AYM 2007/77 Esas 2010/50 Karar Sayılı Norm Denetimi İlamı

Abaküs Yazılım

Esas No: 2007/77
Karar No: 2010/50
Karar Tarihi: 24/03/2010

AYM 2007/77 Esas 2010/50 Karar Sayılı Norm Denetimi İlamı

 

 

Esas Sayısı : 2007/77

Karar Sayısı : 2010/50

Karar Günü : 24.3.2010

R.G. Tarih-Sayı : 18.05.2010-27585

 

İPTAL DAVASINI AÇAN : Türkiye Büyük Millet Meclisi Üyeleri Kemal ANADOL ve Haluk KOÇ ile birlikte 144 Milletvekili

İPTAL DAVASININ KONUSU : 24.5.2007 günlü, 5667 sayılı Bankacılık İşlemleri Yapma ve Mevduat Kabul Etme İzni Kaldırılan Türkiye İmar Bankası Türk Anonim Şirketince Devlet İç Borçlanma Senedi Satışı Adı Altında Toplanan Tutarların Ödenmesi Hakkında Kanun"un;

1) 2. maddesinin (1) numaralı fıkrasının,

2) 6. maddesiyle, 19.10.2005 günlü, 5411 sayılı Bankacılık Kanunu"nun 124. maddesinin değiştirilen birinci fıkrasında yer alan ""yıllık gider hesapları ile harcamalarının"" ibaresinin,

3) Geçici 1. maddesinin (2) numaralı fıkrasının dördüncü tümcesinin,

4) Geçici 2. maddesinin,

Anayasa"nın 2., 11., 73. ve 160. maddelerine aykırılığı savıyla iptallerine ve yürürlüklerinin durdurulmasına karar verilmesi istemidir.

II- YASA METİNLERİ

A- İptali İstenen Yasa Kuralları

24.5.2007 günlü, 5667 sayılı Bankacılık İşlemleri Yapma ve Mevduat Kabul Etme İzni Kaldırılan Türkiye İmar Bankası Türk Anonim Şirketince Devlet İç Borçlanma Senedi Satışı Adı Altında Toplanan Tutarların Ödenmesi Hakkında Kanun"un iptali istenilen kural, tümce ve ibareyi de içeren;

1) 2. maddesi şöyledir:

"(1) Devlete iç borçlanma senedi alımı amacıyla Türkiye İmar Bankası Türk Anonim Şirketine yatırılan tutarlar nedeniyle idarî yargı mercilerinde açılan davalar hakkında bu Kanun hükümleri uygulanır.

(2) Devlet iç borçlanma senedi alımı amacıyla Türkiye İmar Bankası Türk Anonim Şirketine yatırılan tutarlar nedeniyle idarî yargı mercilerinde açılmış olan davalara ilişkin mahkeme kararlarının, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra icra takibine konu edilmesi halinde vekâlet ücreti, Türkiye Barolar Birliği Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin ikinci kısmının ikinci bölümünün (1) numaralı bendinde yazan tutar olarak uygulanır. Takip borçlusu idarelerin icra takibindeki işlemlere karşı şikâyet hakları saklıdır.

(3) Mahkeme kararlarında veya icra takip sürecinde ilgili idareler lehine hükmolunan her türlü alacak bu Kanuna göre yapılacak ödemelerden mahsup yoluyla tahsil edilerek ilgili kurumların hesaplarına aktarılır."

2) 6. maddesiyle değiştirilen 5411 sayılı Bankacılık Kanunu"nun 124. maddesi şöyledir:

"(1) 19/10/2005 tarihli ve 5411 sayılı Bankacılık Kanununun; 91 inci maddesinin birinci fıkrasının sonuna aşağıdaki cümle eklenmiş, aynı maddesinin ve 120 nci maddesinin üçüncü fıkralarının ikinci cümlelerinde yer alan "beşi" ibareleri "onbeşi" olarak değiştirilmiş, 101 inci maddesinin dördüncü fıkrası ve 124 üncü maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"İlişkili Bakanın onayı ile bu sayının yarısını geçmemek kaydıyla Kurulca daire başkanlıkları oluşturulabilir."

"Kurumun iç denetimi Kurulca belirlenecek usûl ve esaslar çerçevesinde gerçekleştirilir. Kurumun dış denetimi hakkında 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanunu hükümleri uygulanır."

"Fonun iç denetimi Fon tarafından belirlenecek usûl ve esaslar çerçevesinde, dış denetimi ise Fonun yıllık gider hesapları ile harcamalarının Sayıştay tarafından incelenmesi suretiyle gerçekleştirilir."

3)Geçici 1. maddesi şöyledir:

"(1) Bu Kanun uyarınca yapılacak faiz ödemeleri, 31/12/1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun uygulanması bakımından mevduat faizi addolunur ve ödeme tarihi itibarıyla tahakkuk etmiş sayılır.

(2) Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla, Bankalar Kanunu hükümlerine dayanılarak yönetim ve denetimi Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna intikal eden ve/veya bankacılık işlemleri yapma ve mevduat kabul etme izin ve yetkileri kaldırılan bankalarda off-shore hesabı açtırmış olan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının elde ettikleri menkul sermaye iradı dolayısıyla 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu hükümlerine göre tahakkuk etmiş olup da bu Kanunun yayımlandığı tarihe kadar ödenmemiş olan vergilerle tahakkuk edecek vergilerin ve bunlara bağlı ceza ve gecikme faizlerinin ödeme zamanı, off-shore hesabındaki paranın mevduat sahibine ödenmesine kadar ertelenir. Erteleme süresince tahsil zamanaşımı işlemez ve bu süre boyunca herhangi bir faiz tahakkuk ettirilmemesi halinde gecikme zammı tatbik edilmez. Aynı süreye ilişkin faiz tahakkuk ettirilmesi durumunda ise hesaplanan toplam gecikme zammı tutarı hesaplanan faiz tutarını aşamaz. Madde kapsamına giren alacaklara karşılık bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce tahsil edilmiş olan tutarlar, bu madde dayanak gösterilerek ret ve iade edilmez. Bu fıkranın uygulamasına ilişkin usûl ve esasları belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir."

4)Geçici 2. maddesi şöyledir:

"(1) Bu Kanunun 6 ncı maddesi ile 5411 sayılı Bankacılık Kanununun 124 üncü maddesinin birinci fıkrasında yapılan değişiklik hükmü 2006 yılı denetimlerinde de uygulanır."

B- Dayanılan Anayasa Kuralları

Dava dilekçesinde, Anayasa"nın 2., 11., 73. ve 160. maddelerine dayanılmıştır.

III- İLK İNCELEME

Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü"nün 8. maddesi uyarınca Haşim KILIÇ, Sacit ADALI, Fulya KANTARCIOĞLU, Ahmet AKYALÇIN, Mehmet ERTEN, Mustafa YILDIRIM, A. Necmi ÖZLER, Serdar ÖZGÜLDÜR, Şevket APALAK, Serruh KALELİ ve Osman Alifeyyaz PAKSÜT"ün katılımlarıyla 12.7.2007 gününde yapılan ilk inceleme toplantısında; dosyada eksiklik bulunmadığından işin esasının incelenmesine, yürürlüğü durdurma isteminin esas inceleme aşamasında karara bağlanmasına OYBİRLİĞİYLE karar verilmiştir.

IV- ESASIN İNCELENMESİ

Dava dilekçesi ve ekleri, işin esasına ilişkin rapor, iptali istenen Yasa kuralları ve dayanılan Anayasa kuralları ve bunların gerekçeleri ile diğer yasama belgeleri okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

A- 5667 sayılı Yasa"nın 2. Maddesinin (1) Numaralı Fıkrasının İncelenmesi

Dava dilekçesinde, 5667 sayılı Yasa"nın 2. maddesinin birinci fıkrasında yer alan, Devlet iç borçlanma senedi alımı amacıyla Türkiye İmar Bankası Türk Anonim Şirketine yatırılan tutarlar nedeniyle idarî yargı mercilerinde açılan davalar hakkında da 5667 sayılı Yasa hükümlerinin uygulanacağına ilişkin düzenlemenin; bu Yasa hükümlerinin geçmişe yürütülmesi anlamını taşıdığı, ancak, bir hukuk devletinde adaletin sağlanması, temel hakların korunması gibi nedenlerden kaynaklanan zorunluluklar dışında yasaların geçmişe yürümesinin mümkün olmayacağı ve 5667 sayılı Yasa"nın geriye yürütülmesi için bu haklı nedenlerden hiçbirinin bulunmadığı, zira Yasa"nın 1. maddesinin ikinci fıkrası ile uygulanacak faiz oranı ile faizin başlangıç tarihinin Bakanlar Kurulu tarafından belirlenmesinin öngörüldüğü, Devlet iç borçlanma senedi alımı amacıyla Türkiye İmar Bankası Türk Anonim Şirketine yatırılan tutarlar nedeniyle idarî yargı mercilerinde açılan davaların, idarenin hizmet kusurundan doğan sorumluluğu esasına dayandığı, Borçlar Kanunu"nun, borçlunun borcunu ifada temerrüde düşmesi dolayısıyla alacaklının doğabilecek zararlarını güvence altına aldığını, aynı Kanunun 103. maddesinde bir miktar paranın tediyesinde temerrüde düşen borçluyu temerrüt faizi ödemeye mahkûm kıldığını, bu faizin başlangıç tarihinin borçlunun temerrüde düşürüldüğü, idarî yargı mercilerinde açılan davalarda faizin başlangıç tarihi ile miktarının, belirtilen yasal düzenlemeler çerçevesinde belirlenmesi gerekirken bu hususların Bakanlar Kurulu"nun takdirine bırakıldığı ve bunun sonucunda da söz konusu davacıların aleyhine olabilecek bir durumun önünün açılmasının adaleti sağlayan değil, engelleyen bir durum olduğu, bu nedenle de 5667 sayılı Yasa"yı geçmişe yürüten ve hiçbir haklı nedene dayanmayan kuralın Anayasa"nın 2. ve 11. maddelerine aykırı olduğu ileri sürülmüştür.

Yasa"nın 2. maddesinde yer alan iptali istenilen kuralla, Devlet iç borçlanma senedi alımı amacıyla Türkiye İmar Bankası Türk Anonim Şirketi"ne yatırılan tutarlar nedeniyle idarî yargı mercilerinde açılan davalar hakkında da 5667 sayılı Yasa hükümlerinin uygulanacağı belirtilmektedir.

Anayasa"nın 2. maddesinde belirtilen hukuk devleti, eylem ve işlemleri hukuka uygun, insan haklarına dayanan, bu hak ve özgürlükleri koruyup güçlendiren, her alanda adil bir hukuk düzeni kurup bunu geliştirerek sürdüren, Anayasa"ya aykırı durum ve tutumlardan kaçınan, hukukun üstün kurallarıyla kendini bağlı sayan, yargı denetimine açık olan devlettir.

Hukuk devletinin sağlamakla yükümlü olduğu hukuk güvenliği, kural olarak yasaların geriye yürümemesini gerekli kılar. Yasaların geriye yürümezliği ilkesi uyarınca yasalar, kamu yararı ve kamu düzeninin gerektirdiği kazanılmış hakların korunması, malî haklarda iyileştirme gibi kimi ayrıksı durumlar dışında ilke olarak yürürlük tarihlerinden sonraki olay, işlem ve eylemlere uygulanmak üzere çıkarılırlar.

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu"nun 3.7.2003 tarihli ve 1085 sayılı Kararı ile mülga 4389 sayılı Bankalar Kanunu"nun 14. maddesinin (3) numaralı fıkrası uyarınca, Türkiye İmar Bankası Türk Anonim Şirketi"nin; yükümlülüklerini vadesinde yerine getirmemesi, alınması istenen tedbirleri almaması, faaliyetine devamı mevduat sahiplerinin hakları ve malî sistemin güven ve istikrarı bakımından tehlike arz etmesi nedenleriyle bankacılık işlemleri yapma ve mevduat kabul etme izni kaldırılmış ve mülga 4389 sayılı Yasa"nın 16. maddesinin (1) numaralı fıkrası uyarınca yönetim ve denetimi Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna intikal etmiştir.

5667 sayılı Yasa ile belirlenen esaslara göre, bankacılık işlemleri yapma ve mevduat kabul etme izni kaldırılan Türkiye İmar Bankası Türk Anonim Şirketi tarafından, Devlet iç borçlanma senedi satışı adı altında toplanan tutarların, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu aracılığıyla hak sahiplerine ödenmesi gerekmektedir.

Yasa"nın genel gerekçesinde konuyla ilgili olarak,ban­ka­cı­lık iş­lem­le­ri yap­ma ve mev­du­at ka­bul et­me iz­ni kal­dı­rı­lan Tür­ki­ye İmar Ban­ka­sı Türk Anonim Şirketi ile il­gi­li olarak ya­pı­lan in­ce­le­me­ler­de, ban­ka bünye­sin­de bulun­ma­ma­sı­na rağ­men Ban­ka tarafından ikin­cil piya­sa­da, ya­tı­rım­cı­la­ra Dev­let iç borç­lan­ma se­ne­di adı al­tın­da mak­buz dü­zen­le­ne­rek karşılık­sız sa­tış ya­pıl­dı­ğının tes­pit edildiği, Yasa ile ya­tı­rım­cı­la­rın mağ­du­ri­yet­le­ri­nin giderile­bil­me­si için ge­rek­li olan ya­sal dü­zen­le­menin ya­pıldığı, bu çer­çe­ve­de, söz ko­nu­su Dev­let iç borç­lan­ma se­ne­di sa­tı­şı iş­lem­le­ri ne­de­niy­le hak sa­hi­bi olan her­ke­se öde­me yapılma­sının ön­gö­rüldüğü belirtilmektedir.

Finansal piyasalardaki güven ve istikrarın sağlanması, kredi sisteminin etkin bir şekilde çalışması ve tasarruf sahiplerinin hak ve menfaatlerinin korunması için faaliyetlerde bulunmak amacıyla kurulan bankaların bu amaçla yaptıkları bankacılık hizmetlerinin kamu hizmeti olduğu ve kamu düzenini ilgilendirdiğine şüphe yoktur. Dolayısıyla, bankacılık sektörüne güvenin sarsılmaması ve bu sektörde istikrarın korunması, Tür­ki­ye İmar Ban­ka­sı Türk Anonim Şirketi tarafından, Banka"da karşılığı olmamasına rağmen satışı yapılan Devlet iç borçlanma senetleri tutarlarının, bu senetleri alan kişilerin mağduriyetlerinin önlenmesi ve 5667 sayılı Yasa hükümlerinin devam eden davalarda uygulanması amacıyla çıkarıldığı anlaşılmaktadır.

Açıklanan nedenlerle dava konusu kural,Anayasa"nın 2. maddesine aykırı değildir. İptal isteminin reddi gerekir.

Kuralın, Anayasa"nın 11. maddesiyle ilgisi görülmemiştir.

B- Yasa"nın 6. Maddesiyle19.10.2005 Günlü, 5411 Sayılı Bankacılık Kanunu"nun 124. Maddesinin Değiştirilen Birinci Fıkrasındaki ""yıllık gider hesapları ile harcamalarının "" İbaresinin İncelenmesi

Dava dilekçesinde, 5667 sayılı Yasa"nın 6. maddesiyle değiştirilen 5411 sayılı Bankacılık Kanunu"nun 124. maddesinin birinci fıkrasında yer alan ""yıllık gider hesapları ile harcamalarının "" sözcüklerinin, Sayıştay"ın Anayasa ile verilmiş ve 5018 sayılı Yasa"da da tekrar edilen gelir ve mal denetimi yapması yetkisini ortadan kaldırdığı, söz konusu düzenlemelerde Sayıştay tarafından yapılacak dış denetimin gelir, gider ve mallara ilişkin işlemleri kapsadığı, yeni düzeleme ile dış denetimin Sayıştay tarafından Fon"un yıllık gider hesapları ile harcamalarının incelenmesi suretiyle gerçekleştirileceği; bunun da Sayıştay"a Anayasa ile verilmiş olan gelir ve mal denetimi yapma yetki ve görevini elinden aldığı bu nedenle söz konusu ibarenin Anayasa"nın 2., 11. ve 160. maddelerine aykırı olduğu ileri sürülmüştür.

Dava konusu ibareyi de içeren 5411 sayılı Yasa"nın 124. maddesinde Fon"un denetiminin iç ve dış olmak üzere iki şekilde yapılması düzenlenmektedir.

İç denetim, Fon tarafından belirlenecek usul ve esaslar çerçevesinde Fon bünyesindeki Denetim Daire Başkan"ının teklifi ve Başkan"ın onayı ile belirlenen yıllık denetim programı kapsamında görevlendirilen Fon Denetçileri tarafından; dış denetim ise davası konusu ibarenin bulunduğu kural uyarınca yıllık gider hesapları ile harcamaların Sayıştay tarafından incelenmesi suretiyle gerçekleştirilecektir. Ayrıca, yıllık hesaplar bağımsız bir denetim şirketi tarafından da denetlenip bağımsız denetim raporu faaliyet raporu içinde yayımlanacak; Fon, faaliyetlerine ilişkin olarak her yılın Mart ayı sonuna kadar bir önceki yıla ait kararları, yaptığı düzenlemeler ile bunların ekonomik ve sosyal etkilerini analiz eden, Fon"un performans hedefleri ile uygulama sonuçlarının karşılaştırılmasını ve değerlendirilmesini de içeren bir faaliyet raporu hazırlayacak, Fon"un bu yıllık faaliyet raporu ile malî tabloları ve bütçe kesin hesabı Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulacak, kesin hesabın bir örneği Maliye Bakanlığı"na gönderilecek; Fon, faaliyetleri hakkında internet ortamı ve resmî bültenler aracılığıyla kamuoyunu azamî ölçüde bilgilendirecek; dava, alacak, takip, tahsil, yeniden yapılandırma ve diğer faaliyetleri ile ilgili olarak üçer aylık dönemler itibarıyla yayımlayacağı raporlarla kamuoyunu, faaliyetleri hakkında yılda bir defa yapılacak toplantı ile de Türkiye Büyük Millet Meclisi Plân ve Bütçe Komisyonunu bilgilendirecektir.

Anayasa"nın 160. maddesine göre, merkezi yönetim bütçesi kapsamındaki kamu idareleri ile sosyal güvenlik kurumlarının bütün gelir ve giderleri ile mallarını Türkiye Büyük Millet Meclisi adına denetlemek ve sorumluların hesap ve işlemlerini kesin hükme bağlamak ve kanunlarla verilen inceleme, denetleme ve hükme bağlama işlerini yapmak görevi Sayıştay"a aittir.

Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu bütçe bakımından, 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu"nun uygulanmasında, 3. madde ve Yasa"ya ekli (I), (II), (III) ve (IV) sayılı cetvellerde gösterilen merkezi yönetim bütçesi kapsamındaki kamu idareleri ile sosyal güvenlik kurumları kapsamına girmemektedir.

Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu, 5411 sayılı Yasa ve ilgili diğer mevzuat ile verilen yetkiler çerçevesinde, tasarruf sahiplerinin hak ve menfaatlerinin korunması, mevduatın ve katılım fonlarının sigorta edilmesi, Fon bankalarının yönetilmesi, malî bünyelerinin güçlendirilmesi, yeniden yapılandırılması, devri, birleştirilmesi, satışı, tasfiyesi, Fon alacaklarının takip ve tahsili işlemlerinin yürütülmesi ve sonuçlandırılması, Fon varlık ve kaynaklarının idare edilmesi ile Yasa ile verilen diğer görevlerin yerine getirilmesi amacıyla kurulan, kamu tüzel kişiliği olan, idarî ve malî özerkliğe sahip bir kuruluştur. Bankacılık sektörünün önemli bir parçası olan, genel bütçeden doğrudan aktarılan bir geliri bulunmayan ve devredilen bankaların tasfiyesiyle ilgili geniş yetkilerle donatılan Fon"un, söz konusu yetki ve görevleri yerine getirirken farklı bir muhasebe ve tasfiye yöntemi dolayısıyla farklı bir çalışma sistemi benimseyen kendine özgü bir kuruluş olduğu anlaşılmaktadır.

Anayasa"nın 160. maddesi uyarınca Sayıştay"a kanunlarla inceleme, denetleme ve hükme bağlama işleri verilebileceği ve Fon"a genel bütçeden doğrudan kaynak aktarımı yapılmaması gözetildiğinde, Fon"un yıllık gider hesapları ile harcamalarının incelenmesi görevinin Sayıştay"a verilmesinde Anayasa"ya aykırılık yoktur.

Açıklanan nedenlerle, iptali istenen kural Anayasa"nın 160. maddesineaykırı değildir. İptal isteminin reddi gerekir.

Kuralın, Anayasa"nın 2. ve 11. maddesiyle ilgisi görülmemiştir.

C)Yasa"nınGeçici 1. Maddesinin (2) Numaralı Fıkrasının Dördüncü Tümcesinin İncelenmesi

Dava dilekçesinde, iptali istenilen kuralın Anayasa"nın 2., 11. ve 73. maddelerine aykırı olduğu ileri sürülmüştür.

5667 sayılı Yasa"nın geçici 1. maddesi, 6.6.2008 günlü, 26898 sayılı Resmî Gazete"de yayımlanan 4.6.2008 günlü, 5766 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunda ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun"un 24. maddesiyle değiştirilmiştir. Bu nedenle, konusu kalmayan istem hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekir.

D)Yasa"nın Geçici 2. Maddesinin İncelenmesi

Dava dilekçesinde, iptali istenen kuralın; hukuk devletinin sağlamakla yükümlü olduğu hukuk güvenliği ve kanunların geriye yürümezliği ilkesi ile Sayıştay denetiminin, gelir, gider ve mallar üzerinden yapılması esasını ortadan kaldırması nedeniyle Anayasa"nın 2., 11. ve 160. maddelerine aykırı olduğu ileri sürülmüştür.

İptali istenilen kural, 5667 sayılı Yasa"nın6. maddesi ile 5411 sayılı Yasa"nın 124. maddesinin (1) numaralı fıkrasında yapılan ve Sayıştay denetiminin Fon"un yıllık gider hesapları ile harcamalarının incelenmesi suretiyle gerçekleştirilmesine ilişkin değişiklik hükmünün 2006 yılı denetimlerinde de uygulanmasını düzenlemektedir. 5667 sayılı Yasa"nın 6. maddesi ile 5411 sayılı Yasa"nın 124. maddesinin (1) numaralı fıkrasında yapılan değişiklik Anayasa"ya aykırı görülmediğinden, yapılan değişikliğin 2006 yılı denetimlerine de uygulanmasına ilişkin iptali istenilen kuralda Anayasa"ya aykırılık yoktur.

Açıklanan nedenlerle, dava konusu kural Anayasa"nın 2. ve 160. maddelerine aykırı değildir. İptal isteminin reddi gerekir.

Kuralın, Anayasa"nın 11. maddesiyle ilgisi görülmemiştir.

V- YÜRÜRLÜĞÜN DURDURULMASI İSTEMİ

24.5.2007 günlü, 5667 sayılı Bankacılık İşlemleri Yapma ve Mevduat Kabul Etme İzni Kaldırılan Türkiye İmar Bankası Türk Anonim Şirketince Devlet İç Borçlanma Senedi Satışı Adı Altında Toplanan Tutarların Ödenmesi Hakkında Kanun"un;

A- 1-2. maddesinin (1) numaralı fıkrasına,

2-6. maddesiyle, 19.10.2005 günlü, 5411 sayılı Bankacılık Kanunu"nun 124. maddesinin değiştirilen birinci fıkrasında yer alan "yıllık gider hesapları ile harcamalarının" ibaresine,

3-Geçici 2. maddesine,

Yönelik iptal istemleri 24.3.2010 günlü, E. 2007/77, K. 2010/50 sayılı kararla reddedildiğinden, bu madde, fıkra ve ibarelere ilişkin YÜRÜRLÜĞÜN DURDURULMASI İSTEMİNİN REDDİNE,

B-Geçici 1. maddesinin (2) numaralı fıkrasının dördüncü tümcesinin iptali istemi hakkında, 24.3.2010 günlü, E. 2007/77, K. 2010/50 sayılı kararla karar verilmesine yer olmadığına karar verildiğinden, bu tümceye ilişkin YÜRÜRLÜĞÜN DURDURULMASI İSTEMİ HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,

24.3.2010 gününde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

VI- SONUÇ

24.5.2007 günlü, 5667 sayılı Bankacılık İşlemleri Yapma ve Mevduat Kabul Etme İzni Kaldırılan Türkiye İmar Bankası Türk Anonim Şirketince Devlet İç Borçlanma Senedi Satışı Adı Altında Toplanan Tutarların Ödenmesi Hakkında Kanun"un;

1-2. maddesinin (1) numaralı fıkrasının Anayasa"ya aykırı olmadığına ve iptal isteminin REDDİNE,

2-6. maddesiyle, 19.10.2005 günlü. 5411 sayılı Bankacılık Kanunu"nun 124. maddesinin değiştirilen birinci fıkrasında yer alan " " yıllık gider hesapları ile harcamalarının "" ibaresinin Anayasa"ya aykırı olmadığına ve iptal isteminin REDDİNE,

3-Geçici 1. maddesinin (2) numaralı fıkrası, 4.6.2008 günlü, 5766 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunda ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun"un 24. maddesiyle değiştirildiğinden, fıkranın dördüncü tümcesine ilişkin, KONUSU KALMAYAN İPTAL İSTEMİ HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,

4-Geçici 2. maddesinin Anayasa"ya aykırı olmadığına ve iptal isteminin REDDİNE,

24.3.2010 gününde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

 

Başkan

Haşim KILIÇ

Başkanvekili

Osman Alifeyyaz PAKSÜT

Üye

Fulya KANTARCIOĞLU

 

 

 

Üye

Ahmet AKYALÇIN

Üye

Mehmet ERTEN

Üye

Fettah OTO

 

 

 

Üye

Serdar ÖZGÜLDÜR

Üye

Şevket APALAK

Üye

Serruh KALELİ

 

 

 

Üye

Zehra Ayla PERKTAŞ

Üye

Recep KÖMÜRCÜ

 

 

Hemen Ara