Esas No: 2022/6904
Karar No: 2022/12290
Karar Tarihi: 12.10.2022
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/6904 Esas 2022/12290 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2022/6904 E. , 2022/12290 K.Özet:
Davacı, 2926 sayılı Kanuna tabi olup olmadığı konusunda çelişki yaşayınca, 1479 sayılı Kanuna tabi bağkur sigortalılığının iptal edilerek isteğe bağlı sigortalılığa aktarılmasını talep etmiştir. İlk derece mahkemesi, davacının talebini kısmen kabul ederken, Bölge Adliye Mahkemesi istinaf başvurularını reddetti. Ancak, Yargıtay Kararı'na göre, davacının tarım sigortalısı olarak kabul edilmesine dair karar eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile verilmiştir. Dosya kapsamında, davacının zirai kaydının 30 Mayıs 2004 tarihinden sonra sonlandığı ve bu tarihten sonra talep edilen dönemde tarımsal faaliyetin varlığı araştırılmalıdır. Ayrıca, davacının yaşlılık aylığı talebi için koşulların bu faaliyet araştırmasının sonucuna göre yeniden belirlenmesi gerekmektedir. Sonuç olarak, Bölge Adliye Mahkemesi kararı kaldırılarak davacının talebinin tekrar incelenmesi gerekmektedir. İlgili kanun maddeleri: 1479 sayılı Kanunun 24/II-d maddesi, 2926 sayılı Kanun.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi : Düzce 1. İş Mahkemesi
Tarihi :
Dava, Kurum işleminin iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı taraf vekillerince istinaf yoluna başvurulması üzerine, Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesince, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesince verilen kararın, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi .......... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM
Davacı dava dilekçesinde özetle; kümesçilik faaliyetinden dolayı .......... Dairesi’ndeki vergi kaydına istinaden 24.01.1990 tarihinde zorunlu .......... sigortalılığı için başvurduğunu, 24.01.2004 tarihine kadar vergi mükellefiyetinin devam ettiğini, bu tarihte vergi kaydını kapatıp .......... şirketi ile çalışmaya başladığını, bu şirketten civcivleri alıp 45 gün bakıp büyüttükten sonra teslim ettiğini ve emeğinin karşılığında %18 vergi kesilerek kalanı ücret olarak aldığını, 24.01.1990-24.01.2004 tarihleri arasında .......... sigortalısı olarak primleri ödediğini, daha sonra da prim tutarlarını ödediğini, 9000 prim gün şartını yerine getirdiğini düşünerek 09.04.2012 tarihinde emekli müracaatında bulunduğunu, 24.01.2004 tarihinden sonra müracaat olmadan gelirinin ziraiye çevrildiğini öğrendiğini, 22 yıl 4 ay 7 günlük priminin heba edildiğini, ödediği primlerin sigortalı olarak kabul edilmesi gerektiğini beyanla kurumun 04.06.2012 tarih, .......... sayılı işleminin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı 13/02/2018 tarihli duruşmada; "dava dilekçemde belirtmiş olduğum .......... Sigortalılığı ile ilgili talebim kabul edilmeyecek ise ben lehime olan 2926 sayılı Kanunda düzenlenen ve lehime olan zorunlu sigortalılıktan yararlanmak istiyorum " şeklinde beyanda bulunmuştur.
II-CEVAP
Davalı kurum vekili 11.09.2017 havale tarihli savunmasında özetle; davacının vergi kaydının zirai faaliyete dayanması nedeniyle yatırmış olduğu primleri iptal edilerek isteğe bağlı olarak değerlendirildiğini, dava dilekçesinde bahsetmiş olduğu 09.04.2012 tarihli dilekçenin 4/a primlerinin 4/b’ye aktarılmasına ilişkin olduğunu, 21.05.2012 tarihinde de ne zaman emekli olabileceğini kurumdan sormuş olduğunu, bu hususta kendisine 01.06.2012 tarihli yazı ile bilgi verildiğini, davacının 1840 gün 4/a, 4266 gün 4/b hizmeti bulunduğunu, emeklilik için gerekli 5400 gün ve 58 yaş koşulunu taşımadığını, 9000 prim ödeme gün sayısını ise doldurmamış olduğunu, bu nedenle kurum işleminin usul ve yasaya uygun olduğunu beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III-MAHKEME KARARI
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
İlk derece mahkemesi, davanın kısmen kabulü ile;
Davacının 24/01/1990 tarihinde başlatılan 1479 sayılı kanuna tabi bağkur sigortalığının 2926 sayılı Kanuna tabi sigortalılık olduğunun tespitine, aksi yöndeki kurum işleminin iptaline,
Davacının fazlaya dair tüm istemlerinin reddine, karar vermiştir.
B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi, davacı ve davalı Kurum vekilinin istinaf başvurularının 6100 sayılı HMK'nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ayrı ayrı esastan reddine, şeklinde karar vermiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davacılar vekili davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğinden bahisle hükmün bozulmasını istemiştir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
1479 sayılı Kanunun 24/II-d maddesi hükmüne göre tarım işi yapanlar ve Kanun kapsamında zorunlu sigortalı sayılmazlar. 12.12.2005 tarihli Mudurnu Malmüdürlüğü yazısı ile, davacının 17.01.1982-01.06.1987 ile 23.03.1988 - 31.03.1989 tarihleri arasında “Tavuk Yetiştiricisi” faaliyetinden dolayı vergi mükellefiyeti bildirilmiş, bu faaliyetin zirai ya da ticari olup olmadığı hususunda bilgi verilmemiştir. Yine, Kuruma ibraz edilen İB formunda ve ..........’a giriş bildirgesindeki mesleğine ilişkin kısımda “tavuk üreticisi” olarak yazılmıştır.
Eldeki dosyada; davacının vergi kaydına istinaden 03.08.1994 tarihli işe giriş bildirgesi ile 24.01.1990 tarihinden başlatılan 1479 sayılı Yasaya tabi esnaf .......... sigortalılığının, daha sonra vergi kaydının zirai kazançtan kaynaklandığının anlaşılması üzerine Kurum tarafından iptal edilerek ödenen primlerin isteğe bağlı sigortalılığa aktarılmasından kaynaklanmaktadır.
Dosyaya sunulan tüm bilgi ve belgelerin incelenmesinde; davacının kümes hayvanlarının yetiştirilmesi işi kapsamında 02.04.1990-30.05.2004 tarihleri arasında Düzce Vergi Dairesine kayıtlı gelir vergisi mükellefi olduğu, Kurumun 03.08.1994 tarihli işe giriş bildirgesinde de davacının mesleki faaliyetinin tavuk besiciliği olarak belirtildiği ancak işe giriş bildirgesinin ise 1479 sayılı Kanun kapsamında Bağ-kur sigortalılığı olarak kaydedildiği görülmüştür.
Somut olayda; davacının 24.01.1990-30.05.2004 arası tarım sigortalısı sayılmasına ilişkin Mahkeme kararı yerinde ise de; 30.05.2004 sonrası için verilen karar eksik incelemeye dayalıdır. Dosya kapsamında, tavuk besiciliğinden gelen zirai kaydın 30.05.2004 tarihi itibariyle son bulması karşısında bu tarihten sonraki talep konusu dönem yönünden tarımsal faaliyetin varlığı araştırılıp irdelenmeli ve sonucuna göre karar verilmeli; davacının yaşlılık aylığı talebi olması hususu karşısında da tahsis koşulları iş bu faaliyet araştırmasının sonucuna göre belirlenip yeniden değerlendirilmesi gerekir. Mahkemece yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile verilen karar hatalı olup bozmayı gerektirir.
O hâlde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi kararının HMK'nın 373/1 maddesi gereğince kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden ilgiliye iadesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, karardan bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 12.10.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.