Esas No: 2017/1164
Karar No: 2022/81
Karar Tarihi: 10.02.2022
Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2017/1164 Esas 2022/81 Karar Sayılı İlamı
Ceza Genel Kurulu 2017/1164 E. , 2022/81 K."İçtihat Metni"
Yargıtay Dairesi : (Kapatılan) 14. Ceza Dairesi
Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan sanık ...'nun TCK’nın 109/2, 109/3-a, 29 ve 53. maddeleri uyarınca 4 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluğuna ilişkin ... 21. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 13.05.2009 tarihli ve 325-471 sayılı hükmün sanık müdafisi tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay (Kapatılan) 14. Ceza Dairesince 15.01.2013 tarih ve 14820-175 sayı ile onanmasına karar verilmiştir.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ise 03.02.2017 tarih ve 131605 sayı ile;
"...İtirazın konusu, sanığa atılı suçun sübut bulup bulmadığına ilişkindir.
...Olayın tanığı yoktur. Hüküm sanıklar ve müştekinin anlatımlarına dayanmış, özellikle sanıkların soruşturma aşamasında savunmaları esas alınmıştır.
Müşteki; 11/12/2007 günü kollukta verdiği ifadede 'Ben yukarıda vermiş olduğum adreste ikamet eder, yine adresini vermiş olduğum yerde emlakçılık yaparım. Tarihten yaklaşık 2.5 ay önce telefonu 0533 375 94 14 olan gitsem adresini gösterebileceğim... semtinde emlakçılık yapan ve ... ... isimli şahıs ile birlikte bir arsa almak için kendisine 15.000 YTL değerinde bono senedi verdim ve o da bana 15.000 YTL para verdi, bir müddet sonra arsayı alamadık ve bu esnada ... ... benden parasını istedi ben de param olmadığı için yanına gittim ve kendisine 1.000 YTL para verdim, ve geri kalan 14.000 YTL parasını ise sonra vereceğim diyerek yanından ayrıldım ve bono senedim ise kendisinde kaldı, ancak bir müddet sonra ... ... alacağından dolayı defalarca beni telefonla aradı bende kendisine kardeş borcum borç ödeyeceğim dedim oda bana kaderini sen çizdin ben senedini satacağım dedi ve tarihten tahminen 3-5 gün önce ... adresini bilmediğim ancak gitsem gösterebileceğim itfaiye meydanında işyeri bulunan ve soyadını bilmedim ve telefo... olan...isimli şahıs beni telefon ile arada ve telefonda bana ... ... senedimi kendisine verdiğini ve görüşmemiz gerektiğini bildirmesi üzerine bende işyerine gittim ve kendisi bana senet kendisinde olduğunu ve satın aldığını benden senedin parasını istedi bende yok demem üzerine şahıs biz tahsil etmesini biliriz yerin belli sen düşün dedi, bende kendisine ben her zaman hazırım diyerek yanından ayrıldım, ancak yinede...defalarca beni telefonla tehdit ederek para istedi ve bende kendisine 3 gün önce adına ... Postahanesine 500 YTL para çıkarttım ve buda göndermiş oldıığum... Postanesi ve ... Postanesi kayıtlarında mevcuttur. Ancak 10/12/2007 günü 23.00 sıralarında ... Caddesi üzerinde bulunan Antik Gazinosundan alkol alıp çıkıp dışarıda bulunan ve ruhsatı .... adına kayıtlı bulunan 06 BF 2051 plakalı aracıma binerken...ve yanında üç şahıs ile birlikte benim aracıma müsademi almadan bindiler, ancak...haricindeki şahısları görsem tanırım ve eşkallerini hatırlamıyorum ve araca bindikten sonra...ön koltukta bulunuyordu arkada oturanlar şahıslardan birisi bana bıçak çekti sür lan dedi bende nereye dediğimde...ve diğer şahıslar biz bu senedin parasını almasını biliriz hadi yürü demesi üzerine bende hareket ettim ve ... Bulvarı Türbe yanına geldiğimde şahıslardan biri benim aracımın hareket halinde iken direksiyonunu sağa çevirdi ve aracımın sağ tekeri kaldırıma vurması üzerine lastik patladı ve bu esnada arkada bulunan şahıslar araçtan inerek kaçtılar. Ancak arka koltukta bir şahıs kaldı bana sür dedi, bende lastiğim patladığı ağır ağır giderken..... Bulvarı .... Gazinosu karşısına geldiğimde diğer şahısta araçtan indi ve ben bu esnada hareket ettim ve ... Lokantasını geçtikten sonra aracım gitmediğinden dolayı durdum ve bir dakika sonra...ve yine yanında bulunan şahıslar plakasını alamadığım bir ticari taksi ile geldiler ve araçtan indiklerinde bende zaten aracımdan inmiştim şahıslar benim üzerime gelince bende ...'a bir yumruk vurmam üzerine yere düştü ve bu esnada diğer üç şahıs bana saldırarak silah çektiler ve bende silahı şahsın elinde tutarken bir defa patladıktan sonra şahıslar beni araya alarak darp ettiler, ve bu esnada sağ diz sol baldır ve sol el bilek kısmımdan tek bıçak darbesi ile yaraladıktan sonra olay yerinden hızlı bir şekilde kaçarak gittiler ve ben ise hemen 155 Polis imdadı aradım olay hakkında bilgi verdim bir müddet sonra görevli polisler geldi ve birlikte polis merkezine geldik ve silah şahıslara aittir ben silah kullanmadım ve benim aracıma izinsiz bindikten sonra beni tehdit eden ve aracım ile kaza yapmama sebebiyet veren, beni bıçakla yaralayan şahıslar hakkında davacı ve şikayetçiyim uzlaşmak istemiyorum ayrıca bu şahısları gerek...gerekse ... ... tanır.' şeklinde,
28/12/2007 günü Cumhuriyet Savcısına verdiği ifadede; 'Ben daha önce polisde ifade vermiştim o ifadem doğrudur. Altındaki imzaladan bir tanesi bana aittir. Olay sırasında aracıma...ile birlikte 3 kişi daha bindiler. Ben aracı kullanıyordum. Önde oturan...aracın direksiyonunu çevirince aracımın lastiği kaldırıma çarptı ve yarıldı. Araçtan inerek kaçtılar. Araçta bir kişi kaldı. Bir müddet aracım ile gittim. Daha sonra o şahısda araçtan indi. Ben 50 metre daha gittim aracım yürümeyince ben de indim. Ben ağabeyim ....ne telefon ediyordum. ...ve beraberindeki üç kişi ticari bir taksiyle vanıma geldiler. ...'a bir yumruk vurmam üzerine yere düştü. Daha sonra o da bana vurdu. Tanımadığım üç kişiden sakallı ve tahminen 40 yaşlarında olan şahıs beni bıçakla yaraladı. Bıçak onun elindeydi. Tabanca 35 yaşlarında zayıf ince bir çocuk olan şahsın elindeydi. Vuralım gibi sözler konuştular. Bu sırada elinde silah olan zayıf şahıs kendisinin bileğini tuttuğum sırada silahı patlattı. Ancak hangi yöne tevcih ettiğini görmedim. ...ile elinde silah bulunan tanımadığım kişi hana vurdular. Dördüncü kişiyi net göremedim. Saat 24.00 sıraları idi. Herhangi bir ışık yoktu.Kişileri karanlık nedeniyle göremedim. ...dışındakileri daha önceden hic görmedim ve tanımıyordum, dedi.Suçta kullanılan silah bana ait değildir, dedi. Silah bana ait değildir. Yukarıda beyan ettiğim gibi tanımadığım genç bir şahısda idi. Uç kişiyi tanıyan ve bilen soruşturmaya yardımcı olabilecek tanığım ve delillim mevcut değildir. Şikayetçiyim, uzlaşma talebim yoktur,' şeklinde,
04/12/2008 tarihli celsede; 'Ben emlakçılık yapıyordum. İncek'te ...'na bir müşterime ait arsamı satmak üzere aramızda anlaştık, kendisi bana 13.000 YTL para verdi, karşılığında bu miktarda senet verdim, arsanın toplam bedeli 150.000 YTL olacaktı, ancak ben mal sahibi ile görüştüm ancak mal sahibi satmaktan vazgeçti, ben ...den aldığım paraya mahsuben 2.000 Dolar para verdim, senedimi geri almak iskedim senedi aldığımız mallar karşılığında ...'a verdik, geri alabilmemiz için 5.000 YTL para vermemi gerekir bu parayı verirsen senedi geri alırım dedi, bir süre sonra...beni geri arayarak aynı sözleri tekrarladı, ben kendisine önce 500 YTL posta ile gönderdim, daha sonrasını da gönderecektim ancak aramızda tartışma çıktı, göndermekten vazgeçtim, olay günü arabama binmekte olduğum sırada ..., ... ve tanımadığım iki kişi...ve ...nin ellerinde bıçak olduğu halde isteğim dışında arabama bindiler, yanıma...arkama da ... oturdu, diğer iki kişi de arkaya oturdular, arabayı sürmemi istediler, İtfaiye meydanına doğru geldim, oraya dönmemi istediler, dönmedim, ...direksiyona yapıştı araba kontrolden çıktığı için lastiği yarıldı, arabadan indiler benim de inmemi istediler, onlar indikten sonra arabanın kapılarını kilitledim, hep beraber arabaya vurmaya başladılar, ben yarılmış lastikle hareket ettim, Cebeci ...'a kadar gittim, orada arabadan indim, telefon görüşmesi yapıyordum, orada...ve yanında iki kişi ile taksiyle yanıma geldiler, ...'ın yanında birinde elinde bıçak vardı, onları görünce kavgaya tutuştuk, ben onlara vurunca onlar da bana vurdular, yere düştüm, ben yere düştüğüm sırada ...'ın yanındaki sakallı kişi beni bıçakladı, sonra taksiye binip kaçtılar, şikayetçiyim, davaya katılmak istiyorum' şeklinde beyanda bulunmuştur.
Sanık ... 11/12/2007 günü kollukta müdafii huzurunda verdiği ifadesinde 'Ben... 1 Konutları Çamlık Sitesi D-7 Blok No:25 sayılı yerde... Ana ... adı altında emlakçılık yapmaktayım. Benden şikayetçi olan ve yine ... alım satımı yapan ... ile... semtinde Sadi ERCAN adına tapulu bir arsayı satın almak istedim ve kendisi ile bu arsayı 10.000.- YTL ye anlaştım, kaparo olarak benden Senet karşılığı 5.000 YTL para istedi, bende parayı verdim kendi adına bana 5.000 YTL tutarında senet verdi. Benden aldığı 5.000 YTL yi arsa sahibine ödeyeceğini söyledi. 01/08/2007 tarihinde tapu sahibinin paraya sıkıştığını, 10.000 YTL paraya daha ihtiyacının olduğunu söyledi. Senet karşılığı tekrar kendisine 10.000 YTL nakit para verdim. Benim işlerim yoğun olduğundan dolayı yanımda çalışan elemanım ... GÜRLEYEN adına alacaklı olarak senedi Ertuğrul GÜNYÜZLÜ ile düzenledik. Ancak tapuyu almak için kendisini aradım ulaşamadığım için Milli Kütüphanede çalışan tapu sahibi Sadi ERCAN ile görüştüm.Tapu sahibi böyle bir kaporayı kesinlikle almadığını, paraya da ihtiyacının olmadığını bana söyledi. Daha sonra ...'nü cep telefonu olan 05374305148 numaralı telefondan ulaştım,kendisine neden yalan söylediğini söyledim. Kendisi de aldığı parayı bana geri ödeyeceğini söyledi. Bana verdiği tarihlerde parayı ödemedi. Ben de senetleri Avukatıma verdim.Kendisine tebliğ gitmiş olacak ki beni aradı senetleri getir yoksa ben uzun Ahmetin dünürüyüm yoksa kötü olur, dedi. Zaten bu şahıs önceki tarihlerde yani parayı kendisine verdikten sonra arabasının torpido gözünde bulunan silah gösterdi istersen bu silahı sana satayım dedi. Bende silahla işim olmaz dedim kabul etmedim. Senetler Avukatta iken ... büroma bu şahıs tarafından iki erkek şahıs gönderdi. Bu şahıslar bana ...'nün senedini almaya geldiklerini Avukatımda bulunan senedi almamı kendilerine teslim etmemi söylediler. Bende Avukatımı aradım. Senetleri geri çekmemi söyledim. Çünkü korkmuştum, olayı da Avukatıma anlatmadım. Yanımda çalışan ... GÜRLEYEN'in amcasının oğlu olan ...'i konuşmak için çağırdım. İhtiyacımın olduğunu söyledim 2.000 YTL nakit para borç aldım kendisine de güvence olarak senetleri yanımda çalışan ... GÜRLEYEN ciro etti ve ...'e teslim ettim. Ben aradan çekildim, Alacaklı ... olmuş oldu. 10/12/2007 günü saat 22.30 sıralarında...ve bir arkadaşı ile görüştük. Arkadaşını dış kapı semtine bıraktık. Tekrar ... semtine...ile geldim. Turgayı İtfaiye meydanına bırakacaktım. Roma otelinin önünden geçer iken ...'nün aracını gördüm. ...'a söyledim. ...da inelim konuşalım dedi, birlikte ticari taksiden indik, ...'nün park halindeki aracının yanında bekledik. Daha önceleri yaptığım telefon görüşmesinde ... dışında olduğunu söylemişti,aracını görünce durup bekledik Saat 23.30 sıralarında Ertuğrul GÜNYÜZLÜ geldi bizleri aracının yanında görünce arabasına konuşmak için çağırdı tek başına idi. Bizde bindik, ön sağ koltukta...oturdu bende arka koltuğa oturdum,konuşarak Cebeci semtine götürmeye çalıştı, ...ise aracı durdurmasını söyledi bu şahıs dinlemedi, Talat Paşa Bulvarı Hamam Önü semtinde...aracın direksiyonunu sarıldı araç kaldırıma çarptı ve durdu. Bu şahıs ise küfür etti...ise kendisine bir yumruk vurdu, daha sonra bu şahıs aracından indi, küfürleri yağdırıp belinden çıkarttığı beyaz renkli silahı ile havaya 4-5 el ateş etti, ...ise yanına giderek kavgaya tutuştular, bende arabanın içerisinde oturmuştum ne olduğunu şaşırmış bir durumda idim. ... ...'nün elinden tabancayı aldı, ...bana haydi gidelim dedi ve çıkıp gittik. Turgayı İtfaiyeye bıraktım, ben de ticari taksiye binip evime gittim. Polise gelmeyi olayı anlatmayı düşünemedim, tabanca ise ... de kaldı. 11/12/2007 günü saat 15.00 sıralarında...beni cep telefonumdan aradı Anafartalar Polis Merkezine gelmemi söyledi bende çıkıp geldim,...da Polis Merkezinde tabancayı da görevlilere teslim ettiğini polis merkezinde öğrendim.Şunu da belirtmem lazım Hamam Önünde sadece yumruklaşma oldu, bende ve ...'da kesici herhangi bir alet yoktu. Beni dolandırarak silah tehdidinde bulunan ... isimli şahıstan şikayetçiyim' şeklinde beyanda bulunduğu, 12/12/2007 günlü ... 7. Sulh Ceza Mahkemsindeki sorgusunda atılı suçlamayı tamamen inkar ettiği, Keza yerel mahkemede yaptığı savunmada da olay yerinde bulunduğunun kabul etmediği anlaşılmıştır.
...'in aşamadaki beyanları da sanık ... yönünden sanıkla paralellik arzetmektedir.
Hükmün Yüksek Dairece onanmasından sonra müştekinin 25/03/2013 tarihli dilekçe ile Başsavcılığımıza başvurarak sanık ...'ın olayda yer almadığını bildirdiği, bu dilekçesine istianden müşteki hakkında iftira suçundan kamu davası açıldığı ve ... 14. Asliye Ceza Mahkemesinin 03/12/2013 gün ve 2013/458 Esas, 2013/652 Karar sayılı kararı TCK.nun 267/1, 267/5, 269/3-b, 62, 50/1, 52/2-4 maddeleri gereğince cezalandırılmasına karar verildiği, bu hükmün temyiz edilmeden kesinleştiği, bu hükme dayanılarak yapılan yargılanmanın yenilenmesi talebinin ise 14/01/2014 günlü ek karar ile reddedilerek eski hükmün onnamasına karar verildiği, ek kararın da Yargıtay 14. Ceza Dairesinin 29/11/2016 gün ve 2016/7622- 8143 E/K sayılı kararla onannarak kesinleştiği anlaşılmıştır.
Müştekinin verdiği ifadelerden ancak duruşmadaki ifadesinde sanık ...'ın olaya iştirak ettiğinden bahsettiği, bu çelişkiyi de tereddüde yer vermeyecek şekilde açıklayamadığı, hatta duruşma zaptında buna ilişkin cümledeki düşüklük nedeniyle anlam kaybı olsa da sanık ...'ın olayda bulunmadığı anlamında bir beyanının olduğu görülmüştür. Sanık ise kolluk aşamasında verdiği ifade hariç aşamlardaki diğer ifadelerinin tümünde olayda yer aldığına dair iddiayı kesin bir dille reddetmiştir.
Müştekinin sanık ...'ı tanıdığı, aralarında bir hukuki ilişkinin bulunduğu, olayın başından itibaren sanık ... hakkındaki iddialarının istikrarlı olduğu, soruşturma aşamasında herhangi bir engel bulounmadığı halde sanık ... hakkında olayda diğer sanıkla beraber hareket ettiğine dair bir iddiasının olmadığı, kovuşturmadaki ifadesinin ise tereddütlü olduğu, ... ...'ın olaydaki rolünü açıklıkla izah edemediği, hükmün onanmasından sonra pişmanlık duyduğunu ifade ederek Başsavcılığımıza yazılı olarak başvurduğu, bu başvurusu hakkında iftira suçundan mahkumiyetle sonuçlanan bir dava açılmasına neden olduğu halde, o davanın duruşmasında ceza tehdidi altında olmasına rağmen dilekçesine sahip çıktığı, sanığın ise belki de kendi alacağı nedeniyle başı derde giren diğer sanığı kollamak için onun daveti ile karakola gelerek onunla paralel beyanlarda bulunduğu, ancak sorguya sevkedilince derhal bu beyanından rücu ettiği ve suçlamaları reddettiği gözetildiğinde, sırf sanığın beyanlarındaki çelişkiye dayanılarak atılı suçtan mahkum edilmesinin mümkün olmadığı, sanığın hukuki durumunun şüpheli olduğu ve bu şüpeden sanığın yararlandırılması gerektiği," görüşüyle itiraz kanun yoluna başvurmuştur.
5271 sayılı CMK'nın 308. maddesi uyarınca inceleme yapan Yargıtay (Kapatılan) 14. Ceza Dairesince 14.11.2017 tarih ve 3481-5589 sayı ile itiraz nedenlerinin yerinde görülmediğinden bahisle Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
İnceleme dışı sanık ... hakkında genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması ve 6136 sayılı Yasaya muhalefet suçlarından verilen mahkûmiyet hükümlerinin açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararlar itiraz edilmeksizin, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan verilen mahkûmiyet hükmü ise Özel Dairece onanmak suretiyle kesinleşmiş olup itirazın kapsamına göre inceleme sanık ... hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan mahkûmiyet hükmüyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Görüldüğü gibi Özel Daire ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; sanığa atılı kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun sabit olup olmadığının belirlenmesine ilişkindir.
İncelenen dosya kapsamından;
Suç tarihinde 29 yaşında olan ve emlakçılık yapan mağdur ... ile 25 yaşındaki sanık ... arasında arsa alımıyla ilgili bir hukuki ilişkinin bulunduğu,
11.12.2007 tarihinde ... Eğitim ve Araştırma Hastanesi Acil Polikliniği tarafından mağdur hakkında düzenlenen geçici adli raporda; sağ-sol uyluk distalde birer cm uzunluğunda cilt ve cilt altı kesisi bulunduğunun, aktif kanamasının olmadığının belirtildiği,
28.12.2017 tarihinde ... Adli Tıp Şube Müdürlüğünce mağdur hakkında düzenlenen raporda; mağdurun yapılan muayenesinde ve ... Eğitim ve Araştırma Hastanesinin geçici adli raporunun tetkikinde; sağ uyluk alt iç bölümde 1 cm ve sol uyluk alt orta arka hizasında 1 cm uzunluğunda kesici-delici alet yaraları olup büyük damar ve sinir kesisinden bahsedilmediğine göre mağdurun yaralanmasının basit bir tıbbi müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte olduğunun mütalaa edildiği,
11.12.2017 tarihli olay yeri görgü tespit tutanağından; 10.12.2007 tarihinde saat 23.30 sıralarında .... Bulvarı,....Sokak üzerinde bıçakla yaralama olayının gerçekleştiğinin anons edilmesi üzerine olay yerine gidildiğinde; mağdurun kesici aletle yaralandığının görüldüğü, mağdurun şifahi beyanında; isimlerini bilmediği şahısların kendisini tehdit ettiklerini, silah kullandıklarını, daha sonra kendisini darbederek kesici aletle yaraladıklarını bildirmesi üzerine olay yerinde yapılan incelemede; kesici alete ve havanın yağışlı olması nedeniyle kan izlerine rastlanılmadığı, mağdurun kullandığı 06 xx 2xx1 plaka numaralı otomobilin sağ ön tekerleğinin kaldırıma çarpması sonucu lastiğin patladığı ve jantın hasar gördüğü, .... Bulvarı ile.... kavşağında 7,65 mm çapında, MKE yapımı, bir adet boş kovan bulunduğu,
11.12.2017 tarihli yakalama, üst arama ve geçici muhafaza altına alma tutanağından; 11.12.2007 tarihinde saat 00.10 sıralarında ... Bulvarı, Hamamönü Sokak üzerinde meydana gelen olayda mağdurun yaralandığı, olayda ismi geçen sanık ... ve inceleme dışı sanık ...’le telefonla irtibat kurularak teslim olmalarının söylendiği, sanık ... ve inceleme dışı sanık ...’in 11.12.2007 tarihinde saat 17.15 sıralarında emniyet amirliğine gelerek teslim oldukları, inceleme dışı sanık ...’ın olayda bahsi geçen tabancayı belinden çıkarıp görevlilere teslim ettiği, yapılan ön görüşmede; mağdurdan alacağı olduğunu, buna dair senedinin de bulunduğunu, olay günü konuşmak için buluştuklarında hadisenin meydana geldiğini, tabancanın mağdura ait olduğunu ve olay esnasında mağdurun bu tabancayı kullanması üzerine tabancayı mağdurun elinden aldığını, yanlarında üçüncü bir şahsın bulunmadığını, mağdurun ne şekilde yaralandığını da bilmediğini beyan ettiği,
11.12.2007 tarihli olay yeri inceleme raporundan; olay yerinde yapılan incelemede; ....plaka sayılı, gümüş gri renkli,.... Santana marka otomobilin ....Bulvarı, ... Sokak girişinde park hâlinde olduğu, otomobilin arka kısmının .... Sokak girişinde asfalt zemin üzerinde bir adet MKE 7,65 B 07 ibareli kovan bulunduğu, otomobilin sağ ön lastiğinin kaldırıma dayanmış ve patlak olduğu, otomobilde başkaca bir hasarın bulunmadığı, vites kolunun arka kısmında bulunan küllük içerisinde bir adet sarı filtreli Marlboro ibareli, bir adet beyaz filtreli....ibareli toplam iki adet sigara izmaritinin olduğu, otomobilin iç ve dış yüzeyinde tozlama yöntemiyle yapılan parmak izi araştırması sonucunda tasnif ve teşhise elverişli ize rastlanılmadığı,
11.12.2017 tarihinde saat 00.50’de kolluk görevlilerince düzenlenen tutanağa göre; mağdurdan sağ ve sol el içi ve el üstü svaplarının alındığı,
14.12.2007 tarihli ve 4988 sayılı Emniyet Genel Müdürlüğü Kriminal Polis Laboratuvarları Dairesi Başkanlığı’nın ekspertiz raporunda; mağdura ait olduğu bildirilen sağ ve sol el içi ve el üstü svapları ile bant numunesinde atış artıklarına rastlanılmadığının belirtildiği,
14.12.2007 tarihli ve 6241 sayılı Emniyet Genel Müdürlüğü Kriminal Polis Laboratuvarları Dairesi Başkanlığı’nın ekspertiz raporuna göre; inceleme dışı sanık ... tarafından teslim edilen tabancanın 6136 sayılı Yasaya göre yasak niteliği haiz ateşli bir silah olduğu ve olay yerinde bulunan 7,65 mm çapındaki bir adet kovanın bu tabancadan atıldığı,
03.01.2008 tarihli Emniyet Genel Müdürlüğü Kriminal Polis Laboratuvarları Dairesi Başkanlığının ekspertiz raporunda; mağdura ait otomobilde bulunan sigara izmaritleri üzerine bulaşmış tükürük örneklerinin birbirleriyle uyumlu olup erkek genotipik özellik gösterdiğinin bildirildiği,
25.03.2013 tarihinde mağdurun Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na hitaben yazdığı dilekçede; 11.12.2007 tarihinde gerçekleşen olayın Kollukta ve Savcılıkta anlattığı şekilde meydana geldiğini, sanık ...’ın olay yerinde bulunmadığını, özgürlüğünü kısıtladığı ve senedi ciro ederek inceleme dışı sanık ...’a verdiği için sanık ...’ın da olay yerinde bulunduğunu söylediğini, sanık ...’a verilen ceza nedeniyle vicdanen rahatsız olduğunu bildirdiği, 19.04.2013 tarihinde sanık müdafilerinin söz konusu dilekçeyi ilgi tutarak mağdur hakkında iftira suçundan suç duyurusunda bulundukları, mağdur hakkında TCK’nın 267/1-5, 269/3-b, 53. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davası açıldığı, yürütülen yargılama sonucunda ... 14. Asliye Ceza Mahkemesinin 03.12.2013 tarih ve 458-652 sayılı kararıyla mağdurun TCK’nın 267/1, 267/5, 269/3-b, 62, 50/1, 52/2-4. maddeleri uyarınca 6.000 TL adli para cezasıyla cezalandırılmasına hükmedildiği, bu kararın temyiz edilmeksizin kesinleştiği,
Sanık ... müdafisinin 26.08.2013 tarihli talebi üzerine ... 21. Asliye Ceza Mahkemesince 28.08.2013 tarihinde yargılamanın yenilenmesi isteminin kabulüne, duruşma açılmasına ve yürütülmesine, infazın durdurulmasına karar verildiği, yapılan yargılama sonucunda 14.01.2014 tarih ve 325-471 sayılı ek karar ile hükmün iptaline yönelik talebin reddiyle önceki hükmün onaylanmasına hükmedildiği, ek kararın da sanık müdafisi tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay (Kapatılan) 14. Ceza Dairesince 29.11.2016 tarih ve 7622-8143 sayılı kararla onandığı,
Anlaşılmaktadır.
Mağdur ... Kollukta; yaklaşık 2,5 ay önce...’te emlakçılık yapan sanık ... ile birlikte bir arsa satın almak için sanıktan 15.000 TL aldığını ve karşılığında 15.000 TL değerinde senet verdiğini, bir süre sonra arsayı satın alamadıklarını, o esnada sanığın, kendisinden parayı istediğini, parası olmadığı için sanığın yanına giderek ona 1.000 TL verdiğini, geri kalan 14.000 TL’yi daha sonra vereceğini söyleyerek sanığın yanından ayrıldığını, senedin de sanıkta kaldığını, bir süre sonra sanığın telefonla defalarca kendisini arayarak kalan parayı istediğini, sanığa "Kardeş, borcum borç. Ödeyeceğim." dediğini, sanığın da "Kaderini sen çizdin. Ben senedini satacağım." biçiminde sözler söylediğini, yaklaşık 3-5 gün önce inceleme dışı sanık ...’ın telefonla arayarak senedin kendisinde olduğunu, görüşmek istediğini söylemesi üzerine ...’ın ... yerine gittiğini, ...’ın senedi satın aldığını söyleyerek kendisinden para istediğini, parasının olmadığını ifade etmesi üzerine ...’ın "Biz tahsil etmesini biliriz. Yerin belli. Sen düşün." dediğini, ...’a her zaman hazır olduğunu söyleyerek ... yerinden ayrıldığını ancak ...’ın defalarca telefonla arayarak kendisini tehdit ettiğini, 3 gün önce...adına ... Postanesine 500 TL tutarında havale gönderdiğini, 10.12.2007 tarihinde saat 23.00 sıralarında ... Caddesi üzerinde bulunan Antik Gazinosunda alkol aldıktan sonra dışarıda park hâlinde bulunan 06 xx 2xx1 plaka numaralı aracına binerken...ve yanında bulunan üç şahsın kendisinden izin almadan araca bindiklerini, ...dışındaki şahısların eşkâllerini hatırlamadığını ancak görmesi durumunda tanıyabileceğini, ...’ın ön koltuğa oturduğunu, arkada oturan şahıslardan birinin, kendisine bıçak çekerek "Sür lan!" dediğini, "Nereye?" diye sorduğunda...ve diğer şahısların "Biz bu senedin parasını almasını biliriz. Hadi yürü!" şeklinde sözlerle cevap vermeleri üzerine aracı hareket ettirdiğini, ... Bulvarında bulunan türbenin yanına geldiklerinde şahıslardan birinin aracın direksiyonunu sağa doğru çevirdiğini, aracın sağ tekerleğinin kaldırıma vurması sonucu lastiğin patladığını, o esnada arkada oturan şahısların araçtan inerek kaçtıklarını ancak arka koltukta oturan şahıslardan birinin kaldığını ve kendisine "Sür!" dediğini, lastik patladığı için ağır ağır giderken ....Bulvarı'ndaki ... Gazinosu'nun karşısında diğer şahsın da araçtan indiğini, kendisinin aracı sürmeye devam ettiğini, ... Lokantası'nı geçtikten sonra aracın daha fazla gitmemesi nedeniyle durduğunu, bir dakika sonra...ve yanında bulunan şahısların ticari bir taksiyle geldiklerini, şahıslar, üzerine doğru gelince kendisinin de ...’a bir yumruk vurduğunu ve ...’ın yere düştüğünü, diğer üç şahsın, kendisine saldırarak silah çektiklerini, silahı tutmaya çalışırken bir defa patladığını ve şahısların, kendisini araya alarak darbettiklerini, o esnada sağ diz, sol baldır ve sol el bileğinden bıçakla yaraladıktan sonra hızlı bir şekilde kaçarak olay yerinden uzaklaştıklarını, 155 polis imdat hattını arayarak olayı anlattığını, bir müddet sonra olay yerine polislerin geldiklerini, olayda silah kullanmadığını ve silahın kendisine ait olmadığını, aracına izinsiz binerek kendisini tehdit eden, kaza yapmasına ve bıçakla yaralanmasına sebep olan şahıslardan şikâyetçi olduğunu, bu şahısları ...’ın da sanık ...’ın da tanıyacağını,
Savcılıkta; olay sırasında aracına inceleme dışı sanık ... ile birlikte 3 kişinin daha bindiklerini, aracı kullandığı esnada önde oturan ...’ın direksiyonu çevirmesi üzerine aracın lastiğinin kaldırıma çarparak patladığını, şahısların araçtan inerek kaçtıklarını, araçta bir kişinin kaldığını, bir müddet aracıyla gittiğini, daha sonra o şahsın da araçtan indiğini, 50 metre daha gittikten sonra araç hareket etmeyince kendisinin de inerek ağabeyi Ercan Günyüzü'nü telefonla aradığını, o esnada...ve beraberindeki üç kişinin ticari bir taksiyle geldiklerini, ...'a bir yumruk vurması üzerine ...’ın yere düştüğünü, devamında ...’ın da kendisine vurduğunu, tanımadığı üç kişiden sakallı ve 40 yaşlarında olduğunu tahmin ettiği şahsın, kendisini bıçakla yaraladığını, bıçağın o şahsın elinde olduğunu, tabancanın da 35 yaşlarında, zayıf, ince bir çocuk olan şahsın elinde bulunduğunu, "Vuralım." gibi sözler söylediklerini, elinde tabanca olan şahsın bileğini tuttuğu sırada silahın patladığını ancak silahı hangi yöne tevcih ettiğini görmediğini, ...ile elinde silah bulunan tanımadığı kişinin, kendisine vurduklarını, dördüncü kişiyi net bir şekilde göremediğini, saatin 00.00 sıraları olduğunu, herhangi bir ışığın olmadığını, kişileri karanlık nedeniyle göremediğini, ...dışındaki kişileri daha önceden hiç görmediğini ve tanımadığını, suçta kullanılan silahın kendisine ait olmadığını, çelişki nedeniyle sorulması üzerine; silahın kendisine ait olmadığını, tanımadığı genç bir şahsa ait olduğunu, üç kişiyi tanıyan ve bilen soruşturmaya yardımcı olabilecek bir tanık ve delilinin bulunmadığını, şikâyetçi olduğunu, uzlaşmak istemediğini,
Mahkemede; emlakçılık yaptığını, sanık ...'na bir müşterisine ait arsayı satmak üzere aralarında anlaştıklarını, sanığın 15.000 TL verdiğini, karşılığında bu miktarda senedi sanığa verdiğini, arsanın toplam bedelinin 150.000 TL olduğunu ancak mal sahibinin satmaktan vazgeçtiğini, sanıktan aldığı paraya mahsuben 2.000 doları sanığa verdiğini, senedini geri almak istediğini, sanığın "Senedi aldığımız mallar karşılığında ...'a verdik. Geri alabilmemiz için 5.000 TL para vermemiz gerekir. Bu parayı verirsen senedi geri alırım." dediğini, bir süre sonra ...’ın telefonla kendisini arayarak aynı sözleri tekrarladığını, ...’a önce posta yoluyla 500 TL gönderdiğini, kalan miktarı da daha sonra göndermeyi planladığını ancak aralarında tartışma çıktığını ve göndermekten vazgeçtiğini, olay günü arabasına bindiği sırada ..., sanık ... ve tanımadığı iki kişinin isteği dışında arabasına bindiklerini, sanık ve ...’ın elinde bıçak bulunduğunu, yanına ...’ın, arkaya da sanığın oturduğunu, diğer iki kişinin de arkaya oturduklarını, arabayı sürmesini istediklerini, itfaiye meydanına doğru dönmesini istediklerini, dönmediğini, ...’ın direksiyona yapıştığını, araba kontrolden çıktığı için lastiğin patladığını, arabadan inerek kendisinin de inmesini istediklerini, onlar indikten sonra arabanın kapılarını kilitlediğini, hep beraber arabaya vurmaya başladıklarını, yarılmış lastikle aracı hareket ettirdiğini, Cebeci ...'a kadar gittiğini, orada arabadan indiğini, telefon görüşmesi yaptığı esnada...ve yanındaki iki kişinin ticari taksiyle bulunduğu yere geldiklerini, ...'ın yanında bulunan şahıslardan birinin elinde bıçak olduğunu, onları görünce kavgaya tutuştuklarını, kendisi onlara vurunca onların da kendisine vurduklarını, yere düştüğünü, o sırada ...'ın yanındaki sakallı kişinin, kendisini bıçakladığını, sonra taksiye binip kaçtıklarını, şikâyetçi olup davaya katılmak istediğini, Savcılık beyanı okunarak çelişki nedeniyle sorulması üzerine; Savcılıktaki ifadesinin doğru olduğunu, arabanın lastiği patlayınca şahıslardan birinin arabada kaldığını, adını bilmediği bu şahsın sarışın olduğunu, bir süre daha gittikten sonra onun da arabadan indiğini, Savcılıkta alınan beyanının yanlış anlaşıldığını, ticari taksiyle...dahil üç kişinin geldiğini, gelenlerin arasında sanığın bulunmadığını, kavga sırasında ...'ın yanındaki şahıslardan birisinin elinde tabanca olduğunu, tabancayı görünce eline sarıldığını ve o sırada tabancanın patladığını, kendisinin isabet almadığını, sorulması üzerine; olay gecesi alkollü olduğunu, etrafın karanlık olduğunu, alkolün etkisiyle karanlıkta tam seçemediği için yanıltıcı ifade vermiş olabileceğini ancak Mahkemede söylediklerinin doğru olduğunu,
İnceleme dışı sanık ... Kollukta; itfaiye meydanında mobilya alım satım işiyle uğraştığını, amcasının oğlu olan ...in sanık ...’ın işlettiği Ana ... isimli ... yerinde çalıştığını, yaklaşık iki ay önce ...ün telefonla arayarak patronunun nakit paraya ihtiyacının olduğunu söylediğini, kabul ederek sanığın ... yerine gittiğini, parça parça yaklaşık 5.000 TL'yi sanığa verdiğini, karşılığında....ün 2 adet senedi ciro ederek verdiğini, bir süre sonra mağduru telefonla arayarak senetlerin kendisinde olduğunu söylediğini ve 15.000 TL'yi ödemesini istediğini, mağdurun Uzun ... isimli şahsın yeğeni ve dünürü olduğunu söyleyerek kimseye para vermeyeceğini ifade ettiğini, bir süre sonra tekrar telefonla aradığı mağdurun parça parça ödeme yapacağını bildirdiğini, mağdurun, adına ... Postanesine 500 TL havale gönderdiğini, üç gün sonra tekrar ödeme yapacağını bildirdiğini ancak telefonla aradığında, mağdurun şehir dışında olduğunu söylediğini, 10.12.2017 tarihinde saat 22.30 sıralarında sanıkla yanında bulunan bir arkadaşını Dışkapı semtine bıraktıklarını, ticari taksiye bindiklerini,....semtinde... Otelinin karşısında mağdurun .... plaka sayılı aracının park hâlinde olduğunu gördüklerini, sanıkla birlikte taksiden inerek mağdurun aracının yanında beklemeye başladıklarını, bir süre sonra mağdurun tek başına geldiğini, sanıkla kendisini görünce şaşırdığını ve "Misafirim olun." dediğini, mağdurun arabasına bindiklerini, kendisinin aracın sağ ön koltuğuna oturduğunu, sanığın ise arka koltukta olduğunu, ... istikametine doğru gittiğini anlayınca mağdura aracı durdurmasını söylediğini, mağdurun durmaması üzerine direksiyona sarılıp direksiyonu kırdığını, aracın kaldırıma çarparak durduğunu, araçtan indikten sonra mağdurun, kendisine "Ananı avradını sinkaf ederim." diyerek küfür ettiğini, küfür etmemesi için mağdura yumrukla vurduğunu, mağdurun belinden bir adet, beyaz renkli silah çıkartarak 4-5 el havaya ateş ettiğini, eline sarılıp mağdurun elinde bulunan tabancayı aldığını, elinde herhangi bir kesici alet olmadığını, mağduru da bir daha tekme veya yumrukla darbetmediğini, silahı yanına alıp sanıkla beraber evlerine gittiklerini, alkollü olduğu için polise müracaat etmediğini, ertesi gün gitmeyi düşündüğünü, 11.12.2007 tarihinde saat 15.30 sıralarında ...Araştırma Ekibi tarafından arandığını öğrenince silahla beraber karakola giderek teslim olduğunu, sanığı telefonla arayarak karakola gelmesini söylediğini, silahı da görevlilere teslim ettiğini, mağduru kesici aletle yaralamadığını, kendilerine silah doğrultanın mağdur olduğunu,
Tutuklanması istemiyle sevk edildiği Sulh Ceza Mahkemesinde; suçlamayı kabul etmediğini, Kollukta alınan ifadesinin doğru olduğunu ve aynen tekrar ettiğini, mağdura karşı bıçakla yaralama suçunu işlemediğini, bu suça iştirak etmediğini, mağdurun silahla havaya ateş ettiğini, mağdurun elinden silahı aldığını ve ertesi gün emniyete giderek silahı teslim ettiğini,
Mahkemede; üzerine atılı suçu kabul etmediğini, sanık ... ile akrabası ...ortak olduklarını,...'den alacağının olduğunu, kendilerine eşya verdiğini, bu alacağının karşılığında ...’ün mağdurun borçlusu olduğu senedi ciro ederek kendisine verdiğini, mağduru telefonla arayarak senetten bahsedip borcunu ödemesini istediğini, mağdurun ... Postanesine 500 TL parayı havale ettiğini, söz verdiği gibi ödeme yapmadığını, mağdurla ...'ta buluştuklarını, beraber gezmeye gittiklerini, mağdurun borcunu ... günü ödeyeceğini söylediğini, beraber gezmeye gittikleri sırada aralarında tartışma yaşandığını, mağdurun, kendisine yumrukla vurduğunu ve tabancasıyla tehdit ettiğini, kendisinin de mağdura vurduğunu, mağdurun "Polis!" diye bağırması üzerine kaçtığını, ertesi sabah Anafartalar Polis Karakoluna teslim olduğunu, mağduru arabaya bindirip götürmediğini, bu yöndeki suçlamayı kabul etmediğini, sanık ...'nun savunmasının okunarak sorulması üzerine; kabul etmediğini, Mahkemede söylediklerinin doğru olduğunu, mağdurun beyanına karşı sorulması üzerine; mağdurun söylediklerinin doğru olmadığını, mağdurdan alacağını istemeye gittiğini, yalnız olduğunu, herhangi bir biçimde karşı koymadığını, silahının bulunmadığını, alacağını isteyince aralarında tartışma yaşandığını, tartışma sırasında ilk mağdurun yumruk attığını, kendisinin de karşılık verdiğini, mağdurun silahını çekip ateş ettiğini, tabancayı mağdurun elinden alıp polise teslim ettiğini,
Tanık... yaklaşık 4 ay önce arsa alıp satması için mağdura 15.000 TL para verdiğini ancak mağdurun ne arsa aldığını ne de parayı verdiğini, mağdurla birkaç defa telefonda görüştüğünü, parasını istediğini, mağdurun küfür ederek "Ben vermiyorum.... alın." şeklinde sözler söylediğini, bunun üzerine senedi avukata verdiğini, senetle icra takibinin başlatıldığını ancak mağdurun çok sayıda icra dosyası olduğu için avukatına icra takibini iptal etmesini söylediğini, yaklaşık 2 ay önce senetleri işleri kötü gittiği için kullanması amacıyla amcasının oğlu olan inceleme dışı sanık ...’a ciro ederek verdiğini, ...’dan parça parça 5.000 TL civarında para aldığını, senetlerin hâlen ...’da olduğunu, ...ile sanığın mağdurla ne zaman ve neden kavga ettiklerini bilmediğini, polis merkezine çağrıldığında kavga olayını öğrendiğini,
Beyan etmişlerdir.
Sanık ... Kollukta;...’te emlakçılık yaptığını, yine ... alım satım işleriyle uğraşan mağdurla... semtinde bulunan .... isimli şahıs adına tapulu arsayı satın almak istediğini, 110.000 TL karşılığında anlaştıklarını, kapora olarak kendisinden senet karşılığı 5.000 TL istediğini, parayı mağdura verdiğini, mağdurun da karşılığında senet düzenlediğini, aldığı 5.000 TL parayı da arsa sahibine vereceğini söylediğini, 01.08.2007 tarihinde arsa sahibinin paraya sıkıştığını, 10.000 TL'ye daha ihtiyacı olduğunu söyleyen mağdura tekrar senet karşılığında bu parayı verdiğini, işlerinin yoğunluğu nedeniyle yanında çalışan ....adına alacaklı olarak senedi mağdurla beraber düzenlediklerini, tapuyu almak için telefonla aradığında mağdura ulaşamadığını, arsa sahibi ....ile görüştüğünü, arsa sahibinin böyle bir kaporayı kesinlikle almadığını, paraya da ihtiyacının olmadığını kendisine söylediğini, daha sonra mağdura ulaştığını ve neden yalan söylediğini sorduğunu, mağdurun aldığı parayı geri ödeyeceğini ifade etmesine rağmen bildirdiği tarihlerde ödeme yapmadığını, bunun üzerine senetleri avukata verdiğini, mağdurun, kendisini telefonla arayarak "Senetleri getir yoksa ben Uzun ...’in dünürüyüm. Kötü olur." şeklinde sözler söylediğini, mağdurun önceki tarihlerde arabasının torpido gözünde bulunan silahı kendisine göstererek "İstersen bu silahı sana satayım." dediğini, silahla işinin olmadığını söyleyerek mağdurun bu teklifini kabul etmediğini, senetlerin avukatta olduğu esnada mağdurun iki erkek şahsı ... bürosuna gönderdiğini, bu şahısların, kendisine mağdurun senetlerini almaya geldiklerini, senetleri avukattan alarak kendilerine teslim etmesini söylediklerini, korktuğunu, avukatını telefonla arayarak senetleri geri çekmesini söylediğini, olayı da avukatına anlatmadığını, yanında çalışa...amcasının oğlu olan inceleme dışı sanık ...’ı konuşmak amacıyla ... yerine çağırdığını, ihtiyacının olduğunu söyleyerek ...’dan 2.000 TL borç para aldığını, güvence olarak da yanında bulunan senetleri ...’ün ciro ettiğini ve ...’a verdiklerini, bu şekilde aradan çekildiğini, alacaklının...olduğunu, 10.12.2007 tarihinde saat 22.30 sıralarında...ve bir arkadaşıyla görüştüklerini, ...’ın arkadaşını ...semtinde bırakarak ...’a gittiklerini, ...’ı da itfaiye meydanına bırakacağını ancak... Otelinin önünden geçerken mağdurun aracını gördüğünü ve ...’a söylediğini, ...’ın da "İnelim. Konuşalım." demesi üzerine taksiden inerek park hâlindeki aracın yanında mağduru beklediklerini, daha önce yaptıkları telefon görüşmesinde mağdurun şehir dışında olduğunu söylediğini, aracını görünce durup beklemeye başladıklarını, saat 23.30 sıralarında mağdurun geldiğini, kendilerini aracının yanında görünce konuşmak için araca çağırdığını, sağ ön koltuğa ...’ın oturduğunu, kendisinin de arka koltuğa geçtiğini, mağdurun konuşarak kendilerini Cebeci semtine götürmeye çalıştığını, bu durumu fark eden ...’ın aracı durdurmasını mağdurdan istediğini, mağdurun dinlemediğini... Bulvarı Hamamönü semtinde ...’ın aracın direksiyonuna sarıldığını, kaldırıma çarpan aracın durduğunu, mağdurun küfür ettiğini, ...’ın da mağdura yumruk vurduğunu, devamında mağdurun araçtan indiğini, küfürler ederek belinden çıkardığı beyaz renkli silahıyla havaya 4-5 el ateş ettiğini, ...’ın, yanına gitmesi üzerine kavga etmeye başladıklarını, kendisinin ise aracın içinde şaşkın bir hâlde oturduğunu, mağdurun elinden tabancayı alan ...’ın, kendisine "Haydi gidelim." dediğini ve araçtan çıkıp gittiğini, ...’ı itfaiye meydanına bıraktıktan sonra ticari taksiyle evine döndüğünü, polise giderek olayı anlatmayı düşünmediğini, silahın da ...’da kaldığını, 11.12.2007 tarihinde saat 15.00 sıralarında ...’ın telefonla arayarak...Polis Merkezi’ne gelmesini istediğini, gitiğinde ...’ın da orada olduğunu, ...’ın tabancayı görevlilere teslim ettiğini polis merkezinde öğrendiğini,... mevkisinde sadece yumruklaşma olduğunu, kendisinde ve ...’da kesici herhangi bir alet bulunmadığını, kendisini dolandırarak silah tehdidinde bulunan mağdurdan şikâyetçi olduğunu,
Tutuklanması istemiyle sevk edildiği Sulh Ceza Mahkemesinde; suçlamayı kabul etmediğini, söz konusu olayla hiçbir türlü ilgisinin olmadığını, üstelik mağdurdan alacağı olduğunu, mağdurun 15.000 TL borcunu ödemediğini, sadece 1.000 TL verdiğini, 14.000 TL için ise senet verdiğini, senedi borcu nedeniyle inceleme dışı sanık ...’a ciro ettiğini, mağdurun borcunu ödememek için farklı isnatlarda bulunduğunu, suçsuz olduğunu,
Mahkemede; emlakçılık yapan mağduru tanıdığını, mağdurun...'te satılık bir arsa olduğunu, sahibinin Milli Kütüphane’de aşçı olarak çalıştığını, adının Sadi Ercan olduğunu söylediğini, mağdurla yaptıkları pazarlık sonucunda bu yeri 110.000 TL'ye satın almak üzere anlaştığını, 5.000 TL'yi kapora olarak verdiğini ve karşılığında senet aldığını, tamamını da tapu devrinin yapılması koşuluyla 1 hafta sonra ödemeyi kararlaştırdıklarını, bu süre dolmadan mağdurun, kendisine "Arsa sahibinin düğünü varmış. 10 milyar daha istiyor." dediğini, karşılığında senet almak suretiyle mağdura 10.000 TL daha verdiğini, bir haftalık süre dolduğu hâlde ses çıkmayınca arsa sahibiyle görüşmek istediğini çünkü mağdurun onunla görüşüp görüşmediğinden emin olamadığını, arsa sahibi...bulduğunu ve mağdurun, kendisinden ...ye verilmek üzere aldığı paraları aslında Sadi’ye vermediğini öğrendiğini, mağdur tarafından dolandırıldığını anladığını ve telefonla mağduru aradığını, mağdurun parasını iade edeceğini söylediğini, birkaç aramadan sonra 800 dolar ödeme yaptığını ancak geri kalan parayı alamadığını, araştırmaları sonunda mağdurun Samanpazarı semtinde esnaflık yapan babasına ulaşarak durumu anlattığını, mağdurun babasının da "Herkese böyle yapıyor. Onun borçlarını ödemekten bıktım." diyerek kendisine ödeme yapmayı reddettiğini, Bilkent'te öğrencilerin ihtiyaç duydukları eşyaları alıp sattığını, arkadaşı olan ve yanında çalışan ...'ün amcası inceleme dışı sanık ...’ın da İtfaiye Meydanında ikinci el eşya alım satımı yaptığını, ...’dan öğrencilere satmak üzere mağdurdan aldığı iki adet senedi ... lehine düzenletip ...'ün cirosuyla verdiğini ancak bir süre sonra aralarında ne geçtiğini bilmediğini, ...’ın, kendisini telefonla arayarak bu olayın asıl muhatabı olduğu için karakola giderek ifade vermesini istediğini, karakola gittiğini, olay günü...ve yanındaki arkadaşlarıyla birlikte kendisinin de olduğunu aslında polisteki ifadesine uygun biçimde olaya karıştığının söylendiğini, oysa mağdurun senetlerini icraya verdikten sonra tahsil edilemeyeceğini söylediklerini, mağdurun, kendisine telefonda senetlerden vazgeçmesini, Uzun ...'in dünürü olduğunu söylediğini, mağdur adına kayıtlı taşınmaz üzerinde çok sayıda haciz olduğunu gördüğünü ve senedi yasal yoldan tahsil edemeyeceğini anladığını, ...'la görüşerek senedi icradan alıp mağdurdan yavaş yavaş bu parayı alabileceğini ve kendisine ödeyeceğini söylediğini, olayı bu şekilde çözdüklerini, yoksa ...'la birlikteyken mağdurla karşılaşıp arabaya binmediklerini ve kavgaya karışmadıklarını, polisteki ifadesinin o kısmının doğru olmadığını, Mahkemede söylediklerinin doğru olduğunu, olayda gerçekten bulunmadığını, suçsuz olduğunu,
Savunmuştur.
TCK’nın "Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" başlıklı 109. maddesi;
"(1) Bir kimseyi hukuka aykırı olarak bir yere gitmek veya bir yerde kalmak hürriyetinden yoksun bırakan kişiye, bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası verilir.
(2) Kişi, fiili işlemek için veya işlediği sırada cebir, tehdit veya hile kullanırsa, iki yıldan yedi yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
(3) Bu suçun;
a) Silahla,
b) Birden fazla kişi tarafından birlikte,
c) Kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle,
d) Kamu görevinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle,
e) Üstsoy, altsoy veya eşe karşı,
f) Çocuğa ya da beden veya ruh bakımından kendini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı,
İşlenmesi halinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza bir kat arttırılır.
(4) Bu suçun mağdurun ekonomik bakımdan önemli bir kaybına neden olması halinde, ayrıca bin güne kadar adlî para cezasına hükmolunur.
(5) Suçun cinsel amaçla işlenmesi halinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek cezalar yarı oranında artırılır.
(6) Bu suçun işlenmesi amacıyla veya sırasında kasten yaralama suçunun neticesi sebebiyle ağırlaşmış hallerinin gerçekleşmesi durumunda, ayrıca kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler uygulanır." şeklinde düzenlenmiş iken,
14.07.2021 tarihinde yürürlüğe giren 7331 sayılı Kanun’un 9. maddesi ile;
"(1) Bir kimseyi hukuka aykırı olarak bir yere gitmek veya bir yerde kalmak hürriyetinden yoksun bırakan kişiye, bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası verilir.
(2)...
(3)...
e) Üstsoy, altsoy veya eşe ya da boşandığı eşe karşı,
İşlenmesi halinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza bir kat arttırılır.
(4)...
(5)...
(6)...",
Hâlini almıştır.
Maddenin birinci fıkrasında; kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun temel şekli düzenlenmiş, ikinci fıkrasında; suçun cebir, tehdit veya hile ile işlenmesi ve üçüncü fıkrasında ise; altı bend halinde, suçun silahla, birden fazla kişi ile birlikte, kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle, kamu görevinin sağladığı nüfuz kötüye kullanmak suretiyle, üstsoy, altsoy veya eşe ya da boşandığı eşe karşı, çocuğa ya da beden veya ruh bakımından kendini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı işlenmesi nitelikli hâller olarak yaptırıma bağlanmış, dördüncü fıkrasında; suçun netice sebebiyle ağırlaşmış hâline, beşinci fıkrasında; cinsel amaçla işlenen özgürlüğü kısıtlama suçuna yer verilmiş, altıncı fıkrasında ise; suçun işlenmesi amacıyla veya sırasında kasten yaralama suçunun sonucu itibarıyla ağırlaşmış hâllerinin gerçekleşmesi hâlinde, ayrıca bu suça ilişkin hükümlerin de uygulanacağı belirtilmiştir.
Bu açıklamalar ışığında uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde;
Mağdurun Kollukta ve Savcılıkta alınan beyanlarında; olay tarihinde içkili bir mekanda alkol aldıktan sonra dışarıda park hâlinde bulunan 06 xx 2xx1 plaka numaralı aracına binerken inceleme dışı sanık ... ve yanında bulunan üç şahsın kendisinden izin almadan aracına bindiklerini, ...dışındaki şahısların eşkâllerini hatırlamadığını ancak görmesi durumunda tanıyabileceğini, ...’ın ön koltuğa oturduğunu, arkada oturan şahıslardan birinin, kendisine bıçak çekerek "Sür lan!" dediğini, "Nereye?" diye sorduğunda...ve diğer şahısların "Biz bu senedin parasını almasını biliriz. Hadi yürü!" şeklinde sözlerle cevap vermeleri üzerine aracı hareket ettirdiğini, ... Bulvarında bulunan türbenin yanına geldiklerinde şahıslardan birinin aracın direksiyonunu sağa doğru çevirdiğini, aracın sağ tekerleğinin kaldırıma vurması sonucu lastiğin patladığını, o esnada arkada oturan şahısların araçtan inerek kaçtıklarını ancak arka koltukta oturan şahıslardan birinin araçta kaldığını ve kendisine "Sür!" dediğini, lastik patladığı için ağır ağır giderken ... Bulvarı'nda diğer şahsın da araçtan indiğini, aracı sürmeye devam ettiğini, biraz sonra aracın daha fazla gitmemesi nedeniyle durduğunu, bir dakika sonra...ve yanında bulunan şahısların ticari bir taksiyle bulunduğu yere geldiklerini, şahıslar üzerine doğru gelince kendisinin de ...’a bir yumruk vurduğunu ve ...’ın yere düştüğünü, diğer üç şahsın, kendisine saldırarak silah çektiklerini, silahı şahsın elinde tuttuğu sırada silahın bir el ateş aldığını ve şahısların, kendisini araya alarak darbettiklerini, o esnada sağ diz, sol baldır ve sol el bileğinden bıçakla yaraladıktan sonra hızlı bir şekilde kaçarak olay yerinden uzaklaştıklarını, ...’ın yanında bulunan şahısları daha önce hiç görmediğini ve tanımadığını, Mahkemede alınan beyanında ise; olayın gerçekleştiği sırada sanık ...’ın da ...’ın yanında olduğunu, alkolün etkisiyle karanlıkta tam olarak seçemediği için daha önce yanıltıcı bir ifade vermiş olabileceğini iddia ettiği, sanığın ise Kollukta; olay tarihinde inceleme dışı sanık ... ile birlikte mağdurun aracına bindiklerini ancak mağdurun başka bir mevkiye doğru aracı sürmesi üzerine ...’ın direksiyona müdahale ettiğini ve aracın kaldırıma çarpması sonucu lastiğinin patladığını, mağdurun küfür etmesi üzerine ...’ın mağdura yumruk attığını, devamında mağdurun araçtan indiğini, küfürler ederek belinden çıkardığı beyaz renkli silahla havaya 4-5 el ateş ettiğini, ...’ın, yanına gitmesi üzerine kavga etmeye başladıklarını, kendisinin ise aracın içinde oturduğunu, şaşkın bir hâlde olduğunu, mağdurun elinden tabancayı alan ...’ın, kendisine "Haydi gidelim." demesi üzerine araçtan çıkıp gittiğini, tutuklanması istemiyle sevk edildiği Sulh Ceza Mahkemesinde ve Mahkemede alınan beyanlarında ise; olaya hiçbir şekilde karışmadığını, olay tarihinde...ve mağdurla beraber olmadığını, borcunu ödemek istemeyen mağdurun, kendisini de olaya dahil etmeye çalıştığını savunduğu olayda;
Sanık ... hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan verilen mahkûmiyet hükmünün Özel Dairece onanmasından sonra mağdur hakkında iftira suçundan kamu davası açılarak yapılan yargılama sonucu verilen mahkûmiyet hükmü kesinleşmiş ve sanık hakkında yargılamanın yenilenmesi talebinin kabulüyle yürütülen yargılama neticesinde önceki hükmün onaylanmasına dair verilen ek karar, sanık müdafisi tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Özel Dairece onanmış ise de Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının Özel Dairenin 15.01.2013 tarih ve 14820-175 sayılı onama kararına yönelik olması nedeniyle iftira suçuna ilişkin dosya kapsamı ile Özel Daire tarafından verilen onama kararından sonra dosya kapsamına dahil olan deliller dikkate alınmaksızın yapılan değerlendirmede;
Mağdurun Kollukta ve Savcılıkta alınan beyanlarında; olay tarihinde inceleme dışı sanık ...'ın yanında daha önceden tanımadığı üç şahsın bulunduğunu belirtmesine karşın Mahkemede ...'ın yanındaki şahıslar arasında sanık ...'ın da olduğunu ve onun da olaya karıştığını, hem olay yerinin karanlık olması hem de alkolün tesiriyle daha önceki ifadelerinin yanıltıcı nitelik taşıyabileceğini belirtmesi, sanık ...'ın ise Kollukta müdafisi eşliğinde alınan ifadesinde olay sırasında inceleme dışı sanık ...'la birlikte olduğunu, mağdurla...arasında yaşanan arbede sonrasında ...'ın da yönlendirmesiyle araçtan çıktığını ve olay yerinden ayrıldıklarını, bir gün sonra ...'ın kendisini telefonla arayarak çağırması üzerine karakola gittiğini açıkça ifade etmesi, inceleme dışı sanık ...'ın da Kollukta benzer yönde savunmada bulunması, sanığın aşamalarda olay yerinde bulunmadığına ve olaya karışmadığına dair anlatımlarının cezadan kurtulmaya yönelik olması hususları bir bütün olarak değerlendirildiğinde sanığa atılı suçun sabit olduğu kabul edilmelidir.
Bu itibarla haklı nedene dayanmayan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının reddine karar verilmelidir.
Çoğunluk görüşüne katılmayan Ceza Genel Kurulu Başkanı ve dört Ceza Genel Kurulu Üyesi; Mağdurun olaydan hemen sonra sıcağı sıcağına Kollukta ve Savcılıkta alınan beyanlarında inceleme dışı sanık ... ile yanında bulunan daha önce hiç görmediği ve tanımadığı üç şahsın varlığından söz etmesine rağmen aralarındaki alacak-borç ilişkisi nedeniyle tanışıklığı bulunan sanık ...’tan hiç bahsetmemesi, hatta Kolluk beyanında açıkça ...’ın yanında bulunan ve olaya karışan üç şahsı...ile sanık ...’ın tanıyabileceklerini belirtmesi, Mahkemede alınan beyanında ise hem eylemin gerçekleşme biçimine dair çelişkili anlatımlarda bulunması hem de gerçekleşen olayın bir bölümüne sanık ...’ı da dahil etmesi, 11.12.2017 tarihli yakalama, üst arama ve geçici muhafaza altına alma tutanağına göre; inceleme dışı sanık ... ile yapılan ön görüşmede; ...’ın olay sırasında yanlarında üçüncü bir şahsın bulunmadığını açıkça dile getirmesi, inceleme dışı sanık ... ile sanık ...’ın birbirlerini doğrular mahiyetteki Kolluk ifadelerinde olay sırasında birlikte olduklarını belirtmelerine rağmen sorguda ve Mahkemede sanığın olaya karışmadığını ifade etmeleri karşısında sanığın mağdura yönelik olarak gerçekleşen kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçuna iştirak edip etmediği hususunun şüphede kaldığı, oluşan şüphenin de sanık lehine değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek sanığa atılı kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun sabit olmadığı, bu nedenle itirazın kabulüne karar verilmesi gerektiği düşüncesiyle karşı oy kullanmışlardır.
SONUÇ :
Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının REDDİNE,
2- Dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİ EDİLMESİNE, 10.02.2022 tarihinde yapılan müzakerede oy çokluğuyla karar verildi.