Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2020/451 Esas 2022/181 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
Ceza Genel Kurulu
Esas No: 2020/451
Karar No: 2022/181
Karar Tarihi: 17.03.2022

Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2020/451 Esas 2022/181 Karar Sayılı İlamı

Ceza Genel Kurulu         2020/451 E.  ,  2022/181 K.

    "İçtihat Metni"



    Yargıtay Dairesi : 1. Ceza Dairesi


    Kasten öldürme suçundan, suça sürüklenen çocuklar ... ve ...’in beraatlerine ilişkin ... 1. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 31.05.2018 tarihli ve 199-195 sayılı hükümlere yönelik olarak katılanlar vekili tarafından istinaf talebinde bulunulması üzerine dosyayı inceleyen ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesince 21.01.2019 tarih ve 3328-193 sayı ile istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
    Bu kararın da Cumhuriyet savcısı ve katılanlar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 1. Ceza Dairesince 09.03.2020 tarih ve 269-966 sayı ile;
    “...Olay yerinde bulunan maktule tüfekle ateş eden suça sürüklenen çocuklar ... ve ...'in eylemlerine engel olmayan, davranışları ile onların suç işleme iradelerini güçlendiren suça sürüklenen çocuklar... ve ...'ın ise haksız tahrik altında kasten öldürmeye yardım etme suçundan cezalandırılmaları gerektiği gözetilmeksizin dosya içeriğine uygun olmayan gerekçe ile yazılı şekilde beraatlerine hükmedilmesi,” isabetsizliğinden bozulmasına oy çokluğuyla karar verilmiş;
    Daire Üyeleri....“...Suça sürüklenen çocuklar... ve ...'ın, ...ın öldürülmesi suçuna iştirak ettiklerine dair mahkûmiyetlerine yeterli her türlü şüpheden uzak kesin, açık deliller elde edilemediği,” düşüncesiyle karşı oy kullanmışlardır.
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ise 10.09.2020 tarih ve 27573 sayı ile;
    “...Suça sürüklenen çocuklar... ve ...'ın, maktul ...'ın öldürülmesi suçuna iştirak ettiklerine dair mahkûmiyetlerine yeterli her türlü şüpheden uzak kesin, açık deliller elde edilemediğinden, Dairenizce suça sürüklenen çocuklar... ve ... haklarında öldürme suçundan verilen bozma kararının kaldırılarak esastan ret karar verilmesinin uygun olacağı,” görüşüyle itiraz kanun yoluna başvurmuştur.
    CMK'nın 308. maddesi uyarınca inceleme yapan Yargıtay 1. Ceza Dairesince 26.10.2020 tarih, 3818-2522 sayı ve oy çokluğuyla itiraz nedenlerinin yerinde görülmediğinden bahisle Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
    TÜRK MİLLETİ ADINA
    CEZA GENEL KURULU KARARI
    Suça sürüklenen çocuk ... hakkında kasten öldürme suçundan verilen mahkûmiyet kararına yönelik istinaf talebinin esastan reddine dair karar, Özel Dairece bu karara yönelik temyiz talebinin esastan reddedilmesi suretiyle kesinleşmiş; suça sürüklenen çocuk ... hakkında kasten öldürme suçundan verilen beraat kararına yönelik istinaf talebinin esastan reddine dair karar ise Özel Dairece bozulmuş olup, inceleme itirazın kapsamına göre suça sürüklenen çocuklar ... ve ... hakkında kasten öldürme suçundan kurulan beraat hükümlerine yönelik istinaf taleplerinin esastan reddine ilişkin kararlarla sınırlı olarak yapılmıştır.
    Özel Daire çoğunluğuyla Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; suça sürüklenen çocuklar ... ve ...’in, maktul ...’in kasten öldürülmesi suçuna yardım eden olarak iştirak edip etmediklerinin belirlenmesine ilişkindir.
    İncelenen dosya içeriğinden;
    Olay yeri inceleme raporunda; 13.02.2017 tarihinde saat 22.00 sıralarında haber merkezinden, av tüfeğiyle kasten öldürme olayının meydana geldiğinin anons edilmesi üzerine aynı gün saat 22.30 sıralarında belirtilen yere intikal edildiği, olay yerinin Gülabibey Mahallesi, Bağcılar, 1. Sokak üzerinde bulunan park içi olduğu; Bağcılar Sokak’a 150 cm mesafede park içinde, çimenlerin üzerinde sırtüstü yatar vaziyette bir erkek şahsın yatmakta olduğu, 112 acil ekiplerinin şahsın öldüğünü bildirmeleri üzerine, şahsın sağ tarafında üzerinde saçma isabetleri bulunan siyah renkli cüzdan, anahtarlık ve cep telefonu bulunduğu, şahsın baş kısmı sağ tarafında çimenlerin üzerinde kan benzeri şüpheli leke ve 1 adet av fişeği plastik tapasının olduğu, şahsın ayaklarına 570 cm mesafede, içerisinde sarı renkli madde bulunan kilitli buz dolabı poşeti ile şahsın ayaklarına 920 cm mesafede 5 adet av tüfeği kartuşu, baş kısmına 900 cm mesafede ise 3 adet av fişeği plastik tapası bulunduğunun belirtildiği,
    ... Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğünce düzenlenen 16.02.2017 tarihli uzmanlık raporunda; “Tetkik için gönderilen üzerinde ‘OSKAR Magnum TORUN SİLAH SANAYİİ ...’ ibareleri bulunan, numarasız silah, 12 numara av fişeği istimal eden, yivsiz-setsiz tek namlusu bulunan, yarı otomatik çalışma sistemine sahip, kabza unsurlu bir av tüfeğidir. Yapılan incelemede, atışına engel mekanik herhangi bir arızasının bulunmadığı görülmüştür. Birlikte gönderilen bir (1) adet fişek, 12 numara bir av fişeği olup, numarasına uygun silahlarda kullanılmak üzere imal edilmiştir. Bu fişek, birlikte gönderilen av tüfeği ile test atışları sırasında kullanılmış ve patladığı müşahede olunmuştur. İnceleme konusu av tüfeği ve av fişeğinin 6136 sayılı Yasa’ya göre yasak niteliğini haiz olmadığı, inceleme konusu av tüfeğinden elde ettiğimiz mukayese av fişeği kovanları ile birlikte gönderilen 12 numara beş (5) adet av fişeği kovanının yapılan balistik incelemelerinde; mevcut izlere atfen, aralarında uygunluk bulunduğu görülmüş olup, söz konusu beş (5) adet av fişeği kovanının, tetkike konu, üzerinde ‘OSKAR Magnum TORUN SİLAH SANAYİİ ...’ ibareleri bulunan, numarasız av tüfeği ile atıldıklarının” ifade edildiğinin ifade edildiği,
    ... Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğünce düzenlenen 16.02.2017 tarihli uzmanlık raporunda; ..., ... ve ...'e ait svaplar ve montlardan alınan svaplarda atış artıklarına rastlanmadığı, ...'a ait eşofman üstünden alınan svapta atış artıkları tespit edildiği, ...'ın bedeninden alınan svaplarda atış artıklarına rastlanmadığı, maktul ...'e ait mont üzerinde bulunan muhtelif delikler etrafında yapılan kimyasal analizler neticesinde atış artıklarının dağılım yoğunluğuna göre, muhtelif deliklerin “Uzak Atış” mesafesinden oluşturuldukları, tespitlerine yer verildiği,
    Adli Tıp Kurumu ... Grup Başkanlığınca düzenlenen 02.05.2017 tarihli otopsi tutanağında; “13.02.2017 tarihinde ... ili, Gülabibey Mahallesi, Bağcılar 1. Sokak'ta av tüfeği ile ateş edilmesi sonucu öldüğü bildirilen ve yapılan ölü muayenesinde hakkında otopsi kararı alınan ...'e ait olduğu ölü muayene tutanağından anlaşılan, 169 cm boyunda, takriben 70-75 kg ağırlığında, 35-40 yaşlarında, yanları dökülmüş önleri seyrelmiş kırlaşmış siyah saçlı, beyaz tenli, günlük sakal bıyık tıraşlı, sünnetli erkek cesedinde, ölü katılığının başlayıp devam ettiği, ölü lekelerinin sırtta, belde ve bası görmeyen yerlerde mor renkte oluştuğu, kanda; 112mg/dl etanol bulunduğunu, uyuşturucu veya uyarıcı maddelerden (1001ng/ml) MDMA, (26ng/mL) MDA ve (18ng/ml) esrar etkin maddesi THC metaboliti THC-COOH bulunduğu, kişinin vücudunda, en az iki atışla husulü mümkün av tüfeği saçma tanesi giriş yaraları tespit edilmiş olup kişinin ölümünün av tüfeği saçma taneleri yaralanmalarına bağlı kafatası ve iskelet iskelet sistemi kemik kırıkları ile birlikte beyin doku, iç organ ve büyük damar yaralanmalarından gelişen iç ve dış kanama sonucu meydana gelmiş olduğu,” tespitlerine yer verildiği,
    14.02.2017 tarihli yakalama, üst arama ve teslim tutanağında; “Suça sürüklenen çocuklar ..., ..., ... ve ..., 14.02.2017 tarihinde saat 01.30 sıralarında İl Emniyet Müdürlüğüne kendiliklerinden gelerek teslim olmuşlar, yüzlerine karşı yasal hakları okunarak yakalanmışlar, kaba üst aramasında herhangi bir suç ve suç unsuruna rastlanılmamış, yapılan şifahi görüşmede biz sormadan kendiliğinden ... ve ... kendilerinin sıra ile tüfeği alarak ...'e ateş ettiklerini daha sonra ... isimli şahısla birlikte gezdiklerini, kendilerini bu şahsın getirdiğini, olayda kullanılan tüfek sorulduğunda kendilerinin olayda sonra Eski Ekin Yolu'nda bir yere giderek tüfeği sakladıklarını, kendi rızalarıyla teslim edebileceklerini beyan etmeleri üzerine suça sürüklenen çocuk ekip otosuna refakate alınarak gösterdikleri yere gidilmiş, sakladıkları yerde tüfek görülmesi üzerine Olay Yeri İnceleme Şube Müdürlüğü görevlileri adrese çağrılmış ve incelemek üzere tüfeği teslim almışlar, ayrıca GBT kayıtlarında aranmadıkları anlaşılmış, suça sürüklenen çocuklar gerekli işlemler yapılmak üzere alınan doktor raporu ile birlikte Çocuk Şube Müdürlüğüne teslim edilmiştir.” şeklinde ibareye yer verildiği,
    İletişimin tespiti tutanakları üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesine ilişkin 18.12.2017 tarihli raporda; maktul ... ile suça sürüklenen çocuk ...’nın olay tarihinden 11 gün önce 02.02.2017 tarihinde saat 00.38 ve 00.40’ta 11 ve 17 ... süren karşılıklı iki telefon görüşmesi yaptıkları, suç tarihinden 3 gün önce 10.02.2017 tarihinde saat 11.56 ile saat 14.19 arasında ise karşılıklı olarak 13 mesaj alıp gönderdiklerinin belirtildiği,
    Ulusal Yargı Ağı Projesi (UYAP) bilişim sistemi vasıtasıyla edinilen adli sicil kayıt belgelerinden; inceleme dışı suça sürüklenen çocuk ... ve ...’ın tüfekle ateş etmek suretiyle kasten yaralama, av tüfeğiyle ateş etmek suretiyle silahlı tehdit, mala zarar verme gibi suçlara ilişkin kayıtlarının bulunduğu, inceleme dışı suça sürüklenen çocuk ... ve ...’ın ... 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 12.06.2018 tarihli ve 794-172 sayılı kararı ile “......'in Mevlana parkında sohbet ederken ...’yı çağırdığı, ...'ya tüfeği getirmesini söylediği, ...'nın tüfeği getirdiği, daha sonra bir miktar alkol aldıkları, hepsinin alkol içtiği, konuşurken sinirlendikleri, bunun üzerine Abdullatif'in evine gittikleri, ...'in tüfeği eline alarak boş olan camlara doğru ateş ettiği, camların kırıldığı, daha sonra oradan ayrıldıkları,” şeklinde kabulle nitelikli tehdit suçundan mahkûmiyetlerine hükmedilerek hükümlerin açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, maktul ...’in ise ... Ağır Ceza Mahkemesinin 10.12.2009 tarihli ve 100-309 sayılı kararı ile eş cinsel ilişkilerini kaydettikleri kişilerden tehdit yoluyla para almak suretiyle şantaj suçundan diğer bazı kişilerle birlikte mahkûmiyetine karar verildiği,
    Anlaşılmaktadır.
    Katılan ... Mahkemede; “Ben olayın nasıl olduğunu görmedim. Olay günü akşam 18.30 sıralarında oğlum... gelen telefon üzerine evden çıktı, arkadaşının çağırdığını söyledi, ben evdeydim, saat 20.30 civarında parktan silah sesleri geldi, oğlumun orada vurulduğunu öğrendim, huzurda bulunan çocukları tanımam, oğlum ile bunlar arasında bir husumet bulunduğunu düşünmüyorum, oğlum zaman zaman alkol alırdı ancak uyuşturucu madde kullandığını bilmiyorum, ben etraftan duyduğum kadarıyla huzurda bulunan suça sürüklenen çocuklar üç dört gün önce oğlumu takıldığı kafeden aramışlar, niye aramışlar onu bilemiyorum, huzurda bulunan suça sürüklenen çocuklardan şikâyetçiyim, davaya katılmak istiyorum. Suça sürüklenen çocuk ...’nın Facebook’tan olaydan önce tüfekle çektirmiş olduğu fotoğrafı ben de gördüm. Ben bunların arkasında mafya olduğunu düşünüyorum, bunlara birilerinin yaptırdığını düşünüyorum, küfretmeyle adam öldürülmez.”,
    Katılan ... Mahkemede; “Benim olayın oluş şekline ilişkin bilgim yoktur, oğlum o gün öğleden sonra evden çıktı, oğlum arada alkol kullanırdı, ancak uyuşturucu kullanmazdı, ben suça sürüklenen çocukların tamamından şikâyetçiyim, davaya katılmak istiyorum.",
    Tanık ... Kollukta; “13.02.2017 tarihinde saat 22.30’da ikametimde bulunduğum sırada telefonumdan Facebook üzerinden öz amcamın oğlu olan ... bana ‘Abi beni ara.’ şeklinde mesaj attı, ben geç gördüm, bu sırada telefonum çaldı, telefonumda kayıtlı olmayan bir numaradan beni aradı ve bana ‘Abi bir olay oldu, görüşmemiz lazım.’ dedi, ben de nerede olduğunu sordum, bana...Parkı’nın oraya geçeceğini söyledi, ben de kendime ait aracım ile...Parkı’nın oraya gittiğimde, ..., yanında tanıdığım ... ile isimlerini sonradan öğrendiğim ... ve ... isimli şahıslar bulunuyordu, hepsi birlikte benim aracıma bindiler, yanlarında herhangi bir tüfek yoktu, araca bindiklerinde ne olduğunu sordum, bana ‘Abi birini vurduk.’ dediler, ‘Kimi vurdunuz?’ diye sorduğumda benim tanımadığım mahalleden... isimli şahsı vurduk dediler, ‘Öldü mü?’ diye sordum, ‘Öldü.’ dediler, ‘Nasıl oldu?’ diye sorduğumda ... bana ‘2 el ben ateş ettim, 3 el ... ateş etti.’ diye söyleyince, ben kendilerine kızdım ve ‘Neden yaptınız, yazık günah değil mi, amacınız neydi, derdiniz neydi?’ diye sorduğumda, ‘Bana küfretti.’ dedi, ben de ‘Şahsi mi küfretti yoksa hepinize mi?’ dediğimde, ‘Hepimize küfretti, biz de dayanamadık ateş ettik.’ deyince ben tekrar sinirlendim ve ‘Bir küfre adam mı vurulur?’ diyerek kendilerine bağırdım ve ‘Hemen karakola gidiyoruz, teslim olacaksınız.’ dedim, bunun üzerine bana teslim olmayacaklarını kaçabileceklerini söylediler, ben de kendilerini ikna etmek için çiğ köfte söyledim ve arabada yedirdim, konuşarak kendilerini ikna edip Emniyet Müdürlüğüne getirdim, ... ve yanında bulunan şahısların gerçekleştirmiş oldukları olaydan hiçbir bilgim yoktu, ... beni çağırıp yanlarına gittiğimde olayı öğrendim, kendileri ile buluştuğumda yanlarında tüfek yoktu, bana vurduklarını söyledikleri ... isimli şahsı tanımıyorum, ismini ilk defa o gece ... ve yanında bulunan şahıslardan öğrendim, benim amacım yeğenim olan ...'ı karışmış olduğu bir olaydan dolayı polise bir an önce teslim etmek ve başka olaylardan kurtarmaktı, başka bir amacım yoktur.”,
    Cumhuriyet Başsavcılığında; “Suça sürüklenen çocukları tanırım. ... benim amcam olan ... Özkan'ın oğlu olur. Ölen ...'i tanımıyorum. Diğer şüpheli ...'i tanımıyorum. Saat 22.00-22.30 sıralarında ... beni cep telefonumdan cep telefonuyla aradı. Bana ‘Abi görüşmemiz lazım, Kale'nin parkına gelebilir misin, orada buluşalım.’ dedi. Ben de aracımla bu parka gittim. Ben vardığım zaman onlar yoktu. Benden 1-2 dakika sonra geldiler. Ben onları aracın içerisinde bekliyordum. Aracın içerisine girdiler. Turlamaya başladık. ... bana birisini tüfekle kurşunladıklarını söyledi. Önce ...'nın ölen kişiye 3 el ateş ettiğini, sonra kendisinin tüfeği ...'nın elinden alarak 2 el ateş ettiğini söyledi. Ben yanlış yapmış olduklarını, neden böyle bir şey yaptıklarını sorduğumda ..., ‘Bize küfretti onun için ateş ettik.’ dediler. Ben emniyete teslim olmaları gerektiğini söyledim. Onlar ilk başta kaçma düşüncesindeydi ve kendi aralarındaki konuşmalarda ‘Biz yaptık, birlikte yaptık.’ diye konuşuyorlardı. Ben kendilerini teslim olmaya ikna ettim. ‘Karnınız aç mı?’ diye sordum. ‘Biraz aç.’ dediler. Ben de onlara çiğ köfte ısmarladım. Daha sonra aracımla onları ... Emniyet Müdürlüğü nizamiyesinin önüne bıraktım. Kendim biraz bekledim. Tanıdığım ailelerine haber verdim. Aileleri gelmeye başladı. Ben de emniyetin içerisine girmek istedim fakat kapıdaki nöbetçi polis ‘Sizlik bir şey yok, gidin bir şey olursa haber veririz.’ dedi. Ben de aracımla oturduğum eve geçtim. Benim bu olayla ilgili hiçbir ilgim ve alakam yoktur. Bana sülalem Mamoş diye hitap eder. ...'ın beni araması üzerine ben ne olduğunu ve olayı bilmediğim için akrabam görüşmek istediği için suça sürüklenen çocuklarla buluştum. Olayı da buluştuktan sonra anlatmaları üzerine öğrendim ve hemen teslim olmaları yönünde konuşmalar yaptım ve sonrasında da teslim oldular. ... yaklaşık 2 seneden beri yanlış yollardadır. Ben sorduğumda bana anlatmıyor. Ancak ne yapıp ettiğini genel ve ayrıntılı olarak bilmiyorum. Bana anlatmaz. ...'ı ve diğer suça sürüklenen çocukların ölen kişiyle veya bir başka kişiyle aralarında alacak borç ilişkisi, anlaşmazlık, husumet bulunup bulunmadığını bilmiyorum.”,
    Mahkemede; "Benim olayın oluş şekline ilişkin görgüye dayalı bir bilgim söz konusu değildir, şu an huzurda bulunan ..., amcamın oğludur, olay günü akşam 22.00 sıralarında ... Facebook’tan bana mesaj atmış ben mesajı geç gördüm, daha sonra bir numaradan beni aradı bulundukları yeri söyledi ve ben oraya gittim, gittiğimde dördü de oradaydı, ne olduğunu sorduğumda birini öldürdüklerini söylediler, niye yaptıklarını sorduğumda adamın kendilerine küfrettiğini belirttiler, ben de kendilerini emniyete gitmeleri gerektiğini söyledim, karınlarını doyurdum, emniyete teslim ettim, ayrıca ben yanlarında iken ... önce iki el tekrar sonra üç el ateş ettiğini söyledi, ... ‘Ben ateş ettim.’ şeklinde bir söz söylemedi, Ben emniyetteki ifademde ...’in bana iki el üç elde ... ateş etti şeklinde bir söz söylediğini belirtmedim, o ifadem oraya yanlış geçmiştir, ... önce iki el sonra üç el maktule doğru ateş etmiş, ben orada onu belirtmiştim, dediğim gibi ... bana iki el ben, üç el de ... ateş etti şeklinde bir söz söylemedi, ifadem karıştırılmış olabilir",
    Tanık İsmail Avcı Mahkemede; “Olay ile ilgili tutmuş olduğumuz tutanak içeriğini tekrar ediyorum, olayı öğrenmem üzerine olayın gerçekleştiği parka gittik, parkta maktul yatıyordu ve ölmüştü, daha sonra kamera araştırması yaptık, bu sırada emniyetten bilgi geldi, çocukların şubede olduklarını öğrendik, daha sonra tüfeğin yerini söylediler, olay yeri ekibi tüfeği bulunduğu yerden aldı, suça sürüklenen çocukları ile yapmış olduğumuz mülakatta tutanak içeriğinde geçtiği üzere suça sürüklenen çocuk ... ve ... sıra ile tüfeği alarak maktule ateş ettiklerini söylediler, biz de bunu tutanağımıza geçtik, çocuklar kendi aralarında konuşurken parkta münakaşa ettiklerini söylüyorlardı, ancak ne için münakaşa ettiklerini duymadım.”,
    Tanık Erhan Erdoğan Mahkemede; "Ben tutmuş olduğum 14.02.2017 tarihli tutanak içeriğini tekrar ediyorum, suça sürüklenen çocuklara ulaşıldıktan sonra tutanakta geçtiği şekliyle ... ve ... sıra ile tüfeği alarak maktule ateş ettiklerini söylediler, olayın sebebi ile ilgili bir şey konuştuklarını duymadım, zaten Çocuk Şube ilgilendiği için çok fazla müdahale etmek istemedik, tüfeğin bulunduğu yere ben de gitmiştim, suça sürüklenen çocuklar tüfeğin yerini söylemişlerdi.",
    Tanık Deniz Dağdelen Mahkemede; "Olayla ilgili tutmuş olduğumuz tutanak içeriğini tekrar ediyorum, tutanakta geçen iki suça sürüklenen çocuk, tüfeği alarak maktule sıra ile ateş ettiklerini söylemişlerdi, olayın sebebi ile ilgili bir şey söylediklerini hatırlayamıyorum, 'İstiyorsanız tüfeği de verebiliriz ve yerini de gösterebiliriz' demişlerdi, daha sonra arkadaşlar tüfeği almışlardı.”,
    Tanık ... istinabe olunan Mahkemede; "Ben daha önce bu olayla ilgili ifade vermedim, iddianamede adı geçen şahıslardan sadece ... Ersalan'ı tanırım, kendisi benim mahalle arkadaşımdır, çok samimi olmasak da arkadaşımdır, ben bu öldürme olayını olayın üzerinden üç gün geçtikten sonra mahallede konuşulması sebebiyle duydum, 13.02.2017 tarihinde tam hatırlamıyorum ancak ben çalıştığım için gündüz vakti ... yerindeydim ancak gece ise genelde evde otururdum, bu tarihte ... benim evime gelip benden tüfek almadı, bizim evimizde zaten tüfek olmaz, ben herhangi bir şekilde bir yerden tüfek bulup ...'ya vermedim, böyle bir olay gerçekleşmedi, benim tüfekle normal hayatımda işim olmaz, yaşanan öldürme olayını da görmedim." ,
    Tanık ... istinabe olunan Mahkemede; "Ben olay tarihinde gece tam hatırlamıyorum ama 22.00-23.000 saatleri arasında evime gidiyordum, gittiğim yolumun üzerinde bakkal vardı, bakkalın karşısında iddianamede adı geçen suça sürüklenen çocuklar ..., ..., ..., ... arabanın içinde oturuyorlardı, kendileri benim hem mahalli hem de çocukluk arkadaşlarımdır. Suça sürüklenen çocuk ... beni yanına çağırdı, hâl hatır sordu, ben de onun hâlini hatırını sordum, böyle bir konuşma geçti aramızda, beş dakika konuştum, oradan ben ayrılarak evime gittim. Ertesi günü polisler benim evime gelerek beni evde alarak karakola götürdüler. Ben ne olduğunu anlamadım, polisler cinayetle ilgili ifademi aldılar, bana suça sürüklenen çocuklarla ilgili sorular sordular, bana arabada silah görüp görmediğimi sordular, ben de ‘Yok.’ dedim, görmedim, bu olayla ilgili olarak bir gün gözaltında kaldım, sonra beni serbest bıraktılar, ben olayı kesinlikle görmedim, sadece evime giderken suça sürüklenen çocuklar arkadaşlarım olduğumdan dolayı kısa bir konuşmamız oldu, sadece suça sürüklenen çocuklardan ...’la konuştum. Karakolda da belirttiğim gibi arabanın içinde silah görmedim, alkollü de değillerdi, hareketleri hepsinin normaldi. Ben cinayeti görmedim, olayla ilgili hiçbir bilgim ve görgüm yoktur.”,
    Tanık ... Kollukta; “Suça sürüklenen ...’ın annesi olurum, eşim 4 yıl önce vefat ettiğinden çocuklarıma ben bakıyorum, dün yani 12.02.2017 tarihinde saat 16.30 sıralarında oğlum ... yanında ..., ... ve ... ile birlikte ikametimize geldiler, yanlarında saz kılıfı vardı ancak içi doluydu, ben oğluma ‘Bu ne?’ diye sorduğumda bana ‘Saz’ dedi, eve bıraktılar, ben de saz diye merak edip içerisine bakmadım, 13.02.2017 tarihinde saat 21.00 sıralarında oğlum ... eve ... ile birlikte geldi ve bana içerisinde saz olduğunu söylediği kılıfı aldı ve tamir için götürdüğünü söyleyerek evden birlikte ayrıldılar. Oğlum gittikten 2 saat kadar sonra ...'ın annesi beni aradı 'Parktan tüfek sesi geldi, bunlar yine bir şey mi karıştırıyor?' diye sordu, ben de '... ve ... saz yaptırmak için gittiler, yine de ...’yı arayayım, sorayım' dedim ve oğlum ...’yı kullanmış olduğu 05434634341 numaralı telefondan aradım, kendisine 'Bir olaya mı karıştınız?' diye sorduğumda bana ‘Anne bir şahıs bize küfretti, biz de bıçakladık, eve geliyoruz.’ dedi, ben de yanında kimlerin olduğunu sorduğumda ..., ... ve ...'nın olduğunu söyledi, ben de hemen...’in annesi Yasemin’i aradım, konuyu kendisine anlattım, yanıma geldi, bir süre bekledik ancak gelmeyince tekrar oğlumu aradım, oğlum bana ‘Sigortanın oradayız.’ dedi, Yasemin ile birlikte sigortanın önüne gittiğimizde kimse yoktu, telefonla oğlumu aradım ancak kapalı olduğundan ulaşamadım, eve geri döndüm, bir süre bekledikten sonra Yasemin ile birlikte Çocuk Şubeye gittik, gitmeden önce oğlumun telefonu kapalı olduğundan kendisine ‘Oğlum neredesin, gel teslim ol.’ diye mesajlar attım, Emniyet Müdürlüğüne geldiğimizde oğlumu burada gördüm ve olayı burada öğrendim, bizim herhangi bir kimse ile bir husumetimiz yoktur, beni herhangi bir kimse rahatsız etmedi, oğlum ve arkadaşlarımın bu olayı neden ve niçin yaptıkları hususunda bir bilgim yoktur, oğlumun arkadaşları şu anda birlikte olduğu şahıslardır, başka herhangi bir kimse ile arkadaşlığı ve samimiyeti yoktur, bana sormuş olduğunuz ... isimli şahsı tanımıyorum, ismini ilk defa şimdi sizden duydum, benim ikametimde oğluma ait herhangi bir tabanca ve tüfek yoktur, bana saz diye getirdikleri kılıf içerisinde tüfek olduğunu da bu olayı duyunca öğrendim.”,
    Mahkemede; “Okunan önceki ifadem doğrudur, bana aittir, benim olayın oluş şekline ilişkin görgüye dayalı bir bilgim yoktur, o gün ... bir arkadaşıyla birlikte eve geldi, bu ... mıydı... miydi şu an hatırlamıyorum, ‘Sazı tamire götüreceğiz.’ dedi, bu sazı olaydan bir gün önce eve getirmişti, sonra arkadaşıyla birlikte çıktı.”,
    İnceleme dışı suça sürüklenen çocuk ... Arslan Cumhuriyet Başsavcılığında; “Diğer suça sürüklenen çocukları tanırım. Arkadaşlarım olurlar. Ölen ...'i tanırım. Şüphelileri tanırım. Suç tarihinde 0541 463 43 41 numaralı telefon hattını kullanıyordum. Benim sabıkam bulunmaktadır. ... Aşağı Sanayi'de faaliyet gösteren Kapakçı Salih ... yerinde işçi olarak çalışıyorum. Olay günü diğer suça sürüklenen çocuklarla araçla gezmek amaçlı saat 19.30-20.00 civarlarında buluştuk. Enesgilin aracını aldık. Çarşıda turladık. Ben olaydan yaklaşık 1 hafta kadar önce olayda kullanılan tüfeği ... isimli arkadaşımdan ava gitmek için geçici olarak almıştım. Tüfeği kendisine geri vermek istedim. Bu amaçla araçla bizim eve gittik. Bizim eve ... ve ben tüfeği almak için girdik. Diğerleri araçta bekledi. Ben eve gelmeden önce evden tüfek alacağımı...'a vereceğimi söylemiştim. Bu tüfek otomatik av tüfeğiydi. Saz kabının içerisinde fişekler namluya sürülü şekilde bekliyordu. Tüfeği aldık. Ben...'ı telefonla aradım. Yarım saat sonra olayın meydana geldiği parkı kastederek orada buluşalım tüfeği sana geri vereyim dedim. ... benim oturduğum ... ili, Gülabibey Mahallesinde oturmaktadır ancak oturduğu bina adresini ve kimlik bilgilerini bilmiyorum. Cep telefonunu numarasını hatırlayamıyorum. Biz araçla yola çıktık. Ertuğrul Gazi İlkokulunun oralarda yol kenarında...'ın aracını gördük. İçinde... ve ... vardı. Biz de durduk. ...'i çağırdık. Biraz sohbet ettik. ... bize...'ın esrar güzelliği yaptığını söyledi. Biz oradan ayrıldık. Olayın meydana geldiği parka saat 21.00 sıralarıydı. Etraf karanlıktı. Arabanın içinde oturuyorduk, şoför kısmında ..., onun yanındaki koltukta..., şoför koltuğunun arkasında ben, benim yanımda da ... oturuyordu. O esnada tüfek ... ile ikimizin arasında saz kabının içerisinde duruyordu. ... biz parka geldikten yaklaşık 30-40 dk kadar sonra yaya olarak geldi. Bizim aracın camları açıktı. Aracın yanına yaklaşarak hepimize hitaben 'Ananızı sinkaf ederim' şeklinde küfürler etti. Ben de buna çok kızdım. Tüfeği saz kabının içinden çıkardım, elime aldım. Aracın kapısını açtım. O esnada... bize arkası dönük olarak yanımızdan uzaklaşıyordu. Ben yere indim. Bu esnada... ve ... de araçtan indi. Onlar hiçbir şey demediler. Ben tüfeği...'a doğru doğrultarak sanırım 3-4 el ateş ettim. Ben ateş ettiğim esnada... ile aramdaki mesafe 10 metre civarındaydı. Ateş ettiğim esnada... ve ... benim arkamda yaklaşık 1 metre kadar gerideydiler. Ben ateş edince... yere düştü. Biz hemen hızlıca araca bindik. Tüfeği saklamaya karar verdik. Bu amaçla Eski Ekin köyüne doğru gittik. ... tüfeği oralarda boş bir araziye attı. Olay sırasında bizden ve...’tan başka etrafta hiç kimse yoktu. Araca bindik ...'a geldik. Yolda ... ...'ı telefonla aradı. Olayı anlatmadı. ‘Kale Parkı’nda buluşalım.’ dedi. O da kabul etti. Biz aracı Gökhangilin evinin oraya park hâlinde bıraktık. Yürüyerek...Parkı’na gittik. Mamoş oradaydı. Mamoş'un aracına bindik. Çarşıda turlamaya başladık. Bu esnada ... olayı anlattı. Mamoş bize ‘Sizi Emniyete teslim edeyim.’ dedi. Biz de karşı çıkmadık. Zaten teslim olacaktık. Yalnız Emniyete gitmeden önce karnımız aç olduğu için Mamoş bize çiğ köfte ısmarladı. Sonra bizi Emniyet Müdürülüğünün önüne araçla bıraktı. Kendisi oradan ayrıldı. Biz de polislere teslim olduk. Ben uyuşturucu madde kullanmıyorum. Bu olayı önceden tasarlamadım, tasarlamadık. Olayda ... ...a ateş etmemiştir. ...a ateş eden bendim. Beni ve diğer suça sürüklenen çocukları ...'i öldürmeye herhangi bir kişi veya kişiler herhangi bir menfaat vermemiştir veya vadetmemiştir. Olay bir anlık kızgınlığımla meydana gelmiştir. Diğer suça sürüklenen çocuklar böyle bir olay olacağını bilmiyorlardı. Ben de böyle bir olay olacağını hiç düşünmemiştim. Üzerime atılı suçu kabul etmiyorum. Olaydan dolayı çok pişmanım. Adaletinize sığınıyorum. Ben öldürmek amaçlı değil yaralansın diye bacaklarına doğru ateş etmiştim. Amacım öldürmek değildi.”,
    Tutuklanması talebiyle sevk edildiği Sulh Ceza Hâkimliğinde; “Olay tarihinde arkadaşlarım ..., ... ve ... ile birlikte Enese ait araçla birlikte geziyorduk. Olay tarihinden bir hafta önce ava gitmek için arkadaşım ...’dan emanet tüfek almıştım. ...ı telefonla arayarak tüfeği teslim edebileceğimi söyledim. Bunun üzerine arkadaşlarımla birlikte ikametime giderek evde saz kutusu içerisinde bulunan tüfeği aldık. Aracı ... sürüyordu. Tüfeği teslim etmek üzere...’ın yanına gittiğimiz sırada yol üzerinde park hâlinde bulunan aracın içerisinden inerken ...'i gördük, maktul ...'i görmedik. Ancak aracı...’a ait olduğunu biliyordum. ...’i yanımıza çağırarak ‘Ne yaptın?’ diye sorduğumuzda, ‘... bana bir güzellik yaptı, Birlikte cigara içtik.’ dedi. ...’in yanında ayrılarak etrafta birkaç tur attıktan sonra olayın gerçekleştiği parka geldik. ...ın tüfeğini teslim etmek için parkta buluşacaktık. Bu sırada parkta...’ın bize doğru geldiğini gördüm. Kendisi alkollü idi. Bize yönelik küfürler etti. Küfrettikten sonra arkasını dönüp gidiyordu. Biraz ilerledikten sonra yanımda bulunan tüfeği aldım. ..., ben ve... araçtan indik. ... biraz ilerledikten sonra bacaklarına doğru hedef alarak 3 veya 4 el ateş ettim. Amacım öldürmek değildi. Bir anlık sinirle ateş ettim. Daha sonra arabaya binerek olay yerinden uzaklaştık. Eski Ekin köyü tarafına gittik. Burada ... silahı attı. Daha sonra ...'ın evinin oraya giderek aracı bıraktık. ... abisi ...’ı arayarak buluşmak istedi. Kale Parkın orada ...’la buluştuk. ... olayı abisine anlatmaya başladı. Aç olduğumuz için bize yemek ısmarladı. Biz teslim olmak istiyorduk. ... da bizi teslim olmaya teşvik etti. Olaydan sonra ...’in abisi ... ile buluştuğumuzda ... abisine önce ...’nın üç el ateş ettiğini sonra kendisinin tüfeği alarak iki el ateş ettiğini söylemiştir. Ancak bu durum doğru değildir. ... olayda ateş etmemiştir. Sadece ben ateş ettim. Benim daha az ceza alabilmem için bu şekilde bir söz söylemiş olabilir. Aracı ... kullanıyordu. Ben maktulü daha önceden tanırım. Herhangi bir samimiyetim yoktur. Maktulün eş cinsel olduğunu biliyorum. Daha önce bana ve arkadaşlarım ..., ... ve... Alacaya cinsel olarak yaklaşmaya çalışmıştır. Ancak bu sebepten dolayı kendisine karşı herhangi bir husumet beslemiyorduk. Maktule, bize küfretmesi üzerine yaralamak amacıyla ateş ettim. Olay anlık olarak gelişmiştir. Pişmanım.”,
    Mahkemede; “Şu an huzurda bulunan diğer suça sürüklenen çocuklar benim arkadaşım olur, konuyla ilgili daha önce vermiş olduğum savunmalarımı tekrar ediyorum, olay tarihinde şu an huzurda bulunan suça sürüklenen çocuk ile birlikte gezmek amacıyla anneme ait aracı alarak birlikte arabayla turladık, arabayı aynı zamanda dayım olan ... kullandı, ben hemen yanında idim, arkada ise diğer arkadaşlarımız oturuyordu, suçta kullanılan tüfeği ..., ... isimli şahıstan yaklaşık bir hafta önce almış, ava çıkmak için aldığını söylemişti, tüfek evde olduğu için ... bu tüfeği teslim etmek amacıyla evden almak istedi, ... ve ... tüfeği giderek evden aldılar, saz kılıfı içerisinde getirip arabaya bindiler, biz bu şekilde bir müddet daha turladık, arabayla gezerken ...’i gördük, yanımıza çağırdık, o da bize maktulü kastederek...bana güzellik yapıyor.’ dedi, oradan ayrılıp evin oradaki parka geçtik, yine dördümüz beraberdik, oturma düzenimiz aynıydı, arabayı parka park ettik, bu sırada maktul arabaya doğru gelmeye başladı, bir anda hepimize doğru ana avrat küfretmeye başladı, maktulün bizim mahallede oturduğunu biliyorum, hakaret etmesi üzerine ... bir anda aracın arkasından tüfeği alarak indi, ... ve ben kendisini durdurmak amacıyla araçtan indik, ... ile aramızda yaklaşık 2,5 metre mesafe vardı, ... bir anda maktule doğru sırtı bize doğru dönük olduğu hâlde ateş etmeye başladı, sanırım 3-4 el ateş etti, ateş etmesiyle birlikte maktul yere düştü, biz daha sonra arabaya bindik ve olay yerinden ayrıldık, tüfeği ... boş bir araziye attı, sonra ... akrabasını aradı ve biz karakola teslim olduk, benim bu olaya herhangi bir iştirakim söz konusu değildir, suçsuzum. Olay günü gezerken ilk başta ben ...’nın evden tüfek alacağını bilmiyordum, biz aslında oraya yeni almış olduğu ayakkabıyı annesine götürmek amacıyla gitmiştik, kendisi daha sonra saz kılıfı içerisindeki tüfekle geldi, biz durumu o şekilde anladık, tüfeği yukarıda belirttiğim şekilde arkadaşına verecekti, ... saz kılıfı içerisindeki tüfeği getirdikten sonra biz tüfeği gördük, maktul zaman zaman benden makas alıp kafamı okşardı, bunu ne amaçla yaptığını bilmiyorum, ancak olay başka bir nedenle oluştu. Maktul bize doğru yaklaştığında kafası güzeldi, zira bu konuşmasından ve yürümesinden anlaşılıyordu, biz araçtan indiğimizde ... araçta kalmıştı, olay sırasında kesinlikle ... ateş etmedi, biz ... daha az ceza alsın diyerek ... de bir kez ateş etti şeklinde beyanda bulunduk, ancak ateşi sadece ... yaptı, biz ise onu engellemek için araçtan inmiştik. Aynı mantıkla biz memurlara da o şekilde söylemiştik, ancak dediğim gibi ... ateş etmiş değildir.”,
    İnceleme dışı suça sürüklenen çocuk ... Cumhuriyet Başsavcılığında; “Diğer suça sürüklenen çocukları tanırım, arkadaşlarım olurlar. Ölen ...'i tanımıyorum. Şüphelilerden ... amcamın oğlu olur. Diğer şüpheli ...'i tanıyorum ama aramızda fazla diyalog yoktur. Ben suç tarihinde ve hâlen 0553 863 00 19 numaralı telefon hattını kullanıyorum. Bu hat ile... ve ...'le hiçbir görüşmem hiçbir mesaj ve benzeri iletişimim olmamıştır. ... belirttiğim gibi amcamın oğlu olduğumu için onunla görüşmeler yapıyorum. Ben ... ili, ...köyünde ... Kapı Fabrikası’nda çalışırım. Benim olaydan önce... ile aramda hiçbir sorun yaşanmamıştır. Olay günü çalıştığım ... yerinden akşama doğru çıktım. Akşam saat 18.00 sıralarında..., ... ve ... ile buluşup Enesgilin aracıyla vakit geçirmek için birbirimizle sohbet etmek için araçla dolaşmaya karar verdik ve buluştuk. Araçla çarşıda turladık. Turlarken bir ara ... ‘Bizim evde ...'dan avlanmak için geçici olarak aldığım tüfek var, onu gidip alalım, gecikti vereyim.’ dedi. Bu amaçla Sefagilin evine gittik. ... eve girdi. Biz araç içerisinde bekledik. ... saz kabının içerisinde tüfekle geldi. Turlamaya devam ettik. Bir ara...İlkokulunun oralarda yol kenarında ...'i aracının içinde ... ile park etmiş hâlde gördük. ...’i çağırdık biraz sohbet ettik. ..., ...ın kendisine esrar güzelliği yaptığını yani esrar ısmarladığını, esrar içtiklerini söyledi. Biz oradan olayın meydana geldiği parka gittik. Arabada camlar açıktı sohbet ediyorduk. Yaklaşık 5-6 dk kadar sonra... parkta aracın yanına geldi, saat 21.00 sıralarında biz ona herhangi bir şey demeden hepimize yönelik ananızı sinkaf ederim şeklinde küfürler etmeye başladı. ... buna sinirlenerek saz kabının içerisinden zaten tüfeğin içerisinde fişeklerde namluya sürülmüş hâldeydi. İndi, bu esnada... araca arkası dönük bizim yanımızdan uzaklaşıyordu. Ben ve... de hemen araçtan indik. Amacımız ...’yı durdurmak içindi, buna fırsat kalmadan ... elindeki tüfeği...'a doğrultarak 3-4 el ateş etti. ... yere düştü. ... ateş ettiği esnada...’la arasındaki mesafe yaklaşık 10 metre kadardı. Ben ve...'in ...’ya mesafesi yaklaşık 3-4 metre civarındaydı. Hemen biz hızlı bir şekilde araca bindik. Tüfeği saklamaya karar verdik. Tüfeği ben diğerleri araçta beklerken...köyü yakınlarında boş bir araziye tüfeği attım. Araçla birlikte ... çarşıya gittik, ben ...'ı cep telefonu ile aradım. Olayı ona anlattım. ...'a ben yaşamımdaki her şeyi anlatırım. Onunla paylaşırım. Ona ‘Kale Parkı’nda buluşalım.’ dedim. Biz aracı Gökhangilin evin önüne park hâlinde bıraktık. Yürüyerek...Parkı’na vardık. ... çevresinde Mamoş diye de bilinir parktaydı. Onun aracıyla çarşıda biraz turladık. Bize Emniyete gidip teslim olmamızı söyledi. ‘Ben bırakırım.’ dedi. Biz de karşı çıkmadık. Ancak karnımız açtı. Emniyete gitmeden önce Mamoş bize çiğ köfte ısmarladı. Sonra aracıyla bizi ... İl Emniyet Müdürlüğünün önüne bıraktı ve kendisi oradan ayrıldı. Benim sabıkalarım bulunmaktadır. Uyuşturucu kullanmıyorum. Beni ve diğer suça sürüklenen çocukları bu suçu işlemeye kimse azmettirmemiştir. Olay ani şekilde gelişti. Suçu ... gerçekleştirmiştir. Benim amacım arkadaşlarımla araçla gezinti yaparak vakit geçirmekti. Olaydan dolayı pişmanım.”,
    Tutuklanması talebiyle sevk edildiği Sulh Ceza Hâkimliğinde; “Olay tarihinde işten çıktıktan sonra akşam saat 19.30 - 20.00 gibi arkadaşlarım ..., ... ve ... ile buluştuk. ...'e ait 19 UN 035 plaka sayılı araç ile gezdiğimiz sırada ... telefonuyla ...’yı aradı. Daha önce emanet olarak aldığı av tüfeğini teslim etmek istediğini söyledi. Telefon görüşmesi bittikten sonra ..., Ferhat'ın işi olduğunu söyledi. Bunun üzerine ...’nın evine gittik. Evde saz içerisinde bulunan av tüfeğini alarak tekrar arabaya bindiğimizde ... ...ı aradı. Ferhat tekrar işi olduğunu söyleyince tüfek araçta kaldı. Daha sonra birlikte gezmeye devam ettik. Ertuğrul Gazi İlkokulunun yanına geldiğimizde ...’i bir araçtan inerken görünce yanımıza çağırdık. Camı açarak ‘Ne yapıyorsun?’ diye sorduğumuzda maktul ile birlikte cigara içtiklerini, maktulün kendisine güzellik yaptığını söyledi. Daha sonra bir iki tur attıktan sonra aracın olay yerinin gerçekleştiği parka çektik. Bu park mahallemizde bulunduğu için buraya gelmiştik. Park hâlindeki araçta camları açık bir şekilde sigara içip sohbet ediyorduk. 5-10 dakika sonra maktul bize doğru gelerek küfretti. Arkasını dönüp biraz gittikten sonra ... sinirlenerek araçtaki tüfeği alıp maktule 3-4 el ateş etti. ... araçtan inince bir olay olmasın diye biz de hemen peşi sıra araçtan inmiştik. ...’nın ateş etmesi üzerine maktul yere yığılınca birden korku ile araca binerek olay yerinden uzaklaştık. Eskiekin bağları tarafına geldiğimizde birlikte silahı boş bir araziye atmaya karar verdik. Sefanın olayda kullandığı tüfeği boş bir araziye attık. Daha sonra amcamın oğlu ...’ı arayarak buluşmak istediğimiz söyledim. Arkadaşlarımla birlikte ...’la...Parkı’nda buluştuk. Kendisine olayı anlattık. ... ... bize çiğ köfte ısmarladı. Daha sonra teslim olmamız gerektiğini söyledi. Biz de zaten teslim olacaktık. ... ..., bizi kendi aracıyla karakolun orada bıraktı. Biz de emniyete giderek kendi isteğimizle teslim olduk. Maktul ...’i tanımam kendisi ile herhangi bir husumetim yoktur. Maktule ... ateş etmiştir. Ben kesinlikle ateş etmedim. Amcamın oğlu ...'a... Erdeme ‘3 el ... ateş etti, ...’dan tüfeği alarak 2 el de ben ateş ettim.’ şeklinde bir söz söylemedim. ... ...'nin neden böyle söylediğini bilmiyorum. Böyle bir olayda adım geçtiği için pişmanım.”,
    Mahkemede; “Olay tarihinde huzurda bulunan diğer suça sürüklenen çocuklar ile buluştuk, belli bir süre gezdik, tur atarken arabada ..., Ferhat isimli arkadaşından daha önce tüfek aldığını, bunu iade edeceğini ve tüfeğin evde olduğunu söyledi, hem almış olduğu ayakkabıyı göstermek, hem de tüfeği almak amacıyla ...’nın evine gittik, ben ve... aşağıda bekledik, diğerleri eve çıktılar, daha sonra saz kılıfı içerisinde tüfeği getirdiler, ... arkadaşı...’ı aradığını ancak işinin olduğunu söyleyerek gelmediğini söyledi, belli bir süre daha tur attık, ...’i gördük, yanımıza çağırdık, maktulü kastederek kendisine bir güzellik yaptığını söyledi, oradan ayrıldık ve parka geçtik, arabada dördümüz oturuyorduk, camlar açıktı, parka maktul geldi, hâl ve hareketlerinden kafasının güzel olduğu anlaşılıyordu, bir anda bize hakaret etmeye başladı, ana avrat küfür etmeye başladı, ... araçtaki tüfeği alarak araçtan indi, biz de... ile kendisini engellemek amacıyla aşağıya indik, ... ile maktul arasındaki mesafe yaklaşık 7-8 metre idi, ... bir anda maktule 3-4 el ateş etti, sonra ‘Arabaya binin.’ dedi, korktuk ve arabaya bindik, oradan uzaklaştık, ... tüfeği bana vererek bunu bir yere atmamı söyledi ben de tüfeği attım, sonra arabayı bıraktık, amcamın oğlu ...’ı aradık, ona durumu anlattık, ben orada ... belki daha az ceza alır diye onu yalnız bırakmamak için 'Bir iki el ben ateş ettim' dedim, ancak olay benim anlattığımı şekilde olmuştur, daha sonra gidip teslim olduk, üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum, beraatimi talep ediyorum. Belki ... daha az ceza alır ve onu yalnız bırakmamak için 14.02.2017 tarihli olay yakalama tutanağında o şekilde ifade vermiştim.”,
    Şeklinde ifade vermişlerdir.
    Suça sürüklenen çocuk ... Cumhuriyet Başsavcılığında; “Ölen ...'i tanırım. Aynı mahallede oturduğumuz için tanıyordum. Diğer suça sürüklenen çocuklar ..., ... ve ...'ı tanırım. Çok yakın arkadaşlarım olurlar. Şüpheli ...'ı tanımıyorum. Diğer şüpheli ...'i aynı mahallede oturduğumuz için tanırım. Ben okulu bırakıp ... ili, Küçük Sanayi Sitesi’nde ... Yönder'in işlettiği İmaj Kalıp isimli ... yerinde çalışıyorum. Olayda kullanılan 19 UN 035 plaka numaralı araç trafikte annem olan ... üzerine kayıtlıdır. Olay günü ..., ... ve aynı zamanda dayım da olan yani annemin kardeşi olan ... ile birlikte 19 UN 035 plakalı aracı annemgile haber vermeden akşam 20.00 sıralarında aldık. Arabayı ... kullanıyordu. Zaten bizim bu arabayı pek çok kere kullanmıştı. ... çarşıda şehri turladık. O esnada dolaşırken...'ın arabasını gördük. İçinde ... de vardı. ... bizi zaten görmüştü. Biz sohbet etmek amaçlı ...'e gel gel yaptık. Biz arabanın içindeyken biraz sohbet ettik. Ne yaptığını sorduk. ...'i kastederek...bana cigara güzelliği yapıyor yani birlikte esrar içiyoruz.’ dedi. Biz onlardan ayrıldık. Ben aynı gün saat 16.30 sıralarında diğer suça sürüklenen çocuklarla ...'nın annesi olan ...'ın evine gitmedim. Ben işten akşam saat 18.00 sıralarında çıkıyorum. O günde öyle çıktım. Biz saat 21.00 sıralarında araçla ...'ın evine gittik. Gitmemizin sebebi ... kendisine yeni bir ayakkabı almış onu annesine göstermekti. Vardık, ben aracın içerisinde ... ile birlikte kaldım. ... ve ... eve girdiler. Dönüşte ...'nın elinde saz kılıfına benzer ve içi dolu görünen bir şey vardı. Ben bu ne diye ona sormadım. Bindik arabaya vakit geçirmek için mahallemizdeki olayın meydana geldiği parka gittik. Şoför mahallinde ..., şoför mahallinin yanındaki koltukta, ...'ın arkasında ..., onun yanında da ... oturacak şekilde duruyorduk. Aracın içerisinde sigara içiyorduk. Biz parka vardığımızda hava kararmıştı. Saatin kaç olduğunu hatırlamıyorum. Hava çok soğuktu. Biz vardığımızda... parkta yoktu. Bizden birkaç dakika sonra parka yaya olarak geldi. Bizim aracın yanına yaklaştı. ...'i kastederek siz o çocuğa ne dediniz dedi ve arkasından ‘Sizin ananızı avradınızı sk...rim.’ şeklinde pek çok küfürler etti. Parkta bizden ve...’tan başka kimse yoktu. Bu küfürlere ... çok sinirlendi. Eline kılıfın içerisinde otomatik av tüfeği varmış onu eline aldı. Kapıyı açtı ve yere indi. Ben de bu esnada ...’le araçtan indik. Amacımız sanırım ... ... ile dövüşecek böyle bir şey olursa ...’nın yanında durmaktı. ...’nın indiğini gören... biraz hızlandı. ... da hızlandı ve ... elindeki tüfeği...'a doğrulttu. Doğrultup doğrultmaz yaklaşık 4-5 metreden...'a sanırım 3-4 el ateş etti. ... yere düştü. Biz de araca binerek olay yerinden hızla uzaklaştık. Tüfeği de...köyü civarındaki boş bir araziye ... attı. Aracı Gökhangilin evin önüne park ederek bıraktık. ... ateş ettiği anda bizim ...'ya mesafemiz yaklaşık 2-3 metre civarındaydı. Oradan yürüyerek...Parkı’na gittik. Yolda iken ..., Mamoş diye hitap ettiği benim tanımadığım birisiyle telefonlaştı. Parkta buluşalım demişti. Biz...Parkı’na vardığımızda Mamoş denilen kişi orada bizi bekliyordu. Mamoş'un arabasıyla ... çarşıda biraz dolaştık, sonra karnımız açıktı. Mamoş denilen kişi bize çiğ köfte ısmarladı. Sonra tekrar araçla yola çıktık. Arabayla dolaşırken ..., abi diye hitap ettiği Mamoş'a olayı anlattı. ‘Biz pompalı tüfek ile ...'i öldürdük.’ dedi. Mamoş da bize Emniyete gidip teslim olmamızı söyledi. Biz de karşı koymadık, o bizi ... İl Emniyet Müdürlüğü binasının önünde indirdi. Kendisi inmedi. Bizi bıraktıktan sonra o arabasıyla ayrıldı. Biz de polislere teslim olduk. Ben saz kılıfının içerisinde bir tüfek olduğunu bilmiyordum. Kimse de bana böyle bir bilgi vermedi. Diğer suça sürüklenen çocukların karıştıkları olaylardan dolayı kendilerinin hasımlarının olduğunu düşünüyorlar. O yüzden yanlarına tüfek almış olabilirler. Bu olayı önceden tasarlamadık. Bana veya diğer suça sürüklenen çocuklara herhangi bir kişi veya kişiler herhangi bir menfaat temin ederek veya vadederek ...'i öldürün dememiştir. Ben ‘bally’ kullanıyorum. Ancak tedavi olmaya çalışıyorum. Sabıkam bulunmamaktadır. Olay aniden gelişmiştir. ...'nın...'a ateş edeceğini bilmiyordum. Ben sadece bu olayda gezmek amaçlı kendi aracımızı alıp diğer suça sürüklenen çocuklarla gezme amacındaydım. Olaylar bu şekilde geldi. Ben daha önceden...'ı olayın meydana geldiği park içinde ve mahallede pek çok defa gördüm. Aramızda herhangi bir sorun yaşanmamıştır ancak dışarıdan duyduğuma göre... hakkında uyuşturucu madde sattığı ve eş cinsel olduğu söyleniyordu. Hatta bazen yanıma gelerek yanağımdan makas aldığı öpmeye çalıştığı oluyordu. Yaklaşık 1 ay kadar önce bana da eş cinsel ilişki teklif etmişti. Ancak bu sebeplerden dolayı kendisine yönelik hasmane bir tavrım ve öldürme amacım asla olmamıştır. Duyduğum kadarıyla benzer davranışları ...'ya ve ...'a yapmış. ... bana ‘Seni ...'a göndereyim, oradan okul çantası içerisinde esrar getir.’ demişti ve ben kabul etmemiştim. Ayrıca ‘Benimle cinsel ilişki kurarsan seni de yanımdaki diğer çocuklar gibi torbacı yaptırırım, para kazanırsın.’ demişti. Üzerime atılı suçu kabul etmiyorum. Belirttiğim gibi benim olayda hiçbir suç işleme amacım yoktur. Benim de ön görmediğim bir olay gerçekleşmiştir. ...ın bu davranışlarından sonra tamamen uzaklaştım. Diyaloğumu kestim. Görüşmemeye çalıştım.”,
    Tutuklanması talebiyle sevk edildiği Sulh Ceza Hâkimliğinde; “Olay tarihinde arkadaşlarım ..., ... ve ... ile buluşarak...ait 19 UN 035 plaka sayılı araç ile birlikte gezdiğimiz sırada...İlkokulu yanında ...’i görmemiz üzerine kendisini yanımıza çağırdık. Ne yaptığını sorduğumuzda, ... ile birlikte esrar içtiğini söyledi. ... yanımızdan ayrıldıktan sonra arabayla birkaç tur atıp evimize yakın olan parka gittik. Aracın içinde sohbet ediyorduk. Sigara içtiğimiz için aracın camlarını açmıştık. Bu sırada... bize doğru gelerek küfretmeye başladı. Kendisi alkollü idi. Bize küfrettikten sonra arkasını dönüp gitmeye başladı. ... da araçtan tüfeği alarak peşinden gitti. Araçta sadece ... kaldı. Biz araçtan ...’yı engellemek için peşinden gittik. Ancak ... aniden maktule doğru 3-4 el ateş etti. Daha sonra olay yerinden uzaklaşarak eski ekin tarafında ... tüfeği boş bir araziye attı. Sonra ... amcasının oğlu ...'ı aradı. ...’la buluştuktan sonra kendi isteğimizle polise teslim olduk. ..., amcasının oğlu ...'a ‘...’a iki el de ben ateş ettim.’ şeklinde bir söz söylememiştir. ... amcasının oğlunu telefonla aradığında bir olaya karıştığını bahsetti. Buluştuğumuzda da olayı bu şekilde anlatmıştır. Benim... ile herhangi bir husumetim yoktur.”,
    Mahkemede; “Şu an huzurda bulunan diğer suça sürüklenen çocuklar benim arkadaşım olur, konuyla ilgili daha önce vermiş olduğum savunmalarımı tekrar ediyorum, olay tarihinde şu an huzurda bulunan suça sürüklenen çocuk ile birlikte gezmek amacıyla anneme ait aracı alarak birlikte arabayla turladık, arabayı aynı zamanda dayım olan ... kullandı, ben hemen yanında idim, arkada ise diğer arkadaşlarımız oturuyordu, suçta kullanılan tüfeği ..., ... isimli şahıstan yaklaşık bir hafta önce almış, ava çıkmak için aldığını söylemişti, tüfek evde olduğu için ... bu tüfeği teslim etmek amacıyla evden almak istedi, ... ve ... tüfeği giderek evden aldılar, saz kılıfı içerisinde getirip arabaya bindiler, biz bu şekilde bir müddet daha turladık, arabayla gezerken ...’i gördük, yanımıza çağırdık, o da bize maktulü kastederek...bana güzellik yapıyor.’ dedi, oradan ayrılıp evin oradaki parka geçtik, yine dördümüz beraberdik, oturma düzenimiz aynıydı, arabayı parka park ettik, bu sırada maktul arabaya doğru gelmeye başladı, bir anda hepimize doğru ana avrat küfretmeye başladı, maktulün bizim mahallede oturduğunu biliyorum, hakaret etmesi üzerine ... bir anda aracın arkasından tüfeği alarak indi, ... ve ben kendisini durdurmak amacıyla araçtan indik, ... ile aramızda yaklaşık 2,5 metre mesafe vardı, ... bir anda maktule doğru sırtı bize doğru dönük olduğu hâlde ateş etmeye başladı, sanırım 3-4 el ateş etti, ateş etmesiyle birlikte maktul yere düştü, biz daha sonra arabaya bindik ve olay yerinden ayrıldık, tüfeği ... boş bir araziye attı, sonra ... akrabasını aradı ve biz karakola teslim olduk, benim bu olaya herhangi bir iştirakim söz konusu değildir, olay günü gezerken ilk başta ben ...’nın evden tüfek alacağını bilmiyordum, biz aslında oraya yeni almış olduğu ayakkabıyı annesine götürmek amacıyla gitmiştik, kendisi daha sonra saz kılıfı içerisindeki tüfekle geldi, biz durumu o şekilde anladık, tüfeği yukarıda belirttiğim şekilde arkadaşına verecekti, ... saz kılıfı içerisindeki tüfeği getirdikten sonra biz tüfeği gördük, maktul zaman zaman benden makas alıp kafamı okşardı, bunu ne amaçla yaptığını bilmiyorum, ancak olay başka bir nedenle oluştu. Maktul bize doğru yaklaştığında kafası güzeldi zira bu konuşmasından ve yürümesinden anlaşılıyordu, biz araçtan indiğimizde ... araçta kalmıştı, olay sırasında kesinlikle ... ateş etmedi, biz ... daha az ceza alsın diyerek ... de bir kez ateş etti şeklinde beyanda bulunduk, ancak ateşi sadece ... yaptı, biz ise onu engellemek için araçtan inmiştik. Aynı mantıkla biz memurlara da o şekilde söylemiştik, ancak dediğim gibi ... ateş etmiş değildir. İletişimin tespitine ilişkin rapora bir diyeceğim yoktur, ben maktul ile mahalleden tanıştığım için kendisiyle olay öncesinde telefonla görüşmüşlüğüm olmuştu, bir birimize hâl hatır sormak için mesajlaşmış olabiliriz, aramızda bir husumet yoktu, bu mesajlaşma başka bir olaya ilişkin değildir.”,
    Suça sürüklenen çocuk ... Cumhuriyet Başsavcılığında; “Diğer suça sürüklenen çocuklar benim çok yakın arkadaşlarım olurlar. Ölen ...'i tanırım, aynı mahallede oturuyorduk. Şüpheli ...'ı tanırım. Suça sürüklenen çocuk ...'ın amcasının oğlu olur ve Mamoş lakabı ile bilinir. Diğer şüpheli ...'i aynı mahallede oturduğumuz için tanırım. Suç tarihinde ....numaralı cep telefonunu kullanmaktadır. Ben...'in dayısı olurum. ... ili, Küçük Sanayi Sitesi’nde motor tamiri işi ile iştigal eden ... yerinde işçi olarak çalışırım. Olay günü suça sürüklenen çocuklar ile birlikte ablam ...'nın ....plaka numaralı aracını saat 19.00- 19.30 sıralarında aldık. Çarşıda turladık. Turlarken ... bize ‘Bizim eve gidelim. Oradan arkadaşım ...’dan aldığım bir tüfek var, onu alalım, kendisine vereceğim.’ dedi. Turlamaya devam ettik. Ertuğrul Gazi İlkokulunun orada yol kenarında...'ı ve ...'i, ...a ait araçta, araç park hâlinde durur şekilde gördük. Biz ...'i çağırdık biraz sohbet ettik. Ne yaptığını sorduk, ‘... bana uyuşturucu güzelliği yapıyor. Esrar içiyoruz.’ dedi. Biz ...’den aldığımız araçla saat 20.30-21.00 sıralarında vardık. Aracı ben kullanıyordum. Benim yanımda..., arkamda ..., onun yanında da ... vardı. Bizden 5-10 dakike sonra... yaya olarak parka bizim aracın yanına geldi. Etrafta bizden başka kimse yoktu. Aracın camları açıktı. ..., ...'i kastederek ‘Siz o çocuğu neden çağırdınız, benim sizle ne işim olur, sizle ne oturacağım.’ diyerek hepimize yönelik olarak, ananızı sinkaf ederim şeklinde küfürler etmeye başladı. O esnada ... elinde tüfekle ... ve...’le araçtan indiler. Ben araçtan inmedim. Şoför mahallindeydim. Ben... bana olaydan yaklaşık 1,5 ay kadar önce yanağımdan öptüğü için kendisiyle diyaloğumu bitirmiştim. Kendisiyle konuşmamak için inmedim ve hemen akabinde 3-5 el kadar ...'nın...'a ateş ettiğini fark ettim. Aralarındaki mesafeyi dikkatim... tarafında olduğum için ve şoför mahallinde olduğum için bilemiyorum. ... vurulunca yere düştü. Bu olaylar sırasında etraf karanlıktı. ..., ... ve ... koşarak araca bindiler. Olay yerinden hızla uzaklaştık. Tüfeği saklamaya karar verdik. Eskiekin köyüne yakın bir yerde ... tüfeği boş bir araziye attı. Sonra ... içine doğru yola çıktık. Aracı bizim evin önüne park ettik. Yürümeye başladık. Yolda ... ...'ı arayarak ‘Kale Parkı’nda buluşalım.’ dedi. O da sanırım kabul etti. Biz yürüyerek bu parka vardığımızda ... oradaydı. Oturduk. Sonra ...'ın aracıyla çarşıda turlamaya başladık. ... kendisinin tüfekle bir adam öldürdüğünü söyledi. ... ..., ...'e inanmadı. Daha sonra ciddi söylediğini anlayınca ‘Ben size bir şeyler yedireyim. Sonra emniyete götürüp teslim edeyim.’ dedi. Biz de itiraz etmedik. Bize çiğ köfte ısmarladı. Sonra bizi ... İl Emniyet Müdürlüğünün önüne bıraktı ve kendisi de araçla oradan ayrıldı. Biz de polislere teslim olduk. Ben uyuşturucu madde kullanırdım. Tedavi oldum. Bu olayda benim ve diğer suça sürüklenen çocukların hiçbir kimse herhangi bir menfaat temin ederek veya ...'i öldürmeye azmettirmemiştir. Olay ani gelişmiştir. Benim amacım sadece arkadaşlarım olan ..., ... ve yeğenim olan...’le birlikte arabayla dolaşarak biraz vakit geçirmekti. Olayda sadece ... ateş etmiştir. ... etmemiştir. ”,
    Tutuklanması talebiyle sevk edildiği Sulh Ceza Hâkimliğinde; “Olay tarihinde arkadaşlarım ..., ... ve ... ile birlikte buluştuk. Sefaya ait .... plaka sayılı araç ile gezdiğimiz sırada ...'i gördük. ...’e 'Ne yapıyorsun?' diye sorduğumuzda. ‘... ile birlikte esrar içtiğini,’ söyledi. Daha sonra birkaç tur attıktan sonra her zaman takıldığımız olay yerinin gerçekleştiği parka gittik. Araçta bulunduğumuz sırada maktul bize doğru gelerek küfretmeye başladı. Bunun üzerine ..., ... ve... araçtan indiler. ... araçtan inerken tüfeği almıştı. Kaç el ateş ettiğini bilmiyorum. Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum. Serbest bırakılmayı talep ediyorum. ...’nın olayda kullandığı tüfeği ilk buluştuğumuzda ...’nın evine giderek evden aldık. ... bize tüfeği emanet aldığını sahibine iade edeceğini söyledi. ... bize tüfeğin sahibinin... olduğunu söyledi. Ancak nerede teslim edecekti bilmiyorum. Kendisi bu hususta herhangi bir şey söylemedi. Bizim yanımızda da... ile telefon görüşmesi yapmadı. ...’la buluştuğumuzda ... ...'a ‘...’nın elinden tüfeği alarak iki el de ben ateş ettim.’ şeklinde bir söz söylediğini duymadım. Maktul ...'i daha önceden tanırım. Kendisi ile herhangi bir husumetim yoktur.”,
    Mahkemede; “Olay günü huzurda bulunan diğer suça sürüklenen çocuklar ile buluşmuştuk, buluştuktan sonra...’in annesi benim de ablam olan Yasemin’den arabayı aldık, birlikte tur attık, tur attığımız esnada ...’i gördük, yanımıza çağırdık, kendisi... ile esrar içtiğini söyledi, biz esrar lafını duyunca oradan uzaklaştık, ... o gün ayakkabı almıştı, bunu annesine göstermek istedi, birlikte evlerinin önüne gittik, içeriye ben ve ... girdik, ... içerisinden aynı zamanda bir saz kılıfı aldı, bu şekilde arabaya geri döndük, arabanın içerisinde saz kılıfının içerisinde tüfek olduğunu söylediler, bunu arkadaşı...’a vereceğini, zira bir hafta öncesinde kendisinden aldığını söyledi, tüfek saz kılıfının içerisindeydi, dördümüz parka gittik, ... arkadaşını aradığını ve geleceğini söyledi, parkta bulunduğumuz sırada maktul ... geldi, kendisiyle aramızda herhangi bir husumet yoktu, hâlinden kafasının güzel olduğu anlaşılıyordu, bize küfretti, küfretmesiyle birlikte ... araçtan indi, inerken de tüfeği yanına aldı, ben araçta kaldım, ... ve ... bir şey yapmasın diye peşinden indi, bu sırada ... maktule doğru 7-8 metre mesafeden ateş etti, sırtı bize doğru dönüktü, daha sonra ... koşarak arabaya bindi ve biz oradan uzaklaştık, ... tüfeği boş bir araziye attı, arabayı bıraktık, ... akrabası olan ...’ı aradı, durumu anlattı, orada ..., ...’nın cezası azalsın diye bir iki de kendi ateş ettiğini söyledi, ancak böyle bir durum olmadı, ateş eden ...’dır, biz orada teslim olduk, üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum. Dediğim gibi ben saz kılıfında silah olduğunu arabaya bindiğimizde öğrendim, onun öncesinde bilmiyordum, olay heyecanıyla o şekilde ifade vermiş olabilirim, maktul olaydan yaklaşık 1-1,5 ay kadar önce beni yanağımdan öpmüştü, ancak o zaman bu olaya anlam verememiştim, daha sonra maktulün eş cinsel olduğunu öğrendik. Eve geçtiğimizde benim tüfekten haberim yoktu, saz kılıfını alıp arabaya bindikten sonra tüfekten haberim oldu. Biz saz kılıfının içerisinden tüfeği almadan önce ...’i görmüştük.”,
    Şeklinde savunmalarda bulunmuştur.
    5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nda suça iştirakte, faillik ve şeriklik ayrımı öngörülmüş, azmettirme ve yardım etme şeriklik kavramı içinde değerlendirilmiştir.
    "Yardım etme" 5237 sayılı TCK'nın 39. maddesinde;
    "(1) Suçun işlenmesine yardım eden kişiye, işlenen suçun ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını gerektirmesi hâlinde, onbeş yıldan yirmi yıla; müebbet hapis cezasını gerektirmesi hâlinde, on yıldan onbeş yıla kadar hapis cezası verilir. Diğer hâllerde cezanın yarısı indirilir. Ancak, bu durumda verilecek ceza sekiz yılı geçemez.
    (2) Aşağıdaki hâllerde kişi işlenen suçtan dolayı yardım eden sıfatıyla sorumlu olur.
    a) Suç işlemeye teşvik etmek veya suç işleme kararını kuvvetlendirmek veya fiilin işlenmesinden sonra yardımda bulunacağını vaat etmek.
    b) Suçun nasıl işleneceği hususunda yol göstermek veya fiilin işlenmesinde kullanılan araçları sağlamak.
    c) Suçun işlenmesinden önce veya işlenmesi sırasında yardımda bulunarak icrasını kolaylaştırmak" şeklinde,
    "Bağlılık kuralı" da aynı Kanun'un 40. maddesinde;
    "(1) Suça iştirak için kasten ve hukuka aykırı işlenmiş bir fiilin varlığı yeterlidir. Suçun işlenişine iştirak eden her kişi, diğerinin cezalandırılmasını önleyen kişisel nedenler göz önünde bulundurulmaksızın kendi kusurlu fiiline göre cezalandırılır.
    (2) Özgü suçlarda, ancak özel faillik niteliğini taşıyan kişi fail olabilir. Bu suçların işlenişine iştirak eden diğer kişiler ise azmettiren veya yardım eden olarak sorumlu tutulur.
    (3) Suça iştirakten dolayı sorumlu tutulabilmek için ilgili suçun en azından teşebbüs aşamasına varmış olması gerekir" biçiminde düzenlenmiştir.
    Suçun icrasına iştirak etmekle birlikte, işlenişine bulunduğu katkının niteliği gereği kanuni tanımdaki fiili gerçekleştirmeyen diğer suç ortaklarına “şerik” denilmekte olup, 5237 sayılı TCK’da şeriklik, azmettirme ve yardım etme olarak iki farklı şekilde düzenlenmiştir. Buna göre, kanuni tanımdaki fiili gerçekleştirmeyen veya özel faillik vasfını taşımadığı için fail olamayan bir suç ortağı, gerçekleşen fiilden 5237 sayılı Kanun’un 40. maddesinde düzenlenen bağlılık kuralı uyarınca sorumlu olmaktadır.
    TCK’nın 39/2. maddesindeki düzenlemeye göre, yardım etme; maddi yardım ve manevi yardım olarak ikiye ayrılmaktadır.
    1- Bir suçun işlenmesine maddi yardımda bulunma çok çeşitli şekillerde ortaya çıkmakla birlikte anılan maddede maddi yardım;
    a) Suçun işlenmesinde kullanılan araçları temin etmek,
    b) Suçun işlenmesinden önce veya işlenmesi sırasında maddi yardımda bulunarak icrasını kolaylaştırmak,
    Olarak sayılmıştır.
    2- Manevi yardım ise;
    a) Suç işlemeye teşvik etmek,
    b) Suç işleme kararını kuvvetlendirmek,
    c) Suçun işlenmesinden sonra yardımda bulunmayı vaad etmek,
    d) Suçun nasıl işleneceği konusunda yol göstermek,
    Şeklinde belirtilmiştir.
    Kişinin eyleminin, bir suçun katılma aşamasına ulaşıp ulaşmadığı, ulaşmışsa da suça katılma düzeyinin belirlenmesi için, eylemin bir aşamasındaki durumun değil, eylemin yapılması için verilen kararın, bu kararın icra ediliş biçiminin, olay öncesi, sırası ve sonrasındaki davranışların da dikkate alınıp, tüm delillerin birlikte değerlendirilmesi gerekir. Zira "yardım etme"yi müşterek faillikten ayıran en önemli unsur, kişinin suçun işlenişi sırasında fiil üzerinde ortak hâkimiyetinin bulunmamasıdır.
    Öte yandan, amacı somut olayda maddi gerçeğe ulaşarak adaleti sağlamak, suç işlediği sabit olan faili cezalandırmak, kamu düzeninin bozulmasını önlemek ve bozulan kamu düzenini yeniden tesis etmek olan ceza muhakemesinin en önemli ve evrensel nitelikteki ilkelerinden birisi de insan haklarına dayalı, demokratik rejimle yönetilen ülkelerin hukuk sistemlerinde bulunması gereken, öğreti ve uygulamada; "suçsuzluk" ya da "masumiyet karinesi" şeklinde, Latincede ise "in dubio pro reo" olarak ifade edilen "şüpheden sanık yararlanır" ilkesidir. Bu ilkenin özü, ceza davasında sanığın mahkûmiyetine karar verilebilmesi açısından göz önünde bulundurulması gereken herhangi bir soruna ilişkin şüphenin, mutlak surette sanık yararına değerlendirilmesidir. Oldukça geniş bir uygulama alanı bulunan bu kural, dava konusu suçun işlenip işlenmediği, işlenmişse sanık tarafından işlenip işlenmediği ya da gerçekleştiriliş şekli hususunda herhangi bir şüphe belirmesi hâlinde uygulanabileceği gibi, suç niteliğinin belirlenmesi bakımından da geçerlidir. Ceza mahkûmiyeti, toplanan delillerin bir kısmına dayanılıp diğer kısmı göz ardı edilerek ulaşılan kanaate veya herhangi bir ihtimale değil, kesin ve açık bir ispata dayanmalı, bu ispat, hiçbir şüphe ya da başka türlü oluşa imkan vermemelidir. Yüksek de olsa bir ihtimale dayanılarak sanığı cezalandırmak, ceza muhakemesinin en önemli amacı olan gerçeğe ulaşmadan hüküm vermek anlamına gelecektir.
    Bu açıklamalar ışığında uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde;
    İnceleme dışı suça sürüklenen çocuklar ... ve ... ile suça sürüklenen çocuklar ... ve ...’in ... il merkezinde ikamet ettikleri, yakın arkadaş oldukları, okulu bıraktıktan sonra ... Sanayinde çeşitli ... kollarında işçi olarak çalıştıkları, ...’nın uçucu madde kullandığını belirttiği, ...’in dayısı olan ...’ın ise bir süre uyuşturucu madde kullanıp daha sonra bıraktığını ifade ettiği, inceleme dışı suça sürüklenen çocuklar ... ve ...’ın mala zarar verme, tüfekle ateş etmek suretiyle kasten yaralama ve yine birlikte müşterek fail olarak işledikleri av tüfeğiyle ateş etmek suretiyle silahlı tehdit gibi suçlardan sabıkalarının bulunduğu, suça sürüklenen çocukların olay gecesi ...’ın kullandığı ve...’in annesine ait araçla hep birlikte dolaşmaya çıktıkları, ... ve ...’nın saz kılıfı içerisinde muhafaza edilen ve suçta kullanılan tüfeği almak için ...’nın evine gittikleri, bu sırada ... ve...’in araçta bekledikleri, tüfeğin alınması ile ...’ın kullandığı araçta bulunan..., ... ve ...’in olayın meydana geldiği parka geldikleri, alkollü ve uyuşturucu madde kullanmış olduğu otopsi raporu sonucuna göre sabit olan 37 yaşındaki maktul ile suça sürüklenen çocuklar arasında çıkan tartışma sırasında maktulün araçtakilere hakaret ederek olay yerinden uzaklaşmaya başladığı, araçtan ..., ... ve...’in birlikte indikleri, ...’nın eline av tüfeğini aldığı, ... ve ...’in kendilerinden 7-8 metre kadar uzaklaşmış olan ve sırtını dönüp gitmekte olan maktule toplam 5 el ateş ederek maktulü öldürdükleri, ..., ... ve...’in, ...’ın kullandığı araca binerek hızla olay yerinden uzaklaştıkları, ...’in suçta kullanılan tüfeği...köyünde gizlemesinden sonra, hep birlikte il merkezine döndükleri, aracı...’in evinin önüne park ettikleri, ...’in akrabası olan ...’ı yanlarına çağırdığı, ... ... ile görüşüp karınlarını doyurduktan sonra polis merkezine giderek teslim oldukları anlaşılan olayda; maktulün parkta araç içerisinde oturan suça sürüklenen çocuklara hakaret etmesi üzerine inceleme dışı suça sürüklenen çocuklar ... ve ...'in ani gelişen tartışmada av tüfeğiyle ateş ederek maktulü kasten öldürmeleri suçuna, suça sürüklenen çocuklar... ve ...'ın suç işlemeye teşvik etmek, suç işleme kararını kuvvetlendirmek, fiilin işlenmesinden sonra yardımda bulunacağını vaat etmek, suçun nasıl işleneceği hususunda yol göstermek, fiilin işlenmesinde kullanılan araçları sağlamak, suçun işlenmesinden önce veya işlenmesi sırasında yardımda bulunarak icrasını kolaylaştırmak şeklinde kanunda sayılan davranışları gerçekleştirmek suretiyle yardım ettiklerine ilişkin kesin, açık bir ispata dayanan ve hiçbir şüphe ya da başka türlü oluşa imkân vermeyen bir tespitin yapılamayışı karşısında; suça sürüklenen çocuklar ... ve ...’in inceleme dışı suça sürüklenen çocuklar ... ve ...'ın kasten öldürme suçuna yardım etmek suretiyle iştiraklerinin bulunmadığı kabul edilmelidir.
    Bu itibarla Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının kabulüne, Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 09.03.2020 tarihli ve 269-966 sayılı bozma kararının suça sürüklenen çocuklar ... ve ... yönünden kaldırılmasına, usul ve yasaya uygun ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesince 21.01.2019 tarih ve 3328-193 sayılı istinaf taleplerinin esastan reddine dair kararlarına yönelik temyiz taleplerinin bu suça sürüklenen çocuklar yönünden esastan reddine karar verilmelidir.
    Çoğunluk görüşüne katılmayan Ceza Genel Kurulu Başkanı; "Suça sürüklenen çocuklar... ve ...’ın suçta kullanılan av tüfeğini olaydan bir gün önce saz kılıfında getirerek ...’nın evine bırakmaları, olay günü de ...’ın kullandığı araçla hep beraber ...’nın evininin önüne gitmeleri, ... ve ...’nın birlikte alıp getirdikleri tüfeği aracın arka koltuğuna koyarak araçla olayın meydana geldiği parka gitmiş olamaları, maktulle aralarında çıkan tartışma sırasında...’in de olay sırasında maktule ateş eden ... ve ... ile birlikte araçtan inmesi ve maktulün 5 el ateş edilerek öldürülmesi tamamlana kadar yanlarında durmaya devam etmesi, maktulün yere düşüp ölmesinden sonra ...’ın direksiyonda hazır beklediği araca binip olay yerinden birlikte kaçmaları, suçta kullanılan tüfeği...köyünde gizlemeye araçla hep birlikte gitmeleri, olaydan sonra telefonla arayarak çağırdıkları ... ile durum değerlendirmesi yapıp, karınlarını doyurduktan sonra birlikte teslim olmaları göz önüne alınıp, suça sürüklenen çocuklar ... ve ...’in olay öncesi, olay sırası ve olay sonrasındaki davranışları bir bütün hâlinde değerlendirildiğinde, inceleme dışı suça sürüklenen çocuklar ... ve ...’ın maktul ...’i kasten öldürme suçuna, suçun işlenmesinden önce ve işlenmesi sırasında yardımda bulunarak icrasını kolaylaştırmak suretiyle yardım eden olarak iştirak ettiklerini kabul edilmelidir." düşüncesiyle,
    Çoğunluk görüşüne katılmayan iki Ceza Genel Kurulu Üyesi de; suça sürüklenen çocuklar ... ve ...’in inceleme dışı sanık ...’ın kasten öldürme suçuna yardım edip etmek suretiyle iştiraklerinin bulunduğu düşüncesiyle karşı oy kullanmışlardır.
    SONUÇ :
    Açıklanan nedenlerle;
    1- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının KABULÜNE,
    2- Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 09.03.2020 tarihli ve 269-966 sayılı bozma kararının suça sürüklenen çocuklar ... ve ... yönünden KALDIRILMASINA,
    3- Suça sürüklenen çocuklar ... ve ... yönünden usul ve yasaya uygun ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin 21.01.2019 tarihli ve 3328-193 sayılı istinaf taleplerinin esastan reddine dair kararlarına yönelik temyiz taleplerinin ESASTAN REDDİNE,
    4- Dosyanın, mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİ EDİLMESİNE, 17.03.2022 tarihinde yapılan müzakerede oy çokluğuyla karar verildi.




    ...



    ...



    ...



    ...



    ...



    ...



    ...
    İtiraz Ret


    ...
    İtiraz Ret


    ...



    ...



    ...



    ...



    ...



    ...



    ...



    ...



    ...



    ...



    Yazı İşleri Müdürü

    P.S










    Hemen Ara