Davacı vekili, davacının iş sözleşmesinin haklı ve geçerli sebep olmaksızın feshedildiğini, feshe dayanak gösterilen olayın gerçek dışı olduğunu, belirtilen müşteri hesabı açma formuna bilgisayardan herkesin girebileceğini, fesihte kanuni hak düşürücü sürenin geçirildiğini belirterek müvekkilinin işe iadesine ve kanuni haklarına karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, feshin haklı sebebe dayandığını, işverenin uyguladığı sistemde vadesi geçmiş borcu olan müşteriye ürün teslimatı yapılmadığını, davacının satış prim esasına göre çalıştığından, bayilerin bu durumu kendi alacağı primleri doğrudan etkilediğinden, hesap açma formlarında değişiklikler yaptığını, bu düzeltmeler sonucunda mal gönderilmemesi gereken müşteriye mal gönderilmesini sağladığını, satış temsilcilerinin doldurdukları formalara itibar edildiğini, denetimler sırasında davacının usulsüz eylem ve işlemlerinin tespit edildiğini, taraflar arasındaki güven ilişkisinin zedelendiğini, iş ilişkisinin sürdürülmesinin imkansız hale geldiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, fesih bildiriminde sözü edilen disiplin kurulu kararının dosyaya sunulmadığı, iş sözleşmesinin haklı sebeple feshedilmesine karar verilmesinde 4857 sayılı İş Kanunu"na uygun hareket edilmediği, davalının iş sözleşmesinin feshinde ileri sürdüğü eylemin ne zaman ve hangi tarihte vuku bulduğunun Disiplin Kuruluna hangi tarihte sevk edildiğini, dosyaya belge olarak sunmadığı gibi, davalı işverence fesih sebeplerinin ispat edemediği gerekçesiyle işe iadeye karar verilmiştir.
Hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içeriğine göre, satış temsilcisi olarak çalışan davacının iş sözleşmesi, yetkisi olmadığı halde hesap açma formlarında oynamalar yaparak düzeltme yapması nedeniyle, doğruluk ve bağlılığa uymayan davranış gerekçesiyle, 4857 sayılı Kanun’un 25/II. maddesi gereği feshedilmiştir. Davalı vekili tarafından disiplin kurulu kararı ve bir kısım sipariş formları ile işyeri kayıtları sunulmuştur. Mahkemece yapılan inceleme olayı aydınlatmaya yeterli değildir. Öncelikle davalı işverenin dayandığı ancak dosyada bulunmayan komisyon raporu ile davacının üzerinde oynama ve düzeltmeler yaptığı belirtilen sipariş formlarının tümü getirtilmeli, işverenin faaliyet konusunda uzman bilirkişi kurulu aracılığıyla keşif gerçekleştirilerek, işyerinde satış sisteminin nasıl işlediği, satış temsilcilerinin görev tanımı, siparişler ve müşterilerin vadesi geçmiş borçları hususunda işverenin uyguladığı prosedür irdelenerek, fesih sebebi yapılan eylem ve işlemlerin davacı tarafından yapılıp yapılmadığı ve feshin geçerli ya da haklı sebebe dayanıp dayanmadığı kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Açıklanan sebeple hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 24.05.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.