Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/9144 Esas 2022/13566 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/9144
Karar No: 2022/13566
Karar Tarihi: 02.11.2022

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/9144 Esas 2022/13566 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2022/9144 E.  ,  2022/13566 K.

    "İçtihat Metni"

    Bölge Adliye
    Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesi
    No :


    Dava kurum işleminin iptali istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    ... Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalı kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    I-İSTEM
    Davacı vekil dava dilekçesinde özetle; davacı şirkette davalı Kurum tarafından yapılan inceleme sonunda düzenlenen rapora ilişkin müvekkili şirkete tebliğ edilen 13.03.2018 tarihli yazı ile diğer davalı ... isimli sigortalıya ücret adı altında ödemeler yapılmış olup bu ücret ödemelerinin Kuruma eksik bildirildiği belirtilerek 2012/01-09 ayları arası ek nitelikte ... Belgesi düzenlenmesinin istendiğini, müvekkili şirket tarafından 27.03.2018 tarihli dilekçe ile itiraz edildiği, davalı Kurum tarafından 02.10.2018 tarihinde tebliğ edilen 27.09.2018 tarihli Komisyon Kararı ile itirazın reddedilmiş olup re’sen ek nitelikte ... düzenlendiğini, diğer davalı sigortalının prime esas kazançlarının davalı Kuruma eksiksiz bildirildiğini, müvekkili şirketin yönetim kurulu başkan vekili ve murahhas üyesi dava dışı ... ... ... ile diğer davalı sigortalı ...'ın farklı kişiler olup davalı Kurum tarafından karıştırılmış olunabileceğini, davalı Kurum tarafından yapılan işlemin usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek; davalı Kurum tarafından tahakkuk ettirilen prim borcunun iptaline karar verilmesini talep etmiştir.

    II-CEVAP
    Davalı Kurum vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili Kurum işleminin usul ve yasaya uygun olduğunu ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı ..., dava ile ilgisinin bulunmadığını, davacı şirket tarafından prime esas kazançlarının eksik bildirildiğine ilişkin hiçbir şikayette bulunmadığını, davacı şirket tarafından Kuruma bildirilen kazançlarının gerçek kazançları olduğunu savunarak tarafına ilişkin davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    III-MAHKEME KARARI
    A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
    İlk Derece Mahkemesi; "...Sayıştay Başkanlığının 2012 yılı denetim raporunda davacı şirket sigortalısı ...’ın prime esas kazançlarına ilişkin 2012/01-09 ayları arasında ... ... yapılmış ödeme tutarının 24.257,54 TL olduğu belirtilmişse de; davacı vekili tarafından sunulan ... ... dekontlarında ve ... Bankasının 28.10,2019 tarihli cevabi yazısında bildirilen davacıya ait banka hesap hareketlerinde bahse konu sigortalıya ödenen ücretlerin incelemesinden, davacı şirketin dava konusu dönem bordrolarında bahse konu sigortalıya ödenen ücretlerin, banka yoluyla ödenen ücretlerin ve Kuruma bildirilen kazançların birbiri ile uyumlu olduğu görülmüştür. Böylelikle, davalı ...’ın beyanı ve dosya kapsamında bulunan banka kayıtlarına istinaden davacı şirket tarafından davalı sigortalı ...’ın prime esas kazançlarının davalı Kuruma bildirilenler kadar olduğu, davalı Kurum tarafından yapılmış olan prime esas kazanç tespitinin ve bu tespite istinaden Kurum tarafından re’sen ek nitelikte ... düzenlenmesi yönündeki işlemin usul ve yasaya uygun olduğunun kabulünün mümkün olmadığı kanaatine varıldığı" gerekçesiyle;
    Davanın kabulü ile;
    Davalı kurum tarafından tahakkuk ettirilen davaya konu prim borcunun iptaline, karar vermiştir.
    İSTİNAF NEDENLERİ:
    Davalı ... vekili, hükme esas alınan bilirkişi raporunda yer alan tesbitlerin yerinde olmadığını, müvekkili kurumca yapılan işlemlerin resmi ve kesin delil mahiyetinde olan Sayıştay raporu ile kurum içi bilgi ve belgelere dayandığını, söz konusu delillerden ...'a yapılan ücret ödemelerinin kuruma eksik bildirildiğinin açıkça görüldüğünü, kurum denetim raporlarının aksi sabit oluncaya kadar geçerli olduğunu belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur.
    B-BAM KARARI
    ... Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesi, "....Mahkemece ... Bankasından davalı ...'a ilişkin hesap hareketlerinin celbedildiği, banka hesap hareketlerine, göre davalı ...'a 2012/1-9.aylarda 930.67 TL maaş, 89,76 TL ... ödemesi yapıldığı,işlem dayanağı Sayıştay raporu dosyada bulunmadığından kurum yazısında belirtilen ödemelere ilişkin bir bilgi olmadığı, işleme dayanak davalı sigortalının cevap dilekçesinde aldığı ücretin kuruma tam olarak bildirildiğini beyan ettiği,bilirkişi incelemesinde de banka kayıtları ile kurum kayıtlarının uyumlu olduğu,İdare mahkemesi tarafından aynı hukuki sebebe dayalı olarak verilen idari para cezasına ilişkin komisyon kararının iptaline karar verildiği, kararın kesinleştiği, mahkeme kararının yerinde olduğu," gerekçesiyle davalı Kurumun istinaf başvurusunun esastan reddine, karar verilmiştir.
    IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
    Davalı kurum vekili, istinaf dilekçesinde belirttiği nedenlerle kararın bozulmasını istemiştir.
    V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
    5510 sayılı Yasa'nın 85 ve 86. maddeleri ile diğer hükümler birlikte değerlendirildiğinde, Kuruma kendisine bildirilen ve bildirilmeyen işçilik yönünde inceleme yapma yetkisi açıkça verilmektedir. 4958 sayılı Yasa'nın 37. maddesi ile değişik 506 sayılı Yasanın 79. maddesinde de Kurumun eksik işçilik bildirimi konusunda resen araştırma yetkisinin bulunduğu açıktır. Y.H.G.K.'nun 21.11.2001 günlü 2001/965 Esas, 2002/1038 Karar sayılı Kararı da aynı yöndedir.
    Somut olayda; Sayıştay Başkanlığının 2012 yılı denetim raporuna istinaden davalı Kurumun 21.10.2014 tarihli yazısı ile davacı şirket sigortalısı ...'ın 2012/01-09 ayları arası prime esas kazançlarının Kuruma eksik bildirildiğinin tespit edildiği, davalı Kurum tarafından 13.03.2018 tarihli yazı ile davacı şirketten bahse konu sigortalı adına 2012/01-09 dönemleri için bahse konu sigortalı adına ek nitelikte ... düzenlenmesinin talep edildiği, davacı şirket tarafından 27.03.2018 tarihinde yapılan itirazın 27.09.2018 tarihli ... Kararı ile reddedilmiş olup kararın davacı şirkete 02.10.2018 tarihinde tebliğ edildiği, davacı şirket tarafından ek nitelikte ... düzenlenmemesi üzerine re'sen ek nitelikte ... düzenlenmiş olup davacı şirkete 16.360,50 TL tutarında borç tahakkuk ettirildiği anlaşılmaktadır.
    Davacının, eksik prim esas kazanç bildirimi nedeni ile davalı Kurum tarafından uygulanan idari para cezasının iptali için ikame etmiş olduğu ... 4. İdare Mahkemesinin 2018/1501 E. 2019/212 K. sayılı ilamında “ Uyuşmazlık konusu olayda davacı adına tesis edilen para cezasının sadece Sayıştay raporu dikkate alınarak verildiği, bu bağlamda davacı iş yeri nezdinde inceleme yapılmadığı gibi eksik işçilik bildirimine ilişkin olarak anılan isçinin beyanına veya maaş ödemesine ilişkin banka kayıtlarına dair dava konusu para cezasına kanıt oluşturacak somut herhangi bir inceleme yapılmadığı, kurumca düzenlenen inceleme raporunda ise davacıya tebligat yapılamadığı gerekçe gösterilerek kayıt incelemesi yapılmadığının belirtildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda kurumun kendi denetim elemanlarınca davacı hakkında herhangi bir denetim yapılmadan ve ilgili tarafların ifadelerine başvurulmak suretiyle detaylı bir rapor hazırlanmadan ve de inceleme yapılmamasını tebligatın iade edilmesine dayandırarak sadece Sayıştay raporu ve genelge dikkate alınarak davacı adına düzenlenen idari para cezası işleminde hukuka uyarlılık görülmemiştir.” denilerek idari para cezasının iptaline karar verilmiş olduğu görülmüştür.
    Mahkemece, verilen karar eksik inceleme ve araştırmaya dayalı olup; davalı kurumca prim tahakkukunda esas alınan 2012 yılı Sayıştay raporunda eksik matrah ve kayıt dışı ödeme olarak belirlenen tespitlerin gerçekliği, iş yeri kayıtları ile kurum kayıtları dikkate alınıp yerindeliği denetlenerek varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken genel kabul ve yetersiz bilirkişi raporuna göre yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O hâlde davalı kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesi kararının HMK'nın 373/1 maddesi gereğince kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 02.11.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Hemen Ara