Esas No: 2019/13896
Karar No: 2020/4906
Karar Tarihi: 24.02.2020
Göçmen kaçakçılığı - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2019/13896 Esas 2020/4906 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Göçmen kaçakçılığı
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü;
A) Malen sorumlu ...’nın 10/02/2014 tarihli duruşmada davaya katılmak istemediğini beyan etmesi ve yöntemince kamu davasına katılmaması karşısında, malen sorumlu ...’nın hükmü temyiz etmeye hak ve yetkisi bulunmadığı,
Anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddeleri uyarınca, malen sorumlu ...’nın tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ İSTEĞİNİN REDDİNE,
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
B) Sanık ... hakkında kurulan hükmün temyizinde;
Sanığa yükletilen göçmen kaçakçılığı eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
Göçmen kaçakçılığı suçunda temel cezanın belirlenmesinde, suçun işleniş biçimi, failin kasta dayalı kusurunun yoğunluğu, olayın meydana geliş şekliyle göçmen sayısı dikkate alınarak teşdiden uygulama yapılması gerekirken alt hadden ceza tayin edilmiş ise de, aleyhe temyiz olmadığından bozma yapılamayacağı,
Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
Ancak;
TCK"nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hükmün, Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararıyla iptal edilmesi nedeniyle uygulanma olanağının ortadan kalkmış olması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ...’nın temyiz iddiaları bu nedenle yerinde ise de, bu husus, yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte olduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktası, hükümden “TCK"nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluklarının uygulanmasına ilişkin kısmın çıkartılması” suretiyle tebliğnameye kısmen uygun olarak HÜKMÜN DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
C) Sanık ... hakkında kurulan hükmün temyizinde ise; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1) Tüm dosya kapsamından elde edilen bilgiler göz önüne alındığında, sanık ...’ün aşamalardaki olay günü açık kimliğini bilmediği Serkan isimli arkadaşının aracıyla Van iline gitmek için bindiğini ve Başkale Ova Tesislerinde bırakması üzerine Van iline gitmek için beklediği sırada gelen sanık ...’ya ait araca yolcu olarak bindiğine ve atılı suçu işlemediğine ilişkin savunması karşısında; Serkan isimli şahsın araştırılarak beyanına başvurulması gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ve yetersiz gerekçeyle hüküm kurulması,
2) Kabule göre de;
a) Temel hapis cezasının belirlenmesinde, suçun işleniş biçimi, failin kasta dayalı kusurunun yoğunluğu, olayın meydana geliş şekliyle göçmen sayısı dikkate alınarak teşdiden uygulama yapılması gerekirken alt hadden ceza tayin edilmesi,
b) Anayasa Mahkemesi’nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı ile TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararının uygulanması zorunluluğu,
Kanuna aykırı ve sanık ...’ün temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye aykırı olarak, HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 24/02/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.