Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2012/1961 Esas 2012/7387 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/1961
Karar No: 2012/7387

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2012/1961 Esas 2012/7387 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2012/1961 E.  ,  2012/7387 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İzmir 1. İş Mahkemesi
    TARİHİ : 24/10/2011
    NUMARASI : 2011/1-2011/509

    Davacı vekili iş sözleşmesinin feshinin geçersizliğine dair kesinleşen mahkeme kararından sonra süresi içinde 03.11.2010 tarihinde başvurduğu davalıya 08.11.2010 tarihinde tebliğ edildiği halde işverence işe başlatılmadığını 08.12.2010 tarihinde feshin kesinleştiğini  ileri sürerek, boşta geçen süresinin eklenmesi ile bulunacak olan toplam kıdem süresi itibariyle fark kıdem tazminatı, fark ihbar tazminatı, boşta geçen süre ücreti ile diğer haklar, işe başlatmama tazminatı, fazla çalışma ücretinin  davalıdan tahsilini  istemiştir.
    Davalı vekili  davacının işe başlatma ihtarındaki adrese işe başlaması için  için yasal sürede 08.12.2010 tarihinde ihtar keşide edildiğini ancak davacının yanlış adres bildirmek sureti ile kötüniyetli hareket ettiğini, işe başlatma ihtarının adresten ayrılmış olması sebebi ile  tebliğ edilemediğini, mernis kaydındaki adrese 22.12.2010 tarihli ihtarnamenin tebliğ edildiğini, işe başlayabileceği hususununu bildirildiğini, aynı ihtarnamede önceki işe davet ihtarından da bahsedildiğini davacının tazminat ve alacak telep hakkı bulunmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkemece işe iadesine karar verilen davacının üretim tesislerinde çalışmaya davet edilmesinin, iş sözleşmesi, yasal düzenlemeler ve konuya ilişkin Yargıtay içtihatlarına uygun bir işe davet niteliğinde olduğu; yasal yönteme uygun davete işçi tarafından uyulmadığı gerekçesi ile  davanın reddine karar verilmiştir.
    Karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    4857 sayılı İş Kanunu"nun 21. maddesinin 5. fıkrasına göre, işçi kesinleşen mahkeme kararının kendisine tebliğinden itibaren on iş günü içinde işe başlamak için işverene başvuruda bulunmak zorundadır. Aksi halde işverence yapılan fesih geçerli bir feshin sonuçlarını doğurur. İşçinin işe iade yönündeki başvurusu ciddi ve samimi olmalıdır. İşçinin gerçekte işe başlamak niyeti olmadığı halde, işe iade davasının sonuçlarından yararlanmak için yapmış olduğu başvuru geçerli bir işe iade başvurusu olarak değerlendirilemez.
    4857 sayılı Kanun"un 21. maddesine göre işveren işe iade için başvuran işçiyi bir ay içinde işe başlatmak zorundadır. Aksi halde feshin geçersizliği davasında belirlenen iş güvencesi tazminatı ile çalıştırılmadığı en çok dört aylık süre ücret ve diğer hakları ödenmelidir. İşverenin işe davete dair beyanının da ciddi ve samimi olması gerekir. İşverenin işe başlatma amacı olmadığı halde işe başlatmama tazminatı ödememek için yapmış olduğu çağrı,  gerçek bir işe başlatma daveti olarak değerlendirilemez.
    İşçinin işe iade sonrasında başvurusuna rağmen işe başlatılmaması halinde, işe başlatılmayacağının sözlü ya da eylemli olarak açıklandığı tarihte veya bir aylık başlatma süresinin sonunda iş sözleşmesi işverence feshedilmiş sayılır. İhbar ve kıdem tazminatı ile iş güvencesi tazminatı belirtilen fesih tarihindeki emsal işçi ücretine hesaplanır.
    İş sözleşmesi geçersiz nedenle feshedilen işçinin süresinde başvurusuna rağmen işe başlatılmaması veya başlatılması halinde çalıştırılmadığı en çok dört aylık süre ücret ve diğer hakları geçersiz sayılan feshi izleyen dönem ücretine göre hesaplanmalıdır.
    Somut olayda davalı işverenin davacıyı işe başlatma  daveti  davacıya usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davacının önceki işi satış temsilcisi olduğu halde üretimhanede veteriner hekim olarak çalışma teklif edilmiştir. Davacı daha alt pozisyon teklif edilmesi sebebi ile işverenin davetine icabet etmemiştir. Davalı işverenin samimi olup olmadığının denetlenmesi bakımından davacıdan yapmasını istediği işin önceki işi ile aynı olup olmadığı ücret ve diğer şartlar bakımından araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile davanın reddine karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA,  peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 13.04.2012 gününde oybirliği ile karar verildi.

     


     

    Hemen Ara