Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2012/1448 Esas 2012/5966 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/1448
Karar No: 2012/5966

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2012/1448 Esas 2012/5966 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2012/1448 E.  ,  2012/5966 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Gebze 3. İş Mahkemesi
    TARİHİ : 22/11/2011
    NUMARASI : 2011/311-2011/488

    Davacı vekili, müvekkili davacının davalı işyerinde çalışırken iş sözleşmesinin feshedildiğini, bunun üzerine davacının işe iade davası açtığını, söz konusu davanın kabulüne dair verilen kararın Yargıtayca onanarak kesinleştiğini, yasal süre içinde başvuru yapıldığını, müvekkilinin işe başlaması için yapılan davet üzerine işbaşı yapmak üzere davacının şirkete gittiğini, tanıklar huzurunda davacıya işyerinin kapalı olduğunun, üretim yapılmadığının ve bekçi dışında çalışan bulunmadığının, bu nedenle çevre temizlik işi verileceğinin bildirildiğini, bu durumun noterce tespit edildiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere alacaklarının hüküm altına alınmasını istemiştir.
    Davalı vekili, davacının iş sözleşmesinin 4857 sayılı İş Kanunu"nun 18. maddesi uyarınca; işletmenin, işyerinin, işin gereklerinden dolayı feshedildiğini, siparişlerde azalma olduğunu, ekonomik sıkıntılar yaşandığını, istihdam fazlalığının oluştuğunu, davacının tüm alacak ve tazminatlarının ödendiğini, davacının alacağı kalmadığına dair şirketi ibra ettiğini, ancak davacının tüm bunlara rağmen işe iade tazminatlarını alabilmek için işe iade davası açtığını, işe iade davasının Yargıtayca onanarak kesinleştiğini, davacının işe iade talebinde bulunduğunu, talebin şirketçe kabul edildiğini, işe davet edilen davacının işe geldiğini ancak bölümün kapatılması nedeniyle önceki işiyle aynı işte istihdam edilemediğini, şirketin yeniden yapılanmaya çalıştığını, yeniden yapılanıncaya kadar davacının benzer bir işte çalışmasının istendiğini, davacının bunu kabul etmediğini, işe iade kararı gereğinin şirketçe yerine getirildiğini, ancak davacının önceki işi artık yapılmadığından aynı göreve iadesinin mümkün olmadığını ve feshin 4857 sayılı Kanun"un 21/5 maddesine göre geçerli bir fesih sonucunu doğurduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, davacının davalı işverenin işe başlaması yönündeki davetine ilişkin ihtarnamesi üzerine, ihtarnamede belirtilen tarihte işbaşı yapmak amacıyla davalı işyerine gittiği, ancak işyerinde  muhasebeci ve bekçiler dışında  kimse bulunmadığı,  üretimin durmu
    olduğu davacının yetkili olarak muhasebeci ile konuştuğu ve Noter tespitine göre, davacıya çevre düzenlemesi ve temizlik işlerinin teklif edildiği, fabrika çalışmadığı için asıl işinin verilemediği, fabrika çalıştığında ve üretim başladığında asıl işine başlatılacağının sözlü olarak beyan edildiği, ancak fabrikanın ne zaman üretime geçeceğinin bilinmediği ve süresinin belli olmadığı bu şekilde davacının işe iade yönündeki başvurusunun samimi olduğu, ancak davalı işverence davacının aynı koşullarla eski işine başlatılmadığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    4857 sayılı Kanun"un 21. maddesinin 5. fıkrasına göre, işçi kesinleşen mahkeme kararının kendisine tebliğinden itibaren 10 iş günü içinde işe başlamak için işverene başvuruda bulunmak zorundadır. Aksi halde işverence yapılan fesih geçerli bir feshin sonuçlarını doğurur. İşçinin işe iade yönündeki başvurusu ciddi ve samimi olmalıdır. İşçinin gerçekte işe başlamak niyeti olmadığı halde, işe iade davasının sonuçlarından yararlanmak için yapmış olduğu başvuru geçerli bir işe iade başvurusu olarak değerlendirilemez.
    4857 sayılı Kanun"un 21. maddesine göre işveren işe iade için başvuran işçiyi bir ay içinde işe başlatmak zorundadır. Aksi halde feshin geçersizliği davasında belirlenen iş güvencesi tazminatı ile çalıştırılmadığı en çok dört aylık süre ücret ve diğer hakları ödenmelidir. İşverenin işe davete dair beyanının da ciddi ve samimi olması gerekir. İşverenin işe başlatma amacı olmadığı halde işe başlatmama tazminatı ödememek için yapmış olduğu çağrı,  gerçek bir işe başlatma daveti olarak değerlendirilemez. 
    İşçinin işe iade sonrasında başvurusuna rağmen işe başlatılmaması halinde, işe başlatılmayacağının sözlü ya da eylemli olarak açıklandığı tarihte veya bir aylık başlatma süresinin sonunda iş sözleşmesi işverence feshedilmiş sayılır.
    Somut olayda, davacı işe iade davasının kabulü üzerine işe başlatılması için süresi içersinde talepte bulunmuştur. Davalı işveren davacıyı işe başlaması için davet etmiştir. Bu davet üzerine işyerine giden davacıya işyerinde çalışma olmadığı belirtilerek başka işte çalışması teklif edilmiştir. İşverenin davetinde samimi olmadığı iddiasıyla davacı tarafından alacaklarının tahsili istemiyle dava açılmışsa da, davalı şirkete ait işyerinin faaliyetinin durdurulmasının gerçek, sürekli veya geçici olup olmadığı, başka işyeri bulunup bulunmadığı ve çalışan diğer işçiler bakımından yapılan işlemlerin ne olduğu gibi hususlar araştırılıp dosya içeriği ile birlikte yeniden değerlendirme yapılarak sonucuna göre karar verilmelidir. Eksik inceleme ile, yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 29.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.

     

    Hemen Ara