Esas No: 2011/15645
Karar No: 2012/8309
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2011/15645 Esas 2012/8309 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara 11. İş Mahkemesi
TARİHİ : 21/12/2010
NUMARASI : 2010/594-2010/834
Davacı vekili, davalı şirkette uzman olarak çalışan müvekkilinin iş sözleşmesinin feshinin geçerli sebebe dayanmadığını ileri sürerek feshin geçersizliğinin tespiti ile işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, davacının iş sözleşmesinin, davacının iş akdinin feshine son çare olarak başvurulduğunu, davalı kurumun her türlü tasarruf tedbirini aldığını, 5910 sayılı Kanun hükümlerine uyabilmek için çalışmaların devam ettiğini bu nedenlerle iş sözleşmesinin geçerli nedenle feshedildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davalının personel giderlerini azaltırken işçilerinde iş güvenliği kapsamında durumlarını gözetmek zorunda olduğunu, feshi son çare olarak görüp iş akdini bu nedenle fesh etmesinin yerinde olmadığını belirterek davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında, iş sözleşmesinin feshinin geçerli nedene dayanıp dayanmadığı uyuşmazlık konusu olup, normatif dayanak 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18 ve devamı maddeleridir.
4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin ikinci fıkrasına göre feshin geçerli nedene dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür.
4857 sayılı Kanun’un 19. maddesinin 1. fıkrasına göre işveren fesih bildirimini yazılı yapmak ve fesih sebebini açık ve kesin bir şekilde belirtmek zorundadır. Fesih bildirimi yazılı yapılmamışsa veya fesih sebebi açık ve kesin bir şekilde belirtilmemişse aynı kanunun 21. maddesi gereğince geçerli sebep gösterilmediği kabul edilir.
Buna karşılık, aynı Kanun’un 25’inci maddesinde öngörülen, işverenin haklı nedenle derhal feshinde ise yazılı şekil şartı aranmamaktadır.
Somut olayda davalı tarafından alındığı belirtilen tedbirlerin uygulanıp uygulanmadığı, fesih tarihi itibariyle personel giderleri ile gelirler arasındaki oranın ne olduğu, bilirkişi raporuyla tespit edilerek alınacak rapor dosya içeriğiyle birlikte değerlendirmeye tabi tutularak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırma ile hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek olması halinde ilgiliye iadesine, 30.04.2012 tarihinde oy birliği ile karar verildi.