Davacı vekili, davacının çalışma hayatının tamamını aynı işyerinde geçirdiğini, değişen tüm yönetici ve personel ile uyum içinde görev yaptığını, görev süresince işyerinde titizlik ve çalışkanlıkla işini yürüttüğünü, davacının keyfi muamele ile işten çıkartıldığını, fesihte açık ve kesin sebep gösterilmediğini belirterek müvekkilinin işe iadesine ve kanuni haklarına karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, hastane bünyesinde yürütülen soruşturma sürecinde davacının iş sözleşmesine ve iş etiğine uygun davranmadığını, hastalardan tahsil edilen hastaneye ait paraları muhasebeye teslim etmediği, hastaneyi zarara uğrattığı, soruşturmayı yapan komisyona yalan beyanda bulunduğu ve benzeri eylemleri tespit edildiğinden, davalı şirket yönetim kurulunun kararı ile önce işten el çektirildiğini bilahare aynı yönetim kurulunun kararıyla da davacının iş sözleşmesinin haklı sebeple feshedildiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, davacının tespit edilmiş ve isminin geçtiği herhangi bir somut usulsüz işlemin kanıtlanamadığı gibi hastanenin resmi kayıtlarına geçmiş para eksikliği ve kasa açıklarına dair de herhangi bir resmi belgenin davalı tarafça dosyaya sunulmadığı, ayrıca meydana geldiği iddia edilen olaylarla ilgili olarak da savcılığa bildirilmiş herhangi bir suç duyurusunun da bulunmadığı gerekçesiyle işe iadeye karar verilmiştir. Hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya muhteviyatındaki bilgi, belge ve tanık anlatımlarından anlaşılmaktadır.
Dosya içeriğine göre, davalı işverenin hastanesinde göz polikliniğinde sekreter olarak çalışan davacının iş sözleşmesi, hakkında yürütülen soruşturma sonucu haklı sebebe dayanılarak feshedilmiştir. Davalı vekili tarafından ilgili soruşturma komisyonu raporu ve denetleme kurulu raporu sunulmuş, tanık dinletilmiştir. Delil durumundan, hastane yönetimi ve göz polikliniğinde çalışan personel arasında, hasta işlemlerinin muhasebeleştirilmesi hususunda bir uyuşmazlık bulunduğu anlaşılmaktadır. Ancak mahkemece yapılan inceleme, uyuşmazlığı aydınlatmaya yeterli nitelikte değildir. İşverenin faaliyeti konusunda uzman, ayrıca muhasebe ve mali işlerden anlar üç kişilik bilirkişi kurulu marifetiyle işyerinde keşif gerçekleştirilmeli, muhasebe sisteminin nasıl işlediği, davacının hastanenin oluşturduğu sisteme aykırı işlemlerinin bulunup bulunmadığı saptanmalı, bu işlemlerin usulsüzlük, kasıt ya da ihmal taşıyıp taşımadığı incelenmelidir. Alınacak raporla tespit edilecek duruma göre, fesihte haklı sebep olgusunun gerçekleşip gerçekleşmediği değerlendirilmeli, ayrıca işverenin soruşturmasına engel olunduğuna ilişkin tutanaklarda belirlenmiş eylemler de dikkate alınmalı, haklı sebeple birlikte gerçekleşen durum itibariyle geçerli sebebin de oluşup oluşmadığı tartışılmalıdır. Yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Açıklanan sebeple hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 24/05/2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.