Esas No: 2011/14136
Karar No: 2012/7742
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2011/14136 Esas 2012/7742 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Kartal 3. İş Mahkemesi
TARİHİ : 30/09/2010
NUMARASI : 2010/97-2010/716
Davacı işçi, iş sözleşmesinin geçerli neden olmadan işverence feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminat ile boşta geçen süre ücret ve diğer haklarının belirlenmesini istemiştir.
Davalı işveren iş sözleşmesinin geçerli nedenle feshedildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece feshin geçerli nedene dayanmadığı gerekçesi ile feshin geçersizliğine ve davacı işçinin işe iadesine, işe başlatmama tazminatının 6 aylık ücret tutarı olarak ve çalıştırılmadığı süre için en çok dört aylık ücret ve diğer haklarının belirlenmesine karar verilmiştir.
Hüküm taraflar avukatları tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında iş sözleşmesinin feshinin geçerli nedene dayanıp dayanmadığı uyuşmazlık konusu olup, normatif dayanak 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18 ve devamı maddeleridir.
4857 sayılı Kanun’un 18. maddesine göre otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır.
İş Kanunu’nun 18. maddesi bakımından işçinin davranışlarından kaynaklanan sebepler, işçinin aynı Kanunun 25/II. maddesinde öngörülen sebepler niteliğinde ve ağırlığında olmayan, işyerinde işin görülmesini önemli ölçüde olumsuz etkileyen, sözleşmeye aykırı davranışlarıdır. İşçinin davranışı ancak işyerinde olumsuzluklara yol açması halinde geçerli sebep olabilir. İşçinin sosyal açıdan olumsuz bir davranışı, toplumsal ve etik açıdan onaylanmayacak bir tutumu işyerinde üretim ve iş ilişkisi sürecine herhangi bir olumsuz etki yapmıyorsa geçerli sebep sayılamaz
4857 sayılı İş Kanunu’nun 20. maddesinin ikinci fıkrasına göre feshin geçerli nedene dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür.
Somut olayda davalıya ait işyerinde bilgisayar teknisyeni olarak çalışan davacının iş sözleşmesi bilgisayarında şirketin sadece dört üst düzey yöneticisinde bulunan ve gizliliği üst seviyede olan dosyayı sakladığı, diğer çalışanlarla paylaştığı, yöneticilerine bilgi vermediği, bu nedenle kendisine olan güveni ağır şekilde zedelediği gerekçesi ile İş Kanunu’nun 25/II.maddesi gereğince feshedilmiştir. Mahkemece hukukçu bilirkişiden alınan rapor doğrultusunda feshin geçerli nedene dayandığının somut delillerle kanıtlanmadığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş ise de, davalı işverence davacının çalıştığı bilgisayarda gizli nitelikteki bilginin bulunduğu iddia edildiğine göre, bu hususta uzman olan bilgisayar mühendisi aracılığı ile davacının bilgisayarında gizli nitelikteki bilgilerin bulunup bulunmadığı tespit edildikten sonra sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması hatalı olmuştur.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 17.04.2012 gününde oybirliği ile karar verildi.