Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2012/4692 Esas 2012/5538 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/4692
Karar No: 2012/5538

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2012/4692 Esas 2012/5538 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2012/4692 E.  ,  2012/5538 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Antalya 4. İş Mahkemesi
    TARİHİ : 14/11/2011
    NUMARASI : 2011/538-2011/560

    Davacı  vekili,  davalının işsizlik ödeneği almak için Antalya İl Müdürlüğüne müracaat ettiğini, davalının işsizlik ödeneği aldığı süre içerisinde Antalya İl Müdürlüğünce kendisine yapılan çağrıya uymadığından işsizlik ödeneğinin kesildiğini, Antalya İl Müdürlüğünce 11.6.2009 tarih ve 257602  sayılı  yazısıyla 1157,50.TL anapara ve 11.06.2009 tarihinde kadar  4,50.TL  işlemiş  faiz  olmak  üzere toplam 162. TL hak etmeden aldığı işsizlik ödeneğini iade etmesi gerektiğinin 15.06.2009 tarihinde davalıya bildirildiği, ancak davalının  herhangi bir iade de bulunmadığını, Denizli 2. İcra Müdürlüğünün 2010/2956 sayılı dosyası ile davalı hakkında icra takibine başlandığını, davalının haksız ve kötü niyetli olarak takibe itiraz ettiğini, itirazın hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, alacağın likid olduğunu belirterek itirazın iptaline, takibin devamına % 40 icra inkâr tazminatına   hükmedilmesini   talep  etmiştir.
    Davalı vekili, davanın  reddine  karar  verilmesini  istemiştir.
    Mahkemece, taraflar arasında işçi  işveren ilişkisi bulunmadığından ayrıca 4904 Sayılı  özel  yasada göreve  ilişkin bir  düzenleme  bulunmadığından  dava  dilekçesinin görev yönünden reddine, karar  kesinleştiğinde  ve  talep  halinde  dosyanın  yetkili  ve görevli  Antalya  Asliye  Hukuk  Mahkemesine  gönderilmesine  karar  verilmiştir.
    Hüküm,  davacı  vekili  tarafından  temyiz  edilmiştir.
    4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu"nun  46. maddesinin birinci  fıkrasında işsizlik sigortasının  amacı; "işsizlik  sigortasına  ilişkin  kuralları  ve  uygulama  esaslarını düzenlemek ve bu Kanunda öngörülen hizmetlerin verilmesini sağlamak" olarak belirtilmiş; Kanunun kapsamını düzenleyen ikinci fıkrasında ise "Bu Kanun, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 4. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi ile ikinci fıkrası kapsamında olanlardan bir hizmet akdine dayalı olarak çalışan sigortalıları  4857  sayılı  Kanuna  göre  kısmi süreli iş sözleşmesi ile çalışanlardan 5510  sayılı  Kanunun  52. maddesinin  birinci  fıkrası  kapsamında  işsizlik  sigortası  primi ödeyen isteğe  bağlı  sigortalılar  ile  aynı  Kanunun  ek  6. maddesi  kapsamındaki sigortalıları  ve 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun geçici 20. maddesinde açıklanan sandıklara tabi sigortalıları kapsar" şeklinde düzenlemeye  yer  vermiştir.
    4447    sayılı     Kanunun    46/4.   maddesine   göre    işsizlik    sigortası    primlerinin
    toplanmasından Sosyal Sigortalar Kurumu, diğer her türlü hizmet ve işlemlerin yapılmasından  İş ve  İşçi  Bulma  Kurumu  Genel  Müdürlüğü görevli, yetkili ve sorumludur. Kanunun 49/5.maddesinde "işsizlik sigortası primleri ile ilgili olarak; 5510 sayılı Kanunun 80, 82, 86, 88, 89, 90, 91, 93 ve 100. madde  hükümleri  uygulanır" kuralı öngörülmüştür.
    4447 sayılı Kanunun işsizlik ödeneğine hak kazanmanın  koşullarını düzenleyen 51.maddesine göre işsizlik ödeneğine hak kazanmak için bu Kanun uyarınca sigortalı sayılmak, iş sözleşmesi maddede belirtilen hallerden birisiyle dayalı olarak sona ermiş olmak, Kuruma süresi içinde şahsen başvurarak yeni bir iş almaya hazır olduğunu kaydettirmek ve bu Kanunda yer alan prim ödeme koşullarını sağlamış olmak gerekir.
    Görüldüğü gibi işsizlik ödeneğinin kanuni dayanağı  4447  sayılı  Kanun olmasına karşın  ödeneğe  hak  kazanma  ve ödeneğin  hesaplanması  doğrudan  4857  sayılı İş Kanunu ile 5510  sayılı  Kanun  hükümlerinin  uygulanmasını  gerektirir.
    İşsizlik  sigortasının  sosyal  güvenlik  hukuku  ile  doğrudan  ilgisi,  5510  sayılı Kanun"un  101. maddesinde yer  alan  "Bu  Kanunda  aksine  hüküm  bulunmayan hallerde, bu  Kanun  hükümlerinin uygulanmasıyla ilgili ortaya çıkan uyuşmazlıklar iş mahkemelerinde  görülür" hükmü  ve  4857  sayılı  Kanun"dan  doğan  uyuşmazlıklarda da  iş mahkemelerinin görevli olduğu göz önüne alındığında işsizlik sigortasına ilişkin uyuşmazlıklara da bu konuda uzman iş mahkemelerince bakılması gerektiği sonucuna varılmaktadır. Hal böyle olunca, mahkemece işin esasına girilerek sonucuna göre bir karar vermek gerekirken yazılı gerekçe ile görevsizlik kararı verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda  yazılı sebepten BOZULMASINA,  peşin alınan  temyiz  harcının  istek halinde ilgiliye iadesine, 27.03.2012 gününde oybirliği ile karar verildi.


     

    Hemen Ara