Esas No: 2011/16519
Karar No: 2012/9201
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2011/16519 Esas 2012/9201 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul 4. İş Mahkemesi
TARİHİ : 15/03/2011
NUMARASI : 2010/826-2011/141
Davacı vekili, davalı şirketin davacının daha önce çalıştığı,........ Ltd. Şti."ni devraldığını, müvekkilinin 06.04.2010 tarihinde davalı şirkete geçmesine rağmen sigorta girişinin 01.06.2010 tarihinde yapıldığını, iş sözleşmesinin geçerli sebep olmaksızın feshedildiğini belirterek, feshin geçersizliğine, işe iadeye ve davacının kanuni haklarının belirlenmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, davacının 31.05.2010 tarihinde eski çalıştığı işyerinden istifa ettiğini, tüm kanuni haklarını aldığını ve müvekkili şirkette 01.06.2010 tarihinde çalışmaya başladığını, işe geç gelme, işyerinde alkol tüketme ve iş arkadaşlarına kötü davranma gibi sebeplerle uyumsuzluk gösterdiğini, uyarılmasına rağmen durumunda düzelme olmadığını, iş sözleşmesinin haklı sebeple feshedildiğini, bir işyeri devrinin de söz konusu olmadığını savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, davacının daha önce çalıştığı ........ şirketinin hukuki varlığını koruduğu, halen geride kalan çalışanları ile birlikte aktif olarak faaliyetine devam ettiği, davacının ayrılmasından sonra bir süre daha sigorta primlerinin bu şirket tarafından ödenmesinin iş sözleşmesinin taraflarını değiştirmeyeceği, işçinin kıdem ve ihbar tazminatları ödenmek suretiyle iş sözleşmesinin tasfiye edildiği, davalı şirket nezdinde yeni bir iş sözleşmesiyle ve daha yüksek ücretle çalışmaya başladığı, böylelikle her iki şirket işverenliğinde geçen çalışmaların bir birlerinden bağımsız olması sebebiyle işyerinin ya da iş sözleşmesinin devri de söz konusu olmadığından hizmet sürelerinin toplanmasının mümkün bulunmadığı; davacının işyerinde altı ay süreyle çalışma koşulunun gerçekleşmediği, işgüvencesi hükümlerinden yararlanamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında uyuşmazlık konusu olan hususlar, eksik inceleme sebebiyle yeterince aydınlatılmamıştır.
Öncelikle, davacının önceki çalıştığı şirketle davalı şirket arasında organik bağ bulunup bulunmadığı, bu şirketlerin aynı gruba dahil olup olmadıkları, aynı gruba dahil iseler aynı merkezden yönetilip yönetilmedikleri, ticaret sicil kayıtları da getirtilmek suretiyle netleştirilmelidir. Bundan sonra, davalı şirket ile dava dışı şirket arasında işyeri devri sözleşmesi yapılıp yapılmadığı, davacının davalı şirkete geçişinin işyeri devri veya hizmet sözleşmesi devrine dayanıp dayanmadığı belirlenmelidir.
Bu hususlar açıklığa kavuşturulduktan sonra, davacının şayet işyeri veya hizmet sözleşmesi devri kapsamında davalı şirkette çalışmaya devam ettiği anlaşılırsa, dava dışı şirkette geçen çalışması kıdemine dahil edilmelidir.
Dosya içeriğine göre, davacının davalı şirkette çalışmaya başladıktan sonra, önceki çalışması hakkında ibraname düzenlendiği anlaşılmaktadır. İbranamede ihbar ve kıdem tazminatı ödendiği belirtilmiş ise de, işveren yetkilisi ile yapılan elektronik yazışmalar dikkate alındığında, davacının önceki çalışması için kıdem ve ihbar tazminatının davalı şirketteki iş sözleşmesinin feshinden sonra ödendiği ifade edildiğinden, bu ödemeye ilişkin belgeler de getirtilerek ödeme tarihi tam olarak tespit edilmeli ve bir değerlendirmeye tabi tutulmalıdır.
Mahkemece, yukarıda belirtilen hususlar kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlendikten sonra, tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonuca gidilmelidir. Yazılı şekilde eksik araştırmayla karar verilmesi hatalı olup, hüküm bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek olması halinde ilgiliye iadesine, 08.05.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.