Esas No: 2011/17037
Karar No: 2012/10488
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2011/17037 Esas 2012/10488 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Kocaeli 1. İş Mahkemesi
TARİHİ : 22/03/2011
NUMARASI : 2010/913-2011/241
Davacı vekili davacının davalı şirkette 01/02/2010 tarihinden itibaren satış ve pazarlama koordinatörü olarak çalıtığını, davacının iş sözleşmesinin bildirim yapılmadan ve geçerli sebep olmadan işverence feshedildiğini, feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine karar verilmesini, işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminat ile boşta geçen süre ücret ve diğer haklarının belirlenmesini istemiştir.
Davalı vekili, davacının 05/02/2010 tarihinde belirli süreli hizmet sözleşmesi ile işe alındığını, sözleşme süresi belirlenirken yaz döneminin baz alındığını, yaz döneminde personel alımı yapıldığını, davacının performansı yeterli görülmediği için iş sözleşmesine son verildiğini taraflar arasında belirli süreli iş sözleşmesinin bulunduğunu davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, davacının iş sözleşmesinin feshedildiği 18/10/2010 tarihinde kadar Yuvacık su satış ve pazarlama işinde çalıştığı, davacının yaptığı su satış ve pazarlama işinin niteliği gereği süreklilik arzeden işlerden olduğu, belirli sürede tamamlanarak sona eren bir iş olmadığı, davalının fesih nedeni olarak performans düşüklüğünü gösterdiği, ancak yazılı fesih bildiriminin ve davacının fesih öncesi savunmasının bulunmadığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Taraflar arasında fesih tarihi itibariyle işverence otuz veya daha fazla işçi çalıştırılıp çalıştırılmadığı ve dolayısıyla davacının iş güvencesi kapsamında kalıp kalmadığı uyuşmazlık konusu olup, normatif dayanak 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18. maddesidir.
Somut uyuşmazlıkta, davacının işyeri özlük dosyasında davacı ile davalı arasında 04/02/2010 tarihinde akdedilen belirli süreli iş sözleşmesi başlıklı sözleşmeye göre davalı işverene ait Yuvacık Su Satış ve Pazarlama işyerinde çalışan davacının iş sözleşmesi yazılı bir bildirim olmadan feshedilmiş ise de, mahkemece fesih tarihinde sözkonusu işyerinde çalışan işçi sayısı tespit edilmemiştir.
4857 sayılı Kanun"un 18. maddesi uyarınca işçinin iş güvencesi hükümlerinden yararlanabilmesi için fesih bildiriminin yapıldığı tarihte işyerinde otuz ve daha fazla işçi çalıştırılması gerekir. İşverenin aynı işkolunda birden fazla işyerinin bulunması halinde, işyerinde çalışan işçi sayısı, bu işyerlerinde çalışan işçi sayısına göre belirlenir.
Mahkemece davalı işverenin işyerinde fesih tarihinde otuz işçi sayısı bulunup bulunmadığı yönünden araştırma yapılıp işçi sayısı tespit edilerek hüküm kurulmalıdır. Eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 21/05/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.