Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2011/15792 Esas 2012/8944 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/15792
Karar No: 2012/8944

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2011/15792 Esas 2012/8944 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2011/15792 E.  ,  2012/8944 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Kartal 4. İş Mahkemesi
    TARİHİ : 23/11/2010
    NUMARASI : 2010/1071-2010/1076

    Davacı vekili, davacının iş sözleşmesinin yasanın aradığı usul ve şekil şartlarına aykırı şekilde işverence hiç bir sebep gösterilmeden sözlü olarak feshedildiğini ve davacıya ibraname başlıklı belge imzalatıldığını ileri sürerek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, boşta geçen süre ücret ve diğer haklar ile işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminatın belirlenmesini istemiştir.
    Davalı vekili, davalı firmada bekçi olarak çalışan davacının imzaladığı 23/08/2010 tarihli ibraname ile tazminatların ödenmek suretiyle ve anlaşma sonucu  iş sözleşmesinin geçerli nedenle feshedildiğini, davalı işverenin işyerinin güvenliği için özel bir güvenlik şirketi ile anlaştığını,  davacının çalıştığı pozisyonda eleman ihtiyacı kalmadığını, davacı ile karşılıklı olarak iş sözleşmesine son verildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkemece, davacı tarafın sunduğu ibraname suretinde fesihle ilgili herhangi bir gerekçenin yer almamasına rağmen davalı tarafın sunduğu ibranamede özel güvenlik firması ile anlaşma yapıldığından iş sözleşmesinin belirtilen ödemeler yapılarak sona erdirildiğine dair ibarenin yer aldığı,  işten ayrılma bildirgesinde ise davacının 23/08/2010 tarihi itibariyle 4857 sayılı Kanun"un 17. maddesi uyarınca bildirimli olarak fesih işleminin yapıldığı hükmünün yer aldığı, dosyaya ibraz olunan ibranemedeki gerekçenin sonradan eklenmiş olduğu ve  yazılı fesih bildirimi bulunmadığı gerekçesi ile davanın kabulune karar verilmiştir.
    Karar davalı vekili  tarafından temyiz edilmiştir.
    İş ilişkisi taraflardan her birinin bozucu yenilik doğuran bir beyanla sona erdirmeleri mümkün  olduğu  halde, bu yola gitmeyerek  karşılıklı anlaşma yoluyla sona erdirmelerinin nedenleri üzerinde de durmak gerekir. Her şeyden  önce bozma sözleşmesi  yapma  konusunda icapta bulunanın makul  bir yararının  olması gerekir. Makul yarar ölçütü, bozma sözleşmesi yapma konusunda icabın işçiden gelmesi ile işverenden gelmesi ve somut olayın özellikleri dikkate alınarak ele alınmalıdır.
    Tarafların bozma sözleşmesinde ihbar ve kıdem tazminatı ile iş güvencesi tazminatı hatta boşta geçen süreye ait ücret ve diğer haklardan bazılarını ya da tamamını kararlaştırmaları da mümkündür. Bozma sözleşmesinin geçerliliği konusunda bütün bu hususlar dikkate alınarak değerlendirmeye gidilmelidir.                                                                 
    Somut uyuşmazlıkta 23/08/2010 tarihli ibranamede, tazminatları ödenmek suretiyle  davacının iş akdinin anlaşma ile feshedildiğinin belirtildiği ve alacak miktarlarının gösterildiği, davacının ibraname başlıklı belge aslındaki  imzayı inkar etmediği; ancak belge içeriğindeki yazıların farklı zamanlarda yazıldığını ifade ettiği, mahkemece sözkonusu ibranamenin aslı üzerinde sonradan ekleme yapıldığı hususunun yeterince incelenmediği gibi belge sureti üzerinde de değişiklik yapılmasının mümkün olup olmadığının araştırılmadığı anlaşılmaktadır.
    İş sözleşmesinin feshedildiği gün düzenlenen ibranamede fesih gerekçesi yazılıdır. İşveren, ibraname ile fesih bildiriminde  bulunduğunu  ileri  sürmüştür. O gün  ayrı  bir  fesih bildiriminde bulunulmamıştır. Mahkemece ibranamede yazılı gerekçenin sonradan elle ilave edildiği gerekçesi ile fesih nedeninin belirtilmediği sonucuna varılmış ise de bu husus yeterince incelenmemiştir.
    Eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 07/05/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.
      

    Hemen Ara