Esas No: 2015/668
Karar No: 2015/1510
Karar Tarihi: 13.05.2015
Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/668 Esas 2015/1510 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Katılanın yetkili müdürü ve temsilcisi olduğu ...Tedavi Hizmetler Anonim Şirketinde teknisyen olarak çalışan sanığın kendisine verilen görev gereği katılana ait Şirket tarafından... Anonim Şirketine satılan 4.166 adet boş solüsyon kabı ücretine tekabül 1.250 TL parayı 05/12/2009 tarihinde söz konusu şirketten teslim almasına rağmen katılana ait şirkete teslim etmeyerek uhdesinde tuttuğunun iddia ve kabul edildiği olayda; sanık savunmasına, tanık beyanına, katılan vekilince şikayet dilekçesi ekinde ibraz olunan tutanaklara ve tüm dosya kapsamına göre; sanığın atılı suçtan mahkumiyetine yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Sanığın, aşamalardaki savunmalarında hakkında lehe hükümlerin uygulanması talebinin bulunmaması karşısında, takdiri indirim sebeplerinin uygulanması ve hapis cezasının seçenek yaptırımlara çevrilmesi bakımından değerlendirme yapılmamış olması nedeniyle bozma isteyen tebliğnamedeki düşünceye iştirak edilmemiş, katılan vekilinin zararlarının giderilmediğini ileri sürmesi, sanığın sebebiyet verdiği zararı karşılamak istediğine dair herhangi beyanda bulunmamış olması ve zararın ödenmesi yönünde herhangi bir irade ortaya koymamış olması karşısında somut olayda hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının objektif koşullarından birisi olan zararın tamamen giderilmesi koşulunun yerine getirilmemiş olması nedeniyle, hükmün açıklanmasının geri bırakılması koşullarının gerçekleşmediği kabul edilmiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-TCK"nın 53. maddesinin 1. fıkrasının c bendinde yer alan haklardan, sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmetten bulunmaktan yoksun bırakılmaya ilişkin hak yoksunluğunun aynı maddenin 3. fıkrasına göre koşullu salıverilme tarihinden itibaren uygulanmayacağı gözetilmeden, alt soyu dışındaki kişileri de kapsayacak şekilde 53/1-c maddesi gereğince güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına hükmedilmesi,
2- Oluşa ve dosya kapsamına göre 05.12.2009 olan suç tarihinin karar yerinde 31.12.2009 olarak yazılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi uyarınca uygulanması gereken CMUK"nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; fakat, bu aykırılıkların yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, ilgili hüküm fıkrasından, 5237 sayılı Kanun"un 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün tamamen çıkartılıp yerine, "5237 sayılı TCK"nın 53. maddenin 3. fıkrası uyarınca, 1. fıkranın c bendinde yer alan, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık haklarından koşullu salıverilme tarihine kadar, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına" denilmek ve karar başlığında “31/12/2009” olan suç tarihinin “05/12/2009” ve öncesi şeklinde değiştirilmek suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 13/05/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.