Esas No: 2020/86
Karar No: 2022/211
Karar Tarihi: 24.03.2022
Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2020/86 Esas 2022/211 Karar Sayılı İlamı
Ceza Genel Kurulu 2020/86 E. , 2022/211 K."İçtihat Metni"
Yargıtay Dairesi : 1. Ceza Dairesi
Sanıklar ... ve ...'in ...’a yönelik eylemleri nedeniyle TCK’nın 38/1 maddesi delaletiyle 82/1-h ve 53. maddeleri uyarınca ayrı ayrı iki kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla cezalandırılmalarına ve hak yoksunluklarına ilişkin ... 11. Ağır Ceza Mahkemesince 06.03.2017 tarih ve 286-50 sayı ile kurulan ve hükmedilen cezanın miktarı bakımından resen istinaf yoluna tabi olan hükümlere karşı sanıklar müdafileri tarafından da istinaf yoluna başvurulması üzerine, dosyayı inceleyen ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesince 06.11.2017 tarih ve 734-869 sayı ile;
"...b)Sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkında Kasten Öldürme, Nitelikli Yağma suçlarından kurulan mahkûmiyet ve beraat hükümleri yönünden yapılan incelemede ise;
1- Her ne kadar sanık ... ... hakkında atılı suçlar nedeniyle TCK 37.maddesi delaletiyle mahkûmiyet hükümleri kurulmuş ise de, sanığın azmettirme sonucu atılı suçları işlediği ve olayın detaylarını ve azmettiricileri kollukta müdafii huzurunda verdiği ifadesinde anlattığı ve mahkemece bu beyanların da hükme esas alınarak hüküm kurulduğu gözetildiğinde, sanık hakkında TCK 38/3. madde ve fıkrası hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının gerekçeli kararda tartışılmaması,
2- Uygulamaya göre de, Sanık ... ...'in... 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 2008/451 Esas, 2009/710 Karar sayılı ilamı ile, sanık ...'in de ... 8. Asliye Ceza Mahkemesinin 2010/99 Esas, 2012/210 Karar sayılı ilamı ile 5275 Sayılı Yasanın 108/3.maddesi uyarınca ikinci kez mükerrir olduklarının gözetilmemesi," isabetsizliklerinden diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince verilen bozma kararı üzerine, yapılan yargılama sonucunda sanıklar ... ve ...'in; ...’a yönelik eylemleri nedeniyle TCK’nın 38/1 maddesi delaletiyle 82/1-h ve 53. maddeleri uyarınca ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla cezalandırılmalarına ve hak yoksunluklarına ilişkin ... 11. Ağır Ceza Mahkemesince 14.03.2018 tarih ve 502-81 sayı ile kurulan ve hükmedilen cezanın miktarı bakımından resen istinaf yoluna tabi olan hükümlere karşı sanık ... ve müdafi ile sanık ... müdafi tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, dosyayı inceleyen ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesince 18.05.2018 tarih ve 617-618 sayı ile istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
Bu kararın da sanıklar müdafileri tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosyayı inceleyen Yargıtay 1. Ceza Dairesince 03.04.2019 tarih ve 630-2057 sayı ile; temyiz başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ise 28.05.2019 tarih ve 52827 sayı ile;
"...Olay sırasında evde bulunan bağırma ve silah sesleri üzerine olaydan haberdar olup, feryat ederek aşağıya inerek yerde yatmakta olan kızı ... ile onun yanında duran sanık ...'e doğru koştuğu sırada sanık ... tarafından tabanca ile ateş edilmek suretiyle öldürülen ...'a karşı eylemin, nitelikli yağma eyleminin planlanması ve hazırlığı sırasında azmettiren sanıklar ... ve ... tarafından öngörüldüğüne ilişkin dosya kapsamında herhangi bir delil mevcut olmadığı, sanık ...'in iştirak iradesi dışında olay sırasında oluşan ani kastla ve yağma suçunun işlenmesini kolaylaştırmak amacıyla işlediği bu eylemin beklenilebilir nitelikte bir sonuç olmadığı, sanıklar ... ve ...'in silahlı yağma suçuna azmettirme kastının kapsamı dışında kalan bu eylemden dolayı azmettiren sıfatıyla sorumlu tutulamayacakları anlaşıldığından, ...'ı yağma amacıyla öldürmeye azmettirme suçundan beraatleri yerine mahkûmiyetlerine ve bu karara yönelik istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır..." görüşüyle itiraz kanun yoluna başvurmuştur.
CMK'nın 308. maddesi uyarınca inceleme yapan Yargıtay 1. Ceza Dairesince 14.01.2020 tarih ve 2393-54 sayı ile itiraz nedenlerinin yerinde görülmediğinden bahisle Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
İtirazın kapsamına göre inceleme, sanıklar ... ve ... hakkında maktul ...'a yönelik kasten öldürme suçuna azmettirmeden kurulan mahkmiyet hükümleri ile sınırlı olarak yapılmıştır.
Özel Daire ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; sanıklar ... ve ...’in, maktul ...’a karşı işlenen nitelikli kasten öldürme suçundan, TCK’nın 38. maddesi uyarınca azmettiren olarak sorumlu tutulup tutulamayacaklarının belirlenmesine ilişkindir.
İncelenen dosya kapsamından;
15.04.2014 tarihli tutanakta; saat 08.30 sıralarında... Mahallesi, ... Sokak üzerinde silahlı kavga olayı olduğunun anons edilmesi üzerine, olayın meydana geldiği ... Sokak 47 numaralı taşınmazın önüne gidildiğinde, yerde üç kişinin hareketsiz olarak yattığının, ayaktaki bir kişinin elinde silah ve tüfek olduğu, ayaktaki şahıs ...'dan elindeki silahları teslim etmesinin istendiğinin, şahsın elindeki... Brisil marka tabanca ve bir adet pompalı av tüfeğinin teslim alındığının, ambulansın gelmesi üzerine yerde yatan ... ve ... isimli şahsıların olay yerinde vefat ettiği bilgisinin alındığının, yerde yatan erkek şahsın üzerinde kimlik bulunmadığının, sağ ve sol göğüs bölgesinden vurulduğunun, sol kol ve sol elinden yaralandığının, tedavisi için hastaneye kaldırıldığının, olay yerindeki bir diğer şahıs ...’ın her iki elinden de yaralandığının, olay yerine yakın civarda Yamaha marka bir motosikletin olduğunun, motorun yanında yerde bir adet Smith Wesson ve bir adet 92 Mod Cal 9 mm Parabellum tabancanın bulunduğunun, yine bir adet mavi sırt çantası içinde 3 adet dolu av tüfeği fişeğinin ve sökülmüş hâlde ... numaralı bir plaka ile 4 adet 9 mm boş kovan ve 2 adet av tüfeği kovanının bulunduğunun, olayla ilgili olarak çevredekilerden alınan ilk bilgilere göre ... ve kızı ...'ın evlerinden yolun karşısındaki .... plakalı ... marka araçlarına binmek üzere çıktıkları sırada yoldan geçen bir kişinin elinde siyah renkli bir tabanca diğer bir kişinin ise elinde bir av tüfeği ile bu kişilere doğru yürüyüp birinin ...’ın elindeki çantayı almak için hamle yaptığının, diğerinin ise şoför mahallindeki ...’ın yanına gittiğinin, ...'ın karşılık vermek için elindeki gri renkli tabancayı doldurduğu sırada, diğerinin çantayı vermemek için direnen ... ile boğuştuğunun, motorlu kişilerin araçtakilere ateş etmeye başladığı esnada silah sesini duyan anne ..., kardeşleri ... ve ...'ın evden aşağı indiklerinin ve ellerindeki silahı saldırganlara karşı kullandıklarının, motorla gelen her iki saldırganın, ...'ın, ...'ın ve ...'ın yaralandığı bilgisine ulaşıldığının, ayrıca olayla ilgisi olmayan ve o anda tesadüfen .... plakalı aracını park etmeye çalışan ... isimli şahsın da olay sırasında atılan kurşunlardan sol dizine aldığı isabet sonucu yaralandığının, plakasız motorun İnan Doğru isimli şahıs üzerine tescilli ve çalıntı olduğunun tespit edildiğinin, hastaneye yaralı olarak kaldırılan motosikletli şahıslardan birinin ... olduğunun ve çok sayıda hırsızlık suçundan kaydı bulunduğunun, yine suçun meydana geldiği aracın yanında yerde yatan ve üzerinde kimlik bulunmayan şahsın ise ... olduğu bilgisinin alındığının, olay yeri inceleme ekiplerine haber verilmesi ve güvenlik alınması yönünde gerekli talimatların alındığının yazılı olduğu,
15.04.2014 tarihli olay yeri inceleme raporunda; saat 09.30 sıralarında olay yerine intikal edildiğinin, olay yerinde siyah renkli ..... plakalı ... aracın sol ön şoför kapısının açık olduğunun, aracın sol ön ve arka kapısı üzerinde kan lekesi bulunduğunun, aynı sokaktaki 47 numaralı ikametin karşısında sokak ortasında yerde iki kadın ve bir erkek şahsın hareketsiz şekilde yattığının, erkek şahsın üzerinde kimlik olmadığının ancak parmak izinin sorgulanması sonucu şahsın ... olduğunun tespit edildiğinin, ... ...'nun elinde bir adet horozu inik tabanca ve kolu ile bacağı arasında bir adet motor kaskı bulunduğunun, tabancanın fişek yatağı ve şarjörünün boş olduğunun, aracın yanında iki adet kovan, aracın altında bir adet deforme mermi çekirdeği, 1 adet av tüfeği kartuşu, sokak üzerinde 1 adet spor çantası, çanta içinde .....sayılı sökülmüş plaka bir adet küçük el telsizi, 4 adet av tüfeği fişeği ele geçirildiğinin, ayrıca sokak içinde yerde 1 adet deforme mermi çekirdeği, 1 adet av tüfeği plastik tapası, Smith Wesson marka tabancanın içindeki şarjöründe bir miktar fişek basılı olduğunun, sokağın köşesinde üzerinde plaka bulunmayan Yamaha marka motosikletin yanında bir adet kask, bir adet bere ve eldiven bulunduğunun, olay yerinde ele geçen toplu tabancanın içinde 6 adet boş kovan olduğunun, av tüfeği içinde bir adet kartuşun sıkışmış vaziyette olduğunun, olay sırasında seken kurşunla yaralanan ...'in şoförü olduğu Renault Master marka aracın sağ ön kelebek camında kırık ve delik izi, sol ön kapı direğinde ise mermi isabet deliği olduğunun, sol ön direk söküldüğünde içinden bir adet deforme mermi çekirdeği çıkarıldığının ve 43 numaralı bulgu poşetine konulduğunun, yerde yatan ... isimli şahsın üzerinden çıkan Blackberry marka cep telefonunun kolluk görevlilerine teslim edildiğinin belirtildiği,
15.04.2014 tarihli tutanakta; ... ile o sırada yanında bulunan arkadaşının telefonundan yapılan görüşmede, kız kardeşi...'ün elindeki çantayı kendisinin aldığını ve eksiksiz olarak ikamete bıraktığının, kendisinin şu an Devlet Hastanesi morgunda olduğunu beyan ettiğinin bildirildiği,
15.04.2014 tarihli otopsi tutanağında; maktul ...'ın ölümünün, sol omuz kavşağından giren ve sağ arka aksiller hat üzerinden seyirle çıkan ateşli silah mermi çekirdeği yaralanmasına iç organ ve büyük damar yaralanmasından gelişen iç kanama sonucu meydana geldiğinin, ceset torbasından 1 adet mermi çekirdeği elde edildiğinin yazılı olduğu,
18.04.2014 tarihli kriminal uzmanlık raporunda; olay yerinde ele geçirilen 6 adet 9mm çaplı boş kovandan 3 adedinin olay yerinde teslim alınan Smith Wesson marka tabancadan atıldığı, 3 adedinin ise yine olay yerinde teslim alınan .... Parabellum Patend marka tabancadan atıldığının, maktule ...'ın vücudundan çıkarılan 1 adet mermi çekirdeği ile maktule ... vücudundan çıkarılan 1 adet mermi çekirdeğinin ...Parabellum Patend marka tabancadan atıldığının, olay yerine yakın yerde bulunan Renault Master marka aracın sol ön direğinden elde edilen ve 43 numaralı delil poşetinde saklanan 1 adet deforme mermi çekirdeğinin Smith Wesson marka tabancadan atıldığının, üzerinde M.Secaattin Avcı (maktul ...'in vücudundan çıkartılan) yazılı delil poşetindeki 1 adet deforme mermi çekirdeğinin... marka toplu tabancadan atıldığının, Taurus marka toplu tabanca içerisinde 6 adet boş kovanın bulunduğunun tespit edildiği,
18.04.2014 tarihli uzmanlık raporunda; maktul ...'ın elinden sol el içinden alınan svap numunesinde atış artıklarının bulunduğu, mağdur ...'ın sol el dış svap numunesinde atış artığı bulunduğu, maktule ..., mağdur ..., şüpheli ... ve mağdur ... elinde atış artığına rastlanmamış olduğunun, ... üzerinden çıkartılan mont ve kazak üzerinde sol omuz yan ve arkada ateşli silahla uzak atış neticesi meydana gelen mermi giriş deliği bulunduğu, olay yerinde ele geçen bere üzerinde 2 adet uzak atış mermi giriş deliği olduğu, maktul ...'ın üzerindeki kaban sağ omuz kısmında iki adet uzak atış mermi giriş deliği bulunduğunun belirtildiği,
28.04.2014 tarihli uzmanlık raporunda; Taurus ibareli toplu tabanca üzerindeki kan izlerinin yaralı ... ve mağdur ...'ın genotip özellikleri ile karışık olarak uyumlu olduğu, olay yerinde ele geçen Smith Wesson tabanca üzerindeki kan lekelerinin ... ile mağdur ...'ın genotip özellikleri ile uyumlu olduğu, olay yerindeki çanta üzerinden alınan numunelerin M.... ... ile maktule ... genotip özellikleri ile uyumlu olduğu, olay yerinde ele geçen tüfek üzerinde yapılan incelemede; bir kısım kan izlerinin maktule ... bir kısmının ise M.... ... genotip özellikleri ile uyumlu olduğunun, ayrıca şüpheli maktul ...'e ait kan numunesinin 1026 sayılı kayıtta yer alan hırsızlık olayı ile ilgili tornavida üzerinden ele geçen izler ile genotip özellikleri bakımından uyumlu olduğunu tespit edildiği,
04.05.2014 tarihli uzmanlık raporunda; şüpheli ...'nun vücudundan çıkartılan mermi çekirdeğinin, Taurus marka tabancadan atılmış olduğunun tespit edildiği,
08.07.2014 tarihli yakalama tutanağında; şüpheliler ... ve ... isimli şahısların 08.07.2014 tarihinde saat 14.30 sıralarında Volkswagen Caddy marka otomobilde yakalandıklarının, yakalama sırasında ...'in kaçmaya başladığının ancak kovalama sonucu yakalandığının belirtildiği,
05.08.2014 tarihli yakalama tutanağında; saat 21.40 sıralarında hakkında yakalama kararı çıkartılan şüpheli ... isimli şahsın Seçkin Kıraathanesinde yakalandığının belirtildiği,
06.08.2014 tarihli fotoğraftan teşhis tutanağında; şüpheli ...'in ifadesinde adı geçen şüpheliler ... ve ... isimli şahısları gösterilen fotoğraftan teşhis ettiğinin yazılı olduğu,
19.11.2014 tarihli adli bilişim inceleme raporunda; ikametgahta arama kararına istinaden M. ... ...'nun evinde bulunan anahtarla açılan Grand Cherokee cipin içinde ele geçirilen Samsung marka cep telefonunun incelenmesinde; olayın olduğu günden bir gün önce (14.04.2014) gece geç saatlerde, araçta ele geçen Samsung marka cep telefonundan "Rabia" isimli ev arkadaşına saat ... görüntülenemeyen bir mesaj gönderildiği, bu telefona ... numaralı cep telefonundan aynı gece "Abi herkes uyuyo, babamı uyandırdım kızdı" şeklinde bir mesaj gönderildiği, yine aynı gece, ...40 42 numarası ile biten ve memt(balat) adıyla kayıtlı olan başka bir cep telefonundan; "...... bu veysel'in, bu da ... ("abi herkes uyuyo" mesajının gönderildiği telefon hattı) göksel'in abi, veysel'in kardeşi," şeklinde mesaj gönderildiğinin tespit edildiği,
24.03.2015 tarihli bilirkişi raporunda; olay yerinde eks olan maktul - şüpheli ...'in kullandığı Blackberry marka cep telefonunun incelenmesinde; İso isminde kayıtlı olan ve sonradan şüpheli ...'e ait olduğu anlaşılan 0539 ..0808 numaralı telefon hattı ile aralarında, olaydan bir gün önce yani 14.04.2014 günü saat 22.36 ilâ saat 22.56 sıralarında yapıldığı tespit edilen kısa mesaj içeriklerinde;
"- M. ...: konuştum, adamla, bir görüşmemiz lazım, men ops,
- M....: Yarın, Sabah Gelecem,
- İso: Olmaz,
- M....: gelecem,
- İso: şimdi gelmen lazım,
- M....: tamam geliyorum
- İso: kaç dk. men çıktın mı, Oki otoparktayım," şeklinde mesajlaşmaların gerçekleştiğinin tespit edildiği,
15.04.2014 günü gece saat 00.05 sıralarında; bu iki telefon arasında mesajlaşmaların tekrar başladığı ve olayın gerçekleştiği sabah saat 07.49'a kadarki mesaj içeriklerinde;
"- İso: Es çorbacı men,
- İso: benim yanımdaki arkadaşın ismi ..., o arkadaşların yanında başka isim söyleme ... de ben ... olarak tanıştırdım,
- M....: aynen, bilyorum tamam,
- İso: petrole varmdan sağda beklemekteyiz,
- M....: Bizde ordayız, bekliyoruz,
- İso: arabayla geliyoruz bizi biraz gerilerden alırsınız," şeklindeki son mesajın olay günü saat 07.49'da gönderildiği ve bu mesaj trafiğinden hemen sonra olayın gerçekleştiği, ancak İso lakaplı telefonun, olay sonrasında telefondaki mesajların biribiri üstüne yazılması ve silinmesi amacına yönelik olarak M....'ya sürekli "Aşkım günaydın, opss, zencıı," şeklinde olay günü saat 12.28'e kadar anlamsız şekilde pek çok mesaj gönderdiğinin tespit edildiği,
Anlaşılmıştır.
Katılan ... Kollukta; kızı...'ün işlettiği döviz bürosuna ona yardım için gidip geldiğini, adına taşıma ruhsatı olan ve olay anında üzerinde bulunan bir adet Smith Wesson marka ve olay sırasında evde bulunan bir adet... marka tabancası olduğunu, ... yerinde bulunan ve babasından kalan bir adet 7,65 çapında tabanca daha bulunduğunu, olaydan yaklaşık 6 ay önce döviz bürosunda çalışan...Kasap isimli bir şahsın eski ... yerinden hacizlik olması ve oğlundan para istemesi nedeniyle ayrıldığını, bundan sonra da değişik tarihlerde kendilerini arayarak rahatsız etmeye başlayıp kendilerini tehdit ettiğini, bu şahsın olaydan yaklaşık 2-3 ay önce de ... yerine gelerek kepenkleri sallayıp kameraya zarar verdiğini, kızı ile kendisinin suça konu olaydan bir gün önce sabah yine ... yerine gitmek için evden çıktıklarını, kendisinin arabaya bindiğini ve sigara içerken kızını beklediğini, bu sırada bir motor üzerinde şüphelendiği iki şahsı geçerken gördüğünü, bu şahısların onları fark ettiğini anlayınca karşı apartmanla ilgileniyormuş gibi yaptıklarını, sonra kızının evden dışarı çıktığını, araçla ... yerine giderken aynadan baktığını ancak kendilerini takip etmediklerini gördüğünü, olay sabahı ise; saat 08.25 sıralarında evden çıkıp arabaya bindiğini ve bir sigara yakıp kızını beklemeye başladığını, yeşil renkli ... marka bir aracın yan taraftaki çocuk yuvasının önünde durduğunu, onlara doğru baktığını ve bu aracın birkaç dakika sonra oradan ayrıldığını gördüğünü, saat 08.35 civarı kızının evden çıktığını tam aracı çalıştırıp hareket ettirdiği sırada aracın sürücü kapısına bir şahsın yaklaştığını ve elinde silah olduğunu gördüğünü, bu esnada kızı sağ taraftan araca binmeye çalışırken bağırma sesi duyduğunu, kızının elinde döviz bürosunun paralarının olduğu çantanın bulunduğunu, kızının "Yapmayın Allah aşkına bırakın" dediğini, bu sırada bir şahsın yardım için geldiğini, bir el silah sesi duyduğunu, o sırada belindeki silahı çıkartarak doldurmaya çalıştığını, araçtan ineceği sırada diğer şahsın elindeki silahla kendisini sol koltuk altından vurduğunu bu sırada diğer şahsın elindeki pompalı tüfekle kızını ve eşini vurduğunu, araçtan inmek istediği sırada bir şahsın hâlâ kendisiyle boğuştuğunu, o sırada oğlu ...'ın geldiğini ve bu şahsılarla boğuşmaya başladığını, sonra oğlu ...'e "... yetiş!" diye bağırdığını, araçtan inmeye çalıştığını ancak inemediğini, olay anında kendinden geçip kaldırıma oturduğunu, sonra kimin kimi vurduğunu hatırlamadığını,
Cumhuriyet Savcılığında; kollukta verdiği ifadeyi aynen tekrar ettiğini, sabah arabaya binip kızını beklediğini, kızının evden çıkıp henüz arabaya dahi binmeden bir şahsın gelip kızıyla elindeki para dolu çantayı almak için boğuşmaya başladığını, bunu görüp yardıma gelmek isteyen bir şahsın da bu şahıslardan biri tarafından açılan ateş sonucu yaralandığını, şahıslardan biri kızına silah doğrultunca kendisinin de belindeki silahı çekmeye çalıştığını, bu sırada diğer şüpheli şahsın kendisine ateş ettiğini, omzundan yaralandığını, can havliyle cebindeki silahı çıkartıp ateş ettiğini ancak nereye ateş ettiğini bilmediğini, hatırladığı kadarıyla şüphelileren biriyle boğuştuğunu, kızının "Babamı vurmayın" şeklinde bağırdığını ve kendisini korumak maksadıyla üzerine doğru abandığını, o sırada şahıslardan birinin kızını vurduğunu, bağırma seslerini duyan eşinin de evden çıkıp şüphelilerden birinin ateş etmesi sonucu vurulduğunu şeker hastası olması nedeniyle kendini kaybettiğini, oğlu ...'in nasıl yaralandığını net olarak hatırlayamadığını, sadece eşine "... silahı kapsın gelsin" dediğini hatırladığını, gerek kendisi gerekse oğullarının ailelerini korumak amacıyla ateş ettiklerini, ilk ateş edenin şüpheli şahıslar olduğunu, şahıslardan birinin elinde pompali tüfek, diğerinin elinde ise tabanca bulunduğunu, şüphelilerden şikâyetçi olduğunu,
Mahkemede; olay günü sabah saat 08.20'de evden çıktığını, arabayı çalıştırdığını, 08.35 de kızı...'ün evden çıktığını, tam kızı araca binmek üzereyken arabayı hafif kaldırıma çarpmaması için önünü sola doğru çektiğini, o sırada bir el silah sesi geldiğini, bunun üzerine bağırdığını, eşi ...'nin yukarıdan olayı gördüğünü, hemen silahını hazırlamaya başladığını, kızı...'ün silahlı kişileri görünce "Ne olur babamı öldürmeyin" diyerek arabanın arkasına doğru yardım amacıyla yöneldiğini, o sırada eşi ...'nin evden çıktığını görünce eşini vurduklarını, sonra kızını vurduklarını, sonra kendisine geldiklerini, silahını çektiğini, bir ayağının aracın dışında olduğunu, kapıyı açıp dönerek 3-4 el ateş ettiğini, olay yerinde ölen şahsın önce kendi yanına şoför tarafına geldiğini, saldırganın önce yardıma gelen eşini ve sonra kızını vurduğunu, sonra kendisine doğru geldiğini, daha sonra elinde pompalı tüfek olan şahsın geri geldiğini, tüfeğin namlusunu aşağı doğru bastırdığını, bu sırada pompalı tüfeğin ateş aldığını, ateşin araca isabet ettiğini, delik oluştuğunu, servis şoförü ... vurulmasaydı belki de bu olayı anlayamayacak olduğunu, silahı bile çekemeyeceğini, sonra küçük oğlu ...'in geldiğini ve şoför kapısının yanındaki saldırganı dışarı doğru çekince o şekilde kapıdan uzaklaştığını ve yerde boğuşmaya başladığını, vurulan saldırganın elindeki silahını sanık ... ...'in yerden aldığını, sonra büyük oğlu ...'in de yetiştiğini, silah seslerini duyduğunu ve yardım etmek istediğini ancak gücünün yetmediğini, bu işin bir günlük iki günlük bir organizasyon ile olacak bir ... olmadığını, bir gün evvel o motosikleti gördüğünü ve şüphelendiklerini, dikiz aynasından kendilerini takip edip etmediklerine baktığında bir süre sonra peşlerinden gelmediklerini gördüğünü, bu işi içerden kimin haber verdiği konusunda bir tahmin yapamayacağını, sanıklardan ...'ın ...'nda bir ... yerinin olduğunu, ... yerinin çevresinde 3-4 defa yanında başka şahıslarla da gördüğünü hatırladığını, ancak bu kişileri tanımadığını, huzurdaki sanıklardan ... ...'i andırdığını, bu olaydan bir ay kadar önce ... yerinin duvarını delerek içeriye kedi atmış olduklarını, sürekli alarm çalmaya başlayınca polislerin geldiğini, inşaat hâlindeki binanın duvarından girerek duvarı deldiklerini, olayın faillerinin yakalanmadığını, bu işi yapanların da bu sanıklar olabileceğini, sanıklardan davacı ... şikâyetçi olduğunu, davaya katılmak istediğini,
Katılan ... Yılmaz Kollukta; babasının üzerinde genellilke ... marka tabancayı taşıdığını, abisinin 20 yıllık arkadaşı olan...Kasap isimli şahsın yanlarında çalışırken 6 ay önce işten ayrıldığını, sonrasında babasını ve abisini arayarak tehdit ettiğini, 2-3 ay önce ... yerinin kepenklerini zorlayıp kamerasına zarar verdiğini, olay günü sabah saat 08.10 civarında ablası ... ve babasının döviz bürosuna gitmek için hazırlandıklarını, ilk önce babasının aşağı arabaya indiğini, sonra ablasının aşağıya indiğini, kendisinin o sırada duşta olduğunu, annesi ve abisinin içeriden bağırdıklarını duyduğunu, aşağıdan birkaç el silah sesi geldiğini, abisinin "Çabuk silahı kap" dediğini, silahın nerede olduğunu bilmediğini söyleyerek üzerini giyinip çıktığını, annesinin kendisinden hemen önce aşağı indiğini, aşağı indiğinde annesi ve ablasının yerde yatar vaziyette olduklarını gördüğünü, babasının aracın şoför mahallinde bir bacağı dışarıda yanındaki bir şahısla boğuşmakta olduğunu, bunu görünce hızla koşarak şahsı ensesinden tutup geriye doğru çektiğini, şahsın bu sırada elindeki silahı kendisine doğru yönelttiğini kendisinin sol eliyle silahı tuttuğunu, silahın ateş almasıyla elinden yaralandığını, şahsı boğazından tutup can havliyle yere yatırdığını, şahsın silahı kendisine doğru çevirmeye çalıştığını ancak kendisinin engellemeye çalıştığını, o sırada abisinin evden aldığı babasına ait... marka silahla aşağı inerek şahsa bir iki el ateş ettiğini, şahsın elindeki silahı yere bıraktığını, bu esnada diğer şahsın aracın arka tarafından kendilerine doğru ateş ederek geldiğini, elinde siyah bir pompalı tüfek olduğunu, abisinin arkadaki şahsı görünce bu şahsa dönüp ateş etmeye başladığını, mermisinin bittiğini, şahsın geriye doğru kaçtığını, abisinin şahsın peşinden gittiğini görünce annesi ve ablasına doğru gittiğini, annesinin nefes almadığını görünce, kız kardeşine doğru gittiğini, kız kardeşinden kan geldiğini, kendisine doğru bastırmaya çalıştığını ancak kucağında can verdiğini, hemen abisine yardıma koştuğunu, abisinin bu şahısla boğuştuğunu, şahsın elindeki silahı abisinin aldığını, kendisinin de bu şahsa bağırarak "Kim yaptırdı lan size bunu?" dediğini, şahsın "Beni öldürmeyin size söyleyeceğim." dediğini, "İçerden verdiler ... verdi" dediğini, kendisinin "Yalan atma böyle biri yok" dediğini, "Abi bana resimleri gösterin vallah söyleyeceğim" dediğini, o sırada polislerin geldiğini, olay esnasında sol elinden yaralandığını şikâyetçi olduğunu,
Cumhuriyet Savcılığında; kolluktaki ifadesini aynen tekrarladığını, ekleyeceği bir husus olmadığını, şikâyetçi olduğunu,
Mahkemede; olay günü duş alırken saat 08.00 - 08.15 sularında annesinin sesini duyduğunu, annesinin "Eyvah yetişin çocuklar" diye bağırdığını, duştan kendini dışarı attığını, o sırada abisi ...'in "Silahı kap gel" diye bağırdığını, yerini bilmediğini söylediğini, pantolonu giydiği sırada annesinin önünden koşarak dışarı çıktığını, bu sırada silah seslerini duyduğunu, üstü çıplak yalın ayak kendini dışarı attığını, annesini sokağın ortasında yerde gördüğünü, sonra ablasını da kanlar içinde yerde gördüğünü, şahıslardan birinin babasının başında kafasına silahı doğrultmuş vaziyette durduğunu, elinde hiçbir şey olmadığı için yumrukla babasına silah tutan şahsın ensesine vurduğunu, başında kask olduğunu, şahsın silah ile kendisine dönüş yaptığını, elinde küçük siyah bir tabanca olduğunu, kendisinin de eliyle silahı tuttuğunu, göğsüne sıkacakken eliyle silahı ittiği için sadece elinden vurulduğunu, elinin sakat kaldığını ve sağ koluyla şahsın boynunu sıktığını, yere düşürmeye çalıştığını, ancak düşüremediğini, sonra abisi ...'i yanında gördüğünü, boğuşurken "Çabuk yetiş" diye ...'e bağırdığını ve ...'in boğuşan şahsa iki el ateş ederek o şahsı etkisiz hâle getirdiğini, o sırada abisi ...'in bu kez ters tarafa doğru ateş ettiğini iki el ateş ettiğini duyduğunu, sonra ablası ile ilgilenmeye devam ettiğini, sonraKemal'in ara yola doğru koştuğunu gördüğünü, önce ablasına baktığını, sonra abisinin yanına koştuğunu, abisinin sanık ... ...'i yere indirdiğini, kendisinin de ... ...'in üzerine yattığını, ...'i konuşturmaya çalıştıklarını, ona vurdukça "Yapmayın abi ben her şeyi anlatacağım" dediğini, bu işi döviz bürosundan içeriden şahısların verdiğini söylediğini, "..." adında yalandan bir isim attığını, "Fotoğraflardan herkesi teşhis edeceğim lütfen bana bir şey yapmayın" dediğini, sonrasında emniyet ve ambulansların geldiğini, abisi ...'in şahsa rastgele ateş ettiğini gördüğünü, karşı taraftaki şahsın pompalı tüfeği kurduğunu gördüğünü, ateş etmeden önce pompalı tüfeğin kurulmasını ve pompalı tüfek sesini duyduğunu, evden ilk çıktığında huzurdaki sanık ... ...'i görmediğini, çünkü bahçe kapısından çıktığında hemen sola yöneldiğini ve yerde yatan annesini ve ablasını gördüğünü, şikâyetçi olduğunu ve davaya katılmak istediğini,
Katılan ... Kollukta, daha önce ... yerinde çalışan...Kasap isimli şahsın beş ay önce ... yerinden ayrıldığını, kredi kartı ve haciz borçları nedeniyle sıkıntılar yaşadığını, sonra telefonla kendilerini rahatsız etmeye başladığını, 2-3 ay önce de döviz bürosuna gelerek kepenkleri salladığını ve kameraya zarar verdiğini, olaydan bir gün önce babası ve kardeşi arabaya binmek üzereyken başında kırmızı kask olan iki şahsın bir motorla sokakta beklediğini gördüğünü, kendilerine dikkat etmelerini söylediğini, olay günü sabah saatlerinde evde yatarken annesinin "Eyvah kim bunlar" şeklinde bağırdığını duyması üzerine pencereden aşağıya baktığını, bir şahsın kız kardeşinin elindeki çantayı almaya çalışarak boğuştuğunu ve kardeşine yumrukla vurduğunu gördüğünü, şahsın elinde pompalı tüfek olduğunu, ikinci bir şahsın ise babasına araçtan inmesini engellemek amacıyla şoför tarafından ateş ettiğini, hemen arkasını dönüp "... silahı getir" dediğini, ...'in "Silah nerede bilmiyorum" dediğini, kendisinin içeri giderek silahı aldığını bu sırada annesi ve ...'in aşağıya indiklerini, kendisinin de tabancayla birlikte aşağıya indiğini, dışarı çıktığında annesi ve kız kardeşinin kanlar içinde yerde yattığını gördüğünü, ...'in ise elinde silah olan bir şahısla yerde boğuştuğunu gördüğünü, hemen ...'in yanındaki şahsa doğru yaklaşıp şahsın açıkta bulunan kısmına sol üst kısmı ve kafasının yanına doğru bir iki ateş ettiğini, şahsın direncinin kırıldığını ve silahın yere düştüğünü, arkadan bir şahsın bir tüfeği doldurup kendilerine doğru ateş ettiğini görünce şahsa doğru tabancadaki mermiler bitene kadar ateş ettiğini, şahsın kaçmaya başladığını, peşinden gittiğini, bu şahıs köşedeki motorun yanına yığıldığında şahsı yakalayarak elindeki silahı aldığını, sonra ...'in de geldiğini, şahsın maskesini çıkartıp "Sizi kim gönderdi, işi kim verdi" diye sorduğunu onun da "... verdi" dediğini, "... kim" deyince şahsın "Abi bana kıymayın fotoğrafla göstereyim" dediğini, kendisinin ailesini korumak amacıyla ateş ettiğini, şikâyetçi olduğunu,
Cumhuriyet Savcılığında; olay günü evde yattığını ancak uyanık olduğunu, annesinin camı "Eyvah" diyerek açtığını, pencereden aşağı baktığında maskeli iki şahsın arabalarının yanında olduğunu, birinin kız kardeşi ile boğuştuğunu, bu sırada şahıslardan birinin elinde pompalı tüfek olduğu hâlde kız kardeşine yumruk attığını, diğerinin ise babasıyla boğuştuğunu gördüğünü, kendisi tabancayı alıp aşağı inmeden önce annesi ve kardeşinin aşağı doğru indiklerini, kendisinin de hemen arkalarından yatak odasındaki tabancayı alarak aşağı indiğini, annesinin ve kız kardeşinin kanlar içinde yerde yattığını gördüğünü, kardeşi ...'in elinde tabanca olan şüpheli ile yerde boğuştuğunu, babasının da araçta yaralı hâlde olduğunu, kardeşinin "Abi yetiş" diye bağırması üzerine kardeşi ve kendisini korumak kurtarmak amacıyla yerde kardeşi ile boğuşan şüpheliye ateş ettiğini, bu sırada arkasından bir pompalı tüfeğin doldur boşalt sesini duyduğunu, geriye doğru baktığında tüfekle kendisine doğru ateş ettiğini gördüğünü, tabancayla karşılık verdiğini, şüphelinin yaralanması üzerine koşarak yanına gittiğini, çünkü tabancada mermi kalmadığını, şüphelinin elinde bulunan pompalı tüfeği elinden çekip aldığını, daha sonra yerde yatan ailesinin yanına döndüğünü, yaralı şüphelinin koşarak kaçmaya başladığını hemen onun peşinden geri döndüğünü, sokağın köşesinde bir motoru çalıştırmaya çalıştığını gördüğünü, bunun üzerine şüpheliden yere yatmasını istediğini, kardeşinin de yanına geldiğini, şüphelinin maskesini çıkartıp bu işi kimin yaptığını sorduğunu, şüphelinin "İçerden biri" ve "..." gibi kelimeler söylediğini duyduğunu, sonra olay yerine polislerin gelmesiyle tüfek ve tabancayı polislere teslim ettiğini, olay anında kız kardeşi...'ün elinde 250-300 bin dolar civarı para olan bir çanta olduğunu, olaydan 3 hafta önce ... yerlerinin yanındaki metruk binanın duvarının yıkılması ile hırsızlık yapılması nedeniyle olay günü çantayla paraları eve getirdiklerini, şüphelilerin bu bilgiyi kimden aldıklarını bilmediğini, ancak olaydan bir gün önce evin camından aşağıya baktıklarında kırmızı kasklı motorlu iki şahsın sokakta beklediğini gördüğünü, ...e bunu mesajla bildirdiğini, onun da ... yerine gidince "Merak etmeyin biz geldik" dediğini, olay sırasında para çantasını, babasının seslenmesi üzerine komşuları olan bir kadının alarak evlerine götürüp sakladığını, öldürme kastıyla hareket etmediğini, olay sırasında kız kardeşinin "Allah rızası için yapmayın babama vurmayın" dediğini duyduğunu, olay anında babasıyla boğuşan şahsın M. ... ..., Betül ile boğuşan ve yaralanan şahsın ise M. ... ... olduğunu öğrendiğini, bu şahısları tanımadığını, şikâyetçi olduğunu,
Mahkemede; olaydan yaklaşık 2 ay kadar önce ... yerinin yanındaki inşaat tarafına bakan duvarın delindiğini, alarmın sürekli çaldığını, olaydan bir gün önce babası ve kız kardeşinin her zamanki gibi evden sabahleyin art arda çıktıklarını, babasının önce çıktığını, kız kardeşi...'ün ise ondan hemen sonra aşağı indiğini, giderlerken de genellikle arkalarından annesinin pencereden bakıp dua ettiğini, olayın bir gün öncesinde de döviz bürosuna giderlerken bu kez arkalarında motosikletli ve başında kırmızı kasklı iki kişinin aracın arkasından gittiğini gördüğünü, ...ün de mesaj atarak "Abi takip ediliyoruz herhâlde" dediğini, sonra ... yerine vardıklarını, "Sorun yok" diye haber gönderiklerini, ertesi sabah saat 07.30 gibi uyandığını, ancak kardeşinin duşta olduğunu, onu beklediğini, babasının yine tek başına sigara içmek için aşağı önce indiğini, kız kardeşinin de sonra aşağı indiğini, pencereden bakan annesinin "Eyvah" demesi üzerine kendisini yataktan fırlatıp pencereye koştuğunu, kafasında kask olan bir şahsın kız kardeşi...'e yumrukla vurduğunu gördüğünü, ...'in duştan çıkıp üstünü giyinirken ona "Silahı getir" dediğini, kardeşi nerede olduğunu bilmediğini söyleyince içerdeki odaya gidip silahı aradığını, o sırada önce annesinin ardından da ...'in aşağı indiklerini, kendisinin de 15-20 ... sonra silahla birlikte aşağı indiğini, annesinin ve kız kardeşinin yerde yattığını gördüğünü, babasının şoför kapısının açık olduğunu, ...'in yerde biriyle boğuştuğunu gördüğünü, ...'in boğuştuğu şahsın elinde silah olduğunu, bu nedenle yerdeki şahsa iki el ateş ettiğini, bu sırada arkasından bir şahsın tüfek kurma sesi çıkardığını, onu gördüğünü, ateş ettiğini ve buna karşılık olarak tabancada ne kadar mermi varsa ona ateş ettiğini, ikinci şahsın yere düşmediğini, sallanarak ara sokağa doğru ilerlemeye başladığını, annesi ve kardeşinin yerde yattığını ancak bayıldıklarını düşündüğünü, sonra polisle ambulansı aradığını, ikinci şahsın kaçarken yolda pompalı tüfeği düşürdüğünü, onu eline alıp şahsa doğru gittiğini, yolun köşesinde bir motosikletin park hâlinde ve çalışır vaziyette durduğunu, yanında bu ikinci şahsın yerde oturduğunu, "Maskeni çıkart" dediğini ancak şahsın çıkartmadığını, "Yere yat" dediğini, maskesini eliyle çıkarttığını, "Sizi kim gönderdi?" diye sorduğunu, bir şey söylemeyince iki silahı da ağzına soktuğunu, boğulur gibi olunca çıkarttığını, "İçerden" dediğini, "Kim" diye bağırınca "..." dediğini, o sırada kardeşinin yanına geldiğini, "... diye biri çalışmıyor bizde" dediğini, ikinci şahsın yarasına bastığını, polisin geldiğini, sonra "Yaralıları götürelim" dediğini ancak polisin ambulansı beklemesi gerektiğini söylediğini, ambulans geldiğinde annesi ve kardeşi için eks oldular dediklerini, şikâyetçi olduğunu davaya katılmak istediğini,
Tanık ... Kollukta; ...'ın sahibi olduğu döviz bürosunda veznedar olarak çalıştığını, bundan iki ay önce ... yerinin duvarından ... yerine girilmeye çalışıldığını, ancak güvenlik kamera kayıtları ile birlikte karakola başvurulduğunu, ... yerinin kasasındaki paranın hiçbir zaman eve götürülmediğini, kasada durduğunu bildiğini, ... yerini genellikle sabahları ...'ın Zahir isimli kayınbiraderinin açtığını, ondan başka kimsede kasa anahtarı veya şifresinin olmadığını, ...'in iki ay önce ... yerine duvardan girilmeye çalışılması sonrasında kasadaki parayı Yapı Kredi Bankası'na yatırmaya başladığını, ancak kendisinin sınavlara girmek için bir hafta önce izin aldığını ve olay günü ...'in parayı bankaya yatırıp yatırmadığını bilmediğini,
Mahkemede; soruşturma aşamasındaki beyanını aynen tekrar ettiğini, ancak paranın tümünün bankaya yatırılmadığını büroda kalan küsuratın eve götürülüp gelebildiğini, o sırada kollukta soru sorulunca hatırlayamadığını,
Tanık ... Kollukta; ...'ın sahibi olduğu döviz bürosunda kurye olarak çalıştığını, bundan iki ay önce ... yerinin duvarından ... yerine girilmeye çalışıldığını, ancak güvenlik kamera kayıtları ile birlikte karakola başvurulduğunu, ... yerinin kasasındaki paranın hiçbir zaman eve götürülmediğini, kasada durduğunu bildiğini, ... yerini genellikle sabahları Zahir isimli... beyin kayınbiraderinin açtığını, ondan başka kimsede kasa anahtarı veya şifresinin olmadığını, ...'in iki ay önce ... yerine duvardan girilmeye çalışılması sonrasında kasadaki parayı Yapı Kredi Bankası'na yatırmaya başladığını, kendisinin ... yerine ait zırhlı Connect marka araçla Zahir ile birlikte paraları bankaya götürdüklerini, olaydan bir gün önce ise yani 14.04.2014 günü akşamı ... yerinde paraların bankaya götürülmediğini, Betül Yılmaz'ın kol çantası içinde paraları taşıdığını bildiğini, olay günü sabah 08.30'da ... Yılmaz'ın kendilerini arayarak hemen evimize gelin dediğini ve olay yerine gittiğini,
Tanık ... Kollukta; BEDAŞ'ta elektrikçi olarak görev yaptığını, olay günü ... Sokak köşesinde arıza için çalışma yaptığını, bu sırada ... Sokak çıkmazı kesişiminde bir motosiklette kasklı iki erkek şahsın sigara içtiğini gördüğünü, sonra orayı geçip gittiğini, geri döndüğünde yolda ... marka bir aracın yola girmek için meyilli durduğunu, aracın arka kısmında daha önce gördüğü kasklı şahıslardan biri ile başörtülü bir bayanın ayakta boğuştuğunu gördüğünü, bu sırada aracın şoför mahallinden bir erkek şahsın elindeki silahı doldurmaya çalıştığını, bayanla boğuşan şahsın elinde bir pompalı tüfek olduğunu ve bu tüfekle ... marka araca doğru ateş ettiğini, silah sesi gelince saklandığını, sonra çatışma sesleri geldiğini,
Mahkemede; soruşturmadaki ifadesini aynen tekrar ettiğini, ekleyeceği bir husus olmadığını,
Tanık ... Mahkemede; ...'i önceden cezaevinden tanıdığını, içeri niye girdiğini sorduğunda motor davasından yattığını söylediğini, siyah Yamaha marka bir motordan dolayı yattığını söylediğini, motorun ...'de olduğunu bildiğini, bu motor ile yanlarına gelip gittiğini, en son 2014 yılının 3. ayında ... Mahallesi'nde ...'yi bu motorla bir lokantanın önünde gördüğünü, hatta "Motorla tur atabilir miyim" diye sorduğunu, ancak ...'nin "İşim var" deyip motoru vermediğini, ölen sanık ...'nin arkadaşı olduğunu,
Tanık ... Mahkemede, ölen saldırgan ...'i "..." ismiyle tanıdığını, olayı haberlerden öğrendiğini; olay tarihinde...'da spotçu olarak çalıştığını, 2014 yılının Şubat sonu Mart ayı başı gibi ...'nin kendisine "İkinci el bir LCD televizyon var mı?" diye sorduğunu, kendisinin var demesi üzerine ... Mahallesi'nde büyük parkta buluştuklarını ve ...'nin oraya altında siyah renkli bir motosiklet ile geldiğini, bu motorun çalıntı olup olmadığını bilmediğini,
Tanık ... Çevik Mahkemede, İskele Polis Merkezinde görevli polis memuru olduğunu, ...'in daha önce hırsızlık yapan şahıslarla ilgili olarak kendilerine bilgi verdiğini, bu şahıslardan ..., ... ve...Çelebioğlu olduğunu söylediğini, ...'in daha önce hırsızlıktan suç kaydı olduğunu, ancak bu ihbarlar nedeniyle emniyete gelmediğini, ihbar sonucu faillere ulaşılamadığından herhangi bir işlem yapılmadığını,
Tanık Ercan Songur Mahkemede; Ataşehir İçerenköy Polis Merkezinde polis memuru olarak çalıştığını, sanık ...'ı, 2014 yılının ortalarında kuyumculardan hırsızlık olayları olduğunda, ihbar yapılması üzerine tanıdıklarını, ...'ın bu olayları ..., ... ve ...'in birlikte yaptıklarını söylediğini, şahıslardan yemek ve telefon almak için gittikleri yerleri söylediğini, ...'ın bu ihbarları 2014 yılı Mayıs aylarında yaptığını hatırladığını, ...'ın bu şahıslar tarafından darbedildiğini veya tehdit edildiğini kendisine söylemediğini, ...'in hırsızlık büroya hiç gelmediğini, zaten teşhis gerekirse fotoğraftan kendisine göstermek suretiyle bunu yaptıklarını, ...'in kendilerine M. ... ile ilgili herhangi bir ihbar yapmadığını,
Tanık ... Kollukta; ...'in birlikte aynı evde kaldığı arkadaşı olduğunu, ... ...'nun ... ve ... isimli arkadaşları olduğunu bildiğini, ... ...'nun akşam eve gelmeyeceğini yarın geleceğini söyleyerek olay gününden bir gün önce akşam saat 17.00 sıralarında evden ayrıldığını ve kendisini bir daha görmediğini,
Mahkemede; önceki ifadesini tekrarla, .... ile biten numaraları ...'ın kullandığını bildiğini, ...'ın M. ...'nun arkadaşı olduğunu, bu telefonlardan sonu 3800 ile biten telefonu M. ...'nun kullandığını, sanık ...'ın olay gecesi taş düşürdüğünü bilmediğini, olayı haberlerden öğrenince ... ile irtibata geçtiğini, onun da yeni duyduğunu söylediğini, ...'ın bu olayla ilgisi olmadığını söylemek istediğini,
Tanık ... Mahkemede; başka suçtan tutuklu olduğunu, 2012 yılında bir hırsızlık olayında adı geçen bir araba ile ilgili olarak yargılandığını, bu arabayı kiraya verenin ... olduğunu öğrendiğini, sonra sanığı 1453 isimli kafeye gidip gelirken gördüğünü, hemşehrisi olan Resul'ün ... ile konuştuğunu gördüğünü, sorduğunda Resul'un ...'dan "..." diye bahsettiğini, hırsızların genellikle bir başka isim kullandıklarını, ...'ın da ikinci isminin ... olduğunu oradan öğrendiğini, Resul'ün ... ile arkadaş olduğunu, ...'ın ...'nda bir döviz bürosuna dair büyük miktarda paralı bir ... olduğunu kendisine söylediğini, hatta bu işi ...'a da söylediğini ancak ...'ın kendine güvenemediğinden kabul etmediğini ...'a söylediğini duyduğunu, sonra kendisinin Resul'e "... hırsız, sen neyine güvenip bu işe karışıyorsun" diyerek Resul'ü vazgeçirdiğini, Resul vazgeçince ...'ın Resul'e ...'nin numarasını sorduğunu, daha sonra bu olay gerçekleşince ...'nin diğer ismini duyduğunu, böylece ...'ın işi ...'ye verdiğini anladığını, ...'ın sırf bu ... için beyaz renkli bir Passat marka araba alarak döviz bürosu sahibinin evinde olay öncesi keşif yaptığını, bu olaydan sonra aracı parçalatıp satmak için Resul'e geldiğini, Resul'ün de kendisine haber verdiğini, kendisinin kabul etmediğini, Resul'e "Bu adamdan uzak dur, başına ... açacak" dediğini, ... hakkında tanıklık yapmak istemesinin sebebinin bir ailenin yıkılmasına neden olması olduğunu, ...'ın bunu öğrenince kendisini dolaylı olarak tehdit ettiğini, bugün duruşma için geldiğinde adliye nezaretinde ...'ın kendisine yönelik tehditlerine, bu işin içine kendisini de katacağını söyleyerek devam ettiğini, arkadaşı Resul'ün anlattığına göre; döviz bürosu içinde sahibinin kayınçosu gibi birinin içerden bilgi sızdırdığını, içeriden bilgi veren bu şahsın "... gerçekleşince hissemi alırım" diye ...'a söylediğini ...'ın ağzından duyduğunu ve kendisine söylediğini, sanık ...'in de kendisinin hasmı olduğunu, duyduğuna göre olayda kullanılan motorun ... tarafından temin edilmediğini bildiğini,
İnceleme dışı sanık ... Kollukta; tur rehberi olduğunu, sabit bir ... yeri ve geliri olmadığını, .... numaralı telefonu kullandığını, annesi adına ... plakalı bir cipi olduğunu, daha önceden hırsızlık suçlarından sabıkalı olduğunu cezaevine girip çıktığını, ... ve ailesini tanımadığını, diğer şüpheli M. ... ile ... Cezaevinde tanıştığını, ... isimli şahısla birlikte hırsızlık suçu işlediğini bildiğini, cezaevinden çıktıktan sonra M. ... ile görüşmeye devam ettiğini, tahminen 1 ay sonra M. ... ile görüştüklerini kendisine ... isimli şahısla birlikte kaldığını söylediğini, bu şahsın asıl isminin .... olduğunu, cezaevinden çıktıktan sonra M. ... ... adına bir kimlik bulduğunu, M. ...'ya en son ne yaptığını sorduğunda, ... ile İso lakaplı ... ... isimli şahısla birlikte gayrimeşru işler yaptığını söylediğini, M. ...'nun ...'da bir akrabası olmadığını, ancak.... isimli bir kız arkadaşı olduğunu bildiğini, Ataşehir ilçesinde bu kızla birlikte kaldıklarını, M. ...'nun Blackberry marka siyah bir cep telefonu olduğunu, numarasının sonunun....olduğunu M. ...'nun kendisini ... ve İso lakaplı ... ile tanıştırdığını, ...'ın Karslı olduğunu, ...'ın son zamanlarda cep telefonu kullanmadığını, ... Mahallesi'nde yalnız yaşadığını, İso lakaplı şahsın ise HTC marka bir cep telefonu olduğunu, İso'nun M. ... ... ile sürekli irtibatı bulunduğunu, İso'nun ... model bir ... marka araçla gezdiğini, ...'ın ise Caddy marka araçla gezdiğini, M. ...'nun her buluşmasında yaptığı işlerden bahsettiğini, ancak kendisine küçük işlerle uğraşmayıp büyük bir ... yapıp çekileceğini söylediğini, 14.04.2014 günü saat 20.00 sıralarında...Otel'de spor yaparken M. ...'nun kendisini aradığını, görüşmek istediğini söylediğini, kendisinin de aracıyla Rabia isimli kızla birlikte oturdukları eve gittiğini, M. ...'yu evden aldıktan sonra Sultangazi'de nikâh salonunun oradaki büyük parka gittiklerini, burada M. ...'ya bir mesaj geldiğini, M. ...'nun kendisine "Bir ... var, sabahtan beri İso beni arıyor, görüşeceksek acele etmemiz lazım, görüşeceksen sana yönlendireyim" dediğini, mesajdan sonra "Hayırdır konu ne?" diye sorduğunda "...'nda bir döviz bürosu var, işi içeriden şimdi görüşeceğimiz çocuğa veriyor, döviz bürosunda çalışıyormuş yandaki inşaattan dolayı alarm sistemi sürekli çalıyormuş, sahipleri parayı akşam evlerine götürüp sabah geri getiriyormuş, kısa sürede bitmesi lazım yoksa değişik tedbir alabilirler." dediğini, sonra "Yanlarına gelen çocuk işi tek başına yapamayınca bize getirdi" dediğini, kısa bir süre sonra markasını hatırlayamadığı beyaz renkli lüks bir ciple 27-30 yaşarı ile 20-25 yaşlarında iki şahsın geldiğini, oturur oturmaz M. ...'nun gelenlere "Konuyu anlat" dediğini, şahıslardan biri döviz bürosu olduğunu sürekli alarmının çaldığını, sahibinin paraları evlerine götürdüğünü her gün geri getirdiğini, bunu duyunca şahsa "Madem bu kadar kolay neden sen yapmıyorsun" dediğini, şahsın "Ben bunları üç gündür takip ediyorum, şahıslar 20.-21.00 sıralarında eve geliyor, sabah en geç 08.30'da çıkıyorlar" dediğini, "Ben bunu tek başıma yapamam bunun için İso'ya söyledim, onun aracılığıyla sizinle buluştum" dediğini, bunun üzerine kendisinin şahsın evini göstermesini istediğini, aynı gün geldikleri beyaz lüks araca binerek şahsın evine gittiklerini, aracı ve evi gösterdiğini, bu arada şahsın "Motorla giderseniz daha rahat hareket edersiniz" dediğini, kendisine "Sen bize motoru bul, gerisini biz hallederiz" dediklerini, yaptıkları plana göre işi M. ... ile kendisinin birlikte yapacaklarını, motoru kendisinin kullanacağını, M. ...'nun yanına Karadeniz yapımı silahını alacağını, kendisinin ise av tüfeğini alacağını, motoru sokağın köşesine çekeceklerini ve beklemeye başlayacaklarını, araca binecek şahıslardan kızı M. ...'nun adamı ise kendisinin alacağını ve çantayı aldıktan sonra motora doğru hareket ederek uzaklaşacaklarını, planı yaptıktan sonra M. ... ile bir yerde yemek yediklerini, bu sırada yanlarına ...'ın geldiğini, "Ne yaptınız?" dediğini, İso'ya yaptıkları plana göre kendilerine bir motor gerektiğini söylediklerini, ...'ın da "Tamam o zaman, ben size bir motor ayarlayım." dediğini ve M. ... ile İso'nun motoru bulmak için kalktıklarını, bir saat kadar sonra M. ...'nun tek başına Yamaha marka bir motorla geldiğini, motoru parkın içine bıraktıktan sonra...'taki evine gittiklerini, motor kıyafetini giyip tüfeği aldıktan sonra çorbacıya gittiklerini, dolaşırken planı gözden geçirdiklerini, M. ...'ya hitaben "Silahı kesinlikle kurma, silah kullanmayacağız, kadın direnirse çelme takıp düşür" dediğini, bu sırada saatin 07.00 olduğunu, bu sırada arabasını çorbacının önüne bırakarak mavi renkli sırt çantasına tüfeği koyduğunu, daha önce tur rehberi olarak çalışırken kullandığı telsizin de çantada olduğunu, motoru kendisinin kullanmaya başladığını, M. ...'nun arkasında olduğunu, M. ...'ya giderken bir yerde motorun plakasını sökmesini söylediğini, onun da söküp çantanın içine koyduğunu, olay yerine gelene kadar kimseyle görüşmediklerini, şahsın aracının sokakta park hâlinde durduğunu, saat 08.00 sıralarında evden gri takım elbiseli bir adamın çıktığını, arabaya binip çalıştırdığını, bu anda ikisinin arasına 10-15 metre mesafe koyarak ilerlemeye başladıklarını, kendisinin motoru çalışır vaziyete getirip yürümeye başladığını, sırt çantasını önüne astığını, kızın sonradan evden çıktığını, M. ...'nun kıza doğru hamle yaptığını, kız bağırmaya başlayınca tüfeği aracın şoför mahallindeki adama doğru tuttuğunu, "Amca sakın yanlış bir şey yapma, kıpırdama" dediğini, adamın bunu görünce belindeki silahı çıkarıp doldur boşalt yaptığını, adamın eline doğru elindeki silahı almak için hamle yaptığı sırada silahı ateşlediğini ve elinden yaralandığını, tüfeğin elinden düştüğünü, aracın yavaşça ilerlemeye başladığını, adamın otururken ateş etmeye başladığını, yere düştüğünü, yerde iken M. ...'yu kadınla boğuşurken gördüğünü, sonra M. ...'nun şoför mahalline gelerek adama ateş ettiğini, omzundan yaraladığını, şahsın vurulduğunu görünce eliyle tuttuğu silahı şahsın elinden aldığını, motora doğru hareket ettiğini, motora gidene kadar hiç ateş etmediğini, ancak motorun yanında hâlsiz kaldığını ve elindeki silahı da düşürdüğünü, arkasından silah sesleri geldiğini, neler olduğunu göremediğini, bu arada sokaktaki bir şahsa kaldırıma oturup kaskını çıkarmasını söylediğini, onun yardım ettiğini, sonra elinde toplu tabanca olan bir şahsın geldiğini, elinde silah tutan şahsın toplu tabancanın namlusunu ağzına soktuğunu ve yanındaki şahsın "Dur ateş etme konuştururuz." dediğini, diğerinin "Sana bu işi kim verdi?" dediğini, döviz bürosu içinden dediğini, hatta "..." diye birinin ismini attığını, kendilerine bu işi getiren ve ... olduğunu söyleyen İso ile bağlantılı şahsın adını önce hatırlamadığını, İso'nun aracılığıyla bu işe girdiklerini, İso isimli şahsın ... isimli şahsı olduğunu ... olduğun söyleyen kişinin ise ... isimli ve polislerin kendisine fotoğrafını gösterdiği şahıs olduğunu teşhis ettiğini, ... isimli şahsın ise bu olayla bir ilgisi olmadığını, ancak bu şahsı daha önceden tanıdığını,
Cumhuriyet Savcılığında; 17.04.2014 günü kollukta verdiği ifadesini aynen tekrarladığını, kendisini ...'in iştirak ettirdiği olayla ilgili olarak ..., ...'ın tanıdığı olan ve ... vasıtasıyla ... ...'ya ulaşan ve kendisini fotoğraftan teşhis ettiği ... isimli şahısla ilgili olarak anlattıklarının doğru olduğunu, ... ... ve ...'in arkadaşı olan ... isimli şahsın bu olayla ilgisi olmadığını, mağdurun ...'deki evini kendilerine gösteren şahsın ... isimli şahıs olduğunu, kendilerinin evi görüp keşif yaptıktan sonra ... Parkı'ndaki kafeteryaya oturduklarını ve bu sırada yanlarına ...'in de geldiğini, bu işi planlayan kişinin ... olduğunu, ...'ın mağdurları üç gündür takip edip hangi saatte girip çıktıklarını kendilerine anlattığını, ...'ın aslında ...'ı tanıdığını, ...'ın da M. ... ...'i çağırdığını, M. ...'nun da kendisini üçünün yaptıkları bu görüşmeye çağırdığını, buluştukları yerde yapılacak ... konusunda görüştüklerini ve plan yaptıklarını, plana göre; ... ve ...'ın işin çok basit olduğunu söylediklerini, hatta silah kullanmaya bile gerek kalmayacağını küçük bir hamle ile para çantasını alacaklarını söylediklerini, adamın yaşlı olduğunu, kadının da adamın eşi olduğunu söylediklerini, buna inandığını, ancak adamın tepki göstermesiyle çatışma çıktığını, olayda kullanmak üzere evden aldığı sırt çantasının içinde av tüfeği ve fişek olduğunu, ... ...'nun da yanında küçük bir tabanca olduğunu, ... ...'nun kendisine olay sırasında motor kullanmanın daha uygun olacağını söylediğini, kendisinin motor kullanmayı bildiğini, motoru kendisine ...'in temin ettiğini, kendilerine mağdurların evden sabah saat 08.30 da çıkacaklarının söylendiğini, bu nedenle olay yerine saat 08.00 de gittiklerini, motoru olay yerinden 10-15 metre uzağa çektiklerini, 40 dakika kadar beklediklerini, bekledikleri yerde kimse olmadığını, mağdurların evinin rahatlıkla görülebildiğini, saat 08.40'da adamın evden çıktığını ve arabasına bindiğini, arabasını çalıştırdığını, en az 10-15 dakika sonrasında bir kadının omzunda bir çanta ile çıktığını ve arabanın sağ ön koltuğuna doğru yürüdüğü sırada ... ... ile birlikte motorla hızlı bir şekilde araca doğru ilermeye başladıklarını, önce ... ...'nun kadının üzerine doğru hamle yaptığını, kendisinin şoför koltuğunda oturan adamın üzerine doğru gittiğini, bir eliyle sırtındaki çanta içinde bulunan tüfeği tuttuğunu, arabanın çalışır vaziyette olduğunu ve adamın oturduğu şoför mahallindeki camın açık olduğunu, adamın yanına geldiğinde belinden tabancasını çıkararak namluya mermiyi sürdüğünü bunu görünce kendisinin de tüfeği çıkardığını ancak ateş edip etmediğini hatırlamadığını, bu arada adamın ateşi ile sol elinden yaralandığını, sonra göğsünden de yaralandığını, ancak ateş eden yaşlı adamdan şikâyetçi olmak istemediğini, bu arada arabanın kapısının açıldığını ve kendisinin mağdurun üzerine doğru kapaklanıp ateş etmesini engellemeye çalıştığını, durumu gören ... ...'nun yanlarına doğru gelerek adama bir el ateş ettiğini, bunun üzerine adamın hareketsiz kaldığını, kendisinin adamın elindeki tabancayı ateş etmesini engellemek amacıyla alıp motora doğru yürüdüğünü, motorun oraya geldiğinde hâlsiz ve mecalsiz kaldığı için motorun yakınlarında yığılıp kaldığını, yığıldığı yerde geriye baktığında mağdurun kullandığı tabancayı yerde gördüğünü, elinden nasıl düştüğünü dahi hatırlamadığını, daha sonra yanına bir gencin geldiğini, onun da elinde toplu bir tabanca olduğunu, sonra uzaklaşıp bir süre sonra iki kişi olarak geri geldiklerini, beyaz tişörtlü kişinin elinde bir silah görmediğini, ancak kendisini tekme ... darbedip gittiklerini, ... ...'nun elindeki silahla adama ateş ettiğini gördüğünü ancak olay yerinde vurularak öldüğünü öğrendiğini, ikinci bir kadına ateş edip etmediğini bilmediğini, olay sırasında para çantasını taşıyan kadının kendileriyle mücadele ettiğini gördüğünü ancak bu kadının ve annesinin nasıl vurulduğunu görmediğini,
Tutuklanması istemiyle sevk edildiği Sulh Ceza Mahkemesinde; bu işe karıştığı iddialarından bir tek ... Doğru ...'i cezaevinde tanıdığını, cezaevinden çıktıktan sonra da yanına geldiğini bir süre arkadaşlığı olduğunu,... ve ... isimli soy ismini bilmediği kişilerin ona bu olaydan bir gece önce ellerinde böyle bir ... olduğunu, bu işin çok basit olduğunu ... Doğru'ya söylemiş olduklarını, döviz bürosu sahibi yaşlı bir adam ile bir kadın olduğunu söylediğini, bunların birkaç gündür alarm kurmadıklarını, ellerindeki parayı yanlarında getirip götürdüklerini, böyle bir eylem düzenlenirse hiç karşılık vermeyeceklerini ... ...'ya söylemiş olduklarını, ... ...'ya kendilerine güvenemediklerini söylediklerini, "Bu işi sen yapar mısın?" diye teklifte bulunduklarını, ... ...'nun da bu durumu kendisine söylediğini, "Ben bunlara güvenmiyorum, bu şahıslar orada ateş açabilirler" dediğini, "... farklı bir mecraya gidebilir" dediğini, "Sen olursan böyle birşey olmaz." dediğini, "Motosiklet kullanmayı da iyi biliyorsun" dediğini, kendisinin de bu teklifi kabul ettiğini, olaydan bir gün önce ..., ... ve kendisinin olay yerinde keşif yaptıklarını, yanlarında bir kişi daha olduğunu ama adını bilmediğini, bunun ...'ın akrabası olduğunu tahmin ettiğini, keşiften sonra ...'in yanlarına geldiğini, bu işi asıl planlayan ve ısrar edenin ... olduğunu, ertesi sabah saat 08.00 saatlerinde olay yerinde olduklarını, olay günü de ... ... ile birlikte motorla olay yerine gittiklerini yanlarında başka kimsenin olmadığını, birlikte 40 dakika beklediklerini, önce yaşlı bir amca çıktığını 10 dakika sonrada eşi olduğu söylenen ancak kızı olduğunu öğrendikleri bayanın çıktığını, sırt çantasının önüne doğru asılı olduğunu, içinde de kısa av tüfeği olduğunu, elinin bu şekilde av tüfeğinin üzerinde olduğunu, ... ... hızlı bir şekilde bayanın üzerine doğru gittiğini, onun çantasını almaya çalışırken bu sırada bu şahısların bineceği arabanın çalışır vaziyette ve camlarının açık hâlde olduğunu, araca yaklaştıklarında "Kıpırdamayın" diye bağırdığını, yaşlı olanın silahını kurup kendisine doğru çevirdiğini, her şeyin çok hızlı geliştiğini, parmağına kurşun geldiğini, bu sırada ... ...'nun bayan ile mücadele ettiğini, ... ...'nun ateş açmadığını, bu sırada bir adım geriye çekildiğini, parmağının yok olduğunu gördüğünü, nefesinin kesildiğini bir yandan silahı kurmaya çalıştığını, daha doğrusu çantasından çıkarıp kurmaya çalıştığını, ne olduysa silahın elinden düştüğünü bu sırada yaşlı amcanın ateş etmeye devam ettiğini, üzerine kapaklandığını, silahı almak istediğini, bu sırada yaşlı amcanın ateş etmeye devam ettiğini, kolunun üstüne bir mermi geldiğini, artık bir şey yapamaz olduğunu, bu sırada ... ...'nungeldiğini, nişan aldığı anda ona "Yapma" diye bağırdığını, bu sırada ... ...'nun yaşlı amcanın omuzuna bir el ateş ettiğini, çantayı taşıyan bayanın bu esnada bağırmaya başladığını, arkada kalabalıktan bir ses geldiğini, o ara ordan kalkıp motorun olduğu yere doğru gittiğini, ne amaçla gittiğini bilmediğini, nefessiz kaldığı için kafasındaki kaskı çıkarmaya çalıştığını, çıkartamayıp yere yığıldığını,
Mahkemede; sanık ...'ın ifadeleri ile kendisi ifadeleri arasında mantıksal boşluklar olduğunu, M. ... ile ...'ı cezaevinde tanıdığını, olaydan bir gün öncesinde M. ...'nun kendisini aradığını, görüşmek istediğini söylediğini, buluştuklarında ise sanık ...'ın sabahtan beri kendisini aradığını, çok önemli olduğunu söylediğini, büyük paralı bir ... var dediğini, bu konuşmadan önce ...'in M. ...'ya bu işten bahsettiğini, M. ...'nun ...'ı çağıracağını yanında olup olmayacağını kendisine sorduğunu, kendisinin de olurum dediğini, ...'ın bir süre sonra geldiğini, yanında genç bir kişi daha olduğunu, M. ... ...'a durum nedir diye sorduğunda; ...'ın söz alarak bir döviz bürosu işi olduğunu bu işin bilgisini içeride çalışan birinden edindiğini, bu kişinin ona döviz bürosunun yanındaki bir inşaat nedeniyle alarm sisteminin sürekli çaldığını, bu sorun nedeniyle ... yeri sahiplerinin paralarını sürekli olarak yanlarında taşıdıklarını bunun kısa bir süre böyle devam edeceğini, bu kişilerin yaşlı bir erkek ile hanımı olduğunu, parayı hanımın taşıdığını siyah bir çanta ve içerisinde paraların belirgin bir şekilde uzaktan da anlaşılabildiğini, sabah belirli bir saatte çıkıp akşam belirli bir saatte eve döndüklerini, önce yaşlı insanın evden çıkıp arabaya binip beklediğini ondan sonra eşinin geldiğini, çantada da takriben bir ila bir buçuk milyon TL civarında bir para olabileceğini, bu kişilerin yaşlı ve bayan olması nedeniyle karşı koyma dirençlerinin olmadığını, çok basit bir şekilde kapkaç usulü ile bile paranın alınabileceğini, ancak yaşlı insanın emekli milletvekili olmasından dolayı beylik silahının olabileceğini, bu nedenle tedbiren silah bulundurulmasını ve silah ile birlikte eylemin gerçekleştirilmesini içerdeki kişinin söylediğini anlattığını,bunun üzerine ... ...'nun ...'a "Madem bu ... bu kadar basit, sen neden yapmıyorsun?" diye sorduğunu, ...'ın kendisine güvenemediğini yanındaki birkaç kişiye de güvenmediğini söylediğini, ... ...'nun bu konudaki birikimi deneyimi yeterlidir diyerek işi kendisine getirdiğini söylediğini, bunun üzerine ...'a "Paranın miktarını yüksek gösterip işin bu kadar basit olduğunu söyleyip cazibeli bir hâle getirip bizi aracı olarak kullanmak istemiyorsun değil mi?" dediğini,bunun üzerine ...'ın "Biz bunun birkaç gündür takibini yaptık, öyle bir şey söz konusu değil" dediğini, iki kişi tek bir motosiklet ile olay yerine gittiklerini, hatta merhume hanımlardan birinin kendilerini fark ettiğini, bu nedenle daha dikkatli olunması gerektiğini ve bütün detayları ve içerdeki kişiden aldığı bilgileri kendi gözlemleri ile birleştirince eşleştiklerini söylediğini, sonra "İsterseniz şimdi gidip yeri size gösterebilirim" dediğini, kendisinin "Gidip bir bakalım" dediğini, ...'ın beyaz bir aracı olduğunu, bu araca ... ... ve ...'ın yanındaki kişilerle hep beraber bindiklerini, aracı ...'ınkullandığını, olay yerinin olduğu yere gittiklerini, ...'ın kendilerine siyah renkli ... marka aracın yerini ve evi gösterdiğini, ondan sonra döndüklerini, olay yerini gözlemledikten sonra tekrar ... Parkı'nın içine aynı yere döndüklerini, ...'ın yanındaki diğer kişiyi tanımadığını, biraz yukarıdaki çorbacıya 4 kişi olarak birlikte çıktıklarını, çorba içerken eylemin motorla yapılmasının kesinleştiğini, ... ...'un kendisinin motoru kullanamayacağını o nedenle motoru kullanmasını ...'a söylediğini, ...'ın olaya dahil olmak istemediğini, "Ben sadece sizi bilgilendirdim daha ötesine karışmak istemiyorum" diye cevap verdiğini, bu olayın sonunda kimin ne kadar para alacağı bu arada ...'a ne kadar para verileceği veya verilmeyeceği gibilerinden herhangi bir şey konuşulmağını, ... eyleme katılmak istemediğini beyan edince bu kez ... ...'nun, daha deneyimli olduğu için kendisine yönelerek motoru kendisinin kullanmasını önerdiğini, kendisinin bunu kabul ettiğini ancak gerçekten anlaşıldığı gibi ise olay yerine gittiğinde eyleme karar veririz dediğini, doğru çıkarsa eylem kararını orada veririz dediğini, kendi motorlarının da olduğunu ancak bununla suç işleyemeyecekleri için motorun nasıl temin edilebileceğini düşündüklerini ve konuştuklarını, ... ...'nun gidip uygun bir motoru yani çalınan motorlardan birini seçip getireceğini söylediğini, öte yandan olayda kullanmak üzere küçük bir silah gerektiğinin konuşulduğu, evinde bir av tüfeği olduğunu, ancak fazla tahribat açabilir veya pratik olmaz diye düşünüldüğünü, bunun üzerine sanık ...'ın kendisinde bir tabanca olduğunu, hemen gidip getirebileceğini, tabancanın fazla mermisi olmadığını ancak tüfek fişeği getirebileceğini ve tüfeği de yanlarında götürmelerinin fayda sağlayacağını o kadarda basit görünmediğini söylediğini, o esnada bu konuşmaları yaparken yakınlarda oturan sanık ...'ın aracı ile çorbacının önünden geçtiğini, dükkâna girmeden kendilerini görünce kapıdan bir selam verdiğini, ... ...'nun ...'ın yanına giderek motoru getirmek üzere "Beni karayollarına doğru atar mısın" diye sorduğunu, ... ile birlikte oradan hızla ayrıldıklarını, kısa bir süre sonra ...'ın da silahı getirmek üzere ayrıldığını, ...'ın 15-20 dakika sonra geri döndüğünü, naylon poşet içerisinde tüfek fişeği bir de siyah silah küçük çaplı yarı otomatik siyah bir silah getirdiğini, çorbacıda ... ile buluştuklarını, onlar çıktıktan sonra kendisinin çorbacıdan ayrılmadığını, ... geldikten 15 dakika kadar sonra ... ...'nun geldiğini, motor elimize birkaç saat sonra geçecek dediğini, sonra ... ...'nun ...'dan silahı teslim aldığını, silahın içinde 3 tanemermi olduğunu, ... "Fazla mermi yoktu" deyince, kendisine "Gerek yok zaten biz çatışmaya mı gidiyoruz" diye söylediklerini, ...'ın olayı hem basit göstermesi hem de ciddi malzemeye ihtiyaç var göstermesinin çelişkili olduğunu orada anladığını, daha sonra hep birlikte ayrıldıklarını, ... ... ile birlikte motorun gelmesini beklerken birkaç saat ... Mahallesi'nde beklediklerini, yine parka gittiklerini, birkaç saat geçtikten sonra ... ...'ya mesaj geldiğini, 5 dakika içerisinde motoru alarak parkın aşağı kısmına geldiğini, sonra kendi kaldığı...'taki eve ... ... ile birlikte gittiklerini, tüfeği aldıklarını, bu arada saatin sabah 06.30-07.00 civarlarına geldiğini, dünden kalan adres bilgisiyle olay mahalline gittiklerini, saat 07.30 sularında olay mahalline ... ... ile birlikte gittiklerini, saat 08.30-09.00 sularında şahsıların evlerinden çıkacaklarının söylendiğini, akşam keşif sırasında aynı sokakta gördüğü siyah renkli ... aracın da orada durduğunu görünce olay yerine geldiğini anladığını ve aracın yaklaşık 15 metre gerisinde bir sokak arasında motoru park ederek beklemeye başladıklarını, saat 08.30 sularında yaşlı bir kişinin evden çıkıp arabasına bindiğini gördüklerini, ... ...'ya hitaben "Bayan şahıs da çıkarsa, ben yaşlı erkek şahsın tarafına giderim. Sen bayanın tarafına gidersin ancak ikimizde silahları kurmayalım" dediğini, ayrıca "Bayan sana direnirse dengesini bozmaktan öteye geçme elindeki motor eldiveni ile sakın bayana vurmaya kalkma" diye ... ...'ya söylediğini, Bunun üzerine ... ...'nun kendisine "Bayana çelme takıp düşüreceğim çantayı alacağım, sen bu esnada biraz daha geride bekle" dediğini, aradan 10-15 dakika kadar geçtikten sonra beklediği gibi ancak genç bir hanımın evden çıktığını, omzunda siyah bir çanta olduğunu, çantanın içerisinde de dışarıdan paraya benzeyen belirginlikler olduğunu, bayanın kendilerini görmesiyle panik hâlinde hızla arabaya doğru koşmaya başladığını, o esnada hissettirmeden motor kıyafetleri üzerinde iken silahları da gizleyerek onlara doğru yürümeye başladıklarını, daha önce ...'ın kendilerine, keşfe gittiklerinde bayanlardan birisinin kendilerini gördüğünü söylediğini ve bu nedenle kuşkulandığını, motor kıyafetlerini gördüğü anda yine kuşkulanacağını söylediğini, dediği gibi de olduğunu, araca doğru hızlı bir şekilde koşmaya başladığını, bayanın ön kapıya doğru hamle yapacağı sırada ... ...'nun kendisine yetiştiğini, sürücü koltuğundaki yaşlı kişinin de o esnada hareketlendiğini görünce silahını şoföre doğrultup "Yanlış bir şey yapma amca" diyeceği esnada yaşlı kişinin aracın içerisinde oturduğu yerden biraz geriye kendini çekerek silahını çıkarıp kurduğunu ve iki el ateş ettiğini, sol parmak ucundan vurulduğunu, bir yandan da arabanın ağır bir şekilde hareket ederek üzerine gelmeye başladığını, panik olduğunu, aracın kapısını açtığını, yaşlı kişinin elinde silahın ateşlenmeye devam ettiğini, aynı anda tüfekle ateş edecekken ön kolundan bir kurşun daha isabet aldığını, çekirdeğinin hâlen kolunda olduğunu, yaklaşık 1,5 metre mesafeden tüfeği ateşlediğini ancak aracın lastiğine geldiğini, araba üzerine doğru hareket ettiği için aracın fren gaz pedallarına doğru ateş etmiş olduğunu, bir el ateş ettiğini, o esnada yaşlı kişiden bir el ateş daha geldiğini, bu atışın elindeki tüfeğe isabet ettiğini ve tüfeğin elinden boşluğa düştüğünü, o anda yaşlı kişinin üzerine atıldığını, o sırada sağ göğsünden isabet aldığını ve hızla nefesinin tükenmeye başladığını, boğuşurken yaşlı kişinin elindeki silahın namlusunu koltuğa doğru eğmeye çalıştığını, birden ... ...'nun arkasında olduğunu gördüğünü, soğuk kanlı bir şekilde yaşlı kişiye ... ...'nun nişan aldığını gördüğünü ve kalbine ateş edeceğini düşünerek bir engel oluşturmaya çalıştığını, ancak gücünün yetmediğini, kafasındaki kaskın ... ...'nun nişan aldığı koluna denk geldiğini, bu esnada genç bayanın "Baba" diye bir çığlık attığını, aynı anda içeriden yaşlı bir bayanın koşarak geldiğini yan gözle gördüğünü, her iki bayanın birlikte ... ... ile mücadele etmeye başladıklarını gördüğünü, bu arada nefesi hızlı bir şekilde tükenmeye devam ettiğini, kalkıp motora doğru gittiğini hatırladığını, yaklaşık 5-10 metre uzaklaştıktan sonra birkaç erkek kişinin karşısına çıktığını, birisinin korku ile geri çekildiğini, ancak diğerinin yardım ettiğini, sırtını duvara yasladığını, müşteki taraftan oğullardan birisi genç bir arkadaş geldiğini, abi abi diye işaret ederek ikinci gelen birinci gelip geri dönen kişiyide çağırdığını, sonradan gelen ve diğerine abi diyen elindeki silahını kendisine doğrulttuğunu, "Kimsiniz siz?" diye bağırmaya başladığını, başındaki maskeyi çekip çıkardığını, kim olduklarını sorduğunu, silahı ateşlememesini kimin bilgiyi kendilerine verdiğini söyleyeceğini dediğini ve o arada bir isim attığını, sonrasında polisin geldiğini, polis memuru gelmeden evvel yanına gelen iki kardeşten büyük olanın bu sefer silahı başına dayadığını, "Seni öldüreyim mi?" dediğini, sessiz kaldığını, ancak vazgeçtiğini, birkaç tekme atıp diğer kardeşinin uyarması üzerine gittiklerini, polis memurunun elindeki bez parçasıyla yarasına tampon yaptığını, hastanede iki gün geçince gözünü açabildiğini, ...'ın ismini dahi bilmediğini, ancak ...'ın da ...'ın da olaydaki rollerini açıklayacak şekilde bilgiler verdiğini, kimsenin kendisine baskı yapmadığını, bayanların öldüğünü duyması üzerine her şeyi anlattığını, "Fotoğraf göstersek tanır mısın?" dediklerinde ve ertesi gün fotoğrafları getirip gösterdiklerinde ...'ı fotoğrafından teşhis ettiğini, bir husumeti olsaydı o takdirde ismini de bildiği hâlde ismi ile söyleyecek olduğunu, ancak ...'ın ismini bilmediğini ve ancak fotoğraftan kendisini teşhis ettiğini, fotoğraflar arasında tanımadığı başka şahsılarla birlikte ...'ın da ...'ın da başka şahsıların da fotoğraflarının olduğunu, bu olaydan bir buçuk ay kadar önce ...'a bir evrak geldiğini, ...'ın anlattığı olayların benzeri bir olayla ilgili bir evrak geldiğini, yapılan araştırmada sonuca varılamadığını, teknik ve fiziki takip sonucundan bir şey çıkmayınca takibin bırakıldığını, bunun sanık ...'a bildirildiğini, başından beri olayın ortaya çıkmasını temin amacıyla davrandığını, kendisini birinci derecede bu olaydan sorumlu tuttuğunu, ...'ın zaten bir dahli olmadığını, ...'ın ifadesinde belirttiği dışında bir ilgisi olmadığını, ...'ın telefonda ... ...'ya bu işle ilgili olarak "Ben görüşmek istemiyorum, sen görüş" diye söylediğini, bunun dışında bir katılımı olmadığını, ...'ın da bilgi vermek dışında bir katılımı olmadığını, olayın baş sorumlusunun kendisi olduğunu, büyük bir felakete sebep olduklarını, ...'ın olayın hiçbir aşamasında yanlarında olmadığını, ...'ın silahı verirken gerekirse kullanın diye değil lazım olabilir diye verdiğini, M. ...'nun olayda kullandığı silahın ...'ın verdiği silah olduğunu, motosikleti ise M. ...'nun bulup getirdiğini, bu hususta emniyetteki ifadesini verirken avukatın sonradan geldiğini, savcılıkta avukatın yanında olduğunu, çelişkinin buradan çıkmış olabileceğini,
İfade etmişlerdir.
Sanık ... Kollukta; fırıncı olduğunu, daha önceden hırsızlık suçundan kaydı olduğunu, ... ile ... Cezaevinde tanıştığını, kendisini mahallede gördüğünde selamlaştığını ancak samimiyeti olmadığını, cep telefonunun kendisinde olmadığını, herhangi bir görüşme veya mesajlaşmasının olmadığını, ...'nu tanımadığını ismini ilk kez duyduğunu, ... ile inşaatçı olduğu için tanıştıklarını, mahallede gördüğünde merhabalaştığını, telefon numarası olmadığını ancak annesi ile yaşadığı evi bildiğini, ... isimli şahsın çalıştığı fırının oralarda oto kiralama işi yaptığını, yaklaşık iki senedir tanıştıklarını, bir gün ...'ın nişanlısı ile kaldıkları eve gittiğini, kendisine ziynet eşyaları verdiğini ve tamir ettirmesini istediğini, yolda giderken polislerin kendisini durdurduğunu, ziynet eşyaları kimin dediklerinde ...'a ait olduğunu söylediğini, ...'ın ise bu eşyaların kendisinin olduğunu ancak kendisinin bu eşyaları nişanlısı ile oturdukları evden çaldığını polislere söylediğini, bundan dolayı kendisi ile husumeti olduğunu, son zamanlarda görüşmediklerini nerede olduğunu da bilmediğini, ... isimli şahsı tanımadığını, gasp ve öldürme olayını televizyondan öğrendiğini, olay günü ...'ın yanına hastaneye gittiğini, ...'ın serum takılı vaziyette taş düşürdüğünü, saat 11.00 civarı hastaneden çıktıklarını, birlikte ... Mahallesi'nde bulunan Süleyman Altınışık isimli telefoncu tanıdıklarına gittiklerini, arada sırada onun yanına gittiklerini, olay yerinde yaralanan M. ...'nun kullandığı cep telefonu ile "İso" lakaplı şahıs olarak kendisinin kullandığı cep telefonu arasında mesajlaşma olduğu iddiasına dair böyle bir yazışma yaptığını hatırlamadığını, M. ... ... ve ... ile birlikte aralarında hiçbir görüşme olmadığını, olayda kullanılan motosikletin nereden bulunduğu hakkında bir bilgisi olmadığını, M. ... ...'nun kendisini nereden teşhis ettiğini bilemediğini, olaydan üç gün sonra haberi olduğunu ve kendisinin bir ilgisi olmadığını,
Cumhuriyet Savcılığında; sekiz yıldan beri fırıncıda çalıştığını, ikametgahının bu fırın olduğunu, ... isimli şahısla ... 5 Nolu Cezaevinde F 7 koğuşunda beraber kaldığı dönemlerde bundan 3-4 sene önce tanıştığını, M. ... ... ile aynı koğuşta 8 ay kadar birlikte yattıklarını, M. ... ile cezaevinden çıktıktan sonra çok fazla görüşmediklerini, hatta nerede oturduğunu dahi bilmediğini, hatta cep telefonu ile bile görüşmediklerini, en son bir yıl kadar önce Topkapı civarında tesadüfen karşılaştıklarını, ... ... isimli kişiyi hiç tanımadığını, ... ile yaklaşık üç sene kadar önce ...Karadeniz Mahallesinde ... çiğ köftecilerin oturduğu semtte tanıştıklarını, ...'ın önceleri tekstil ile sonraları inşaat işleri ile uğraştığını bildiğini, fazla sık görüşmediklerini, ancak onun evini ve annesini tanıdığını, bir ay kadar önce...'da oturan eşi doktor için ...'a geldiğinde, eşini de ...'ın evine götürüp annesi ile tanıştırdığını, hatta ...'ı...'dan bir kızla evlendirme planları yaptıklarını, geçen yaz kızı görmek için ... ile...'a kadar gittiğini, neticede bu kızla evlenmesinin kısmet olmadığını, ... isimli kişiyi tanımadığını, çalışmakta olduğu ekmek fabrikasına yakın yerde araba kiralama işi yaptığı için ... yerinden komşusu olması sebebiyle tanıştıklarını, zaman zaman ...'ten araba kiraladığını, kendisinin tarihini tam olarak hatırlayamadığı bir dönemde tamir ettirmesi için vermiş olduğu ziynet eşyalarını çaldığını iddia ederek suç isnat ettiğini, bu olaydan sonra kendisi ile konuşmadığını,....nolu hattı iki ay kadar önceye kadar kullandığını, arabası olmadığını, BMV marka siyah veya başka bir renk araba kullanmadığını, gasp ve cinayet olayı ile ilgisi olmadığını, bu olayı birkaç gün sonra televizyonda izlediğini ve oradan duyduğunu, bu olaya adı karıştığı için olay tarih ve saatini hesapladığında o gün için saat 08:30 - 09:00 sıralarında tesadüfen ...'ın oturduğu eve yakın bir evde misafir olarak kaldığını bu nedenle ...'ın annesini sokakta gördüğünü, kendisine ...'ı sorduğunda hastanede olduğunu söylediğini, hemen oradan Özel ... Hastanesine giderek acil bölümünde ...'ı ziyaret ettiğini. ...'ın yattığını, bir ihtiyacı olup olmadığını sorduğunu, sonra oradan ayrıldığını, ... yerine gittiğini, hastane ziyaretinden sonra bir daha ...'ı görmediğini,
Tutuklanması istemiyle sevk edildiği Sulh Ceza Mahkemesinde; M.... ...'nu kesinlikle tanımadığını, M. ... ile cezevinde tanıştığını, kimseyi suç işlemeye azmettirmediğini, şüpheli ... ile mahalleden tanıştıklarını, zaten hükümlü olduğunu cezaevine gireceğini, kaçma şüphesinin olmadığını, olay tarihinde ...'ı hastaneye ziyarete gittiğini, olayı basından duyduğunu, suçlamayı kabul etmediğini,
Mahkemede; M. ... ...'nu bir kez M. ... ve ...'ın yanında gördüğünü, M. ... ile cezaevinde tanıştıklarını, ...'i fırıncılık yaparken oto kiralama işi ile ilgili ... yerinin yakınlarında olmasından dolayı tanıdığını, olayla bir ilgisi olmadığını, kimseyle bir görüşmesi de olmadığını, olayı televizyondan öğrendiğini, olay günü sabahı parkta yürüyüş yaparken ...'ı ziyarete gittiğini, annesinin evde olmadığını hastanede olduğunu söylediğini, bunun üzerine saat 09.00 sıralarında hastaneye gittiğini, yakalaması olduğu ve kapıda polis olduğu için hastaneye girmediğini, sonra polis gidince içeri girdiğini, ...'a serum takılı olduğunu, o sırada M. ...'yu sorduğunu, ...'ın bilmediğini söylediğini, hastaneden birlikte çıktıklarını, geçmişte kullandığı telefon numaralarını açık hat oldukları için bilmediğini, çıkışta ...'ın kendisini telefoncuya bıraktığını, kendisinin "İso" diye bir lakabı olmadığını, 0808 ile biten telefonu kullandığını, bu telefonu Suriyeli bir kişiden aldığını, M. ...'ya hiç mesaj atmadığını, motosiklet de temin etmediğini, olayı internetten öğrendiğini, araması olduğu için de polise gitmediğini, internetten gördüğü kadarıyla M. ...'yu tanıdığını, cezaevinde iken...Çelebioğlu ismini kullandığını bildiğini, olaydan bir ay kadar sonra kendi isminin karıştığını öğrendiğini, suçlamayı kabul etmediğini,
Sanık ... Kollukta; 8-9 ay önce sahibi olduğu oto kiralama ... yerini 40.000 TL karşılığında ismini hatırlamadığı birine devrettiğini, internetten araç alıp satarak geçimini temin ettiğini, sabit bir adresi olmadığını, hırsızlık suçundan kaydının bulunduğunu ve 1 ay yatıp tahliye olduğunu, 0531... 6242 ve ...4180 numaralı telefonları açık hat olan hatlar olduğunu ancak kim adına kayıtlı olduğunu bilmediğini, en son bir aydır ...4180 numarası ile biten hattı kullandığını, diğerlerini aktif olarak kullanmadığını, başka cep telefonu olmadığını, ... ve ailesini tanımadığını, ... isimli şahsı üç yıldır eski ... yerinin yakınlarında bir fırında çalışması nedeniyle tanıdığını, 5-6 aydır görüşmediklerini, en son evlerine gittiğini, ...'in bildiği kadarıyla ... ve M. ... ... isimli şahıslarla kuyumcu soygunu yaptıklarını, M. ... ...'nu tanımadığını, M. ... ... ile ... aracılığı ile 2-3 defa buluştuklarını, lakabının bildiği kadarıyla "..." olduğunu, anlattıkları kadarıyla hırsızlık yaptığını, ...'ın da ...'ın söylediği kadarıyla hırsızlık yaptığını bildiğini, olaydan bir gün önce 14.04.2014 günü ... isimli şahsı ... Mahallesinde gördüğünü, ...'ın kendisine; daha önce M. ... ... ile olan sürtüşmesinden dolayı almış olduğu silahı getirip M. ...'ya vermesini istediğini, aynı günün akşamı belirtilen parka gittiğini, M. ...'nun yanındaki tanımadığı üç kişiyle birlikte beklediğini, M. ...'nun "Daha önce bize yanlış yaptın, bizi polise ihbar ettin, silahı alıp kaçmasaydın seni vuracaktım" dediğini, "Neyse olan oldu, silahı alıp çorbacıya getir" dediğini, bunun üzerine silahı evden alıp çorbacıya götürdüğünü, çorbacıya gittiğinde orada ... ve başka üç kişinin bulunduğunu, silahı M....'ya teslim ettiğini, sonra ... ile birlikte ...'a ait ... marka aracıyla evine gittiklerini, ...'ın kendisine "Yaptığımız işleri ne kadar sağlam yaptığımızı biliyorsun, polise etiket yapma bizi, yoksa seni öldürürüz" dediğini, evden gece saat 03.00 gibi çıktığını, cep telefonunun sürekli yanında olduğunu, belirttiği numarayı o günden sonra eşiyle boşanmaya karar verdikleri için kapattığını, M. ... isimli şahsın öldürüldüğünü 1-2 ay kadar önce öğrendiğini, kimlerin öldürdüğünü duymadığını, ...'ın ifadesinde dediği gibi hiçbir şekilde bir ... getirip M. ... veya ...'a vermediğini, kendisine ... ... isimli şahıs diyen ve olaydan önce ... ile birlikte oturup konuştuklarını söyleyen M. ... ...'nun ifadesini kabul etmediğini, bu şahsı tanımadığını, kendisine iftira attığını,
Tutuklanması istemiyle sevk edildiği Sulh Ceza Mahkemesinde; suçlamayı kabul etmediğini, ... ile ... vasıtasıyla tanıştığını, M. ... ...'nu tanımadığını, M. ... ...'i tanıdığını, ...'ın daha önce kendi evinde kaldığını, evinden eşinin altınlarını çalmış olduğunu, bu nedenle şikâyetçi olduğunu ancak maddi sıkıntısı nedeniyle bunu yaptığını söyleyince şikâyetinden vazgeçtiğini, bu nedenle savcılıktan kendisine herhangi bir celp gelmediğini, ..., ... ve M. ...'nun daha önce birlikte kuyumcu soygunu yaptıklarını bildiğini, bu nedenle ... Polis Merkezine giderek başkomiser Ercan'a ihbarda bulunduğunu, ancak bu şahsılara döviz bürosu sahipleri ile ilgili olarak bir bilgi vermediğini, M. ... ...'nun neden kendisini suçladığını bilmediğini, ölen ... ile aralarında bir tartışma olduğunu, hatta M. ...'nun kendisini polise ihbar ettiği için kendisi ile aralarında bir tartışma olduğunu, ... adlı birini tanımadığını, ...'ın aleyhine verdiği beyanlarını da kabul etmediğini, önceki ifadesinin doğru olduğunu, suçsuz olduğunu,
Mahkemede; ...'i eskiden yakın yerlerde çalıştıkları için tanıdığını, M. ... ile ... aracılığıyla tanıştığını, M. ...'i ise tanımadığını ancak daha önce M. ...'nun kendisini tehdit etmesi sırasında yanında olduğu için şimdi tanıdığını hatırladığını, olaydan bir ay kadar önce M. ... ile M. ...'in bir motorla yanına geldiklerini, kendilerini kuyumcu soygunları nedeniyle ihbar ettiği için tehdit ettiklerini, ...'ı da ... aracılığı ile tanıdığını, diğer sanıkların kuyumcu ve dükkân soygunu yaptıklarını ...'dan öğrendiğini, polisleri arayıp ihbar ettiğini, ... Hırsızlık Masasını aradığını, polislerin kamera görüntülerini kendisine izlettirdiklerini, ...'ın her zaman ... Mahallesi'nde Süleyman Altınışık isimli cep telefoncusuna takıldığını polislere söylediğini, ayrıca...lakaplı M. ...'yu da polislere teşhis ettiğini, değişik olaylarda ..., ... ve M. ...'yu polise ihbar ettiğini, bir keresinde Memoş isimli bir şahsın bir araç hırsızlığı ile ilgili bilgisi olabileceğini polise ihbar ettiğini, çünkü bu şahsın ...A5 marka bir aracı ölen ...'dan alıp bir düğünde kullandığını bildiğini, bundan sonra polise gittiğini, karakoldan çıkarken M. ... isimli şahsın kendisini gördüğünü ve sonrasında hemen ...'a gidip bu durumu anlattığını ve M. ..., ... ile ...'ın kendisini bu nedenle tehdit ettiklerini, bir gün ...'ı sormak için telefoncunun yanına gittiğini, ...'ın karayollarında bir otoparka takıldığını söyleyince oraya gittiğini, orada M. ...'yu gördüğünü, M. ...'nun kendisini görünce hızla oturduğu yerden kalkıp kendisinin üzerine yürüdüğünü, elinde bir tabanca olduğunu tabancayı eliyle tuttuğunu ve yere düşünce de alıp kaçtığını, sonra ... ile karşılaştığını, ...'ın kendisine M. ...'nun "Silahını almışsın" dediğini, "Akşam 21.00 civarı silahı parka getir" dediğini, M. ...'nun orada olacağını söylediğini, akşam üstü parka gittiğini, parkta M. ... ile yanında üç şahsın oturduğunu, M. ...'nun kendisini görünce "Olan oldu silahımı versene" dediğini, kendisinin "Evde" dediğini, "Yakınsa git getir" dediğini, sonra eve gidip silahı çorbacıya götürdüğünü, çorbacının kapısının önünde ...'ın ... marka aracını gördüğünü, sonra ...'ın da çorbacıya geldiğini, kendisini alıp birlikte Karayolları Mahallesi'ne gittiklerini, ...'ın yolda giderken kendisine "Bizi polislere etiket yapma, bizden uzak dur, seni öldürürüz" dediğini, sonra ...'ın evine gittiklerini, evde ...'ın telefonlarından birinin çaldığını, arayanın ... olduğunu, hemen evden çıkmasını yoksa kendisini öldürebileceğini söylediğini, evden çıkıp ayrıldığını, bu silahı verdiği günü 14 Nisan 2014 olarak yani suçun işlenmesinden bir gün önce olarak hatırladığını, olay günü kullandığı numarayı bilmediğini, ancak emniyette verdiği numaralardan birinin bu olabileceğini, ... veya ...'ın telefon numarasını bilmediğini, M. ...'in kendisine iftira atmasının sebebinin kendi karelerinin dağılmaması olabileceğini, ...'in kendisine ...'ndaki kuyumcu soygunundan bahsetmediğini, etseydi bunu da polise gidip anlatacak olduğunu, ...'in ilk önce kendi evinden eşinin ziynet eşyalarını çaldığını, bunun pişmanlığı ile kendisinin yanına gelip gittiğini ve ...'deki kuyumcu soygunundan bahsettiğini, olayın olduğu günden beri ... ile görüşmediğini, polislerin kendisine ihbar yapması için gidip onların içlerine girmesi gerektiğini söylediklerini, samimiyet kurmasını istediklerini, her ay Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gidip imza attığını, M. ...'ya verdiği silahı görse tanıyabileceğini, ancak M. ...'nun parkta silahı alırken yanında bir silah daha olduğunu gördüğünü, suçlamayı kabul etmediğini,
Savunmuşlardır.
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nda, 765 sayılı Kanun'daki “asli iştirak-feri iştirak” ayrımı terk edilerek suça iştirakte, faillik ve şeriklik ayrımı öngörülmüş, azmettirme ve yardım etme şeriklik kavramı içinde değerlendirilmiştir.
Suçun icrasına iştirak etmekle birlikte, işlenişine bulunduğu katkının niteliği gereği kanuni tanımdaki fiili gerçekleştirmeyen diğer suç ortaklarına “şerik” denilmekte olup, 5237 sayılı TCK’da şeriklik, azmettirme ve yardım etme olarak iki farklı şekilde düzenlenmiştir. Buna göre, kanuni tanımdaki fiili gerçekleştirmeyen veya özel faillik vasfını taşımadığı için fail olamayan bir suç ortağı, gerçekleşen fiilden 5237 sayılı Kanun'un 40. maddesinde düzenlenen bağlılık kuralı uyarınca sorumlu olmaktadır.
Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 20.02.2020 tarihli ve 145 - 116 sayılı kararında belirtildiği üzere;
İştirak halinde işlenen suç, aslında bir kişi tarafından işlenebilen bir suçun birden fazla kişi tarafından gerçekleştirilmesini ifade eder. Bir suçta iştirakin varlığını kabul edebilmek için iştirak iradesi, birden fazla suça katılan tarafından yapılan birden fazla hareketin bulunması, suçun icra hareketlerine başlanmış olması ve illiyet bağının varlığı gereklidir. İştirak iradesi, suça katılanların birbirinden ayrı hareketlerini bir bütün haline getiren, onları bağlayan manevi bağdır. İştirak iradesinin varlığı için belli bir suçun gerçekleştirileceğinin bilinmesi ve istenmesinin yanında, suça katılanın da kendi davranışı ile diğerlerinin davranışına katkıda bulunmak bilinç ve iradesinin de olması gerekir. İştirak iradesinde önemli olan ve suça katılanlarca bilinip istenen husus suç değil, suçta işbirliğidir. İştirak iradesinin oluşma zamanı, suçtan önce ya da suç işlenirken olmalıdır. Suç işlendikten sonra iştirak iradesinden bahsedilemez.
Bu aşamada uyuşmazlık konusunun isabetli şekilde çözüme kavuşturulması bakımından azmettiren şerikin manevi unsurunu belirleyen "iştirak iradesi" ile azmettirilen asıl failin azmettirilen suçun sınırını aşması halinde azmettirenin sorumluluğu konularının da açıklanmasında fayda bulunmaktadır.
İştirak şekillerinden biri olan azmettirme; "belli bir suçu işleme hususunda henüz bir fikri olmayan kişide, bir başkası tarafından suç işleme kararının oluşmasının sağlanması"(CGK.16.02.2010, 2009/1-251,2010/25) olarak tanımlanmıştır.
Ancak kasten işlenen bir suça azmettirme mümkündür. Azmettirenin de kasten hareket etmesi, bu kastın, failde belli bir suçu işleme hususunda karar oluşturmayı, suçu bu kişi tarafından işlenmesi hususunu kapsaması gereklidir. Kast müşahhas olmalı, işlenecek suçun ve mağdurun somut olarak belirlenmesi gereklidir. Fiilin esaslı unsurları veya ana hatlarla somutlaştırılmış olması zorunlu ve yeterlidir. Suçun icrai tarzına ilişkin ayrıntıları işlenecek yerin ve zamanın tayinine gerek yoktur.
"...Azmettiren asıl failde belli bir suçu işleme istek ve kararını yaratma kastı ile hareket etmeli, bir kimseyi suça yöneltmeyi bilmeli ve istemelidir. Bu sebeple azmettiren, belli bir suçu başkasına işletmek maksadıyla hareket etmelidir..."(Dönmezer, Sulhi – Erman, Sahir, Nazari ve Tatbiki Ceza Hukuku, Cilt:II, DER Kitabevi, 14. Bası,... 2019, ....833)
Suçu işlemesi istenen kişinin belli olmaması halinde azmettirmeden bahsedilemez. Koşulları varsa suç işlemeye tahrik suçu oluşabilecektir.
"...İştirak iradesinin söz konusu olabilmesi için belli bir suçun gerçekleştirilmesinin bilinmesi ve istenmesinin yanı sıra kendi davranışı ile diğerlerinin davranışına katkıda bulunmak bilinç ve iradesi de gereklidir. İştirakte söz konusu olan isteme, belli bir suçun işlenmesini istemedir. Yoksa belirsiz sayıda suçların işlenmesi için kişilerin tahrik edilmesi sonucu işlenen suçlarda iştirak söz konusu değildir..." (Demirbaş, Timur, Ceza Hukuku Genel Hükümler, 16. Baskı, Seçkin Yayıncılık, ..., 2021,....535)
Azmettirilen kişide suçun işlenmesi konusunda bir karar alınmış olmamalıdır. Zira bu durumda suçun işlenmesine teşvik söz konusu olabilir.
Azmettirilen fiilin tamamlanmış veya en azından teşebbüs aşamasında kalmış olması gerekir. Azmettirilen fiilin işlenmesine teşebbüs dahi edilmemiş ise, akim kalmış azmettirmeden bahsedilir. Akim kalmış azmettirmenin cezalandırılacağına dair kanunda bir hüküm bulunmamaktadır. (TCK. 40/2)
Azmettiren ile azmettirilen arasında irade birliğinin bulunması, işlenecek suçun ve mağdurun somut olarak belirlenmesi sonucunda; yani iştirak iradesi gereğince sadece birlikte kararlaştırılan suç işlenirse sorun yoktur. Azmettirilen suçun özgü suç olup olmadığı nazara alınarak sorumluluk durumu belirlenir. Ancak bazı halerde azmettirilenin kararlaştırılan suçun dışında bir başka suç işlemesi halinde azmettirenin sorumluluğunu değerlendirmek gereklidir.
Fail, iştirak iradesi dışında kararlaştırılan suçla bağlantılı olan suçtan daha hafifini işlerse (öldürme yerine yaralama gibi) azmettiren gerçekleşen neticeden sorumlu tutulacaktır.
Azmettirilen iştirak iradesinin dışına çıkıp kararlaştırılan suçtan nitelik itibariyle başka suçlar işlemesi ya da kararlaştırılan suçun ağırlaştırılmış halini işlemesi durumunda azmettirenin sorumluluğunu belirlemek önemli bir sorun teşkil etmektedir. Örneğin, azmettiren mağdurun dövülmesi yolunda talimat verildiği halde dövme yerine öldürürse veya dövme hareketinden başka ırza tecavüz ya da hırsızlık hareketini işlerse azmettirenin sorumluluğu ne olacaktır?
Öğretide bu konuda;
Dönmezer/ Erman; “asli maddi fail, iştirak iradelerine ilişkin olduğu hareket yerine başka bir hareket yapar, yahut kararlaştırılan hareketten başka bir ikinci harekette bulunur ve bu başka hareket bir suç teşkil ederse şerikleri bu başka suçtan sorumlu tutmaya imkan yoktur: Mesela azmettiren mağdurun dövülmesi yolunda talimat verildiği halde asli maddi fail dövme hareketi yerine öldürme hareketinde bulunur yahut dövme hareketinden başka ırza tecavüz veya hırsızlık hareketlerini işlerse azmettirenin sorumluluğu sadece iştirak iradesi çerçevesinde kalır.... Asli maddi fail tarafından yapılan aşırı hareketlerin diğer şeriklerce öngörülüp öngörülmemesine yer vermediklerini, azmettiren asli failin sabıkalı bir hırsız olması dolayısıyla mağduru dövdükten sonra cüzdanını çalacağını öngörmüş olsa bile, hırsızlık hareketine azmettirmediği için, hırsızlıktan sorumlu tutulamaz; fakat azmettirilen azmettirmenin yapılmasını istediği hareketi yapmışsa, bu hareketin istenilenden daha ağır bir netice meydana getirmesi ve bu aşırı neticeden kanunun faili sorumlu tutması halinde asli maddi fail ile diğer şeriklerin farklı işleme tutulmasında sebep görmemekteyiz. Yani diğer şerikler de ağır neticeden sorumlu tutulacaklardır."
Özgenç ise, Azmettirilen, azmettirdiği suçun sınırını keyfiyet itibarıyla aşmış olabilir. İşlenen suç, azmettirilen suça nazaran daha hafif cezayı gerektiren bir suç olabilir. Bu durumda azmettirilenin gerçekleşen suçtan dolayı sorumlu tutulabilmesi için, azmettirilen suçla işlenen suçun aynı nitelikte olması gerekir. (Aynı görüşte Ayhan ÖNDER. Genel Hükümler. 2.cilt.sf.494 )
...İşlenen suç, azmettirilen suçtan daha ağır bir cezayı gerektiren bir suç olabilir. Mesela hırsızlık suçunu işlemek için azmettirilen kişi yağma veya cinsel saldırı suçunu işlemiş olabilir. Böyle bir durumda işlenen bu suçlardan dolayı hırsızlık suçuna azmettireni sorumlu tutmamak gerekir. Azmettirilen suçun sınırı kemiyet itibarıyla da aşılmış olabilir. Mesela kasten yaralamanın temel şekline azmettirilen kişi mağdurun duyularından veya organlarından birinin işlevinin yitirilmesine sebebiyet vermek gibi bu suçun neticesi sebebiyle ağırlaşmış halini gerçekleştirmiş olabilir. Azmettiren, bilgisi dışında sınır aşıldığı için ancak azmettirdiği fiilden dolayı sorumlu olacaktır. Azmettirme sınırının aşılmış olmasından dolayı sadece fiili işleyen sorumlu tutulabilecektir. Ancak vermiş bulunduğumuz örnekte kasten yaralama suçunun temel şeklini işleme konusunda azmettirilen kişinin bu suçun nitelikli halini işleyebileceği pekala muhtemel addedilebilir. Bu durumda suçun nitelikli halinin işlenmesi hususunda azmettirenin (olası, muhtemel) kastının var olduğunu söylemek gerekir... Azmettirilen suçun konusunda veya mağdurun kimliğinde yanılgıya düşmüş olabilir ve hatta hedefte sapma neticesinde suçu bir başkası aleyhine işlemiş olabilir. Bu durum yanılma ve hedeften sapma hükümlerine göre çözümleneceği açıktır." (Özgenç, İzzet, Türk Ceza Hukuku Genel Hükümler, 11. Bası, Seçkin Yayıncılık, ..., 2015, .... 537)
Koca/Üzülmez’e göre; “Azmettiren sadece işlenen fiil ile kastın birbirine uygun olduğu hallerde sorumlu tutulur. Fail azmettirenin istediğine göre daha fazlasını işlemiş ise, azmettiren kastının kapsamı dışında kalan suçlardan sorumlu değildir. Azmettirilenin, azmettirenin kapsamı dışına çıkması yani sınırın aşılması iki şekilde gerçekleşebilir. Birinci ihtimal işlemeye azmettirilen suçtan tamamen başka bir suçun işlenmesi (nitelik yönünden sınır aşımı) örneğin azmettiren mağdurun tehdit edilmesini istemesine rağmen fail, kasten yaralama suçunu işlemesi halinde işlenen fiiller azmettirenin iradesi dışında olduğu için bu suçlardan azmettirenin sorumluluğu söz konusu olmayacaktır. Buna karşılık azmettirilen suça göre daha hafif cezayı gerektiren bir suç olması halinde örneğin öldürmeye azmettirmede yaralama, yağmada hırsızlık, cinsel saldırıda taciz suçlarının işlenmesi gibi azmettirilenin işlenen suçtan dolayı sorumlu tutulabilmesi için azmettirilen suçla işlenen suçun aynı nitelikte olması gerekir.
İkinci durumda, azmettirilen, azmettirildiği suçun sınırını nicelik itibariyle aşmış yani azmettirenin kastettiğinden daha fazlasını gerçekleştirmiş olabilir. (Nicelik yönünden sınır aşımı) Örneğin, yaralamanın temel şeklinin işlenmesinin istenmesine rağmen silah kullanılarak kişinin organ kaybına sebebiyet verilmesi, netice sebebiyle ağırlaşmış halin gerçekleşmesi durumunda azmettirenin sorumluluğu kastının kapsamına göre belirlemek gerekmektedir. Kastının kapsamı dışında kalan ağır neticeden azmettireni sorumlu tutmamak gerekir. Yani nicelik yönünden gerçekleşen önemli sapmalar azmettirene yüklenemez. Bu durumda, azmettirilen sınırın aşılmış olmasından dolayı sorumlu olacaktır. Kasten yaralama suçunun temel şeklini işlemeye azmettirilen failin, bu suçun nitelikli veya neticesi sebebiyle ağırlaşmış hallerini işleyebileceği hususunda azmettirmenin olası kastının bulunması halinde onun bu ağır neticeden sorumlu olacağında şüphe yoktur. Keza ağır neticeler bakımından azmettirenin sorumluluğu için en azından taksirinin varlığı da yeterlidir. Buna karşılık azmettirilen azmettirenin istediğinden daha azını gerçekleştirmiş ise bağlılık kuralı gereğince azmettiren işlenen suça azmettirmeden sorumlu tutulur. Azmettirenin nitelikli yağmaya azmettirmesine karşılık failin yağmanın temel şeklini işlediği hallerde yağmanın temel şeklinden sorumlu tutulacaktır.
Azmettirilenin suçun konusunda veya mağdurun kimliğinde yanılgıya düştüğü hallerde ve hedefte sapma hallerinde bu yanılgının hata (md.30)ve hedefte sapmaya (md.44) ilişkin genel hükümler çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiğini düşünmekteyiz. (aynı görüşte ÖZGENÇ) Örneğin, A, B’yi C’yi öldürmeye azmettirmiştir. Ancak B karanlıkta C sanarak D’yi öldürmüştür. Bu olayda azmettirilen mağdurun kimliğinde yanılmıştır. Mağdurun kimliğinde yanılmış olmak kanuni tanıma uygun haksızlığın gerçekleşmesi bakımından ilke olarak önemsizdir. Zira suçun konusunda yanılma düşünülen ve gerçekte tecavüze uğrayan konunun farklı olmasını ifade etmektedir. Eğer her iki konu aynı değerde ise failin suçun konusu hakkındaki yanılgısı önemsizdir. (Aynı düşüncede ÖZTÜRK, ERDEM) buna göre, azmettirmede fail istenilen kişiyi değil de yanılma sonucu farklı bir kişiyi öldürmüş ise bu yanılgı gerek fail gerekse azmettiren bakımından önemsizdir. Bu yanılgı mağdurun kimliğinin suçun kanuni tanımındaki nitelikli unsur olarak düzenlendiği hallerde önemi haizdir. (md.30/2) Hedefte sapmada ise, azmettirilen hedefte sapma sonucu meydana gelen suç eklendiğinde azmettirenin bu netice bakımından sorumluluğu somut olayda olası kastının veya doğrudan kastının varlığına bağlıdır. Netice bakımından kasten hareket ettiğinin tespit edildiği hallerde fikri içtima kuralları çerçevesinde hareket etmek gerekmektedir.
"...Bazı durumlarda failin sevk edildiği fiili işlemek üzere gerçekleştirdiği hareketi bizatihi kendi kararıyla, arka plandaki kişinin iradesinden ve dolayısıyla da etkisinden, bağımsız bir şekilde yönlendirildiği veya desteklendiği fiilin içerdiği haksızlık boyutunu aşacak ölçüde veyahutta başka bir suç tipini gerçekleştirecek şekilde değiştirmesi ve fiili buna göre işlemesi söz konusu olabilir. Öyle ki gelecekte işlenmesi yönünde karar kılınan ve hele hele arka plandaki kişinin kendisi tarafından değil de bir başka kişiye işlemesi yönünde adeta 'tevdi edilen' bir fiilin işlenme süreci esnasında arka plandaki bu kişinin etkisinden, hakimiyetinden bahsetmek pek mümkün olmamakta, söz konusu fiilin işlenmesi en başta failin kendi iç dünyasından kaynaklı kararı olmak üzere dışsal birçok başka faktöre bağlı olarak zuhur ettiğinden bu tezahür edişin çoğu zaman şerikin öngörüsüne uygun şekilde gerçekleştiğinden de bahsedilemez. İşte bu da gerçekleşecek olan fiile ilişkin şerikin düşüncesi ile gerçeğin birbirine uygun olmaması sonucunu beraberinde getirir. Bu çerçevede failin fiili ile arka plandaki kişinin düşüncesindeki fiil arasında bir uygunluk bulunmadığı, yani failin işlediği fiilin daha önce şerikle kararlaştırılan fiilin kapsamından uzaklaşması, failin azmettirildiği fiilden daha azını veya daha fazlasını işlemesi durumunda 'failin fiilinin arka plandaki kişinin düşüncesinden ayrılması/sapmasından' söz edilecektir...
...Azmettirme hareketinin belirliliği, azmettirme hareketi ile failin fiilinin birbirine uygun olmasını gerekli kılar. Öyle ki azmettiren kişi, bir başka kişiyi işlemesi için sevk ettiği suç nedeniyle dolaylı olarak sorumlu tutulmaktadır. İşte bu çerçevede azmettirme sorumluluğu bakımından arka plandaki kişinin faile etki etmek suretiyle işlenmesine neden olduğu her türlü fiilden arka plandaki kişinin sorumlu tutulması gibi bir sonuca asla ulaşılamaz. Dolayısıyla işlenen suçun arka plandaki kişiye isnadiyeti anlamında yeterli görülebilmesini sağlayacak bir kriterin ortaya konması gerekmektedir. Nitekim yukarıda da işaret edildiği üzere eğer bir kimse düşünce dünyasında tasavvur ettiği bir olayın gerçekleşmesini özellikle de bir başka kişiye bırakmışsa ve sürece de bizzat hakim değilse meydana gelen neticenin arka plandaki kişinin düşünce dünyasına tam manasıyla mutlak şekilde uymaması muhakkaktır. Bu bakımdan gerçeklik ile düşüncenin birbirine uygun olmamasının arka plandaki kişiye isnadiyet bakımından etki edebilmesi, ancak düşünce ile gerçeğin birbirine eşdeğer olması halinde mümkün olabilir.
Bu eşdeğerlilik, düşünce ile gerçeklik arasındaki farklılığın önemsiz olduğu durumlarda da mümkündür. Dolayısıyla düşünce ile gerçekliğin bire bir her şeyi ile aynı olması şart olmayıp eşdeğer olması da yeterlidir. Gerçeklik ile düşüncenin eşdeğer olduğu durumlarda azmettirenin meydana gelen neticeden dolayı sorumluluğu aynen devam edecektir. Gerçeklik ile düşünce arasındaki eşdeğerliliğin tespiti ise 'önemlilik kriteri'ne göre belirlenecektir. Yani asıl fail tarafından gerçekleştirilen fiilin azmettirenin kendisini yönlendirdiği fiile önemli oranda uygun olması gerekmekte olup bu husus doktrinde üzerinde mutabık kalınan bir durumdur. Bu çerçevede esas alınacak kriter, sapmanın önemli olup olmadığıdır. Sapmanın önemsiz olması durumunda fail tarafından işlenen fiil, arka plandaki kişiye yüklenebilecektir. Sapmanın önemsiz olup olmadığı, yani failin filiinin işlenmesinin azmettirme suretiyle işaret edilen kapsamda sürdürülüp sürdürülmediğinin tespiti, haksızlık oranının artırılması ve fiilin belirliliği için geliştirilen prensiplerin kullanılması ile tespit edilebilecektir..." (Demirel, Muhammed, Suça İştirakte Bağlılık Kuralı, Oniki Levha Yayıncılık, ..., 2017, ....383-385)
"...Azmettirilenin fiilinin azmettirenin tasavvurunda yer alan fiilin içerdiği haksızlık derecesi bakımından artış gösterecek şekilde önemli bir farklılık içermesi halinde, genel olarak azmettirenin kastı kapsamında yer almayan bu kısım bakımından arka plandaki kişinin sorumluluğundan bahsedilemeyecektir. Muhtemel sınır aşımları bakımından doktrinde tam bir görüş birliği bulunmamakla birlikte; birinci görüş; tipiklik kapsamında kalan ve tipikliği aşan sınır aşımları şeklinde ayrım yaparken, ikinci görüş; tipikliğin değişimine dair niteliksel veya niceliksel sınır aşımı şeklinde bir ayrım yapmış, üçüncü görüş ise; failin azmettiren tarafından ortaya konulan planı kasıtlı olarak aşması veya kasıtlı olmayan şekilde hata yada sapmayla aşması şeklinde bir sınıflandırma yapmıştır. Türk Doktrininde ise sınır aşımına dair; niceliksel veya niteliksel sınır aşımı ayrımını öngören ikinci görüşün hakim olduğu görülmektedir..." (Demirel, Muhammed, Suça İştirakte Bağlılık Kuralı, Oniki Levha Yayıncılık, ..., 2017, ....389)
"...Azmettirilenin nicelik açısından sınırı aşması halinde, azmettirenin sorumluluğunu kastın kapsamına göre belirleyerek kastın kapsamı dışında kalan neticelerden azmettireni sorumlu tutmamak gerekecektir. Azmettirilenin, azmettirenin kastına göre, nicelik yönünden gerçekleştirdiği önemli sapmalar azmettirene yüklenemez. Bu durumda sınırın aşılmasından sadece azmettirilen sorumlu olacaktır. Bu kapsamda, sınırın nicelik olarak aşılması halinde, bu aşım konusunda azmettirenin kastı veya olası bir kastı varsa bu durumda gerçekleşen sınır aşımında, azmettirenin suçun nitelikli halinden dolayı sorumlu tutulması gerekir..." (Hakeri Hakan, Ceza Hukuku Genel Hükümler, 21.Baskı, Seçkin Yayıncılık, ..., 2017, ....587; Palut, Adem, Kasten Adam Öldürme Suçu, ... Yayınevi, ..., 2019, ....285) şeklinde görüşler yer almaktadır.
Öğretideki görüşler ve Yargıtay'ın yerleşik uygulamalarına göre; kural olarak azmettiren ancak azmettirdiği fiilden sorumludur. Üzerinde anlaşılan fiile bağlı olmayan neticelerin azmettirene yüklenmesi mümkün değildir. Fail iştirak iradesine dahil olan suçtan başka bir suç işlerse, işlenen suçun niteliği ile iştirak iradesine konu suçun niteliğine bakmak gerekir. İştirak iradesi dışında kararlaştırılan suçla bağlantılı olan suçtan daha hafifini işlerse (öldürme yerine yaralama gibi) gerçekleşen neticeden sorumlu tutulacaktır.
Ancak iştirak iradesi kasten yaralama iken, azmettirilen adam öldürme suçunu işlerse, yani nicelik yönünden sınır aşılmışsa azmettiren, azmettirilenin işlediği kasten öldürme suçundan sorumlu tutulamaz ise de, yaralama sonucu ölümün de meydana gelebileceğini öngörme yükümlülüğü altında bulunduğundan, neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçu (md.87/4) kapsamında sorumlu olacaktır. Zira yaralama suçuna azmettiren kişi, yaralamanın en ağır şekli olan yaralama sonucu ölüme sebebiyet vermek neticesinin meydana gelebileceğini öngörebilecektir.
Fail iştirak iradesine dahil olan bu suçun niteliğinden tamamen farklı bir suç işlerse yani iştirak iradesi öldürme iken, fail hırsızlık, yağma, cinsel saldırı gibi suçlar işlerse bu suçlardan azmettiren sorumlu tutulamayacaktır.
Suçun işlenmesinde kullanılan araçlar kastın belirlenmesinde nazara alınmalıdır. Bomba atma, yangın çıkarma, otomatik silahla tarama, çok sayıda ateş etme, biyolojik ve nükleer silah kullanma yöntemleri ile başka kişilerin de zarar görmeleri mutlak ve muhakkak olduğu eylemlerin olası kast ile işlendiği söylenemez. Eylem neticesinde başkalarının zarar göreceği objektif olarak mutlak ve muhakkak ise, tüm neticelerden doğrudan kast ile sorumlu olunacaktır. Bunun yanında azmettiren azmettirme eylemi sırasında hedef alınan kişi yanında başkalarının da ölebileceğini, zarar göreceğini biliyor, bu neticeyi kabulleniyor ya da başkalarının zarar görmesinde sakınca görmediğini ifade ediyorsa, fail tüm neticelerden olası kast kapsamında sorumlu olacaktır.
Mağdurun kimliğinde yanılmış olmak kanuni tanıma uygun haksızlığın gerçekleşmesi bakımından ilke olarak önemsizdir. Sapmanın önemsiz olması durumunda fail tarafından işlenen fiil, arka plandaki kişiye yüklenebilecektir. Zira suçun konusunda yanılma düşünülen ve gerçekte tecavüze uğrayan konunun farklı olmasını ifade etmektedir. Eğer her iki konu aynı değerde ise failin suçun konusu hakkındaki yanılgısı önemsizdir. Buna göre, azmettirmede fail istenilen kişiyi değil de yanılma sonucu farklı bir kişiyi öldürmüş ise bu yanılgı gerek fail gerekse azmettiren bakımından önemsizdir. Şahısta hata halinde ise hata hükümlerinin uygulanması söz konusu olacaktır.
Bu açıklamalar ışığında uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde;
Maktul ...'ın; maktul ... ile katılanlar ... ve ...'ın annesi, katılan ...'ın eşi olduğu, katılan ...'ın kızı... ile birlikte ... ... semtinde işlettikleri döviz bürosu etrafında son zamanlarda gerçekleşen hırsızlık olayları ve döviz bürosunun alarmının sürekli çalması nedeniyle, suç tarihinden iki hafta kadar öncesinden başlayarak döviz bürosundaki paraları bankaya götürmek yerine ... çıkışında eve getirip sabah işe giderken döviz bürosuna geri götürdükleri, katılan ... ile kızı...'ün her gün sabah evden saat 08.00 civarında peş peşe çıkıp katılan ...'ın aracına kızından birkaç dakika önce binip beklediği, sonra kızının araca bindiği ve ... yerine gittikleri,
Suç tarihinden bir iki hafta geriye dönük zaman dilimi içinde gerçekleşen bu rutinden bir şekilde haberdar olan sanık ...'in; katılanların evi ve araçlarını olay tarihinden bir gün öncesine kadar takibe aldığı, bu durumu diğer sanık ...'e anlattığı, sanık ...'in bu bilgiyi daha önceden hırsızlık suçundan sabıkalı olan ve cezaevinde tanıştığı ... isimli şahsa anlatmak için buluşmak istediği, M.... ...'in ... ile görüşmeyi kabul ettiği ve bu işi birlikte yapmayı düşündüğü inceleme dışı sanık ...'na da haber verdiği, sanık ... ile M.... ... ve M......'nun sanık ...'in aracılığı ile olaydan hemen bir gün önce bir çorbacıda buluştukları, sanık ...'in olayın asıl failleri olan M. ... ve M. ...'e katılan ...’ın yanında her gün mutlaka eşi zannettiği bir kadınla birlikte evinden sabah saat 08.00 civarında arabaya bindiklerini, suçu bir motosikletle işlemeleri hâlinde daha kolay olacağını, ancak aracı süren adamın milletvekili olduğunu ve tabancası olduğunu bu nedenle her ihtimale karşı yanlarına silah almaları gerektiğini, suçu işleyecek iki kişiden birinin adamı oyalarken diğerinin de kadının elindeki döviz dolu çantayı alıp kaçabileceğini anlatmak suretiyle suçu işleyecekleri yeri, kişileri ve suçu nasıl işleyeceklerini gösterdiği, sanık ...'ın diğer sanıklara derhal harekete geçmeleri gerektiğini, katılanların bir gün öncesinde kendilerini fark edip şüphelendiklerini ve belki de değişik bir tedbir alabileceklerini söylediği, bunun üzerine aynı gece olayın meydana geldiği ikâmetin bulunduğu sokakta sanık ... ile asıl faillerin birlikte keşif yaptıkları, sanık ...'ın asıl faillerle birlikte katılan ...'ın evinin önüne giderek aracının ve evinin yerini gösterdiği, olayın asıl faili olan M. ... ...’e olayda kullanılan “... 9 mm Parabellum” marka tabancayı, M. ... ..na ise av tüfeği fişeklerini verdiği, sanık ...'in aynı gece M. ... ...'i arayarak hangi çorbacıda bulunduklarını sorduğunu ve sonradan asıl faillerle buluşmaya gittiği, M. ...'nun motosiklete ihtiyaç olduğunu söylemesi üzerine ...'ın aracıyla M. ...'yu motosikleti temin edecekleri yere götürdüğü, inceleme dışı sanık ... ve olay sırasında ölen ...'nun olay sabahı kendi aralarında araçtaki iki kişiyi hedef olarak paylaştıkları, yaptıkları plana göre M. ...'nun şoför mahallindeki katılan ...'ı, M. ...'in ise yan tarafa binecek kızını hedef alarak ellerindeki çantayı alıp hızla motosiklete binip kaçmak hususunda anlaştıkları, olayın gecesi veya sabahın erken saatlerinde M. ...'nun suçta kullanılan motosikleti temin ettiği, M. ... ile birlikte kız arkadaşı ile oturduğu ikamete giderek hazırlandıkları, sonra evden çıkıp olay mahalline motosikletle birlikte geldikleri sırada M. ...'nun sanık ... ile cep telefonu üzerinden motosikletin temini ve olay sonrasında nerede buluşacakları hususunda mesajlaştıkları,
Asıl failler ... ... ve ... ...'in olay günü saat 07.45 sularında olayın meydana geldiği sokağın köşesine motosikleti park ettikleri, söz konusu ...marka aracın sokağın üzerinde park hâlinde olduğu, saat 08.00'de ilk önce evden katılan ...'ın çıktığı ve arabaya bindiği, birkaç dakika sonra arkasından bir kadının elinde kabarık bir çanta ile evden dışarı çıktığı, bunun üzerine asıl failler M. ... ve M. ...'in araca doğru hızla yürümeye başladıkları, M. ...'nun şoför mahallindeki...'a tabancasını doğrulttuğu, M. ...'in ise araca sağ ön kapıdan binmeye çalışan ... ile boğuşmaya başladığı, katılan ...'ın tabancasını çıkartıp doldurduğu, bu sırada M. ...'nun...'a ateş ettiği, ...'ın yakın mesafede M. ... ile boğuşmaya başladığı sırada bunu gören M. ...'in av tüfeği ile katılan ...'a doğru ateş ettiği, bu sırada...'ün M. ...'e "Babamı vurmayın" şeklinde bağırarak müdahale etmek istediği, olayı evinin sokağa bakan penceresinden gören maktul ...'ın apartmanın kapısından hızla çıktığını fark eden M. ...'nun kendilerine doğru yaklaşan ...'ye ve maktul ...'e ateş ettiği, bu sırada...'ın M. ...'nun elindeki silahı almaya çalıştığı, ancak ...'nin hemen ardından gelen katılan ...'in; babası... ile boğuşan M. ...'nun ensesinden vurup çekmek suretiyle yere düşürdüğü, yerde onunla boğuşmaya başladığı ve M. ...'nun tabancasından çıkan mermi ile elinden yaralandığı, inceleme dışı sanık ... olay yerinden...'ün elindeki çantayı alıp kaçmak üzereyken evden dışarı ...'ın çıkarak önce yerde kardeşi ile boğuşan M. ...'ya, sonra da ederek sonra elinde av tüfeği bulunan M. ... ateş ederek her ikisinin de etkisiz hâle getirdiği, olay neticesinde saldırganların hedef aldığı ...'ın silahla hayati tehlikesi olmayacak ancak kemik kırığına neden olacak şekilde yaralandığı, maktul ... ile olayı görüp müdahale etmek amacıyla sonradan evden çıkan anne ...'ın olay yerinde hayatlarını kaybettiği, katılan ...'ın kemik kırığına yol açacak şekilde yaralandığı olayda;
Sanık ...'in; inceleme dışı sanık ... ve M. ...'ya önceden bilgi sahibi olmadıkları silahlı yağma suçunu işlemeleri için sahip olduğu tüm bilgileri vererek bu kişilere de suçu işleme kararını aldırdığı, suçu işlerken kullanacakları tabancayı M. ...'ya, evinde bulunan av tüfeği kartuşlarını ise olayda pompalı tüfeğini kullanacağını söyleyen M. ...'e verdiği, bu suretle asıl failleri silahlı yağma suçunu işlemeye azmettirdiği,
Sanık ...’in ise; olayın planlandığı esnada azmettiren sanık ... ile asıl failleri olayın ayrıntılarını konuşmak amacıyla bir araya getirdiği, suça azmettirme hususunda ...'ın sahip olduğu bilgilere sahip olduğu ve azmettirme eylemine aracılık etmek ve bu işin M. ...'ya verilmesini sağlamak suretiyle bizzat katıldığı, olay yerinde ölen ...'in suçun işlenmesi sırasında kullanacağı motosikleti temin etmek için bir gece öncesinde bu toplantıdan hemen sonra M. ...'yu aracıyla bir yere götürdüğü, suçun işlendiği sabah saatlerinde M. ... ...’in kullandığı Blackberry marka cep telefonu ile iletişim hâlinde olduğu, olayın bu şekilde sonuçlanması üzerine, diğer mesajların silinebileceği düşüncesiyle bu telefona anlamsız ve çok sayıda mesaj gönderdiği, olaydan hemen sonra M. ...yu çok iyi tanıyan ...’ın yanına giderek M. ... ...’i sorduğu, bu suretle olayın öncesinde böyle bir eylemi gerçekleştirme hususunda henüz bir karar almamış olan asıl failleri, katılan ... ve maktul ...’a karşı işlenecek nitelikli yağma suçuna azmettirdiği sabit olmakla,
Sanıkların, döviz bürosu sahibi olan maktül ... ve Babası mağdur katılan ...’ın ... yerinde elde edilen günlük hasılatı bir süreden beri eve getirdiklerini öğrenmeleri sonucunda yağmalamaya karar vererek yaptıkları plan doğrultusunda mağdurların ... yerinden eve geliş ve gidiş saatlerini takip ettikleri, suçun işlenmesi hususunda diğer sanıkları azmettirip mağdur ...’ın silah taşıdığını bilmeleri nedeniyle yağma suçunun işleneceği sırada direnebileceğini öngörüp azmettirdikleri faillere suçu ne şekilde işleyecekleri konusunda talimat verdikten sonra suçta kullanılacak silahları teslim ettikleri, azmettiren sanıklar ile eylemi gerçekleştirecek sanıkların silahlı yağma suçunu işlemek yönünden iradeleri oluşmuş ise de mağdur tarafından silahla direnebileceğini ve çıkacak çatışmada ölüm ve yaralamanın meydana gelebileceğini objektif olarak öngörebilecekleri durumda, nitekim yağmaya teşebbüs sırasında çatışma çıkmış maktül ...’ün ölümü katılan ...’ın ise nitelikli yaralanmayla sonuçlanmıştır.
Uyuşmazlığa konu sorunun, azmettirme planı dahilinde olmayan maktul anne ...'ın öngörülemeyecek şekilde çatışma ortamına girmesi ve çatışma sırasında ölen sanık ... tarafından ani kararla silahla öldürülmesi eylemi değerlendirildiğinde;
Suça konu olayın, azmettiren sanıkların planladığı gibi gelişmediği, suçun işlenmesi sırasında, eşi ... ve kızı ...’ın ... yerine gitmek için evden ayrıldıkları sırada aşağıdan gelen sesler üzerine evin penceresinden aşağıya bakan anne ...’ın olayın gerçekleşme anına dışarıdan tanık olduğu, telaşla evdeki çocuklarına seslendiği, çocuklarından önce koşarak dışarıya çıktığı ve eylemi gerçekleştirmekte olan sanıkların üzerine gidince sanık ...’in elindeki tabancasından çıkan kurşunla olay yerinde can verdiği, anne ...’ın her gün sabah eşi ve kızı ... yerine giderken pencereden aşağıya baktığının veya uğradığının gerek asıl failler gerekse azmettirenler tarafından bilinmediği, olayın planlanması aşamasında bu ihtimalin göz önüne alınmadığı, buna karşı bir tedbir ya da alternatif bir planın yapıldığına dair dosyada bir delil bulunmadığı, azmettirilen suçun; sabah saatlerinde araçla döviz bürosuna gidecek olan ... ve çantayı taşıyan kızı ...'dan oluşan iki kişiye karşı kısa sürede işleneceği öngörülerek planlanan silahla yağma suçu olduğu anlaşılmakla,
Azmettirenlerin iradesi silahlı yağmaya yönelik olup, yağma suçunun işlendiği sırada mağdurların direnmesi neticesinde meydana gelen nitelikli öldürme ve bu suça teşebbüs eyleminin azmettirmede niteliksel ve niceliksel bakımdan sınırın aşımı olarak kabul edilmesi gereken durumlardan olup, sanıklar tarafından objektif olarak öngörülebilir bir hal olması nedeniyle azmettirici sanıkların bu ölüm olaylarından sorumlu tutulmasında isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak iştirak kapsamında kalmayan yağma suçunun işlendiği sırada olaya müdahale edebileceği öngörülemeyen anne ...’ın ani bir kararla silahla öldürülmesi, azmettirilen suçun nicelik yönünden önemli nitelikte sapma olup azmettirme kapsamında kalmadığında azmettirenlere yüklenemeyeceği kabul edilmelidir.
Bu itibarla, sanıklar ... ve ...'in, asıl failler M. ... ... ve M. .....'nun maktul ...'a yönelik müştereken gerçekleştirdikleri kasten öldürme suçuna azmettiren sıfatıyla sorumlu tutulamayacaklarına dair Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının kabulüne karar verilmelidir.
Çoğunluk görüşüne katılmayan Ceza Genel Kurulu Üyesi ...; "Sanıklar ... ve ... suç işleme hususunda henüz bir fikri olmayan ... ... ... ve sanık ...'nu suç işlemeye ikna etmişlerdir. Tüm sanıklar arasında nitelikli yağma suçuna ilişkin önceden varılan irade birliği oluşmuştur.
Sanık ...'in olaydan önce yaptığı takipler ve eylemin planlanmasına ilişkin tüm sanıkların hazır bulunduğu ortamda yapılan görüşmelerde silahla yağma eyleminin, döviz bürosu sahibi ... ve onun yardımcısı olarak görev yapan ve sabah evden ... yerine birlikte gidip, akşam yine birlikte döndükleri tespit edilen kızı ...' ın oturdukları evin önünde yapılması planlanmıştır. ... yıldızın emekli milletvekili olmasından dolayı ruhsatlı silahının olabileceği ve paranın miktarının yüksek olması nedeniyle kişinin parasını kurtarmak için silahını kullanacağını, bu nedenle olay yerinde silahlı çatışma yaşanacağını öngörerek eylemin silah ile gerçekleştirilmesi kararlaştırılmıştır.
Olay sanıkların tahmin ettiği şekilde gelişmiş, sanıklar ... ve ...'nun harekete geçmesi üzerine, ...'ın silahını çektiği, sanık ...'in tabancadaki mermiler bitene kadar, sanık ...'nun ise tüfeğinde kartuş sıkışıp kendisi yaralanana kadar silahlarını kullandıkları anlaşılmıştır. Yağma suçuna teşebbüs eden sanıkların açtıkları ateş sonucu Döviz Bürosu sahibi ... yaralanmış ve kızı maktule ... olay yerinde ölmüştür.
Olayda ölen maktule ... döviz bürosu sahibi olan ve olay sırasında yaralanan ...'ın eşidir. Yağma olayı sanıkların planladığı gibi ölenlerin evlerinin önünde, başlamış dışarıdan gelen sesleri duyan ölen ... aşağıya inip yağma olayını önlemeye çalışırken sanıklar tarafından ateşle silahla vurularak öldürülmüştür. Yağma suçuna teşebbüs eden ve azmettiren tüm sanıklar yağma sırasında, ...’ın yaralanmasından, kızı ... ve Eşi ...’ın öldürülmesinden mahkûmiyetlerine karar verilmiş olup, istinaf ve temyiz taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı sanıklar ... ve ...’in maktule ...’ın nitelikli kasten öldürülmesi suçundan, TCK 38. Maddesi gereğince azmettiren olarak sorumlu olmadıkları gerekçesi ile Yargıtay 1. Ceza Dairesinin Temyiz talebinin esastan reddine dair karar itirazda bulunmuştur.
İtirazı görüşen Yargıtay Ceza Genel Kurulu çoğunluk kararı ile sanıklar ... ve ...’in maktule Kerize Yıldız’ın nitelikli kasten öldürülmesi olayından TCK 38. Maddesi gereğince azmettiren olarak sorumlu olmadıklarına dair itirazın kabulüne karar vermiştir.
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun sayın çoğunluğu ile aramızdaki görüş ayrılığı, sanıklar ... ve ...’in maktule ...’ın nitelikli kasten öldürülmesi suçundan TCK 38. Maddesi gereğince azmettiren olarak sorumlu olmadıklarına ilişkindir.
Yağmalanmak istenilen paralar ailenin parasıdır. Suçun işlendiği yer yaralanan ve Ölenlerin evinin önüdür. Olayda yağmayı gerçekleştiren asıl sanıklar yağmayı önlemek için olay yerine gelen döviz bürosu sahibi ...’ı yaralayıp, kızı ...’ı ateşli silahla öldürdükleri sırada ...’ın eşi olan yağma olayını engellemek için olay yerine gelen maktule ...’ı da öldürmüşlerdir.
Tüm sanıkların yağma olayını gerçekleştirirken yağmayı engellemek için olaya müdahale edenleri etkisiz hale getirmek ve yağmayı gerçekleştirmek için yağmayı engellemeye çalışanlara karşı işlenen tüm suçlardan sorumludur. Bu konuda fikir birlikleri vardır. Yağma olayını planlayan ve azmettiren sanıklar ... ve ... yağma suçunun işlendiği sırada yağmanın gerçekleştirilmesi için işlenmek zorunda kalınan tüm suçlardan TCK 38. maddesi gereğince azmettiren olarak sorumlu tutulmalıdır.
Buna göre somut olayda; müşterek failler ... ve ...'nun işledikleri, ... ve ...'a yönelik teşebbüs aşamasında kalan nitelikli yağma ile ...'a yönelik yağma amacıyla öldürme, ...'a yönelik yağma amacıyla öldürmeye teşebbüs suçlarının sanıklar ... ve ...'in azmettirme kastı kapsamında kaldığı bu nedenle ...’ın eşi olan yağma olayını engellemek için olay yerine gelen maktule...ın öldürülmesinden TCK 38. Maddesi gereğince azmettiren olarak sorumlu olduklarına dair ... 11. Ağır Ceza Mahkemesinin mahkûmiyet kararı ile istinaf talebinin esastan reddi kararı ve Yargıtay 1. Ceza Dairesinin temyiz talebinin esastan reddine dair kararlarının doğru ve isabetli olduğu düşüncesindeyim.
Yukarıda izah edilen nedenlerle azmettiren sanıklar yağma suçuna azmettiren sanıklar, ... ve ...'in yağmalanmak istenen... Yıldızın eşi olan ve yağma olayını engellemek için olay yerine gelen maktule ...’ın öldürülmesinden TCK 38. maddesi gereğince sorumlu olmadıklarına dair Yargıtay 1. Ceza Dairesinin temyiz talebinin esastan reddine dair kararına Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının yaptığı itirazın reddedilmesi gerektiği kanaatinde olduğumdan, itirazın kabulüne karar veren, Ceza Genel Kurulu sayın çoğunluğunun görüşüne katılmıyorum." düşüncesiyle
Çoğunluk görüşüne katılmayan diğer Ceza Genel Kurulu Üyeleri ... ve ...; "Yüksek Ceza Genel Kurulunun çoğunluğu ile aramızdaki uyuşmazlık, inceleme konusu olayımızda sanıklar ... ve ...’in maktul ...’ın kasten öldürülmesi eylemine azmettirenler olarak iştirak edip etmediklerine ilişkindir.
Sanıkların azmettiren olarak ...’nin ölümünden sorumlu olup olmadıkları hususunda görüşlerimizi açıklamadan önce somut olaya kısaca değinecek olursak;
Meydana gelen bu vahim olaydan önce, kimliği tespit edilemeyen bir kişinin sanık ...’e ulaşarak ...’nda bulunan bir döviz bürosunun yanındaki inşaattan dolayı sürekli çalan alarmı nedeniyle ... yeri sahiplerinin paralarını yanlarında taşıdıklarını, emekli milletvekili olan ... yeri sahibinin silahlı olduğunu yanında taşıdığını, çantada da takriben bir, bir buçuk milyon TL' ye yakın bir para olabileceğini söylediği, ... yeri sahibi katılan ...’ın evini ve ... yerini sanık ...’e gösterdiği, sanık ...’in de ... ve kızı ...’ın bulunduğu arabayı evden ve ... yerinden çıktıktan sonra motosiklet ile birkaç gün takip ettiği, hatta olaydan bir gün önce yapılan takibi...’ün fark ederek kardeşine takip edildiklerine dair mesaj attığı, ...’ın silahlı olması, paranın araçla taşınması, nedenleriyle sanık ...’in, paranın kapkaç suretiyle alınamayacağını, ancak silahla yağma suretiyle alınabileceğini anladığı, ancak kendisinin ve yanındaki kişilerin bu tarz bir olayı gerçekleştiremeyeceklerini düşündüğü için, sabıkalı geçmişleri ile tanıdığı, daha önce kuyumcu soygunları yaptıklarını bildiği ve bu konuda tecrübeli olan sanık ..., ... ve ölen ...’in olayı gerçekleştirebileceğini düşündüğü, ...’e ulaşarak olayı anlattığı ve olayı gerçekleştirmeleri için ikna ettiği, sanık ...’in de ölen ...’i arayarak, sanık ...’in anlattıklarını ona söylediği, yapılan görüşmeler neticesinde yağmalama eylemini ölen ... ... ve inceleme dışı sanık ... ...’in fail olarak gerçekleştirmesine karar verdikleri, sanık ...’ın ölen ... ... ve inceleme dışı sanık ... ...’i, olay yerine götürdüğü, katılanlara ait siyah ... aracın yerini, evi gösterdiği, katılanların evinin sokağında güvenlik kamerası, mobese gibi cihaz araştırması ve giriş çıkış yönlerini tespit ettikleri, eylemlerini sabah saatlerinde, ... yeri sahiplerinin evden çıktıklarında motosikletle yapmayı planladıkları, ayrıca olayda kullanmak üzere silah gerektiğini konuştukları, bunun üzerine elde edilecek paranın miktarı, ... yeri sahibinin silahlı olması, eylemin mağdurların evinin önünde yapılacak olması nedeniyle yardım gelmeden kısa süre içinde bitirilmesinin gerekmesi nedenleriyle eylemin başarıyla sonuçlanması için gerektiğinde kullanılmak üzere alınacak silah ve tüfeğin yapacağı tahribat, yaralama ve ölüm göze alınarak hem ...’in getireceği silahın hem de ... ...’e ait tüfeğin olayda kullanılmasının kararlaştırıldığı anlaşılmıştır.
Yapılan bu ayrıntılı hazırlık neticesinde olay günü sabah saat 08.25 sıralarında katılan ...’ın evden çıkıp yolun karşısındaki arabasına bindiği, bir müddet sonra da kızı maktül ...'ın elinde çantası olduğu hâlde evden çıkarak arabaya doğru geldiğini gören ...’in kıza doğru, ...'nun da sürücü koltuğunda oturan ...'a doğru geldikleri, ... ...nun elinde tabanca bulunduğu halde...’den çantayı almak istediği, ...ün bağırmaya başladığı ve direndiği, kızının bağırmasını ve silah sesini duyan ve arabada oturmakta olan...'ın üzerinde taşıdığı ruhsatlı tabancasını çıkartarak mermi sürmesi üzerine sanık ... ...'in pompalı tüfek ile katılan ...’na ateş etmek ve onu engellemek amacıyla tüfeği doğrulttuğu patlayan tüfeğin mermisinin arabanın ön sol sürücü kapısının alt çerçevesine isabet ettiği, bu arada...'ın da tabancasını çıkardığı ve ... ...'e doğrulttuğu, ... ...'in de eli ile tabancayı tutmak istediği sırada ateşlenen tabanca ile elinden ve kolundan yaralandığı, elindeki tüfeğin yere düştüğü, ... ...’in ...’ın elindeki silahı alabilmek için üzerine atıldığı, bu sırada sağ göğsünden yaralandığı, ... ...'in zor durumda kaldığını gören ... ...nun...'ün yanından...’ın yanına gelip elindeki tabanca ile ateş ederek...’ı sol omzundan vurduğu, bu sırada...'ün ''babamı vurmayın'' diye bağırarak ... ...'ya saldırdığı, ... ...'nun kendisine saldıran...’e ateş ederek onu etkisiz hale getirdiği, saniyeler içerisinde gelişen bu olaylar sırasında evde bulunan müşteki...'ın eşi ... ve oğulları ... ve ...'in bağırma ve silah seslerini duyarak olaydan haberdar olmaları üzerine, ...’nin evden dışarı çıkıp yerde yatan kızına ve yanında duran ... ...ya doğru koşması üzerine, ... ...nun ...'yi de ateş ederek öldürdüğü bu sırada ...’in aşağıya indiği saldırganlarla boğuştuğu sırada ...’in evde bulunan babasına ait ruhsatlı tabancayı alarak olay yerine geldiği, silah ile ... ...'ya doğru ateş ettiği ve onu öldürdüğü anlaşılmaktadır.
Saniyeler içerisinde gelişen bu olayda; katılan ...’ın eşi ... ile kızı ... yanı sıra saldırgan ...’in öldüğü, katılan ... ve ... ile sanık ...’nun yaralandıkları anlaşılmaktadır.
5237 sayılı TCK’ya göre suçun icrasına iştirak etmekle birlikte, işlenişine bulunduğu katkının niteliği gereği kanuni tanımdaki fiili gerçekleştirmeyen suç ortaklarına “şerik” denilmiş olup, şeriklik de azmettirme ve yardım etme olarak iki farklı şekilde düzenlenmiştir.
Azmettirme TCK'nun 38. maddesinde düzenlenmiş, başkasını suç işlemeye azmettiren kişi, işlenen suçun cezası ile cezalandırılacağı hüküm altına alınmıştır.
Azmettirme, belli bir suçu işleme hususunda henüz bir fikri olmayan kişide, bir başkası tarafından suç işleme kararının oluşmasının sağlanmasıdır. Azmettirmeden ceza verilebilmesi için bu suçun tamamlanmış veya en azından teşebbüs aşamasında kalmış olması gerekir. Azmettirme kastı, işlenmesi istenen suçu da kapsamına almalıdır. Fail, azmettirenin istediğine göre daha fazlasını işlemişse, azmettiren kastının kapsamı dışında kalan suçlardan sorumlu olmayacaktır. Bu durum bağlılık kuralı gereği ifade edilerek azmettirerek suça iştirak edenin işlenen fiil ve kastı kapsamında sorumlu olacağı kabul görmektedir. Ancak fail tarafından, azmettirenin kastının kapsamı dışında bir suç işleyip işlenmediği her somut olaydaki tüm deliller değerlendirilerek belirlenip azmettirenin iradesi ortaya çıkarılmalıdır.
Bu tespitlerden sonra yukarıda kısaca özetlenen olaya yeniden değinecek olursak;
Sanıklar ... ve ... suç işleme hususunda henüz bir fikri olmayan ölen ... ... ve sanık ... ...'i suç işlemeye ikna etmişlerdir.
Sanık ... olaydan önce katılan ...’ın işyeri ve evi hakkında bilgiler almış, olayın gerçekleştiği evin çevresinde ayrıntılı keşif yapmış, katılan ...’ın silahlı olduğunu bildikleri ve yağmalanmaya karar verilen paranın miktarının büyüklüğü gözetilerek eylemlerinin silahla gerçekleştirilmesi gerektiği hususunda failleri ikna etmiştir. Suçun işlendiği yeri faillere göstermiştir.
Şerikler olayda kullanılan silahları temin etmişler, çatışmanın çıkabileceğini, eylemin hızlı bir biçimde yapılması gerektiğini düşündükleri için motosiklet teminini de sağlamışlardır.
Yağmaya teşebbüs ve öldürme olayının geçtiği yer katılan ... maktullerin ailece birlikte yaşadığı müstakil evin hemen önüdür, katılanın kullandığı araç her gün bu evin önüne park edilmektedir. Evin dış kapısın aracın park edildiği yola neredeyse bitişik olduğu dosyadaki fotoğraflardan da görülmektedir.
Tüm bu açıklamalar karşısında;
Olayın en başından beri suç organizasyonunu yapan, katılanın ... yeri ve evi hakkında detaylı tüm bilgilere sahip olan, suçun işlenmesinde kullanılan silah ve araçları temin eden, yer gösteren, olay yerindeki tüm detayları anlatarak en olumsuz duruma göre failleri hazırlayarak ne pahasına olursa olsun düşüncesiyle yağma suçunun gerçekleştirilmesini isteyen ve yağma suçunun tüm unsurlarını bilerek hareket edip azmettirerek bu suça iştirak eden sanıklar ... ve ...’in yağmalamayı düşündükleri kişilerin öldürülebileceğini kabullendiklerinde kuşku bulunmadığı gibi katılanın...’ın evinde başkalarının da yaşadığını bilmeleri evde bulunanların evlerinin önünde sabah saatinde meydana gelen olaya müdahale edebileceklerini öngörmeleri ve bu kişilere de zarar verilebileceğini öngörerek kabullendiklerinde de kuşkulu bir durum bulunmamaktadır.
Maktul ... her sabah evinden eşi ve çocuklarını yolcu eden evin annesidir. Tesadüfen olay yerinde bulunup olaya dahil olan bir kişi değildir. Evlerinin hemen önünde neredeyse evin içerisi bile denilebilecek yerde gözü önünde yapılan saldırıyı duyamayacağı veya göremeyeceğini düşünmek imkansızdır. Kocası ve kızının hayatına kastedenleri engellemeyi ve her sabah evden götürülen paralarını çalınmasını önlemek için yardıma gelebileceğinin objektif biçimde öngörülebilir bir durum olduğu açıktır. Ayrıca yağmaya azmettiren sanıkların suç işlenmeden önce yaptıkları tüm hazırlıklar, olayın nasıl ve nerede gerçekleştirileceğine ilişkin failleri yönlendirmeleri ve katılan hakkında elde ettikleri tüm bilgiler gözetildiğinde de şerikler tarafından da bu hususunun bilindiği bu kişiye verilebilecek zararı da kabullendikleri anlaşılmaktadır.
Azmettirenler yağma suçunun tüm unsurlarını bilerek hazırlık yaparak suça iştirak edip bu suç sırasında da meydana gelebilecek diğer tehlikeli halleri de göz önüne almışlardır. Aksinin kabulünün, azmettirerek suça iştirak eden sanıklar ... ve ...’in faillerle yaptığı anlaşmanın ve iradelerinin silah gösterilerek paranın alınması yönünde olduğu kabulünü gerektirir ki bu durumda şeriklerin sadece yağmaya teşebbüs suçundan cezalandırılması sonucunu doğurur.
Sonuç olarak olayın başından beri tüm ayrıntılarında yer alan ve faillere silah verip nasıl ve ne şekilde suç işleyeceklerini yönlendiren sanıkların,yağma suçu işlenirken evde bulunanların evlerinin önünde yakınlarına yapılan saldırıyı defetmek için gelebileceğini ve bu yardıma gelenlere de zarar verilebileceğini öngörerek failleri suç işlemeye azmettirdikleri, faillerin silahlarla işleyebilecekleri tüm suçları önceden kabul ettikleri ve ...’in öldürülmesinin iradeleri dahilinde öngörülebilir ve beklenebilir nitelikteki bir durum olduğu ve failin bu eyleminden de sorumlu bulunduğunu düşünmekteyiz.
Tüm bu nedenlerle sanıklar ... ve ...’in maktul ...’nin öldürülmesinden de sorumlu bulundukları, mahkumiyet kararının yerinde olduğu, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazın bu nedenle yerinde olmadığı düşüncesinde olduğumuzdan sayın çoğunluğun görüşüne iştirak edememekteyiz." görüşüyle,
Çoğunluk görüşüne katılmayan diğer üç Ceza Genel Kurulu Üyesi ise; "Sanıklar ... ve ...’in, maktule ...’a karşı işlenen nitelikli kasten öldürme suçundan, TCK’nın 38. maddesi uyarınca azmettiren olarak sorumlu olduklarından bahisle itirazın reddine karar verilmesi gerektiği" görüşüyle karşı oy kullanmışlardır.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının KABULÜNE,
2- Yargıtay 1. Ceza Dairesinin, 03.04.2019 tarihli ve 630-2057 sayılı temyiz isteminin esastan reddine dair kararının KALDIRILMASINA,
3- ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesince, 18.05.2018 tarihli ve 617-618 sayılı istinaf isteminin esastan reddine dair kararın; sanıklar ... ve ...'in; azmettirilen suçun kapsamı dışında kalan maktul ...'ın asli failler M.... ... ve M.... ... tarafından öldürülmesi eylemi nedeniyle, azmettiren sıfatıyla sorumlu tutulamayacaklarının gözetilmemesi isabetsizliğinden BOZULMASINA,
4- Dosyanın, bozulan kararın “istinaf isteminin esastan reddine” dair bir karar olması nedeniyle, CMK’nın 304/(2)-a maddesi uyarınca, gereği için ... 11. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesine gönderilmek üzere; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİ EDİLMESİNE, 10.03.2022 tarihli birinci müzakerede karar yeter çoğunluğu sağlanamadığından, 24.03.2022 tarihinde yapılan ikinci müzakerede oy çokluğuyla karar verildi.