Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2012/3224 Esas 2012/8752 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/3224
Karar No: 2012/8752

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2012/3224 Esas 2012/8752 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2012/3224 E.  ,  2012/8752 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Gebze 1. İş Mahkemesi
    TARİHİ : 04/10/2011
    NUMARASI : 2008/26-2011/554

    Davacı vekili, müvekkilinin davalının Erenköy/istanbul"daki biriminde 01.02.2000 tarihinde Biyolog unvanı ile Teknik İnceleme Komisyonu Üyesi olarak işe başladığını, kendisine Erenköy İthalat Temsilciliği tarafından da kimlik kartı verildiğini, bu birimde 2004 yılının Mayıs ayına kadar çalıştığını, bu tarihten itibaren ise TSE"nin Gebze"de bulunan biriminde 20.09.2004 tarihine kadar görevini sürdürdüğünü, davalı Kurum tarafından hiçbir sebep gösterilmeden 20.09.2004 tarihinde işten çıkarıldığını, yasal haklarının ödemediğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 1.000,00 TL kıdem tazminatı, 500,00 TL ihbar tazminatı ve 500 TL yıllık ücretli izin alacağının, kıdem tazminatı için bankalarca mevduata uygulanacak en yüksek faizi ile diğer alacaklarının yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Talebini 23.08.2011 tarihli ıslah dilekçesi ile ıslah etmiştir.
    Davalı Türk Standartları Enstitüsü vekili, müvekkilnin 132 Sayılı yasa ile kurulmuş bir kamu kurumu olduğunu, TSE Yönetim Kurulunca hazırlanıp, Genel Kurulunca kabul edilen ve Kanun"un 14. maddesine göre hazırlanmış olan Yönetmeliklere göre yürütüldüğünü, bu maddeye göre personelin işe alınması, ilerleme, yükselme, sicil, disiplin, göreve son verme, mali ve sosyal hakları ve diğer özlük işlemlerininin 5 kısım halinde kapsama alındığını, çalıştırılan teknik uzmanlar, incelemeciler, eğitimleri ve teknik durumları dikkate alınarak konularında ilgili birimlerce firmalara gönderildiklerini, ücretlerinin ise TSE görevlendirme yolluk ve taşıt giderleri yönergesi çerçevesinde belirlenen miktarlarda kendilerine ödendiğini, ödenen bu ücretlerin hizmetin verildiği firmalardan alındığını, yani teknik uzmanların Müvekkil TSE"nin bütçe sistemi, kadro sistemi, personel sistemi içerisinde ilgi ve ilişiklerinin bulunmadığını, teknik uzmanların TSE Bünyesinde devamlı bulunan, haftanın 5 günü 8 saat hizmet veren kişiler olmadığını, sadece konularında işlem çıktığında çağrılan bu kişilerden haftada 1 gün, 2 gün, günde 1 saat, 3 saat, ayda 3 gün, 5 gün, 15 gün gibi belirli sürelerle hizmet alındığını, iş olduğunda çağrıldıklarını,çalışmalarının kısmi süreli olduğunu, bu kişilerin bir kısmının da kamuda çalıştığını, bu hizmetleri karşılığında aracı konumunda bulunan TSE vasıtası ile firmalardan alınan ücretlerin ilgililere verildiğini, davacının TSE"nin resmi mevzuatına göre personeli olma yönünde hak edici ve bağlayıcı her hangi bir işlem gerçekleşmediğini, davacının Enstitülerinin ithalatta uygunluk değerlendirmesi çalışmalarında zaman zaman parça başı işlerde görevlendirildiğini,davacının görev olurlarına istinaden alması gereken ücretlerin kendisine ödendiğini, Enstitüden başkaca bir alacağının kalmadığını, zaman ve bağımlılık unsuru olmadan ve herhangibir iş akdine dayanmadan çalışan davacının TSE personeli olmasının mümkün olmadığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece, davacının 2004 yılının 5. ve 6. aylarında ve 01.01.2002 ve 30.09.2002 tarihleri arası 9 ay olmak üzere toplam 11  ay davalı nezdinde çalıştığı, davacının iş akdinin davalı işveren tarafından feshedildiği, feshin haksız olduğu, davacının 4857 sayılı yasanın 17. maddesi gereğince ihbar tazminatını hakettiği, ihbar süresinin kullandırıldığına veya ihbar tazminatının ödendiğine dair davalı tarafından delil sunulmadığı, denetime elverişli bilirkişi raporunda hesap edilen  alacaklarının ödendiğinin davalı tarafınca ispatı gerekip davalı tarafından bu ispat yükünün yerine getirilmediği nedeniyle davacının ihbar tazminatına hak kazandığı,davacının çalıştığı süre bir yılı doldurmadığından kıdem tazminatına ve yıllık izin alacağına hak kazanamadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Hüküm davacı ve davalı vekilince temyiz edilmiştir.
    Taraflar arasında davacının hizmet akdine dayalı olarak çalışıp çalışmadığı, çalışmış ise kıdemine esas sürelerin ne kadar olduğu, buna göre tazminat ve alacaklarının miktarı uyuşmazlık konusudur.
    Dosya içeriğinden, TSE"nün tüzel kişiliğe haiz özel hukuk hükümlerine göre yönetilen bir kamu kurumu olduğu, personel yönetmeliğinin 5. maddesinde, personel politikasının Yönetim Kurulu tarafından belirleneceği, herhangibir Sosyal Güvenlik Kurumundan emekli aylığı alanların Entitüde çalıştırılamayacağı, 31. maddesinde, Enstitüde çalışan personelin üç grupta toplandığı, a-Kadrolu personel, b-Geçici personel (geçici nitelikte olan hizmetleri yapmak üzere veya kadrolu istihdamına ihtiyaç duyulmayan durumlarda çalıştırılan ve kadrolu sayılmayan personel), c-Sözleşmeli personel (Devlet Memurları Kanunundaki koşullara bağlanmış)olarak gruplandırıldığı,bu yönetmelikte yazılı olmayan personeli ilgilendiren hususlarda 657 sayılı Devlet Memurları Kanunun uygulanacağı hususlarının belirtildiği, İstisas Kurulları ile Komitelerin görevleri, yetkileri,çalışma usul ve esaslarının yönetmelikle gösterileceği,bu yönetmeliğin Resmi Gazetede yayınlanacağının belirtildiği, Kalite Kampüsü Bilgi Müdürlüğünün 21.06.2004 tarihli yazısında, gümrükten numune alma işinde  davacının teknik eleman olarak görevlendirildiği anlaşılmıştır.
    Somut olayda, davacı, davalı TSE"de 01.02.2000-20.09.2004 taraihleri arasında aralıksız çalıştığını, iş sözleşmesinin haksız olarak feshedildiğini ileri sürerek ihbar ve kıdem tazminatı ile yıllık izin ücretinin davalıdan tahsilini istemiştir. Buna karşılık davalı TSE, davacı ile davalı arasındaki ilişkinin iş sözleşmesine dayanmadığını savunmuştur.
    Mahkemece, işveren belgelerine göre belirlenen sürede ilişkinin iş sözleşmesine dayandığının kabulü ile sonuca gidilmiştir.
    Taraflar arasında ilk önce çözümlenmesi gereken husus ,hukuki ilişkinin niteliğinin tesbitidir. Başka bir deyişle uyuşmazlık, davacı ile davalı arasındaki hukuki ilişkinin niteliği itibariyle iş sözleşmesine dayalı çalışma olup olmadığı, iş sözleşmesine dayalı çalışma ise tazminat ve alacak mitarının ne kadar olduğuna ilişkindir.
    Davacının davalı TSE "de, gümrükteki numune alma işlerinde görevli komisyon üyesi olarak çalıştığı davalının da kabulündedir. Ne varki, davalı TSE personel yönetmeliğine dayanarak davacının çalışmasının iş sözleşmesine dayanmadığını ileri sürmektedir. Gerçekten TSE personel yönetmeliğinde enstitüde çalıştırılacak personelin üç grupta toplandığı ve her üç grup personelinde atama yöntemiyle ve statü hukukuna tabi olarak çalıştırılmalarının düzenlendiği, İş Kanununa tabi personel istihdamına dair bir düzenlemeye yer verilmediği anlaşılmaktadır. Ancak davalı tarafından gönderilen belgelerden, gümrükle ilgili firmaların talep yazılarına verilen cevapta gümrükten numune alınması işinde görevlendirilen teknik elemanlardan birininde davacı olduğu belirtilmiştir. Daha açık bir anlatımla, ithal mallar için gümrüklerden numune alınması işi için TSE "den teknik  eleman  olarak  davacının  da  ismi  ilgili  f irmaya   bildirilmiş   ve   numune  alma  tutanağında  TSE İnceleme Komisyonu başlığı altında davacınında ismi yazılmıştır. İthal edilen malların TSE standartlarına uygun olup olmadığının tesbiti işlerinde TSE"nün teknik eleman görevlendirdiği ve bu elemanlarada TSE tarafından ödenen ücretin firmalardan hizmet karşılığı alınan hizmet bedeline ilave edilerek firmalardan geri alındığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, ilişkinin iş sözleşmesinin unsurlarını oluşturup oluşturmadığının tesbiti yönünden Kalite Kampüs Bilgi Müdürlüğünce ithal mallar için teknik eleman görevlendirmesinin hangi esaslara göre yapıldığının, görevlendirmenin ihtiyaç olduğunda mı yoksa firmaların talebi ile mi yapıldığının araştırılarak, görevlendirmeler ihtiyaç halinde yapılıyorsa, incelemede görev alan teknik elemanların kendi adlarına mı yoksa bağımlılık oluşturacak şekilde hizmet akdine dayalı şekilde mi görev aldıklarının belirlenmesi gerekir. Mahkemece, taraflar arasında tartışmasız olan çalışmanın yapılmasına ilişkin görevlendirmenin hangi esaslara dayandığı araştırılarak, Kampüs Bilgi Müdürlüğünün görevlendirme yetkisine dair belgeler resen getirtilerek taraflar arasındaki iş ilişkisinin hizmet akdini oluşturup oluşturmadığı tesbit edilmeli, oluşturuyor ise, bu takdirde ilk görevlendirme tarihi ile iş sözleşmesinin sona erdiği tarihler arasında geçen süre kıdemin tesbitinde esas alınmalı, iş ilişkisinin (hizmet akdinin) olmadığının tesbiti halinde ise uyuşmazlıkta iş mahkemelerinin görevli olmayacağı dikkate alınarak incelemelerin sonucuna göre karar verilmelidir. O halde  eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi  bozmayı gerektirir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 04.05.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.

     

    Hemen Ara