23. Ceza Dairesi 2015/186 E. , 2015/1393 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, görevi kötüye kullanma
HÜKÜM : Beraat, mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Hükmolunan ceza miktarına nazaran, sanık ... müdafiinin duruşmalı inceleme talebinin 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"un 318. maddesi uyarınca reddine karar verilerek yapılan incelemede;
Gerekçeli karar başlığında yanlış gösterilen suç tarihinin mahallinde 14.08.2006 olarak düzeltilmesi mümkün görülmüştür.
Sanık ..."nın, İlçe Tarım Müdürlüğünde memur olarak çalışmakta olan sanık ... ile fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ederek adı belirtilen diğer sanıkların kimlik fotokopileri ile sistem üzerinden başkasının şifresini kullanarak doğrudan gelir desteği başvurularının yapılmasını sağladıkları, bu başvurulara istinaden sanıkların... Bankasında bulunan hesaplarına doğrudan gelir desteği paralarının yatırıldığı; ancak İlçe Tarım Müdürlüğü görevlileri tarafından durumun fark edilmesi neticesinde ilgili bankaya yazı yazılarak doğrudan gelir desteği paralarının yatırıldığı hesaplara bloke konulmasının talep edildiği, hesaplara banka tarafından bloke konulması üzerine de sanık ..."in, söz konusu blokelerin kaldırılması amacıyla ve yetkisi olmadığı halde İlçe Tarım Müdürünün yerine imza atmak suretiyle oluşturduğu 15.09.2006 ve 21.09.2006 tarihli yazıları ilgili bankaya göndererek söz konusu blokelerin kaldırılmasını sağladıktan sonra sanıklar... ve ... tarafından farklı tarihlerde paraların çekilerek haksız menfaat temin edildiğinin iddia edildiği olayda;
1- Sanıklar ..., ... ve suça sürüklenen çocuk ... haklarında verilen beraat hükmü ile sanıklar ... ve ... haklarında verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik yapılan temyiz taleplerinin incelenmesinde;
Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve suça sürüklenen çocuk ..."nın üzerlerine atılı suçu işlediklerine ilişkin somut ve inandırıcı delillerin elde edilemediğinin anlaşılması karşısında; beraatlerine yönelik kabul ile sanıklar ... ile ..."nın, bu şekilde gerçekleştirdikleri sabit görülen eylemlerinin nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturduğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Sanıklar ... ve ... haklarında 5237 sayılı TCK"nın 158/1, f, son maddesi gereğince haksız menfaat miktarının 101.370 TL ve haksız menfaatin iki katının 202.740 TL olması dikkate alınarak temel cezanın bu miktardan az olmayacak şekilde ""10.137 gün adli para cezası"" olarak belirlenmesi, aynı kanunun 43.maddesi gereğince 1/4 oranında arttırılarak 12.671 gün adli para cezası ile cezalandırılmasına, aynı Kanun"un 62.maddesi gereğince 1/6 oranında indirim yapılarak 10.559 gün adli para cezası ile cezalandırılmasına ve mahkemenin takdirine göre ve 5237 sayılı TCK"nın 52.madde gereğince; 1 gün karşılığı 20 TL üzerinden hesaplanarak 211.180 TL adli para cezası ile cezalandırılması gerektiği gözetilmeden, isabetsiz bir şekilde haksız menfaat miktarı 101370 TL olarak belirlendikten sonra ve ayrıca da yasal düzenlemeye aykırı bir şekilde doğrudan haksız menfaat miktarının iki katı 202.740 TL olarak temel cezanın belirlenmesi ve arttırım ve indirimlerin de bu miktar üzerinden yapılarak sonuç olarak 8440 TL eksik adli para cezası tayini aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekili, sanık ... müdafii ve sanık ... müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
2- Sanık ... hakkında verilen hükme yönelik yapılan temyiz taleplerinin incelenmesinde;
Sanık ..."in kamu kurumuna ait olan paraları başka hesaplara aktarması ve bankadaki blokeleri sahte bir yazı ile kaldırtması eylemi mahkemece de kabul edildiği üzere sanık ..."nın, dolandırıcılık eylemine katılma şeklinde gerçekleştirdiğinden sanığa yüklenen eylemin 5237 sayılı TCK 158/1.e maddesinde tanımlanan nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturduğu gözetilmeden suç vasfında hataya düşülerek TCK"nın 257/1 maddesi gereğince uygulama yapılması,
Bozmayı gerektirmiş, Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 11.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.