Davacı vekili, iş sözleşmesinin haklı ve geçerli sebep olmaksızın feshedildiğini belirterek müvekkilinin işe iadesine ve kanuni haklarına karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, davacının performansında düşüklük olduğunu, şirket yöneticilerinin davacıyı sözlü olarak uyarması rağmen performans düşüklüğünün devam ettiğini, davacının iş sözleşmesinin feshinde tüm alacaklarının ödendiğini, davacının iş sözleşmesine geçerli sebeple son verildiğini, davacının sulh ve ibrayı da imzalayarak işvereni ibra ettiğini  savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, işçinin verimi ve yeterliliğiyle ilgili sebeple gerçekleştirilen fesihte, savunmasının alınmamış olduğu gerekçesiyle işe iadeye karar verilmiştir.
Hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içeriğinde, dava tarihinden sonraki bir tarihi taşıyan 09.04.2010 tarihli sulh, ibra ve feragatname başlıklı belge yer almaktadır. Belge içeriğinde, tarafların işçilik hakları, bu arada kıdem ve ihbar tazminatı hususunda mutabakata vardıkları, ayrıca dört aylık brüt ücret tutarı karşılığında teşekkür priminin de işçiye ödendiği ifade edilmektedir. Bu belge gerekçede değerlendirilmemiştir.
Söz konusu belge davanın seyrini etkileyecek niteliktedir. Eğer belge içeriği doğruysa taraflar arasında sulh vardır. Mahkemece 09.04.2010 tarihli belge her iki tarafa da sorularak niteliği belirlenmeli, sonucuna göre bir karar verilmelidir. Yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Açıklanan sebeplerle hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 03.05.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.