bilmiyorum.”, soruşturma aşamasında alınan ifadesi okunarak kısmi çelişki nedeniyle sorulduğunda; “Biraz önce Mahkemede vermiş olduğum ifademde belirttiğim gibi ... ile o bayan ile ilgili para meselesindeki görüşme 1 defa değil 2 defa oldu yüz yüze görüşmem, öldüğü gün aradığında bir defa müsait değildim açmadım, daha sonra da aramayı unuttum, daha sonra ben cevapsız aramaları çok sonra fark ettim, abisinin kendisinin dosyası ile ilgilenmediği yönündeki beyanlarım da doğrudur, çünkü kendisi öyle beyan etmişti. ...'ı uzun süredir tanıyorum, hatta bizim restoranımız vardı, o restoranda 8-9 yıl kadar çalıştı, hatta bayanlarla da birlikte çalıştı, şarkıcı bayanlar da oluyordu. Ben kendisinin bayanlara karşı cinsel taciz istismar anlamında hiç bir hareketini görmedim, aksine kendisi bu tip şeylere çok karşıydı. Ben 13-14 yaşlarında iken ... müzik dersi vermek için... 27 diye bir müzik evi açtı, orada ben gitar dersi aldım, oraya kız çocukları da gelip gitar dersi alıyordu, böyle bir şey olsaydı oraya gelen kız çocuklarına da yapardı. Kesinlikle böyle bir durum söz konusu değildir, hiç duymadım ve şahit olmadım ayrıca kendisini tanıdığım süre içinde 2 ya da 3 kez evine gittim. Kızları veya eşiyle ilişkisinin nasıl olduğunu bilmiyorum, sadece onlarla simaen tanışıyorum ancak ilişkilerinin nasıl olduğunu bilmiyordum. Evlerine gittiğimde de ben ... beyle bir yerde oturuyordum, kızları ve eşi yanımıza hiç gelmedi. Hatta hiç hoşgeldin de demediler. Sanık ...'ı tanımıyorum. ... ile maktulün kızları arasındaki ilişkiyi de bilmiyorum. Bana sorulan ...'i de tanımıyorum. Bu isimleri zaten ben bu olay olduğundan dolayı duydum ayrıca ... bizim restoranda müzisyenlik yaptığı zaman kızları veya eşiyle geldiğini hiç görmedim.”,
... Kollukta; “Maktul ... kayınbabam olur ve kızı... ile 7 yıllık evliyim. Kayınbabamlarla sık sık görüşürüz. Bildiğim kararıyla kayınbabamın herhangi bir kimseyle husumeti, kavgası yoktu. Yalnızca 25 Aralık Devlet Hastanesinde Diş Polikliniğinde çalışan ... isimli hemşireden 5.000 TL civarında alacağı vardı ve bu yüzden mahkemelik olmuşlardı. Kayınbabam ailesine düşkün bir insandı. Herhangi bir başka kadınla gönül ilişkisi yoktu. Olayın olduğu gün kendisiyle hiç görüşmedim. Eşimin çalıştığı yerde sayım yapıldığından oradaydım ve gece saat 01.00 gibi eve gittim, eşim ... yerinde kaldı. Evde bulunduğum sırada saat 01.30 gibi baldızım... beni telefonla arayarak ‘Enişte çabuk gel, babamı ... yerinde vurmuşlar’ dedi. Ben de hemen arabama binerek ... yerine geldim ve kayınbabamın öldürüldüğünü öğrendim. Baldızım...'nin arkadaşı olup olmadığını bilmiyorum. Olayın neden, nasıl ve kimler tarafından gerçekleştirildiğini bilmiyorum.”,
Mahkemede; “Olay tarihi akşamı saat 18.30-19.00 gibi eşimin çalıştığı dükkâna uğradım. Bana o gün dükkânda sayım olduğunu, geç saate kadar kalacağını söyleyince ben eve gittim. Yeğenim misafir olarak gelmişti. Kayınvalidemlerin baktığı 4 yaşındaki kızımı onlardan alarak eve getirdim. Geceleyin saat 01.30 gibi kayınvalidemin telefonundan... beni arayarak ağlamaklı 'Enişte çabuk gel babamı vurmuşlar' deyince apar topar 5 dakika içinde kayınpederimin dükkânının olduğu yere gittim. Polisler vardı. Kayınvalidem ile... birbirlerine sarılmışlardı ve perişan vaziyetteydiler. Ben dükkânın içine bakınca kanlar içinde kayınpederimi gördüm. Müdahale eden de olmadığı için kayınpederimin öldüğünü anladım. Bu arada... ablasını niye getirmediğimi sordu. Dükkânda olduğunu söyleyip ben burada kalayım dediğim için... arabaya binerek gidip eşimi getirdi. Diğer akrabalar da gelmişti. Eşim araçtan iner inmez dükkâna doğru koştu. Kendisine sarılıp dükkâna sokmadım. Ben...'ı şahsen tanımam ancak eşimle üniversite yıllarında çıkmaya başladığımızda kendisine daha önce bir ilişkisi olup olmadığını sorduğumda bana lisede ... isimli kişi ile çıktığını ve sonra ayrıldıklarını söylemişti. Çıktığımız dönemde ilişkimiz ilerleyip evleneceğimiz vakit eşim bana 10-12 yaşlarındayken babasının kendisine elle müdahalede bulunduğunu, bu konunun konuşulduğunu, ileride duyarsam problem olacağını, bu yüzden anlatmak istediğini söyledi ve olanı biteni anlattı. Ben de kendisine her babanın çocuklarını anlattığı şekilde sevebileceğini, bunu yanlış anladığını söyledim. Kendisi de zaten bana 'Ben yanlış anlamışım' demişti. Bu yüzden eşimin anlattığı bu olayın üstünde durmadım. Evlendikten sonra da kafamda kalan acaba sorusu nedeniyle bir müddet kayınpederimi gözlemledim. Böyle birşeyi yapacak bir insan olmadığı kanaatine vardım. Eşimle ilişkimiz gayet şeffaftır. Her şeyimizi birbirimize anlatırız. Yanlız olaydan 3 ay kadar önce cep telefonu çaldığında eşimin tedirgin olduğunu hissetmeye başladım ve sorduğumda ...'ı gördüğünü, ... isimli kişi ile evlilik aşamasında olduklarını, bu yüzden ara sıra dükkâna geldiğini, kendisininde bu durumdan rahatsız olduğunu, hatta...'a çektiği 'Beni rahatsız etme, evliyim 1 çocuğum var' şeklinde mesajı bana gösterdi. Kayınpederim kızlarına karşı son derece yumuşak birisiydi ancak dışarıya karşı sert ve otoriter görünen bir insandı. Olaydan yaklaşık 1-2 ay önce... bana....'nin birisi ile bir ilişkisi olduğunu, adamın evli olduğunu, boşanıp... ile evleneceğini söylediğinde ben normal karşıladım. Zira kendi aralarında imam nikâhı da yapmışlar. ... adlı kişiyi tanıyordum, yaşı...'den hayli büyük olduğu için... babasına söylemekten çekinip ailesine kabullendirme işini zamana bırakmış olabilir ancak kayınpederim en başta öğrenseydi de ağır bir tepki vermezdi, ilk anda kızabilirdi ancak kabullenirdi. Kayınpederimin kimse ile bir husumeti yoktu ancak ... isimli biri ile 5.000 TL alacak verecek ilişkisinden kaynaklanan birtakım sorunları vardı. Mahkemelik olmuşlardı, kayınpederim sevgiye inanan bir insandı. Zaman zaman kendisi ile sohbetlerimizde bana telkinlerde de bulunurdu. 'Seviyorsan sahip çıkmalısın, sen atarsan sahip çıkan olur' derdi. Kendisi ile 2,5 yıl kadar da ortak ... yaptık. 4 yaşındaki kızımı yatılı olarak kayınpederime bırakırdık. Eşime...'nin taciz ile ilgili bir inancı olsaydı en azından kızımızı bırakmazdı. Olay gecesi kayınvalidem ile sarıldım ancak benim ellerimde herhangi bir inceleme yapılmadı. Eşim bana babasının kızına cinsel yönden tacizda bulunduğua dair birşey söylemedi, ben böyle bir şeye şahit olmadım, kendisi ile ilgili olarak evlenmeden önce babasının cinsel taciz eylemlerinden bahsetmişti, ben de kendisine yanlış düşündüğünü söylemiştim, ... ile de ilişkisi olduğunu düşünmüyorum, eşimle Seval adlı arkadaşı ile ...'ya gideceğini söylemişti, ... ile gideceğini söylememişti, eşimin ... ile ilişki yaşayacağını, o karakterde birisi olduğunu düşünmüyorum.”,
Tanık ... Kollukta; “Bana sorduğunuz ... benim arkadaşımdır kendisi ile yaklaşık 6 yıllık bir birlikteliğimiz vardır. Binevler Mahallesi 57. Sokak, 14 sayılı yerde bulunan ... Apartmanı’nda 7-8 ay kadar önce ev tuttum ve... ile zaman zaman onunla birlikte olmak istediğimiz zaman o eve giderdik. Ben...'nin babasının ölü bulunduğunu 20.07.2011 günü sabah öğrendim. Olay nasıl oldu, neden oldu bilmiyorum. Ben 19.07.2011 günü sabahleyin her zamanki gibi saat 08.00 sıralarında ... yeriıne gittim ve aynı gün saat 18.15 sıralarına kadar Başpınar’da bulunan ... Tekstil isimli ... yerimde idim ve ... yerinden çıkıp Binevler’de ... Apartmanı’ndaki eve gittim. Gittiğimde... evde idi. Oturduk sohbet ettik ve birlikte olduk. Daha sonra ben banyo yaptım ve saat 20.00 sıraları idi sanırım ikimiz birlikte evden çıktık ve o kendi arabasına bindi ben de kendi arabama bindim peş peşe araçla hareket ettik. ... evine gidene kadar ben onu takip ettim. ... eve girdi ve ben de oradan Gaski karşısında bulunan Finansbank ve eski YKM yanında bulunan ING Bank AVM’den para çektim. Daha sonra da Güvenevler Mahallesi'nde bulunan bir arkadaşımın evine yemeğe gideceğimden dolayı direkt o arkadaşımın evine gittim. Benim eşim ve kızım da orada idi. Saat 23.00 sıralarına kadar orada kaldım ve 23.00 sıralarında oradan çıkıp evimize gittik ve ben eve gittiğimizde...'ye mesaj attım ve eve geldiğimi söyledim. O da bana 23.30 sıraları mesaj attı ve babasının eve gelmediğini, annesi ile oturduğunu, babasının telefonunun cevap vermediğini söyledi. Ben de tekrar mesaj attım ve ‘Ben yatıyorum sen anneni yalnız bırakma annenle bekle’ dedim. Daha sonra ise ben yattım. O akşam ben saat 20.00 sıralarında...'den ayrıldıktan sonra yüz yüze kendisi ile görüşmedim. Yukarıda söylediğim gibi birkaç kere mesajlaştık. Geceleyin saat 01.30 sıraları idi sanırım telefonum çaldı baktığımda arayan... idi ve ben yatak odasında eşimle beraber olduğum için konuşamadım ve telefonumu da kapattım. Sabahleyin uyandım ve telefonumu açtığımda...'nin ablası...'nin bana ‘Babamı vurmuşlar ölmüş’ diye mesaj attığını gördüm ve onu aradım. O da bana ağlamaklı bir sesle ‘Babamı ... yerinde akşamleyin vurmuşlar.' dedi. Ben de ‘Başınız sağ olsun bir şey olursa arayın’ dedim ve kapattım. Daha sonra...'yi aradım aynı şeyleri onunla da konuştum ona da ‘Başın sağ olsun bir şey lazım olursa ara beni’ dedim ve oradan çalıştığım ... yeriıne gittim. Benim... ile olan ilişkimi...'nin ablası biliyordu annesinin bildiğini... söylüyordu ama bilip bilmediğine emin değildim. Babası ise kesinlikle bilmiyordu ben ablası... ile yüz yüze de görüşürdüm, tanırdım onu ama annesi ile yüz yüze görüşmedim ama birkaç tere... ile gördüğüm için belki tekrar görsen tanırım. ...'nin babasını ise tanımam. Şahsı hiç görmedim, şahsın ... yerinin nerede olduğunu bilmem. Bana sorduğunuz... isimli şahsı ben tanımam ancak bu şahıstan... bana birkaç kere ablası...'nin eski arkadaşı olarak bahsetmişti ve hatta son zamanlarda... ile Mıırat isimli şahsın birkaç kere görüştüğünü ve bu görüşmelerinde...ın ablasına, babasının kendisini taciz etmesi olayının devam edip etmediğini sorduğunu ve babasını kasteden ...’ın ‘Bu adam hâlâ yaşıyor mu, adam yaşamamalı’ dediğini anlattı. ...’den duyduğum kadarıyla babası ile... arasında bir kopukluk vardı. Babası kendisi ile pek ilgilenmezdi. Bana sorduğunuz...’nin babası tarafından küçük yaşta taciz edildiği hususunu ben de duydum... bana anlattı. Yine...’nin anlattığı kadarıyla babasının bu hususta kendisine bir yaklaşımı olmamıştı. Ben ...’ın neden ve kim tarafından öldürüldüğünü bilmiyorum.”,
Savcılıkta; “Ben bu olayla ilgili olarak daha önce polise 26.07.2011 tarihinde ifade vermiştim, aynen tekrar ederim. ...... ile ben 6 yıldır sosyal arkadaşız, görüşürüz, bu arkadaşlığımız karı koca ilişkisi şeklindedir. Binevler Mahallesi’nde 1+1 şeklinde ve stüdyo ev tabir edilen bir evi kiralamıştım, akşamları ... çıkışı saat 18.30 ile 20.00 suları arasında burada buluşup görüşüyor, ondan sonra evlerimize gidiyorduk, benim... Ural ile olan ilişkimi...'nin babası maktul ... bilmiyordu ayrıca ben maktul ...'ı tanımıyorum. Ayrıca benim bildiğim kadar... Ural'ın annesi ... da bilmiyor idi ancak maktul ...'nın öldürülmesi olayından sonra öğrendi, ...'nin ablası... bizim ilişkimizi biliyordu. Ben...'yi tanıyordum ve ilişmizi bildiğini biliyordum, yani... ile görüşüyordum. ...'nin konuştuğu eskiden sevgilisi olan... diye biri olduğunu ben ...'ın öldürülmesinden sonra duydum ayrıca babaları maktul ...'ın kızı... Ural'a elle ve sözlü olarak eskiden tacizde bulunmuş, bunu bana... anlattı. ... bu olayı bana ...'ın öldürülmesi olayından sonra yani olaydan 2-3 gün sonra söyledi. ...'nin anlattığına göre maktul ... kızı...'ye ‘Aç şeyini göreyim’ gibi sözlerle tacizde bulunduğu ve...'nin vücudunu elle taciz ettiğini söyledi, ...'nin diğer adı Orkide'dir. ...'nin bana anlattığına göre... arkadaşı...'a babası maktul ...'ın kendisine sözlü ve elle cinsel tacizde bulunduğunu anlatmış, bu olaydan yani maktul ...'ın öldürülmesi olayından 15-20 gün kadar önce...'nin arkadaşı bu... isimli kişi...'ye sormuş, ‘Baban sana hâlen cinsel tacizde bulunuyor mu? Bu adam hâlen yaşıyor mu?’ diye sormuş. Maktul ...'ı kastederek, ‘Yaşamayı hak etmediğini’ söylemiş. Ayrıca babası ...'ın ... yeri adresini sormuş, ...'nin bana anlattığına göre ablası....'a babası ...'ın eskiden tacizde bulunduğunu ancak şimdi yapmadığını söylemiş. Olaydan sonra yani ...'ın öldürülmesinden sonra... bana bu işin içinde...'ın olduğunu tahmin ettiğini söyledi. Hatta annesi emniyete bilgi almak için gittiğinde polisin de Orkide'nin yani...'nin üzerinde durduğunu tahmin ettiğini söyledi. Benim cinayetin işlenmesinden önce olayla ilgili hiçbir bilgim yoktur. Ben cinayetten sonra...'nin anlattığı kadarı ile olaydan haberdar oldum. Olayı kimin yaptığına ilişkin benim bilgim ve görgüm yoktur ayrıca gerek... ve gerekse... ile yaptığımız görüşmede kimin yaptığına dair net bir duyumum olmadı ayrıca yukarıda anlattığım... ile ilgili şüpheden başka bilgim ve görgüm yoktur. ... bu olayla ilgili olayın kendisine de bulaşacağını düşünüp bundan dolayı endişe duyuyor ve korkuyordu.”,
Mahkemede; “Benim ... ile 5-6 yıldan beridir tanışıklığım var. 2-3 yıldır da ciddi bir ilişkim var ve evlenmeyi düşünüyoruz. Binevler Mahallesi'nde 1+1 şeklinde bir ev kiraladım. ... ile rahat görüşebilmek için bu evi kiralamıştım. ...... daha önce çalışıyordu. 2010 yılının Aralık ayında çalışmayı bıraktı. Ailesine bunu söylememiş. Her gün işe gidiyormuş gibi benim tuttuğum eve geliyordu. Ben de akşam ... çıkışında onun yanına gidiyordum. Bir saat kadar orada kalıp daha sonra o kendi ailesinin yanına gidiyordu. Ben de kendi evime gidiyordum. Ben bir başkası ile resmî evliyim ancak eşim ile ayrılma kararı almıştım. ... ile ilişkim karı koca gibi değildi. ...'nin babasını hiç tanımıyorum, hiç görmedim, ablasını tanıyordum, annesini de uzaktan balkondan görmüştüm, o şekilde tanıyorum. Olay günü ben işten çıktım. 1+1 tuttuğumuz eve geldim. O gün... oruçtu. Ben de ailemle birlikte bir yere misafirliğe gidecektik. Bir süre... ile görüştükten sonra evden ayrıldık. O kendi arabasına ben de kendi arabama bindim ve...'nin evinin olduğu yere geldik. Araçtan indikten sonra bana eliyle bay bay etti. Onu eve bıraktığımda saat 20.00 sıralarıydı. 1+1 evde buluşma saatimiz de zannedersem saat 18.30 sıralarıydı. Eşim ve kızım gündüzden misafirliğe gideceğimiz yere gittikleri için ben de oradan ayrılıp misafirliğe gideceğimiz eve gittim. Gece saat 22.30 sıralarında misafirliğe gittiğimiz evden ayrıldık. Eşim çocuğum ile beraber eve geldim. Ben...'yi telefonla aradım. Daha doğrusu mesaj gönderdim. ...'ye napıyorsun diye sordum. O da balkonda annesi ile oturduğunu, babasının henüz gelmediğini söyledi. Süre geçtikten sonra bu defa...'ye mesaj gönderdim. Ben yatacağım dedim. ... de mesaj çekti bana, babasının henüz gelmediğini, bundan dolayı annesinin endişelendiğini ve yatacağını söyledi. Ben de kendisine annesini yalnız bırakmamasını, annesi ile birlikte oturmasını söyledim ve uyudum. Sabah saatlerinde...'nin ablası... benim telefonuma mesaj çekti. '... abi babamı vurmuşlar, ölmüş' şeklinde mesaj geldi. Önce...'yi aradım. Sonra da....'yi aradım. Her ikisi de bana babalarının ... yerinde öldürüldüğünü, kendilerine de bir kötülük gelebileceğini, endişe duyduklarını söylediler. Olay yerine gitmedim, 2 gün sonra görüştüm. ......'nin babasını olaydan önce hiç görmedim, tanımıyordum. ......'nin bu olayla bir ilgisi olduğunu hissetmiyorum. Öyle bir şey hissetsem kesinlikle arkasında durmam. Bildiklerim bundan ibarettir. Ayrıca... annesine kendisi ile olan ilişkimi, onunla evleneceğimi, ayrıca benim evli olduğumu, çocuğumun olduğunu söylemiş, bunları bana... söyledi.”, Savclıktaki ifadesi okunarak kısmi çelişki nedeniyle sorulduğunda; “... ile aramdaki ilişki Cumhuriyet Savcılığı ifademde belirttiğim gibi karı koca ilişkisi şeklindedir. Mahkemeden çekindiğim için bunu tam söylemek istemedim. Hatta imam nikâhımız da vardır. Olaydan 3-4 gün sonra.... bana Cumhuriyet Savcılığında vermiş olduğum ifademde bahsettiğim gibi ablası... ile... adlı kişiden bahsetti. Yine babasının...'ye karşı oradaki ifademde belirttiğim, anlattığım hususların hepsini bana.... anlattı. Ben de onun anlattığını orada ifade ettim, ifadem doğrudur.”, Kolluktaki ifadesi okunarak kısmi çelişki nedeniyle sorulduğunda; “Ben biraz önceki ifademde belirttiğim gibi...'nin ablası olan...'ye babasının cinsel istismar eylemlerini olaydan sonra öğrendim. Oradaki ifademde bu bilgileri...'nin babasının ölümününden sonra öğrenmiş olabilirim, diğer yönleri doğrudur. Olaydan iki gün sonra ben olay olduğu gün olayı öğrendikten sonra olay yerine gitmedim. 2 gün boyunce.... ile görüşmedim, ablası ile de görüşmedim. 2 gün sonra... ile bir defa hastane bahçesinde bir defa da evlerinin arka tarafındaki bir yerde buluştum ve görüştüm. Olayla ilgili ne yapıyorsun, ne ediyorsun, kim diye muhabbet ettik. Bildiğim kadarıyla...'nin babası benimle kendisi arasında olan ilişkiyi bilmiyordu. ... bana babasının ablasına karşı cinsel taciz eylemlerini neden anlattığını ben bilemiyorum. Onu siz kendisine sorun. İkisi de...'tan şüphelendiklerini söylüyorlardı. Bunun nedeninin de önceki ifadelerimde belirttiğim gibi...'ın... ile görüşmeye başlayınca 'Baban hâlâ yaşıyor mu?' şeklinde konuşması ve önceki ifadem de belirttiğim hususlardan dolayı ondan şüphelendiğini.... söyledi. Ben de polise ifade verdim. Hatta polis bana.... ve ablasını kastederek 'Onlar bir şey saklıyor, onların bildiği bir şey varsa söyle konuşsunlar' dedi. Ben de bu sebeple....'yi sıkıştırdım. O da daha sonra... ile ilgili beyanda bulunmuş.”, sanık ... vekilinin talebi üzerine sorulduğunda; “Ben...'ye araba almada yardımcı olan ve araba sürmeyi öğreten kişinin ... olduğunu bu cinayetten sonra öğrendim. ...'nin birikmiş parası vardı. Araba almak istiyordu. Bana kendisi ablasının bir arkadaşının araba alma konusunda kendisine yardımcı olacağını söylemişti. Ben de buna 'Tamam' dedim. O kişinin de ... olduğunu bu olaydan sonra öğrendim.”, katılan ...’ın talebi üzerine sorulduğunda; “......'nin bana attığı mesajlarda babasını eve gelmediğini, diğer mesajda da babasının eve gelmediğini ve bu sebeple annesinin endişeli olduğunu söylemişti. Başka görüşmelerimizde de yine babasının evde olmadığını, geç geldiğini söylüyordu. ......'nin bana gönderdiği mesajlar kayıtlı değildir, silinmiştir.”,
Tanık ... Kollukta; “...'ı tanırdım kendisi benim arkadaşım olan Orkide...'ın babası idi. Ben ...'ın öldüğünü duydum ama olay nasıl oldu neden oldu kim yaptı bilmiyorum. Olayla ilgili bilgi sahibi değilim. Bana sorduğunuz ...'ı tanırım. ... benim arkadaşım idi ve... ile nişanlanmaya karar vermiştik ama kendisi ile sonradan anlaşamadığımız için ayrılmaya karar verdim ve 1,5 ay kadar önce de ...'dan ayrıldım. 08.06.2011 günü idi sanırım ben...'a kendisinden ayrılmaya karar verdiğimi söyledim ve... da bunun üzerine beni darbetti. Seyir hâlinde bulunan araç içerisinden benim eşyalarımı attı. Hatta olayı gören vatandaşların ihbarı neticesi gelen polisler bana olayı sordular. Ben de olay büyümesin diye şikâyetçi olmadığımı söyledim ve polisler daha sonra gitti. Ben de...ın ısrarı üzerine ...'ın G. Muhtarpaşa Caddesi, 68/A sayılı yerde bulunan Damla Apartmanı’ndaki evine götürdü ve evde beni yine darbetti. Hatta kendisinin sürekli olarak genelde yanında taşıdığı büyük silahını çıkarttı. Silahın ağzına mermi verip benim kafama tuttu beni tehdit etti. Sonra kendi kafasına tuttu ve ‘Kendimi öldüreceğim’ dedi. Hatta...'ın elinde bulunan silah patladı. ... beni o gece zorla orada alıkoydu ve ertesi gün ben kurtulduğumda gidip... ile ilgili şikâyetçi oldum ancak silahtan bahsetmedim. Bahsetmeme sebebim ise benim annem ve kız kardeşim ile birlikte yalnız yaşamam dolayısıyla şahsın bize zarar verebileceğini düşünmem ve sonradan başımıza bir ... almama düşüncesi idi. Benim size bahsettiğim silah büyük silah idi ben silahın markasını falan bilmiyordum ama ... bana hitaben silahın X Ray cihazından görünmeden geçen silah olduğunu söyledi. 8-9 milyar olduğunu söyledi. ... bu silahını sürekli olarak yanında taşırdı ya arabada ya da evde genelde evinde bulundururdu. Benim sonradan öğrendiğim kadarıyla ... ile Orkide... daha önceden arkadaşlık yapmışlar ve birbirlerini tanıyorlarmış. ...'ın öldürülmesi olayı ile ilgili ...’ın ilgisi olup olmadığını bilmiyorum. ... ile zaten ben 1,5 aydan bu yana hiç görüşmedim.”,
Mahkemede; “Sanıkların üzerlerine atılı suçlamalardan haberim vardır. Çoğunlukla medyadan takip ettim. ... ile 2010 yılının Eylül-Ekim aylarında bir arkadaşım vasıtası ile tanıştım. Kendisi benim telefonuma ulaşmış. Bu vasıta ile görüşmeye başladık. 2011 yılının Mayıs ya da Haziran ayında da aramızda bir ilişki başladı. İlişkimiz 3 hafta sürdü. Zaman zaman onun evine giderdim. Ben kendisini eşinden boşanmış zannediyordum ancak boşanmamış olduğunu öğrendim. Kendisi bana evlenme teklifi ediyordu. 'Ben boşandım, yeniden evlenebilmek için 9 ay beklemem gerekiyor. Bu süre içinde imam nikâhı yapıp evlenelim' diyordu. Ben de bu teklifi reddiyordum. Bu yüzden aramızda zaman zaman tartışmalar oluyordu. Hatırladığım kadarıyla 8 Haziran 2011 günü...'ın evine iken yine aynı konu üzerinde tartışmaya başladık. Tartışma büyüdü. ... sinirle silah ile evin içinde tavana doğru 1 el ateş etti. Tavandan aşağıya dökülen sıva kalıntılarını toparladı. Ben bu arada şoktaydım. Sonra silahı bıraktı. ... silah taşıyan birisiydi. Ben silahlardan anlamam ancak gerek üzerinde, gerek arabanın torpidosunda ve gerekse evinde gördüğüm silah siyah renkli bir silahtı. Ben kendisine ilişkimizin başlangıcında sürekli silah taşımasının nedenini sorduğumda bundan rahatsız olduğumu söyledim. Bana düşmanları olduğunu söyledi ancak bu konuda detaya girmedi. Bir de silahlara hobisi olduğunu söyledi. Evde olan bu olaydan sonra aynı gün beni eve bırakmak üzere onun arabasına binip seyrederken tartışmamız arabada devam etti. Arabanın içerisinde bana vurdu. Cep telefonumu ve çantamı arabanın camından yol kenarındaki tramvay rayları üzerine fırlattı. Yoldan geçen birileri bu durumu görüp ihbarda bulunmuşlar. Araba ile tekrar onun evine gittik, geceyi orada geçirdik. Zaten buna mecburdum, sürekli darbediliyordum. Telefonum ve tek kuruş param kalmadığı için evime gidemiyordum. O gece emin olmamakla birlikte, ...'ın ilaç aldığını sanıyorum. Zira hapın ambalajından çıkartılırken çıkan bir ses duyduğumu sanıyorum. Çünkü... birdenbire sakinleşti. Ertesi gün de bir arkadaşım beni evime götürüp bıraktı. Benim kendisinin evinde olduğum bir gün silah yine ortadaydı. Konunun nereden açıldığını bilmiyorum ancak... silahının Uğur Mumcu suikastinde kullanılan silahla aynı olduğunu, X-ray cihazında görünmediğini söyledi. Ben diğer sanıklar... ve...'yi tanırdım...ile birlikte bir kursa gitmiştim. ... ile de...'nin evinde karşılaşıp tanışmıştık. İkisi ile de tanışıklığım olaydan yaklaşık 1 yıl öncesine dayanır...ile samimi oldum ancak... ile çok samimiyetimiz olmadı. 1-2 sefer kendisini gördüm. İkisi ile de hiçbir sorunum olmadı. ... bana... ile lise yıllarında birbirlerini sevdiklerini ve görüştüklerini anlattı. Bu ilişkileri 10-12 sene önce olduğundan ve... artık evli ve çocuklu birisi olduğundan ben bunu önemsemedim. Hayatım boyunca öldürülen ...'ı görmedim.”, soruşturma aşamasındaki ifadesi okunup kısmi çelişki nedeniyle sorulduğunda; “Ben ...'ı tanırdım derken arkadaşlarım olan... ve...'nin babası olarak ismen duyduğumu ve tanıdığımı anlatmak istemiştim.", sanık ...'ın savunması okunarak sorulduğunda; “... ile ilişkimiz devam ederken...'yi tanıdığımı öğrenince bana onunla lise dönemindeki ilişkisini anlatmıştı. Hatta bana...'nin o dönemde zaman zaman kendisinin psikolojik olarak yorduğunu, babasının kendisine tacizde bulunduğunu, bunu yapmak için kendisi ile olan ilişkisini bahane ettiğini, ...'nin kendisine gelerek zaman zaman ağladığını söylemişti. Ben... ile sık görüştüğüm 4,5 aylık kurs döneminden sonra kendisi ile birkaç sefer ayaküstü karşılaştım. ...'tan duyduğum bu olayı ona sorma ihtiyacı hissetmedim. Kurstaki samimi dönemimizde de... bana babasının tacizi ile ilgili bir olay anlatmadı. Ben tabancayı ilk defa...'ta gördüm. Daha önce oyuncak tabanca dışında gerçek tabanca görmemiştim. Bu nedenle...'ın evde patlayan tabancanın bana ait olduğuna ilişkin beyanını kabul etmiyorum. Bu tabanca bana ait değil...'a aitti. Ayrıca...'nin birisi ile görüştüğünü öğrenmiştim ancak kim olduğunu bilmiyordum. Hâlen de bilmiyordum.”, sanık ... müdafisinin talebi üzerine sorulduğunda; “...'la olan tartışmalarımız ve evde silahın patladığı gün meydana gelen kavgamızın sebebi, ifademde belirttiğim üzere 9 ay geçmeden benimle evlenemeyeceğini, bu sürede imam nikâhı yapmamız gerektiğini söylemesi, benim de bunu kabul etmememdir. Daha önce dediğim gibi ikisinin arasında lise döneminde yaşanan ilişkiyi hiç önemsememiştim. İkisinin yeniden görüşmesini sağlayan kişi ben değilim. Darp olayından sonra ben...'la bir daha görüşmedim. İkisinin yeniden bir araya gelip görüşüp görüşmediklerine dair bir bilgim bulunmamaktadır.”, sanık ... müdafisinin talebi üzerine sorulduğunda; “Daha önce söylediğim gibi... ile...'nin yeniden görüşmesinde benim bir rolüm yoktur. ...'ın beyanlarında geçen...'nin ... yerine uğradım, senin eski sevgilini gördüm gibi bir beyanım olmadı. Ben...'a böyle bir şey söylemedim. ...'nin ... yeri zaten çok merkezi işlek bir yerdedir. Zaman zaman uğradığım olurdu. Hatta... ile ilişkim devam ederken de uğramış olabilirim, aynı zamanda... liseden sonra... ile görüştüklerine dair bana bir şey söylemedi.”, sanık ... müdafisinin talebi üzerine sorulduğunda; “Kurstan sonra... ile karşılaşıp ayaküstü sohbet ettiğimiz zamanlarda kendisine...'tan bahsettim. İlişkimizin ciddi olarak ilerlediğini söyledim. Kendisi de bana 'İyi çocuktur, Allah mesut etsin' dedi. Sadece bir an için durgunlaştı. Ben de lise dönemlerindeki gençlik aşklarını bildiğim için bu konuda...'nin üstüne gitmedim.”,
Yargılama esnasında 5. celsede tekrar dinlendiğinde; “Daha önce vermiş olduğum ifademi tekrar ederim. ... ile 3 haftalık bir birlikteliğim oldu ancak onun evinde kalmadım. Benim kesinlikle silahım olmadı. ...'ın silahını görmüştüm, siyah renkliydi. ... bana o silahın X-ray cihazlarında görüntü vermediğini söyledi. Benim... ile olan 3 haftalık birlikteliğim Mayıs ayı sonu ile Haziran ayı başında oldu. ... beni darbetmişti, ben de kendisi hakkında şikâyette bulunmuştum, tartışmamız sırasında bana silah doğrultmamıştı ancak silahı havaya doğrultup bir kez ateş etmişti. Saat 19.00-19.30 sıralarıydı, beni dövmüştü, ondan sonra bir daha... ile görüşmedim, bir daha evine de gitmedim. Cinayet olayı ile zaten ilgim ve bilgim yoktur. Ben Mahkemede ifade vermeden önce...'ın ablası evime geldi. Bana ifademi değiştirmemi söyledi. Hatta...'ın ablası bana ifademi değiştirmemde 'Çok sinirli bir anımdı, öfkemden dolayı...'ın silahı olduğunu söyledim. Aslında silahı yoktu' şeklinde söylememi de istedi ancak ben kabul etmedim. Mahkemeye geldim ifade verdim. Hatta mahkemeye ifade verdikten sonra adliyenin bahçesinde...'ın küçük kız kardeşi ve annesi bana saldırdılar, hakaret ettiler, isimlerini bilmiyorum. ...'ı şahsen tanımam. Kızları ile olan arkadaşlığımdan dolayı tanırım.”, Kolluktaki ifadesi okunarak sorulduğunda; “Ordaki ifademi şöyle açıklamak istiyorum. O gün... geldi beni ... yerimden aldı. Gittik onun evinde yemek yedik. Ben...'a 'Evlenelim' dedim. Kendisi de bana '9 ay bekleyelim' dedi. Ben de 9 ay beklemeyeceğimi söyleyince o da 'İmam nikâhı ile evlenelim' dedi. Ben de kabul etmedim. Silahı çıkardı, silahı bana tuttuğunu hatırlamıyorum ancak kendi kafasına tuttuğunu hatırlıyorum. Sonra silahla havaya doğru ateş etti, sonra bir ara dışarı çıktık, beni eve bırakacaktı ancak eve götürmedi, arabanın içinde beni dövmeye devam etti. Tramvay yolu üzerine çantamı ve cep telefonumu attı. Çevreden şahıslar bunu gördü, benim cep telefonumu bulanlar ailemi aramış, ailem de polise haber vermiş, tekrar...'ın evine döndük, beni bırakmadı. Sabaha karşı ben jelatinden ilaç çıkarma gibi bir ses duydum, zannedersem... ilaç içti, sakinleşti, durumumu da ailem vasıtası ile bir arkadaşım öğrenmiş. O da geldi beni...'ın evinden götürdü. Ben de polise gidip şikâyette bulundum ayrıca... silahı evin yatak odasında sıkmıştı.”,
Tanık ... Kollukta; “Bana sormuş olduğunuz ...’ı 1994’ten beri tanırım. Ailesiyle aynı apartmanda 1994-1999’a kadar aynı apartmanda oturduk. İkili ilişkilerimiz gayet iyiydi. ...’nın eşi ... manevi annem, kızlarını da manevi kızım olarak görürdüm. 2009 yılında maddi sıkıntı içerisine girdiğimde ...’nın eşi ... Hanım’dan kızı...’ye ait olan ve bankada yatan 2.700 doları borç olarak aldım. Bu para ... tarafından verildi. Yaklaşık bir yıl kadar sonra kızı...’nin eşinin işlerinin bozulması nedeniyle evine icraların gelmesi nedeniyle ... bu parayı istedi. Ben de verecek durumda olmadığımı, biraz müddet vermelerini rica ettim. Onlar da çok sıkışık olduklarını bir şekilde temin etmelerini söyledi. Ben bu arada bu parayı toplayamadım. Bir müddet sonra para meselesini ...’nın duyduğunu ve kendisini sürekli rahatsız ettiğini ... bana söyledi. İlerleyen zamanlarda bana ait 0 533 311 69 08 nolu cep telefonumu ... aradı ve o parayı talep etmeye başladı. Ben de ...’ya beni rahatsız etmemesini, bu parayı... ve ...’e vereceğimi beyan ettim. Eşi ... ...’nın baskılarına dayanamayıp bana boş bir senet getirdi. Üzerine 5.000 lira yazıp ve bu sana olan borcum karşılığı ödemeye çalışacağım, eğer ödeyemezsem devlet memuru olduğumdan icra yoluyla alabileceklerini söyledim. Bir müddet sonra ... senedi kendisine vermiş gibi üzerinde oynama yapmış, adını yazmış, rakamla oynayıp icra yoluyla parayı alma yönüne gitti. Ben de avukatıma başvurup senetle oynama yaptığını, meblağın bu olmadığını söyleyip dava açtım ve davayı kazandım. Olayı alacak davasına çevirdiler. Dava devam etmektedir. Bu davadan sonra ne ... ne de eşi ve kızları ile telefonla veya yüz yüze konuşmadım. Fakat dava süresi öncesi ... sürekli beni telefonla rahatsız ettiği için ben telefonda kendisine beni rahatsız etmemesini, rahatsız etmeye devam ederse eşi ... Hanım’a bazı şeylerini söyleyeceğini beyan ettim (aile içi). Bu telefon konuşmamdan dolayı ...’nın avukat abisi tarafından ... Polis Merkezine suç duyurusunda bulundular. Ben de bu konu ile ilgili ... Polis Merkezinde ifade verdim. İfademde aile ortamları bozulmasın diye kızı Orkide’nin bana söylediklerini söylemedim. Olayın para mevzusundan kaynaklandığını polis karakolunda belirttim. Konu ile ilgili herhangi bir dava açılmadı. Fakat istenilirse... tarafından babası ile ilgili bana söylediklerini anlatabilirim fakat şu anda konuşmak ve ifadede geçmesini istemiyorum. Benim sadece para konusu ile ilgili bir davam oldu. Kimin ya da kimlerin ...’ı öldürdüğünü bilmiyorum. Olayı bugün sizlerden öğrendim. Olay günü evimde misafirlerim vardı ve ben ikametimdeydim.”,
Savcılıkta; “Ben bu olayla ilgili olarak polise 20.07.2011 tarihinde ifade vermiştim, içeriği doğrudur, aynen tekrar ederim. Ben müşteki ... ve kızları şüpheliler... ve.... ile maktul ...'nın komşuları idim. 1993 yılından 1999 yılına kadar komşu idik. Çok sıkı fıkı görüyorduk, samimi bir komşuluğumuz vardı. Bu süreçte o zaman küçük olan... ve...'nin derslerini dahi ben çalıştırdım. Ben 1999 yılında evlendim, oradan ayrıldım. Daha sonra benim paraya ihtiyacım oldu. 2008 yılında 2.700 dolar ...'ten borç aldım. ... bana bu paranın...'ye ait olduğunu söylemişti. Bunun ödenmesi ile ilgili sıkıntım oldu. Hâlen borcu ödemedim. Aramızda borcun ödenmesine ve senede ilişkin anlaşmazlık oldu. Ben komşuları iken sıkı görüşür iken daha o zaman ortaokul öğrenci olan... bana babasının kendisine cinsel tacizde bulunduğunu hatta babasının küçük kardeşi....'ye ve ismini hatırlamadığım teyzesine yanlış hatırlamıyor isem en küçük teyzesine de cinsel tacizde bulunuyormuş. O zaman... bana maktul babası ...'nın kendisinin göğüslerini ellediğini, okşadığını, kendisini dudaktan öptüğünü, benzeri şeyler yaptığını, geceleri odalarına girdiğini, bu nedenle odalarının kapısının arkasına sandalye koyduklarını söylüyordu, ben...'nin bana bu söylediklerini o zaman annesine söylemesini istedim, bunun gerekli olduğunu söyledim ancak ben annesine söylemedim, kendisinin söyleyip söylemediğini bilmiyorum. 2011 yılı Şubat ayı idi bir gün telefonla... ile görüştük. Bu görüşmemizde... bana canının sıkkın, moralinin bozuk olduğunu söyledi. Babası maktul ...'nın daha önce kendisini taciz ettiğini bildiğimi, maktul ...'nın daha önceleri kendisine tacizde bulunduğunu ancak babası maktul ...'ın bu kez de kendisinin küçük kızını taciz ettiğini, banyoda kızını seyrettiğini, annesi ...'e babasının bu tavırlarından dolayı kızdığını bana söyledi. Ben de bu konularla ilgili rahatsızılığı var ise polise gitmesini söyledim. Ayrıca benim bu olayla ilgili sadece bu şekilde duyumum vardır, görgüm yoktur. Ayrıca bundan 2-3 yıl kadar önce, yaz idi. Ben yazlıkta idim. Bir gün müşteki ... beni aradı. Bana ‘... bana avukat bul’, eşi ...'ı kastederek ‘Ben bu adamdan boşanmak istiyorum, bu adamın psikolojisi bozuk, hasta, benim bu adamdan bir an evvel kurtulmam lazım, benim eğitimli tanıdığım tek sen varsın, bana yardımcı ol’ dedi. Ben de kendisine bu konunun önemli olduğunu, uzaktan ve telefonla konuşulamayacağını, çözülemeyeceğini söyledim. Ben tatilden dönünce beni evlerine çağırdı. Bana maktul ...'nın hasta ruhlu, dışarı çıktığında benim kendisinin aldattığımı düşündüğünü, paranoyalar gördüğünü, bununla ilgili ilaçlar kullandığını, artık ilişkilerinin çekilmez hâle geldiğini, dayanılmaz hâl aldığını söyledi. Ben de kendisine nasihatta bulundum, acele karar vermemesi gerektiğini söyledim. Ayrıca tarihinden tam emin değilim 2-3 ay kadar önce... ve müşteki ... bana anlattılar. Sanırım 2000 yılında...'nin babasının tavırları nedeni ile fare zehiri içerek intihara teşebbüs ettiği ancak Konukoğlu Hastanesi’ne götürüldüğü, burada 15 gün yatarak tedavi gördüğü, bu olayın aile içinde tutulduğu, gizli kaldığını söyledi. Ayrıca duyduğuma ve bana anlatılana göre 4 yıl kadar önce...'nin evinde hep beraber yani maktul ..., ......, ..., ... Orkide ve eşi ... ile ...'ın annesi ve babasının olduğu bir ortamda, ...... ile ... mutfakta iken maktul ...'ın mutfağa girip birden bağırmaya başlayıp ...'a sen kızım....'ye sarkıntılık ediyorsun, tacizde bulunuyorsun diye bağırıp çağırdığını söylediler... bana bu olayı anlatırken, maktul babası ...'yı kastederek ‘Adam kendi yaptıklarını başkalarının da yaptığını iddia etmeye başladı, kayınvalidemlere rezil oldum’ dedi. Benim olayla ilgili bilgim ve görgüm bundan ibarettir.”,
Mahkemede; “1993 yılının sonundan 1999 yılının sonuna kadar ...'ın yan komşusuydum, aile ile çok iyi görüşüyordum, ailenin hiçbir olumsuz hareketini görmedim... ders çalışmak için benim yanıma gelirdi. Ben Dil Tarih Coğrafya Fakültesi mezunuyum. İngilizce bildiğim için de dersinde ona yardımcı oluyordum. Bazen sıkıntılı geliyordu. Bu geldiği sıralar orta 1'e gittiği sıralardı. Bazen sıkıntılı geldiği zaman kendisi ile konuştuğumda babasının kendisine cinsel tacizde bulunduğunu, vücudunun çeşitli yerlerini ellediğini, öptüğünü, göğüslerini ellediğini ve hatta küçük kardeşi.... ile ismini vermediği küçük yaştaki teyzesine de babasının cinsel tacizde bulunduğunu ve hatta o sebeple teyzesinin evlerine gelmediğini söyledi... bu yaşlarda ergenlik çağına girmek üzereydi, daha doğrusu ergenlik çağına girmişti. Ben o dönem bekâr yaşıyordum. Babası ile birtakım kaygıları mı var, o nedenle mi bu şekilde konuşuyor diye düşünerek ailesi ile bu konuyu paylaşıp anlatmadım çünkü benim bu konu ile ilgili hiçbir görgüm yoktur. Gerek.... gerekse de ismini şu anda hatırlamadığım o dönemde küçük yaşta olan teyzesi...'nin anlattıklarını doğrulayacak hiçbir şey söylemediler. Hatta 2008 yılında ...'dan 2.700 Dolar borç para aldım, bu borç para alma işlemi tamamen benimle ... arasında oldu. ...'ın bu konu hakkında bir ilgisi yoktu...'nin daha sonra ekonomik durumu kötüye gitmesi nedeniyle ... bana verdiği borç parayı verip veremeyeceğimi sordu. Ben de kendisinden zaman istedim çünkü bir anda toparlayamayacaktım ancak parayı toparlayamadım. Bunu ...'a bildirdim. O da bana bu durumu ...'a bildireceğini durumun değişeceğini yani ...'ın sinirleneceğini söyledi. ... benim borcumu ödemediğimi eşine anlatmış, bunun üzerine ... kendisi düzenlediği ve benim de borçlu olduğum bir senedi hazırlayıp benim aleyhime icra takibi başlattı... 2011 yılının Şubat ayında beni aradı. Yine sıkıntılı olduğunu, babası ...'nın kendisinin küçük kızını taciz ettiğini, banyoda kendisini seyrettiğini, annesi ...'in de bu duruma kızdığını söyledi. Ancak ben biraz önce de belirttiğim gibi ...'ın gerek...'ye gerekse başka kişilere cinsel tacizde bulunduğunu sadece...'den duydum. Cumhuriyet Savcılığında verdiğim ifademde belirttiğim gibi oradaki ifade verdiğim tarihten 2-3 yıl kadar önce ... beni telefonla aradı, ben o sırada yazlıktaydım, bana ... ‘Avukat bul’ dedi. Eşi ile arasında şiddetli geçimsizlik olduğunu ve boşanmak istediğini, eşini kastederek onun psikolojisinin bozuk olduğunu ve artık onunla birlikte yapamayacağını söyledi. Ben de uzakta olduğumu ve bu durumun telefonla konuşulacak bir konu olmadığını, geldiğimde görüşelim dedim. Daha sonra tatil dönüşünde ... ile görüştüğümde eşinin ilaç kullandığını, artık biraz düzeldiğini ancak ‘Keşke daha önce bana yardımcı olsaydın ben boşanırdım’ diye söyledi. Yine cinayet olayından önce... bana 2011 yılında telefonla yaptığımız görüşmede babasının 2000 yılında kendisine cinsel yöndeki tacizlerinden dolayı fare zehiri içtiğini, intihara teşebbüs ettiğini, Konukoğlu Hastanesi’nde yattığını söyledi ancak bunlara dayalı bir görgüm yoktur. Ben en son... ile 2011 yılında telefonla görüştüğümüzde, eğer bunlar ciddiyse babasının bu hareketleri devam ediyorsa polise gidip suç duyurusunda bulunmasını söyledim ancak gidip gitmediğini bilmiyorum, önceki vermiş olduğum ifademi de tekrar ediyorum. Savcılıktaki ifademi aynen tekrar ediyorum. Ayrıca benim biraz önce senet ile ilgili bahsettiğim davada avukatım itiraz etti, itiraz üzerine mahkeme senedin usulsüz olduğuna karar verdi. Bu defa da hakkımda alacak davası açıldı. İlk icra takibinde alacaklı ...'dı, alacak davasında da onun abisi avukatı olarak dava açtılar, bu dava da devam ediyor. Benim cinayet olayı ile ilgili hiçbir görgüm yoktur. ...'ı tanımıyorum, ...'ı komşuluğum süresince de hiç görmedim, aralarındaki ilişkiyi de bilmiyorum.”, Kolluktaki ifadesi okunarak kısmi çelişki nedeniyle sorulduğunda; “Benim orada anlatmak istediğim ... sürekli beni telefonla arıyordu, sıkıştırıyordu parayı ödemem için. Ben de bu durumdan rahatsız olduğumu, eşi ...'e bunları söyleyeceğini, eşinin de kendisinden sıkıntılı olduğunu, kendisinin bu sık sık aramasının beni de rahatsız ettiğini söyledim. Orada demek istediğim budur.”, Katılan ...’ın “Tanık kardeşim ...'a ‘Benden para istersen kızlarını tüm dünyaya rezil ederim, ilişkilerini ortaya çıkarırım’ demiş ve ayrıca ‘... Orkide'nin çocuğunun da kimden olduğunu memlekete ilan ederim’ demiş. Kardeşim de kendisine ‘Sen böyle bir halt işlersen ben seni öldürürüm’ demiş. Bütün ilişkileri biliyor, neden saklıyor doğru söylemiyor?” şeklindeki beyanı üzerine tanıktan sorulduğunda; “Katılanın dediklerini kabul etmiyorum, ben biraz önce ifademde de bahsettiğim gibi, çocuk muhabbetini ve sevgili muhabbetini kabul etmiyorum. ...'a da böyle bir şey söylemedim. ... benden parayı istedi ve parayı getireceksin dedi. Ben de parayı toparlayamadım, götüremedim. O da icra yoluna başvuracağını söyledi.”, sanık ... müdafisinin talebi üzerine sorulduğunda; “Ben parayı ...'ten istedim. ... ile beraber Finansbank’a gittik. ... bana kızı...'nin kendisine ait olan paraları kendisine verdiğini, kendisinin de bankaya hesap açtığını ve biriktirdiğini, bu paraların...'nin olduğunu söyledi ancak parayı ben ...'ten aldım, icra takibi de cinayetten çok çok önce açıldı. Yazlıktan döndükten sonra ben ...'e eşi ile neden boşanmak istediğini ve sebeplerinin ne olduğunu sordum. O da artık düzelmeye başladığını, eşinin düzeldiğini söyledi.”, Savcılık ifadesi okunup hatırlatılarak tekrar sorulduğunda; “Yazlıktan döndükten sonra da ... bana eşi ile arasındaki sıkıntıları orada belirttiğim gibi bana beyan etti ancak yine birlikte yaşayacaklarını söyledi.”, sanık ... müdafisinin talebi üzerine sorulduğunda; “Emniyet görevlileri ... yerime geldiler, bana sorduklarında ben sadece biraz önce belirttiğim bir para meselesinden dolayı yukarıda anlattığım şekilde bir meselem vardı, ben onu anlattım, tekrar çağrılacağımı söyledi, ben Cumhuriyet Savcılığında detaylı ifademi verdim, bunda herhangi bir sebep yoktur.”,
Tanık ... Kollukta; “Bana sormuş olduğunuz ... isimli bayan aynı apartmanın çapraz alt katında oturur. Yaklaşık bir yıla yakın zamandır da tanırım ve komşumuz olur. Ayrıca zaman zaman ben kendilerine, kendi ise bize gelir. Kahve içerdi. 19.07.2011 günü evimde bulunduğum sırada saat 17.00 sıraları idi. Komşumuz ... evimin zilini çaldı, ben de kapıyı açtım. Bana hitaben eve gel de kahve içelim dedi. Ben de kendisine hitaben tamam geliyorum dedim. Kendisi evine gitti. Aradan yaklaşık 10-15 dakika sonra kız kardeşim ... evime geldi. Bunun üzerine ben de komşumuza gidemedim ve hatta telefon açarak misafirimin geldiğini söyledim. Kız kardeşim yaklaşık saat 20.00’ye kadar evimde oturdu. Daha sonra kendi evine gitti. Ben kız kardeşimi gönderdikten sonra yaklaşık 20.15 sıraları ile komşumuz olan ...’ın evine gittim. 10-15 dakika oturduktan sonra kızı ... geldi. Daha sonra saat 21.00 gibi ...’in eşi gelir diye ben evime gittim. Ben evime giderken komşum ... ve kızı.... beni yolcu ettiler. 20.07.2011 günü saat 07.45 sıralarıydı. Kapı zili çalındı, kapıyı açtığımda ... tek başına kapımın önünde duruyordu ve ağlıyordu. Bana hitaben ‘... Hanım akşamdan beri başımıza ne geldi biliyor musun?’ dedi. Ben de ‘Ne oldu?’ diye sorduğumda, ‘... yerinde kocamı öldürmüşler.’ dedi. Daha sonra ... Hanım evine gitti. Benim bu olayla ilgili bildiklerim ve duyduklarım bundan ibarettir.”,
Mahkemede; “Ben ... ve ... ailesi ile bir yıldır aynı apartmanda üst katta oturuyorum. Olay günü ... Hanım beni çay içmeye çağırdı. Akşam saat 20.00 sıralarıydı. Onların balkonunda çay içiyorduk. O sırada kızı....'nin kendi arabasıyla geldiğini gördük. Saat 20.55 sıralarında oradan ayrıldım, ordan ayrılmadan önce.... de bizim yanımıza geldi ve çay içti. Ben orda bulunduğum süre içinde ... Hanım'ın eşinin geç kaldığına dair bir şey söylemedi. Benim yanımda ne.... ne de ... Hanım ...'ı telefonla arayıp da 'Neden gelmedin?' diye bir görüşmede olmadı. Ben ertesi gün ...'ın evimin kapısına gelinceye kadar ...'ın öldürüldüğüne dair bir şey duymadım. ... bana eşinin ... yerinde öldürülmüş olduğunu söyledi ve ağlayarak evine gitti. Yanında kızları veya başka biri yoktu. İki gün sonra iki ayrı komşumla beraber evlerine gittik. Balkonda 10 dakika kadar oturduk. ... Hanım ve kızları ağlıyorlardı. Olaya ilişkin acıları da yeni olduğu için bir şey sormadım ve oradan ayrıldık. Daha önceki ifademi de tekrar ediyorum. Ben ...'ın kızlarına karşı cinsel istismarda bulunduğuna dair bir şey duymadım. Kendileri de bana bir şey anlatmadı, yine çevrede başka kişilere, kızlara ve bayanlara da bu şekilde cinsel hareket yaptığını duymadım. Bana sorulan ... adlı kişiyi de tanımıyorum. ......'nin çalıştığını biliyordum, özel yaşantısı hakkında herhangi bir şey bilmiyordum...'nin de evlilik hayatıyla veya özel hayatıyla ilgili bir şey bilmiyorum. ... Hanım da aile sorunlarını benimle paylaşmazdı. Ben o gece o gün ...'in evinin balkonunda otururken....'nin arabası ile geldiğini gördüm. Aydınlıktı, arabadan inince....'nin herhangi birine bay bay ettiğini görmedim. Bir başka aracın da onunla beraber geldiğini görmedim, cadde kalabalıktır.”, sanık ... müdafisinin talebi üzerine sorulduğunda; “Ben ...'ın akşamları saat kaçta evine geldiğini bilmiyorum, bunu bilemem...'nin bir kız çocuğu vardır. Haftanın birkaç günü bildiğim kadarıyla ... Hanım'ın evinde kalıyordu ama her gün devamlı kalıp kalmadığını bilmiyorum.”,
Tanık ... Kollukta; “Bana sormuş olduğunuz ..., bizim karşı dükkân komşumuz olur. Dün yani 19.07.2011 tarihinde saat 16.30 ile 17.00 sıralarında dükkânda bulunduğum sıralarda ... kendi ... yerinin İnoksen ... yeri istikametinde elinde telefonuyla biriyle tedirgin bir şekilde konuşuyordu. Yalnız telefonda konuştuğu şahsa hitaben ‘Ne yapayım, ne edeyim’ şeklinde konuştuğunu ve beni görünce tedirgin olduğunu gördüm ve ayıp olmasın diye kendi dükkânımıza geldim. Yine aynı gün saat 21.00 civarında dükkânımızı kapattığımız sıralarda ...’ın dükkânının açık olduğunu ve içeride 4-5 kişinin olduğunu gördüm ancak yüzlerini görmedim çünkü yüzleri dükkânın içine dönüktü. Bu şahısları görsem de tanıyamam. Tahminen saat 21.00 sıralarında babamla birlikte dükkânı kapattığımızda ve bize ait olan araçla İnoksan sanayi tipi mutfak eşyaları satan ... yerinin önüne geldiğimizde 1 el silah sesi duydum. Babama hitaben ‘Yine sıktılar’ dedim. Babam da ‘Hadi gidelim oğlum’ dedi. Silah sesinin otonun camı açık olduğundan çok yakından geldiğini hissettim. Biz yolumuza devam ettik ve evimize gittik. Bu sabah yani 20.07.2011 günü saat 08.30 sıralarında ... yerimizi açarken komşumuz olan ...’ın silahla öldürüldüğünü öğrendim. Bu arada 19.07.2011 günü saat 21.00 ...’ın dükkânının önünde 3 araç vardı. Bu araçlardan biri siyah renkli Peugeot 308, biri de kendi aracının aynısıydı diğeri de misafirliğe gelen araçtı.”,
Tanık ... Kollukta; “Asel İnşaat Müh. San. ve Tic. adı altında faaliyet gösteren ... yerini yaklaşık 1,5 yıldan beri işletmekteyim. Bana sormuş olduğunuz ... benim karşı dükkân komşum olur ve kendisi ile komşuluk ilişkilerim gayet iyiydi. Dün yani 19.07.2011 günü saat sabahleyin 07.45 sıralarında dükkânımı açtım. Benden yaklaşık 1,5 yani saat tahminen 09.00-09.30 sıralarında ...’ın yanında çalışan ismini bilmediğim 16-18 yaşlarında erkek çocuk gelerek dükkânı açtı. Aynı gün ... Bey’in hangi saatte dükkâna geldiğini tam hatırlamıyorum. ... Bey’in yanında çalışan gencin tekrar saat kaçta çıktığını bilmiyorum ve görmedim. Ben dün yani 19.07.2011 günü akşam saat 21.00 sıralarında dükkânımı kapatıp, oğlum ... ile dükkânın yanından ayrılırken ...’ın dükkânının içinde uzun boylu sarı saçlı bir bayan ve yanında 2-3 tane erkek şahıs daha vardı. Ancak bu şahısların hiçbirinin yüzlerini görmedim. Arkaları dışarıya dönüktü. Tahminen saat 21.10 sıralarında dükkânımızın yanından geçerken bir ses duydum. Ancak ben silah sesi mi ne olduğunu anlamadım. Zannedersem şişe patlaması gibi kuvvetli bir ses idi. Yanımda bulunan oğlum ‘Yine sıktılar baba’ diye seslendi. Biz eve doğru kendimize ait 27 YU 895 araçla yola devam ettik. Yukarıda bahsettiğim gibi saat 21.00 sıralarında dükkânda bulunduğum sırada gördüğüm dükkân içindeki şahısların yüzlerini hiç görmedim.”,
Mahkemede; “Ölen ... ile benim ... yerim karşı karşıyadır. İnşaatçılık yapıyorum. Orada yazıhanem var. Olay günü saat 21.00 sıralarında ... yerinden ayrılıp gittik. Oğlum ... da yanımdaydı. Arabayla giderken yaklaşık 2 bina geçtik. Ses duydum. Ben sesi tekerlek altında şişe patlaması sesi olarak algıladım. Sabah ... yerine geldiğimde bu olayı öğrendim. Oğlum o sesi duyunca ‘Yine birisi sıktı’ diye bir söz söyledi. ... ile samimi değildim. Zaten ... Bey’in yapısı herkese karşı resmîydi. Önceki ifademi tekrar ederim.”, soruşturma aşamasındaki ifadesi okunarak kısmi çelişki nedeniyle sorulduğunda; “Ben oğlumla beraber o gün yazıhaneye saat 21.00'den yarım saat veya 15-20 dakika önce atölyeden gelmiştik, üzerimizi değiştirmek için ...'ın karşısındaki yazıhanemiz olan yere gelmiştik. O zaman ...'ın ... yerinde 1 sarışın bayan gördüm. Çok aşırı uzun boylu ya da aşırı kısa boylu değildi, normal boyluydu ama erkek şahıs görmedim. İfadem orada yalnış yazılmış. Kendi ... yerimizden ayrılırken de kimseyi görmedim, daha doğrusu bakmadım.”, lüzum üzerine tekrar sorulduğunda; “... Bey hakkında çocuklara ve kız çocuklarına, bayanlara veya başkalarına tacizde bulunduğunu duymadım, görmedim. Eşini ve bir kızını bir defa gördüm ancak kendilerini tanımıyorum. Kendi işimizle ilgilendiğimiz için ... yerinden ayrılıncaya kadar ... Bey’in ... yerinde veya civarında farklı veya değişik bir şey görmedim. Bir şey olsaydı fark ederdim.”,
Tanık ... Kollukta; “Ben hâlen ... Emniyet Müdürlüğünde polis memuru olarak çalışırım. Dün gece yarısından biraz sonra işimden evime gittim ve eve girdikten yaklaşık 45 dakika kadar sonra idi. Benim ikamet ettiğim binanın karşısında bulunan binanın yöneticisi evime geldi ve bina girişinde müzik aleti satan ... yeri sahibi olan ...'ın ... yerinde yerde yatığını ve kan olduğunu gördüğünü, polis memuru olmam sebebiyle yardım istediğini söyledi ve yönetici Sakıp Kayaören’in beyanı üzerine saat 01.26'da Haber Merkezi’ni arayıp durumu bildirdim. O esnada yönetici olan Sakıp bana hitaben ... yerinin az ilerisinde siyah bir aracın durduğunu söyledi. Ben de o araca baktım ve ... yerine doğru da yöneldim. O esnada araçtan iki bayan indi ve bayanlardan birisi gelip ... yerine girdi. Diğer bayan ise girmedi. Ben şahsın yerde yattığını ve kafa tarafında ve yerde kan olduğunu görünce bayanı dışarı çıkarttım ve ‘Bir şeye dokunmayın’ dedim. Ardından ... Polis Merkezini aradım. Onlara da durumu bildirdim ve kısa süre sonra ... Polis Merkezinin ekibi geldi. Ardından ambulans da geldi ve şahsın eks olduğunu bir şey yapamayacaklarını söylediler ve ayrıldılar. O arada benim dikkatimi ölen şahsın kızı olduğunu öğrendiğim aracın yanında kalan sarı saçlı bayan çekti. Bu bayan herhangi bir tepki vermedi ve ... yerine gelip bakmadı bile. ‘Beni kan tutar ben gelemem’ dedi. Ardından da telefonla mesaj çektiğini gördüğüm bayan olay yerinden ayrıldı. Bayanın ayrılmasından bir süre sonra ölen şahsın damadı olduğunu sonradan öğrendiğim bir şahıs geldi. O şahıstan kısa süre sonra da siyah araba ile giden ve ölen şahsın kızı olduğunu öğrendiğim sarı saçlı bayan yanında bir bayan daha olduğu hâlde tekrar olay yerine geldi. Ben olayın nasıl ve ne şekilde olduğunu bilmiyorum.”,
Mahkemede; “Ben ... Emniyet Müdürlüğünde polis memuru olarak görev yapıyorum. O saate görevli değildim. Ölen ...'ın ... yerinin yan tarafındaki binada bulunan dairede ikamet ediyorum. ...'ın bulunduğu binanın yöneticisi gece yarısı ben evde uyurken kapı çalması üzerine ben uyandım ve bana müzisyen ...'ın kanlar içinde yerde yattığını, yerde kan olduğunu söyledi. Benim polis olduğumu bildiği için bana haber verdi. Bana haber veren ...'di. Olay yerine gittiğimde şu anda mahkemede bulunan bayan (tanığın gösterdiği müşteki ...) ... yerinin içindeydi. Ölen şahıs yerdeydi. Yerde de yoğun şekilde kan vardı. Başka bir bayan dışarda bekliyordu. O içeride değildi. Diğer bayan da gösterdiğimde sanıktı (tanığın gösterdiği ...). Başka da kimse yoktu, içerdeki bayana dışarı çıkmasını bir şeyi ellememesini söyledim. 112'yi aradım. Olay yerine geldi ve ölen şahsı kontrol etti ve eks olduğunu söyledi. Dışardaki bayan ben diğer bayana dışarıya çık dedikten sonra onu sakinleştirmeye çalışıyordu. Yaşlı olan bayan feryat figan ediyordu. O da sakin olmasını söylüyordu, daha doğrusu ilk başta genç olan bayan yani gösterdiğim sanık herhangi bir tepki vermiyordu. Ortalık kalabalıklaştıktan sonra o da tepki verdi, ağlayıp ağlamadığını bilmiyorum çünkü o zaman ortalık kalabalıklaşmıştı.”, Kolluktaki ifadesi okunarak kısmi çelişki nedeniyle sorulduğunda; “Bana okunan poliste vermiş olduğum ifadem doğrudur. Ben şu anda mahkemede ifade verirken hatırladığım kadarıyla anlattım. Ancak okunan ifademde beyan ettiğim hususların hepsi doğrudur. Arabanın yanında bekleyen bayan biraz önce gösterdiğim sanıktı. O zaman saçları sarıydı, telefon elinde vardı, mesaj yazıyordu. Oradaki ifademde belirttiğim gibi ölenin yanına gelmedi, tepkisizdi, ... yerine girmediği, gelip bakmadığı, kanın kendisini tuttuğunu söylediği ve arabayla da olay yerinden ayrılıp tekrar geldiği, yani oradaki ifademde anlattığım her şey doğrudur. Biraz önce de ifade ettiğim gibi burada hatırladığım kadarıyla ifade verdim.”, Katılan ...’in “Ben içerdeyken, eşimin yanına girdiğimde kendim çıkmadım, beni hiç kimse uyarmadı, çıkarmadı, belki o zaman tanık bana gelmiş ve çıkmamı söylemiş olabilir.” demesi üzerine tanıktan sorulduğunda; “İfadelerimi tekrar ediyorum, benim bu olayla ilgili herhangi bir çıkarım söz konusu olamaz, kendisi yanlış hatırlıyor olabilir.”, sanık ... müdafisinin talebi üzerine sorulduğunda; “Ben.... adlı olan gösterdiğim sanığı elinde telefonla mesaj yazdığını gördüm ama mesajlaştığını görmedim. Ölenin dükkânı ile siyah renkli arabanın arası 4-5 metre olabilir ya da daha yakın da olabilir tam bilmiyorum. Ben dükkânın içine girdiğimde gösterdiğim bayan yerdeki ölen şahsın yanında çömelmiş vaziyetteydi, dokunduğunu görmedim. Yine bayanı dışarı çıkarttıktan sonra genç olan bayanın onu teselli ettiğini söylemiştim ama ne şekilde teselli ettiğini hatırlamıyorum, sarılıp sarılmadıklarını görmedim, birbirlerine dokunup dokunmadıklarını görmedim, ölen şahsın ... yerinin ışığı açıktı, sokak aydınlatması çok iyi değildi, bana sorulan sanığın yani....'nin durduğu yerin aydınlık mı karanlık mı olduğunu hatırlamıyorum, saçları sarıydı, ben sarışın olduğunu gördüm.”,
Tanık ... Kollukta; “Bana sorduğunuz ...’ı yaklaşı 30 yıldır tanırım. İyi bir arkadaşlığımız vardır. Kendisi de benim ikametimin altında... Müzik isimli ... yerini çalıştırır. Müzik aleti satar ve müzik dersleri verirdi. Yukarıda ... yerinde de İddaa bayi işletirim. Kendisi de akşamları evine geçerken benim yanıma gelir ve parliament sigarası alırdı. Yaklaşık 20 gündür de gelmiyordu. 19.07.2011 günü saat 10.00 gibi ikametimden çıktım. ... beyin ... yeri kapalıydı. Ben de ... yerime geldim. Gece saat 00.50 sıralarında ... yerimi kapatarak Kılıç ... Paşa Caddesi üzerinde bulunan Star ticari taksi durağına gittim. 10-20 dakika kadar sonra oradan ayrılara....ıktım Kalyon kavşağından... girdim ve evimin bulunduğu 26 no'lu sokağa girdim ve Neyzen Lokantası’nın yanında bulunan genişçe yere park ettim. Araçtan inerek binamızın giriş tarafına geldim. Adımlarımı atarken ... Bey’in ... yerinin darabasının açık, ışıkların açık ve ... yeri kapısının hafif aralıklı açık olduğunu gördüm. Kendi kendime ‘Hayırdır inşallah ... Bey bu saate kadar açık kalmaz’ diyerek binanın girişinden geri döndüm ve ... yerinin geniş camının oraya gittim. Cama vurarak ... hoca, ... hoca diye bağırarak seslendim herhangi bir ses gelmeyince dükkânın her tarafına göz gezdirdim ve ... Bey’in yerde yattığını ve kanlar içinde olduğunu gördüm. Hemen yan binada oturan polis memuru ... ... ...’nın penceresinin camına vurdum. ... ... Bey kapıyı açtı. ‘Hayırdır Sakıp Abi buyur içeri gel’ dedi. Ben de kendisine evimin altındaki ... Bey’in yerde yattığını kan revan içinde olduğunu gördüm. Çabuk polisi ara dedim. Kendisi de polisi arayarak burada bir olay var acele ekip gönderin dedi. Bu arada ... ... Bey’in yönetici olarak bahsettiği şahıs benim. Ben ... ... Bey’in camına vururken olayın olduğu sokağın diğer tarafı yani Fevzi Çakmak Bulvarı girişinin diğer tarafından küçük bir araba yavaş yavaş gelerek ... yeri önünden geçti. Biraz ileri gitti tekrar geri geldi. Ben de ... ... Bey’e ‘Bak bir araba burada geziyor’ dedim. Ben, ... ... ve ... ...’in ev arkadaşı olan Orhan isimli şahıs olay yerine doğru bakarken araçtan bir bayan inerek müzik dükkânına doğru gitmeye başlayarak biz üçümüz olay yerine giderken bayan içeriye girdi. Yerde yatan ... Beyin öbür tarafına geçti yere çömeldi ve ‘..., ... ne oldu sana kim yaptı bunu neden yaptın?’ diye bağırmaya başladı ve ayağa kalktı ve dükkânın kapısına doğru geldi. ... ... Bey de bayanı dışarıya çıkardı. Dükkânın içerisine kimse girmedi sadece o bayan girdi. Bu sırada da arabanın yanında bulunan bayan da ‘Anne gel içeriye girme anne, anne buraya’ diye bağırdı. Telefonu çıkartarak uzun süre bir yerleri aradı ve kendisi gayet soğuk kanlı hiçbir telaş emaresi göstermiyordu, ben de ... ... Bey’e ‘Bu nasıl ... şu bayan hiçbir telaş göstermiyor, acayip soğukkanlı, babası yerde yatıyor şuna bak’ dedim. Ben önce kızı olduğunu bilmiyordum. Bayanın yani dükkânın içine giren bayanın feryadından hanımı olduğunu, diğer bayanın da kızı olduğunu anladım. Biraz sonra polisler geldiler ve işlemlerini yaptılar ve cenazeyi kaldırdılar ve ben de evime gittim. Bu arada olay yerine yaklaşık olarak 01.30 civarında gelmiştim. Ben oturduğum yere 3 yıl önce taşınmıştım. Olaydan önceki 2 ay kadar önce 50-55 yaşlarında yapılı beyaz ve sarı saç karışımı renkli saçlı şahıs vardı. Bu şahsın kim olduğunu bilmiyorum. Bildiğim kadarıyla ... Bey karakterli, düzgün bir adamdı. Benim olayla ilgili gördüklerim ve bildiklerim bundan ibarettir, olayın neden ve kimlerin yaptığını bilmiyorum, başka diyeceğim yoktur.”,
Mahkemede; “Ben daha önce Emniyet Müdürlüğünde ifade verdim, ifademi tekrar ederim. Rahmetli ...'ı ben 25 yıldır tanıyordum. ... yerinin üstündeki apartman dairesinde de oturuyorum. Hâlen de aynı yerde oturuyorum. Olay tarihinde ben Fevzi Çakmak Mahallesi’nde büfe işletiyordum. Olay tarihinde gece saat 01.00'i geçiyordu, evime geliyordum, ...'ın ... yerinin ışıklarının açık olduğunu fark ettim. Bu bana tuhaf geldi çünkü kendisi en geç 22.00-22.30 sıralarına kadar ... yerinde duruyordu. İlk önce hırsızlık olduğunu düşündüm, camdan içeri baktım, kendisini göremedim, camı çaldım herhangi bir cevap alamadım, camın alt tarafı eşyayla kapalı olduğu için zemini göremiyordum. Sonra kapının 50-60 cm açık olduğunu fark ettim, kapıdan içeri baktığımda ... kanlar içinde yerde yatıyordu. İçeri hiç girmedim, oturduğum binanın yan tarafında iki tane polis memuru bekâr olarak oturuyordu, ilk aklıma onlar geldi, onlara haber verdim. Onlar da emniyete ve ambulansa haber verdiler. O sırada bir arabayla iki bayan geldi. Ben ...'ın ailesini hiç tanımıyordum. Ailesini ve çocuklarını hiç görmedim, o nedenle gelenlerin eşi ve çocuğu olduğunu bilmiyordum. Gelenlerden bir tanesi araçtan inip maktulü öyle görünce içeri girdi ve feryat etmeye başladı. Diğer bayan içeri girmedi, telefon görüşmesi yaptı. ...'ın yanına gittiğini dokunduğunu görmedim. Polisler geldiler, işlemleri yaptılar, ...'ın hakkında çocuklarına, kızına veya başka kız çocuklarına cinsel istismarda bulunduğuna hiç şahit olmadım ve hiç de duymadım. İyi bir insandı, psikolojik herhangi bir rahatsızlığı yoktu çünkü konuşurken kelimelerini iyi seçer ve konuşurdu. Onun hakkında çevreden de hiç olumsuz bir şey duymadım. Bayanların geldiği araba hatırladığım kadarıyla spor siyah ya da kahverengi renkte bir arabaydı. ... Bey ... yerini kapattığı zaman genelde benim yanıma uğrardı. Kendisi sigara alırdı giderdi. Ben de o sebeple kendisini en geç 22.00-22.30 sıralarına kadar ... yerinde kaldığını o sebeple biliyorum. ...'ın olay gününe kadar bu belirttiğim saatlerden daha geç ... yerinde kaldığını bilmiyorum.”, soruşturma aşamasında alınan ifadesi okunarak sorulduğunda; “Doğrudur, oradaki beyanlarımı, verdiğim geniş ifademi de aynen tekrar ediyorum.”, sanık ... müdafisinin talebi üzerine sorulduğunda; “... Hanım eşi olan bayan ‘... bunu neden yaptın, bize neden yaptın, noldu’ diye bağırmalarını duydum. Oradan çıktıktan sonra da kızının ona sarıldığını gördüm. Daha doğrusu eşi olan bayan fenalaşınca kızı ona sarıldı. Diğer kızını orada görmedim, ayrıca eşi olduğunu öğrendiğim bayan eşini o hâlde gördü ve onun karşısına geçti ancak dokunduğunu görmedim. ... ... ... da bayanı kolundan tutup dışarı çıkardı.”, soruşturma aşamasındaki beyanı ile mahkemedeki beyanı tanığa hatırlatılarak lüzum üzerine tekrar sorulduğunda; “Ben biraz önce ...'nın eşinin kendisine bunu neden yaptın, bize neden yaptın, noldu dediğini duydum, polisteki ifademde başka şekilde belirtmiş olabilirim olayın ilk şoku ve etkisinden dolayı şu anda mahkemede ifade verirken de unutmuş olduğumdan dolayı bunu söylememişimdir, o nedenle böyle bir beyanda bulunmadım.”,
Mahkemeye ikinci kez çağrıldığında; “Ölen ...'ın ... yerinin bulunduğu binanın üstünde 3. katında oturuyorum. Daha önce ifademde belirtiğim gibi maktulü kanlar içinde gördüm. Komşum olan ... ... Bey’e haber verdim. Dükkânın dışında iken siyah renkli bir otomobilin ... yeri önünden yavaş yavaş geçtiğini ve geri geldiğini gördüm. Aracın modelini hatırlamıyorum. Bu siyah araba ölen şahsın dükkânının önünde benim oturduğum binanın önünde durdu. Şu an mahkemede bulunan bayan araçtan indi (...), arabayı da şu an mahkemede bulunan gösterdiğim sarı saçlı bayan kullanıyordu (......). Sadece eşi olduğunu öğrendiğim kişi içeri girdi. ‘..., ... sana kim yaptı?’ diye bağırdığını duydum. Diğer bayan içeri girmedi, annesini çağırdı ‘Gel buraya’ diye bağırdı, telefonla görüştü, ölenin yanına yaklaştığını görmedim, rahat bir hâldeydi. Zaten bu konuda daha önce poliste verdiğim ifadem doğrudur.”, lüzum üzerine tekrar sorulduğunda; “... ... ve onunla birlikte kalan arkadaşı Orhan ile olay yerine geldiğimizde önceki ifademde belirtiğim gibi siyah renkli araç yavaş yavaş ... yerinin önünden geçti, sonra tekrar geldi. ... ...'e ‘Bak bir araba burada geziyor’ dediğim de doğrudur. Biraz önce belirtiğim gibi gösterdiğim bayan araçtan indi.”,
Tanık ... Kollukta; “Ben hâlen...68/A sayılı yerde ....simli ... yerini çalıştırırım. Yine yukarıda yazılı olan adreste kardeşim ... ile birlikte kalırım. Bugün yani 26.07.2011 günü saat 18.30 sıralarında görevli polisler ... yerime geldiler. Bana gösterdikleri arama kararına istinaden ... yerimde arama yaptılar arama esnasında ... yerimde rakıların bulunduğu tezgâhın arka alt tarafında üzerinde.... ibaresi bulunan siyah renkli bir adet tabanca kılıfı bulundu. Bu kılıfın oraya nasıl geldiğini görmedim kimin koyduğunu bilmiyorum. Benim böyle bir kılıfım yoktur ayrıca benim ruhsatlı ya da ruhsatsız silahım yoktur. Benim ailemden de kimsede silah yoktur. Yine birlikte kaldığım kardeşim ...'ın da silahı yoktur. Eğer olsaydı görürdüm ya da haberim olurdu. Bana sorduğunuz ... isimli şahsı tanımam. Ben bu şahsın öldürüldüğünü de olaydan 3-4 gün sonra kardeşim ...'dan duydum. Ben kardeşim ...'ın... isimli bir bayan arkadaşı olup olmadığını bilmiyorum ancak son zamanlarda bildiğim kadarıyla kardeşim ... bu ismini söylediğiniz bayana direksiyon dersi verdiğini bana anlatmıştı. Ben bu bayan ile yüz yüze konuşmadım ancak bir iki kere bayanı kardeşimin arabasında görmüştüm. Ben öldürüldüğünü duyduğum ... isimli şahsın neden ve kim tarafından öldürüldüğünü bilmiyorum. Olay neden oldu nasıl oldu bilmiyorum. Bana sorduğunuz 19.07.2011 günü sabah saat 08.30 sıralarında evden çıktım ve gece saat 01.00 sıralarına kadarda ... yerinden ayrılmadım. Zaten ben sürekli aynı saatte evden çıkar ... yerime gider gece 01.00'de ... yerimi kapatır eve giderim. Olay günü yani bana sorduğunuz 19.07.2011 günü kardeşim ... saat 18.00 sıralarında ... yerime gelmişti ve ‘Yemek ne yapayım?’ demişti ve eve gidip yemek yapmıştı saat 20.00 sıralarında da bana yemek getirip gitmişti. Gece eve gittiğimde de evde idi. Kardeşim... zaten genelde ikimiz bekâr kaldığımız için saat 18.00 sıralarında benim ... yerime gelip ‘Yemek ne yapayım?’ diye sorar gidip evde yemek yapar bana da getirir ve kendisi ayrılır giderdi. Bana sorduğunuz kardeşim ile birlikte ikamet ettiğimiz evde tavanda bulunan mermi izine benzer izin ne zaman ve nasıl olduğunu bilmem. Ben o izi fark etmedim bile. O bahsettiğiniz oda benim odam değildir. Zaten orası ...'ın odasıdır. Ben o odaya girmediğim için izin nasıl olduğunu da bilmem. Yine bana sorduğunuz iz olan odada baza altında bulunun 9 mm çaplı boş kovanın nerede ve nasıl geldiğini bilmiyorum. O oda benim odam değil kardeşim ...’ın odasıdır. Bu sebepten dolayı benim bilgim yoktur. Ben zaten yukarıda da söylediğim gibi sabah saat 08.30 sıralarında evden çıkıp ... yerime giderim gece saat 01.00’e kadar ... yerimde kalır, ... yerimi kapatıp eve gittikten sonra da yatarım.”,
Mahkemede; “Ben sanık ...'ın ağabeyiyim. Aynı evde ikamet ediyoruz. Sanıklardan... ile...'ın lise dönemindeki ilişkisini bilirim. Olaydan 3-4 ay önce yeniden görüşüyorlardı. Hem... ve hem de... kaldığımız eve de gelip giderlerdi. İlişkilerinin boyutunu bilmiyorum. Ben eve geç saatte gelip sabah erkenden çıkar giderdim. Ben büfe işletiyorum. Büfeme birçok insan gelir gider. Hatta çoğu kişi dolabın arkasına geçip birasını kendisi poşetler. Olaydan sonra 26.07.2011 günü benim dükkânımda arama yapıldı ve bira poşetlerinin olduğu karton kutunun altında üzerinde ....marka yazılı siyah renkli bir tabanca kılıfı bulundu. Bu kılıf bana ait değil, zira tabanca taşımıyorum. Kardeşim...'ın da tabancası yoktur. Bu olaylar olup mahkemeler görülmeye başlandıktan sonra evimizde bir tavana ateş edilme olayı olduğunu öğrendim. Çünkü ben evin tavanında bir mermi izi ya da hasarı görmemiştim. Gelip odama geçip geç saatte yatar, erkenden de çıkar giderim. Zaten o iz benim değil...'ın odasında oluşmuş.”,
Tanık ... Kollukta; “Bana sormuş olduğunuz... ...’ı yaklaşık bir yıldan beri tanıyorum. Tanışma sebebimiz de Elbim Meslek Kazandırma Kursu’nda tanışmıştık. O günden beri de kendisi ile iyi bir arkadaşlığımız vardır. Kendisi aynı zamanda...Mağazası’nda satış sorumlusu olarak çalışmaktadır. Tarihten yaklaşık 1,5 ay kadar önce ben arkadaşım olan...’nin ... yerine gitmiştim. Kendisi ile görüştüm, kendisi bana ‘... iline gideceğim orada kız arkadaşım var. Eğer gitmek istersen beraber oraya gidelim’ dedi. Ben de kendisine hitaben ‘Kimle gideceğiz?’ diye sorduğumda ‘Erkek arkadaşım olan... ile birlikte gideceğiz’ dedi. Ben de bu teklifi önce kabul etmek istemedim. Kendisi ısrar edince teklifini kabul etmek zorunda kaldım. Aynı gün ... yerimden izin alarak akşam saat 18.00 sıralarında... Evi’nin önünde bekledim...ve arkadaşı..., beni beklemiş olduğum yerden alacaklardı. Yaklaşık 10 dakika sonra beni beklemiş olduğum yerden kız arkadaşım... ve erkek arkadaşı... olarak tanıştırdığı şahıs beyaz renkli plakasını hatırlayamadığım bir taksi ile beni aldılar. Üçümüz birlikte ... iline gittik. ... iline vardığımızda... arkadaşı ...’yi telefonla aradı. ... de bizim bulunduğumuz yere geldi. İsmini hatırlayamadığım bir yere giderek dördümüz de yemek yedik. Daha sonra...’nin arkadaşı olan ... kendi evine gitti. Ben... ve arkadaşı... ismini hatırlayamadığım bir otele gittik. Otele vardığımızda... benimle...’nin kimliklerimizi alarak otelin resepsiyonuna gitti. ... otele kayıtlarımızı yaptırdıktan sonra odalarımıza geçtik. Ben tek olarak odama geçtim. ... ve... başka bir odaya geçtiler. Aradan yaklaşık 1,5 saat sonra... ...’ın odasından kalkarak benim yatmış olduğum odaya geldi. Kendisi bana hitaben ‘... uyudu ve horluyor. Rahatsız oldum. Ben de senin yanına geldim’ dedi. O gece biz... ile uyuduk. Ben sizlere söylemeyi unuttum.... Orkide’nin arkadaşı olan... isimli şahsı daha önce hiç görmedim. Soyadını da bilmiyorum. Ancak görsem tanıyabilirim bu şahsı. Yine... isimli şahıs ismini hatırlayamadığım ... ilinde bulunan lokantada yemek yerken...ın gömleği kalkık vaziyetti idi ve belinde siyah renkli bir tabanca gördüm. Hatta bu tabancayı belinde gördükten sonra da korktum. Ertesi gün ise üçümüz birlikte saat 19.00 sıralarında tekrar ...’e geldik. Arkadaşım... ve... bana hitaben ‘Bu akşam da...ın evine gidip orada kalalım’ dediler. Ben de ilk önce kabul etmedim. Bunlar ısrar edince ben de tekliflerini kabul ettim. Üçümüz birlikte...ın evi olduğunu söyledikleri Kalyon kavşağı civarında bulunan evine gittik. Yine o gece ben tek başıma bir odada kaldım. ... ve... ise başka bir odada kaldılar. Ertesi gün ise sabah saat 07.30 gibi...ın evinden kalkarak ve hatta...ın kullanmış olduğu oto ile beni ... yerime getirdi. ... tekrar eve gidiyorum diye ayrılıp gitti. Ben evden çıktığımda... ...’a ait olan evdeydi.”,
Mahkemede; “Sanıkları tanıyorum...ile birlikte gittiğimiz Elbim Meslek Kazandırma Kursu’nda tanıştım. Samimi olduk. Görüşmeye başladık. 2010 yılının Haziran ayıydı. Bir müddet sonra... beni...la tanıştırdı. Kendisinin liseden ilişkisi olduğu arkadaşı olduğunu öğrendim...bana ...'da arkadaşları olduğunu, ziyarete gitmek istediğini söyledi. Ben, ... ve... birlikte ...’ya gittik. ...'da...'nin arkadaşları ile bir restoranda yemek yedikten sonra şimdi adını hatırlayamadığım bir otele gittik. İki ayrı oda tuttuk. Ben ve... bir odada, ... ise başka bir odada kaldı. Restoranda yemek yerken bir ara... ceketini düzeltirken belinde tabanca taşıdığını görmüştüm. Rengini ve tipini bilemiyorum, zira silahtan korkarım, bu nedenle bu konuyu...'a sormadım. ...'da otelde kaldıktan sonra ertesi gün ...'e dönüp bu kez bir gece de...'ın evinde kaldık. Sabahleyin ben kalkıp işime gittim. ...'nin kız kardeşi...'yi de yine... vasıtası ile tanıdım ancak samimiyetim olmadı.”, soruşturma aşamasındaki ifadesi okunarak sorulduğunda; “O ifadem de doğrudur. ...’da otele gittiğimizde... ile... aynı odaya geçtiler fakat bir müddet sonra ki ne kadar olduğunu hatırlamıyorum zira o ara biraz kestirmiştim ancak önceki ifademde belirttiğim 1,5 saat kadar olacağını sanmıyorum...benim odama gelerek...'ın uyuduğunu ve horladığını söyledi. Geceyi ikimiz beraber aynı odada tamamladık. ...'te ise...'ın evinde ben rahatsızlığım nedeniyle erkenden uyudum. Evde onların ayrı bir odada kalıp kalmadıklarını hatırlamıyorum. Benim şu anki ifadem doğrudur. .... ile olan ilişkisinin şeklini ve ismini bana söylemedi. Özel hayata ilişkin olduğu için ben de sizin aranızdaki ilişkinin boyutu ne diye sormadım. Bu beni ilgilendirmiyor. Bana...'ı lise döneminde çıktığı arkadaşı ve hâlen görüştüğü bir arkadaşı olarak tanıttı.",
Tanık... Kollukta; “Bana sormuş olduğunuz... ...’ı tanırım. Penti Mağazası sorumlusu olur. 19.07.2011 günü sabah 09.30’da... ile mağazayı açtık. Gün içerisinde... ile birlikte mağazadan hiçbir şekilde ayrılmadık. Yine gün içerisinde...’nin yanına ne eşi ne kız kardeşi ne de diğer akrabaları hiç kimse gelmedi. Ben saat 17.30-18.00 arası yemek yemek için dışarı çıktım... yalnız kaldı. 18.30-19.00 arası ise ben mağazada kaldım... ise yakınımızdaki mısırcıda yemek yedi. Saat 19.00 gibi mağazaya geldi. Biz hemen mağazayı 20.00-20.30’da kapatırız. Fakat 3 ayda bir mağazada sayım olduğu için o gün mağazada sayım işlemine başladık. Sayım işi genellikle 01.00-02.00 arası biter. Sayım başladıktan sonra saat 00.30’a kadar ne ben ne de... mağazadan ayrılmadık. Yine...’nin yanına hiçbir akrabası gelmedi. Saat 00.30-01.00 arası...’nin kocası, yanında çocuğu, yanında eşinin kuzeni mağazaya geldi. Bu arada sayım işlemi devam ediyordu. Yorulduğumuz için... kocasından soda talebinde bulundu. Kocası da bize arabayla gidip 15 dakika içerisinde sodayı alarak geldi. Sodaları kapıda... aldı. Kocasının ayrılıp ayrılmadığını görmedim. Tahmini yarım saat sonra yani 01.30 civarı...’nin kız kardeşi... mağazanın önüne geldi. ... araçtan inip mağazaya girdi. ...'ye hitaben telaşlı bir şekilde ‘Çabuk gelmen gerekiyor’ dedi...aceleyle mağazadan çıkıp...’nin arabasına binip gittiler...acilen çıktığı için telefonunu mağazada bıraktı. ...’nin telefonu sürekli çalıyordu. Ben de bu telefon trafiği nedir diye...’nin telefonuna baktım. 8 adet cevapsız aramanın olduğu, bu cevapsız aramaların...’nin eşi kız kardeşi ve teyzesine ait olduğunu gördüm. Ben de ne oluyor herhangi bir şey mi oldu diye merak ettiğimden...’nin kocası ...’ı aradım. ‘Ne oldu ... abi? ... apar topar çıktı’ dedim. ... da ‘... gelip...’yi aldı mı?’ diye sordu. Ben de ‘Evet’ dedim. ... da...’nin babasının kurşunlandığını söyledi. Yaklaşık 20-25 dakika sonra... kendisine ait olmayan yanında tanımadığım bir şahısla mağazaya geldi. Telefonunu aldı ne ben ne de... herhangi bir şey söylemedi. Ben...’nin durumu iyi olmadığından dolayı sormadım. Yanındaki şahsa hangi hastanede sordum. Şahıs da olay yerinde duruyor dedi. Ben Bölge müdürüne durumu bildirdim. Mağazaya... ile birlikte gelen şahıs arabaya binip gittiler. Nereye gittiklerini söylemediler. Ben de sormadım. Ben de mağazaya kapatıp ticari taksiye binip ikamete gittim. 20.07.2011 günü saat 10.00’da mağazayı açtıktan sonra yaklaşık yarım saat sonra... mağazaya gelip çantasını aldı.”,
Mahkemede; “Olayın üzerinden yaklaşık 1 yıldan fazla bir zaman geçmiştir. Olaydan sonra verdiğim ifadem doğrudur... benim çalıştığım...Mağazası’nın sorumlu mesul müdürü idi. Olay günü sabahtan itibaren kendisi ile beraber mağazadaydık. O gün sayım işi vardı. Hatırladığım kadarıyla sayım için 5 kişi gelmişti, akşamüzeri yemek yemek için dışarı çıktım daha sonra... yemeğe gitti. Aradan zaman geçtiğinden saatleri hatırlamıyorum. Sayım o gün saat beşte başladı, devam ediyordu gece saat 00.00 sıraları...’nin kız kardeşi... geldi. Acil gelmesini söyledi, ... ile beraber gittiler. ... gelmeden önce...'nin kocası, kızı ve bir de eşinin kuzeni geldiler. ‘Bir şey içer misiniz?’ diye sordum içmeden gittiler...yaklaşık bir saat sonra tekrar geldi. Sayımı teslim alması gerekiyordu, yanında bir erkek vardı ama kim olduğunu tanımıyorum ancak sayımı teslim alacak durumda değildi. Kendini iyi hissetmediğini söyledi ancak nedenini söylemedi ben de bir şey sormadım. ... ... yerinden ilk ayrıldıktan sonra telefonunu unutmuştu telefonu da sürekli çalışıyordu sekiz tane cevapsız aramalar vardı. Baktığımda eşi, kız kardeşi ve eşinin telefonu vardı. Merak ettiğim için eşini aradım eşi bana...’nin babasının vurulduğunu söyledi...biraz önce ifademde belirttiğim tanımadığım bir erkekle beraber mağazaya telefon aramalarından sonra geldi. Telefonunu ve çantasını alıp yanındaki şahısla beraber gittiler. Benim bildiklerim bundan ibarettir. Olay günü...’nin kız kardeşi.... ...’yi geceleyin biraz önce ifademde belirttiğim gibi mağazaya almaya geldiğinde babasının ölümü ile ilgili herhangi bir şey söylemedi. ...... kendisine ait olduğunu bildiğim siyah renkli Peugeot marka bir araçla gelmişti. Babasının vurulduğuna dair herhangi bir şey söylemedi. ‘Gelmen gerekiyor’ dedi, üzgündü ancak herhangi bir şey söylemedi. Orkide’nin arabası yoktur. Şu an bana mahkemede gösterilen (Sanık ... gösterilerek soruldu) sanık daha önce bir kez mağazanın önüne gelmişti, ... ile görüşmüştü.”, sanık ... müdafisinin talebi üzerine sorulduğunda; “Bana sorulan sanık ... olay tarihinden bir hafta önce mağazaya gelmişti...ile mağazanın önünde konuştular. Konuşmanın içeriğini bilmiyorum...mağazaya girdikten sonra... ile arkadaş kalamayacağını bir mesajla bitireceğini söyledi.”,
Tanık ... Kollukta; “Ben dün yani 19.07.2011 günü saat 20.00 sıralarında evimizin balkonunda eşim ile birlikte oturuyorduk. Saat yaklaşık 21.30 sıralarında balkonda bulunduğumuz esnada yüksek bir sesle pat diye tek defa bir ses geldi. Ben de balkondan etrafa ve aşağıya baktım. Herhangi bir kimse göremedim, hatta ben yaklaşık 5-6 dakika sağa sola baktım. Fakat kimseyi de göremedim. Bunun üzerine tekrar balkonda oturmaya başladım. Daha sonra saat 23.00 sıralarında balkondan içeriye girdim. Bir müddet televizyon seyrettim. Daha sonra da yattım. Patlamanın gelmesinden önce herhangi bir dövüş, kavga, yüksek sesle konuşma ve bağırışma duymadım. Böyle bir şey olsa duyardım. Çünkü balkonda oturuyordum. Saat 01.30 sıraları idi, yatıyordum. Bağırışma seslerine uyandım. Ne oluyor diye balkona çıktım. Aşağıya doğru baktığımda kalabalık vardı. Polis arabaları vardı. Ben de bunun üzerine balkondan aşağıya doğru ‘Ne oldu burada?’ diye sordum. Ordakiler ...’ın öldürüldüğünü söylediler. Ben de aşağıya inmedim. Bir müddet baktıktan sonra tekrar yatmaya gittim. Benim bu olayla ilgili bildiklerim gördüklerim bundan ibarettir.”,
Mahkemede; “Ben daha önce emniyette ifade verdim, o ifademi tekrar ederim. Ben o gün balkonda oturuyordum. Saat 21.30 sıralarında pat diye bir ses duydum, maytap sesine benziyordu. Etrafa baktım kimseyi göremedim. Balkonda oturuyordum. Daha sonra içeri geçtim, ... ile ... yerinin önünden geçerken selamlaşıyorduk. Kendisi ile aşırı bir samimiyetim yoktu, kim tarafından öldürüldüğünü bilimiyorum. Ölüm olayını da gazetede yayınlanınca öğrendim. Ailesini de tanımıyorum."
Mahkemeye ikinci kez çağrıldığında; “Daha önce ifade vermiştim, önceki ifademi tekrar ederim. Ben patlama sesi duyduktan sonra balkondan aşağıya baktığımda bana sorulan siyah renkli bir otomobil görmedim. Otomobili seyir hâlinde görmedim, park hâlinde de olup olmadığını bilmiyorum, dikkat etmedim. Ayrıca bayan, erkek de görmedim. Yani ...'ın ... yerinden çıkan herhangi bir şahıs da görmedim ama ...'ın ... yerinin ışıkları yanıktı.”,
Tanık Sevgi Çalışkan Mahkemede; “Ben ablamla ölen eniştem ...'ın yanlarında büyüdüm sayılır. İlk kızları gibiydim. Tanıdığımdan bu yana eniştemle kızları arasında çok iyi bir ilişki olduğunu gördüm. Aralarında hiçbir problem yoktu. Yine ... ile ablam arasında da bir problem yoktu, ilişkileri iyiydi, iyi olmasaydı evlilikleri 30 yıl devam etmezdi. Ben evin en küçüğü olduğum için ablamla da aramızda hayli yaş farkı olduğundan eşi ile olan ilişkilerinin seviyesi hakkında kendisiyle konuşmamız olmazdı ancak görünen itibarıyla ilişkileri iyiydi. 11-12 yaşlarında iken... bana babasının kendisine sarıldığını, kendisini öptüğünü, rahatsız olduğunu söylemişti. Ben de kendisine teyzeciğim ‘Her baba çocuğuna sarılıp öpebilir, bunlar normaldir’ demiştim ancak bu konuşmadan sonra eniştemin hareketlerine daha fazla dikkat eder oldum, bir anormallik görmedim. Kaldı ki aynı evde ben de sıkça bulunuyordum. Evlerinde kalırdım. Eniştemin böyle bir tabiatı olsaydı ilk önce bana olurdu diye düşünüyorum. Olay gecesi ise saat 01.20'de beni arayan kişi.... idi. Ağlayarak babasının vurulduğunu söyledi. Ben eşimle birlikte olay yerine gittiğimde... orada yoktu ablası...'yi almaya gitmiş, sonra birlikte geldiler, ikisi de çok perişandı, yerlere yığılıyorlardı, ikisi de içeriye girip babalarını görmeye çalışıyorlardı, ikisi de içeriye giremediler. ......'ye göre daha sakin soğukkanlı yapıda bir kişidir. Çoğu kişinin ağlayıp feryat edeceği anlarda... daha soğukkanlı davranabilir. Biz oradayken annesi ... içerden çıktıktan sonra kızlarının ikisi de kendisine sarıldı. Ben...'nin lise yıllarında...la olan ilişkisini bilirdim ancak son zamanlarda yeniden görüştüklerine dair bir bilgim yoktu. ... de evli biriyle ilişkisi olduğunu, o boşandıktan sonra da evlenmeyi düşündüklerini, olaydan 1 yıl kadar önce bana anlatmıştı. Ben... ve... ile birlikte...'ın evine hiç gitmedim, az önce belirttiğim gibi ablamla eşi ... arasında göründüğü kadarıyla problem yoktu. Bana ‘Dayanamıyorum, boşanacağım bu adamla’ gibi sözler söylemedi. ...'nın kızı...'nin evli biriyle ilişkisine dair bir bilgisi yoktu. Kaldı ki bilseydi de sert bir tepki vereceğini düşünmüyorum. Olumlu karşılardı, kızlarına karşı olumlu ve sevecen yaklaşan birisiydi.”, katılan ...'ın talebi üzerine sorulduğunda; “Az önce belirttiğim gibi eniştem kızlarına sevecen yakalaşan birisiydi, sert birisi değildi. ... ile zaman zaman aynı sofrada yemek yemedikleri olmuştur. Bunu bilemem, ben teyzesi olarak...'ye kendisinden hayli yaşlı birisi ile olan ilişkisi konusunda etkili olmayacağını bildiğim için herhangi bir telkinde bulunmadım. Eniştemin şu lafını hiç unutmam ‘Dışarıya atarsam tutan çok olur’ derdi. Yeğenim... bana... ile yeniden görüştüğünden bahsetmedi.”,
Tanık ... Kaya Mahkemede; “Ben.... ve...'nin öz dayısıyım. Ben evde uyuyordum, telefonum çalmış, eşim bana telefonu getirdi, kız kardeşim ...'in beni aramış olduğunu gördüm. Hatırladığım kadarıyla saat 00.45 sıralarıydı. Sonra ben aradım. Yeğenim.... çıktı. ‘Dayı babam vurulmuş’ dedi. Sonra ben ... yerine gittim, ... yerdeydi. Ablam ağlıyordu, ...... ve diğer yeğenim... de oradaydı. Onlar da ağlıyordu. Ablamı sakinleştirmeye çalıştım. Hatta... orada sinir krizi geçirdi, bağırıyordu. Ben onu tuttum, ben saat 04.30'e kadar oradaydım. Polis ve ambulans geldi. Ben aramadım oradan başkaları aramış olabilir.”, Tanığa, sanık ...’nin savunmasında ve aşamalarda dayısını aradığına dair hiçbir beyanının olmadığı, tanık ...'in olay yerinde tanık...’yi hiç görmediğini, sadece iki bayanın geldiğini ve kızı olan bayanın soğukkanlı olduğuna dair beyanları okunarak sorulduğunda; “Ben gördüklerimi anlatım, ... beni aradı, diyeceklerim bunlardır.”, sanık ... müdafisinin talebi üzerine sorulduğunda; “Ablam ...'in kızı.... ile sarıldığını gördüm. Kızı... ile de sarıldığını gördüm. En son da....'nin ifadesi alındı. Tam emin değilim ama parmak izinin alındığı saat 03.00 sıralarıydı ancak tam emin değilim. Bana sorulan....'nin bir başkası ile gayrımeşru ilişkisi olduğunu, yine ölen eniştem ...'ın yeğenim...'ye, ......'ye...'nin küçük kızına, benim diğer kız kardeşime cinsel istismarda bulunduğuna dair hiçbir şey duymadım. Yeğenlerim de bunu dile getirmedi. Ablam da bana böyle birşey söylemedi. Başkasından da böyle bir şey duymadım, böyle bir yönü olup olmadığını da bilmiyorum, ayrıca ablam ile eniştem arasında geçimsizlik olduğunu hiç duymadım, ablamın ondan boşanmak istediğini de hiç duymadım, bana ondan boşanmak istediğini hiç anlatmadı, sadece sinir ilacını öyle duydum yani ablam söylüyordu. Ben ayrıca 10 yıldır, eniştem ... ile görüşmüyordum. Bunun nedeni de yaklaşık 10 yıl önce ablam ameliyat olacaktı, ona kan gerekiyordu, eniştem de kan arıyordu, bize işte ‘Yardım etmiyorsunuz’ diye kızdı. Bu sebepten dolayı konuşmadım, aramızda başka bir husumet yoktur. 10 yıl süreyle de evine de gitmedim ayrıca yeğenlerim... ve.... bazen yanıma gelirlerdi. Ablam 10 yıl içinde benim evime 4 ya da 5 sefer gelmiştir.”,
Tanık ... İsmail Çalışkan Mahkemede; “Ben ...'ın kız kardeşi ile evliyim. ... ile de bacanağım. Olay günü evimde uyuduğum sırada eşim beni uyandırdı...'nin kocası ...'ın telefonla arayıp ...'ın öldürüldüğünü söylemiş. Ben de hemen giyindim ve olay mahaline ticari taksiyle gittim. Gittiğimde ... yerine girdiğimde ... olay mahalinde sol tarafının üstünde yatıyordu. Gittiğimde eşi ... ve kızı.... birbirlerini teselli ediyorlardı... de biraz daha uzaktaydı. Ben içeri girdiğimde polisler geldi, bana ‘Polis misin?’ dediler. Ben de ‘Hayır’ deyince beni dışarı çıkardılar. ...'nin ve...'nin dayısı olan ... abi su getirdi ve ...'in elini yüzünü yıkadı. Sonra eşim geldi oraya, hatta o arada ...'i alıp tuvalete de götürdü. ...'ın ne şekilde, kim tarafından öldürüldüğünü bilmiyorum, kendisi ile görüşürdük, ailece de görüşürdük. ...'ın eşi eşimin ablasıdır, bugüne kadar yani olay tarihine kadar ... ile arasında ... benim eşime eşi ... ile ilgili olarak boşanmak istediğini, aralarında geçimsizlik olduğuna veya ...'ın psikolojik sorunları olduğuna dair bir şey duymadım. Eşim bana böyle bir şey anlatmadı. Ayrıca ...'ın yine bana sorulan kızlarına karşı, başka bayanlara karşı, şu anda evli olduğum eşime karşı çocukluğunda cinsel istismarda bulunduğuna dair bir şey duymadım ve ...'ın böyle bir kişiliğe sahip olduğuna dair bir şey de duymadım. Olay yerine gittiğimde kapının önünde... ile annesi birbirlerine sarılarak teselli ediyorlardı. Olay yerinde parmak izleri polis tarafından alındı. ......'nin parmak izinin ne zaman alındığı, nerede alındığını bilmiyorum, ......'nin de bir başkası ile gayrıresmî ilişkisini önceden bilmiyordum, onu da olay günü duydum, eşim de bana bu konuda bir şey anlatmamıştı.”, tanık ...'in olay yerinde tanık...'yi hiç görmediğini, sadece iki bayanın geldiğini ve kızı olan bayanın soğukkanlı olduğuna dair alınan beyanları okunarak sorulduğunda; “......’yi ilk kapının yanında annesi ile gördüm, yan yanaydılar, birbirlerini teselli ediyorlardı. Daha sonra.... arabasının yanına gidip telefonla görüşmeler yapıyordu. Hatta oraya gelen gazetecilere ve balkonda oturanlara da agresif davranıyordu. Ben gördüklerimi söylüyorum. Benim dediğim gibidir, beyanlarımda ısrar ediyorum ayrıca ben olay günü hastanedeyken eşim Sevgi Çalışkan bana....'nin gayrıresmî ilişkisi olduğunu ve birlikte olduğu kişiyi söyledi. Hatta ismini söyledi ama şu an hatırlamıyorum. Kim öldürmüş diye eşimle konuşuyorduk, bu konuşma içinde....'nin de ilişkide olduğu birini eşim söyledi.”,
Tanık Niyazi Zengin Mahkemede; “Tutanak doğrudur, tutanakta yer alan adresteki ... yerine gittik, yaptığımız aramada tezgâhın arka tarafı altında bir tane siyah renkli Glock marka GA ibareli tabanca kılıfı bulduk, muhafaza altına aldık, tutanak tuttuk, hatırladığım kadarıyla bulduğumuz kılıf saklanmış ve gizlenmiş vaziyetteydi. Herhangi bir kişinin ... yerine girdiğinde kolaylıkla bulabileceği bir yerde değildi.”,
Tanık Turgay Bakırhan Mahkemede; “Diğer görevli arkadaşlarla beraber ... yerinde yaptığımız aramada Glock marka GA ibareli tabanca kılıfını tezgâhın arka alt kısmında bulduk, bulduğumuz kılıf gizlenmiş bir yerdeydi, yani herkesin kolaylıkla o ... yerine gidip kolaylıkla bulabileceği bir yerde değildi.",
Tanık ... Güneş Mahkemede; “...'ın ... yerindeki arama ekibinde ben de vardım. Arkadışımız Niyazi ... yerindeki tezgâhın arka taraf alt kısmında siyah renkli silah kılıfını buldu, buna dair tutanak tuttuk, ... yerine ilk girdiğimizde etrafa baktım bulamadık, arama yaptığımızda biraz önce beyan ettiğimiz gibi arama neticesinde bulduk, silahın kılıfının bulunduğu yer herhangi bir kimsenin koyabileceği bir yer değildi, içeriye girdikten sonra, tezgâh, tezgâhın alt ve arka tarafındaydı, oraya bir başka kişinin rahatlıkla koyamayacağı kanaatindeyim.”,
Tanık İsmail Koç Mahkemede; “Olay günü arama ekibinde ben de vardım. Ben aslında gasp büroda çalışıyorum, yardım için cinayet büro ekibinde görev aldım. Cinayet büroda görev yapan Niyazi adlı arkadaşımız silah kılıfını buldu. Silah kılıfını ... yerindeki tezgâhın arka alt tarafında buldu, bulunduğu yer itibarı ile tezgâhın arka tarafındaydı. Altta buldu, oraya atılmış olduğunuda düşünmüyorum. ... yeri ile ilgisi olmayan birinin koyabileceği bir yer olduğunu düşünmüyorum, çünkü silahın bulunduğu yerde tezgâh vardı, kasa vardı.”,
İnceleme dışı sanık ... Kollukta 20.07.2011 tarihinde bilgi veren sıfatıyla; “Bana sormuş olduğunuz ... isimli şahsı, kızı...’den dolayı duymuştum. Kendisini şahsen tanımam kızı... ile yaklaşık 15 yıl önce tanıştık...ile yaklaşık beş yıl arkadaşlığım oldu. Ailem... ile birlikte olmamı istemediği için aramızdaki arkadaşlık tahmini 2000 yılında bitti. ... isimli bir bayanla tanıştım. Nişanlanıp... ile evlenecektim. ... de beni gece elbisesi almak için ... Paşa Bulvarı üzerinde bulunan...Mağazası’na götürdü. Orada...’yi gördüm ama o gün kendisi ile konuşmadım. ... eve geldiğimde... bana hitaben ‘İlk aşkını gördün mü?’ dedi. Zaten..., Orkide ile daha önce arkadaşmış. Onun için oraya götürdüğünü söyledi. ... ile bir müddet sonra ayrıldık. Bu olaydan sonra... ile bazen yüz yüze bazen de telefonla görüşürdüm. ...’nin yanında kardeşi... ile tanıştım. ... bir müddet sonra araba kullanmayı öğretebileceğimi sorunca ben de evet öğretebilirim dedim. Arada sırada...’ye araba kullanmasını öğrettim. ..., 19.07.2011 günü saatini hatırlamadığım öğleden sonra beni telefonla arayarak hâl hatır sordu, çağrı attı ben aradım. 19.07.2011 günü sabah ... Kömürcü ile ...’e gittim. ...’den 14.30’da ... Kömürcü ile birlikte adliyeye gittim. Adliyeden 16.00 sıralarından ayrıldım. ... ile...a gittik. Yaklaşık 18.00 sularında...tan çıktım. ... ile ayrıldık. İkametime yakın kardeşim ...’ın çalıştırdığı büfeye geldim. Büfeden tahmini 19.00 sularında ayrıldım eve geldim. 21.30-22.00 sıralarında kardeşim ...’ın yanına büfeye gittim. 15-20 dakika sonra eve geldim ve bundan sonra dışarı çıkmadım. ... ile hiçbir ilişkim yoktur. Şahsı kimin ya da kimlerin öldürdüğünü bilmiyorum. Kızları ile de hiçbir şekilde ilişkim olmadı",
Kollukta 26.07.2011 tarihinde bilgi veren sıfatıyla; “...'ı isim olarak tanırım ama kendisini yolda görsem tanımam ancak gençlik yıllarımda arkadaşlık yaptığım Orkide isimli kızın babası idi. Askerlik dönemine kadar Orkide ile arkadaşlığımız devam etti, hatta evlenmeyi bile düşündük ancak evlenme olayımız gerçekleşmedi ve ayrıldık. Ben askerden geldim başımdan bir evlilik geçti daha sonra ayrıldım tahminen 1,5 ay kadar önce o zamanki kız arkadaşım olan ... vasıtasıyla Orkide ile karşılaştım birkaç kez çay içtik. Bir defasında Orkide'nin yanında kız kardeşi... ile karşılaştım. Hatta kendisine ‘Ne kadar büyümüşsün?’ diye takıldım. Ben bu arada çalıştığım ... yerinden ayrılmıştım boşta geziyordum. ... de yeni araba almıştı ve bana ‘Direksiyon dersi verir misin?’ demesi üzerine...'ye ders vermeye başladım. Bazen yanımıza Orkide de geliyordu, birlikte araba kullanıyorduk. Sonra da beni evime bırakıp gidiyorlardı. Benim Orkide ile bu karşılaşmalarımda herhangi bir gönül ilişkim olmadı ayrıca... ile de herhangi bir ilişkim yoktur. Bana sorduğunuz Orkide'nin lise yıllarında babası tarafından taciz edildiği hususunu bilmiyorum. Ben bunu bilmiyorum bana ne arkadaş olduğum dönemlerde ne de son karşılaştığımız 1,5 aydır görüşmelerimizde Orkide böyle bir olaydan bahsetmedi. Ayrıca her ne kadar ...'ın ... yerine abimin ... yeri ve bizim ikametimiz yakın olsa da ben bu şahsın ... yerini bilmiyorum. Hatta 20 gün kadar önce... beni evime bıraktığı bir zamanda ‘Fazla yaklaşmayayım babamın ... yeri karşı sokakta sen burada in’ dedi ve beni yan tarafta indirdi. Ben ...'ın ... yerini evimin yakınlarında olduğunu da o zaman öğrendim. Bugün yani 26.07.2011 günü görevli polisler ikametime geldiler ve gösterdikleri arama kararına istinaden evimde arama yaptılar. Evde benim odamda 1 adet boş kovan buldular. Bu boş kovan benim eski nişanlım olan ve ayrıldığım ...'nun ondan ayrılma kararı alıp bunu kendisine anlatmam nedeniyle benim evimde çantasından çıkardığı tabanca ile ateş etmesi nedeniyle odaya düşmüş olabilir. Ben zaten düştüğünü görmedim. ... zaten evden ayrıldıktan sonra beni arayıp ‘Ben silahı da aldım kovanı da aldım. Polise de gitsen bir şey anlamazsın’ dedi. Tavanda bulunan mermi izine benzer iz de sanırım o zaman meydana geldi. Bu olay tahminen 1,5 ay kadar oldu zaten o zamanlar biz... ile karakolluk da olmuştuk. Olaydan sonra... gidip beni karakola şikâyet etmişti ve ben bu hususta ifadede vermiştim. Hatta o ifademde ben bu silah sıkma olayından da bahsetmiştim ve...'ün silah sıktığını söylemiştim. ... benim bildiğim kadarıyla ...'ı tanımaz yine Orkide ile... arasında da bir sorun yoktur. Bana sorduğunuz benim son zamanlarda tekrar Orkide ile karşılaşıp görüşmeye başlamamdan sonra bir keresinde benim evde iken Orkide'ye silah gösterdiğim asılsızdır. Ben kesinlikle silah göstermedim. Yine Orkide'ye... ile kavga ettiğimizi karakolun gelip arama yapabileceğini söyleyerek silah vermedim. Yine...'e benim silahım olduğunu söylemedim ve göstermedim. Evimde ben...ün olduğu bir zamanda tabanca ile ateş etmedim. ...'e benim tabancam 8-9 milyar eder bu silah X-ray cihazında görünmeyen bir silah demedim. Olay günü yani 19.07.2011 günü saat 09.00 sıralarında evden çıkıp ...’e gittim. Orada ... bulmak amacıyla görüşmeler yaptım. Saat 13.30 sıralarında ... Kömürcü ile çarşıya geldik ve bi yerde oturup tost yedik saat 15.00 sıralarında da ... ile birlikte adliyeye gittik. Saat 16.30-17.00 sıralarında...a geldik ve ... benden ayrılıp ablasının evine gitti. Ben de dolmuşa binip kardeşim ...'ın büfesine gittim. ... Market’ten alışveriş yapıp yemek yaptım ve diğer kardeşim ... geldi. Biraz oturduk ve 20.30 sıralarında ... ile ...'ın yemeğini gönderdim ve bir süre sonra yani 21.00 sıraları sanırım ben de evden çıkıp ...'ın ... yerine gittim bir süre orada oturdum ve daha sonra da eve gidip yattım. Olay günü yani 19.07.2011 günü ben ne... ile ne Orkide ile yüz yüze görüşmedim ancak... ile bir kere 16.30 sıralarında telefonla görüştüm. Ben bir gün önce yani 18.07.2011 günü... ile yüz yüze görüşmüştüm Kavaklık civarında onun arabasında biraz oturduk konuştuk ve daha sonra... erkek arkadaşının yanına gideceğini söyledi ve gitti ben...'nin arkadaşı olan ve isminin... olduğunu kendisinden yani...'den duydum ancak şahsı hiç görmedim şahısla bir ilgim alakam yoktur. Bana sorduğunuz abim ...'ın ... yerinde bulunan tabanca kılıfından haberim yoktur. Benim ... yeri ile bir ilgim alakam olmadığı için kılıfın neden orda olduğunu bilmiyorum. Benim olayla yani ...'ın ölümü ile bir ilgim, alakam yoktur.”,
Kollukta şüpheli sıfatıyla müdafi eşliğinde 08.09.2011 tarihinde; “... isimli şahsın öldürülme olayından haberim var. Ben bu olayla ilgili daha önceden 26.07.2011 günü ve 20.07.2011 günü ifade vermiştim o ifadelerim doğrudur ve geçerlidir. Ben daha önceki ifadelerimde de olayla ilgim olmadığını söylemiştim. Benim olayla bir ilgim alakam yoktur. Olay günü yani 19.07.2011 günü daha önceki ifademde de söylediğim gibi ben... ile ya da.... ile bir görüşmem yani yüz yüze görüşmem olmadı. 26.07.2011 günü benim ikametimde yapılan aramada elde edilen boş kovan o zamanda söylediğim gibi eski nişanlım ...’nun tabancası ile benim evimde ateş etmesinden kalmış olabilir. Benim silahım hiçbir zaman olmadı. Silahla benim hiçbir zaman işim olmadı, silahım da yoktu. Ben daha önceki ifademde de bahsettiğim gibi ...'nun ikametimde silah sıkmasından sonra ... Polis Merkezi’nde gidip şikâyette bulunmuştum ve...'ün silah sıktığından bahsetmiştim ifademde de şikâyetçi olmuştum. O olayla ilgili mahkemede hâlen devam etmektedir. Benin ...'ın öldürülmesi olayı ile ilgim alakam yoktur. Ben hakkımdaki suçlamaları kabul etmiyorum. Bana sorduğunuz benim ikametimde 26.07.2011 günü yapılan aramada ele geçirilen 1 adet boş kovan ile ...'ın ... yerinde bulunan ve öldürüldüğü silahtan atılan boş kovanın balistik muayenelerinde aynı olduklarının aynı tabancadan atıldıklarının tespit edildiğini söylediniz. Benim bu husus ile ilgili bir bilgim yoktur. Yukarıda da söylediğim gibi ikametimde elde edilen boş kovan ...'nun tabancası ile ateş etmesinden dolayı ikametimde kalmıştır. Yine abim ...'ın ... yerinde yapılan aramada elde edilen Glock marka silah kılıfı ile ilgili de bilgim yoktur. Abimin ... yeri ile benim bir ticari ilişkim bağlantım yoktur. O kılıfın orada neden bulunduğu hususunu da bilmiyorum. Ben suçsuzum olayla ilgim alakam yoktur. Hakkımdaki suçlamaları kabul etmiyorum.”,
Savcılıkta; “Ben bu olayla ilgili olarak polise 20.07.2011, 26.07.2011 ve 08.09.2011 tarihinde ifade vermiştim, aynen tekrar ederim, içeriği doğrudur. Ben... ile ortaokuldan beri arkadaşım, liseyi bitirince evlenmeyi düşündüm, babasından istetmeyi düşündüm ancak ailem kabul etmedi, ben de vazgeçtim ve askere gittim. Yaklaşık 3 ay öncesine kadar ben... ile hiç görüşmedim. Ben... diye tanıdığımı unuttum, 3 ay kadar önce idi. Benim kız arkadaşım olan ... isimli kızla görüşür iken, ...'nun...'yi tanıdığını ve bir gün bir vesile ile beni...'nin ... yerine götürdüğünü ben ...'ndan sonradan öğrendim. ... bana bugün bana ilk aşkın...'nin ... yerine gittik, aradan birkaç gün sonra bir arkadaşım bana ...'nun düzgün bir insan olmadığını söyledi. Ben de daha sonra ... ile bir araya geldiğimizde ben...'den cep telefonunu istedim. ...’ün cep telefonundan...'nin cep telefon numarasını aldım. ... ile aramızda tartıştık, ben de bunun üzerine...'ün de arkadaşı olan...'yi aradım...'ye ...'nun nasıl biri olduğunu sordum. Bana ‘bir şey diyemem, yaşa görürsün’ dedi. Aynı gün öğleden sonra... beni aradı, ‘Ne oldu, ne yaptın?’ diye sordu. Ben de herhangi bir şey yapmadığımı söyledim. Bu olaydan birkaç gün sonra birkaç defa daha görüştük...ile görüştük, birkaç sefer de bire bir görüştük, birkaç seferinde de telefonla görüştük. Bu görüşmeler öncesinde ben de aradım, o da aradı, bu sırada...'nin kardeşi... ile tanıştık. Birkaç sefer de... ile görüştük. ... araba almıştı, ben...'ye araba kullanmasını öğrettim. Benim silahım yoktur, silah kız arkadaşım ...'nundur. Ben kesinlikle... ...'a silah göstermedim, silahı saklamasını söylemedim, silahı başına dayayarak korkup korkmadığını sormadım. Benim kesinlikle silahım yoktur. Ben... ile ...'ya gittim, yanımızda da Seval isimli bir kız vardı. Benim ...'da işim vardı, onun için gitmiştik. Ben olaydan bir hafta kadar önce... ile görüşmeyi bitirmiştim. Ne telefonla ne de yüz yüze görüşmedim. ... ile babası öldürüldüğü günden bir gün önce yüz yüze görüştüm. Beni evimden aldı, Kavaklık tarafına gittik. Eskici kafeye gitmedik. Olay günü ben... ile yüz yüze görüşmedim, olay günü ben... ile telefonla akşam görüştüm. O da...'nin aracının sigorta yapılması ile ilgili bir sıkıntımız vardı, onun için görüştüm. Ben olay günü... ile telefonla ile görüştükten sonra...'nin evinin yani babasının evinin önünden geçmedim. Ben olay günü olay saatinde maktulün dükkânının yakınında bulunmadım. Benim evim Fevzi Çakmak Bulvarı üzerindedir ayrıca ben kesinlikle...'nin babasının ... yerini sormadım. Bana... ‘Babamla komşuymuşsun haberin yok’ dedi. Benim maktul ...'nın kızı...'ye cinsel istismarda bulunduğuna ilişkin bilgim yoktur ayrıca ben bu konu ile ilgili bilgi sahibi olmadığım için hiç kimse ile de bir şey konuşmadım. Ben...'nin... isimli kişi ile gayrıresmî birlikte yaşamasını doğru bulmadığımı...'ye söylemiştim. Ben kesinlikle üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum. Ben kesinlikle ...'ı öldürmedim, öldürmemi gerektiren bir sebep yoktur ayrıca ...'ı hiç görmedim. ...'ın öldürülmesinde kullanılan silahla benim hiçbir ilgim ve alakam yoktur. Benim hiç tabancam olmadı, suçsuzum.”,
Tutuklanması talebiyle sevk edildiği Sulh Ceza Mahkemesinde; “Ben bu konuda daha önce Savcılıkta ve Emniyette ifade vermiştim. Oradaki ifadelerimi aynen tekrar ederim. Önceki ifadelerime ekleyecek bir husus yoktur. Suçlamaları kabul etmiyorum ayrıca diğer şüpheli... ...’ın beyanlarını kabul etmiyorum. Çünkü benim kendisine silah vermem ya da başına silah dayamam mümkün değildir. Benim diğer şüphelilerle hiçbir samimiyetim olmadı ayrıca olay yerinde bulunan boş kovan ile benim evimde bulunan boş kovan arasında bağlantı bulunduğu yönünde bir tespit yapılmış ise de benim müsnet suçla bir ilgim yoktur. Ben bu konuyu iki ayrı avukata da sordum. Onlar bana ‘Senin suçla bir bağlantın varsa bu zaten tespit edilir. Seni içeriye atarlar. Eğer bağlantın yoksa gerçekten sana bir şey olmaz rahat ol’ dediler. Ben de bu sebeple kaçmaya dahi yeltenmedim çünkü müsnet suçla bir ilgim yoktur. Benim evimde bulunan kovan daha önceden ...’yla aramızda benim evimde olaydan bir ay önce aramızda geçen bir tartışma sırasında...’ün ateş açması sonucu evde kalan ve bulunan kovandır. Bu kovanla da benim hiçbir ilgim yoktur ben zaten bu olayla da ilgili olarak emniyete şikâyette bulunmuştum. Bu olay dolayısıyla benim evimde zamanında gereken arama yapılmış olsaydı şu anda benim yerimde... olurdu. ... olaydan sonra bana benim evimdeki ateş etmeden sonra kalan kovanın kendisinin aldığını ben kendisi hakkında şikâyetçi olsam da hiçbir şey yapamayacağımı bana söylemişti. Bu kovan zaten yatağın altında bulunmuştur. Benim de bir ilgim yoktur.”,
Mahkemede; “Suçlamayı kabul etmiyorum, daha önce vermiş olduğum ifadelerimi tekrar ediyorum. Orkide ile lise yıllarında bir arkadaşlığım oldu, ben kendisi ile evlenmek için de bir isteme olmadı, annesini de hiç görmedim, babasını da şahsen tanımıyordum. Orkide bana ne lise yıllarında ne de bu olay oluncaya kadar babasının kendisine cinsel tacizde bulunduğuna dair hiçbir şey söylemedi. Ben zaten öyle bir şeyin olduğuna inanmıyorum. Ben ondan ayrıldıktan sonra evlendim. 3 tane çocuğum oldu. Eşimden de 5 yıl önce fiilen ayrıldım. Hâlen de boşanma davamız devam ediyor ve Orkide’den ayrıldıktan sonra da 17 yıl kendisi ile görüşmedim. Zaten o da evlenmiş çocuk sahibi olmuş. Ben eşimden ayrıldıktan sonra yalnız yaşamaya başladım. ... adlı kişi ile de olay tarihinden yaklaşık 4-5 ay önce tanışmıştım. Onun hakkında kötü şeyler duymuştum. Orkide'nin de onun arkadaşı olduğunu onun vasıtasıyla yeniden öğrenince Orkide ile tekrar görüşmeye başladım. ...'ün nasıl birisi olduğunu ona sordum ama ben Orkide’yle bu görüşmelerim sırasında babasını ona sormadım. Babasının kendisine cinsel tacizi ile ilgili bir şey de sormadım çünkü ben zaten onu bilmiyordum. Babasının ... yerinin nerede olduğunu da sormadım ayrıca ben kimsenin namusunun bekçisi de değilim. ... adlı kişi ile birlikteliğimde aramızda şiddetli tartışmalar oluyordu, onunla ancak aynı evde kalmıyorduk. Onu her gün işten alıp evime getiriyordum. Daha sonra kendi evine gidiyordu, bir defa şiddetli tartışma oldu, onun bir tabancası vardı, tabacasıyla evin tavanına doğru ateş etti, ayrıca hastaneye gitmişti darp raporu almıştı ve benim hakkımda şikâyette bulunmuştu. Ben de Orkide’yi aradım durumu ona anlattım. O da bana ‘Sen onun ne çingene olduğunu bilmiyosun, sen de git rapor al’ dedi. Daha sonra şikâyetinden vazgeçince olay kapandı. Bu 3 aylık süre içinde.... ile de tanıştım. Ona araç kullanmayı öğrettim. ...'nin arabasının alınmasına yardımcı oldum, kaskosunu yaptırdım. Olay gecesi de 3 defa aradım. Bunun nedeni de arabasının sigorta işlemi içindi, zannedersem arabasının sigorta işleminde ödeme yapmamış, sigortacı da beni arıyordu. Beni sıkıştırdığı için ben de o nedenle....'yi aradım, ben bu 3 aylık süre içinde hem.... ile hem de... ile sık sık görüşüyordum. Ben maktulün ölen ...'ın ... yerine olaydan önce gitmedim, ... yerinin nerede olduğunu tespite çalışmadım, olayla herhangi bir ilgim yoktur. Önceki ifadelerimi tekrarla suçlamayı kabul etmiyorum.”,
08.06.2012 tarihli 4. ceselde; “30.04.2012 tarihli bilirkişi raporu okundu ve sanık ...'dan soruldu: Görüşmeler doğrudur, daha önce savunmamda ve yazılı savunmamda belirttiğim gibi...'nin aracının kasko meselesinden dolayı görüşmelerdir, ayrıca sadece o geceye özgü değil, o geceden önceye 2 aylık süre incelenirse yine gecenin her saatinde kendileri ile görüşmelerim olmuştur, Orkide ile zaten sevgiliydik, ilişkimiz kadın erkek ilişkisi boyutundaydı, ... ile görüşüyordum, onunla da aramda kadın erkek ilişkisi vardı, olay gecesi...'yi aradım ancak ne konuştuğumu tam olarak hatırlamıyorum.”,
Şeklinde beyanda bulunmuşladır.
Sanık ... Kollukta 20.07.2011 tarihinde bilgi veren sıfatıyla; “Bana sormuş olduğunuz ... benim öz babam olur. Ben 19.07.2011 günü sabah saatlerinde babamdan evvel evden ayrıldım. Babamın evden ne zaman ayrıldığını bilmiyorum. Ben eve akşam saatlerinde tahmini 20.00 civarında geldim. Babam eve gelmemişti. Babam ... sayılı yerde müzik aletleri satar ve müzik dersi verirdi. Genelde babam evden öğleye doğru çıkar ve akşam geç gelirdi. Yaklaşık akşam saat 22.00 sıralarında annem babamı telefonla aramaya başladı. Telefonla herhangi bir ulaşmamız mümkün olmadı. Tekrardan babamı beklemeye başladık. Babamdan haber gelmeyince annemle ben bana ait ...plakalı aracımla 20.07.2011 günü saat 01.00-01.15 gibi ... yerinin önüne geldik. ... yerinin ışıkları yanıyordu. Kapı hafif aralıktı. Babamın arabası dükkânın önünde duruyordu. Annem inmek istedi. Ben de ‘İnme bişey olabilir’ dedim. Annem yine de indi. ... yerine girdi. Az sonra annem bağırmaya başladı, ‘112’yi ara’ dedi. Ben de ne oldu diyerek 112’yi aradım. Bu sırada tanımadığım 3-4 şahıs geldi. Bize yardımcı oldular. Daha sonra ambulans ve polisler geldi. Ben de bir ara arabamla giderek ablamı olay yerine getirdim. Bildiğim kadarıyla herhangi bir husumeti kavgası yoktu. Alacak vereceği de yoktu. Olayın neden olduğunu ve kimlerin yaptığını bilmiyorum. Babamın düşmanı da yoktu. Neden onu öldürdüklerini bilmiyorum, başka diyeceğim yoktur.”,
Kollukta 26.07.2011 tarihinde bilgi veren sıfatıyla; “Ölü bulunan ... benim öz babam olurdu. Ben olaydan sonra yani 20.07.2011 günü saat 02.45’te olayla ilgili ifade vermiştim. O ifadem de aynen doğrudur ve geçerlidir. O ifademde olayı haber aldığımız gün saat 20.00’de eve geldiğimi ve o saatten sonra annemle birlikte babamın ... yerine bakmak için gidene kadar evden ayrılmadığımı söylemiştim, bu doğrudur. Babam genelde evden işe, işten eve gelip giden kimse ile bir husumeti olmayan bir insandı. Evden sabahları genelde 11.00 civarında çıkar, akşamları da eve 21.30 sıralarında gelirdi. Ben babamın nasıl ve ne şekilde öldürüldüğünü bilmiyorum. Olay günü yani 19.07.2011 günü saat 08.00 sıralarında uyandım 08.15 sıralarında evden çıktım ve bana ait ... plaka sayılı aracımla benim erkek arkadaşım olan ve birlikte yaşadığımız ...'in kiralamış olduğu ... Koleji karşısında bulunan ... Apartmanı, 8 sayılı daireye gittim. Öğleye kadar temizlik yaptım ondan sonra biraz oturdum. Ben evden çıkarken annem ve ailem bana nereye gittiğim hususunda bana bir şey sormadı çünkü ailem beni çalışıyor ve işe gidiyorum biliyordu. Öğleden sonra saat 15.30 sıraları idi. Sanırım Binevlerdeki ... ile birlikte yaşadığımız evden çıktım ve ablam... ...'ı bana ait olan şu an aklımda olmayan numaradan cep telefonu ile aradım. ... Caddesi’nde bulunan...iç giyim mağazasına ablamın yanına gittim. Ablam arabaya geldi biraz oturduk sigara içtik. Ablam daha sonra Taç ... mağazasına gidelim dedi. Ablam ile birlikte oraya gittim tahminen 15 dakika kadar orada oyalandık ve biraz ablamla konuştuk ve ablamı mağazaya bıraktım ve ben yolda arabamla seyir hâlinde iken tam hatırlamıyorum ben mi onu, o mu beni aradı. ... ile kendi cep telefonundan görüştük kendisi ile konuşma amacım ...’ın yaptığı ... başvurusunun sonucunu öğrenmekti. Ben ...'ın 8-9 yaşından beri tanırım kendisi ablamın daha önceki erkek arkadaşı idi bu vesileyle tanışmıştık. ... ile babam da tanışırlardı. Babam zaten ablamın... ile arkadaşlıklarını istememiş ve evlenmelerine karşı çıkmıştı. Bu sebepten... ablam ile evlenmemişti. ...'ın babamın ... yerini bildiğini sanıyorum çünkü son günlerde olaydan 15-20 gün önce bir konuşmasında ablama babamın ... yerini sormuş ve ablamdan yerini öğrenmişti. ... bizim evimizi de bilirdi ancak evimize hiç gelmemişti. Ben... ile telefonla görüştüm ve kendisini Kalyon kavşağa civarındaki ... Market yanından arabamla aldım ve birlikte yolda konuşarak biraz dolaştık ve Kavaklık civarından Eskici kafeye yanına gittik ama... parası olmadığını söyleyince arabada oturduk. Sanırım... ile konuşmaya başladığımızda saat 16.30 civarı idi ve saat 17.30 sıralarına kadar konuştuk ve dolaştık. ... bana işe girdiğini söyledi ve onun haricinde de havadan sudan konuştuk hatta bana... ile olan ilişkimi sordu. Ben de... ile aramızın iyi olduğunu söyledim. Bu arada ... ile... birbirlerini tanımazdı ama... ile olan muhabbetlerimden bahsettiğim kadarıyla... onu yani...'i tanırdı fakat ikisi birbiri ile hiç görüşmemişti ve birbirlerini tanımazlardı. Saat 17.30 sıralarında ben ...'ı ilk aldığım yer yakınında Kalyon kavşağı civarında ... Büfe isimli ... yerine kardeşi ...'ın ... yerine bıraktım. Daha sonra ise ben tekrar Binevler semtinde bulunan... ile birlikte yaşadığımız ... Apartmanı’na gittim. Saat 17.45 sıralarında eve girdim. 18.30 sıralarında... eve geldi. Zaten kendisi 18.05-18.10 sıralarında ... yerinden çıkardı 18.30 sıralarında... geldikten sonra 19.45'e kadar... ile birlikte evde kaldık daha sonra birlikte çıktık. Ben kendi arabamla o kendi arabası ile benim evin bulunduğu istikamete gittik ve... beni takip edip ben eve girene kadar peşimden geldi. Daha sonra ayrılıp İbrahimli semtindeki evine doğru gitti. Zaten... bir arkadaşına ailesiyle yemeğe gideceğini söylemişti. Ben de 20.00 sıraları idi sanırım eve girdim. Üst komşumuz...Hanım da evde idi. Annem...Hanım ile balkonda oturuyordu. Ben de yanlarına gittim oturdum. Saat 21.00-21.10 sıraları idi sanırım. ... Hanım bizim evden çıkıp kendi evine gitti. Evde ben ve annem kaldık. Ben banyoya girip çıktım ve daha sonra annemle balkonda oturduk. Sanırım gece yarısına kadar annemle oturduk. Babam genelde saat 22.00 sıralarına kadar eve gelirdi. Babam gelmeyince annem kendisine ait olan şu an numarasını hatırlayamadığım cep telefonuyla aradı ama babamın cep telefonu kapalı idi. Annem birkaç kere daha aradı ama babamın telefonu kapalı idi. Hatta annem bir ara evin telefonundan babamın ... yerinin telefonunu da aradı ama telefon çalmasına rağmen cevap vermedi. Ben evde bulunduğum sırada banyo yaptıktan sonra her zamanki gibi... ile 5-6 kere ara ara görüştüm. ... görüştüğümde yemeğe gideceğini söylediği yerde olduğunu söylemişti zaten gideceği yerde bildiğim kadarıyla kendi ikametinin bulunduğu semtte idi. Ben en son saat 00.00-00.30 arası... ile görüştüm. Babamın gelmediğini söyledim ve... bana ‘Sen de anneni tek bırakma sen de uyuma’ dedi. Ben de annemle biraz daha oturdum. Saat 00.30’dan sonra ise ben ... ile ertesi sabaha kadar hiç telefonla görüşmedim. Yine evde olduğum bu zaman zarfında başka kimse ile de bana ait olan şu an numarasını hatırlayamadığım cep telefonumla görüşmedim. Bir süre annemle mutfağa geçtik bir şeyler atıştırdık ve saat 01.00 sıralarında annemle birlikte babamın ... yerine gidip bakmaya karar verdik ve evden annemle birlikte bana ait olan 34 EG 22 64 plaka sayılı siyah renkli Peugeut 107 marka aracıma binerek çıktık. İmam Usta kavşağından eski Mazıcıoğlu Et Lokantası istikametine giden ana yoldan geçip babamın ... yerinin ana cadde tarafı değil de diğer tarafından olan caddeyi kullanarak ara sokaktan ... yeri önüne geldik ve babamın arabasının ... yeri önünde durduğunu ve darabanın kalkıp ... yeri ışıklarının yanık vaziyette kapının aralık olduğunu gördük ama gördüğümüz kadarıyla babam görünmüyordu. Annem duran araçtan inip bakmak istedi ben ise anneme ‘Tek gitme’ dedim ve arabayı biraz geri getirip babamın arabasının yanına park ettim ve annem hemen arabadan inip ... yerine girdi. Ben ise arabanın yanında kalmıştım ve ben arabadan inip ... yerine yöneldiğim sırada annemin çığlıklarını duydum. ‘..., ..., kim yapmış bunu öldürmüşler’ dedi. Ardından annem bana seslenip ‘112'yi ara’ dedi. O sırada yan binadan iki-üç şahıs geldi. Ben bu sırada 112'yi aradım ... yerini tarif ettim, ardından da yan binadan gelen şahıslara annemi içerden çıkarmalarını söyledim. Ben ise ... yerine hiç girmedim. Ben korktuğum için ... yerine girmedim. Annemin bağırmasından dolayı korktuğum için kötü olmuş ve içeri girmemiştim ama telefonumla hemen eniştem ...'ı aradım ve ‘Çok acil babamın dükkânına gel’ dedim ve telefonu kapattım. Daha sonra yan binadan gelen şahıslar annemi çıkardılar ben bu arada dayım ... Kaya'yı cep telefonumla aradım. Teyzem Sevgi Çalışkan'ı aradım. Amcam Asım...'ı aradım onlara da babamın ... yerinde olduğumuzu söyledim ve acil gelin dedim. Bir şey söylemedim. Zaten onların bana bir şey sormalarına da fırsat vermeden telefonu kapattım. ...'i de aradım ama ona ulaşamadım telefonu kapalı idi. Başka da kimseyi aramadım. Ambulans geldi, polis geldi ve ben annemi teskin etmeye çalışırken babamın ... yerinde yerde yattığını gördüm ve bakamadım yüzümü çevirdim ve o sırada eniştem ... geldi ve annemi ona emanet edip gittim ve ... yerinde bulunan ablamı alıp geldim. Daha sonra geldiğimde ... yeri yanında polis sayısı çoğalmıştı. Bir müddet daha orada kaldık polislere ifade verdik. Cumhuriyet savcısı geldi bizim de parmak izimizi ve el svaplarımızı aldılar. Ben yukarıda da söylediğim gibi ... yerine kesinlikle girmedim dışarıda kaldım. Ben babamın ... yerine genelde gelip gitmediğim için kimin çalıştığını bilmem. Sonradan ... yerinde ... isimli bir çocuğun çalıştığını öğrendim. Ben ... isimli çocuğu tanımam ... isimli çocuğu ... da tanımaz ... de tanımaz. ... ile babam da tanışmazlardı birbirlerini hiç görmemişlerdi. ... ile ... da yukarıda da belirttiğim gibi birbirlerini hiç görmemişlerdi. Birbirlerini tanımazlardı hiç görüşmemişlerdi. ... sadece ben birkaç kere arkadaşım olarak bahsettiğim için... ile olan ilişkimi bilirdi ama kendisini hiç görmemişti. Görse de tanımazdı. Benim olayla ilgili anlatacaklarım ve bildiklerim bundan ibarettir. Ben babamın kimler tarafından ne amaçla öldürüldüğünü bilmiyorum.”,
Kollukta şüpheli sıfatıyla müdafi eşliğinde 08.09.2011 tarihinde; “... benim öz babam olur ve kendisi 20.07.2011 günü ... yerinde öldürülmüş olarak bulunmuştu. Olayın hemen akabinde yani 20.07.2011 günü ben ifade vermiştim ve o ifademde de söylediğim gibi olay yeri olan ... yerine hiç girmemiştim yine 26.07.2011 günü de ifade verdim. Yine o ifademde de belirttiğim gibi ben olay yerine girmedim. Olay günü saat 20.00 sıralarında eve geldim ve babamın ... yeri önüne gidene kadar da evden bir yere çıkmadım. Emniyette daha önce verdiğim iki ifadem de doğrudur ve geçerlidir. Benim babamın öldürülmesi olayı ile bir ilgim alakam yoktur. Bana sorduğunuz olay sonrası benden alınan el svaplarmda atış artıklarından olan antimon maddesinin nasıl çıktığını ise bilmiyorum. Ben kesinlikle olay anında yani babamın ... yerinde ölü bulunduğu anda babamın ... yerine girmedim eşyaya temas etmedim. Elimden alınan svaplarda atış artıklarından olan antimon maddesinin yani barut izinin nasıl bulaştığını ise bilmiyorum. Bu hususta bir bilgim yoktur ben daha önceki ifadelerimde de söylediğim gibi ben olay günü akşam saat 20.00 sıralarında eve geldim ve babamın eve gelmemesinden dolayı endişelenmemiz sebebiyle babamın ... yerine annemle birlikte 20.07.2011 tarihinde saat 01.00 sıralarında gidene kadar da evden hiç çıkmadım. Saat 20.00’den sonra da kimse ile konuşmam olmadı. Sadece annem ile evde idim. Kimse ile bir temasım alış verişim olmadı.”,
Savcılıkta; “Ben bu olayla ilgili olarak polise 20.07.2011, 26.07.2011 ve 08.09.2011 tarihlerinde ifade verdim, içeriği doğrudur. Daha önce tanık ve şüpheli olarak verdiğim ifademi aynen tekrar ederim. Maktul ... benim öz babamdır. Maktul babam benim ... ile gayrıresmî yaşadığımı bilmiyordu, annem ... ile ablam... biliyordu. Ayrıca ablam...'nin daha önceki erkek arkadaşı olan ... biliyordu. ... ablam...'nin ortaokuldan beri erkek arkadaşıdır. Ablam... liseyi bitirdiği sırada... ablamı istedi, evleneceklerdi, ancak babam istemedi. Yine bildiğim kadar...'ın ailesi de istemiyordu. Ayrıca ablam da üniversiteye hazırlanıyordu, amacı okumaktı. Babam...'ın doğu kökenli olması nedeni ile evlenmelerine sıcak bakmadı ancak ablam... 4-5 yıl önce evlendi. ... ile olan arkadaşlıkları normal arkadaşlık olarak devam etti, diyalogları her zaman devam etti ayrıca ben de bu sebeple...'ı tanıdım. Ben 6 yıldır ... ile gayrıresmî birlikte yaşıyordum. Maktul babam ...'nın bana karşı herhangi bir cinsel tacizi söz konusu olmadı ancak maktul babam ablam...'ye cinsel tacizde bulunmuş, ablam...'nin bana anlattığına göre ablam... lisede okuduğu sıralarda yani 16 -17 yaşlarında bulunduğu sırada, maktul babam ablam...'ye poposunu yani arkasını açtırıp veya açıp baktığını, bunu birkaç defa yaptığını söyledi, elle poposuna vb. yerlerine dokunarak, temas ederek cinsel tacizde bulunmuş ancak belirttiğim zamanlarda olmuş, daha sonra olmamış, devam etmemiş. Maktul babam, ablam...'ye cinsel tacizde bulunduğu zaman ablam... maktül babama ‘Baba yapma, seni anneme söylerim’ demiş ayrıca daha sonra da anneme söylemiş, ayrıca ablam...'nin bana anlattığına göre, ablam... şu an evli olduğu eşi ... ile evlendikten sonra maktul babam ..., ablam...'ye ‘Senin benim eşim olmanı isterdim’ demiş. Benim maktul babamın ablam...'ye cinsel tacizine ilişkin bilgim bu kadardır. Ben maktul babamı olaydan bir önceki akşam evde gördüm, ertesi gün sabah erken çıktım, gayrıresmî birlikte yaşadığım...'in evine birlikte olduğumuz 1+1 şeklinde olan evimize gittim. Ben normalde işten ayrılmıştım ancak bundan maktul babamın haberi yoktu. Ben işe gidiyor gibi evden çıkıp bahsettiğim üzere... ile olan müşterek evimize gittim. Saat 14.00’e kadar bu evde kaldım, bu ev Binevler mahallesinde Bahçeşehir Koleji’nin tam karşısındadır. Saat 14.00 sularında bana ait olan aracımla evden ayrılıp Gazimuhtar Paşa Bulvarı'na geldim, aracıma zor da olsa park yeri bulup saat 15.30 sularında ablam...'nin...isimli ... yerine gittim. Ablam...'ye uğradım. Biraz burada durdum, ablamın çalıştığı mağazadan ablam ile birlikte çıktık. Benim arabanın yanına geldik, benim arabamın içinde birer sigara içtik. Daha sonra ablamın ... yerinin karşısındaki bir mağazaya bir alışveriş amacı ile gittik. Buradan çıkınca ablam... kendi ... yerine gitti. Ben de arabama binip daha önceden sözleşmiş olduğum üzere ...'ı aradım, çünkü buluşacaktık. Telefonda ... ile nerede buluşacağımız konusunda konuştuk, Fevzi Çakmak Bulvarı üzerinde Kalyon kavşağına doğru ... Marketin'in önünde aldım. Kavaklık'ta baro lokalinin üst tarafında ileriye doğru ... civarında durduk. Arabayı ...'nin park yerine park ettim. Önce dışarı çıkıp ...'de oturacaktık ancak benim vaktim az olması nedeni ile vazgeçtik. Arabada konuştuk, ... bana ... görüşmesi yaptığını söyledi. Bu ... görüşmesi ile ilgili şeyler anlattı ayrıca benim ... ile olan ilişkimi ablam... daha önce kendisine anlatmış. Bana bunun hata olduğunu yaşımın küçük olduğunu, bunu ileride anlayacağımı söyledi. ... bu konu ile ilgili yorum yapmasına kızdığım için hemen arabayı çalıştırıp ...'a ‘Seni nereye bırakayım?’ dedim. Bana ‘Beni kardeşimin dükkânına bırak’ dedi. Kardeşinin dükkânının yine Fevzi Çakmak Bulvarı üzerinde kalyon kavşağı yakınındaki Palmiye isimli tekel büfesinin önüne bıraktım. Bu sıralarda saat 17.00-17.30 civarları idi. Ben ...'ı bıraktıktan sonra ... ile birlikte olduğumuz eve gittim. Olay günü... ile her zaman olduğu gibi akşam saat 18.30-20.00 sularında görüştük. Saat 20.00 sularında... beni evimize yani babamın evinin yanında bıraktı. Ben olay günü babamı hiç görmedim, telefonla hiç görüşmedim ayrıca babam her zaman eve en geç 21.30-22.00 sularında gelirdi. Ben eve geldim, saat 20.00 suları idi. Evde üst komşumuz...Hanım ve annem vardı. Bir de ben vardım. Ablam... evli olduğu için kendi evinde idi ya da çalıştığı için ... yeri olan...isimli yerde sayım için de kalmış da olabilir. Biz evde saat 21.30 sularına kadar oturduk. Komşu...Hanım gitti, annem mutfakta yemek işi ile uğraşıyordu. Ben banyoya girip duş aldım. Daha sonra balkonda annemle birlikte oturmaya devam ettik. Ben evde bulunduğu sırada saat 20.30 ile 20.50 arasında ... beni 3 defa cep telefonumdan aradı, konuştuk. ... ilk aradığımda bana ne yaptığını, nerede olduğunu sordu, evde olduğumu, annem ile birlikte balkonda oturduğumu söyledim. ... ikinci aradığında bana ablam...'nin nerede olduğunu sordu. ... üçüncü kez aradığında bana tekrar ne yaptığımı sordu, bana ... kendisinin de dışarıda olduğunu söyledi. Bu sırada anneme ‘Babamla görüştün mü, geçmi gelecek?’ diye sordum. Annem bana ‘Haberim yok, evden çıkarken bana geç geleceğini söylemedi’ dedi. Biz o sırada balkonda oturup babamın işinin uzadığını düşünerek beklemeye başladık. Bu arada annem, babam maktul ...'yı cep telefonundan ve evdeki sabit telefondan ... yerindeki sabit telefonunundan aradı. Annem bana aramasına rağmen babama ulaşamadığını söyledi, telefonun şarjı bitmiş olabilir dedi. Dükkân dışında ise şarj olmadığı için haber vermemiş olabilir dedi. Aradan bir süre daha geçince ve hâlen maktul babama ulaşılamayınca saat tahimim 23.00-00.00 suları idi. Ben ablam...'yi aradım, belki onun bilgisi vardır diye düşündüm ancak ablam...'ye ulaşamadım, telefon cevap vermedi. Birkaç defa daha aradık, maktul babama ulaşamadık, aramaları hep annem yaptı, bu arada ben birlikte yaşadığım ...'e mesaj çektim. Babam hâlen gelmedi, ben yatayım diye mesaj çektim. ... bana ‘Anneni yalnız bırakma bekle’ dedi. Biz annemle babamı beklemeye devam ettik. Ben anneme tekrar babamı arayıp aramadığını sordum. Annem bana aradığını ancak ulaşamadığını söyledi. Bu sıralarda saat 00.15-00.20 suları olmuştu. Anneme ‘Gidip ... yerine bakalım mı?’ diye sordum. ‘Baban ... yerinde işe dalmış zamanı unutmuş olabilir’ dedi. Ayrıca ... yerinde stüdyoda ses yalıtımı olduğu için telefonun sesini duymuyor olabilir diye düşündük. Vakit de bir hayli geç oluğu için maktul babamın ... yerine gitmeye karar verdik. Saat yaklaşık 00.30-01.00 suları arasında babamın ... yerine benim arabam ile gittik. Babamın ... yerinin önünde babamın aracının yanında durdum. Babamın aracını görünce babamın ... yerinde olduğunu düşündük. Bu sırada daha arabanın içinde iken babamın ... yerinin kapısının aralıklı olduğunu, açık olduğunu, darabaların inmemiş olduğunu, ışıkların yanmakta olduğunu gördük ancak içeride babam ...'yı ya da başka birini görmedik. Normalde babam dükkânda geç saate kalacak olduğu vakit ... yerinin kapısını içerden arkadan kitlerdi. Kapının aralıklı olduğunu görünce tedirgin olduk. Hatta geç kalacak olduğunda dükkânın darabalarını biraz indirirdi, bu durumu görünce annem ‘Ben inip bakayım’ dedi. Ben de durumu şüpheli görüp babamı da içeride görmeyince ‘Anne tek başına gitme ben de arabayı park edeyim, beraber gidelim’ dedim fakat annem benden önce, ben arabayı park edip kapılarını kilitleyene kadar arabadan inip babamın ... yerine doğru hızlı bir şekilde gitti. Bu sırada ben arabayı park ettim, arabadan indim. Annemin, babamın ... yerinin içinde yere eğilmiş ‘..., ..., ...’ diye seslendiğini duydum ve gördüm. Ben babamın ... yerine doğru ilerlerken annem bana bağırdı ‘Ambulans çağır, 112’yi ara’ dedi. Ben hemen telefonu çıkarıp 112’yi aradım ve adresi vermeye çalıştım. Bu sırada bizim sesimiz üzerine 1-2 kişi daha yan apartmandan babamın ... yerinin önüne doğru geldi. Bana ne olduğunu sordular. Ben de bu kişilere annemi ... yerinden çıkarmalarını söyledim. Annem babamın ... yerinde içerde iken bana sadece ‘Ambulans çağır, 112’yi çağır’ dedi, başka bir şey söylemedi, içerde ne olduğunu söylemedi, ben de içeriye girmedim, yani babamın ... yerine girip içeri bakıp ne olduğunu görmedim. Bir anda olayın heyecanı, paniği ve şoku ile dona kaldım. Ben annemden babama ne olduğuna ilişkin net bir şey öğrenemedim. Sadece annem bana babamın vurulmuş olduğunu söyledi, ‘Bunu kim yaptı?’ dedi. Daha sonrasında ben telefon ile akrabalardan birine ulaşmaya çalıştım. Ben olay günü kesinlikle babamın ... yerinin içine girmedim, babamın cesedine dokunmadım, dükkânın herhangi bir yerine dokunmadım, kısacası maktul babam ile olaydan sonra olay mahallinde olay mahalline gittiğimde herhangi bir şekilde temas etmedim, dokunmadım, sadece uzaktan babamın ... yerinin içinde yatmakta olduğunu gördüm. Ben maktul babamı kimin niçin öldürdüğünü bilmiyorum. Ben olay yerine yani maktul babamın ... yerine kesinlikle girmedim, hiçbir şeye ve maktul babamın cesedine dokunmadım, neden el svabında atış artığı, antimon olduğunun tespit edildiğini bilemiyorum. Ben olayda kullanılan tabancayı görmedim, kimin olayı gerçekleştirdiğini görmedim, bilmiyorum. Olay gecesi de olay saatine kadar yani 20.00 ile 00.30 sularına kadar evden dışarı çıkmadım. Hep evde annem ile birlikte oturdum. Eve de...Hanım’dan başka kimse gelmedi. Ablam.... ile birçok konusunu konuşur, paylaşır idi. Ablam... babamın kendisine cinsel tacizde bulunduğunu...'a anlatmıştı, babamın öldürülmesi olayından 10-15 gün kadar öncede... ablam...'ye babam ...'nın kendisine eskiden ne şekilde cinsel tacizde bulunduğunu sormuş, ablam...'ye anlattırmış, daha sonra da ablam...'ye hâlen bu davranışlarda bulunmaya devam edip etmediğini sormuş. Ayrıca..., ablam...'ye ‘Bunu bilen de, bilip susan da insan değil’ gibi bir tabir kullanmış. Hatta ablam...'ye... ‘Bu adam hâlen yaşıyor mu? Yaşamayı hak etmiyor’ şeklinde sözler söylemiş, babamın ... yerini sormuş. Benim ... ile ablamın eski erkek arkadaşı olmasından başka hiçbir ilişkim yoktur. Olayda ...'ın parmağı varsa da benim bundan haberim yoktur. Ben ...'ın ablam...'ye babam ...'nın cinsel tacizde bulunduğunu sorması, ... yerini sorması, hâlen tacizde bulunmaya devam edip etmediği hususunu sorması nedeni ile ...'dan şüphelendim. Telefon görüşmelerimde de bu şüphem nedeni ile bu olayın ablam...'nin arkadaşı ... tarafından yapıldığını ima etmeye, bu kişinin bizleri de olaya dâhil etmeye çalışıp, olayı bize bulaştırmaya çalışacağını düşündüğümü ve bundan korktuğumu söyledim. Ayrıca ben ...'ın silahı olduğunu biliyordum, çünkü ...'ın ablam...'nin de arkadaşı olan ... isimli bir kız arkadaşı vardı. ... bu kız arkadaşı ile evlerinde tartışmış, tartışma sırasında silahla ateş etmiş. Hatta silahtan çıkan kurşun, tavana değmiş, yere düşmüş, bunu ... ablam...'ye anlatmış. Daha sonra ben de duydum. Hatta ... ...'ı şikâyet etmiş ayrıca ... olay günü olaydan önce ya da olay sırasında beni 3 kere peş peşe aradıktan sonra bir daha o gün ve ertesi gün ve daha sonraki günlerde aramadı. Bu şekilde aramamış olması beni şüphelendirdi. Ayrıca olay günü ben balkonda oturur iken ...'ın yanında bir kişi ile birlikte bizim evin önünden geçtiğini fark ettim ancak saat 22.00 sularında idi, karanlıktı, net olarak görmedim, dikkatli bir şekilde bakmadım, tam emin değilim, benzetmiş de olabilirim. Ben babamın öldürülmesi olayına kesinlikle iştirak etmedim, bilgim yoktur. Benim babam ile ilgili hiçbir sorunum yoktur. Hiçbir anlaşmazılığımız, çelişkimiz yoktur. Ayrıca babamın bana karşı hiçbir yanlış davranışı olmamıştır. Ben kesinlikle üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum, suçsuzum.”,
Tutuklanması talebiyle sevk edildiği Sulh Ceza Mahkemesinde; “Ben bu konuda daha önce Savcılıkta ve Emniyette ifade vermiştim oradaki ifadelerimi aynen tekrar ederim önceki ifadelerime ekleyecek bir husus yoktur suçlamaları kabul etmiyorum benim müsnet suçla bir ilgim yoktur.”,
Mahkemede; “Daha önce vermiş olduğum ifadelerimi tekrar ediyorum. Ben daha önce desinatörlük yapıyordum ancak olay tarihinde çalışmıyordum. ... adlı kişi ile de 6 yıldır aynı evde gayrıresmî olarak birlikte yaşıyorum. Bu ilişkiyi kız kardeşim... ve annem biliyordu, babam bilmiyordu. ...'ı da olay tarihinden yaklaşık 3 ay kadar önce ablamın vasıtası ile tanıdım. Ablamla erkek arkadaşlık yaptığı dönemde ablamdan neden ayrıldığını ben bilmiyorum. Babamın ablamla onun evlenmesine karşı çıktığını da bilmiyorum. ... da ... ile tanıştığımızda onun ablamın arkadaşı olduğunu biliyordum. Olay tarihinden daha önce biriktirdiğim para ile araba almak istedim. ... araba almama yardımcı oldu. Hatta araba sürmeyi de bana o öğretti. Bu anlamda aramızda bir arkadaşlık samimiyet oluştu. Olay günü ... ile birlikte kaldığım evden sabah ayrıldım. Ablamın çalıştığı ... yerine gittim. Ablam...Mağazası’nda çalışıyordu. Daha sonra Taç Mağazası’na yeğenime bir şeyler bakmak için gittim. Daha sonra ...'ı aradım. Arabamın sigorta işini yaptırmak için onunla buluştum. Daha sonra akşam saat 18.00'e doğru... ile birlikte kaldığım eve gittim. Bu arada eve dönmeden önce, ...'ı ... kavşağında tekel büfesinin önünde bıraktım, eve gittim, saat 20.00 sıralarında ben kendi arabamla, ... de kullandığı arabasıyla beni takip ederek annemin babamın birlikte kaldığı eve gittim. Gittiğimde annem ve annemin komşusu olan...hanım bizim evdeydi, komşumuz saat 21.00 sıralarında bizim evden ayrıldı. O saate kadar babam gelmedi. Babamın ... yeri müzik aletleri üzerineydi, saat 22.00'ye kadar babam gelmeyince annem onu cep telefonundan ve sabit telefondan aradı ancak ulaşamadı. Muhtemelen babam bazı zamanlar yaptığı gibi kulağında bir kulaklık takmıştı. O nedenle herhangi bir paniğe kapılmadık ayrıca ... beni saat 20.30 sıralarında aradı. Arabamın sigortası konusunda iyi fiyat veren bir sigorta şirketinin olduğunu söyledi ama telefonu kapandı. Sonra beni belki birkaç defa aramış olabilir. Hatta ilk aradığında kendisinin yarın ... görüşmesi olduğunu, bu ... görüşmesinden sonra sigorta işini birlikte yapalım demişti. Babamın eve dönmesini annemle beraber saat 00.00'a kadar bekledik. Bu arada ben ablamı aradım ancak ulaşamadım çünkü o gün ablamın ... yerinde sayım vardı, o sebeple ablama ulaşamadığımı düşündüm. Annemle birlikte benim arabamla gece saat 01.00 sıralarında babamın ... yerinin olduğu yere gittik. Annem indi, ben henüz arabayı park etmeden annem beni beklemeden babamın ... yerinin olduğu yere gitti. Ben arabayı park edip babamın ... yerine doğru giderken annem ... yerinin dışında bağırıyordu. Babamın vurulmuş olduğunu söylüyordu. Ben annemi teskin etmeye çalıştım, annemi tuttum, onu yerden kaldırmaya çalıştım. Annem bana cep telefonunu verip ‘112'yi ara’ dedi ve 112'yi annemin verdiği cep telefonu ile aradım. Tanıdıkları da aramamı söyledi. Amcamı, dayımı, teyzemi aradım. Çevreden 2 kişi geldi, onlar da bize yardımcı oldular. Polis geldi, polise de ben haber verdim. Elimdeki barut izleri annem içeriye girince babama dokunmuş. Ben de anneme dokunduğum için elime bulaşmış. Ben annemi teskin etmeye çalıştığım için o nedenle ... yerine girmedim, ... yerine girmediğim için de herhangi bir şeyle de temas etmedim. Babamın bana karşı cinsel istismar teşkil eden bir davranışı olmadı, ablama da yaptığını görmedim. Böyle bir şeye de tanık olmadım. Babam benim böyle bir şey yapacak biri değildi. Hatırladığım kadarıyla lise yıllarında ablam anneme babamın ona cinsel tacizde bulunduğunu yani sarılma şeklinde yaklaşımlarda bulunduğunu söyledi. Annem de o zaman bunu yanlış anladığını söylemişti. Ben babamın böyle bir şey yapacağına ihtimal vermiyorum, benim cinayet olayıyla hiçbir ilgim yoktur. Babamın acısıyla yaşarken bu olaydan dolayı suçlanmaktan dolayı ayrıca bunun acısını da yaşıyorum. Daha önce vermiş olduğum ayrıntılı ifadelerimi de tekrar ediyorum, suçsuzum, ayrıca ben olay gecesi ablama telefonla ulaşamadım ancak olay yerine gittikten sonra biraz önce anlattığım gibi ambulansı polisi ve akrabalarımı aradıktan sonra kendi arabamla ablamın ... yerine gittim, onu ordan alıp olay mahaline getirmiştim.”, sanığa ... ile görüşmesine dair iletişim tespit tutanağı okunup sorulduğunda; “Olaydan sonra polis en çok beni alıp karakola götürüp ifademi alıyordu. Ben de bu yüzden telefon görüşmemizde...'e bu ... inşallah bize bulaşmadan çözülür demiştim. Benim sık sık karakola götürülme sebebini daha sonra öğrendim. Zira benim elimde barut atığı çıkmış. Biz babamızın acısını bile yaşayamadan buraya düştük, suçsuzum, tahliyemi talep ediyorum. Babam otoriter görünmekle birlikte bize karşı yumuşak biriydi, gençlere karşı çok anlayışlıydı, sevgiye, aşka inanan birisiydi. ... ile ilişkimi öğrenseydi elbetteki bana kızardı. Belki birkaç yıl benimle konuşmazdı da ancak ondan daha öte bir tepki vermezdi. Nihayetinde barışırdık, bu nedenle katılan amcamın babamın çok sert biri olduğuna, ilişkimizi öğrense bizi öldürecek olduğuna dair beyanları doğru değildir.”, 30.04.2012 tarihli bilirkişi raporu okunarak sorulduğunda; “...'ı ben aramadım, o beni aradı. Telefonu pek iyi çekmiyordu, 2-3 defa aradı, ne yaptığımı, evde olup olmadığımı sordu. ... ile aramda kadın erkek ilişkisi yoktur. Onu kabul etmiyorum. ... ile o günkü mesajlaşmalarım da doğrudur. Her zamanki mesajlaşmalarımdır.”, iletişimin tespiti tutanağındaki ... ile ... arasındaki mesajlaşmalar okunarak sorulduğunda; “O okunan görüşmeler benimle... arasındadır. Ablam... ile ilgili şeyleri anlatmıştı. Yani babamın yaşamayı hak etmediğini söylemiş. Yine babamın kendisine yapmış olduğu cinsel istismarları ona anlatmış, ablam da bana anlattı, ben de... olduğundan şüpheleniyordum, orada demek istediğim kişi...'tır. Benim siyah renkli Peugeot 107 marka otomobilim vardır. Olay tarihinde de bu otomobilim vardı.”,
Sanık ... (...) ... Kollukta 20.07.2011 tarihinde bilgi veren sıfatıyla; “Bana sormuş olduğunuz ... öz babam olur. Ben 7 yıl kadar önce ... ile evlenerek evden ayrıldım. Babam müzik aletleri satar ve müzik dersi verirdi. Babamlar ile haftada 3-4 kez görüşürüz. En son geçen Pazar günü görüştük. Benim bir de.... isimli kardeşim var. Başka kardeşimiz yoktur. Babamın kimseyle husumeti kavgası yoktu. ... yerini öğleye doğru açar, akşam geç kapatırdı. İyi bir aile ilişkimiz vardır. Kız kardeşim.... şu anda çalışmıyor. Bildiğim kadarıyla herhangi bir arkadaşı yoktur. Kız kardeşim 19.07.2011 günü saat 15.30 gibi çalıştığım ... yerine geldi. Beraber çıkarak ... Mağazası’na gittik. Alışveriş yapmadan tekrar ... yerine geldik. Beni dükkâna bırakıp gitti. Nereye gittiğini bilmiyorum. Kız kardeşim ... no'lu telefonu kullanır. Bildiğim kadarıyla başka telefonu yoktur. Babamın annemle de arası iyiydi. Ben ... yerimde sayım yaptığımızdan dolayı kız kardeşim beni aramış ama duymamışım. Gece yarısından sonra kız kardeşim ... yerime gelerek ‘Abla gelir misin?’ dedi. Arabaya bindim yolda gelirken ‘Sakin ol bişey yok’ dedi ve babamın ... yerinin önüne geldik. ... yerinin önü kalabalıktı daha sonra babamın öldürüldüğünü öğrendim. Babamın neden ve kimler tarafından öldürüldüğünü bilmiyorum. Olayın sebebini de bilmiyorum, başka diyeceğim yoktur.”,
Kollukta 23.07.2011 tarihinde ek bilgi veren sıfatıyla; “Ben 20.07.2011 günü babamın ölüm olayı ile ilgili olarak ifade verdim. Ancak ifademde söylemeyi unuttuğum bir olayı söylemek istiyorum. Ben tarihten 15-16 yıl önce ortaokul yıllarımda ... isimli bir şahısla tanışmıştım ve arkadaş olmuştum. Bu arkadaşlığımız yaklaşık 5-6 yıl kadar devam etti. Daha sonra ben üniversiteye gittim. Okulu bitirdikten sonra da ... ile evlendim. O tarihten yaklaşık 6 yıldır da evliyim. Tarihten 1,5 ay öncesine kadar ...’ı hiç görmemiştim. Yukarıda belirttiğim adreste çalışmakta iken ... çalıştığım ... yerine geldi. Beni orada tesadüfen gördü. Kendisi ile konuştuk. Birbirimize telefon numaralarımızı verdik ve... ... yerimden ayrılıp gitti. Bu görüşmemizden yaklaşık 1 hafta sonra ... beni arayarak hâl hatır sordu. Ben de kendisine izinli olduğum günde ...’da kız arkadaşım var. Onu ziyarete gideceğim dedim. Kendisi de bana hitaben ‘Eğer gitmek istersen ben seni götürürüm, ben şirkette çalışıyorum. Şirketin arabası var. Seni götürürüm’ dedi. Ben de ‘Tamam’ dedim. İzinli olduğum gün tarih olarak tam hatırlayamıyorum ancak gün olarak hatırlayabiliyorum. Günlerden perşembe idi saat 18.00 sıralarında ... yerime yakın yerde ... gelerek beni aldı. Daha sonra benim kız arkadaşım olan ...’ı da... evinin yanından alarak...ın şirketine ait olan beyaz renkli araba ile birlikte üçümüz de ... iline gittik. Saat 22.00 sıralarında ... iline vardık. Ben arkadaşım olan ...’yi telefonla arayarak ...’ya geldiğimizi söyledim. Bunun üzerine arkadaşım yanımıza gelerek Kaktüs Kafe'de bir müddet oturduk. Arkadaşım ... evine gitti. Biz de ...’da bulunan.... gittik. O gece otelde kaldık. Ertesi gün yani ... günü öğleden sonra ... iline geldik. Yine üçümüz ...’ın ikameti olan.... Mahallesindeki evine geldik. O geceyi de...ın evinde geçirdik. Ertesi gün yani cumartesi günü ben ... yerime gittim arkadaşım da ... yerine gitti. Bu ...’ya gidip gelmemizden sonra ben zaman zaman...ın evine giderdim. Yine bir gün...ın evine gittiğimde...ın bayan arkadaşı olan ... isimli bayanla...ın kavga ettiklerini bana söyledi ve bana hitaben ‘... beni karakola şikâyet etmiş ben karakola gideceğim evime polisler gelir arama yapabilirler’ dedi ve bana siyah renkli büyük bir tabancayı ve bir karton kutuda tabanca mermisi verdi. ‘Bunlar al sende kalsın, çantana koy’ dedi. Ben de tabancayı ve mermileri çantama koydum. ‘Sen beni bekle karakola gidiyorum’ dedi ve gitti. Oradan yaklaşık 30 dakika sonra... tekrar eve geldi. Kendisi ile oturduk. Bana hitaben ‘Artık bir şey olmayacak, tabanca ile mermileri bana ver’ dedi. Ben de bunun üzerine çantama koymuş olduğum tabanca ve mermileri çıkartarak...a verdim. Yine ben lise yıllarımda... ile arkadaşlık yaparken babamın o yıllarda bana karşı olan sarkıntılığını taciz etmesini söylemiştim. Yine bir gün yani yaklaşık 1 ay kadar önce... ile tekrar kendi evinde bulunduğumuz esnada... bana ‘Babanın o hareketleri de devam ediyor mu?’ dedi. Ben de kendisine ‘Hayır hareketleri devam etmiyor, o benim babam, artık düzenli aile hayatımız var’ dedim. Kendisi de yine bana hitaben ‘Aklıma geldikçe sinirleniyorum. Onun bana dükkânını göster’ dedi. Ben de ‘Ne yapacaksın hayırdır’ dedim. Bu konuşmadan birkaç gün sonra ben yine...ın evine gitmiştim. Oturduğumuz esnada...ın oturmuş olduğu odanın içerisinde sehpanın üzerindeki tabancayı alarak yanıma geldi. Tabancayı kafama dayadı, bana ‘Korkuyor musun?’ diye söyledi. Ben de korkmadığımı söyledim. Bunun üzerine tabancanın sürgüsünü çekip bıraktı. ‘Şimdi korkuyor musun?’ dedi. Ben de ‘Evet korkuyorum’ dedim. ‘Bu korku herkeste olur. Korkmuyorum demeyeceksin’ dedi ve tabancayı kafamdan çekerek şarjörü çıkardı. Sürgüyü çekip bıraktı, yere bir adet mermi düştü. Düşen bu mermiyi şarjöre tekrar taktı. Daha sonra tabancayı tekrar yerine koydu. Ben bu olaydan sonra...ın evine hiç gitmedim. Yaklaşık 7-8 gün önce...ın cep telefonuna mesaj yazarak beni aramamasını söyledim. O tarihten beri...la hiç görüşmedim ve telefonla hiç konuşmadım. Ayrıca babamın ölüm olayı ile ilgili de beni hiç arayıp sormadı.”,
Kollukta 08.09.2011 tarihinde bilgi veren sıfatıyla; “... benim öz babam olur ve kendisi 20.07.2011 günü ... yerinde öldürülmüş olarak bulunmuştu. Olayın hemen akabinde yani 20.07.2011 günü ben ifade vermiştim ve o ifademde de söylediğim gibi olay yeri olan ... yerine hiç girmemiştim. Yine 23.07.2011 günüde ifade verdim yine o ifademde de belirttiğim gibi ben olay yerine girmedim. Olay günü saat 08.00 sıralarında ... yerime gittim ve 20.07.2011 günü saat 01.15 sıralarında kız kardeşim ... gelip beni ... yerimden alana kadar da ... yerimden ayrılmadım o gün ... yerimde sayım olması sebebiyle ... yerinde iken kız kardeşim gelip arabası ile beni olay yeri olan babamın ... yerine götürdü ve ben ... yerinin içine de hiç girmedim. Daha önceki ifadelerimde de belirttiğim gibi benim olayla bir ilgim alakam yoktur. Olayı kimin neden ve ne şekilde yaptığını bilmiyorum. Olayla ilgim olmadığı gibi olay şüphelileri ile de bir temasım bağlantım bilgi alışverişim olmadı. Ben daha önce alınan ifademde arkadaşım olan ...'ın olaydan önceki günlerde bana bir keresinde bir silah verdiği ve ‘Polis benim evimde arama yapabilir silah senin çantanda kalsın’ dediği doğrudur. O ifademde de bahsettiğim gibi ... bana siyah renkli büyük bir silah verdi ve ben silahı çantama koydum. Silah benim çantamda 45 dakika kadar kaldıktan sonra ben ayrılırken silahı tekrar ... benden aldı ve silah kendisinde kaldı. Ben ...’da bulunan bu silahın markasını bilmiyorum. ...’ın bu silahı ne amaçla ve neden taşıdığını bilmiyorum. Bana sorduğunuz olaydan sonra kız kardeşim ...'ın elinden antimon maddesi çıkması yani barut izi çıkması olayı ile ilgili bir bilgim yoktur. Ben olaydan sonrada kız kardeşim ile de olayla ilgili zaman zaman konuştum. Bu konuşmalarında kız kardeşim bana normal rutin konuşmalar harici bende şüphe uyandıracak bir şeyden bahsetmedi. Yine olaydan sonra biz zaman zaman kız kardeşim... ile konuşmalarımızda acaba olayı ‘... mı yaptı?’ diye konuştuk ondan şüphelendik. Olaydan önceki günlerde ... bana babamın ... yerini sormuştu ve ...'da silah da görmüştüm. Bu sebepten dolayı acaba ... babamı öldürmüş müdür diye zaman zaman ondan şüphelendim. Yine olaydan sonraki günlerde ...'ın beni hiç aramaması en azından bir başın sağolsun bile dememesi ve yine olaydan sonraki günlerde bir kere benim...'ı annemin evinin civarlarında bir kere de kız kardeşimin yine annemin evinin civarlarında gördüğünü söylemesi de bende şüphe uyandırdı. Benim olayla ilgili söyleyeceklerim ve anlatacaklarım bundan ibarettir. Benim babamın öldürülmesi olayı ile ilgim alakam yoktur olayla ilgili bilgim de yoktur.”,
Savcılıkta; “Ben bu olayla ilgili olarak polise 20.07.2011, 23.07.2011 ve 08.09.2011 tarihinde ifade vermiştim, içeriği doğrudur aynen tekrar ederim. Maktul ... benim öz babamdır. İlkokul 3 ya da 4. sınıfta okuduğum yıllarda idi, ben küçükken babam ile birlikte yatar uyurdum, kız kardeşim... de annem ile yatar, uyurdu. Babam ... bana sözlü olarak ve elle dokunmak sureti ile cinsel tacizde bulunmuştu. Babam bana sözlü olarak ‘Aç bir şeyini göreyim’ diye tacizde bulunuyor, kalçamı veya cinsel organımın olduğu bölgeleri elleyerek tacizde bulunuyordu. İlk başlarda ben yaşım küçük olduğu için babamın bu davranışlarını seviyor olarak düşünüyordum. Daha sonra yani ortaokul lise yıllarında babam bana sözlü olarak ‘Keşke benimle birlikte olsan, keşke benim kızım değil de yabancı olsan’ diyerek sözlü tacizde bulunuyordu, ayrıca beni izliyordu. Örneğin banyodan çıkıp odama geçip giyindiğim sırada kapı aralığından ya da kapının anahtar deliğinden beni izliyordu. Ben bunu defalarca hissettim. Bu süreçte elle dokunması teması olmadı. Ben bundan 6 yıl kadar önce evlenince maktul bana ‘Keşke benimle evlenseydin, keşke benim karım olsaydın’ demişti. Ayrıca ... benim ortaokul lise döneminden erkek arkadaşımdır, liseyi bitirince ... ile evlenmek istedik, ben de evlenmek istiyordum ancak diğer taraftan da üniversite okumak istiyordum fakat o sırada babam ...'ın doğu kökenli olması nedeni ile evlenmemize müsaade etmedi, uygun görmedi fakat bana ‘Çok istiyorsan veririm seni’ dedi ancak ben üniversite düşünüyordum. Babam da müsaade etmeyince üniversiteye hazırlanmaya başladım. Bu arada...'ın ailesi de...'ın benimle evlenmesine müsaade etmedi. Ben üniversite sınavına babamın ... yerinde çalışarak hazırlandım. Bu süreçte maktul babam ... bana tacizde bulundu. Örneğin gözle taciz ediyordu. Ben oturup ders çalışırken bana arkasını dönüp pantolonunu indirip mastürbasyon yapıyordu, yani cinsel organı ile oynuyordu. Ben daha sonra üniversiteye gittim, üniversite sürecinde ... ile ilişkimi bitirdim, görüşmedim. Ayrıca üniversite yaşamım boyunca babamla herhangi bir taciz ve rahatsız etme olayı görmedi. Üniversitede şu anda evli olduğum eşim ile tanıştım ve üniversiteyi bitirince evlendik. Ben ... ile üniversiteye hazırlanırken arada görüştüm. Benim ... ile olan arkadaşlığım birbirimize olan karşılıklı evlenme niyetiyle koklaşma, öpüşme şeklinde olup, daha ileri bir boyutu yoktur. Ben ... ile 3 yıllık üniversite hayatım ve üniversiteden sonra da 6 yıllık evliliğim süresince yaklaşık 9 yıl kadar görüşmedim. ... ile 9 yıl sonra ve maktul babamın öldürülmesinden yaklaşık 2-3 ay kadar önce tesadüfen yani ... isimli kız arkadaşımın vasıtası ile yeniden karşılaştım ve görüştüm. ..., ...'ın kız arkadaşı imiş. ... ile ... arasında bir tartışma ve kavga olmuş. Bu sırada ... beni evine kahve içmeye çağırdı. Ben de arkadaşım olduğu için evine gittim. Evde ... bana... aralarında geçen olayın anlatıp...'ün polise şikâyet ettiğini, silahtan bahsettiğini, polisin evi arayabileceğini, kendisine yardım etmemi söyledi. Bana bir karton kutu içinde silah ve mermi verdi. ‘Bunu çantana koy’ dedi. Bu sırada konuşurken emniyetten polisler...'ı telefon ile aradılar, ifade vermek için karakola gel dediler. ... bana ‘Sen burada bekle, yani evde bekle ben karakola gidip geleyim’ dedi. Ben evde bekledim. ... karakola gitti ve geri geldi. ... geri gelince benim çantama koyduğu silahı ve mermileri aldı. Ben de...'ın evinden ayrıldım. ... bir gün beni yine çağırdı. ...'ın evinde oturuyorduk, silah da sehpanın üzerinde duruyordu. Bana... ‘Senin hiç kafana silah tutuldu mu?’ dedi. Ben de ‘Hayır’ dedim. ... bana işte insan silah kafasına tutulunca korkuyor dedi. Sehpanın üzerinde duran silahı kafama tuttu, ‘Korkuyor musun? diye sordu. Ben de ‘Korkmuyorum’ dedim. Elindeki tabancanın mekanizması ile oynadı ve ‘Şu anda mermi ağzında’ dedi. Tekrar ‘Yine mi korkmuyorsun? diye sordu. Ben de korktuğumu söyledim, onun üzerine silahı geri çekti. Ben ilk başlarda ... ile tekrar görüşmek istemedim ancak... ile aralarındaki bir olay nedeni ile ... beni birkaç sefer arayıp rahatsız edince görüşmek zorunda kaldım. ... bana... ile tartıştıklarını, bu tartışma sırasında...'ün yerini bildiği silahını getirdiğini, kendisinin de silahı...'ün elinden aldığını, bu sırada silahın patladığını ve merminin tavana isabet ettiğini söyledi. Babamın öldürülmesi olayından 1 ay kadar önce idi ... ile birlikte yanımızda ... isimli bir arkadaşımız olduğu hâlde ...'ya günübirlik gittik geldik. Maktul babamın öldürülmesi olayında 3 hafta kadar önce ... ile birlikte oturuyorduk. Ben daha önce ...'a babamın bana cinsel tacizde bulunduğunu anlatmıştım. ... bana durup dururken birden babamın bana hâlen cinsel tacizde bulunup bulunmadığını sordu, ben de kendisine ‘Hayır devam etmiyor’ dedim. ... bana babamın yaptıklarını hâlen unutamadığını söyledi, ‘Sana nasıl böyle yapar’ dedi. Ben de ‘Boş ver..., ben onları unutmaya çalışıyorum, benim için konu kapandı’ dedim. ... bana babam ...'yı kastederek ‘Bu adam daha nasıl yaşıyor, yaşamayı hak etmiyor’ dedi. Daha sonrasında aradan iki gün geçtikten sonra yine ... ile buluştuk. Kendi aramızda konuşurken ... bana babamın ... yerini sordu. Ben ... ile maktul babamın öldürülmesi olayından 2 gün önce yani 17 Temmuz 2011 Pazar günü yüz yüze görüştük. Şöyle ben aracımı bir yere çarpmıştım, hasar vardı, bu hasarın yapılması için görüştük. Bu sırada...'ın tavırlarından hoşlanmadım, bana boşanmayı düşünüp düşünmediğimi sordu, ben de bu görüşmeden sonra ...'a mesaj attım, ‘Bir daha görüşmeyelim’ dedim. ... da bana ‘Tamam’ dedi. Bir daha görüşmedik, hatta babamın öldürülmesi olayında öncesinde ve sonrasında bir baş sağlığı dilemedi, bunun için gelmedi, evi de bizim eve çok yakındır. Maktul babamın öldürüldüğü gün ben sabahleyin ... yerime gittim. Akşam ... bitiminde ... yerindeki yani mağazadaki malların sayımını yapacağımız için orada kaldım, maktul babamın öldürülmesi olayı müteakip saat 01.00-01.15 sularında kız kardeşim... arabası ile gelerek beni ... yerimden aldı. Kız kardeşim geldiğinde biz daha çalışıyorduk ayrıca ben o gün hiçbir şekilde ... ile yüz yüze ya da telefonla görüşmedim ancak ...'ın babamın ... yerini sorması, babamın bana karşı cinsel tacizde bulunmasına ilişkin verdiği tepki ve tabancası olması nedeni ile ...’dan şüphelendim. Ayrıca olaydan sonra da hiçbir şekilde aramayıp baş sağlığı dilememesi nedeni ile şüphelendim. Benim babamın öldürülmesi olayın iştirakim söz konusu değildir. Ayrıca benim babamla herhangi bir sorunum sıkıntım yoktu. Onu öldürmesine rıza göstermem mümkün değildir. Ben babamın bana karşı cinsel taciz davranışlarını daha ilk başta iken anneme söylemiştim ancak annem bana ‘Sen yanlış anlıyorsun, baban seni seviyor’ demişti. Ayrıca benim bildiğim kadar babamın herhangi bir kimse ile husumeti yoktur. Olayın neden olduğunu kimin tarafından yapıldığını bilmiyorum. Ben olaydan kardeşim...'nin beni haberdar etmesi üzerine haberdar oldum. Ben kesinlikle üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum, suçsuzum.”,
Tutuklanması talebiyle sevk edildiği Sulh Ceza Mahkemesinde; “Ben bu konuda daha önce Savcılıkta ve Emniyette ifade vermiştim oradaki ifadelerimi aynen tekrar ederim önceki ifadelerime ekleyecek bir husus yoktur suçlamaları kabul etmiyorum benim müsnet suçla bir ilgim yoktur.”,
Mahkemede; “Babamın öldürülmesi olayı ile ilgili herhangi bir ilgim ve alakam yoktur. ... lise yıllarında erkek arkadaşımdı. ... doğu kökenli olması sebebiyle onunla evlenmeme babamın karşı çıktığı doğrudur. 13 yaşında iken ben ergenlik çağına yeni giriyordum, göğüslerim yeni çıkmıştı, babam bana sarıldığı zaman benim göğüslerime dokunduğunu düşünerek ben bunları yanlış anladığımı sonradan fark ettim ve bunu anneme anlattığımda annemin bana babamın kötü niyetle sarılmadığını, benim yanlış düşündüğümü söylemişti. Erkek arkadaşım olan...'a da lise yıllarımda aynı şekilde bunları anlatmıştım ancak daha sonra babamın bana karşı böyle davranışları olmadı. Ben daha sonra liseyi bitirdikten sonra üniversiteyi okudum, evlendim, çocuğum oldu. Babamla aramda herhangi bir problem yoktu, zaten bu mesele de babamın bana tacizde bulunduğunu düşündüğüm zaman da çok eskidir. 16-17 yıl önceye dayanıyordu. Olay günü ben çalıştığım ... yerindeydim, kız kardeşim yanıma geldi, hatta kız kardeşimin arabasına ... yerinde sigara içilmediği için gittim birlikte sigara içtik, daha sonra kız kardeşim ayrılıp gitti, o gün ... yerinden hiç ayrılamadım, çünkü ... yerinde sayım vardı. Hatta sayım sabaha kadar sürdü. Bu arada bir defa eşimle kuzenim gelip gitti, telefonumu da ... yerinde sessizlik olması için sessize almıştım. Kız kardeşim gece saat 01.00-01.30 sıralarında geldi. Bana hemen gitmemiz gerektiğini, acil bir durum olduğunu söyledi ve birlikte onun arabasıyla babamın ... yerinin olduğu yere geldik. ... yerinin olduğu yerin önü kalabalıktı, annem ... yerinin önündeydi. ‘Ne yapacağız, ne yapacağız?’ diye bağırıyordu. ... yerinin kapısına doğru yöneldim, babam yerdeydi, ayaklarını gördüm, kan vardı, babamın öldürülmüş olduğunu öğrendim. ...'a gelince babamın ölümünden yaklaşık 3 ay önce...'ın kız arkadaşı ve benim de arkadaşım olan ... vasıtası ile yeniden görüşmeye başladım. ... beni tanıdığı için sürekli arayarak... hakkındaki bilgi istiyordu. Bana... ile evlenmek istediğini, ciddi düşündüğünü ve yardımcı olmamı istiyordu. Ben de kendisine yaşayıp gör diyordum. Sonra...la sık sık görüşmeye başladık, ... bana babamın bana hâlâ tacizde bulunup bulunmadığını sordu. Ben de ona bunun çok eskiye dayandığını, bu konunun kapandığını, bu olayı konuşmak istemediğini söyledim. Bu defa... bana ‘Bunu bilen de yapan da suçludur, bu adamın yaşamaması gerekiyor’ dedi, ...'ın bir tane tabancası olduğunu biliyorum. Babamın ölümünden yaklaşık iki ay önce... ifade vermeye karakola gideceğini söyledi ama ne için gideceğini bana söylemedi. Ben onların birlikte yaşadığı eve gitmiştim, onlar aynı evde kalıyorlardı. Beni de zaten onlar ısrarla çağırmışlardı, sehpanın üzerinde bir silah vardı. Bu sırada... evden ayrılmıştı, ... bana silahı göstererek korkup korkmadığımı sordu. Ben de korktuğumu söyledim, daha sonrada ben herhangi bir şekilde silahı ondan almadım. Daha sonra ben...'a kendisi ile görüşmek istemediğimi söyledim. Hatta aynı gün bana babamın ... yerinin nerede olduğunu sordu. Neden soruyorsun dediğimde o da bana ‘Öylesine soruyordum’ dedi. Ben de babamın ... yerini tarif etmedim, bu görüşmeden sonra kendisi ile bir daha görüşmem olmadı. Olayla hiçbir ilgim ve alakam yoktur. Suçlamayı kabul etmiyorum.”, soruşturma aşamasındaki ifadesi okunarak kısmi çelişki nedeniyle sorulduğunda; “Oradaki verdiğim ifadelerim doğrudur, ben biraz önce de beyan ettiğim gibi babamın bana cinsel istismar teşkil eden hareketlerini ben yanlış anlamış olabilirim ancak oradaki ifademde de anlattığım şeylerin hepsi doğrudur. Beni banyodan çıkarken gözetlemesi, bana olan el değmelerini ben yanlış anlamış da olabilirim. Hatta ben bunları annemle paylaştım. Ayrıca ben evlendiğim zaman da babam bana ‘Keşke sen yabancı birisi olsaydın, benim kızım olmasaydın, senin gibi iyi bir insanla evlenmiş olsaydım’ demişti. Ben bunları taciz diye algıladım, oradaki ifadelerim doğrudur. Biraz önce beyan ettiğim şekilde oradaki ifadem de doğrudur, o anlattıkların da geçerlidir.”,
06.04.2012 tarihli 3. celsede; “Ben geçen duruşma bana isnat edilen ve hâlen bu suçtan dolayı kendimi gerektiği gibi savunmadım. O nedenle savunmamı yazılı olarak hazırladım ve mahkemeye sunuyorum. Ayrıca tanıkların aleyhe olan beyanlarını kabul etmiyorum. Özellikle tanık ...'in babamın bana ve kızıma karşı cinsel istismar eylemi bulunduğu ve bunu kendisine söylediğime dair beyanını kabul etmiyorum. Ben sadece 13 yaşındayken komşumuz olan tanık ...'e babamın bana karşı bazı cinsel yöndeki hareketlerini ona anlatmıştım, bunun dışında kendisine böyle bir şey anlatmadım. 2011 yılında beni kendisi telefonla aradı, annemin kendisine bana ait olan parayı borç vermesi ve bu paranın geri istenmesi sebebiyle benimle görüştü ve bu görüşme sırasında da benim 13 yaşında kendisine anlattığım şeyleri söyledi ve bunların devam edip etmediğini sordu. Ben de devam etmediğini söyledim. Ben çünkü evliyim, kızım 24 saat annemlerin yanında kalıyordu, ben de istediğim zaman gidip geliyordum, neden böyle bir şey anlatayım, tahliyemi istiyorum.”, 30.04.2012 tarihli bilirkişi raporu okunarak sorulduğunda; “Olay günü ve gecesi ben ...'ı aramadım, o da beni aramadı.”,
Şeklinde savunma yapmışlardır.
Amacı, somut olayda maddi gerçeğe ulaşarak adaleti sağlamak, suçu işlediği sabit olan faili cezalandırmak, kamu düzeninin bozulmasını önlemek ve bozulan kamu düzenini yeniden tesis etmek olan ceza muhakemesinin en önemli ve evrensel nitelikteki ilkelerinden biri de, öğreti ve uygulamada; "suçsuzluk" ya da "masumiyet karinesi" olarak adlandırılan kuralın bir uzantısı olan ve Latincede; "in dubio pro reo" olarak ifade edilen "şüpheden sanık yararlanır" ilkesidir. Bu ilkenin özü, ceza davasında sanığın mahkûmiyetine karar verilebilmesi bakımından göz önünde bulundurulması gereken herhangi bir soruna ilişkin şüphenin, mutlaka sanık yararına değerlendirilmesidir. Oldukça geniş bir uygulama alanı bulunan bu kural, dava konusu suçun işlenip işlenmediği, işlenmişse sanık tarafından işlenip işlenmediği veya gerçekleştirilme biçimi konusunda bir şüphe belirmesi hâlinde de geçerlidir. Sanığın bir suçtan cezalandırılmasına karar verilebilmesinin temel şartı, suçun hiçbir şüpheye mahal bırakmayacak kesinlikte ispat edilebilmesidir. Gerçekleşme şekli şüpheli veya tam olarak aydınlatılamamış olaylar ve iddialar sanığın aleyhine yorumlanarak mahkûmiyet hükmü kurulamaz. Ceza mahkûmiyeti; toplanan delillerin bir kısmına dayanılıp, diğer kısmı göz ardı edilerek ulaşılan kanaate ya da herhangi bir ihtimale değil, kesin ve açık bir ispata dayanmalı, bu ispat, hiçbir şüphe ya da başka türlü oluşa imkân vermemelidir. Yüksek de olsa bir ihtimale dayanılarak sanığı cezalandırmak, ceza muhakemesinin en önemli amacı olan gerçeğe ulaşmadan hüküm vermek anlamına gelecektir.
Bu açıklamalar ışığında uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde;
Maktul ...’ın, ...’te bulunan... Müzik Merkezi isimli ... yerinde müzik dersleri verdiği ve müzik aletleri sattığı, sanıklar... (...) ... ile ...’ın maktul ...'nın kızı oldukları, sanık ...’nin ortaokul ve lise yıllarında tanıştığı inceleme dışı sanık ... ile gönül ilişkisi içerisinde olduğu, sanık ...’nin, inceleme dışı sanık...a babası maktul ...’nın kendisine cinsel tacizde bulunduğundan bahsettiği, sanık ...’nin aynı şekilde bu durumu annesi katılan ... ve komşuları tanık ...’a da söylediği, sanık ...’nin liseyi bitirdikten sonra inceleme dışı sanık... ile evlenmek istediği ancak maktul ...’nın, inceleme dışı sanık...ın doğu kökenli olması ve kızının üniversiteye gitmesini istemesi nedeniyle bu evliliğe müsaade etmediği, sanık ...’nin bu meseleler nedeniyle 2000 yılında fare zehri içmek suretiyle intihara teşebbüs ettiği, daha sonra üniversiteyi bitiren sanık ...’nin 2006 yılında tanık ... ile evlendiği, olay tarihi itibarıyla bu evliliğinden 2008 doğum tarihli bir kız çocuğunun bulunduğu, 2011 yılında...Mağazası’nda yönetici olarak çalışan sanık ...’nin eşi ve kızıyla birlikte ayrı bir evde yaşadığı; babası maktul ... ve annesi katılan ... ile aynı evde yaşayan sanık ...’ın ise tanık ... ile gönül ilişkisi içerisinde olduğu, desinatör olan sanık ...’nin işten ayrılmasına rağmen bu durumdan ailesine bahsetmediği ve her gün sabah işe gidiyormuş gibi evden çıkıp tanık...’in kiraladığı bir oda bir salondan ibaret eve gittiği, tanık...’in 18.00-20.00 saatleri arasında bu eve gelerek sanık ... ile birlikte olduğu, daha sonra sanık ...’nin akşam işten dönüyormuş gibi evine gittiği, sanık ...’nin bu yaşam şeklinden babası olan maktul ...’nın haberinin olmadığı; inceleme dışı sanık ...’ın ise liseyi bitirdikten sonra sanık ... ile evlenememesi üzerine askere gittiği, daha sonra 2001 yılında evlendiği, ancak evliliğindeki birtakım sorunlar nedeniyle 4-5 yıldan beri eşinden ayrı yaşadığı ve kardeşi tanık ... ile aynı evde kaldığı, inceleme dışı sanık ...’ın, tanık ... ile gönül ilişkisi içerisinde olduğu ve nişanlanmaya karar verdikleri, olay tarihinden birkaç ay önce tanık... ile inceleme dışı sanık...ın...Mağazası’na gittikleri, burada ortaokul ve lisedeki kız arkadaşını gören sanık...ın, sanık ... ile konuşup telefon numarasını aldığı, sanık ... ile tanık ...’nun da arkadaş oldukları, bir süre sonra inceleme dışı sanık... ile tanık...’ün aralarının bozulduğu ve 07.06.2011 tarihinde inceleme dışı sanık...ın evinde tartıştıkları, tartışma esnasında inceleme dışı sanık...ın eline aldığı siyah renkli, ruhsatsız tabancasının bir el ateş aldığı ve tabancadan çıkan mermi çekirdeğinin yatak odasının tavanına isabet ettiği, boş kovanın ise yatağın altına düştüğü, bu olay nedeniyle tanık...’ün 08.06.2011 tarihinde karakola giderek inceleme dışı sanık...tan şikâyetçi olduğu ancak tabancayla ateş edilmesi olayından bahsetmediği; aradan geçen 9 yıldan sonra tekrar karşılaşan sanık ... ile inceleme dışı sanık...ın sık sık görüşmeye başladıkları, mesajlaştıkları, sanık ... ile inceleme dışı sanık...'ın tanık ... ile ...’ya giderek orada bir otelde aynı odada kaldıkları, yine sanık ...’nin sık sık inceleme dışı sanık...ın evine gittiği, inceleme dışı sanık...ın, sanık ...’ye babasının kendisine hâlâ cinsel tacizde bulunup bulunmadığını sorduğu, maktul ...’yı kastederek böyle bir kişinin yaşamaması gerektiğini söylediği ve maktul ...’nın ... yerinin adresini öğrendiği, aynı zamanda inceleme dışı sanık...ın, maktul ...’nın ... yerine çok yakın bir yerde oturduğunu da öğrendiği; ablası... vasıtasıyla inceleme dışı sanık... ile tanışan sanık ...’nin de... ile sık sık görüşmeye başladığı ve yeni aldığı siyah renkli Peoguet marka aracını sürebilmek için...tan direksiyon dersleri aldığı; 19.07.2011 tarihinde sanık ...’nin saat 15.30 sıralarında önce ablası sanık ...’nin çalıştığı...Mağazası’na gittiği, sanık ... ile birlikte arabada sigara içip bir süre sohbet ettikleri, ablasının yanından ayrılan sanık ...’nin daha sonra inceleme dışı sanık... ile buluştuğu, yine arabada bir süre sohbet ettikleri, ardından saat 18.00 sıralarında tanık... ile görüştükleri eve gittiği, tanık... ile sanık ...’nin saat 20.00 sıralarında evden çıktıları ve ayrı ayrı araçlarla evlerine gittikleri, tanık...’in aracıyla sanık ...’yi eve gidinceye kadar takip ettiği, saat 20.00-20.30 sıralarında sanık ...’nin eve geldiği ve evde bulunan annesi katılan ... ile komşuları tanık ... ile bir süre balkonda oturup sohbet ettiği, bu sırada inceleme dışı sanık...ın saat .....’da sanık ...’yi 3 kez aradığı, yine bu aramalardan önce inceleme dışı sanık...ın saat 20.19’da sanık ...’ye kısa mesaj gönderdiği, saat 21.00 sıralarında tanık ...’in kendi evine gittiği, saat ....’a kadar maktul ...’ın eve gelmemesi üzerine katılan ...’in eşini cep telefonundan ve ... yeri telefonundan aradığı ancak ulaşamadığı, sanık ...’nin ise o saatlerde ... yerindeki sayım nedeniyle...Mağazası’nda bulunduğu, gece saat 00.30-01.00’e kadar bekleyen katılan ... ile sanık ...’nin maktul ...’nın eve gelmemesi ve telefonlara da cevap vermemesi üzerine sanık ...’nin aracıyla birkaç sokak ötedeki maktul ...’nın ... yerine gittikleri, bu sırada işlettiği İddaa bayisini kapatıp evine dönen tanık ...’in, ikamet ettiği apartmanın zemin katında bulunan maktul ...’nın ... yerinin kapısını açık ve ışıklarını yanıyorken görmesi üzerine ... yerine girdiğinde maktul ...’nın baş bölgesinde yoğun kan bulunduğu hâlde yerde yatıyorken gördüğü, tanık ...’ın hemen karşı binada oturan ve polis memuru olan tanık ... ... ...’ya haber verdiği, hemen ... yerine gelen tanık ... ...’in Haber Merkezini ve karakolu arayarak olayı ihbar ettiği, bu sırada katılan ... ile sanık ...’nin de... Müzik Merkezi isimli ... yerine geldikleri, ... yerinin hâlâ açık olduğunu gören katılan ...’in içeri girdiğinde eşini kanlar içinde yerde yatıyorken gördüğü, maktulün yanına giden katılan ...’in maktulün nabzını kontrol edip yaşayıp yaşamadığına baktığı ve dışarıda bekleyen kızı....’ye bağırarak 112’yi aramasını söylediği, katılan ...’in tanık ... ... tarafından dışarı çıkarıldığı, ... yerine hiç girmeyen sanık ...’nin ise annesi katılan ...’e sarılarak onu sakinleştirmeye çalıştığı, olay yerine gelen 112 ekipleri tarafından maktul ...’nın hayatını kaybettiğinin anlaşılması üzerine cesede dokunulmadığı ve bulunduğu yerden kaldırılmadığı, sanık ...’nin, olaylardan habersiz olan ablası sanık ...’nin ... yerine arabayla giderek sanık ...’yi de alıp olay yerine geri döndüğü, olay yeri inceleme ekibi tarafından yapılan çalışma sonucunda ... yerinde bir adet kovan ve bir adet mermi çekirdeği ele geçirildiği, maktul ..., katılan ... ve sanıklar... ile....’nin el svaplarının alındığı, başlatılan soruşturma kapsamında inceleme dışı sanık...ın evinde ve kardeşi tanık ...’ın işlettiği büfede arama yapıldığı, arama sonucunda sanık...ın evinde yatağının altındaki boş kovan ile tanık ...’ın işlettiği büfede tezgâhın arkasında saklanmış bir hâlde Glock marka tabancaya ait kılıf ele geçirildiği, olay yeri inceleme, ölü muayene ve otopsi tutanağına göre 167 cm boylarında, 65-70 kg ağırlığında, 50-55 yaşlarında olan maktul ...’nın yüzünün sol yanında, sol kaş kenarına 4 cm, sol kulak kepçesine 3 cm, sol saç favori kesimine 4 cm uzaklıkta 0,9 cm’lik, 2 mm vurma halkası bulunan ateşli silah mermi çekirdeğine ait giriş deliği, saçlı deri sağ tarafta sağ kulak kepçesine 5 cm uzaklıkta, sağ parietooksipital bölgede 2x1 cm’lik ateşli silah mermi çekirdeğine ait çıkış deliği olduğu, giriş deliğinin etrafında 4x4,5 cm’lik alanda saçların yanmış olduğu ve ciltte nokta şeklinde yanmış barut izlerinin bulunduğu, maktulün ateşli silah yaralanması sonucu beyin dokusunda meydana gelen yaygın beyin harabiyeti ve beyin kanaması sonucu oluşan solunum ve dolaşım yetmezliği neticesi öldüğünün anlaşıldığı, ... Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğünce düzenlenen 22.07.2011 ve 05.04.2013 tarihli ekspertiz raporlarında göre maktul ...’a ait sol el avuç içi ve sol el üstü; sanık ...’ye ait sol el avuç içi svap alma bantlarında atış artıklarından antimona rastlandığı, sanık ... ve katılan ...’a ait svap alma bantlarında atış artıklarına rastlanılmadığı; 27.07.2011 tarihli ekspertiz raporuna göre de olay yerinden elde edilen 9 mm çapında ... tipi ... ibareli kovan ile inceleme dışı sanık ...'ın evinden ele geçirilen 9 mm çapında ... tipi ... ibareli kovanın çap ve tipine uygun tek bir silah ile atıldıklarının anlaşıldığı olayda;
... Müzik Merkezi isimli ... yerinin civarında ikamet eden veya çalışan tanıkların beyanlarına göre maktul ...'nın saat 21.00 sıralarında öldürüldüğünün anlaşılması, sanıklar... ile....’nin aşamalardaki istikrarlı savunmaları, katılan ... ile tanıklar ..., ... ve...’un beyanlarına göre sanık ...’nin o saatlerde...Mağazası’nda, sanık ...’nin ise evde olduklarının anlaşılması, yine sanıkların yaptıkları cep telefonu görüşmelerine ait baz istasyonu çalışması sonucu düzenlenen bilirkişi raporundan, sanıkların olay yerinde bulunduklarına dair bir belirleme yapılamaması, patlama sesinin duyulduğu anda maktule ait ... yerinde sarışın bir kadın gördüğünü söyleyen tanık..., yine garaj kapısı önünde siyah bir araç gördüğünü belirten tanık... ...’nın beyanlarının mahkûmiyet kararı verilebilmesi için her türlü şüpheyi ortadan kaldıracak nitelikte delil olmaması, yine sanık ...’nin sol el avuç içinde tespit edilen atış artığının, maktul ...’ya dokunup nabzını kontrol eden annesi katılan ...’ten de bulaşma ihtimalinin bulunması, yine sanık ...’nin olay öncesi ve olay sonrasındaki inceleme dışı sanık...la yaptığı telefon görüşmeleri ile babasının öldüğünü görmesinden sonraki soğukkanlı ve kayıtsız davranışlarının suça iştirak ettiğini ispat için yeterli olmaması, sanık ...’nin, inceleme dışı sanık...a babası maktul ... tarafından cinsel tacize uğradığından bahsetmiş olmasının, sanık...ı maktul ...’yı öldürmesi için azmettirmesi veya teşvik etmesi olarak değerlendirilemeyecek oluşu karşısında; ceza mahkûmiyetinin, toplanan delillerin bir kısmına dayanılıp diğer kısmı göz ardı edilerek ulaşılan kanaate ya da yüksek de olsa bir ihtimale dayanılarak verilebilmesi olanağının bulunmadığı gözetildiğinde, sanıklar ... ve... (...) ...’in, babaları olan maktul ...’ın inceleme dışı sanık ... tarafından kasten öldürülmesine iştirak ettiklerine dair oluşan şüphenin sanıklar lehine yorumlanması gerektiği, başka bir ifadeyle sanıkların kasten öldürme suçuna iştirak ettiklerine dair her türlü şüpheden uzak, kesin, somut ve inandırıcı delil elde edilemediğinden sanıkların beraatlerine karar verilmesi gerektiği hâlde, dosya kapsamına uygun olmayan gerekçelerle sanıkların mahkûmiyetine karar verilmesinde isabet bulunmamaktadır.
Bu itibarla, Yerel Mahkemenin direnme gerekçesinin isabetli olmadığına ve mahkûmiyet hükümlerinin sanıklar hakkında beraat kararı verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi isabetsizliğinden bozulmasına verilmelidir.
Sanık ... hakkında mahkûmiyet hükmü yönünden çoğunluk görüşüne katılmayan Ceza Genel Kurulu Üyesi ...; "Olay tarihinde maktul ...'ın kendisine ait ... yerinde ateşli silahla yakın mesafeden başına ateş edilerek öldürülmüş olarak bulunması nedeniyle yapılan soruşturma sonucunda, maktulün kızı olan sanık ... hakkında da TCK 37/1 maddesi kapsamında suça iştirak etmekten kamu davası açılmıştır.
Sanık hakkında açılan dava nedeniyle ... 3. Ağır Ceza Mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda, sanığın babası olan maktul ...'ın öldürülmesine TCK 37/1. maddesi gereğince iştirak etmekten cezalandırılmasına karar verilmiştir.
Yargıtay 1. Ceza Dairesinin temyiz incelemesi sonucunda sanığın isnat edilen suçu işlediğine dair yeterli delil olmadığı gerekçesi ile bozma kararı vermiştir. ... 3. Ağır Ceza Mahkemesi bozma kararına direnerek tekrar sanığın cezalandırılmasına karar vermiştir.
Direnme kararı nedeniyle dosyanın gönderildiği Yargıtay Ceza Genel kurulunda yapılan inceleme sonucunda, sanığın isnat edilen suçu işlediğine dair yeterli delil olmadığı, sanığın beraatine karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile oy çokluğu ile ... 3. Ağır Ceza Mahkemesinin kararının bozulmasına karar verilmiştir. Ceza Genel Kurulunun sayın çoğunluğu ile aramızdaki görüş ayrılığı, sanığın isnat edilen babası ...'ın öldürülmesi suçuna iştirak edip etmediği konusundadır.
Sanık ...'ın... isimli şahısla birlikte yaşadığının babası tarafından bilinmesini istemediği, ablasının eski arkadaşı olan ve babasının öldürmekten mahkumiyeti onanan ... ile tanıştığı sık sık görüştüğü, olay günüde inceleme dışı sanık ... ile olaydan önce yüz yüze görüştüğü ayrıca olay günü saat 20.30 ile 20.50 arasında ...'ın sanık ...'ı telefonla üç kez aradığı, sanığın olaydan sonra olay yerine geldiğinde davranışlarının son derece soğuk kanlı olduğu görülen sanık ...'ın olaydan sonra elinden alınan svaplarda atış artığı olan antimon bulunduğu, bu nedenle toplanan tüm deliler birlikte değerlendirildiğinde sanık ...'ın babası maktul ...'ın öldürülmesi suçuna iştirak ettiği, sanığın isnat edilen suçtan ... 3. Ağır Ceza Mahkemesince cezalandırılmasının isabetli olduğu kanaatinde olduğumdan,
Yukarıda izah edilen nedenlerle, ... 3. Ağır Ceza Mahkemesinin cezalandırma kararının bozulmasına dair Ceza Genel Kurulunun sayın çoğunluğunun görüşlerine katılmıyorum." görüşüyle,
Sanık ... hakkında mahkûmiyet hükmü yönünden çoğunluk görüşüne katılmayan üç Ceza Genel Kurulu Üyesi de; sanık ...'ın kasten öldürme suçuna TCK'nın 37/1. maddesi kapsamında müşterek fail olarak iştirak ettiğine dair benzer düşüncelerle karşı oy kullanmışlardır.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
1- Yerel Mahkemenin direnme gerekçesinin İSABETLİ OLMADIĞINA,
2- ... 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 11.06.2015 tarihli ve 193-252 sayılı direnme kararına konu hükümlerinin, sanıkların kasten öldürme suçuna iştirak ettiklerine dair her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı deliller bulunmadığından beraatlerine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi isabetsizliğinden BOZULMASINA,
3- Dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİ EDİLMESİNE, 20.01.2022 tarihinde yapılan müzakerede sanık ... (...) ... hakkındaki mahkûmiyet hükmü bakımından oy birliğiyle, sanık ... hakkında mahkûmiyet hükmü yönünden oy çokluğuyla karar verildi.