Dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/454 Esas 2015/1516 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/454
Karar No: 2015/1516
Karar Tarihi: 13.05.2015

Dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/454 Esas 2015/1516 Karar Sayılı İlamı

 

 

23. Ceza Dairesi         2015/454 E.  ,  2015/1516 K.

  •  


"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 27/04/2010
HÜKÜM : Mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın işe yerleştireceği vaadinde bulunduğu katılandan 240 TL para almak suretiyle haksız menfaat temin ettiğinin ve bu şekilde üzerine atılı dolandırıcılık suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda; sanık savunmasına, katılanın aşamalardaki beyanlarına, tanıklar ... ve ...’nun katılanın sanığa yönelik iddialarını doğrular mahiyetteki anlatımlarına, 17/05/2010 tarihli teşhis tutanağı içeriğine ve tüm dosya kapsamına göre; sanığın, bu şekilde gerçekleştirdiği sabit görülen eyleminin dolandırıcılık suçunu oluşturduğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, Ancak;
1- Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.06.2007 tarih ve 2007/10-108 Esas, 2007/152 Karar sayılı ilamında da belirtildiği gibi yasa koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamasına rağmen, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin adli para cezasının alt sınırın üzerinde 300 gün olarak tayin edilmesi,
2- 5237 sayılı TCK’nın 53.maddesinin 3. fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “ velayet hakkından; vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmette bulunma haklarından yoksunluğun” sadece sanığın kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindeki kişiler yönünden ise söz konusu hak yoksunluklarının hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceğinin gerektiği gözetilmeden kanundaki düzenlemeye aykırı olarak yazılı şekilde karar verilmesi,
3- Sanık hakkında belirlenen gün para cezasının adli para cezasına çevrilmesi sırasında uygulama maddesi olan TCK"nın 52/2 maddesinin gösterilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususların 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca 1412 sayılı CMUK"nın 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından adli para cezasına ilişkin sırasıyla “300 gün” ve “6.000 TL” adli para cezası terimlerinin tamamen çıkartılarak yerine sırasıyla “5 gün” ve “100 TL” adli para cezası ibarelerinin yazılması, hükümde yer alan, 5237 sayılı Kanun"un 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün tamamen çıkartılıp yerine, "5237 sayılı TCK"nın 53. maddenin 3. fıkrası uyarınca, 1. fıkranın c bendinde yer alan, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık haklarından koşullu salıverilme tarihine kadar, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına" ibaresinin konulması ve yine hüküm fıkrasının sanık hakkında verilen adli para cezasının adli para cezasına çevrilmesine ilişkin kısmına “dikkate alınarak” ibaresinden sonra gelmek üzere “TCK"nm 52/2 maddesi uyarınca” ibaresinin eklenmesi suretiyle, sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 13/05/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




 

 

 

Hemen Ara