Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2012/7862 Esas 2012/9493 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/7862
Karar No: 2012/9493

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2012/7862 Esas 2012/9493 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2012/7862 E.  ,  2012/9493 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İzmir 7. İş Mahkemesi
    TARİHİ : 26/03/2012
    NUMARASI : 2010/604-2012/214

    Davacı vekili, müvekkilinin davalı işyerinde Demiryolu İş Sendikasının üyesi olarak gezici trafik kontrolü görevini ifa ettiğini, aynı zamanda sendikanın işyeri baş temsilcisi olduğunu, istasyon departmanında istasyon işletme şefliği görev tanımında üniversite mezunu olmak gerektiği halde onaltı üniversite mezununun görev yaptığı istasyon departmanına üniversite mezunu olmayan ve metro işletmesinde hiç deneyimi bulunmayan İzmir Büyükşehir Belediyesinin üst düzey yöneticilerden birinin lise mezunu oğlunun getirildiğini, bu durumun düzeltilmesi için sendika temsilcisi olarak işverene başvurduğunu, yapılan başvuruya uzun süre davalının cevap vermediğini, daha sonra işyerinde istihdam edilecek eleman seçimi kriterlerinin işverene ait olduğu şeklinde yeterli ve tatmin olmayan bir cevap verildiğini, diğer taraftan soyunma, giyinme, dinleme ve yemek ihtiyaçlarının kullanıldığı odaların kameralar ile taşeron firma ve şirket yetkilileri tarafından izlendiğini, bu hususun da uygun olmadığını bildirdiğini, işverence yine olumsuz cevap verildiğini, sendika temsilcisi davacının 08:30-18:00 saatleri arasında çalıştığı ve çalışması gerektiği halde sendika üyesi işçiler ile görüşme yapmasının ve faaliyet göstermesinin engellenmesi amacıyla çalışma saatleri 15:00-00:30 arası olan gece vardiyasına verildiğini, gece vardiyasında sendika temsilcisi davacının yöneticilerle görüşme olanağının bulunmadığını, gündüz vardiyasında çalışırken herkesin hafta tatilini Cumartesi ve Pazar günü kullanırken gece vardiyasına alınması sebebiyle hafta tatilinin hafta arasına kaydırıldığını, buna ek olarak davacının 01/12/2009 tarihinde değişikliği kabul etmemesine rağmen metro kontrol merkezinde görevlendirildiğini, buraya herkesin girip çıkamadığını bu şekilde sendika üyesi işçilerin kendisine ulaşılmasına engel olunduğunu iddia ederek davacının 2003 yılından itibaren çalıştığı şekliyle 08:30-18:00 saatleri arasında çalışması gerektiğinin tespitine ve bu yöndeki çekişmenin önlenmesine karar verilmesini istemiştir.
    Davalı vekili, davacının 06.03.2001 tarihinden itibaren "hassas metro kontrol merkezi kontrolörü" olarak çalıştığını, görevli olduğu bölümde vardiyalı çalışma düzeninin bulunduğunu, ve öteden beri burada vardiyalı çalışmanın gerçekleştirildiğini, davacının iddialarının gerçek dışı olduğunu, kendisine sendika temsilcilik faaliyetleri için vardiya çalışma saatlerine bağlı kalmaksızın çalışma olanaklarının sağlandığını, davacının bütün toplantılara katıldığını ve sendika üyesi işçilerle görüşmelerinin kısıtlanmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece, davacının işyeri sendika baş temsilcisi olduğu ve diğer işçilerle görüşme imkanına sahip olacak şekilde normal çalışma saatler içinde çalışması gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
    Mahkemece, davacının işyeri sendika baş temsilcisi olduğu ve diğer işçilerle görüşme imkanına sahip olacak şekilde normal saatler içerisinde çalışması gerektiği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
    İşyeri sendika baş temsilcisi olan davacı, sendikal faaliyetlerinin engellendiği iddiasıyla dava açmış ve mahkemece de istek doğrultusunda hüküm oluşturulmuş ise de dosya içeriğine göre dava devam ederken istifa ederek işyerinden ayrıldığı ve işyeri sendika baş temsilciliği sıfatının bu sebeple sona erdiği anlaşılmaktadır. Bu durumda davacının artık verilen karardan hukuki yarar elde etmesi mümkün değildir. Bu sebeple dava açıldıktan sonra davacının durumunda değişiklik olduğu dikkate alınarak davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 10.05.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. 

     

    Hemen Ara