Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2012/4681 Esas 2012/8561 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/4681
Karar No: 2012/8561

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2012/4681 Esas 2012/8561 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Diyarbakır 2. İş Mahkemesi'nde açılan bir davada, tasarrufu teşvik kesintisi ve katkı paylarının ilgili banka hesabına yatırılmaması nedeniyle tasarrufu teşvik ve nema alacağının davalı Hazine Müsteşarlığından tahsil edilmesi istenmiştir. Mahkeme, davayı kabul etmiştir. Ancak, temyiz edilen karar, tasarrufu teşvik kesintilerinin kamu gücü kullanılarak yapılması nedeniyle idari yargı yeri görevli olduğu belirtilen Uyuşmazlık Mahkemesi kararı doğrultusunda bozulmuştur. Kararda belirtilen kanun maddeleri 3417 ve 4853'tür.
22. Hukuk Dairesi         2012/4681 E.  ,  2012/8561 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Diyarbakır 2. İş Mahkemesi
    TARİHİ : 29/12/2011
    NUMARASI : 2011/798-2011/1119

    Davacı, tasarrufu teşvik ve nema alacağının ödetilmesine karar verilmesini isetmiştir.
    Davalı vekili cevap dilekçesinde davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hüküm davalı avukatı tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava tasarrufu teşvik kesintisi ve katkı paylarının 3417 ve 4853 sayılı Kanunlar gereğince ilgili banka hesabına yatırılmaması nedeniyle tasarrufu teşvik ve nema alacağının davalı Hazine Müsteşarlığından tahsil edilmesi isteğine ilişkindir. 
    Resmi Gazete"nin 14.10.2011 gün ve 28084 mükerrer sayısında yayımlanan Uyuşmazlık Mahkemesinin 20.12.2010 tarih ve 156-328 sayılı kararında da belirtildiği üzere, tasarrufu teşvik kesintilerinin ilgililerin iradeleri dışında, idarenin kamu gücü kullanılarak yapılması, konunun kamu hukuku alanına ilişkin olması gözetildiğinde, tasarruf kesintisi, kurum katkısı ve nemaların tahsili istemiyle anılan idarelere karşı açılan davaların görüm ve çözümünde idari yargı yeri görevlidir. Görev hususu dava şartlarından olup, yargılamanın her aşamasında mahkemece resen dikkate alınmalıdır. Bu durumda, yargı yolu nedeni ile dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek hüküm kurulmuş olması hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir. 
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten bozulmasına 03.05.2012 gününde oybirliği ile karar verildi.

     

    Hemen Ara