Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2011/13709 Esas 2012/7134 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/13709
Karar No: 2012/7134

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2011/13709 Esas 2012/7134 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2011/13709 E.  ,  2012/7134 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Kocaeli 2. İş Mahkemesi
    TARİHİ : 20/01/2011
    NUMARASI : 2010/652-2011/5

    Davacı vekili, davalı şirketin iş sözleşmesini haksız bir şekilde fesih ettiğini, yapılan bu fesih işleminin geçersiz olduğunu, yazılı fesih bildiriminde gerekçe olarak, görev alanına giren işlerin merkez teşkilatı personeli tarafından yürütülmesi ve mevcut kadronun iptal edilmesi olarak gösterildiğini, gösterilen bu sebebin bir fesih gerekçesi olamayacağını, davalı şirket tarafından davacının ücretinde indirim yapıldığını dolayısıyla ücret ödeme yükümlülüğünü de yerine getirmediğini, burada davalı şirketin asıl amacının kendisinin sözleşmeyi feshetmeye zorlamak olduğunu, bu sebeple davalı işveren tarafından yapılan feshin geçersizliğine ve davacının işine iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili, TMSF tarafından 17.07.2009 tarih ve 2009/208 sayılı kararla 5411 sayılı Bankacılık Kanunu"nun 15. maddesi çerçevesinde şirkete el konulduğunu, daha sonra yapılan anlaşma ve ek protokol çerçevesinde yönetim kurulunun yeniden oluşturulduğunu, davacının da TMSF"nin el koyduğu tarihten sonra İdari İşler Personeli olarak çalışmaya başladığını, davacının İzmit"teki fabrika ile İstanbul da bulunan TMSF arasında gerekli iletişim işlerinde çalıştığını, ancak TMSF tarafından yönetimin eski şirket yönetimine bırakması ile artık idari iş trafiğinin kesildiğini ve farklı yerlerde mevcut bulunan grup şirketlerinin idari işlerinin daha çok İstanbul"da bulunan merkezden gerçekleştirilmeye başlandığını, dolayısıyla davacının çalıştığı pozisyonun artık herhangi bir foksiyonunun kalmadığını, davacının mevcut eğitim düzeyi, tecrübesi ve birikimi ile şirket bünyesinde değerlendirilebilecek başka bir pozisyon bulunmadığını ve son çare olarak davacının iş sözleşmesinin fesih edildiğini yapılan feshin geçerli olduğunu, bu sebeple açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. 
    Mahkemece, şirketin idari bir kararla çalışan işçinin çalıştığı pozisyondaki kadronun iptal edilmesi daha sonra aynı pozisyonda kadronun oluşturulmasının her zaman mümkün olduğunu, kaldı ki böyle bir pozisyonda kadronun iptal edilmesi halinde, bu pozisyonda çalışan kişinin başka bir bölümde değerlendirilme imkanının bulunup bulunmadığının araştırılması gerektiğini, davalı şirketin davacının iş sözleşmesini son çare olarak feshettiğini ispat edemediğini, davacıdan sonra işyerinde çalışmaya başlayan işçilerin iş sözleşmelerinin feshedilmediğini ve davalı işverenin sosyal seçim kriterine de uymadığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar vermiştir.
    Karar taraflarca temyiz edilmiştir.
    Dosya içeriğine göre, davacının iş sözleşmesi işyerinde görev alanına giren işlerin merkez teşkilatı personeli tarafından yürütülmesi ve mevcut kadronun iptal edilmesi sebebiyle feshedilmiştir.
    Mahkemece, kadro iptali ve davacının görev alanına giren işlerin merkez teşkilatı personeli tarafından yürütüleceği gerekçesi ile iş sözleşmesinin feshedilmesinde feshin son çare olarak uygulandığının ispat edilemediği belirtilmiş ise de, davacının iş sözleşmesinin feshinden sonra işe alınan işçilerin davacı ile aynı nitelikte olup olmadıkları ya da davacının kısa bir eğitimle yapabileceği işlere alınıp alınmadıkları dosya içeriğinden anlaşılamamaktadır. Davacının konumuna uygun bir işte değerlendirilmesi öncelikle işyerinin herhangi bir bölümünde uygun boş bir pozisyonun bulunmasına bağlıdır. Davacının fesihten önce değerlendirilebileceği uygun bir pozisyon olup olmadığı da araştırılmamıştır. Bu nedenle; feshe neden gösterilen kadro iptalinin gerçek olup olmadığı, davacının çalıştığı bölümün yada pozisyonunun lağvedilip edilmediği, davacının işe yeni alınan işçilerle aynı nitelikte olup olmadığı, işyerinde davacının mevcut nitelikleri ile ya da kısa bir eğitimle değerlendirilebileceği uygun bir pozisyonun olup olmadığı araştırılarak sonucuna göre feshin geçerli sebebe dayanıp dayanmadığı belirlenmelidir. Mahkemece eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması hatalı olmuştur.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 12.04.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.

     

    Hemen Ara