Esas No: 2011/16751
Karar No: 2012/8817
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2011/16751 Esas 2012/8817 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara 18. İş Mahkemesi
TARİHİ : 29/03/2011
NUMARASI : 2010/760-2011/162
Davacı ... Adi Ortaklığı işçisi olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin geçersiz sebeple.... feshedildiğini iddia ederek feshin geçersizliğine, işe iadesine, işe başlatılmadığı takdirde sekiz aylık ücret tutarında işe başlatmama tazminatı ile dört aylık boşta gecen süre ücreti ve diğer haklarının tespiti karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece isteğin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davacı Ankara... Çocuk Yuvasında şirket elemanı olarak çalıştığını belirtip davayı ... adi ortaklığına yönelterek açmıştır. Dosyadaki bilgi ve belgelere göre, davacının işvereninin ....Ltd. Şti. ile ............. Tic. Ltd. Şti."nin oluşturduğu kısa adı ........ortak girişim olduğu anlaşılmaktadır. Uygulamada ticaret şirketlerince oluşturulan bu tür ortak girişimler adi ortaklığı hakkındaki hükümlere tabidir. Adi ortaklıklar her nekadar yeni bir oluşum iseler de tüzel kişiliği bulunmamaktadır. Tüzel kişiliği olan bir ortaklık husumete ehil ise de adi ortaklığın kişiliği olmadığından adi ortaklık sözleşmesi yeni bir hukuki varlığa vücud vermediği için meydana gelen topluluğun bir bütün olarak medeni hakları kullanma yeteneği yoktur. Bu nedenle adi ortaklık kendi eylem ve işlemleriyle haklara sahip ve borçlara yükümlü olamaz. Ortaklık dava ehliyetine haiz bulunmadığı gibi ona karşı dava da açılamaz, ortaklığı ilgilendiren haklar ve borçlar bakımından bütün ortakların birlikte davacı veya davalı olmaları gerekir. Başka bir anlatımla bütün adi şirket ortakları davadan mecburi dava arkadaşı durumundadırlar. Davanın doğrudan tüzel kişiliği bulunmayan ortaklığa karşı açılması halinde bu durum temsilde yanılma olarak kabul edilerek davanın tüm ortaklara yöneltilmesi bir veya birden fazla ortağa karşı açılması halinde ise husumetin teşmili (yangınlaştırılması) yoluyla davanın dışarda kalan ortak yada ortaklara yöneltilmesi suretiyle taraf koşulunun oluşturulması yönüne gidilmesi gerekir. Taraf koşulunun yargılama sırasında oluşturulması gerektiğinden yargılama bittikten sonra gerekçeli kararda adi ortaklığı oluşturan kişilerin adlarının tek tek belirtilmesi taraf koşulu yönünden eksikliğin giderilmesi mümkün değildir. Bu açıklamalara göre somut olayda ortak girişime karşı açılmış olan davada ortak girişimi oluşturan şirketlere davanın yöneltilmesi en azından bu şirketlerden birinin davada kendisini vekille temsil ettirdiği gözetilerek dava dışında kalan diğer şirkete teşmil işleminin yapılması ve bu suretle yöntemine uygun biçimde taraf koşulu oluşturulduktan sonra işin esası hakkında karar verilmesi gerekirken yargılama sırasında sözü edilen koşul oluşturulmadan sonuca gidilmiş olunması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine 04.05.2012 gününde oybirliği ile karar verildi.