Dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/673 Esas 2015/1399 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/673
Karar No: 2015/1399
Karar Tarihi: 11.05.2014

Dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/673 Esas 2015/1399 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanık, katılanın ehliyet almak istediğini öğrendi ve kendisinin sürücü kurslarında arkadaşlarının olduğunu söyleyerek katılanı sürücü kursuna kaydettirebileceği vaadiyle kimlik fotokopisi, fotoğraf ve 285 TL para aldı. Ancak sanık daha sonra ortadan kayboldu ve dolandırıcılık suçu oluştu. Mahkeme, yaptığı yargılamaya ve toplanan delillere göre sanığın suçlu olduğuna karar verdi ve mahkumiyet hükmü verdi. Ancak adli para cezasının alt sınırdan tayin edilmesinde mutlaka alt sınırın da aynı şekilde tayin edilmesi gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamaktadır. Bu sebeple hüküm fıkrasından adli para cezasına ilişkin sırasıyla \"30 GÜN\", \"25 GÜN\" ve \"500 TL.\" terimlerinin tamamen çıkartılarak yerine, sırasıyla \"5 GÜN\", \"4 GÜN\" ve \"80 TL\" ibarelerinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün düzeltilerek onanmasına karar verildi.
Kanun maddeleri:
- 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK\"nın 321. maddesi.
- Ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamaktadır.
23. Ceza Dairesi         2015/673 E.  ,  2015/1399 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Dolandırıcılık
    HÜKÜM : Mahkumiyet


    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Katılanın çalışmakta olduğu işyerine gidip gelmekte olan sanığın, katılanın ehliyet almak istediğini öğrenmesi üzerine kendisinin sürücü kurslarında arkadaşlarının olduğundan bahisle katılanı sürücü kursuna kaydettirebileceği hususunda muhatabında itimat temin ederek katılandan kimlik fotokopisi, fotoğraf ve 285 TL para aldıktan sonra ortalıktan kaybolduğu anlaşıldığından dolandırıcılık suçunun oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.06.2007 tarih ve 2007/10-108 E.,2007/152 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi yasa koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamakta ise de, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin adli para cezasının alt sınırın üzerinde 30 gün olarak tayin edilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi
    uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından adli para cezasına ilişkin sırasıyla "30 GÜN", "25 GÜN" ve "500 TL." terimlerinin tamamen çıkartılarak yerine, sırasıyla "5 GÜN", "4 GÜN" ve "80 TL" ibarelerinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 11.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.















    Hemen Ara