Esas No: 2012/7861
Karar No: 2012/9492
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2012/7861 Esas 2012/9492 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Zonguldak 2. İş Mahkemesi
TARİHİ : 24/01/2012
NUMARASI : 2010/237-2012/5
Davacı vekili, davalı Bakanlığın yetki tespit işleminin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Kanunu"nun 12. maddesi amir hükmüne göre sendikanın bir işyerinde Toplu İş Sözleşmesi yetkisine sahip olabilmesi için o işyerinde yapılan işin sendikanın kurulu bulunduğu işkolunda olması gerektiğini, bunun için ise her şeyden önce müvekkilinin işyerinde işkolu tespiti yapılmış olması gerektiğini, hal böyle iken bu yönde bir tespit yapılmamış olduğunu, müvekkilinin de dava tarihi itibariyle davalı Bakanlığa başvurarak 2822 sayılı Kanun"un 14. maddesi uyarınca işkolu tespiti istediğini, henüz işkolu tespiti yapılmadığı içinde bununla ilgili süreci yargılamaya konu ettiklerini, ayrıca davalı sendikanın tespit tarihi itibariyle de işyerinde gerekli çoğunluğu sağlamadığını, işyerinde çalışan işçi sayısı yanlış tespit edildiği gibi davalı sendikaya üye işçi sayısının da hatalı hesap edilmiş olduğunu iddia ederek davalı Bakanlığın müvekkili davacıya bağlı işyerlerinde diğer davalı sendikanın yetkili olduğuna dair yaptığı yetki tespitinin iptaline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Bakanlık vekili, davanın 2822 sayılı Kanun"un 15. maddesinde öngörülen prosedür ve dava açma süresine uyulmadan açıldığını, diğer davalı sendikanın kanunun aradığı gerekli çoğunluğu sağlaması sebebiyle davacıya ait işyerlerinde yetkili olduğunun müvekkilince tespit edildiğini söz konusu tespit işleminin usul ve kanuna uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı sendika vekili ise, davacının kurumun asli işinin bir parçasını üstlendiğini, davanın süresinde açılmadığını, açılan davayı kabul etmediklerini, yetki tespit işleminde bir aykırılık bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.Mahkemece, davacıya ait işyerlerinin “madencilik” iş koluna girdiğinin kesinleşmiş yargı kararı ile sübuta erdiği, davalı sendikanın ise yetki tespitinin konusunu oluşturan davacıya ait işyerlerinde çoğunluğa sahip olduğu ve yetki tespit işleminin doğru olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık davalı sendikanın davacıya ait işyerlerinde çoğunluğu sağlayıp sağlayamadığı ve bu itibarla olumlu yetki tespitinin yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
İşçi sendikasının toplu iş sözleşmesi yapabilmesi için toplu iş sözleşmesinin uygulanacağı işyeri ya da işyerlerinde yetkili sendika olması gereklidir. Bunun için işçi sendikasının söz konusu işyeri ya da işyerlerinde yetkili olduğu belirlenmelidir. Yetki tespitine ilişkin prosedür ise Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Kanunu’nda açıkça düzenlenmiştir.
2822 sayılı Kanun’un 12. maddesinin 1. fıkrasında, “Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde onunun (tarım ve ormancılık, avcılık ve balıkçılık işkolu hariç) üyesi bulunduğu işçi sendikası, toplu iş sözleşmesinin kapsamına girecek işyeri veya işyerlerinin her birinde çalışan işçilerin yarıdan fazlasının kendi üyesi bulunması halinde bu işyeri veya işyerleri için toplu iş sözleşmesi yapmaya yetkilidir. İşletme sözleşmeleri için işyerleri bir bütün olarak nazara alınır ve yarıdan fazla çoğunluk buna göre hesaplanır…” hükmüne yer verilmiştir.
Anılan Kanun"un 13. maddesinde, “Bir toplu iş sözleşmesi yapmak isteyen işçi sendikası, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına yazıyla başvurarak kurulu bulunduğu işkolunda üye sayısı itibariyle yüzde on (tarım ve ormancılık, avcılık ve balıkçılık işkolu hariç) oranını sağladığının belirlenmesini ve sözleşmenin kapsamına girecek işyeri veya işyerlerinde başvuru tarihinde çalışan işçiler ile üyelerinin sayısının tespitini ister. İşçi sendikası kendisinde bulunan üyelik fişlerini Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına yetki için başvurduğu tarihten itibaren üç işgünü içinde işverene vermek zorundadır.
Çalışma Bakanlığı, kayıtlarına göre sendikanın çoğunluğu haiz olması halinde, toplu iş sözleşmesi yapma başvurusunu işyerindeki işçi ve üye sayısını, o işkolunda kurulu işçi sendikalarıyla taraf olacak işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene başvurunun alındığı tarihten itibaren altı işgünü içinde başvuru tarihindeki kayıtlara göre bildirir. Çoğunluğu haiz olmadığının tespiti halinde bu bilgiler sadece başvuran sendikaya aynı süre içinde bildirilir.” denilmiştir.
Söz konusu Kanun"un 15. maddesinde ise, “Kendilerine 13 ve 14. maddeler uyarınca gönderilen tespit yazısını alan işçi veya işveren sendikaları veya sendika üyesi olmayan işveren, taraflardan birinin veya her ikisinin gerekli yetkiyi haiz olmadıkları veya kendisinin çoğunluğu bulunduğu yolundaki itirazını sebeplerini de göstererek yazının kendilerine tebliğ tarihinden itibaren altı iş günü içinde işyerinin bağlı olduğu bölge müdürlüğünün bulunduğu yerdeki iş davalarına bakmakla görevli mahkemeye yapabilir. Toplu iş sözleşmesi birden fazla bölge müdürlüğünün yetki alanına giren işyerlerini kapsadığı hallerde itiraz Ankara" daki iş mahkemesine yapılır. İşletme toplu iş sözleşmesi için itiraz, işletme merkezinin bulunduğu yerdeki iş mahkemesine yapılır. İtiraz dilekçesi Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına veya ilgili Bölge Müdürlüğüne kayıt ettirildikten sonra mahkemeye verilir. Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin yüzde onunu temsil edemeyen sendika yetki itirazında bulunamaz.
İşçi ve üye sayılarının tespitinde maddi hata iddiasıyla süreye ilişkin itirazları mahkeme altı işgünü içinde duruşma yapmaksızın kesin olarak karara bağlar. Bunların dışındaki itirazlar için mahkeme duruşma yaparak karar verir. Duruşma sonunda verilecek karar temyiz edildiği takdirde Yargıtayca onbeş gün içinde kesin karara bağlanır.
Mahkemeye itirazın yapılması, karar kesinleşinceye kadar yetki işlemlerini durdurur.” düzenlemesine yer verilmiştir.
İşverenin aynı iş kolunda yer alan birden fazla işyerini kapsayan bir işletmesi söz konusu ise bu işyerleri için ancak işletme toplu iş sözleşmesi olarak tek bir toplu iş sözleşmesi yapılabilir. Bu husus 2822 sayılı Kanun"un 3. maddesinde, “Bir toplu iş sözleşmesi aynı işkolunda bir veya birden çok işyerini kapsayabilir.
Bir gerçek ve tüzel kişiye veya bir kamu kurum ve kuruluşuna ait aynı işkolunda birden çok işyerine sahip bir işletmede ancak bir toplu iş sözleşmesi yapılabilir. Bu Kanun anlamında bu sözleşmeye işletme toplu iş sözleşmesi denir. Ancak, kamu kurum ve kuruluşlarına ait müessese ve işyerleri ayrı tüzelkişiliğe sahip olsalar dahi, bu kurum ve kuruluşlar için tek bir işletme toplu iş sözleşmesi yapılır…” denilmek suretiyle açıklanmıştır.
Somut olayda; davalı işçi sendikasının 22/03/2010 tarihli yetki tespit istemi üzerine diğer davalı bakanlıkça yapılan olumlu yetki tespitinin G. M.M.Cad. no: .. Z. TTK K. 630 Kat hazırlığı ve 560 galeri sürülmesi, Zonguldak ve TTK Ü.A. D. 250 Hazırlığı Hav. Nak. Galeri ıslahı Zonguldak işyerleri için yapıldığı görülmektedir. Söz konusu yetki tespit işleminden sonra davacı işverenin 07/04/2010 tarihli başvurusu üzerine davalı bakanlık tarafından yapılan ve kesinleşen iş kolu tespit işlemine göre, davacının yetki tespiti kapsamı dışında olan ancak aynı iş kolunda yer alan başka işyerinin de olduğu ve davacı tüzel kişiye ait işletmenin merkezinin ise GMK Bulvarı No:..M../Ankara adresinde bulunduğu anlaşılmaktadır. Aynı işverene ait aynı iş kolunda birden fazla işyerini kapsayan işletme için ancak işletme toplu iş sözleşmesi yapılabileceği ve işletme toplu iş sözleşmesinin söz konusu olduğu hallerde yetki tespitine ilişkin itirazın işletme merkezinin bulunduğu yer mahkemesine yapılması gerektiği, bu yetki kuralının ise kamu düzenine ilişkin olduğu hususları göz ardı edilerek mahkemece davanın esasına girilmesi ve hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 10.05.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.