Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü 2018/317 Esas 2018/454 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
Hukuk Bölümü
Esas No: 2018/317
Karar No: 2018/454

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü 2018/317 Esas 2018/454 Karar Sayılı İlamı

                    T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

           

            ESAS NO      : 2018 / 317

            KARAR NO  : 2018 / 454

            KARAR TR   : 24.9.2018

 

ÖZET : Davalı Kurumda prodüktör/yapımcı olan davacı tarafından, Kurumun iç yapımı olan dizi ve aktüel programa ait harcama belgeleri karşılığı parasal değerin ödenmesi istemiyle açılan ve  talep edilen miktarın mevzuat çerçevesinde ödenip ödenmeyeceğine ilişkin bulunan davanın, 2577 sayılı Yasa kapsamında  İDARİ YARGI YERİNDE  görülmesi gerektiği hk.

 

 

 

 

 

 

 

 

K  A  R  A  R

 

Davacı            : E.U.

Vekili               : Av. P.Öz.

Davalı             : Türkiye Radyo Televizyon Kurumu Genel Müdürlüğü

Vekili              : Av. İ. K. A.

 

O L A Y          : Davacı vekili dilekçesinde; davalı İdarede, Program Müdürlüğünde Prodüktör olarak çalışan müvekkilinin, yapımcılığını üstlendiği 2005-302 yapım no.lu "Hisarbuselik" adlı 13 bölümlük drama programı ile ilgili olarak; 22.03.2006 tarih ve B.02.2.TRT.4.06.02.01/01 sayılı yazı ile verilen Komisyon tespitleri kapsamında 27.09.2006 tarih ve B.02.2.TRT.4.06.02,01/A-327 sayılı Makam Oluruna istinaden, Teftiş Kurulu Başkanlığı tarafından yapılan soruşturma sonucunda düzenlenen, 06.12.2007 tarih ve 1 sayılı soruşturma raporunda; müvekkilin "TRT Personel Yönetmeliğinin 100 üncü maddesinin (v) bendi; "Kurum adına yapılacak her türlü harcamalarla çeşitli avanslar ve istihkaklar için düzenlenecek belge ve beyannameleri çıkar kastı ile gerçeğe aykırı olarak düzenlemek, vermek veya bu belgeleri gerçeğe aykırı olduğunu bilerek, kabul ve onaylamak veya kullanarak haksız ödemeye sebebiyet vermek" ve aynı Yönetmeliğin 96/a maddesi "verilen görev ve emirlerin tam ve zamanında yapılmasında, görev yerinde kurumca belirlenen usul ve esasların yerine getirilmesinde, görevle ilgili resmi belge, araç ve gereçlerin korunması, kullanılması ve bakımında kayıtsızlık göstermek veya düzensiz davranmak, belirli bir süre ve hizmet için verilmiş olan demirbaş eşya, malzeme ve yayın dokümanlarını zamanında ve geçerli bir sebep olmaksızın iade etmemek" eyleminin tespit edildiğinden bahisle, bir taraftan söz konusu eylemler nedeni ile disiplin süreci işletildiğini; diğer taraftan da Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı nezdinde hakkında şüpheli sıfatı ile takibat başlatılmasının talep edildiğini;  diğer taraftan da Ankara 25. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2008/172 E. Sayılı dosyası ile söz konusu eylem nedeni davanın, Mahkemenin 03.11.2015 tarih ve 2015/354 K. sayılı kararı ile reddedildiğini ve davalı İdare taleplerinin soyut iddiadan öte bilgi ve belgelere dayandırmadığı hususunun gerekçede açıkça yer aldığını; yine, söz konusu soruşturma raporuna konu eylem nedeni ile yapılan ceza yargılaması sonucunda; Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 2009/226 E. Sayılı dosyası ile; “Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Zararına Dolandırıcılık, Kamu Görevlisinin Resmi Belgede Sahteciliği" suç isnadı ile açılan ceza davasında, suç duyurusuna konu "Hisarbuselik" adlı drama programında, program nedeni ile alınan ve kullanılan harcama belgelerinin 11.05.2010 tarihli Beypazarı Vergi Dairesi Müdürlüğünün yazısı ile geçerli olduğunun tespit edilmesi, iki Sayıştay denetçisi ve film-sinema işlerinden anlayan bilirkişiler kuruluna yaptırılan inceleme sonucunda düzenlenen raporda da; "suç duyurusuna esas soruşturma raporunun varsayımsal kanaatlerle düzenlendiğini, maddi vakıaların bu varsayımların tam tersi biçimde de gerçekleşmiş olabileceği, sanıkların üzerlerine atılı suçu işlediklerine dair maddi ve somut bir kanıt bulunmadığı" hususlarının tespit edilmesi ve tanık beyanlarının da bu bulguları teyit etmesi, nazara alınarak, müvekkili hakkında “beraat” kararı verilmiş olduğunu; anılan soruşturma sürecinde ve sonrasında davalı İdare tarafından, müvekkilinin söz konusu yapım işi ile ilgili sair sarf belgelerinin keyfi olarak teslim alınmadığını ve müvekkilinin haklarının ihlal edildiğini; yukarıda arz ve izah olunan hukuksal süreç sonucunda, yargı kararları ile durumun ve haklılığının sübut bulması üzerine; müvekkil tarafından 18.09.2015 tarihli dilekçe ile; yapımcısı olduğu 2005-302 yapım no.lu “Hisarbuselik” adlı 13 bölümlük dizi film işi nedeni ile sarf edilmiş bulunan 324 adet fiş, fatura ve gider makbuzu toplamı 13,402,88 TL. ile 2010/13 yapım no.lu “Kampus Aktüel” adlı 53 bölümlük aktüel programa ait 4 adet fatura toplamı 5.664,00 TL. olmak üzere toplam, 19.066,88 TL alacağının bilgi ve belgeleri de dilekçe ekinde ibraz edilmek sureti ile ödenmesinin davalı idareden talep edildiğini;  davalı idarenin, 5629 sayı ile işleme alınan bu başvuruya karşı herhangi bir cevap vermediği gibi, müvekkiline ödeme de yapmadığını; maddi vakıaların, müvekkilinin haklılığını ispat ettiğini;  talep konusu yapım işlerinin müvekkilinin uhdesinde olduğunu ve sarf belgeleri kapsamında müvekkilinin alacaklı bulunduğunu ifade ederek; davalı idareye 18.09.2015 tarih ve 5629 kayıt no ile yapılan başvuruya rağmen ödenmeyen, 19.066.88 TL. alacağın her bir belge tarihlerinden itibaren işlemiş ve işleyecek faizi ile birlikte davalı idareden tahsiline karar verilmesi istemiyle 14.12.2015 tarihinde idari yargı yerinde dava açmıştır.

ANKARA 10.İDARE MAHKEMESİ;  31.12.2015 gün ve E:2015/3339, K:2015/2917 sayı ile, “(…) 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu"nun 2. maddesinin 1. fıkrasında; idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan "iptal davaları", idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan "tam yargı davaları", tahkim yolu öngörülen imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklar hariç, kamu hizmetlerinden birinin yürütülmesi için yapılan her türlü idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davalar idari dava türleri arasında sayılmış, 2576 sayılı Kanun"un 1. maddesinde; bölge idare mahkemeleri, idare mahkemeleri ve vergi mahkemelerinin bu Kanun"la verilen görevleri yerine getirmek üzere kurulmuş "genel görevli" mahkemeler olduğu belirtildikten sonra, 5. maddesinde; idare mahkemelerinin, vergi mahkemelerinin görevine giren davalarla, ilk derecede Danıştay"da çözümlenecek olanlar dışındaki; iptal davalarını, tam yargı davalarını, tahkim yolu öngörülen imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklar hariç, kamu hizmetlerinden birinin yürütülmesi için yapılan İdarî sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davaları çözümleyeceği kurala bağlanmıştır.

Diğer taraftan, 2577 sayılı Kanun"un 14. maddesinin 3. fıkrasının (a) bendinde; görev hususu ilk inceleme konuları arasında sayılmış, 15. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde de; adli ve askeri yargının görevli olduğu konularda açılan davaların reddine karar verileceği hükme bağlanmıştır.

Dosyanın incelenmesinden, davalı idare nezdinde prodüktör olarak görev yapmakta olan davacı tarafından, yapımcısı olduğu "Hisarbuselik" adlı dizi filmden 13.402,88 TL, "Kampüs Aktüel" adlı programdan 5.664,00 TL olmak üzere toplam 19.066,88 TL alacağının ödenmesi istemiyle yapmış olduğu 18.09.2015 tarihli başvurunun reddine ilişkin davalı idare işleminin iptali ile 19.066,88 TL"nin faiziyle birlikte tazminine karar verilmesi istemiyle açılan işbu davanın taraflar arasındaki özel hukuk ilişkisinden kaynaklandığı anlaşıldığından, uyuşmazlığın görüm ve çözümü adli yargı mercilerinin görevine girmektedir.

Açıklanan nedenlerle davanın 2577 sayılı idari Yargılama Usulü Yasasının 15/1-a. maddesi hükmü uyarınca görev yönünden reddine…” karar vermiş; bu karar itiraz edilmeksizin kesinleşmiştir.

Davacı vekili bu kez aynı istemle adli yargı yerinde dava açmıştır.

ANKARA 2.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ; 2.5.2017 gün ve E:2016/80, K:2017/113 sayı ile, dava dilekçesinin özetine yer verdikten sonra; “ Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın süresinde açılmadığını, zaman aşımı nedeniyle davanın reddinin gerektiğini, yine davanın İdare Mahkemelerinde açılmasının gerektiğini, davanın bir idari işleme ilişkin olduğunu, İdari Yargının görev alanına giren davanın öncelikle görev yönünden reddi gerektiğini, ayrıca davacı tarafın dilekçesinde bahsetmiş olunan davalar ile söz konusu davanın hiçbir ilgisinin bulunmadığını, kurum adına bütçesi kapanmış programa ait olduğunu iddia ettiği harcamalara ilişkin talebi, davacının hizmet tanımında yer almadığından ve bu konuda hiçbir şekilde yetkilendirilme yapılmadığından mesnetsiz olduğunu savunmuş davacının görev yönünden reddi ile her yönü ile haksız olması sebepleri ile esastan reddine, mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:

Dava; davalı kurumda çalışan davacının yapımcısı olduğu program için yapılan harcamaların tahsili talebine ilişkin alacak davasıdır.

Davacı vekili, TRT de kamu personeli olarak çalışan davacının prodüktörlüğünü yaptığı program için yapılan harcamaların tahsili için eldeki davayı açmıştır. Davalı süre görev ve esastan davanın reddini savunmuştur. Davacının kamu personeli olduğu, uyuşmazlığın idari işlemden kaynaklandığı, davanın İdari Yargının görevine girdiği ancak daha önce İdare Mahkemesince de görevsizlik kararı verilmiş olduğundan aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda açıklandığı üzere;

1-Davacının kamu personeli olduğu uyuşmazlığın idari işlemden kaynaklandığı İdare Mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek davanın görev nedeniyle REDDİNE,

İdare Mahkemesince de görevsizlik kararı verilmiş olduğundan kararın kesinleşmesi halinde dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesi Kanununun 19. maddesi uyarınca yargı yerinin belirlenmesi için resen Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesine…” karar vermiş, bu karar istinaf yoluna başvurulmaksızın kesinleşmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE:

Uyuşmazlık Mahkemesi’nin, Hicabi DURSUN’un Başkanlığında, Üyeler: Şükrü BOZER, Mehmet AKSU, Birol SONER, Süleyman Hilmi AYDIN, Aydemir TUNÇ ve Turgay Tuncay VARLI"nın katılımlarıyla yapılan 24.9.2018 günlü toplantısında:

I-İLK İNCELEME: Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre; Olay kısmında belirtildiği üzere, tarafları, konusu ve sebebi aynı olan davada; idari yargı yerince adli yargı yerinin görevli olduğu gerekçesiyle verilmiş ve kesinleşmiş bir görevsizlik kararı bulunmakta olup, bunun üzerine kendine gelen davayı inceleyen adli yargı yerinin sahip olduğu seçenekler ile verdiği karar bakımından bir değerlendirme yapılması gerekmektedir.

1- 2247 sayılı Yasa’nın 14. maddesinde yer alan, “Olumsuz görev uyuşmazlığının bulunduğunun ileri sürülebilmesi için adli, idari veya askeri yargı mercilerinden en az ikisinin tarafları, konusu ve sebebi aynı olan davada kendilerini görevsiz görmeleri ve bu yolda verdikleri kararların kesin veya kesinleşmiş olması gerekir.

Bu uyuşmazlığın giderilmesi istemi, ancak davanın taraflarınca ve ceza davalarında ise ayrıca ilgili makamlarca ileri sürülebilir” hükmüne göre, idare mahkemesinin kesinleşmiş görevsizlik kararı üzerine adli yargı yerince de görevsizlik kararı verilmesi ve bu kararın kesinleşmesi halinde, olumsuz görev uyuşmazlığı doğmuş olacak; hukuk alanında doğmuş bulunan bu uyuşmazlığın giderilmesi istemi ise, ancak davanın taraflarınca ileri sürülebilecektir.

2- 2247 sayılı Yasa’nın 19. maddesindeki “Adli, idari, askeri yargı mercilerinden birisinin kesin veya kesinleşmiş görevsizlik kararı üzerine kendine gelen bir davayı incelemeye başlayan veya incelemekte olan bir yargı mercii davada görevsizlik kararı veren merciin görevli olduğu kanısına varırsa, gerekçeli bir karar ile görevli merciin belirtilmesi için Uyuşmazlık Mahkemesine başvurur ve elindeki işin incelenmesini Uyuşmazlık Mahkemesinin karar vermesine değin erteler.” hükmüne göre ise, adli yargı yeri, davaya bakma görevinin daha önce görevsizlik kararı veren idari yargı yerine ait olduğunu belirten gerekçeli bir karar ile doğrudan Uyuşmazlık Mahkemesi’ne başvurma olanağına sahiptir. Şu kadar ki, başvuru kararının, görev konusunda Uyuşmazlık Mahkemesi’nce karar verilmesine değin işin incelenmesinin ertelenmesi hususunu da ihtiva etmesi gerekir.

Yasakoyucu, 14. maddeye göre hukuk alanında olumsuz görev uyuşmazlığı doğması halinde her iki yargı merciince işten el çekilmiş olduğundan başvurma iradesini davanın taraflarına bırakmış iken, bu yönteme nazaran daha kısa zamanda çözüme ulaşılmasını amaçladığı 19. madde ile, daha önce görevsizlik kararı veren yargı merciinden sonra davayı inceleyen yargı merciine, işten el çekmeden doğrudan Uyuşmazlık Mahkemesi’ne başvurma olanağını tanımıştır.

Olayda, adli yargı yerince, öncelikle görevsizlik kararı verilmekle birlikte, bununla yetinilmemiş ve görevli merciin belirtilmesi için re’sen Uyuşmazlık Mahkemesi’ne başvurulmasına da karar verilmiştir.

Bu haliyle, Ankara 2.Asliye Hukuk Mahkemesi’nce re’sen yapılan başvuru, 2247 sayılı Yasa’da öngörülen yönteme uymamaktadır.

Ancak, adli ve idari yargı yerleri arasında olumsuz görev uyuşmazlığı doğduğu, adli yargı dosyasının, davacı vekilinin görev uyuşmazlığının giderilmesi için dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesi’ne gönderilmesi istemine ilişkin dilekçesi ile birlikte son görevsizlik kararını veren Mahkemece, idari yargı dosyasının UYAP üzerinden temin edilen bir örneği ile birlikte Uyuşmazlık Mahkemesi’ne gönderildiği ve usule ilişkin başka bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.

  II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim Taşkın ÇELİK’in, davanın çözümünde idari yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ ile Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın davada idari yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Dava, davalı İdare’de, Program Müdürlüğünde prodüktör olarak görev yapan davacının, yapımcısı olduğu "Hisarbuselik" adlı dizi filmden 13.402,88 TL, "Kampüs Aktüel" adlı programdan 5.664,00 TL olmak üzere toplam 19.066,88 TL alacağının ödenmesi istemiyle yapmış olduğu 18.09.2015 tarihli başvurunun zımnen reddine ilişkin davalı idare işleminin iptali ile 19.066,88 TL"nin faiziyle birlikte tazminine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.

Dava dosyasının incelenmesinden; davacının Türkiye Radyo Televizyon Kurumu Genel Müdürlüğü, Program Müdürlüğünde Prodüktör olarak görev yaptığı; yapımcılığını üstlendiği "Hisarbuselik" adlı Dizinin yapım sürecindeki harcamalar ve kullanılan belgelere ilişkin olarak Kurum tarafından soruşturma yapılarak rapor düzenlendiği; mevzuata aykırı iş ve işlemler yapıldığından bahisle disiplin süreci işletildiği, ayrıca Cumhuriyet Başsavcılığı nezdinde hakkında takibat başlatıldığı; Ceza yargılamasında davacının beraat ettiği;  yine, davalı İdare tarafından, davacıya yönelik olarak, adı geçen programa ilişkin olaylardan kaynaklı açılan alacak davasında, Ankara 25.Asliye Hukuk Mahkemesinin 3.11.2015 gün ve E:2008/172, K:2015/354 sayı ile, kurum zararı oluştuğundan bahisle davalıdan alacak talebinde bulunulmasında hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verdiği; bunun üzerine davacının; 18.09.2015 tarihli dilekçe ile; yapımcısı olduğu 2005-302 yapım no.lu “Hisarbuselik” adlı 13 bölümlük dizi film işi nedeni ile sarf edilmiş bulunan 324 adet fiş, fatura ve gider makbuzu toplamı 13,402,88 TL. ile, 2010/13 yapım no.lu “Kampus Aktüel” adlı 53 bölümlük aktüel programa ait 4 adet fatura toplamı 5.664,00 TL. olmak üzere toplam, 19.066,88 TL alacağının ödenmesini davalı idareden talep ettiği; talebin zımnen reddedilmesi üzerine bakılan davanın açıldığı anlaşılmıştır.

Türkiye Radyo Televizyon Kurumu Hizmetlerinin Tanımı Ve Bu Hizmetlere Atanacak Personel Yönetmeliğinde,  “Prodüktör” kadrosunun hizmet tanımı; “Programların gerçekleştirilmesi için gerekli bütçe, insan, estetik ve teknik malzeme kaynaklarını araştırmak, gerekli ilişkileri kurmak, bunlardan en yüksek verimin alınması için yapımın planlanmasını ve gerçekleştirilmesini; bütün yapım safhalarında gerekli idari, mali, teknik ve estetik kararları almak, Kurum içi ve Kurum dışından yapım için yardımcı olarak verilen (televizyon için ayrıca yönetmen) kişilere gerekli emirleri vermek, sonuçlarını denetlemek; programın metnini yazmak, gerekli denetim kademelerinden geçirerek yayına hazır hale getirmek, televizyon için gerektiğinde programın yönetmenliğini bizzat yapmak ve ona ait yetkileri kullanmak ve bizzat veya birimince istenen program teklifinde bulunmaktır.” şeklinde belirlenmiş;

Türkiye Radyo-Televizyon Kurumu Kuruluş ve Görevleri Hakkında Yönetmeliği “İç Yapımlar Koordinatörlüğü” başlıklı 21.maddesinde, program siparişleri üzerine hazırlanacak önerileri veya bünyesindeki yapımcıların özgün önerilerini koordine ederek ilgili birime bildirmek, yapılmasına karar verilen program önerilerinin; siparişe, iş takvimine ve bütçesine uygun olarak gerçekleşmesini, denetiminin yapılarak yayına hazır halde ilgili birime teslim edilmesini sağlamak, yapımlar için birimlerce aktarılacak ödeneklerin uygun ve verimli bir şekilde kullanılmasını sağlamak, harcamaların ödeneğe ve mevzuata uygunluğunu gözetmek,  yapım ve yayın hizmetlerinde, öncelikle Kurum kaynaklarından yararlanmak, Kurum kaynaklarının yeterli ve/veya ekonomik olmaması halinde, program bazlı kullanılmak üzere her türlü mal ve istihdam niteliğine dönüşmeyecek hizmet alımlarını yapmak, görev alanına giren hususlarda, yurt içi ve yurt dışı yapım ve yayın hizmetlerinin gerektirdiği prodüksiyon hizmetinin kaliteli, verimli, düzenli ve estetik olarak yapılması için gerekli koordinasyonu sağlamak,  bu hizmetlerde öncelikle Kurum kaynaklarından yararlanılmasını, gerektiği hallerde Kurum dışından kiralama ve/veya satın alma yolu ile temin edilmesi veya Kurum dışına ücreti karşılığı hizmet, araç, gereç ve eleman temin edilmesini sağlamak, görev alanı içinde olan prodüksiyon kaynağı taleplerinin planlamasını yapmak,  yapım ve yayın kaynakları ile ilgili teçhizat, malzeme ve hizmet ihtiyaçlarını toplamak, yetkisi dâhilinde olanları temin etmek; diğerlerinin temini hususunda ilgili birimlere teklifte bulunmak, İç Yapımlar Koordinatörlüğünün görevleri arasında sayılmış;

Türkiye Radyo Televizyon Kurumu Televizyon Yapım ve Yayınlarına İlişkin Usul ve Esaslar ile bu esasların uygulanmasında ortaya çıkan tereddütleri gidermek için yayınlanan 2011/1568 sayılı Genelge’de Usul ve Esaslar’da bir alt düzenlemeye işaret edilen hususlar ile program önerilerinin verildiği aşamadan program materyalinin arşivlendiği aşamaya kadar, uygulamada karşılaşılan aksaklık ve tereddütleri gidermeye yönelik hususlara; bu bağlamda da; yapım bütçelerinin,  prodüksiyon kaynaklarının temini, alımlar,   zaruri harcamalar ve yol giderleri,  harcama belgeleri, vergi tevkifatı ve belge düzeni, harcama belgeleri üzerinde yer alacak açıklamalar, harcama belgelerinin teslimi,  yapımda kullanılan malzemelerin iadesi, bütçeden yapılan harcamaların kontrolü ve yapım dosyalarının kapatılmasına ilişkin düzenlemelere yer verilmiştir.

Türkiye"nin kamu yayıncılığı yapmakla görevlendirilen tek yayın kuruluşu olan Türkiye Radyo Televizyon Kurumu Genel Müdürlüğünün, devlet adına radyo ve televizyon yayınlarını gerçekleştirmek amacıyla, özel yasayla özerk bir kamu tüzel kişiliğine sahip olarak kurulduğu;  davacının kadro unvanının ve hizmet tanımının; Kurumun kendi imkanlarıyla ürettiği programların yapımı ile program yapımına ilişkin bütçe hazırlama ve harcama süreçlerinin mevzuatta ayrıntılı olarak düzenlendiği tartışmasızdır.

Kamusal bir kuruluşun ve kuruluşa ilişkin bir kamu hizmetinin yürütülmesinin söz konusu olduğu hallerde, aksine bir düzenleme yoksa, kural olarak kamu hukuku gereklerinin gözetileceği ve bu alanda geçerli kuralların uygulanacağı açıktır.

Olayda, davalı Kurumda prodüktör/yapımcı olan davacının, Kurumun iç yapımı olan dizi ve aktüel programa ait harcama belgeleri karşılığı parasal değerin ödenmesi isteminin İdarece zımnen reddedildiği; uyuşmazlığın, talep edilen miktarın mevzuat çerçevesinde ödenip ödenmeyeceğine ilişkin bulunduğu gözetildiğinde; bu davanın görüm ve çözümünün idari yargı yerinin görevine girdiği ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 2.maddesi kapsamında çözüme kavuşturulacağı sonucuna varılmıştır.

Açıklanan nedenlerle Ankara 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin yönteme aykırı başvurusunun kabulü ile Ankara 10.İdare Mahkemesinin,  31.12.2015 gün ve E:2015/3339, K:2015/2917 sayılı görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir.

 

S O N U Ç   : Davanın çözümünde İDARİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Ankara 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin yönteme aykırı BAŞVURUSUNUN KABULÜ ile Ankara 10.İdare Mahkemesinin, 31.12.2015 gün ve E:2015/3339, K:2015/2917 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 24.9.2018 gününde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

 

 

      Başkan                    Üye                          Üye                         Üye                      

       Hicabi                   Şükrü                     Mehmet                    Birol              

    DURSUN             BOZER                    AKSU                   SONER            

 

 

                                      Üye                           Üye                          Üye                   

                             Süleyman Hilmi            Aydemir             Turgay Tuncay

                                   AYDIN                     TUNÇ                      VARLI

           

           

 

 

Hemen Ara