Esas No: 2021/283
Karar No: 2022/90
Karar Tarihi: 15.02.2022
Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2021/283 Esas 2022/90 Karar Sayılı İlamı
Ceza Genel Kurulu 2021/283 E. , 2022/90 K."İçtihat Metni"
Yargıtay Dairesi : (Kapatılan) 3. Ceza Dairesi
: ...
Kasten yaralama suçundan sanık ...'un TCK'nın 86/1, 86/3-e ve 53. maddeleri uyarınca 1 yıl 12 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluğuna ilişkin ... 1. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 11.02.2010 tarihli ve 188-43 sayılı hükmün sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay (Kapatılan) 3. Ceza Dairesince 20.11.2013 tarih ve 4029-41119 sayı ile;
“...Şikâyetçinin adli raporunda, yaralanmasının basit bir tıbbi müdahale ile giderilip giderilmeyeceğinin belirtilmediği anlaşılmakla, eksik rapora dayanılarak hüküm kurulması," isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmiştir.
Bozmaya uyan ... 1. Asliye Ceza Mahkemesince 06.04.2017 tarih ve 44-270 sayı ile; sanığın TCK'nın 86/1, 86/3-e ve 53. maddeleri uyarınca 1 yıl 12 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluğuna karar verilmiştir.
Yokluğunda verilen bu kararın sanığa 19.04.2017 tarihinde başka suçtan hükümlü bulunduğu ... M Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda tebliğ edilmiştir.
Sanığın kararı 31.07.2017 tarihinde temyiz etttiği, ... 1. Asliye Ceza Mahkemesince 03.08.2017 tarih ve 44-270 sayılı ek kararı ile temyiz talebinin CMK'nın 296/1. maddesi gereğince süre yönünden reddin karar verilmiştir.
Sanığın söz konusu ek kararı yasal süresinde temyiz ettiği,
Yargıtay (Kapatılan) 3. Ceza Dairesince 13.02.2018 tarih ve 13435-2042 sayı ile Yerel Mahkemenin 03.08.2017 tarihli temyiz isteminin reddine ilişkin ek kararın onanmasına karar verilmiştir.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ise 20.04.2021 tarih ve 22417 sayı ile;
“... ... 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 06.04.2017 gün ve 2014/44 E. 2017/270 K sayılı dosyasının incelenmesinde;
Hükümlü ... hakkında; TCK'nın 86/1,3-e, 53/1. maddeleri gereğince 1 yıl 12 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluğuna sanığın yokluğunda karar verildiği, yokluğunda verilen kararın Cezaevi aracılığı ile 19.04.2017 tarihinde sanığa tebliğ edildiği, kararın sanık tarafından 31.07.2017 tarihinde temyiz edilmesi üzerine ... 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 03.08.2017 tarihli temyiz talebinin CMK'nın 296/1. maddesi gereğince süre yönünden reddine ilişkin ek kararının, 08.08.2017 tarihinde sanık tarafından temyiz edildiği, Yargıtay 3. Ceza Dairesince 13.02.2018 gün ve 2017/13435 Esas - 2018/2042 Karar sayılı kararı ile; 'ek kararın onanmasına' karar verildiği,
Söğüt Asliye Ceza Mahkemesince 30.01.2017 tarihli duruşmada sanığın savunmasının alındığı, duruşmada hükümlüye duruşmalardan vareste tutulmak isteyip istemediğinin sorulmadığı ve ayrıca hüküm tarihi olan ( 30.01.2017-26.08.2017 tarihleri arasında, 06.04.2017 tarihinde hükümlünün ... M Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda olduğu ve hükümlünün yokluğunda karar verildiği anlaşılmıştır.
5271 Sayılı TCK' nın 35. maddesinde:
(1) İlgili tarafın yüzüne karşı verilen karar kendisine açıklanır ve isterse kararın bir örneği de verilir.
(2) Koruma tedbirlerine ilişkin olanlar hariç, aleyhine kanun yoluna başvurulabilecek hâkim veya mahkeme kararları, (…) (1) hazır bulunamayan ilgilisine tebliğ olunur.
(3) İlgili taraf serbest olmayan bir kişi veya tutuklu ise tebliğ edilen karar, kendisine okunup anlatılır.
5271 Sayılı TCK nun 196. maddesinde:
(1) Mahkemece sorgusu yapılmış olan sanık veya bu hususta sanık tarafından yetkili kılındığı hâllerde müdafii isterse, mahkeme sanığı duruşmada hazır bulunmaktan bağışık tutabilir.
(2) Sanık, alt sınırı beş yıl ve daha fazla hapis cezasını gerektiren suçlar hariç olmak üzere, istinabe suretiyle sorguya çekilebilir. Sorgu için belirlenen gün, Cumhuriyet savcısı ile sanık ve müdafiine bildirilir. Cumhuriyet savcısı ile müdafiin sorgu sırasında hazır bulunması zorunlu değildir. Sorgusundan önce sanığa, ifadesini esas mahkemesi huzurunda vermek isteyip istemediği sorulur.
(3) Sorgu tutanağı duruşmada okunur.
(4) (Değişik: 15/8/2017-KHK-694/147 md.; Aynen kabul: 1/2/2018-7078/142 md.) Hâkim veya mahkemenin zorunlu gördüğü durumlarda, aynı anda görüntülü ve sesli iletişim tekniğinin kullanılması suretiyle yurt içinde bulunan sanığın sorgusu yapılabilir veya duruşmalara katılmasına karar verilebilir.
(5) Hastalık veya disiplin önlemi ya da zorunlu diğer nedenlerle yargılamanın yapıldığı yargı çevresi dışındaki bir hastahane veya tutukevine nakledilmiş olan sanığın, sorgusu yapılmış olmak koşuluyla, hazır bulundurulmasına gerek görülmeyen oturumlar için getirilmemesine mahkemece karar verilebilir.
(6) Yurt dışında bulunan sanığın, belirlenen duruşma tarihinde hazır bulunmasının zorluğu halinde, bu tarihten önce duruşma açılarak veya istinabe suretiyle sorgusu yapılabilir. Hükmü yer almaktadır.
... M Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda sanığa 19.04.2017 tarihinde tebligatın yapıldığı, tebligat metninin 'yazı ekinde gerekçeli karar yazısını okudum, bir suretini elden teslim almak suretiyle tebellüğ ettim' şeklinde olduğu, gerekçeli kararın, başka bir suçtan hükümlü bulunan sanığa cezaevinde tebliğ edilmesinde, 5271 sayılı CMK'nın 35/3. maddesi gereğince 'ilgili taraf serbest olmayan bir kişi veya tutuklu ise tebliğ edilen karar kendisine okunup anlatılır' düzenlemesi karşısında, kararın sanığa okunup anlatılmadığı, bu nedenle tebligatın CMK'nın 35/3. maddesi uyarınca yöntemince yapılmadığı anlaşılmıştır,
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03.04.2018 tarih, 2014/851 Esas ve 2018/144 Karar sayılı kararı uyarınca, 'Aynı yargı çevresindeki ceza infaz kurumunda başka bir suçtan hükümlü olarak bulunan ve Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 15.11.2018 tarih, 2018/339 Esas ve 2018/536 Karar sayılı kararı uyarınca farklı yargı çevresindeki ceza infaz kurumunda başka bir suçtan hükümlü olarak bulunan, asıl mahkemesince yapılan sorgusu sırasında duruşmadan bağışık tutulma isteğinde bulunmayan sanığın Cumhuriyet savcısının esas hakkındaki görüşünü bildirdiği ve hükmün açıklandığı son oturumda hazır bulundurulmayıp yokluğunda yargılama yapılarak mahkûmiyetine karar verilmesi savunma hakkının sınırlandırılması niteliğinde olduğu' şeklindeki kararları uyarınca başka suçtan ... M Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda hükümlü olan ve duruşmalardan vareste tutulmaya dair bir talebi de bulunmayan sanığın kısa kararın okunduğu oturuma getirtilmeyerek savunma hakkının kısıtlanması suretiyle 5271 sayılı CMK'nın 196. maddesine aykırı davranıldığı sonucuna varılmıştır. Bu yönü ile Yüksek Yargıtay 3. Ceza dairesinin 'Ek kararın onanmasına' ilişkin görüşünün yasaya uygun olmadığı,” görüşüyle itiraz kanun yoluna başvurmuştur.
CMK'nın 308. maddesi uyarınca inceleme yapan Yargıtay 1. Ceza Dairesince 16.06.2021 tarih ve 9528-10641 sayı ile itiraz nedenlerinin yerinde görülmediğinden bahisle Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
Özel Daire ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; sanığın yokluğunda verilen hükmün ceza infaz kurumunda başka suçtan tutuklu/hükümlü olarak bulunan sanığa tebliğinin usulüne uygun yapılıp yapılmadığının belirlenmesine ilişkindir.
İncelenen dosya kapsamından;
Sanığın, 08.06.2008 tarihinde işlediği iddia olunan kasten yaralama suçundan cezalandırılması talebiyle açılan kamu davasında yapılan yargılama sonucunda, TCK'nın 86/1, 86/3-e ve 53. maddeleri uyarınca 1 yıl 12 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluğuna karar verildiği,
Hükmün sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay (Kapatılan) 3. Ceza Dairesince 20.11.2013 tarih ve 4029-41119 sayı ile eksik rapora dayanılarak hüküm kurulması isabetsizliğinden bozulmasına karar verdiği,
Bozmaya uyan ... 1. Asliye Ceza Mahkemesince 06.04.2017 tarih ve 44-270 sayı ile kasten yaralama suçundan sanığın TCK'nın 86/1, 86/3-e ve 53. maddeleri uyarınca 1 yıl 12 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluğuna karar verildiği,
Kararın son kısmında, "Dair; sanıkların yokluğunda, kararın sanıklar ve müştekiye tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde mahkememize dilekçe verilmesi veya tutanağa geçirilmek üzere zabıt kâtibine beyanda bulunulması suretiyle Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere; bu süre sonunda başvuruda bulunulmaması halinde kararın kesinleştirileceğine ilişkin verilen karar açıkça okunup, sonuçları usulen anlatıldığı" ifadelerine yer verildiği,
Yokluğunda verilen gerekçeli kararın sanığa 19.04.2017 tarihinde başka suçtan hükümlü bulunduğu ... M Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda "... 1. Asliye Mahkemesinin 17.04.2017 tarih ve 2014/44 esas sayılı yazı ekindeki 'Gerekçeli Karar' yazısını okudum, bir suretini elden teslim almak suretiyle tebellüğ ettim. Ayrıca verilen karara 7 gün içerisinde Yargıtay temyiz yasa yolu açık olduğu konusunda bilgilendirildim." şeklinde tebliğ edildiği,
Sanığın 31.07.2017 tarihli temyzi dilekçesi ile gerekçeli kararı temyiz ettiği, ... 1. Asliye Ceza Mahkemesince 03.08.2017 tarihli ve 44-270 sayılı ek karar ile temyiz talebinin CMK'nın 296/1. maddesi gereğince süre yönünden reddine karar verildiği,
Anlaşılmıştır.
Hâkim veya mahkeme kararlarının, serbest olmayan kişilere veya tutuklulara tebliği usulünün incelenmesi gerekmektedir.
5271 sayılı CMK'nın “Kararların Açıklanması ve Tebliği” başlıklı 35. maddesi;
"(1) İlgili tarafın yüzüne karşı verilen karar kendisine açıklanır ve isterse kararın bir örneği de verilir.
(2) Koruma tedbirlerine ilişkin olanlar hariç, aleyhine kanun yoluna başvurulabilecek hâkim veya mahkeme kararları, hazır bulunamayan ilgilisine tebliğ olunur.
(3) İlgili taraf serbest olmayan bir kişi veya tutuklu ise tebliğ edilen karar, kendisine okunup anlatılır." şeklinde düzenlenmiştir.
Görüldüğü üzere, yoklukta verilen hâkim veya mahkeme kararlarının, ceza infaz kurumunda tutuklu veya hükümlü olarak bulunan kişiye bizzat tebliği yeterli olmayıp, kararın ayrıca kendisine okunup anlatılması da zorunludur. Bu durumda, tebliğe ilişkin belgede, kararın okunup anlatıldığına dair bir ibare bulunmaması hâlinde, yapılan tebligat işlemi usulsüz olacaktır.
Öte yandan, CMK'nın "Tutuklunun kanun yollarına başvurması" başlıklı 263. maddesine göre;
"(1) Tutuklu bulunan şüpheli veya sanık, zabıt kâtibine veya tutuklu bulunduğu ceza infaz kurumu ve tutukevi müdürüne beyanda bulunmak suretiyle veya bu hususta bir dilekçe vererek kanun yollarına başvurabilir.
(2) Zabıt kâtibine başvuru hâlinde, kanun yollarına başvuru beyanı veya dilekçesi ilgili deftere kaydedildikten sonra bu hususları belirten bir tutanak düzenlenerek tutuklu bulunan şüpheli veya sanığa bir örneği verilir.
(3) Kurum müdürüne başvuru halinde ikinci fıkra hükmüne göre işlem yapılarak, tutanak ve dilekçe derhâl ilgili mahkemeye gönderilir. Zabıt kâtibi başvuruyu ilgili deftere kaydeder.
(4) Zabıt kâtibi veya kurum müdürü tarafından ikinci fıkra hükmüne göre işlem yapıldığı zaman kanun yolları için bu Kanunda belirlenen süreler kesilmiş sayılır." şeklinde düzenlenmiştir.
Bu açıklamalar ışığında uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde;
Yerel mahkemece verilen 06.04.2017 tarihli sanığın mahkûmiyetine ilişkin kararın, başka bir suçtan tutuklu veya hükümlü olarak ceza infaz kurumunda bulunan sanığa "... 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 17.04.2017 tarih ve 2014/44 esas sayılı yazı ekindeki 'Gerekçeli Karar' yazısını okudum, bir suretini elden teslim almak suretiyle tebellüğ ettim. Ayrıca verilen karara 7 gün içerisinde Yargıtay temyiz yasa yolu açık olduğu konusunda bilgilendirildim." ibarelerini taşıyan tutanağın 5271 sayılı CMK'nın 35. maddesinin 3. fıkrasının koşullarını kapsadığı, ancak karar tarihinde cezaevinde bulunan sanığa Kanun yoluna başvurma usulünün ne şekilde yapılacağının kararda belirtilmemesi karşısında, sanık hakkında verilen ... 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 06.04.2017 tarih ve 44-270 sayılı sanığın mahkûmiyetine ilişkin kararının kesinleşmediği kabul edilmelidir.
Bu itibarla, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının değişik gerekçeyle kabulüne Özel Dairenin ... 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 03.08.2017 tarih ve 44-270 sayılı temyiz talebinin reddine ilişkin ek kararın onanmasına ilişkin kararının kaldırılmasına karar verilmelidir.
Çoğunluk görüşüne katılmayan dört Ceza Genel Kurulu Üyesi de; tebligatın usulüne uygun olduğu görüşüyle karşı oy kullanmışlardır.
SONUÇ;
Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının DEĞİŞİK GEREKÇEYLE KABULÜNE,
2- Yargıtay (K) 3. Ceza Dairesinin 13.02.2018 tarih ve 13435-2042 sayılı ek kararın onanmasına ilişkin kararının KALDIRILMASINA,
3- Sanık ... hakkında temyiz incelemesinin yapılması için dosyanın Yargıtay 1. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİ EDİLMESİNE, 15.02.2022 tarihinde yapılan müzakerede oy çokluğuyla karar verildi.