Esas No: 2015/1327
Karar No: 2015/1645
Karar Tarihi: 20.05.2015
Dolandırıcılık - özel belgede sahtecilik - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/1327 Esas 2015/1645 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık, özel belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Suç tarihi olan 01.03.2006 günü Alman uyruklu ... isimli şahıstan ...Merkezde faaliyet gösteren ..."un sahibi olduğu... isimli iş yerini satın almış gibi kendi imzasını ve yeri ..."a aitmiş gibi göstererek gerçekte olmadığı emniyet yazısı ile belirlenen bu kişinin imzasını atarak katılanla 25.12.2005 tarihli satış sözleşmesi düzenlediği ve katılana yurt dışına faksladığı, bu amaçla katılandan 19/12/2005 tarihinde 10.000 euro, 20.12.2005 tarihinde yine 10.000 euro dövizi ... Şubesi vasıtasıyla kendisine göndermesini sağladığı, daha sonra Türkiye"de yabancıların iş yeri almasında yasak bulunduğunu bu sebeple kendisi adına alınması gerektiğini söyleyerek para taleplerini sürdürdüğü, 01.03.2006 günü makbuz mukabilinde 14.000 euro dövizi daha elden aldığı, ancak bunları katılana iade etmediği, yaptırılan tahkikatta iş yerinin ... isimli şahsa ait olduğu, mahkemece dinlenen ..."un ifadesinde ...isimli iş yerinin kendisine ait olduğunu ve kimseye satmadığını, olaylarla ilgili bilgisinin de bulunmadığını beyan ettiği, aslı bulunamayan satış sözleşmesinin varlığının sanık tarafından da ikrar edildiği, ancak satış yapan olarak gösterilen ... isimli bir şahsın bulunmadığı ve sanığın bu şekilde hileli davranışlarla katılanı 34.000 Euro dolandırdığı ve parayı uhdesine geçirdiği, geri ödeme de yapmadığı, sanığın kendi beyanında da asgari ücret seviyesinde düşük bir geliri olduğunu beyan ettiği anlaşıldığından; sanığın üzerine atılı sahte satış sözleşmesi ile sahte özel evrak tanzim etmek ve dolandırıcılık suçlarının oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
1- 5237 sayılı TCK’nın 157/1. maddesinde hapis cezası yanında adli para cezası da öngörüldüğü halde sanık hakkında adli para cezasına hükmedilmeyerek eksik ceza tayini,
2- Sanığın, bir suç işleme kararının icrası kapsamında değişik zamanlarda katılana karşı aynı suçu birden fazla kez işlemesi nedeniyle haksız menfaat temin ettiğinin anlaşılması karşısında TCK"nın 43/1 maddesi uyarınca zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
3- Sanığın üzerine atılı bulunan suçlardan dolayı verilen hapis cezalarının ertelenmesine rağmen, sanık hakkında TCK.nun 53/1-c fıkrasının uygulanmasına karar verilerek aynı Kanun"un 53/3. fıkrasına muhalefet edilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 20/05/2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.