Esas No: 2011/17821
Karar No: 2012/10863
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2011/17821 Esas 2012/10863 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul 3. İş Mahkemesi
TARİHİ : 20/04/2011
NUMARASI : 2010/1126-2011/261
Davacı vekili, 2006 Temmuz - 05.10.2010 tarihleri arası ... mağazasında davalı şirket işçisi olarak çalıştığını; 06.10.2010 tarihinde davalı şirketin Tansaş’ taki ihale süresinin bitimi üzerine sözlü olarak ...’ın temizlik ihalesini alan ...Grup’ta aynı haklarla çalışmaya devam etmek üzere iş sözleşmesinin feshedilerek... Grup’a geçmesini teklif ettiklerini, davacının davalı şirketin teklifini değişik çalışma koşularını kabul etmediği için reddettiğini sözlü olarak bildirdiği iddiası ile feshin geçersizliğine ve işe iadesine, karara rağmen işveren tarafından süresi içerisinde işe başlatılmaz ise 2 yıllık brüt ücret tutarında tazminatın belirlenmesine, davacı işçinin işe iadesi için işverene süresi içinde müracaatı halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar en çok 4 aya kadar ücret ve diğer haklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı davaya cevap vermemiştir.
Mahkeme tarafından, 4857 sayılı İş Kanunu"nun 20. maddesine göre işe iade davasının iş aktinin feshinin bildirimi tarihinden itibaren 1 ay içinde açılabileceği, iş aktinin 30.10.2010 tarihinde feshedildiği, hizmet döküm cetvelindeki kayıtlara göre fesih tarihinin 30.10.2010 olduğu, davacının fesih bildiriminden itibaren davasının bir aylık süre içinde açılmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili tarafından karar temyiz edilmiştir.
4857 sayılı Kanun"un 20. maddesi uyarınca iş sözleşmesinin geçerli neden olmadan feshedildiğini ileri süren işçinin, fesih bildiriminin tebliği tarihinden itibaren bir ay içerisinde feshin geçersizliği ve işe iade istemi ile dava açması gerekir. Bu süre hak düşürücü süre olup, resen dikkate alınması gerekir.
İşveren fesih bildiriminde bulunmuş, ancak bunu tebliğ etmemiş olmasına rağmen, örneğin, işçi, işvereni şikâyet ederek, fesih bildiriminin yapıldığı tarihi kesin olarak belirleyecek bir işlem yapmışsa, artık bu tarihin esas alınması uygun olacaktır. Bu anlamda işverenin fesih bildiriminin tebliğden imtina edildiği tutanakların tutulduğu tarih, tutanak
düzenleyicilerinin doğrulaması halinde tebliğ tarihi sayılacaktır. Eylemli fesih halinde dava açma süresi, eylemli feshin yapıldığı tarihten itibaren işler. Fesih bildirimine karşı idari itiraz yolu öngören personel yönetmeliği ya da sözleşme hükümleri, dava açma süresini kesmeyeceği gibi, işçinin bu süre içinde hastalığı nedeni ile rapor alması da bu süreyi durdurmayacaktır.
İş sözleşmesinin önel verilerek feshi halinde, dava açma süresi önelin sona ereceği tarihte değil, yasanın açık hükmü uyarınca işverenin fesih bildirimini tebliğ ettiği tarihten başlar.
Bir aylık süre Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 161 ve 162.maddeleri dikkate alınarak belirlenir. Buna göre bir aylık süre başladığı güne takip eden ayda tekabül eden günün mesai bitiminde sona erer. Süre ay sonuna doğru başlayıp da bittiği ayın aynı günü yoksa müddet bu ayın sonunda biter. Tatil günleri süreye dahildir. Ancak sürenin son günü tatile tesadüf ederse tatilin ertesi günü son bulur.
Somut olayda, davacı iş sözleşmesinin davalı şirket yetkililerinin 06.10.2010 tarihinde ...Ltd. Şti’ne ait ... Pet işyerinde çalışmasına devam etmesinin sözlü olarak kendisine bildirildiğini, bunun üzerine 10.11.2010 – 06.12.2010 tarihleri arasında ...Pet işyerinde çalışmasına devam ettiğini, 12.11.2010 tarihine kadar olan ücretlerini ödendiğini, 12.11.2010 tarihinden sonraki 06.12.2010 tarihine kadar olan çalışmaları karşılığı ücretinin ödenmediğini, 30.10.2010 tarihinden sonraki çalışmasının sigorta bildiriminin yapılmadığını iddia ederek Full Pet işyerindeki puantaj kayıtlarının ve banka hesabının incelenmesini talep etmiştir.
Mahkemece davacının hizmet devam cetvelindeki sigorta çıkış tarihi olan 30.10.2010 tarihinden itibaren bir aylık dava açma süresi içinde davanın açılmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiştir. Dosyada bulunan 30.10.2010 tarihli bildirim ile işyerinin ihaleyi alan ...Ltd. Şti. kadrosuna devredildiği 01.11.2010 tarihinden itibaren çalışma koşullarında değişiklik olmaksızın ...Ltd. Şti. kadrosuna devredileceğine dair bildirimin davacıya 09.11.2010 günü tebliğ edildiği anlaşılmaktadır.
Mahkemece davacının 31.10.2010 tarihinden önce davacının çalıştığı işyerinin 4857 sayılı Kanun"un 6. maddesi kapsamında geçerli bir işyeri devri olup olmadığı, davacının davalı şirket yetkilileri tarafından 06.10.2010 tarihinde ...Akaryakıt’a ait ...Pet işyerinde bir çalışması için görevlendirip görevlendirmediği, böyle bir görevlendirme sonucu çalışması varsa bu çalışmasının davalı şirkete ait işyerindeki çalışması ile olan ilişkisi belirlenmeden, 31.10.2010 tarihli bildirimin bir fesih bildirimi olmadığı da gözetilmeksizin eksik inceleme ile davacının bir aylık hak düşürücü süre içinde açılmadığından bahisle reddine karar verilmesi hatalı olmuştur.
Davanın esasına girilerek tarafların göstereceği deliller toplanmalı, iş aktinin sona erdiği tarih tereddüte yer bırakmayacak şekilde belirlenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 22.05.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.