Esas No: 2011/15985
Karar No: 2012/9523
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2011/15985 Esas 2012/9523 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara 19. İş Mahkemesi
TARİHİ : 03/03/2011
NUMARASI : 2011/46-2011/102
Davacı işçi, iş sözleşmesinin davalı işverence geçerli ve haklı bir neden olmadan feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliği ile işe iadesine karar verilmesini, buna bağlı işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen dört aylık ücret ve diğer haklarının belirlenmesi isteğinde bulunmuştur.
Davalı işveren, davacının işyerinde sigara içmenin yasak olduğunu bildiğini, işyerinde sigara içmeme konusunda taahhütte bulunduğunu, 09.02.2006 tarihinde işyerinde sigara içtiği nedeniyle uyarıldığını, 24.12.2010 tarihinde işyerinde yine sigara içtiğinin tespit edildiğini, gıda üretimi üzerine çalışan şirketin işyeri kurallarına uymadığı nedeniyle disiplin kurulu kararı ve 4857 sayılı İş Kanunun 25/2 maddesi uyarınca iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davacının işyerinde sigara içtiğinin işverence ispat edilemediği, içtiği kabul edilse dahi sigara yasağının ihlal sayısı ve yasağın ihlal edildiği yer dikkate alındığında geçerli fesih nedeni oluşturmayacağı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında iş sözleşmesinin feshinin haklı nedene dayanıp dayanmadığı uyuşmazlık konusu olup, normatif dayanak 4857 sayılı İş Kanunu’nun 25/II madde bentleridir.
Dosya içeriğinden, davacının 27.09.2005 -31.12.2010 tarihleri arasında davalıya ait işyerinde üretim işçisi olarak çalıştığı, iş sözleşmesinin, 31.12.2010 tarihli fesih bildirimi ile, davacının 24.12.2010 tarihinde saat 20.00 sularında imalat sahası 7. tesis tuvaletinde yasak olmasına rağmen sigara içtiği, konunun 28.12.2010 tarihinde disiplin kuruluna intikal ettirildiği, şirket çalışanlarına fabrika sınırları (gıda şirketi olması nedeniyle)dahilinde sigara içilmesinin yasak olduğunun çalışanlardan alınan yazılı taahhütname ile işe girişlerinde imzalı olarak tebliğ edildiği, yemekhane televizyonundan sürekli bir şekilde görsel duyurular yapıldığı, 09.02.2006 tarihli disiplin kurulu kararı ile sigara içme nedeniyle ihtar cezası aldığı, savunmasının yeterli bulunmadığı belirtilerek disiplin kurulunun 28.12.2010 tarihli kararına istinaden 4857 sayılı Kanun"un 25/II. maddesince 31.12.2010 tarihi itibariyle tazminatsız olarak feshedildiği, 27.09.2005 tarihli taahhütnamede aynen "Hizmet akdinin yapıldığı sırada sigara içmediğimi ve akdin devamı süresincede içmeyeceğimi, akdin esaslı noktalarından biri olarak kabul ettiğimi, bu konuda gerçeklere uymayan beyanlarda bulunmam veya işyeri hudutları içinde sigara içmem halinde hakkımda iş kanunu"nun 17/2 maddesinin uygulanmasını kabul ve taahhüt ederim"denildiği, davacının 10.09.2008 tarihli İş sözleşmesine Ek Beyanında " Portalde yayınlanan ve ekte okuduğum etik ilke ve şartları benimsediğimi, gereklerini yerine getireceğimi ve İş Sözleşmeme eklenmesini kabul ettiğimi beyan eder, uymadığım taktirde iş sözleşmesinin işverence sona erdirilebileceğini kabul ve taahhüt ederim" şeklinde beyanda bulunduğu, 31.12.2010 tarihli disiplin kurulu toplantısında, davacının fabrika sınırları içerisinde yasak olduğunu bilmesine ve işyerine girerken taahhütname imzalamasına rağmen 24.12.2010 tarihinde saat 20.00 sularında imalat sahası 7. tesis tuvaletinde sigara içerken görüldüğü, disiplin kurulu uyelerinin oy çokluğu kararı ile 31.12.2010 tarihinden geçerli olmak üzere iş akdinin feshine karar verildiği, davacının savunmasında fabrika sınırları içerisinde kesinlikle sigara kullanmadığını belirttiği, 09.02.2006 tarihli disiplin kurulu kararı ile davacının 04.02.2006 tarihinde 9. tesis tuvaletinde sigara içtiği nedeniyle ihtar cezası verildiği, davacının bu tarihte de sigara içtiğini kabul etmediği anlaşılmıştır.
Somut olayda, mahkeme gerekçesinde fesih nedeni sayılan son sigara içme olayının ispatlanamadığı belirtilmiştir. Oysa ilk oturumda ibraz edilen mevcut belgeler üzerinden hemen karar verilmiş olup sunulan açıklamalara, belge ve delillere karşı “karşı delil sunma” ve “savunma hakkı” tanınmadan hüküm kurulması tarafların savunma hakkını kısıtlamıştır.
Mahkemece davacının çalıştığı işyeri bölümlerinde uygulanan kurallar ve talimatlar ile işçinin görev tanıma dair belgeler getirtilip üzerinde yapılacak veya bilirkişiye yaptırılacak inceleme ile işyerinde sigara konusundaki yapılan uygulama ve ihlalin gıda üzerine üretim yapan firmada meydana getirebileceği olumsuzluklar tartışılmadan, sadece ihlal sayısı ve yeri dikkate alınarak sonuca gidilmesi hatalı olmuştur.
Öte yandan, gerekçeli karar başlığında, dava ve karar tarihleri ile davanın nevi belirtilmeyerek HMK 297. maddesine muhalefet edilmesi doğru olmamıştır.
Yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular dikkate alınmadan eksik inceleme ve araştırma ile sonuca gidilmesi bozma nedenidir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 11.05.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.