Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/8799 Esas 2022/12576 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/8799
Karar No: 2022/12576
Karar Tarihi: 17.10.2022

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/8799 Esas 2022/12576 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Dava, kurum işleminin iptali istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, davanın reddine dair karar verilmiş, istinaf başvurusu da reddedilmiştir. Davacı vekili temyiz başvurusu yapmıştır. Karşı oya karşı başkan ve iki üyenin oyuyla karar onanmıştır. Bir üyenin muhalefeti yer almaktadır. Davacı kadının, boşandıktan sonra ölen babasından bağlanan yetim aylığının fiili birliktelik nedeniyle yersiz ödendiği gerekçesiyle borç çıkarılmıştır. Kararın gerekçesi 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 56. maddesi olarak verilmiştir. Ancak, karşı oy gerekçesinde, davacının boşandığı dönemde 506 sayılı Kanunun yürürlükte olduğu, fiili birliktelik nedeniyle kesintiye uğramayan bir aylığın boşanma sonrası kesilemeyeceği ve kanunun geriye etkisinin olmadığı belirtilerek, kararın bu sebeplerle bozulması gerektiği savunulmaktadır.
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 56. maddesi: \"Sigortalının, yaşlılık veya ölüm sigortası kapsamındaki aylığı bağlandıktan sonra hiç kesilmemiş birlikteliği sonucu gerçekleştirilen gelir veya aylık elde etmeye hak kazanması halinde, öncelikle bu halin gerçekleşip gerçekleşmediği araştırılır. Bu hususun gerçekleştiğinin tespiti halinde, sigortalıya bağlanmış olan aylık veya gelir, durumun ortaya çıktığı andan itibaren kesilerek ödenmeyen tutarların müteselsil olarak geri alınması sağlanır.\"
506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu: Fiili birlikteliğin sigortalının herhangi bir şekilde iş gücü kaybına uğramasına neden olmadığı sürece sigortalı üzerinde herhangi bir kesintiye yol açmayacağı hüküm altına alınmıştır.
10. Hukuk Dairesi         2022/8799 E.  ,  2022/12576 K.

    "İçtihat Metni"

    Bölge Adliye
    Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
    No :


    Dava, Kurum işleminin iptali istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın reddine dair verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince verilen kararın, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddî delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, Üye ...'ın muhalefetine karşı, Başkan ... ve Üyeler ..., ... ve ...'nın oyları ve oy çokluğuyla, 17.10.2022 tarihinde karar verildi.
    (M)



    KARŞI OY GEREKÇESİ

    Somut uyuşmazlıkta, davacı kadın 2007 yılında eşinden boşanmıştır. Davalı kadına boşanma kararı verildikten sonra ölen babadan bağlanan yetim aylığı yapılan denetim sonrası fiili birliktelik nedeni ile 5510 sayılı Kanunun 56. maddesi uyarınca 2008-2019 yılları için ödenen aylıkların yersiz ödendiği gerekçesi ile borç çıkarılmıştır.
    Dairemizin 07.10.2021 tarih ve 2021/7072 Esas, 2021/11762 Karar sayılı ilamında yazılan karşı oy gerekçelerimde belirttiğim gibi davacı boşandığında 506 sayılı kanun yürürlüktedir. 5510 sayılı kanunun 5754 sayılı kanunun 68. Maddesi ile değişik geçici 1. Maddesi uyarınca kesilmede 506 sayılı kanun uygulanmalıdır. Anılan kanunda ise boşanılan eş ile birlikte yaşama olgusu bir kesilme nedeni olarak düzenlenmemiştir. 5510 sayılı kanunun 01.10.2008 tarihinden önce gerçekleşen boşanma olgusuna uygulanması olanağı, önceye etki yasağı nedeni ile olanaklı değildir.
    Çoğunluğun önceye etki yasağı ilkesine aykırı olarak, lafzi yorum ve sigortalı aleyhine yorumu benimseyerek, sonradan gerçekleşip gerçekleşmediği araştırılarak salt birlikte yaşama ve boşanan eşin desteğini alma koşulunu yeterli kabul etmesi, Kanunun ve Anayasa Mahkemesinin iptal kararının gerekçelerine aykırıdır.
    Açıklanan bu gerekçelerle mahkeme kararının bu gerekçelerle bozulması gerekirken, onanması görüşüne katılınmamıştır.





    Hemen Ara