Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2011/17720 Esas 2012/11071 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/17720
Karar No: 2012/11071

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2011/17720 Esas 2012/11071 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2011/17720 E.  ,  2012/11071 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İzmir 6. İş Mahkemesi
    TARİHİ : 04/04/2011
    NUMARASI : 2011/35-2011/209

    Davacı vekili, davacının iş sözleşmesinin geçerli sebebe dayanmaksızın işverence feshedildiğini, 2007 yılından beri "yangın-nakliyat" poliçelerinden sorumlu olarak çalışmakta olduğunu, kasko indirim uygulamasında çalışmadığını, işyerinde kasko indirim uygulamasını yapan başka bir personel bulunduğunu belirterek müvekkilinin işe iadesine ve kanuni haklarına karar verilmesini istemiştir.
    Davalı vekili, iş sözleşmesinin işletmesel gereklilikler sebebiyle işletmenin, işyerinin ve işin gereklerinden kaynaklanan geçerli sebebe dayanılarak feshedildiğini, işçinin tüm haklarının ödendiğini, yapılan değişiklik sebebi ile kaskoda indirim uygulamasının kaldırıldığını, bu konuda operasyon işine ihtiyacın ortadan kalktığını, bunun sonucu olarak satış destek operasyon görevinin azaldığını bu sebeple istihdam ihtiyacının kalmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkemece, işverence fesih sebebi doğrultusunda bir işletmesel karar sunulmadığı, taraf tanıklarının anlatımlarına göre davacının işyerinde kasko indirimlerinin uygulanması işini yapmadığı, aksine daha ziyade şirketin teknik bölümünde yangın ve nakliyat işlerine bakan eleman olduğu, uygulandığı iddia edilen işletmesel kararın davacının iş sözleşmesinin feshini gerektirir nitelikte, onun yaptığı işi ilgilendiren bir karar olmadığı gerekçesiyle işe iadeye karar verilmiştir.
    Hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Taraflar arasında iş sözleşmesinin feshinin geçerli sebebe dayanıp dayanmadığı uyuşmazlık konusu olup, normatif dayanak 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18 ve devamı maddeleridir.
    4857 sayılı Kanun’un 18. maddesine göre otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır.
    İşletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan sebepler; sürüm ve satış olanaklarının azalması, talep ve sipariş azalması, enerji sıkıntısı, ülkede yaşanan ekonomik kriz, piyasada genel durgunluk, dış pazar kaybı, ham madde sıkıntısı gibi işin sürdürülmesini olanaksız hale getiren işyeri dışından kaynaklanan sebeplerle yeni çalışma yöntemlerinin uygulanması, işyerinin daraltılması, yeni teknolojinin uygulanması, işyerinin bazı bölümlerinin kapatılması ve bazı iş türlerinin kaldırılması gibi işyeri içi sebeplerdir.
    İşletmenin, işyerinin ve işin gereklerinden kaynaklanan sebeplerle sözleşmeyi feshetmek isteyen işverenin fesihten önce fazla çalışmaları kaldırmak, işçinin rızası ile çalışma süresini kısaltmak ve bunun için mümkün olduğu ölçüde esnek çalışma şekillerini geliştirmek, işi zamana yaymak, işçileri başka işlerde çalıştırmak, işçiyi yeniden eğiterek sorunu aşmak gibi varsa fesihten kaçınma olanaklarını kullanması, kısaca feshe son çare olarak bakması gerekir.
    4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin ikinci fıkrasına göre feshin geçerli sebebe dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür.
    Dosya içeriğine göre, satış destek uzmanı olarak çalışan davacının iş sözleşmesi, genel müdürlük tarafından operasyon uygulamalarında yapılan değişiklik ile kaskoda indirim uygulamasının kaldırılması, bölge müdürlüklerinde yer alan görevlerin yeni organizasyon ile sisteme yüklenmesi, bu konudaki operasyon işine olan ihtiyaç ortadan kalkması, sonucunda bölgelerde satış destek operasyon görevinin azalması nedeniyle feshedilmiştir. Mahkemece, belirtilen fesih gerekçesine göre sadece taraf tanıklarının anlatımları ile yetinilerek yeterli inceleme yapılmadan hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır. Gerek duyulursa işyerinde keşif gerçekleştirilerek, davacının fiilen yaptığı iş net olarak ortaya konulmalıdır. İşverenin fesih bildiriminde ifade edilen operasyon uygulamalarında gerçekleştirilen yeni düzenlemelerin neler olduğuna ilişkin işletmesel karar getirtilmeli, ayrıca davacı ve diğer çalışanların işyeri şahsi sicil dosyası, görev tanımları ve çalıştıkları bölümleri gösteren kayıtlar ile fesihten önce ve sonrasını kapsayacak şekilde işçi alımı ve çıkarılmasını gösteren işyeri Sosyal Güvenlik Kurumu bildirgeleri de celbedilerek, bu kararın tutarlılık ve ölçülülük denetimi kapsamında tutarlı şekilde uygulanıp uygulanmadığı, davacının kıdemi, eğitim durumu ve diğer niteliklerine göre aynı veya başka bir birimde değerlendirilip değerlendirilemeyeceği, işyerinin faaliyet alanını ve iş organizasyonunu bilen uzman bilirkişiler aracılığı ile somut olarak araştırma yapılmalıdır. Feshin belirtilen ilkelere göre geçerli sebebe dayanıp dayanmadığı belirlenmelidir. Mahkemece eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır.
    SONUÇ: Açıklanan sebeple hükmün  BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 24.05.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

     

    Hemen Ara