Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2011/15787 Esas 2012/9560 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/15787
Karar No: 2012/9560

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2011/15787 Esas 2012/9560 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2011/15787 E.  ,  2012/9560 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Ankara 5. İş Mahkemesi
    TARİHİ : 25/01/2011
    NUMARASI : 2010/8-2011/3

    Davacı, sendikaya üye olma ve sendikal faaliyete katılma sebebiyle iş sözleşmesinin  feshedildiğinden sözederek işe iade isteminde bulunmuştur.
    Davalı  şirket,  davacı  işçi ile yapılan iş sözleşmesinde ve ayrıca iş sözleşmesinin feshini müteakip 09.12.2009 tarihli “ibraname ve feragatname” de de özel  hakeme  gidileceği  konusunda  tahkim  şartı  kabul  edildiğini belirterek, görevsizlik  savunmasında  bulunmuştur.
    Mahkemece, iş sözleşmesinin feshinden önce iş sözleşmesi ile yapılan özel tahkime ilişkin anlaşmanın geçerli olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Uyuşmazlık, tahkim şartının geçerliliği ve görev yönünde toplanmaktadır. Normatif  dayanağı  4857 sayılı İş Kanunu"nun  20. maddesidir.
    İşçi  ve  işverenler  arasındaki uyuşmazlıkların çözüm yeri 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu"nun 1. maddesi gereğince İş Mahkemeleridir. Tabii Hakim iş  hakimidir. İşe iade davalarında 4857 sayılı Kanun"un 20. maddesince ayrık hüküm  getirilmiştir. "Taraflar  arasında uyuşmazlık aynı sürede  özel   hakeme   götürülür” hükmü yeni bir yargı yeri öngörmektedir. Başka bir anlatımla, Kanunkoyucu "özel  hakem" kurumunu feshe bağlı bir yargı yolu olarak görmüştür. Hükmün lafzı da bu yoldadır.
    İşçinin işveren karşısında ekonomik açıdan zayıf olduğu, iş sözleşmesinin  kuruluşunda ve devamında işverene hukuken bağımlı olduğu tartışmasızdır. İşçi, işveren otoritesi altında ve onun emir ve talimatları ile iş görür. Denetim altındadır. İrade  serbestliği  yoktur. Ancak  fesihle bağımlılık ortadan  kalkar.Taraflar  arasındaki  hukuki  ilişkinin  niteliği,   işe  iade  davalarının    özel hakeme  götürülmesinin ancak  iş  sözleşmesinin  feshinden  sonra  anlaşma - sözleşme ile     mümkün olacağı sonucuna götürür. Aksi  halde, işçinin iradesi dışında  kendisinin yabancı  olduğu bir   yargılama  sürecine  zorlanması  söz  konusu  olur. Kanunun amacı  dışında  bir  sonuç  doğar.  Hükmün  bu  fıkrasının  önceki  düzenlemesindeki "toplu iş sözleşmesinde hüküm  varsa veya ...” ibarelerinin Anayasa  Mahkemesinin  19.10.2005, 2003/66 esas, 2005/72 sayılı  kararı  ile  iptal  edilerek işçinin  iradesine  üstünlük  tanınması   yukarıdaki  gerekçeyi doğrulamaktadır.Somut  olayda, 09.12.2009 tarihli ve "ibraname ve feragatname" başlıklı her iki tarafın da imzasını içeren belgede, sözleşmenin feshi ve işe iade istemi ile dava açılması halinde söz konusu uyuşmazlığın halli bakımından özel hakeme gidilmesi konusunda tahkim sözleşmesi yaptıkları ve sözleşmenin tarihinin fesih ve davacıya tebliğ tarihinden sonraya tekabül ettiği anlaşılmaktadır.
    Fesihten  sonra  yapılan özel  hakem  sözleşmesi  geçerlidir. Böyle olunca, özel hakem sözleşmesinin varlığı gözetilerek dava dilekçesinin reddi gerekirken, yazılı gerekçe ile kabulü hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan  sebepten  BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 11.05.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi. 

     

     

    Hemen Ara