Esas No: 2017/856
Karar No: 2022/234
Karar Tarihi: 31.03.2022
Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2017/856 Esas 2022/234 Karar Sayılı İlamı
Ceza Genel Kurulu 2017/856 E. , 2022/234 K."İçtihat Metni"
Yargıtay Dairesi : (Kapatılan) 14. Ceza Dairesi
Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından sanıklar ... (1979 doğumlu), ... (1988 doğumlu), ... (1991 doğumlu) ve ...’ın TCK’nın 109/2, 109/3-f, 62, 53 ve 63. maddeleri uyarınca ikişer kez 3 yıl 9 ay hapis cezası ile cezalandırılmalarına, hak yoksunluklarına ve mahsuba ilişkin ... 4. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 06.03.2012 tarihli ve 383-260 sayılı hükümlerin sanıklar müdafiileri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay (Kapatılan) 14. Ceza Dairesince 27.10.2015 tarih ve 9405-9858 sayı ile;
"... Sair temyiz itirazlarının reddine ancak cezaların şahsileştirilmesi yönünden, dosya içeriği, suçun işleniş biçimi ve sanıkların kasta dayalı kusurlarının ağırlığı dikkate alınarak cezada orantılılık ilkesine uygun şekilde temel cezanın belirlenmesi gerekirken, esasen 5237 sayılı TCK'nın 109/3b-3f. maddelerinde sayılıp temel cezada bir kat arttırım sebebi olan eylemin birden fazla kişi tarafından çocuğa karşı işlenmesi hallerinin ayrıca temel cezada teşdit sebebi kabul edilerek yazılı şekilde alt sınırdan uzaklaşmak suretiyle sanıklar haklarında fazla cezaya hükmedilmesi,
Dosya içeriğine göre, sanıklar haklarında haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması," isabetsizliklerinden bozulmasına karar verilmiştir.
Yerel Mahkeme ise 31.03.2016 tarih ve 807-205 sayı ile temel cezanın teşdiden belirlenmesine ilişkin bozma sebebine direnerek önceki hüküm gibi sanıkların mahkûmiyetine karar vermiştir.
Direnme kararına konu bu hükümlerin de sanıklar müdafiileri tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 30.06.2016 tarihli ve 247967 sayılı "Onama" istekli tebliğnamesiyle dosya 6763 sayılı Kanun'un 38. maddesi ile 5320 sayılı Kanun'a eklenen geçici 10. madde uyarınca kararına direnilen Daireye gönderilmiş; aynı madde uyarınca inceleme yapan Yargıtay (Kapatılan) 14. Ceza Dairesince 30.05.2017 tarih ve 9980-2943 sayı ile direnme kararının yerinde görülmemesi üzerine Yargıtay Birinci Başkanlığına gelen dosya Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; sanıklar hakkında hükümler kurulurken temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak tayin edilmesinin gerekip gerekmediğinin belirlenmesine ilişkin ise de; Yargıtay İç Yönetmeliğinin 27. maddesi uyarınca öncelikle, yerel mahkeme kararının "yeni hüküm" niteliğinde olup olmadığının değerlendirilmesi gerekmektedir.
Ceza Genel Kurulunun süreklilik kazanmış uygulamalarına göre şeklen direnme kararı verilmiş olsa dahi;
a) Bozma kararı doğrultusunda işlem yapmak,
b) Bozma kararında tartışılması gerektiği belirtilen hususları tartışmak,
c) Bozma sonrası yapılan araştırma, inceleme ya da toplanan yeni delillere dayanmak,
d) Önceki kararda yer almayan ve daire denetiminden geçmemiş olan yeni ve değişik gerekçe ile hüküm kurmak, suretiyle verilen hüküm, direnme kararı olmayıp yeni bir hükümdür. Bu nitelikteki bir hükmün temyiz edilmesi hâlinde ise incelemenin Yargıtayın ilgili dairesi tarafından yapılması gerekmektedir.
İncelenen dosya kapsamından;
Yerel Mahkemece sanıklar hakkında "... 5237 Sayılı TCK’nun 109/2. maddesi gereğince aynı yasanın 109/3. maddesindeki birden fazla halin (109/3-b ve 109/3-f) bulunması dikkate alınarak takdiren ve teşdiden 2 YIL 3 AY HAPİS CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA,
b-Suçun mağdurunun çocuk olması nedeniyle verilen cezadan TCK’nun 109/3-f maddesi uyarınca bir kat artırım yapılarak sanığın 4 YIL 6 AY HAPİS CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA...," şeklinde kurulan hükümlerin Özel Dairece bozulmasından sonra "...5237 Sayılı TCK’nun 109/2. maddesi gereğince, suçun işleniş özellikleri, birden fazla nitelikli halin bir arada bulunması dikkate alınarak takdiren ve teşdiden 2 YIL 3 AY HAPİS CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA,
b-Suçun mağdurunun çocuk olması ve suçun birden fazla kişiyle birlikte işlenmesi nedeniyle verilen cezadan TCK’nun 109/3-b-f maddeleri uyarınca bir kat artırım yapılarak sanığın 4 YIL 6 AY HAPİS CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA...," karar verildiği, bu kapsamda önceki hükümde yer almayan suçun işleniş özelliklerine teşdit sebebi olarak yer verilmesi ve ilk hükümde TCK'nın 109/3-f olarak belirtilen arttırım maddesinin 109/3-b,f olarak belirlenmesi suretiyle farklı hükümler kurulduğu anlaşılmaktadır.
Bu açıklamalar ışığında ön soruna ilişkin olarak yapılan değerlendirmede;
Bu şekilde, yeni ve değişik gerekçeyle hüküm kurulmak suretiyle verilen karar, direnme kararı niteliğinde değildir. Önceki hükümde yer almayan bu hususlar Özel Daire tarafından denetlenmemiş olduğundan Özel Dairece denetlenmeyen bir konunun ilk kez ve doğrudan Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmesine kanunen imkân bulunmamaktadır.
Bu itibarla, Yerel Mahkemenin son uygulaması direnme kararı niteliğinde olmayıp önceki hükümde yer almayan kanun maddelerinin uygulanması ve teşdit uygulama sebebinin değiştirilmesi nedeniyle yeni hüküm niteliğinde olduğundan, Özel Daire denetiminden geçmemiş bulunan yeni hükmün de doğrudan ve ilk kez Ceza Genel Kurulu tarafından ele alınması mümkün olmadığından dosyanın temyiz incelemesi için Özel Daireye gönderilmesine karar verilmelidir.
Çoğunluk görüşüne katılmayan dört Ceza Genel Kurul Üyesi; hükümlerin yeni hüküm niteliğinde olmadığı düşüncesiyle karşı oy kullanmışlardır.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
... 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 31.03.2016 tarihli ve 807-205 sayılı kararı yeni hüküm niteliğinde olduğundan, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 22.06.2021 tarihli ve 196 sayılı kararı uyarınca Yargıtay 14. Ceza Dairesinin 01.07.2021 tarihinden geçerli olarak kapatılmasına ve tüm işlerin Yargıtay 9. Ceza Dairesine devredilmesine karar verildiğinden, dosyanın temyiz incelemesi için Yargıtay 9. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİ EDİLMESİNE, 31.03.2022 tarihinde yapılan müzakerede oy çokluğuyla karar verildi.