Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2012/1454 Esas 2012/5967 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/1454
Karar No: 2012/5967

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2012/1454 Esas 2012/5967 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2012/1454 E.  ,  2012/5967 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Gebze 3. İş Mahkemesi
    TARİHİ : 22/11/2011
    NUMARASI : 2011/313-2011/490

    Davacı vekili, müvekkili davacının davalı işyerinde çalışırken iş sözleşmesinin feshedildiğini, bunun üzerine davacının işe iade davası açtığını, söz konusu davanın kabulüne dair verilen kararın Yargıtayca onanarak kesinleştiğini, yasal sürede işverene başvuru yapıldığını, işe başlatılmaması üzerine Gebze 1. İcra Müdürlüğünün 2010/5394 sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, işçilik alacaklarının talep edildiğini, davalının takibe itiraz ettiğini, itirazın haksız olduğunu, davalının davacıya ihtarname göndererek işe davet ettiğini belirttiğini, böyle bir tebligatın yapılmadığını, kaldı ki işe davet edilen başka bir işçinin işyerine gittiğinde muhatap bulamadığını belirterek davalının icra takibine yönelik itirazının iptaline karar verilmesini  istemiştir.
    Davalı vekili, davacı tarafından davalı aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığını, süresinde takibe itiraz edildiğini ve takibin durdurulmasına karar verildiğini, icra takibinin yetkisiz icra müdürlüğünde başlatıldığını, davacının işe başlaması için işe davet yazısı gönderildiğini, ihtarnamenin TK 21. maddesine göre tebliğ edildiğini, ancak davacının işe başlamak üzere başvurmadığını, Yargıtay"ın yerleşik görüşüne göre işçinin işe iade yönündeki başvurusunun samimi olması gerektiğini, davacının usulüne uygun şekilde yapılan işe başlatma davetine rağmen işe başlamak için işyerine gelmediğini, davacının gerçek amacının işe başlamak olmadığını, müvekkili davalının davacıya hiçbir ücret ve tazminat borcunun bulunmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, davacının işe iade yönündeki başvurusunun samimi olduğu, ancak davalı  işverenin davacıya usulüne uygun tebligat yaptığı kabul edilse dahi;  davalı işverenin davacı ile vekiline gönderdiği ihtarname tarihi olan 29.11.2010 tarihinde fabrikada 1 muhasebeci ile 3 bekçi bulunduğu, yine mahkemenin 2011/311 E. sayılı dosyasında davacı Orhan Asan tarafından aynı davalıya süresinde başvurusunda davacıya temizlik işi teklif edildiği, davalı işverence davacının aynı koşullarla eski işine başlatılamıyacağının açık olduğu, davalı işverenin  işe davete dair beyanın ciddi olmadığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    4857 sayılı İş Kanunu"nun 21. maddesinin 5. fıkrasına göre, işçi kesinleşen mahkeme kararının kendisine tebliğinden itibaren 10 iş günü içinde işe başlamak için işverene başvuruda bulunmak zorundadır. Aksi halde işverence yapılan fesih geçerli bir feshin sonuçlarını doğurur. İşçinin işe iade yönündeki başvurusu ciddi ve samimi olmalıdır. İşçinin gerçekte işe başlamak niyeti olmadığı halde, işe iade davasının sonuçlarından yararlanmak için yapmış olduğu başvuru geçerli bir işe iade başvurusu olarak değerlendirilemez.
    4857 sayılı Kanun"un 21.maddesine göre işveren işe iade için başvuran işçiyi bir ay içinde işe başlatmak zorundadır. Aksi halde feshin geçersizliği davasında belirlenen iş güvencesi tazminatı ile çalıştırılmadığı en çok dört aylık süre ücret ve diğer hakları ödenmelidir. İşverenin işe davete dair beyanının da ciddi ve samimi olması gerekir. İşverenin işe başlatma amacı olmadığı halde işe başlatmama tazminatı ödememek için yapmış olduğu çağrı,  gerçek bir işe başlatma daveti olarak değerlendirilemez. 
    İşçinin işe iade sonrasında başvurusuna rağmen işe başlatılmaması halinde, işe başlatılmayacağının sözlü ya da eylemli olarak açıklandığı tarihte veya bir aylık başlatma süresinin sonunda iş sözleşmesi işverence feshedilmiş sayılır.
    Somut olayda, davacı işe iade davasının kabulü üzerine işe başlatılması için süresi içersinde talepte bulunmuştur. Davalı işveren davacıyı işe başlaması için davet etmiştir. Bu davetin davacıya usulüne uygun olarak tebliğ edilmediği ve işverenin davetinde samimi olmadığı iddiasıyla davacı tarafından alacaklarının tahsili istemiyle başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali istemiyle dava açılmışsa da, davalı şirkete ait işyerinin faaliyetinin durdurulmasının gerçek, sürekli veya geçici olup olmadığı, başka işyeri bulunup bulunmadığı ve çalışan diğer işçiler bakımından yapılan işlemlerin ne olduğu gibi hususlar araştırılıp, dosya içeriği ile birlikte yeniden değerlendirme yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 29.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.

     

    Hemen Ara