Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/11390 Esas 2022/13447 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/11390
Karar No: 2022/13447
Karar Tarihi: 01.11.2022

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/11390 Esas 2022/13447 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı, hizmet tespiti istemiyle dava açtı. Mahkeme, davanın kabulüne karar verdi. Ancak davalılar tarafından yapılan temyiz itirazları kabul edildi ve hüküm bozuldu. Davacının okul binasında kaldığı ve tatil döneminde bekçilik yaptığı hususu sübuta ermediği için belirli dönemler dışlanarak yeniden hüküm verilmesi gerektiği belirtildi. Kararda, 5510 sayılı Yasanın Geçici 7. maddesi atfı ile 506 sayılı Kanun’un 79/10 ve 5510 sayılı Kanun’un 86/9. maddelerinin davaya yasal dayanak olduğu ve sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanması davalarının özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmesi gerektiği vurgulandı. Bu tür davaların temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip gerek görüldüğünde kendiliğinden araştırma yapılarak delil toplanabileceği de belirtildi.
10. Hukuk Dairesi         2022/11390 E.  ,  2022/13447 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :İş Mahkemesi
    No :



    Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
    Mahkemece, bozma ilâmına uyularak davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, davalı taraf avukatları tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Davanın yasal dayanağı, 5510 sayılı Yasanın Geçici 7. maddesi atfı ile 506 sayılı Kanun’un 79/10 ve 5510 sayılı Kanun’un 86/9. maddeleridir. Anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin bu tür davalar kamu düzeni ile ilgili olduğundan özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmeleri zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip gerek görüldüğünde kendiliğinden araştırma yapılarak delil toplanabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır.
    Mahkemece, bozma ilamı öncesinde verilen kararda, davanın kabulüne karar verilmiş olup, davalılar tarafından bu kararın temyiz edilmesi üzerine; iş bu karar, Dairemizin 2016/ 11613 E., 2017/ 4536 K. sayılı ilamı ile, “… Mahkemece, davacının çalıştığı okulun çalışma takvimi ... Müdürlüğünden sorulmalı, tanık olarak dinlenilen müdür, müdür yardımcılarının okulda hangi tarihler arası görevli oldukları sorulmalı, davacının yaz dönemi çalışması olup olmadığı, bu dönemlere ilişkin çalışmasının kısmi veya tam gün üzerinden olup olmadığı irdelenmeli ve tüm deliller değerlendirilerek karar verilmelidir...” şeklinde gerekçe ile bozulmuş, uyulan bozma ilamı sonrası davanın kabulüne yönelik karar tesis edilmiştir.
    Bozma kararı sonrası, mahkeme tarafından bozma gereği tam olarak yerine getirilmeden hüküm kurulmuştur.
    Yukarıda belirtilen yasal mevzuat uyarınca, davacının davalıya ait okulda tadilat dönemi dışında temizlik görevinde çalıştığına yönelik kabul yerinde ise de; davacının okul binasında kaldığı, yaşamını burada sürdürdüğü dikkate alındığında, okulun tatil olması nedeni ile kapalı olduğu dönemlerde ne iş yaptığı açıklanmaksızın, okulda kaldığı ve okula göz kulak olduğu gerekçesi ile bekçilik yaptığına yönelik kabul yerinde değildir. Davacının, özel yaşamı ile iş hayatının iç içe geçmesi nedeniyle çalışma saatleri dışında okulda bulunması doğal olmakla tatil dönemlerinde bekçilik yaptığı hususu sübuta ermemiştir. Bu kapsamda Mahkemece, yaz tatili ve ara dönem tatilleri ilgili kurumdan sorulmak suretiyle ,belirlenen dönemler dışlanarak hüküm kurulmalıdır.
    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz ardı edilerek; yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O halde, davalılar vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 01/11/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Hemen Ara