Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2019/605 Esas 2022/63 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
Ceza Genel Kurulu
Esas No: 2019/605
Karar No: 2022/63
Karar Tarihi: 27.01.2022

Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2019/605 Esas 2022/63 Karar Sayılı İlamı

Ceza Genel Kurulu         2019/605 E.  ,  2022/63 K.

    "İçtihat Metni"

    Kararı Veren
    Yargıtay Dairesi : (Kapatılan) 20. Ceza Dairesi
    Mahkemesi :Ağır Ceza
    Sayısı : 375-413

    Uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan sanık ...'nin TCK'nın 188/3, 188/4, 62, 52/2, 53, 58 ve 63. maddeleri uyarınca 12 yıl 6 ay hapis ve 100 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluğuna, cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ve mahsuba ilişkin İstanbul 17. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 03.03.2016 tarihli ve 339-60 sayılı hükmün, sanık müdafisi tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 20. Ceza Dairesince 04.04.2017 tarih ve 2281-2169 sayı ile;
    "1-Olay tutanağı içeriğine göre nöbetçi Cumhuriyet savcısının aranarak, adreste gecikmesinde sakınca bulunan hâl kapsamında geceleyin arama yapılması talimatı alındığının belirtilmesine ve 17.04.2015 tarihinde İstanbul Narkotik Şube Müdürlüğü tarafından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan yazılı arama emri talep edilmesine rağmen dosya içerisinde ikametin gece aranmasına ilişkin yazılı arama emrinin bulunmadığı anlaşılmakla, sanığın evinin aranması konusunda adli arama emri olup olmadığının araştırılması, varsa aslı veya onaylı bir örneğinin getirtilerek duruşmada okunup tartışılmasının sağlanması, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, eksik araştırma ile hüküm kurulması,
    2- TCK'nın 53. maddesi tatbik edilirken, Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 günlü Resmi Gazete'de yayımlanan 08.10.2015 tarihli, 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararının gözetilmesinde zorunluluk bulunması" isabetsizliklerinden hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
    Bozma ilamına uyulmasına karar veren Yerel Mahkemece verilen 18.07.2017 tarihli ve 150-210 sayılı, sanığın TCK'nın 188/3, 188/4, 62, 52/2, 53, 58 ve 63. maddeleri uyarınca 12 yıl 6 ay hapis ve 100 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluğuna, cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ve mahsuba ilişkin hükmün, sanık müdafisi tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 20. Ceza Dairesince 16.10.2018 tarih ve 331-4335 sayı ile;
    "Dosya kapsamına ve olay tutanaklarının içeriğine göre, Fatih ilçesi Karagümrük ... gecekonduda Radi isimli şahsın uyuşturucu madde ticareti yaptığı istihbaratı üzerine izleme sırasında hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan tefrik kararı verilen ...'ün adrese girdiği ve birkaç dakika sonra çıkması sonrasında ... durdurularak yapılan kaba üst aramasında alüminyum folyoya sarılı 5 paket halinde sentetik kannobinoid ele geçirilmesi üzerine geceleyin 22.45 sıralarında Cumhuriyet savcısının sözlü talimatı ile sanığın evine gidilerek yapılan aramada alüminyum folyoya sarılı 25 paket halinde net 2 gram sentetik kannobinoid ele geçirildiği anlaşılmaktadır.
    CMK'nın 116 ve 119. maddelerine göre 'adli arama', şüphelinin veya sanığın yakalanması ya da suç delillerinin elde edilmesi için yapılan aramadır. Somut bir suçun işlendiği şüphesi varsa adli arama yapılabilir.
    Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 2013/610, 2014/512, 2013/841, 2014/513 ve 2014/166-514 sayılı kararlarında da belirtildiği üzere; adli arama kararı gerektiren olayda arama kararı alınmadan arama yapılması hukuka aykırıdır. Böyle bir arama sonucu bulunan deliller ya da suçun maddi konusu 'hukuka aykırı yöntemlerle elde edilmiş' olacağından, Anayasa'nın 38. maddesinin 6. fıkrası ile CMK'nın 206. maddesinin 2. fıkrasının (a) bendi, 217. maddesinin 2. fıkrası, 230. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi ve 289. maddesinin 1. fıkrasının (i) bendi uyarınca hükme esas alınamaz. Bozma üzerine yapılan araştırma sonucunda gece vakti evin aranması için arama kararı ya da arama emri bulunmadığı önleme araması kararına dayanılarak yapılan aramanın hukuka aykırı olup, ele geçirilen uyuşturucu maddelerin suça ilişkin delil olarak kullanılamayacağı mahkemece kabul edilmiş,
    Hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan tefrik kararı verilen ...'ün yapılan kaba üst araması sonucunda alüminyum folyoya sarılı 5 paket halinde sentetik kannobinoid ele geçirilmesi nedeniyle sanık ...'nin uyuşturucu madde ticareti yapma suçunun sübuta erdiği kabul edilerek hüküm kurulmuş ise de; ...'in üst aramasında ele geçen maddelere ilişkin '...Karagümrük Tek Çalı Çıkmazı sokağa gittiğimde orada gördüğüm 40 yaşlarındaki bir şahsın yanına yaklaşarak kendisinden uyuşturucu madde satın almak istediğimi söyledim, şahıs bonzai var dedi, bunun üzerine şahsa 50 TL para vererek karşılığında 5 adet fişek halindeki uyuşturucu bonzai maddesini satın alarak oradan yaya olarak yürüdüm. polisler sorduğunda uyuşturucu maddeyi nasıl ve kimden satın aldığımı anlattım, polisler zaten bizi izlediklerini söylediler ve beni bir ekip otosuna aldılar, kısa süre sonra uyuşturucu madde satın aldığım 40 yaşlarındaki şahsında polisler tarafından yakalanmış olduğunu gördüm, o şahsın ismini polislerden ... olarak öğrendim ve birlikte buraya getirildik...' şeklindeki kollukta sanık ... müdafii bulunmadan alınan beyanı ile usulune uygun en azından tip ve giyim yönünden birbirine benzer olan şahıslar arasından yapılmayan teşhis tutanağı ve ...'in soyut beyanı dışında, sanığın savunmalarının aksine, kuşku sınırlarını aşan mahkûmiyete yeterli ve kesin delil bulunmadığı gözetilmeden, sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi" isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmiştir.
    Yerel Mahkeme ise 04.12.2018 tarih ve 375-413 sayı ile "...Kolluk güçlerince 'Fatih Mahallesi Çalı Çıkmazı Sokakta No:6 sayılı gecekonduda Radi isimli şahsın uyuşturucu madde ticareti yaptığına ilişkin' istihbari bilgi edinmiş olması, bu istihbari bilgide direk sanığın isminin verilmesi, yine bu bilgi doğrultusunda yapılan fiziki takipte belirtilen adresten çıkan tanık ...'ün hâl ve hareketlerinden şüphelenmesi üzerine olay yer ve zamanını kapsayan İstanbul 2. Sulh Ceza Hakimliğinin 2015/1910 değişik iş sayılı önleme aramasına istinaden yapılan üst aramasında tanığın üzerinden beş parça hâlinde uyuşturucu maddenin ele geçirilmiş olması, hakkında kullanmak üzere uyuşturucu madde bulundurma suçundan işlem yapılan tanık ...'ün olayın sıcağı sıcağına verdiği emniyet beyanında üzerindeki uyuşturucu maddeyi Çalı çıkmazı sokakta takılan 40 yaşlarındaki, sonradan kolluk görevlilerince yakalanan ve ismini ... olarak öğrendiği şahıstan aldığını açıkça beyan etmesi, olayda sanığın bulunduğu adrese giden tanığın bu yoldaki beyanlarının olay tutanağı ile de örtüşmesi, tutanak mümziilerinin tanık beyanlarını doğrular anlatımı ve bu doğrultudaki 16.04.2015 tarihli tutanak ve tüm dosya verileri gözetildiğinde sanığın mahkumiyetine esas teşkil eden tek delilin söz konusu adli arama ve sanığın adresinde bulunan uyuşturucu maddeler olmadığı, ... her ne kadar bozma ilamında, tanık ...'ün uyuşturucu maddeyi sanıktan aldığını söylediği emniyet beyanlarının sanık ...'nin müdafii huzurunda alınmadığından ve ayrıca en azından tip ve giyim yönünden birbirine benzer olan şahıslar arasında usulüne uygun yapılmayan teşhis işlemi yapılmadığından bahsedilmiş ise de; olay nedeniyle kullanmak üzere uyuşturucu madde bulundurma suçundan işlem yapılan tanık ...'ün beyanlarının alınmasında kendi üzerine atılı suç dikkate alındığında zorunlu müdafii atanmasına 5271 sayılı CMK hükümlerine göre gerek olmadığı, yine tanığın ayrıca müdafii talebinde bulunmadığı, tanığın emniyet beyanlarının alınmasında sanık müdafiinin hazır bulunması zorunluluğunu içeren bir düzenlemenin yer almadığı, keza teşhis işlemine bakıldığında 16.04.2015 tarihli teşhis tutanağında teşhise katılan sanık ve diğer şahısların yakın yaş görünümünde oldukları ve içlerinde sanık ile benzer şekilde esmer olan şahsın da bulunduğu, bu hâliyle teşhis işleminin de geçerli ve usulüne uygun olduğu kanaatine varılmış, yine tanık ...'ün olayın hemen akabinde yakalanması üzerine sıcağı sıcağına alınan beyanında '...polisler zaten bizi izlediklerini söylediler ve beni bir ekip otosuna aldılar kısa süre sonra uyuşturucu madde satın aldığım 40 yaşlarındaki şahsında polisler tarafından yakalanmış olduğunu gördüm. O sahsın ismini polislerden ... olarak öğrendim ve birlikte buraya getirildik...' şeklinde olması karşısında, tanığın teşhis işlemi yapılmadan önce de sanığı bizzat polislerce getirilen araç içerisinde gördüğünü, birlikte karakola getirildiklerini ve ismini polislerden ... olarak öğrendiğini belirtmesi nedeniyle bu şekilde de tanığın sanığı teşhis ettiği anlaşılmakla, ...olay günü sanığın 50 TL karşılığında tanık ...'e uyuşturucu madde sınıfından sentetik kannabinoid sattığının bu suretle uyuşturucu madde ticareti yapma suçunun işlediğinin sabit olduğu" şeklindeki gerekçelerle direnerek, sanığın önceki hükümdeki gibi cezalandırılmasına karar vermiştir.
    Direnme kararına konu bu hükmün de sanık müdafisi tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 30.03.2019 tarih ve 5262 sayılı "düzeltilerek onama" istekli tebliğnamesiyle dosya 6763 sayılı Kanun'un 36. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK'nın 307. maddesi uyarınca kararına direnilen Daireye gönderilmiş, aynı madde uyarınca inceleme yapan Yargıtay 20. Ceza Dairesince 12.11.2019 tarih ve 804-6087 sayı ile direnme kararının yerinde görülmemesi üzerine Yargıtay Birinci Başkanlığına iade edilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
    TÜRK MİLLETİ ADINA
    CEZA GENEL KURULU KARARI
    Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; sanığa atılı uyuşturucu madde ticareti yapma suçunun sabit olup olmadığının belirlenmesine ilişkin ise de yapılan müzakere esnasında Ceza Genel Kurulu Üyesi ... tarafından eksik araştırma ile hüküm kurulup kurulmadığının tartışılması gerektiğinin ileri sürülmesi üzerine, Yargıtay İç Yönetmeliği'nin 27. maddesi uyarınca öncelikle bu konunun değerlendirilmesi gerekmiştir.
    Olay, yakalama, muhafaza altına alma ve savcı görüşme tutanağı ile ev arama tutanağı içeriklerine göre;
    16.04.2015 tarihi saat 19.00 sıralarında Fatih ilçesi, Karagümrük Mahallesi, ... sayılı adreste bulunan gecekonduda 'Radi' isimli şahsın uyuşturucu madde ticareti yaptığı istihbaratı alınması üzerine aynı gün saat 21.00 sıralarında bahse konu yere intikal edildiği, adresin bina dışında numarası bulunmayan ancak numarasının (6) olduğu tespit edilen tek katlı gecekondu olduğunun görüldüğü, söz konusu adres ve çevresinin izlenmeye başlanıldığı, gecekonduya açık kimlik bilgileri daha sonradan tespit edilen ... isimli şahsın girip birkaç dakika sonra çıkarak tedirgin ve hızlı adımlarla ...Sokak istikametine gittiğini gören görevlilerin şahsı durdurdukları, polis olduklarını belirten görevlilerin adı geçenin kaba üst aramasında montunun sağ cebinde alüminyum folyolara sarılı şekilde (5) parça hâlinde bonzai olduğu tahmin edilen maddeleri ele geçirdikleri, yakalanan şahsın Fatih Asayiş Büro Amirliğine intikalinin sağlandığı,
    Aynı gün saat 22.00 sıralarında aranan Cumhuriyet savcısına durumun telefon ile bildirildiği, Karagümrük Mahallesi, ... sayılı adreste arama yapılması talimatının alınması sonrasında saat 22.45 sıralarında görevlilerin bahsi geçen adrese gelerek ikametin kapı zilini çalıp kapının açılmasını istedikleri, kapının açılmaması üzerine zor kullanılarak içeriye girildiği, bir oda ve bir mutfaktan oluştuğu görülen ikametin oda kısmında sanık ...'nin olduğunun görüldüğü, yapılan aramada evin oda kısmının pencere kenarında, satışa hazır (25) fişek hâlinde içerisinde bonzai olduğu değerlendirilen maddelerin ele geçirildiği, mutfak kısmında ise bir adet alüminyum folyo ile jelatinin ve uyuşturucu madde ticaretinden elde edildiği değerlendirilen 10 adet 10 TL, 9 adet 5 TL olmak üzere toplam 145 TL paranın bulunarak el konulduğu,
    İstanbul Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğünün 11.07.2015 tarihli raporunda; sanık ...’nin ikametinde ele geçen net ağırlığı 2 gram gelen açık yeşil renkli bitki parçalarının ve ...’ün üzerinde ele geçen net ağırlığı 0,3 gram gelen açık yeşil renkli bitki parçalarının sentetik kannabinoidler sınıfından "5-fluoro PB-22 1-(5-fluoropentyl)-8-quinolinyl-1H-indole-3-carboxylic acid" etken maddesi ihtiva ettiğinin bildirildiği,
    16.04.2015 tarihli teşhis tutanağında; ...'ün, teşhis odasına alınan üç kişi arasından, kendisine uyuşturucu madde satan şahıs olarak (3) numaralı ...'yi gösterdiğinin belirtildiği,
    Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan hakkındaki soruşturma dosyası (İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 2015/120785 sayılı) tefrik edilen tanık ... kollukta müdafisi bulunmaksızın şüpheli sıfatıyla alınan ifadesinde; geçmişte uyuşturucu madde kullandığını ancak bıraktığını, tekrar uyuşturucu madde kullanmaya başladığını, bir arkadaşından Karagümrük Çalı Çıkmazı Sokakta takılan 40 yaşlarındaki bir şahsın uyuşturucu sattığını duyduğunu, 16.04.2015 tarihi saat 21.00 sıralarında bahsi geçen sokağa geldiğini, orada gördüğü 40 yaşlarındaki bir şahsın yanına yaklaşarak uyuşturucu madde almak istediğini söylediğini, şahsın kendisine "Bonzai var" dediğini, 50 TL vererek 5 fişek uyuşturucu madde alıp yaya olarak sokağa geçtiği sırada polisler tarafından durdurulduğunu, üzerinde kısa süre önce satın aldığı uyuşturucu maddelerin ele geçtiğini, sormaları üzerine görevlilere uyuşturucu maddeyi nasıl ve kimden satın aldığını söylediğini, polislerin de zaten kendisini izlemekte olduklarını söyleyip ekip otosuna bindirdiklerini, kısa bir süre sonra da uyuşturucu maddeyi satın aldığı 40 yaşlarındaki şahsın polisler tarafından yakalanmış olduğunu gördüğünü, isminin ... olduğunu polislerden öğrendiği şahısla birlikte karakola getirildiklerini beyan ettiği,
    Yargılama aşamasında tanık olarak dinlenilmesine karar verilen ...’ün tespit edilebilen adreslerine çıkartılan 28.10.2015, 03.11.2015 ve 08.01.2016 tarihli tebligatların ve 29.12.2015, 13.02.2016 ve 27.05.2017 tarihli zorla getirme emirlerinin adreslerinde tanınmadığı ve ulaşılamadığı şerhleri, 22.06.2017 tarihli zorla getirme emrinin ise evlenerek Danimarka ülkesine taşındığı ve açık adresinin bilinmediği beyan edilen adı geçenin temin edilemediği, yine 13.07.2017 tarihli zorla getirme emrinin şahsın yurt dışında yaşadığından temin edilemediği şerhleri ile iade geldikleri,
    Tutanak tanığı Yasin Varıcı; olay tarihinde ... isimli şahsın uyuşturucu satışı yaptığına dair ihbar almaları üzerine Karagümrük ... numaralı gecekondunun yakınlarında devriye yapmaya başladıklarını, bu esnada bir şahsın söz konusu 6 numaralı adrese girip çıktığını gördüklerini, daireden uzaklaştıktan sonra kendisini takibe alıp uygun bir yerde durdurduklarını, yaptıkları şifai görüşmede üzerinde uyuşturucu madde olduğunu ve söz konusu uyuşturucuları 6 numaralı daireden aldığını beyan ettiğini, kaba üst aramasında (5) parça hâlinde suça konu uyuşturucu maddeleri ele geçirdiklerini, sanığın evinde yapılan aramada da tutanakta belirtilen uyuşturucu madde ve parayı bulduklarını ifade ettiği,
    Anlaşılmıştır.
    Sanık; 15-20 yıldır uyuşturucu madde kullandığını, olay tarihinde annesi ile birlikte ikametinde oturduğu sırada eve gelen polislerin kendisine adı ve soyadını sorduktan sonra "Evde bir şey var mı?" dediklerini, kullanmak için aldığı uyuşturucu maddelerin olduğunu belirtip yerlerini söylediğini, polislerin de söylediği yerde uyuşturucu maddeleri bulduklarını ve kendisini karakola getirdiklerini, kendisinden uyuşturucu madde aldığını iddia eden ...'ü tanımadığını ve bu şahsa uyuşturucu madde satmadığını savunmuştur.
    5237 sayılı TCK'nın “Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti” başlıklı 188. maddesinin 3 ve 4. fıkraları suç tarihi itibarıyla;
    “Uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak ülke içinde satan, satışa arz eden, başkalarına veren, sevk eden, nakleden, depolayan, satın alan, kabul eden, bulunduran kişi, on yıldan az olmamak üzere hapis ve yirmibin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır. Ancak, uyuşturucu veya uyarıcı madde verilen veya satılan kişinin çocuk olması hâlinde, veren veya satan kişiye verilecek hapis cezası on beş yıldan az olamaz.
    (4) a) Yukarıdaki fıkralarda belirtilen uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin eroin, kokain, morfin, sentetik kannabinoid ve türevleri veya bazmorfin olması,
    b) Üçüncü fıkradaki fiillerin; okul, yurt, hastane, kışla veya ibadethane gibi tedavi, eğitim, askerî ve sosyal amaçla toplu bulunulan bina ve tesisler ile bunların varsa çevre duvarı, tel örgü veya benzeri engel veya işaretlerle belirlenen sınırlarına iki yüz metreden yakın mesafe içindeki umumi veya umuma açık yerlerde işlenmesi,
    hâlinde verilecek ceza yarı oranında artırılır.” şeklindedir.
    Madde gerekçesinde de vurgulandığı gibi üçüncü fıkrada, uyuşturucu veya uyarıcı madde ticaretine ilişkin çeşitli fiiller, ayrı bir suç olarak tanımlanmıştır. Buna göre, uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak ülke içinde satışı, satışa arzı, başkalarına verilmesi, sevki, nakli, depolanması ya da kazanç amacıyla satın alınması, kabul edilmesi veya bulundurulması, bir ve ikinci fıkralara göre ayrı bir suç oluşturmaktadır. Fıkradaki suçun oluşması için bu seçimlik hareketlerden herhangi birisinin yapılmış olması yeterlidir.
    Dördüncü fıkraya göre ise, uyuşturucu maddenin eroin, kokain, morfin, sentetik kannabinoid ve türevleri veya bazmorfin olması üçüncü fıkrada tanımlanan suçun konu bakımından nitelikli unsurunu oluşturmakta ve bu fıkraya göre verilecek cezanın artırılmasını gerektirmektedir.
    Öte yandan, ceza muhakemesinin amacı, usul kurallarının öngördüğü ilkeler doğrultusunda, somut gerçeğin her türlü şüpheden uzak bir biçimde kesin olarak ortaya çıkarılmasıdır. Gerek 1412 sayılı CMUK, gerekse 5271 sayılı CMK, adil, etkin ve hukuka uygun bir yargılama yapılması suretiyle maddi gerçeğe ulaşmayı amaç edinmiştir. Bu nedenle ulaşılma imkânı bulunan bütün delillerin ele alınıp değerlendirilmesi gerekmektedir. Diğer bir deyişle, adaletin tam olarak gerçekleşmesi için, maddi gerçeğe ulaşma amacına hizmet edilebilecek var olan tüm kanuni delillerin toplanması ve tartışılması zorunludur.
    Bu açıklamalar ışığında ön sorun değerlendirildiğinde;
    16.04.2015 tarihi saat 19.00 sıralarında Fatih ilçesi, Karagümrük Mahallesi, ...sayılı adreste bulunan gecekonduda ‘Radi’ isimli şahsın uyuşturucu madde ticareti yaptığı istihbaratı alınması üzerine aynı gün saat 21.00 sıralarında bahse konu yere intikal eden görevlilerin söz konusu adres ve çevresini izlenmeye başladıkları, gecekonduya ... isimli şahsın girip birkaç dakika sonra çıkarak tedirgin ve hızlı adımlarla ...Sokak istikametine gittiğinin görülmesi üzerine takip edilerek durdurulan adı geçenin kaba üst aramasında montunun sağ cebinde alüminyum folyolara sarılı şekilde (5) parça suça konu uyuşturucu maddelerin bulunduğu, adli arama kararı veya yazılı olarak verilen bir adli arama emri bulunmaksızın Karagümrük Mahallesi, ... sayılı adreste yapılan aramada, bir oda ve bir mutfaktan oluşan evin oda kısmının pencere kenarında, satışa hazır (25) fişek hâlinde içerisinde suça konu uyuşturucu maddelerin ele geçirildiği olayda;
    Sanığın ikametinde ele geçirilen suç konusu uyuşturucu maddelerin hukuka aykırı şekilde elde edilmeleri nedeniyle hükme esas alınmamış olmaları, CMK’nın 148/4. maddesinde yer alan “Müdafi hazır bulunmaksızın kollukça alınan ifade, hâkim veya mahkeme huzurunda şüpheli veya sanık tarafından doğrulanmadıkça hükme esas alınamaz” düzenlemesinin sadece ifade sırasında zorunlu müdafi bulunması gereken suçlar bakımından değil şüpheli sıfatıyla kollukta alınan ve hâkim veya mahkeme huzurunda doğrulanmayan tüm beyanlara ilişkin olması, ikamete girip çıktığı görülen ve kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan hakkındaki soruşturma dosyası tefrik edilen tanık ...'te ele geçen suç konusu uyuşturucu maddeyi satan kişinin sanık olduğuna ilişkin adı geçenin şüpheli sıfatıyla kollukta müdafisi bulunmaksızın alınan beyanlarına hukuki bir değer atfedilebilmesinin hâkim veya mahkeme huzurunda doğrulanmasına bağlı olması, davetiye ve zorla getirme emirlerine verilen cevaplardan yurt dışında bulunduğu anlaşılan ...'ün yurda tekrar dönmüş olma veya açık adres bilgilerinin tespit edilebilmesi ihtimali birlikte değerlendirildiğinde; kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 2015/120785 sayılı dosyasında işlem yapılan ... hakkındaki soruşturma dosyasının akıbetinin sorularak dava açılıp açılmadığının, açılmış olması hâlinde hâkim veya mahkeme huzurunda alınan ifadesi olup olmadığının, yine adı geçenin yurt dışından dönüş yapıp yapmadığının, yapmamış olması durumunda yakın aile üyeleri ve çevresinden yurt dışında yaşadığı yere ilişkin açık adres bilgilerinin araştırılması, tespiti hâlinde ise uluslararası istinabe yolu ile beyanlarının tespitine çalışılması, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği kabul edilmelidir.
    Bu itibarla, Yerel Mahkemenin direnme kararına konu hükmünün isabetli olmadığına, eksik araştırmayla hüküm kurulması isabetsizliğinden diğer yönleri incelenmeksizin hükmün bozulmasına karar verilmelidir.
    SONUÇ: Açıklanan nedenlerle;
    1- İstanbul 17. Ağır Ceza Mahkemesinin 04.12.2018 tarihli ve 375-413 sayılı hükmündeki direnme gerekçelerinin İSABETLİ OLMADIĞINA,
    2- Sanık ... hakkındaki direnme kararına konu mahkûmiyet hükmünün, eksik araştırma ile hüküm kurulması isabetsizliğinden diğer yönlerin incelenmeksizin BOZULMASINA,
    3- Dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİ EDİLMESİNE, 27.01.2022 tarihinde yapılan müzakerede, oy birliğiyle karar verildi.


    Hemen Ara