Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/11964 Esas 2022/14024 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/11964
Karar No: 2022/14024
Karar Tarihi: 10.11.2022

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/11964 Esas 2022/14024 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davanın konusu rücuan tazminat istemidir. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davacı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmiştir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 10/2. maddesi, 21. maddesi ve 35. maddesi ile ilgili değişiklikler yapılmıştır. Adres kayıt sisteminde yazılı adresi bulunanlara, tebligat yapılamayacak olup; bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, adres kayıt sisteminde yazılı adresine, tebliğ yapılması gerekecektir. Davalılardan ...'ın ikamet adresine dair tebligatın usulsüz olarak yapıldığı anlaşılmaktadır. Mahkemece, gıyabi hükmün adı geçen davalı hakkında yapılacak araştırma ile adres kayıt sisteminde yazılı adreslerine Tebligat Kanununun 16-17 ve 21. maddelerine göre usulünce tebliğ edilerek, dosyanın geri çevrilmesine karar verilmiştir. Kanun maddeleri değişiklikleri ile ilgili ayrıntılı bilgi verilmiştir.
10. Hukuk Dairesi         2022/11964 E.  ,  2022/14024 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
    No :


    Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
    Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, davacı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Bazı maddeleri dışında 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 3. maddesi ile değişik 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 10/2. maddesine göre “bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.”; Yine, 6099 sayılı Kanunun 5. maddesi ile 7201 sayılı Kanunun 21. maddesine eklenen ikinci fıkrasına göre, “Gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap o adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut ... amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırır. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır.”; Yine, 6099 sayılı Kanunun 9. maddesi ile değişik 7201 sayılı Kanunun 35. maddesinin ikinci fıkrasına göre, “Adresini değiştiren kimse yenisini bildirmediği vet adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresi de tespit edilemediği takdirde, tebliğ olunacak evrakın bir nüshası eski adrese ait binanın kapısına asılır ve asılma tarihi tebliğ tarihi sayılır.” düzenlemelerine yer verilmiştir.
    Tüm bu düzenlemeler gözetildiğinde, artık, adres kayıt sisteminde yazılı adresi bulunanlara, 7201 sayılı Kanunun 35. maddesine göre tebligat yapılamayacak olup; bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, adres kayıt sisteminde yazılı adresine, 21. maddenin ikinci fıkrasına göre tebliğ yapılması gerekecektir.
    Eldeki dava dosyası incelendiğinde, davalılardan ...’nın ikamet adresine çıkarılan gerekçeli karara dair tebligatın, davalının ...’ye taşındığından bahisle iade gelmesine ve yapılan Mernis kayıt incelemesinde de, davalının ... ilinde kayıtlı görünmesine karşın, mahkemece gerekçeli karara dair tebligatın bir kez daha Bingöl ilindeki adrese çıkarılarak kararın tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. Bu şekilde yapılan tebligatların ise usulsüz olduğu anlaşılmakta olup, Mahkemece; gecikmeye ve yeni bir geri çevirmeye mahal verilmeksizin, verilen gıyabi hükmün adı geçen davalı hakkında yapılacak araştırma ile adres kayıt sisteminde yazılı adreslerine Tebligat Kanununun 16-17 ve 21. maddelerine göre usulünce tebliğ edilerek; temyiz süresi geçtikten ve gerektiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun geçici 3.maddesi gereği, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 432. maddesindeki prosedür işletildikten sonra gönderilmek üzere, dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, temyiz itirazlarının bu noksanlık giderilip dosya geldikten sonra incelenmesine, 10.11.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Hemen Ara