Davacı, iş sözleşmesinin işverence geçerli bir sebep gösterilmeden feshedildiğini iddia ederek feshin geçersizliğine ve işe başlatılmama durumuna ilişkin yasal haklarının belirlenmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davacının iş sözleşmesinin performans yetersizliği sebebiyle değil grup çalışmasına uyum gösteremediği, çalışma ortamında gereksiz gerginliklere sebep olduğu, arkadaşlarına ve amirlerine karşı sürekli olarak küfürlü sözler sarfettiği ve genel çalışma disiplinine adapte olamadığı nedeniyle feshedildiğini feshin geçerli olduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece davacıdan yöneticilere karşı kötü sözler sarfettiği sebebi ile savunma istendiği ancak verimlilik ve performansa yönelik savunmasının alınmadığı bu yönüyle yapılan feshin geçersiz olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davacının iş sözleşmesinin feshine ilişkin bildirimde; fesih sebebi olarak işin gerektirdiği verimliliğin ve performansın gösterilmemesinin belirtildiği görülmüştür. Davacının davranışları ile ilgili olarak tutulan tutanaklar ve fesihden önce savunmasının alındığına ilişkin belgeler dosyaya sunulmuştur. İşyerinde kasıtlı ya da ihmali davranışlar sonucu oluşan olumsuzluklarda performans kapsamında değerlendirmeye tabi tutulur. Zira bir kimsenin bireysel anlamda performansının iyi olması kurumsal performansının da iyi olduğunu göstermez. Bir kimsenin çalıştığı ortam ve koşullara uymaması ve sürekli gerginliklere sebebiyet vermesi kurumsal anlamda performans yetersizliği sonucunu doğuracağından davranışların yol açtığı olumsuzluğun fesih bildiriminde verimsizlik ve performans yetersizliği olarak gösterilmesi davranışlardan oluşan geçerli sebebi dışında bir fesih sebebi olduğu anlamına gelmez. Bu nedenle mahkemece fesih bildiriminde gösterilen sebep yönünden davacının savunmasının alınmadığına ilişkin gerekçesi dosya içeriğine uygun düşmemiştir. Kasti ya da ihmali davranışlar sonucu oluşan olumsuzluklar da performans kapsamında değerlendirmeye tabi tutulduğundan bu sonucun meydana gelmesine yol açan davranışların sabit olması feshin geçerli sebebini oluşturacağı kabul edilmelidir. Bu nedenle, davacının arkadaşlarına ve amirlerine yönelik sürekli küfürler söylediğine ilişkin tutanaklar bir değerlendirmeye tabi tutulmadan ve gerekirse tutanak tanıklarının bilgisine başvurulmadan yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesi doğru bulunmamıştır.
Mahkemece belirtilen tüm bu yönler gözetilmeden yazılı gerekçeyle davanın kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 07.05.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.