Davacı, davalı ...A.Ş. Ankamall Mağazasında 15/01/2008-19/08/2010 tarihleri arasında çalıştığını, işveren tarafından haksız yere işine son verildiğini, işçilik alacaklarından olan kıdem tazminatı ve ihbar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.    
Davalı vekili, haksız  açılan  davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, taraflar arasında görülen dava dosyasının 27/01/2011 tarihli oturumunda dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verildiği, dosyası işlemden kaldırılan bir dava, işlemden kaldırılma tarihinden itibaren üç ay içinde yenilenmediği taktirde mahkemenin  kendiliğinden davanın açılmamış sayılmasına karar vermekle yükümlü olduğundan davanın H.U.M.K 409/5. maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Davacı  tarafından karar temyiz edilmiştir.
Dosya incelendiğinde, davacıya dava dilekçesinde bildirilen adrese duruşma günü bildirir davetiyenin çıkarıldığı, ancak davetiyenin “evrak üzerinde gösterilen adresin kapalı olup muhatabın ismen tespit edilemediği kapıcı ve yönetici bulunmadığından gelen evrakta kimlik numarası olmayıp adrese dayalı kayıt sisteminde muhtarlıkça bakılamadığından iadesine“ şeklinde derkenar verilmek suretiyle iade edilmiştir. Mahkemece, davacı duruşmaya katılmadığından birinci oturumda dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmiştir. 
Tebliğ imkansızlığı ve tebellüğden imtina hallerini düzenleyen 7201 sayılı Tebligat Kanunu 21. maddesinde “Kendisine tebligat yapılacak kimse veya yukarıdaki maddeler mucibince tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza mukabilinde teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirilir. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır.
Gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap o adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırır. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır.
Muhtar, ihtiyar heyeti azaları, zabıta amir ve memurları yukarıdaki fıkralar uyarınca kendilerine teslim edilen evrakı kabule mecburdurlar.“ şeklinde düzenlenmiştir.
Davacı adına çıkarılan davetiyenin yukarıdaki madde kapsamında usulüne uygun olarak tebliğ işleminin yapılamadığı ayrıca davacı tarafından ibraz edilen dilekçede T.C kimlik numarasını bildirdiği halde çıkarılan davetiyede yazılmadığından muhtarlık kayıtlarından da gerekli sorgulama yapılamaması nedeniyle  usulüne uygun tebliğ işleminin yapılmadığı davacının adresinde kimlik numarası ile birlikte belirttiği tüm bilgiler yazılmadan davetiye gönderilmesi karşısında, davetiyenin usulüne uygun düzenlendiğinden söz edilemez. Bu nedenle davacının duruşmaya gelmediğinden söz edilerek dosyanın işlemden kaldırılmasına ve ardından üç ay içerisinde yenilenmediği gerekçesi ile davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine,  19/04/2012  gününde oybirliğiyle karar verildi.