Esas No: 2018/586
Karar No: 2022/255
Karar Tarihi: 12.04.2022
Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2018/586 Esas 2022/255 Karar Sayılı İlamı
Ceza Genel Kurulu 2018/586 E. , 2022/255 K."İçtihat Metni"
Yargıtay Dairesi : 1. Ceza Dairesi
Sanık ...’nin nitelikli cinsel saldırı suçundan TCK’nın 102/2, 103/3-a-e, 53 ve 63. maddeleri uyarınca 24 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluğuna ve mahsuba ilişkin ... 1. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 03.12.2015 tarihli ve 116-923 sayılı resen temyize tabi olan hükmün sanık müdafisi, katılanlar vekilleri ve Kamu ... Sendikaları Konfederasyonu, ... Barosu Başkanlığı, ... Kadına Özgürlük ve Eşitlik Derneği ve ... Barosu Kadın Hukuku Komisyonu Başkanlığınca temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 1. Ceza Dairesince 27.03.2017 tarih ve 438-923 sayı ile; Kamu ... Sendikaları Konfederasyonu, ... Barosu Başkanlığı, ... Kadına Özgürlük ve Eşitlik Derneği ve ... Barosu Kadın Hukuku Komisyonu Başkanlığının, açılan kamu davasında, suçtan doğrudan zarar görmediklerinden katılma ve sanık hakkında kurulan hükmü temyiz etme hak ve yetkileri bulunmadığından temyiz istemlerin reddine ve;
“...a- Sanığın, üzerine atılı bulunan suçlamayı inkar ettiği, diğer sanık ...'nin soruşturma aşamasında kollukta, Cumhuriyet savcılığında ve Sulh Ceza Hakimliğinde alınan ifade ve savunmalarında, sanık ...'in maktuleye cinsel saldırıda bulunduğuna ilişkin herhangi bir iddia ve beyanda bulunmadığı, maktulenin cesedi üzerinde yapılan otopsi ve inceleme sonuçları ile dosyada mevcut delillere göre sanık ...'in savunmasının aksine maktuleye cinsel saldırıda bulunduğuna ilişkin mahkûmiyetine yeterli her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı anlaşılmakla; bu suçtan beraatine karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin, sanık ...'nin kovuşturma aşamasında geliştirdiği savunmasına itibar edilerek varsayıma dayalı olarak yazılı şekilde mahkûmiyetine karar verilmesi,
b- Kabule göre; sanık hakkında TCK'nın 102/2. maddesi ile belirlenen temel ceza, suçun beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı, insanların toplu olarak bir arada yaşama zorunluluğunda bulunduğu ortamların sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle işlendiği gerekçesiyle aynı Kanun’un 102/3 (a) ve (e) bentleri uygulanmak suretiyle arttırılmış ise de; maddenin gerekçesine bakıldığında suçun yetiştirme yurdu, ceza infaz kurumu, öğrenci yurdu, okul pansiyonu ve hastane gibi insanların toplu olarak bir arada yaşama zorunluluğunda bulunduğu ortamların sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle işlenmesi hâlinde (e) bendi ile arttırım yapılabileceği, somut olayda sanığın cinsel saldırı eylemini gerçekleştirdiği kabul edilen minibüsün insanların toplu olarak bir arada yaşama zorunluluğunda bulunduğu ortamlardan sayılamayacağı, bu nedenle (e) bendinin uygulanma koşullarının bulunmadığının gözetilmemesi,” isabetsizliklerinden bozulmasına karar verilmiştir.
Kabule göre yapılan bozma nedenine uyan ... 1. Ağır Ceza Mahkemesi ise 29.09.2017 tarih ve 135-193 sayı ile;
“...Kendisi cinsel saldırı suçu işlememiş birisinin bu şekilde bir olaya dahil olmasının mümkün olmadığı, ayrıca sanığın cep telefonundaki verilerden olayın gerçekleştiği güne ait cinsel içerikli mesajlaşmaların yoğunluğu ile cep telefonunda silinmiş bulunan porno videolar ile mevcut bulunan çok sayıda pornografik fotoğraf ve videoların elde edildiği, yine sanığın ölü sanık ...'nin gerçekleştirdiği cinsel saldırı eyleminden sonra sanık ...'i aradığı ve sanık ...'in de gün içerisinde yaptığı cinsel içerikli mesajlardan da anlaşılan cinsel açlığını tatmin için maktule karşı nitelikli cinsel saldırı eylemini gerçekleştirdiği,” gerekçesiyle bozmaya direnerek; sanığın TCK’nın 102/2, 102/3-a, 53 ve 63. maddeleri uyarınca 22 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluğuna ve mahsuba karar vermiştir.
Hükmedilen ceza miktarı yönünden resen temyize tabi olan direnme kararına konu bu hükme yönelik olarak sanık müdafisi, katılanlar ..., ..., ..., ..., ... vekilleri, katılan T. C. ... ... İl Müdürlüğü vekili, katılma talebinde bulunan ... vekili, ... vekili, ... vekili, Türkiye Barolar Birliği Başkanlığı vekili, Türkiye Barolar Birliği Kadın Hukuku Komisyonu vekili, ... Barosu Kadın Hakları Araştırma Merkezi vekili, ... Barosu Başkanlığı Kadın Hakları ve Gelincik Merkezi vekili, ... Barosu Kadın Hakları Merkezi vekili, ... Baro Başkanlığı vekili, ... Büyükşehir Kent Konseyi vekili tarafından da temyiz talebinde bulunulmuş olup Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 22.05.2018 tarihli ve 71972 sayılı “Ret-bozma” istekli tebliğnamesiyle dosya 6763 sayılı Kanun'un 36. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK'nın 307. maddesi uyarınca kararına direnilen daireye gönderilmiş, aynı madde uyarınca inceleme yapan Yargıtay 1. Ceza Dairesince 19.11.2018 tarih ve 3049-4796 sayı ile direnme kararının yerinde görülmemesi üzerine Yargıtay Birinci Başkanlığına iade edilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
Sanık ... hakkında nitelikli öldürme, nitelikli cinsel saldırı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından ölüm nedeniyle düşme kararı verilmiş, sanıklar ... ve... ... hakkında nitelikli öldürme suçundan kurulan mahkûmiyet hükümleri Özel Dairece onanmak suretiyle kesinleşmiş olup direnmenin kapsamına göre inceleme sanık ... hakkında nitelikli cinsel saldırı suçundan kurulan hükümle sınırlı olarak ve söz konusu suçtan açılan kamu davasına katılma talebinde bulunan ancak bu suçtan doğrudan zarar görmedikleri için davaya katılma ve hükmü temyize hak ve yetkileri bulunmayan ... vekili, ... vekili, ... vekili, Türkiye Barolar Birliği Başkanlığı vekili, Türkiye Barolar Birliği Kadın Hukuku Komisyonu vekili, ... Barosu Kadın Hakları Araştırma Merkezi vekili, ... Barosu Başkanlığı - Kadın Hakları ve Gelincik Merkezi vekili, ... Barosu Kadın Hakları Merkezi vekili, ... Baro Başkanlığı vekili, ... Büyükşehir Kent Konseyi vekilinin temyiz taleplerini reddine oy birliğiyle karar verilerek; inceleme sanık ... müdafisi, katılanlar ..., ..., ..., ..., ... vekili, ile katılan ... vekilinin temyiz taleplerine hasren yapılmıştır.
Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; sanığa atılı nitelikli cinsel saldırı suçunun sabit olup olmadığının belirlenmesine ilişkindir.
İncelenen dosya kapsamından;
12.02.2015 tarihine saat 01.12’de ... Ticaret ve Sanayi Odası Mağazalar Polis Merkezi Amirliğince düzenlenen kayıp şahıs müracaat tutanağında; “İsmim ...; ... benim öz kızımdır ve hâlen yukarıda açık adresini verdiğim yerde beraberce ikamet ederiz, kızım ... ilçesinde eğitim veren, Çağ Üniversitesi Psikoloji Bölümü hazırlık sınıfında eğitim görmektedir, kızım 11.02.2015 ... günü saat 08.00 sıralarında okula gitmek üzere ikâmetimden ayrıldı, aynı gün, gece saatlerine kadar eve dönmemesi üzerine kızımın aynı bölümde eğitim gören arkadaşı Berna Nurgedik isimli arkadaşını aradım, kızımı görüp görmediğini sorduğumda, okuldan aynı gün saat 13.00 sıralarında beraberce çıktıklarını, daha sonra ... ilçesinde bulunan ...alışveriş merkezine gittikleri, burada aynı gün saat 20.00’ye kadar bulundukları ve alışveriş yapmaksızın gezindiklerini, kızımın daha sonra ‘Ben eve gideceğim.’ diyerek TOK minibüslerine binmek üzere kendisinin yanından alışveriş merkezi önünde ayrıldığını öğrendim, kızım bugüne kadar haber vermeksizin bir yere gitmemiştir ve daha önce kaybolmamıştır, kızımın başına kötü bir olay gelmiş olabileceğini düşünüyorum, hayatından endişe etmekteyim, polis marifeti ile bulunmasını istiyorum.” ifadesine yer verildiği,
13.02.2015 tarihli olay yeri tespit tutanağında; “12.02.2015 tarihinde saat 00.25 sıralarında 33 R 8756 plakalı minibüste jandarma trafik timince yapılan kontrol sonucu minibüsün içinde kan izlerinin olduğunun tespit edilmesi ve bu araçta ... isimli kayıp şahsın öldürülmüş olarak götürülmesi olayı ile ilgili olarak şüpheli... ... isimli şahsın tarifi ile Çamalan Mahallesi Alman Mezarlığı mevkisinde 13.02.2015 tarihinde saat 07.30 sıralarında jandarma asayiş timleri, istihbarat timleri, iz takip köpek timi, AFAD ekipleriyle aramaya başlanılmıştır. 13.02.2015 tarihinde saat 08.20’de yapılan aramalar neticesinde ormanlık alandaki yoldan yaklaşık 10 metre aşağıda kayalık ve çalılık bir alanda kısmen yanmış bir bayan cesedi, 5 metre gerisinde bir adet gri renkli kolları deri olan bayan kazağı, olay yerine 200 metre mesafede yol kenarında kırmızı saplı meyve bıçağı bulunmuştur. Olay yeri ve çevresinde başkaca iz ve delile rastlanılmayıp olay yerinin bozulmaması için olay yeri koruma altına alınmıştır.” tespitlerine yer verildiği,
Adli Tıp Kurumu ... Grup Başkanlığı Morg İhtisas Dairesi Başkanlığınca düzenlenen 12.03.2015 tarihli otopsi raporunda;
“Yanmış mevcut hâliyle 150 cm boyunda, yanık nedeni ile yaşı tahmin edilemeyen kestane renkli saçlı, kahverengi gözlü, kadın cesedinde; yüz bölgesi kısmen, boyun alttan itibaren ayak parmaklarına kadar kas ve kemik yapılarının da büyük oranda kömürleşmiş vaziyette yanmış olduğu, sol ayağına giyili bir adet kısmen yanmış 37 numara bot olduğu görüldü.
Her iki göz üst ve alt kapak hematomlu, sağ göz dışta 2 cm çaplı hematom, frontal sağda 5 cm çaplı ekimozlu sıyrık, frontal ortada 5x3 cm’lik ekimoz, her iki göz skleralar kanamalı, yüzünde ve boynunda yer yer 2. derece yanık alanları olduğu, boyundan aşağı tüm vücudun kömürleşmiş olduğu görüldü.
Sırtta torakal ve lomber bölgeler ile sakrumun kas yapıları dahil tamamının kömürleşmiş, kosta ve vertebra kemiklerinin de kömürleşmiş vaziyette yanmış olduğu, bir kısım kosta kemiklerinin parçalanarak yerinden ayrılmış durumda olduğu, toraks ve batın iç organların yanmış vaziyette görünür durumda olduğu, pelvis kemiklerinin kömürleşmiş vaziyette olduğu, batın sağ altta 10 cm çaplı açık bir alan içerisinden ince barsakların bir kısmının dışarı çıkmış ve kömürleşmiş vaziyette yanmış olduğu görüldü.
Sol ön kol üst 1/3 kısımdan el parmaklarına kadar olan kısmın yerinde olmadığı, sağ ön kolun el bileğine yakın ulna ve radius kemik uçlarının düzgün şekilde kesilmiş olup civar yumuşak doku ve kasların kömürleşmiş şekilde yanmış olduğu, sağ femur kemik alt 1/3 kısmından ayağa kadar olan kısmın tamamen yanmış, parçalanmış ve yerinden ayrılmış olduğu, cesedin yanında bol miktarda yanarak kömürleşmiş doku materyali olduğu, bunların arasından sağ ayağın kömürleşmiş vaziyette olduğu, her iki üst ve alt ekstremitede kalan yumuşak doku, kas ve kemik yapılarının büyük oranda kömürleşmiş olup mevcut kemiklerde eksiklikler olduğu görüldü.
Dış genital bölgelerin tamamen 3. derece kömürleşmiş vaziyette yanmış olduğu görüldü.
Vücutta bulunan kesici delici alet yaraları:
1- Boyun sağ üstte yatay olarak 6 cm’lik kas yapılarda dahil derin kesi,
2- Boyun üst ortadan sola doğru 7 cm’lik kas yapılarda dahil derin kesi,
3- Boyun ön üstte 1 no’lu yaranın hemen üst sağ tarafında 0,8 cm’lik bir açısı dar bir açısı geniş kesici delici alet yarası,
4- Boyun ön üstte 1 no’lu yaranın hemen üst sol tarafında 1,2 cm’lik bir açısı dar bir açısı geniş kesici delici alet yarası,
5- Boyun ön üstte 4 no’lu yaranın hemen üst kısmında 1,2 cm’lik bir açısı dar bir açısı geniş kesici delici alet yarası,
6- Boyun ön üstte 5 no’lu yaradan 1 cm üst tarafta 1,2 cm’lik bir açısı dar, bir açısı geniş kesici delici alet yarası,
7- Boyun ön ortada 1 no’lu yaranın hemen orta solunda 1,2 cm’lik bir açısı dar, bir açısı geniş kesici delici alet yarası,
8- Boyun ön ortada 7 no’lu yaradan 1,5 cm altta 1,2 cm’lik bir açısı dar, bir açısı geniş kesici delici alet yarası,
9- Sol göz dıştan sol kaş orta üst kısma kadar 4 cm’lik kenarları düzgün cilt altı kesisi,
10- Sol göz içte 1 cm’lik cilt altı kesi,
11- Sağ göz kapak üstte 0,5 cm’lik cilt altı kesi olduğu saptandı.
Ağız-Boğaz-Boyun Muayenesi: Boyun kaslarında üst kısımda sağda ve solda kesiler olduğu görüldü. Hyoid kemik ve troid kıkırdak sağlam bulundu. Trakeada troid kıkırdak üst kısımda ve özefagus üst kısımda tam kat kesiler olduğu görüldü. Boyun sağda ve solda karotis arterlerin kesilmiş olduğu görüldü.
Batın Muayenesi: Batın açıldı. Sırtta torakolomber bölgede yumuşak doku ve kasların tamamen yanmış, kemiklerin kömürleşmiş olduğu, buradan batın iç organların görünür vaziyette olduğu görüldü. Karaciğer çıkarıldı, kısmen yanmış vaziyette olup yanık dışında özellik görülmedi. Her iki böbrek yanmış vaziyette ve morfolojisini büyük oranda kaybetmiş olduğu görüldü. Dalak yanmış vaziyette bulundu. Yanık dışında özellik görülmedi. Uterus lümeni boş bulundu. Uterus içerisinden ve serviks ağzından pamuklu çubuğa sürüntü örneği alındı. Vajenin tamamının kömürleşmiş olduğu cihetle örnek alınamadı. Rektum açıldı, rektum alt kısmından sürüntü örneği alındı. Anüsün tamamının kömürleşmiş olduğu cihetle anüsten örnek alınamadı. Mide dış duvarı kısmen yanmış olup boş bulundu. Özellik görülmedi. Mesane kısmen yanmış olup boş bulundu.
...
1- Kimya İhtisas Dairesi'nin toksikoloji raporu'na göre; Göz içi sıvısında alkol (etanol, metanol) bulunmadığı, sistematiğimizdeki maddelerin ( uyutucu-uyuşturucu maddeler dahil) bulunmadığı,
2- Yanık nedeni ile sınırlı bölgelerden alınabilen sürüntü örneklerinde sperm bulunmadığı, tırnak numunesinde XX kod adlı şahsa (...’e) ait DNA profili tespit edildiği,
3- Kişinin duman solumaya ait solunum yollarında is bulaşığı emaresine rastlanılmadığı,
4- Kişinin vücudunda on bir (11) adet kesici delici alet yarası mevcut olup haricen tarif edilen 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7 ve 8 no’lu kesici delici alet yaralarının her biri ayrı ayrı öldürücü nitelikte olduğu, diğerlerinin öldürücü nitelikte olmadığı,
5- Kesici delici alet yarasının cilt, cilt altı bulgularına göre ika edilen aletin bir kenarının keskin, diğer kenarının küt olduğu, bu yaraların aynı özelliklere sahip alet ve/veya aletlerle oluşturulmasının mümkün olduğu,
6- Cesedin yanında bulunan 10 cm’lik yanık vaziyette bir metal parçasının Nöbetçi Cumhuriyet Savcısı’na teslim edildiği,
7- Ağır derecede yanmış kişinin ölümünün kesici delici alet yaralanmasına bağlı iç organ (trakea ve özefagus) yaralanması ve büyük damar yaralanmasına bağlı dış kanama sonucu meydana gelmiş olduğunun,” bildirildiği;
Adli Tıp Kurumu ... Grup Başkanlığı Biyoloji İhtisas Dairesi Başkanlığınca düzenlenen 27.02.2015 tarihli raporda; “1. ...'a ait olduğu bildirilen serviks ve uterus içi frotti ile rektum içi frotti örneklerinden hazırlanan maserasyon sıvılarının Prostat Spesifik Antijen (PSA) testi ile meni yönünden yapılan ön incelemelerinde negatif sonuç alındı. Lekelerden hazırlanan yaymaların mikroskobik incelemesi sonucunda sperm hücresi görülmedi.
2. A...S...A...'e ait olduğu bildirilen mont üzerinde tespit ettiğimiz lekenin (leke 2) asit fosfataz testi ile meni yönünden yapılan ön incelemesinde negatif sonuç alındı.
3. A...S...A...'e ait olduğu bildirilen sol el üzerinden alındığı bildirilen svap numunesinin, otobüsten elde edildiği bildirilen bere üzerinde tespit ettiğimiz lekenin, 5 no'lu bulgu (çuval) üzerinde tespit ettiğimiz lekenin, 6 no'lu bulgu (çuval) üzerinde tespit ettiğimiz lekenin (leke 1), direksiyon simidi üzerinden alındığı bildirilen 2 adet svap numunesinin, araç paspası üzerinden alındığı bildirilen 2 adet svap numunesinin, sağ ön kapı ve şoför kapı kolundan alındığı bildirilen 2 adet svap numunesinin, maktulden alındığı bildirilen 2 adet svap numunesinin (15 no’lu bulgu) ve maktule ait olduğu bildirilen kazak üzerinde tespit ettiğimiz lekelerin (leke 1, 2) kan yönünden yapılan ön incelemesinde pozitif sonuç alındı.
4. F...G...'ye ait olduğu bildirilen kot pantolon üzerinde tespit ettiğimiz lekelerin (leke 1, 2, 3), ayakkabı sağ teki üzerinde tespit ettiğimiz lekelerin (leke 1, 2, 3), sol teki üzerinde tespit ettiğimiz lekelerin (leke 1, 2), A...S...A...'e ait olduğu bildirilen mont üzerinde tespit ettiğimiz lekelerin (leke 1, 2) ve otobüsten elde edildiği bildirilen 6 no'lu bulgu (çuval) üzerinde tespit ettiğimiz lekenin (leke 2) kan yönünden yapılan ön incelemesinde negatif sonuç alındı.
5. ,,,,kodlu şahıslara ait olduğu bildirilen kan örneklerinden otozomal.... ve gonozomal ...profilleri tespit edildi.
6. ...'a ait olduğu bildirilen doku örneğinden ve ...'a ait olduğu bildirilen kan örneklerinden DNA profilleri tespit edildi.
7. ...'a ait DNA profili ile ...'a ait DNA profilinin biyolojik babaya ait DNA profili bilinmeksizin karşılaştırması yapıldı. Elde edilen sonuçlara göre;
...'ın, ... için biyolojik anneliği reddedilemedi. ...'ın, %99,99 ihtimalle ...'ın biyolojik annesi olabileceği tespit edildi.
8. ...'a ait olduğu bildirilen serviks ve uterus içi frotti ile rektum içi frotti örneklerinden, kesik el parçalarından aldığımız tarafımızca sol el ‘1, 3, 4, 5’ ve sağ el ‘1, 2, 3, 4, 5’ olarak numaralandırılan tırnak numunelerinden, el parçaları üzerinde tespit ettiğimiz tarafımızca ‘3, 4, 5, 7, 8, 12, 14’ olarak numaralandırılan kıl numunelerinden birbirleri ile uyumlu kadın genotipte DNA profilleri tespit edildi. Tespit edilen DNA profillerinin, ...'a ait DNA profili ile uyumlu olduğu belirlendi.
9. ...'a ait olduğu bildirilen kesik el parçalarından aldığımız tarafımızca sol el ‘2’ olarak numaralandırılan tırnak numunesinden ve direksiyon simidi üzerinden alındığı bildirilen 2 no'lu svap numunesinden, birden fazla şahsa ait mix (karışım) DNA profilleri tespit edildi. Tespit edilen mix (karışım) DNA profillerinin ...'a ait DNA profilini ve XX kodlu şahsa ait DNA profilini birlikte içerdiği belirlendi.
10. ...'a ait olduğu bildirilen el parçaları üzerinde tespit ettiğimiz tarafımızca ‘6’ olarak numaralandırılan kıl numunesinden düşük yoğunluktaki allelleri değerlendirmeye müsait olmayan DNA profili tespit edildi. Tespit edilen DNA profilinin, ...'a ait DNA profili ile uyumlu olduğu belirlendi.
11. Otobüsten elde edildiği bildirilen bere üzerinde tespit ettiğimiz lekeden, 5 no'lu bulgu (çuval) üzerinde tespit ettiğimiz lekeden, araç paspası üzerinden alındığı bildirilen 2 adet svap numunesinden, sağ ön kapıdan alındığı bildirilen svap numunesinden, maktulden alındığı bildirilen 2 adet svap numunesinden (15 no’lu bulgu) ve maktule ait olduğu bildirilen kazak üzerinde tespit ettiğimiz lekelerden (leke 1, 2) birbirleri ile uyumlu kadın genotipte DNA profilleri tespit edildi. Tespit edilen DNA profillerinin, ...'a ait DNA profili ile uyumlu olduğu belirlendi.
12. A...S...A...'e ait sol el üzerinden alındığı bildirilen svap numunesinden, direksiyon simidi üzerinden alındığı bildirilen 1 no'lu svap numunesinden, şoför kapı kolundan alındığı bildirilen 2 no'lu svap numunesinden düşük yoğunluktaki allelleri değerlendirmeye müsait olmayan DNA profilleri tespit edildi. Tespit edilen DNA profillerinin, ...'a ait DNA profili ile uyumlu olduğu belirlendi.
13. F...G...'ye ait olduğu bildirilen ayakkabı sağ teki üzerinde tespit ettiğimiz lekelerden (leke 1, 3), sol teki üzerinde tespit ettiğimiz lekeden (leke 1) ve otobüsten elde edildiği bildirilen 6 no'lu bulgu (çuval) üzerinde tespit ettiğimiz lekeden (leke 1) karşılaştırmaya müsait DNA profili tespit edilmedi.
14. Düşük düzeyde erkek cinsiyet geni içerdiği belirlenen ...'a ait olduğu bildirilen kesik el parçalarından aldığımız tarafımızca sol el ‘1, 2, 4’ ve sağ el ‘2, 3, 4, 5’ olarak numaralandırılan tırnak numunelerinden, direksiyon simidi üzerinden alındığı bildirilen 2 adet svap numunesinden ve şoför kapı kolundan alındığı bildirilen 2 no'lu svap numunesinden birbirleri ile uyumlu ...profilleri tespit edildi. Tespit edilen ...profillerinin, XX kodlu şahsa ait ...profili ile uyumlu olduğu, YY ve ZZ kodlu şahıslara ait ...profilleri ile uyumlu olmadığı belirlendi.
15. Düşük düzeyde erkek cinsiyet geni içerdiği belirlenen ...'a ait olduğu bildirilen kesik el parçalarından aldığımız tarafımızca sol el ‘3, 5’ ve sağ el ‘1’ olarak numaralandırılan tırnak numunelerinden düşük yoğunluktaki allelleri değerlendirmeye müsait olmayan ...profilleri tespit edildi. Tespit edilen ...profillerinin, XX kodlu şahsa ait.... profili ile uyumlu olduğu, ....kodlu şahıslara ait....profilleri ile uyumlu olmadığı belirlendi.
16. Düşük düzeyde erkek cinsiyet geni içerdiği belirlenen otobüsten elde edildiği bildirilen bere üzerinde tespit ettiğimiz lekeden, araç paspası üzerinden alındığı bildirilen 1 no'lu svap numunesinden, sağ ön kapıdan alındığı bildirilen svap numunesinden ve ...'a ait olduğu bildirilen el parçaları üzerinde tespit ettiğimiz tarafımızca "6" olarak numaralandırılan kıl numunesinden karşılaştırmaya müsait ...profilleri tespit edilmedi.
17. F...G...'ye ait olduğu bildirilen kazak ve deri mont üzerinde şüpheli leke bölgesine rastlanmadı....” tespitlerine yer verildiği,
... Devlet Hastanesince inceleme dışı sanık ... hakkında düzenlenen 12.02.2015 tarihli raporda; yüz sağ kaş orbita üst tarafında 2 adet 1 cm’lik sıyrık, üzeri kurutlu, sağ zygoma üzerinde 3 adet 1’er cm’lik üzeri kanamalı sıyrık, her iki zygomada hiperemi ve ödem mevcut, alt ekstremite sağ bacak gastronekmius kası üzerinde 3 adet 6-7 cm’lik 1 cm kalınlığında sıyrık alanı mevcut, üzeri noktasal kanamalı, bu lezyonların basit bir tıbbi müdahale ile giderilebilecek nitelikte olduklarının ifade edildiği,
Jandarma Kriminal Laboratuvarınca düzenlenen raporda; sanık ...’nin telefonunda cinsel içerikli çok sayıda kısa mesaj, pornografik resim ve videolar bulunduğunun belirtildiği,
Anlaşılmaktadır.
Katılanlar ..., ... ve ... istinabe olunan Mahkemede benzer şekilde; sanıklardan şikâyetçi olduklarını ve davaya katılmak istediklerini ifade etmişler,
Katılan ... Mahkemede; “Sayın Başkan, Sayın Heyet, tam 122 gündür cehennem hayatı yaşıyoruz. Ateş düştüğü yeri yakar, biz tam o ateşin içerisindeyiz. Bunu kimse anlayamaz. Bu işin başından beri süreçte Adli Tıpta teşhiste bulunan kızımızı ellerine alan, resimlerini paylaşan, görmek zorunda olan bir insan olarak Özgecanlar adına, aile adına, şahsım adına ben yüce Mahkemeden öyle bir karar istiyorum ki dünyaya örnek olsun, ülkemize örnek olsun. Burada hepimizin böyle canilerin çocuklarımızın başına benzer olayları getirme ihtimalini bertaraf etsin. Öyle bir karar istiyorum ki böyle sapıklar, böyle canilerin ruhundaki o sapıklıklar ortaya çıkmasın, bu karardan dolayı korksunlar. ... için ve bu değerli millet için öyle bir karar istiyorum ki herkes mutlu ve huzur içinde yaşasın. Bunun dışında bir de bir tespitim var Sayın Başkan’ım. Bunu burada paylaşmak istiyorum. Sabahtan beridir gördüğüm kadarıyla bu işte uzman değilim, ben bir askerim. Ancak gördüğüm şu ki çok tecrübeli, çok pişkin, çok profesyonel bir şekilde bu olayı anlatıyorlar. Ben bu canilerin profesyonelce daha önceden faili meçhul cinayetleri olduğuna inanıyorum ve bunun araştırılmasını, ... bölgesinde faili meçhul cinayetler varsa bunların bu tecrübesinin bundan kaynaklandığını düşünüyorum. Dolayısıyla ülkemizde bir daha böyle olayların olmaması için yüce Mahkemeden istirhamım bu canilerin safsatalarına inanmadan hepsinin en ağır şekilde cezalarının verilmesini yüce Mahkemeden istirham ediyorum.”,
İnceleme dışı sanık... ... Kollukta 12.02.2015 tarihinde; “11.02 2015 tarihinde saat 21.30 sıralarında oğlum ... telefon ile beni arayarak ‘Ben bir arkadaşıma gideceğim, gelir misin benimle?’ dedi. Ben de tamam olur dedim. Beni ... merkezde bulunan ... Bankası’nın oradan evin sokağının başında aracıyla gelip aldı. Birlikte üniversite yolunun oradan Hacıhamzalı istikametinden Alibey Mahallesi’ne gittik. Yolda giderken ‘Ben biriyle kavga ettim.’ dedi. Kim olduğunu sorduğumda yolcu olduğunu söyledi. Ne için gittiğimiz sorunca arkadaşın yanına gideriz öyle yemek yeriz, falan dedi. Sonra Alibey Mahallesi’ne geldiğimizde kendisini önceden tanıdığım oğlumun arkadaşı olan ...'yi gördüm Ben araçtan inip tuvalete gittim, oğlum ile... orada kaldı. Daha sonra yaklaşık 10 -15 dakika kaldıktan sonra oradan ayrıldık Orada herhangi bir şey yapmadık. Ben arabada bekledim. Oğlum ... ...nin ...'den herhangi bir şey aldığını görmedim. Aracın arkasında hiç bakmadım, oğlum da bana bir şey söylemedi Daha sonra oradan beraber çıktık. ... artık bizim önümüzden mi geliyordu, arkamızdan mı geliyordu hatırlamıyorum. Ben ...’a gelecektim. Yolda oğlum aracı ...’e götürecekti, ‘Madem ... ... a gidiyor sen ...’e git... de beni ...’a götürsün.’ dedim. Yolda dururken Jandarma Trafik geldi. ‘Neden yolun ortasında duruyorsunuz?’ dedi. ... Jandarma ile konuştu, ‘Arkadaşlar otoyolu soruyorlar.’ dedi. Daha sonra biz devam ettik, ... gişelerinin orayı geçince ...'yi biz kaybettik artık ne tarafa gitti bilmiyorum, sonra biz yolumuza devam ettik Özbek yolu üzerinde tekrar Jandarma Trafik bizi durdurdu. Aracın arka kapısını açtık, aracın arka paspasının üzerinde kanlar vardı. Ben de o kan izlerini ilk defa o zaman gördüm. Bu kan izlerinin ne olduğunu sordular, oğlum ... ... kavga ettiği yolcuya ait olduğunu söyledi. Benim kan izleri ile ilgili en ufak bir bilgi ve görgüm yoktur. Ben de ilk defa Jandarma ile birlikte gördüm o kan izlerini, oğlum da bana bununla ilgili hiç bahsetmedi.”,
Kollukta 15.02.2015 tarihinde; “11.02.2015 tarihinde saat 20.30 sıralarında evime geldim. Yolda eve gelirken oğlum olan ...'in kullanmış olduğu TOK minibüsünü gördüm. Plakasından bildim. Durdurup konuşmamız olmadı. Evde gelinim olan Neslihan ... bana...'yi sordu. Ben de az önce gördüğümü, biraz sonra gelmesi gerektiğini söyledim ve kendi evime geçtim. Yemek yedim, çay içtim. Çayımı içerken 21.20 sıralarında oğlum olan ... kendisine ait olan telefonla arayarak bana ‘Kavga ettik, hemen yanıma gel, köşeye çık’ dedi. Ben kendisine ‘Eşofmanlıyım, acil bir şey yoksa gelmeyeyim.’ dedim. Bana ‘Gel, geri gidersin.’ dedi Ben de üzerimi değiştirmeden oğlumun gelmemi istediği sokak başına çıtım. Ben çıktığımda sokağın başında beni bekliyor, TOK otobüsünün içinde şoför mahallinde oturuyordu. Arabanın camını açarak bana ‘Huzurkent’te kavga ettik, yolcuyu Bağlarbaşı’nı geçince indirdim.’ dedi. Burada ne aradığını sorduğumda bana ‘... gelecek, hazırlan...’in köydeki evine gideceğiz.’ dedi. Sonra ben geri eve gittim. Evime minibüsle mi yoksa yürüyerek mi gittiğimi hatırlamıyorum. Evde üzeremi değiştirdim ve televizyon izlerken... tekrar aradı. ‘Aşağıya gel.’ dedi. Bu esnada... ile bir konuşmamız veya mesajlaşmamız olmadı. Ancak... benim telefonumu kullanmış olabilir. Aşağıya geldiğimde... minibüsün içinde şoför koltuğunda oturuyordu. Ben aşağıya inince, ... de aşağıya indi. O sırada yüzündeki çizikleri fark ettim. Ona çizikleri sorduğumda bana ‘Kavga esnasında kız çırmaladı.’ dedi. Daha sonra ‘...'ten mazot alacağım, içeriden mazot bidonu getir.’ dedi. Ben de içeriden beyaz renkli boş bidonu getirdim ve minibüsün önüne koydum. Daha sonra oğlumun... isimli arkadaşı yanımıza ... marka otomobili ile tek başına geldi. ... geldiğinde ben aracın ön tarafında ayakta bekliyordum. ... de minibüsün arka tarafına yolcu bölümüne biniyordu. İçeriden yastık kılıflarını söktükten sonra ön koltuğa koydu ve bana ‘Bunları al, geline ver yıkasın.’ dedi. Ben de aracın ön koltuğunda bulunan kılıfları aldım. Bu sırada koltuğun üzerinde kitapları gördüm. Bu kılıfları alıp, bir kenara attım. Nereye koydum bilmiyorum. Zaten tir tir titriyordum. Hastaydım. Bu sırada... benden çuval istedi. Ben de kendisine ‘Ne yapacaksın bu çuvalı.’ dedim. O da bana ‘Fatihgilin oradan tavuk alacağım içine koyacağım.’ dedi. Ben de avlunun içinden iki tane küçük çuvalı kapının önüne kadar getirdim. Kapının önünde... benim elimden aldı. ......'ye hitaben ‘Boğazını kestin mi? Kesmediysen kes.’ diyordu. Ben bu şekilde aracın arkasında birisinin yattığını öğrenmiş oldum. Ben...'ye ‘Kim bu oğlum?’ dedim. O da bana ‘Kavga ettiğim yolcu, bana çok hakaret etti.’ dedi. Ben de kendisine ‘Yaktınız beni oğlum.’ dedim. ... ve... bana ‘Sana bir şey olmaz, sen ne yaptın ki?’ dediler. Daha sonra... ...ye ‘Bileğini kestin mi?’ diye sordu. ... arabanın içerisindeydi. ... cevap vermedi. ... aracın kapısının önündeydi. Ben...'nin öncelikle bileklerini mi, yoksa boğazını mı kestiğini tam hatırlamıyorum. Ama muhtemelen öncelikle bileklerini kesmiş olması lazımdır. Ben...'nin kesme işlemi esnasında yaptıklarını görmedim. Ancak arabanın içinden gelen hırıltılı seslerden anladım. Bir insanın genzinden ‘hııığğhhh’ şeklinde bir ses geliyordu. Ben bu sesten anladım. Gözümle görmedim. Bu arada... arabanın içinden benden poşet istedi, ben de evin avlusundan bir poşet getirdim ve...'ye verdim. Bu sırada... arabanın basamağında bekliyordu. Ellerinde bir şey görmedim. Poşeti verdim ve geri çekildim. ...nin poşete ne koyduğunu görmedim. Ancak o poşetle evin avlusuna girdiğini gördüm. Ama tam emin değilim. Bu sırada minibüsün ön tarafından kitap, bluz ve çantanın askılığı şeklinde siyah renkli bir kemeri aldım. Avluda merdivenin üzerine bıraktım. Daha sonra geri gelerek... ile arabaya bindik. Bu sırada beyaz renkli mazot bidonu yoktu. Muhtemelen... arabasına koymuş olmalı. Ancak ben bidonu aracına koyarken görmedim. Bu sırada... ile... ‘...köyüne gidelim.’ diye anlaştılar. ... kendi arabası ile bizden önce çıktı ve gitti. Bu sırada ben de... ile otobüse binerken otobüsün açık olan kapısından içeri baktığımda çuvalları atılmış hâlde gördüm. Çuvalların altında yatanı görmedim. Daha sonra... ve ben minibüs ile ana yola çıktık. Kleopatra Kapısı’nın önünden ve Jandarmanın önünden geçerek Cezaevi yakınlarına geldik. Benim telefonum...'nin elindeydi. Mesaj çekip çekmediğini bilmiyorum. Oradan da hâl kavşağından otoban istikametine gittik. Daha sonra ara yoldan... Petrol’ün oradan Üniversitenin kapısının önüne geldi. Ben buraya geldiğimizde ‘Burada ne yapıyorsun oğlum.’ dedim. O da bana ‘Yolu şaşırdım.’ dedi Daha sonra Hacıhamzalı istikametine gittik. Yol üzerinde... önümüzde gidiyordu. Onu gördük Yolda giderken iki defa tuvalete gitmek için durduğumuzda... ile... konuştular. ... araçtan iniyordu, ama...'nin inip inmediğini bilmiyorum. Bu sırada ikinci tuvalete indiğimde... az evvelki beyaz renkli benzin bidonunu bana verdi. Ben de nereye koyduğumu hatırlamıyorum. Köy yollarından eski ... yoluna çıktık ve Çamalan tarafına döndük. Bu gidiş esnasında... hep önümüzden gidiyordu. ... o bölgeyi iyi bildiği için önden gidiyordu. ... olay yerine geldiğinde sinyal verdi. ... birden ara yola .... ... orada bekledi. Ben...'ye ‘Niye dönüyorsun oğlum.’ dedim, ‘Geri dönüyoruz.’ dedi. Sonra bir daha ... ve durdu. ... ana yol ayrımında kalmıştı. ... araçtan inerek yan arka kapıya geldi. Kapıyı açtı. Aşağıya inerken ön tarafta bulunan çakmağı aldı. Hava hem karlı, hem de sisliydi. Arabanın arkasındaki şahsı ayağından çekerken gördüm. Ben ayaklarının bir kısmını gördüm. ... ayağından çekerek aşağıya götürdü. Daha sonra geri geldi. Arka taraftan büyük benzin bidonunu ve ön tarafta bulunan diğer çakmağı aldı. Çakmaklardan bir tanesi benim, diğeri, ...nindir. Büyük bidonu götürürken ‘Aman yakma oğlum.’ dedim. O da bana ‘Otur geliyorum ben.’ dedi. Ben bu sırada araçtan aşağıya hiç inmedim. Yanan alevleri görmedim. Orada toplam yaklaşık 15 dakika kadar oyalandık. Daha sonra geri geldiğinde araca bindi. Ben kendisine ‘Ne yaptın oğlum.’ diye sorduğumda bana hiç cevap vermedi. Bu bölgeye...'in gelip gelmediğini görmedim. Daha sonra araçla ana yola çıkarken... aşağı tarafta yol üzerinde durur ve farları yanık vaziyette bekliyordu. Biz yola çıkınca arkamızdan gelmeye başladı. Yolda giderken...'ye ‘Yaktınız beni.’ dedim. O da bana ‘Sana bir şey olmaz.’ dedi. Bundan başka bir şey konuşmadık. Yolda giderken jandarmalar bizi yakaladı ve konu hakkında ifademiz alındı. 13.02.2015 tarihinde evimde yapılan arama neticesinde evimin alt katında bulunan ve kullanılmayan klozetin içerisine, üzerine moloz dökülerek gizlenen ve maktul ...'a ait olduğu değerlendirilen iki adet bileklerinden kesilmiş elin oraya nasıl geldiğini bilmiyorum. Ancak...’nin koymuş olabileceğini düşünüyorum. Merdivenin üzerine bıraktığım kitap ve diğer malzemeleri ne yaptığımı sordunuz, 12.02.2015 tarihinde Jandarma karakolundan evime geldiğim sırada sabahleyin... bana ‘Baba bunları yak.’ deyince, ben de avlu içerisinde kasanın dibinde bluz, fular ve çantanın kemerini yaktım. Daha sonra ablam beni çay içmeye çağırdı ve yukarı çıkarken kitapları da götürdüm ve sobanın içerisinde yaktım. ... ve... evimizin önünde arabanın başında beklerken cesedi benim evime koymak istediler. Ben de ‘Benim evime ceset mi koyacaksınız, siktirin gidin.’ dedim ve konu kapandı. Benim söyleyeceklerim bunlardan ibarettir.”
Cumhuriyet Başsavcılığında; “Olaya ilişkin kollukta ayrıntılı şekilde ifade vermiştim o ifadem doğrudur, aynen tekrar ederim o ifademe ekleyecek bir husus yoktur.”,
Tutuklanması talebiyle sevk edildiği Sulh Ceza Mahkemesinde; “Ben Jandarmada vermiş olduğum ifadeyi tekrar ederim o ifadem geçerlidir, hiçbir şeyden haberim yoktur, savunmama ekleyecek başka bir husus yoktur, en büyük hatam arabaya binmek oldu.”,
Mahkemede; “Efendim ben o gün 11 Şubat günü ... yerinden saat 4.30 – 5.00 civarında çıktım, ... Doğuş Hastanesine gittim, böbreklerimde kanama vardı, tahlile gitmiştim, fakat doktor hiçbir şey demedi, tahlil sonuçlarını verdi, ilaç falan yazmadı. Ben de ... Doğuş Hastanesinde tanıdık bir arkadaş vardı, onun yanına gittim, doktora gösterelim şeyleri, rapor kağıtlarını, saat 8'e kadar bekledim orada, daha sonra ...'a döndüm, arkadaşım Kazanlı kavşağında indirdi beni araçtan, kendi evine gitti, ben oradan minibüse binip ...'a geldim, ben evimden hiçbir yere dışarı çıkmam, her gün ... yerimden çıktığım zaman direk evime gelirim, seyrettiğim günlük dizilerim var, kesinlikle evden dışarıya çıkmam, o gün Poyraz Karayel dizisinin hastasıyım, eve geldim tahmin ediyorum 9.15 sıralarıydı çünkü özeti bitmiş, reklamlar bitmişti, televizyonu açtım, üzerimi değiştirdim, çok üşüyordum, yatağıma uzandım, aradan 15 ya da 20 dakika geçti, kalktım, ocağa çay koydum, evim bir oda, ocağım var, tek yaşıyorum. Daha sonra... telefon etti, baba neredesin dedi, evdeyim dedim, rahatsızım dedim, tamam ben seni sonra ararım dedi, kapattı telefonu, aradan tahmin ediyorum 10 dakika. ya geçti ya geçmedi, belki de 15 dakika tekrar aradı, ‘Baba köşenin başına gelir misin?’ dedi, köşenin başına gittim, arabanın içinde oturuyordu kendisi, camdan ‘Hayırdır.’ dedim, ‘Ya, iki kişiyle kavga ettim, moralim çok bozuk.’ dedi, ‘Burada niye bekliyorsun peki?’ dedim, ‘... gelecek, onun köyüne gideceğim, mazot ve tavuk alacağım, onların köyünde kalacağım, sen de arabayı geri getirirsin.’ dedi. Eve geldim, üstümü değiştirdim, bana seslendi, aşağıya indim, baktım baktım şeyleri toplamış, koltuğun başlık kılıfları var arabaların, onları toparlamış, bana ‘Bunu bizim eve bırakıver.’ dedi, ben de götürüp evine bıraktım. Hayır hayır maktulün kitaplarını görmedim, koltuk başlarındaki kılıfları, başlıkları aldım, geldim, gelin hanıma verdim, döndüm evime, şey kapıdan baktım, ... gelmişti, konuşuyorlardı, daha sonra tekrar evime çıktım, çayım olmuştu bu arada, oturdum çayımı içtim, bir bardaktan sonra bir daha doldurdum çay, ikinci bardağı doldurdum çay yarısına kadar içtikten sonra seslendi, baba gidiyoruz hadi dedi, aşağıya indim, aşağıda...’le birlikteydi zaten, arabaya bindik, ... önden gitti, biz de arkasından gittik, ... hızlı sürdü arabayı, çekti gitti yani. Sonra...'ye ‘... niye bastı gitti?’ dedim, ‘Baba, mangalı yakacak, herhâlde onun için hızlı gitti.’ dedi, Üniversitenin oraya gittik, Üniversitenin oraya niye geldik dedim, ... buraya gelecekti dedi, sonra durmadı orada yani ..., yanlış geldim herhâlde dedi, devam etti yola, bir köyün birine geldik, ben köyü bilmiyorum, ilk defa oraya gittim, bir evin önünde durduk, köprü gibi bir şey vardı, orayı geçtik, zaten burnumdan damla damla kan geliyordu, yani devamlı değil, orada indi arabadan..., ... orada duruyordu, indi biraz konuştular, ondan sonra tekrar bindik arabaya... önden... arkasından gitmeye başladı, ... yoluna çıktık, sola ..., biraz ileriye gittikten sonra... ön taraftaydı, sola sinyal verdi, ... oraya ..., tekrar U dönüşü yaptı oradan, arka kapıyı açtı, 2-3 dakika, bilemediniz 4 dakika sonra bindi arabaya, yola geri çıktık, hiç bir şey sormadım, ... istikametine devam ettik, kaç kilometre geldiğimizi bilmiyorum, o arada... bizi hızla geçti yolda, geçtikten sonra sağda durdu, ... de yanında durdu onun, arkamızda da Jandarma durdu, öylesine konuşuldu, yani ben konuşmadım, ..., ... ve Jandarma komutanı konuştu, daha sonra yolumuza devam ettik, biraz ileri gittik... otobanı sormuş Komutana herhâlde ya da bilmiyorum kime sormuşsa, biraz ileriye gittikten sonra tekrar durdurdu Jandarma, arabayı kontrol etti, ellerinde fenerler vardı, arkaya baktı, kanları görünce bana dedi ki, ben sağ taraftaki koltukta oturduğum için, orada ben indim aşağıya baktım, bana dedi ki, bu kanlar ne dedi, bilmiyorum dedim, gerçekten bilmiyordum kanları, ondan sonra oğluma sordum, önce tavuk kestim dedi, sonra işte kavga ettik dedi, onların kanıdır yüzde yüz dedi, derken anons ettiler oradan telsizle işte herhangi bir şikayetçi veya darp olmuş kimseler var mı diye ondan sonra karakola geldik, olaylar karakolda daha da şekil aldı. Olayla ilgili söyleyeceklerim bu kadar Efendim, benim bu olayla uzaktan yakından hiçbir alakam yok. Efendim ben jandarmadaki ifademi kabul etmiyorum. Bana Jandarmada kaldığım sürece bana günde 30-40 tane kağıt imzalatıyorlardı, üzerimde gözlüğüm yoktu, daha sonra dördüncü günün sonunda görevli bir avukat geldi, nasıl deniyor bilmiyorum, bu avukatın önünde bir sürü bir kağıt getirdiler, bunları imzala dediler bana, zaten darp almıştım, bayağı, kağıtlara baktım, kağıtların yarısı görünüyor, yarısı görünmüyordu zaten, doktor sordu bir yerinde morluk var mı dedi, yok derken copla vurmaya başladı bana, doktorun tipini de tarif edebilirim,”,
İnceleme dışı sanık ... Kollukta 12.02.2015 tarihinde; “Ben hâlen ...-... arası TOK otobüslerinde şoför olarak çalışmaktayım. 11.02.2015 tarihinde saat 18.00 sıralarında ... Otogar bölgesinde kullanmakta olduğum .... plakalı Mercedes marka otobüsüme ikisi bayan ikisi erkek olmak üzere 4 kişi aldım. Bu şahıslardan bir erkek bir bayan ayrıydı. Ancak diğer bayan ve erkek sanırım sevgiliydi, çünkü beraber hemen şoför mahallinin arkasındaki koltuğa oturdular. Daha sonra otogardan bu 4 yolcu ile hareket ettim. Otogardan çıktıktan sonra Bekirdede diye tabir edilen yoldan 3 yolcu daha aldım Nakliyetçilerin oradan 1 yolcu daha aldım. Toplam 8 yolcu ... istikametine devam ettim. Aldığım yolculardan 3 kişiyi organize sanayi kavşağından ilk ışıklarda Huzurkent’te indirdim. Bir kişiyi de Huzurkent Belediyesi’nin orada indirdim. Daha sonra yoluma devam ettim. Huzurkenti geçince Bağlarbaşı’nın orada hemen şoför mahallinin arkasında bulunan koltukta oturan 20-25 yaşlarında saçları açık renkli daha çok sarıya benzeyen kişi bana ‘Bizi niye indirmedin?’ diye söyledi. Ben de kendisine ‘Siz ... diye bindiğinizi söylediniz bana.’ dedim Bak milleti istediği yerde indiriyorum, siz ücreti ... diye verdiniz dedim. Biz sana söyledik, sen duymadın dediler. Ya abi sağır mısın adam gibi işini yap dedi Ben adam gibi işimi yapıyorum sen adam gibi konuş dedim. O sırada başıma vurdu. Ben aracı D-400 kara yolu üzerinde Avşarlar Kuru Yemiş’i geçince Narenciye fabrikasının az ilerisinde durdurdum. Aracın arkasına geçip kapıyı açtım. İlk olarak erkek olan şahsa vurmaya başladım. Bu şahsa kafa attım, burnundan kan gelmeye başladı. Bu sırada yanında oturan kız arkadaşı yüzümü cırmaladı ben de bu kızın yüzüne yumruk attım, kız dengesini kaybederek aracın ara koridoruna düştü, düşünce 3-4 kez tekmeledim yüzüne de geldi. Daha sonra bu iki şahsı araçtan indirdim, yoluma devam ettim. Bu olaylar olduğu sırada araçta 2 şahıs daha vardı. Birisi erkek diğeri bayandı, bayan olan şahıs ...-... arası abonesi olan devamlı gelip giden bir şahıs yaklaşık 30 yaşlarında 65-70 kg ağırlığında siyah saçlı bir bayandır, bu olaylara şahit olmuştur. Erkek olan şahsı tanımıyorum. Daha sonra araçta kalan iki yolcuyu da ..., Kleopatra Kapısı diye adlandırılan durakta indirdim. İlerleyip Demirkapı durağından döndüm orada biraz oyalandım acaba dönüp arkamdan gelirler mi diye baktım kimse gelmeyince ... merkezde bulunan evime gittim. Evde yaklaşık 20 dakika kadar durdum Daha sonra babam... ...'i aradım, bana eve doğru geldiğini söyledi. Ben evden yeni çıkmıştım ileriden U dönüşü yaptım, babamla ... Bankası’nın orada buluştuk Ben ...'nin yanına gideceğimi söyledim, sen de gel dedim. Sonra bindi arabaya birlikte Üniversite yolunun orayı kullanarak Hacıhamzalı istikametinden ...Mahallesi’ne ...'nin evine gittik Burada beraber tavuk mangal yaparak yedik. Sonra oturduk oyalandık biraz sonra beraber çıktık. Çıkmadan kullandığım aracın deposuna ...'nin oradan mazot koydum bari gelişimiz beleşe gelsin diye kendisi tır şoförü olduğu için evinde küçük bidon içerisinde mazot vardı yaklaşık 20 litre kadar daha sonra yakıtı araca koyunca bidonu aracın içerisine koydum. Bu sırada saat yaklaşık 23.30 olmuştu. Yolda giderken babam bana ...’e gideceğini söyledi Ben ...’e gidecektim, ... ...’a gidecekti Yolda durduk babam kararsız kaldı acaba ...’a gitsem mi diye sonra vazgeçti Ben ...'ye devam et git, ben babamla gideceğim dedim. Bu esnada Jandarma Trafik geldi yanımıza bize neden yolun ortasında duruyorsunuz dedi, ... aşağıda duruyordu. Ben dedim ...’e gideceğim bana adres tarif ediyor dedim. Trafik olduğu için ceza yazmasın diye hatalı duruş yaptığımız için sonra devam ettik, ... gişelerini geçtim, Özbek Yolu’nda tekrar Jandarma Trafik beni durdurdu. Aracın deri paspasında kan lekesini gördü, bana bunun ne olduğunu sordu, ben de yukarıda söylediğim gibi anlattım, araçta bulanan çuvalları Alibey Mahallesi’nden tavuk almak için almıştım, amaç arabayı kirletmesin diye, bidon da mazot bidonuydu, araca yakıt kattığım bidon paspas üzerinde bulunan kan lekeleri de kendisi ile kavga ettiğim şahıslara aittir. Ancak kim olduklarını bilmiyorum ve tanımıyorum. Benim olayla ilgili söyleyeceklerim bundan ibarettir. Kavga ettiğim şahıslar benden şikâyetçi olursa ben de onlardan şikâyetçi olurum, olmazlar ise uzlaşmak istiyorum.”,
Kollukta 15.02.2015 tarihinde; “...’ı tanımam, daha önce bir irtibatım da olmamıştır. 11.02.2015 tarihinde saat 20.05 sıralarında ...Alışveriş Merkezi’nin önünde Cereciler durağında bir erkek ve bir bayan bekliyordu. Erkek el kaldırdı. Ben de durdum. Bayan yanındaki erkeğe ‘İyi akşamlar’ diyerek araca bindirdi. Benim şoför koltuğumun arkasındaki koltuğa oturdu. Başka da araca binen olmadı ve ikimizden başka kimse yoktu. Bayanı araca almamdaki amaç Kleopatra Kapısı’ndaki nöbetçi arabaya teslim etmekti. Normal otobüs güzergâhı yolunu kullanarak Kleopatra Kapısı’ndaki nöbetçi arabasına doğru gidiyorduk. Yolda bayan bana ‘...'e direkt siz mi gidiyorsunuz, aktarma mı yapacaksınız?’ diye sordu. Ben de başka arabaya aktarma yapacağımı söyledim. Bayan ...'e gidecek aracın ne zaman kalkacağını sordu. Ben de 20.30’da kalkacağını söyledim Bunun üzerine ‘Benim acelem var’ dedi, ben de ‘Ya 20.30’u bekleyeceksin, ya da sizi E-5’e çıkaracağım, ...'dan ...'e giden direkt arabalara bineceksiniz.’ dedim. ‘Daha da aceleniz varsa 100 TL verin ben sizi 20-25 dakika içerisinde ...'e götürürüm.’ dedim. Bunun üzerine kabul etti ve bana 100 TL’yi verdi. Bu sırada gecikeceğimi işimin çıktığını eşime mesajla bildirdim. Bu anlaşmamız esnasında Demirkapı ışıklarına kadar geldik. Bunun üzerine ben ışıklardan sol tarafa dönerek...Devlet Hastanesinin önünden D-400 kara yoluna çıktım. Ben bayana ...'in neresine gideceğini sordum. İstasyon tarafına gideceğini söyledi. Bunun üzerine daha hızlı gidebilmek için...İplik Fabrikası’nın önünden otoban bağlantı yoluna girdim. Bayan yol güzergâhını değiştirdiğimi görünce bana ‘Ne oldu bir terslik mi var?’ diye sordu. Ben de ‘Hem daha erken ve hızlı gideriz, hem de aşağı yoldan gitmemiz yasak, gören olursa şikâyet eder, o yüzden otobanı kullanacağım.’ dedim. Otobanı değiştirme amacım budur. Otoban bağlantı yolunda ilerlerken ‘Senin niyetin ne de sen bu yola girdin?’ dedi. Ben de ‘Ben size otobana gireceğimi söyledim, az ilerde gişeler var.’ dedim. Daha sonra bana bağırarak konuşmaya başladı. Bu esnada arkadan başıma doğru eliyle vurdu, ilk vurduğunda ona karşılık vermedim. Tartışmalarımız Kaleburcu Köprüsü’ne kadar devam etti. Hatta gişeler de görünüyordu ve kendisine gişeleri de gösterdim. Bağırmaya devam edince tamam sus diyerek köprü üzerindeki kavşaktan geldiğim yola geri döndüm. D-400 kara yoluna giderken yolda yüksek sesle hâlâ neden buradan gidiyoruz dedi. Ben de ‘Gıcıklandın sen, ben de normal D-400 yoluna iniyoruz.’ dedim. Daha sonra bana ikinci defa vurdu ve boynumu tırnaklarıyla çırmaladı ve dikiz aynasından biber gazı çıkardığını ve sıktığını gördüm. Eğildim ve bana denk gelmedi, eğilerek frene bastım, aracı yolun kenarında durdurdum ve kapıdan inerek yan kapıdan arka tarafa geçtim. Araç otomatik kapı olduğundan dolayı kumanda da olmadan içeriden yolcular tarafından açılması imkânsızdır. Kapıyı kumanda ile açtım ve içeri girer girmez yüzümü çırmaladı. Buna çok sinirlendim ben de iki elimle saçından tutarak itekledim. İkinci koltuk ile üçüncü koltuk arasına düştü. Sonra bana saldırmak için geri kalkarken ayağımın tabanı ile karın ve göğüs bölgesine iki üç defa vurdum. Belki bir tanesi de yüzüne gelmiş olabilir. Tekme vurunca tekrar yerden kalkmak isterken ben boyun bölgesinde kan gördüm. Bunun üzerine tekrar bir tekme daha vurdum. Bu defa orta koridora düştü. Muhtemelen düşerken kafasını bir yere çarpmış olabilir. Orasını bilmiyorum. Koridorda hareketsiz ve baygın yatıyordu. Ben de araçtan inerek şoför koltuğuna geçtim ve hareket ettim. D-400 kara yoluna indiğimde hâlâ yerde yatıyor ve hiçbir tepki vermiyordu. Şoför mahallinden arkaya geçmemdeki amacım bana vurduğundan dolayı ya arabadan indirecektim, ya da konuşmak amacıyla arka tarafa geçtim Bayan ile cinsel ilişki gibi bir amacım yoktu. Otopsi raporunda da bu durum ortaya çıkacaktır. D-400’e indiğimde bayanı yolda indirecektim. Ancak bayan baygın hâlde olduğundan dolayı panik yaptım ve aklıma gelen arkadaşım ...'yi telefonla aradım. ‘... başım belada, neredesin? Görüşelim.’ dedim. O da bana ‘Sen neredesin?’ dedi. Bu sırada... ile konuşurken bayan ayağa kalktı. Aynadan gördüm ve bir anda kendisini görünce refleksle elimin tersi ile itekledim ve tekrar koridora düştü. Bu sırada telefon açıktı ve konuşmaya devam ettik. Ben de kendisine ‘Kasım Ekenler Sitesi’nin arkasındaki dört yol ağzına gel.’ dedim. Ne oldu diye sordu, ben de gelince konuşuruz dedim. 5-6 dakika sonra saat 20.30 sıralarında... bulunduğum yere gri renkli Doğan marka araç ile ismini bilmediğim bir arkadaşı ile geldi. ... araçtan indi ve yanıma geldi. Ben aracın dışında bekliyordum. O araç...'i bıraktıktan sonra bir süre orada kaldı ancak yanımıza gelmedi. ... yanıma geldiğinde ‘Kavga ettik, koridora düştü, kalkmayınca panik yaptım ve aklıma sen geldin ve aradım.’ dedim. O zamana kadar öldürmeye de niyetim yoktu ve ölü olup olmadığını da bilmiyordum. Kapıyı hafif açarak yerde yatan şahsı...'e gösterdim. Ayaklarını kısmen görünce ‘Kapat kapat.’ dedi. Doğan marka aracı kullanan arkadaşının yanına gitti ve onu gönderdi. Daha sonra beraber benim araca bindik ve... bana ‘Sessiz sakin bir yere gidelim ve konuşalım.’ dedi. Ben de ‘Nereye gidelim?’ dedim. ... ‘Üniversitenin oraya gidelim.’ dedi. ... ile beraber Üniversiteyi geçtikten sonra yokuş aşağı indik. Yolda giderken konuşuyorduk. ‘... ne yapalım?’ diye sordu ben de ona ne yapalım diye sordum. O da bana ‘Ya bir yere atacağız, ya da bir yerde iz kalmasın diye yakalım.’ dedi. ... yolda giderken telefonla az evvel yanıma getirdiği Doğan marka araç sahibini aradı ve ‘Üstünde 5 milyon var mı, varsa bir litre benzin al ve üniversitenin ilerisine getir.’ dedi. Yaklaşık 5 dakika kadar sonra şahıs benzin alarak geldi. Bu arada saat 20.45 sıralarıydı. Ben arabadan inmedim, ... gitti ve benzini getirdi benim aracın ön tarafına koydu. ... bana ‘Ben de evimden arabamı alayım.’ dedi. Kendisi benim araca binmedi, Doğan marka araca bindi ve onlar önde ben arkada peş peşe ... ilçe merkezine hareket ettik. ...'in evinin önüne geldik. Ben...' e ‘Ben eve gideceğim, yengen merak etmesin, ben eve gidiyorum, sen de eve gelirsin.’ dedim. Oradan ayrıldım ... ışıklarından sağa döndüm, Kalburcu Yolu’na girdim, Cengiz Topel Lisesi kavşağına geldim ve üst geçit üzerinden Jandarma kavşağından sola dönerek evimin yakınına gittim. Yolda seyir hâlindeyken babamı telefonla aradım, ‘Sokağın başına çıksana.’ dedim, ‘Önemli bir şey değilse pijamalıyım, çıkmayayım, uğraştırma beni.’ dedi. Ben de ‘Önemli, iki dakika çık’ dedim. Yolun başında onu bekledim ve iki dakika sonra yanıma eşofmanlı olarak geldi. Babama ‘Kavga ettiğim arabada yatıyor, öldü mü kaldı mı bilmiyorum.’ dedim. Bu durum üzerine babam şaşırdı kaldı. Ben de babama ‘... gelecek, görüşeceğim.’ dedim. Babam da bana ‘Hastaneye götürelim, baktıralım.’ dedi. Ben de ‘... gelsin, ona göre konuşuruz.’ dedim. Panik hâlindeydim. Babam bunun üzerine ‘Burada sokağın başında durma, evin önüne gel.’ dedi. Babamın evi, benim evim ve halama ait olan ev, yan yanadır ve aynı avlu içerisindedir. Babam da arabaya binerek babamın evinin olduğu sokağa geldik. Saat 21.30 sıralarıydı. Arabadan indik ve eve gittim. Babam arabanın önünde bekledi. Ben pantolonumu çıkardım ve eşofman giydim. Elimi, yüzümü yıkadım. Eşim bana yüzüme ne olduğunu sordu, ben de kavga ettiğimi söyledim. Evde 1-2 dakika oyalandıktan sonra...'e gideceğim diye evden çıktım. Babam dışarıda bekliyordu. Bana ‘... aradı geliyormuş.’ dedi. Birkaç dakika içinde... kendisine ait ... marka araç ile geldi. Üçümüz bir aradayken ben babam ve...'e hitaben ‘Ne diyorsunuz, ne yapalım.’ dedim. Babam ‘Fazla geç olmadan hastaneye götürelim.’ dedi. ... de ‘Ölmüşse veya hastaneye giderken ölürse başımıza bela olur, git bak yaşıyor mu, yaşamıyor mu, yaşıyorsa ortadan kaldıralım.’ dedi. Bu sırada babam da yanımızdaydı. Ben aracın içine girdim ve yaşayıp yaşamadığına baktım. Arabaya bindiğimde hızlı bir şekilde nefes aldığını gördüm. Dışarı çıkarak ‘... yaşıyor, nefes alıyor ama boğazında kesik ve kan var.’ dedim. Bu sırada babam yanımızda değildi. İçeri üstünü değiştirmeye gitti. ... bana ‘Boğazı falan kesikse, işini bitir, şimdi ölsün, ortadan kaldıralım.’ dedi. Otobüste bulunan bıçağı sol kapı gözünden alarak araç içerisine girdim. Bu sırada... aracın yan kapıdan taraftaki çaprazındaydı. Benden tarafa bakmışsa görmüştür. Kapı açık bir şekilde bıçağı boğazına, boynunun şah damarına doğru soktum. O panikle bir iki defa daha boğaz tarafına soktum çıkardım. Araçtan aşağı indim. Sokakta kimse yoktu. Boğazını kestiğimi...'e söyledim. Bıçağı ön tamponun içindeki boşluğa koydum. Bu sırada hâlâ araçta bulunan bayandan hırıltılı bir şekilde nefes alıp-verme sesi ve öksürük sesi geliyordu. Bu sesi de... de duyuyordu. ... bu sesi duyunca ‘Oğlum madem yaptın, yüzünü çırmalamış, kızın tırnaklarına kimliğini bırakmış gibisin.’ dedi. 'Ne yapayım?' dedim. O da bana ‘Ellerini kes’ dedi. Bu sırada... aracın ön tamponuna koyduğum bıçağı o aldı ve elindeyken gördüm. Bana verdi ben de o panikle araca tekrar girdim. Bu sırada bayandan hâlâ hırıltılı bir ses geliyordu ve yaşıyordu. Kapı da açıktı. Bayanın iki elini de bileklerinden kestim. Tam araçtan inerken babam yanımıza geldi, ‘Arabadan ses beliyor, hırıltı geliyor.’ dedi. Ben de kendisine ‘Poşet getir.’ dedim. Babam evden poşet getirdi ve arabanın önünde bana verdi. Aracın içerisine tekrar girerek kesmiş olduğum elleri poşete koydum. Araçtan inerek babamın evinin alt katındaki kullanılmayan tuvaletin klozetin içine sakladım. Babam bu poşeti koyduğumu gördü. Ancak içinde ne olduğunu görmedi. Daha önceden...'in yanına giderken yolda elimi arkaya atarak bayanın eşyalarının bir bölümünü ön koltuğun altına almıştım. Bu esnada babam muhtemelen bu eşyaları alarak evine götürmüş, avlunun içine koymuş. Çünkü ben arabaya bindiğimde eşyalar yerinde yoktu. ... mi yoksa babam mı koydu tam bilmiyorum. Olayın bu noktaya geleceğini bilmiyordum. Bu işlemlerin ardından üçümüz arabanın yanında ne yapacağımızı konuştuk. ..., ‘Çuvala koyalım, birkaç gün bir yerde saklayalım, sonra icabına bakarız.’ dedi. Ben de ‘O kadar uğraşmayalım.’ dedim. ... de ‘Götürüp bir yere gömeceğiz, ya da çuvalda bekleteceğiz.’ dedi. Ben de ‘Buradan çıkalım bir çaresine bakarız.’ dedim. Arabalara yönlendiğimiz sırada... 40 TL para istedi. ‘Benzin alayım o benzin yetmez, en iyisi bu.’ dedi. Ben de kendisine 40 TL verdim. Benzin bidonunu ben mi verdim, yoksa kendisinde mi vardı bilemiyorum. ... ‘Ben hâl yolundan yukarı doğru giderim, ben sana haber veririm.’ dedi ve kendi arabası ile ayrıldı. Bayanın ellerini bileklerinden kestikten sonra hırıltı sesleri geldi, araca babamla beraber tekrar bindiğimizde ses yoktu. Babamla birlikte arabaya binerek Evin oradan ayrıldık. Bu sırada saat 21.45 ve 22.00 civarıydı. Ben yola çıktım. ... Lisesi ışıklarından sağa döndüm, Jandarma ışıklarından sola dönüp, cezaevi istikametine doğru gittim. Bu arada...’ten mesaj bekliyordum. Mesaj gelmeyince...'e babamın telefonundan mesaj çektim. Nerede olduğunu sordum. O da bana üniversite yolunda olduğunu söyledi. Ben de Hâl kavşağından yukarı Kaleburcu istikametine gittim. Bayraklı kavşağı geçtikten sonra sağa dönerek cetvel yoluna çıktım. Kaplan Petrol’ün önünden üniversitenin oraya gittim. Üniversitenin oraya geldiğimi...'e mesajla bildirdim. O da babamın telefonuna mesajla direkt gel dedi. Yaklaşık 5 dakika kadar ilerledikten sonra ağır ağır giden...'in aracını gördüm. Arkasından takip etmeyi başladım. Ben o güzergâhı ve bölgeyi çok fazla bilmem. Ancak... avucunun içi gibi bilir. Bu sebeple o önden gidiyor, ben de onu takip ediyordum. Tam olarak yerini bilmediğim bir yerde durduk. ... bana ‘Ben sinyal yaktığım yerden sola gir.’ dedi. Bu esnada yolda babam soğuk hâlde şaşkın şaşkın duruyordu. Köy yollarından geçerek eski ... yoluna çıktık. Bir süre gittikten sonra petrol istasyonuna gittikten sonra yolda camı açarak arabada kalan bir poşeti yolun sol tarafına attım, içinde yünlü bir şey vardı. Ama ne olduğunu görmedim. Ağzı kapalı gibiydi. Bir süre daha gittikten sonra... yolun kenarında durdu sinyali yaktı. Ben de yanında durdum ve... almış olduğu benzini beyaz renkli bidonla bana verdi. Ben de benzini alıp onun gösterdiği yerden orman içerisine doğru girdim. Bu sırada... Jandarma gelip gelmediğini kontrol ediyordu. Ben içeri girdim. Az ilerden U dönüşü yaptım. Yolda her yer karlıydı Dönüş yaptıktan sonra ana yoldan görünmeyen bir yerde durdum. Araçtan indim ve kapıyı açtım. Babam araçtan inmedi. Bayanı ayaklarından sürüyerek indirdim. Aşağıda uçurum vardı. Uçurumun kenarına bıraktım. Kendisi kayarak 5-10 metre kayarak gitti. Tekrar yanına gittim ve bir iki kez daha itekleyerek yoldan yaklaşık 15 metre aşağı indi. Daha sonra yukarı çıktım. Babama ‘Baba benzin dolu şişeyi ver.’ dedim. Babam da bana 5 TL’lik alınan küçük şişeyi ve çakmağı uzattı. Ben aşağıya inerken panikle elimden şişeyi ve çakmağı düşürdüm. Sonra tekrar yukarı çıkarak büyük benzin bidonunu da babamdan istedim. Babam bidonu bana uzattı. Arabanın göğüs kısmında duran kendi çakmağımı ve bir miktar gazete parçası alarak tekrar bayanın yanına indim. Bidonun kapağını açarken panikle kapağını da düşürdüm. Bu sırada yukarı baktığımda babam arabadan inmiş bana bakıyordu. Göz göze geldik ve yakma konusunda konuşmadan tereddüt ettik ve durakladık. Daha sonra acele acele benzini üzerine döktüm. Gazete parçasını yakarak üstüne attım. Gazete yanıyordu ancak tam tutuşmamıştı. Ben geri yukarı çıkarken alevin parlamasını hissettim, sesini duydum ve hızlı bir şekilde arkama bakmadan araca bindim. Yola çıkarken... yolun kenarında bekliyordu. Arabasının dışındaydı. Benim geldiğimi görünce arabasına doğru yürüdü. Ben ondan önce ana yola çıktım ve ... istikametine döndüm. Az ilerde beni geçti. Daha sonra ... Mahallesi’ni 2-3 km geçtikten sonra yolun kenarında... durdu. Ben de yanında durdum. Yan yana hangi yoldan gideceğimizi konuşurken arkamızdan Jandarma Trafik geldi bu sırada... kaçacak gibi oldu, gaza bastı, sonra geri durdu. Bu sırada saat 23.30-00.00 sıralarıydı. Jandarmalar bize ‘Neden böyle durdunuz?’ diye sordu. ... adres tarif ediyorum, ...'e gideceklermiş.’ dedi. Jandarma Komutanı sonra bana ... ‘Ne oldu?’ dedi. Ben de ‘...'e gitmek için, otobanı soruyorum.’ dedim. O da bana otobanı tarif etti. Daha sonra oradan ayrıldık. ... gişelerine geldiğimde otobana girmeyince Jandarma trafik bizi fark etti ve Özbek Mahallesi civarında tekrar durdurdu. Bu arada... yanımızdan geçti gitti. Arabanın içine baktı ve kan lekelerini gördü. Bana bunun ne olduğunu sorunca ben da kendisine ‘Gündüz kavga ettik, ondan gelmiştir, arabaya daha bakmadım.’ dedim. Daha sonra asayiş ekibini çağırdı ve babamı jandarma arabasına aldılar benim yanıma da bir jandarma görevlisi bindi ve beraber karakola geldik. Karakola gelirken bıçağı arabada bulunan bir beze sürttüm ve kan lekesini silmek istedim, ifademizi aldılar ve sabah bir şey bulamayınca beni ve babamı serbest bıraktılar.”,
Cumhuriyet Başsavcılığında; “Ben olaya ilişkin Kollukta müdafi huzurunda ayrıntılı şekilde ifade vermiştim, ifadem doğrudur, aynen tekrar ederim, o ifademde de belirttiğim üzere, maktulü ...AVM önünde bulunan otobüs durağından aldım, otobüste hiç kimse yoktu, daha sonra yola çıktık. Babam gelmeden önce ben...'in yönlendirmesi doğrultusunda önce boğazını kestim, sonra... tırnakları arasında doku örneğinin kalmış olabilir bileklerini de kes dedi, bileklerini kesmiştim, aşağı indim babam geldi dışarıya hırıltı sesleri geliyordu babam hırıltı sesleri geliyor dedi, daha sonra ben kapıyı kapatmıştım bir müddet sonra ses kesildi.",
Tutuklanması talebiyle sevk edildiği Sulh Ceza Mahkemesinde; “Ben Jandarmada verdiğim ifadeyi aynen tekrar ederim, bu hususta eklemek istediğim bir şey yoktur, ben başlangıçta bu şekilde kavgalar yaşanacağını olayın bu raddeye geleceğini düşünemedim, hâlâ olayın şoku içerisindeyim.”,
Mahkemede; “Olay günü ilk anlattığım gibi ...'nun önünden aldım. Yani ...Mağazası’nın önünden mobese de zaten çekmiştir. Yanında erkek biri vardı. Biraz ileri gittikten sonra ...'e acelesi olduğunu söyledi. Ben dedim 8.30'da nöbetçi araba var. Yalnız 09.15 geçeden aşağı varamaz o araba, yani kooperatifte o arabayı da tanıdığım için kaç dakikada gideceğini biliyordum. Ya dedi acele işim var falan, ben o saatte zaten yorgunum kooperatif de biliyor çoğunlukla gece gündüz çalışan biriyim ben. 100 milyon ben para istedim, yani ister versin, ister vermesin zaten yorgunum o amaçla söyledim. Çok değil mi falan aramızda öyle bir konuşma oldu, ondan sonra tamam deyince normal yani ...’dan Kleopatra’ya gitmem gerekirken o saatte yolcu almam yasak olduğu için Kleopatra’daki nöbetçi araba görmesin diye Sigorta Demirkapı ışıklarından Sigorta Yolu’na döndüm. E5'e çıkmak için. E5’e çıktıktan sonra yani aldığım parayı da aklımdan, nasıl diyeyim 30 milyon mesela araba mazot yakar 70 TL benim olur. Patrona söylemeyecektim bunu. Yola çıktıktan sonra kimse görmesin diye kimse görüp patrona demesin diye otoban yoluna girdim. Yola girmeden önce bayana söyledim. Nereye gideceksiniz diye sordum İstasyon’a gideceğini söyledi. Ondan sonra ben dedim bu yoldan giriyorum ... Hâl Yolu’nun oradan geri ineceğim diye, ondan sonra ben otobana girdikten sonra yani yaklaşık bayağı bir yol aldıktan sonra sen bu yola niye girdin diye arkadan başıma vurdu. Bunlar doktor raporlarında hep görülmüştür. Tamam bayan dedim sinirlenmenize gerek yok, zaten ben size en başta söyledim dedim. İlerden U dönüşü yapılacak yer var. Ayrıca o yol işlek ve çalışan bir yoldur. Bunu zaten bilenler biliyordur. İçinde tali yol ya da bağlantı bir yolu yoktur o yolun. Ben ilerden U dönüşü yaptım yani normal hızlı bir şekilde gidiyorum. Arkadan şu şekilde saçımı çekti zaten her türlü bunlar ortaya çıkmıştır. Öyle yapınca yani bayan dedim niye öyle yapıyorsunuz yani tamam dedim gidiyorum zaten yola. E5'e başka nasıl çıkılabilir. Aynadan baktığımda çantasından bir şey çıkarttığını gördüm. Şimdi iddianamede gibi yüzüme sıkılsa yüzüne sıkılan biri arabayı süremez Bunu herkes de bilir. Arkadan yani bir şey çıkarttığını gördüm o ne olduğunu tam göremedim, o sırada cam zaten açıktı ben eğildim. Eğilince yani saçımı filan da çekince en son sinirlendim, el frenini çektim. Kapıyı açıp ben aşağıya indim. İsterse orada inebilirdi, kapıya ben oraya geldiğimde açıktı kapı zaten, ayakta bu şekilde beni bekliyordu. Kapı da bu şekilde duruyordu, yani indirmek için ben arabaya atladığımda bu şekilde yüzüme atladı, normal yani arabayı sürerken yüzümü cırmalamadı. Ben arkaya geçtiğimde yüzümü cırmaladı. Kapıda ayakta yani duruyordu. Ben şey yaparken yüzümü şey yaptı. Arkaya, geçtim. Yani kapıyı açtım. İndirmek için geçtim. Otomatik kapı açtım inmedi Efendim. Saldırdı ben zaten sinirli biriyim, bunu zaten bütün kooperatif bilir. 300 tane bu kooperatifte çalışan araba var. Benim bugüne kadar çalıştığım arabalar başkan arabasıdır. TOK’un örnek arabalarında ben çalıştım. Ayrıca Özkoçta’da çalıştığımda da üç kooperatifinin başkanının arabasını sürmüşümdür. Ayrıca askeri personel servisini çok çektim. Kendisi inmek istese o kapı otomatik de olsa kapıyı çekip yani kolu çekip açsa o kapı açılır. Arka tarafa geçtiğimde yüzümü cırmalayınca ben de karşılık vermeye başladım. Ya ben zaten o aşağı in, yani kapıyı açtım. İn aşağı diye ben bağırdığımda da kendisi aşağıya inmedi. Ben adımımı arabaya attığımda ben adımımı arabaya attığımda da yüzümü cırmaladı. Öyle de yapınca ben de sinirlendim karşılık verdim. Yumruk falan attım. Koridora düşürünce ben tekmeledim. O demir parmaklıklara falan geldi onları bilerek yapmadım. Ayrıca Jandarmada ifademi alanlar da, Komutanlar da, arabayı inceleyenler de görmüştür. Koltuğun oturan kısmın kenarında yani şu şekilde yan duran saç vardır. Onların ucunda kan izleri vardır. Yani onlara neresi denk geldi ben görmedim. Oraya denk gelmiştir. Bunu jandarmada görmüştür. Arabayı inceleyenler de ifademi alanlar da. Ondan sonra yere düştü kalkmayınca da panikledim ben de. Yola çıktım ... istikametine döndüm, hastaneye götürmek için yani yanımda birinin olmasını istedim. O sırada da en samimi arkadaşım... aklıma geldi. Yani...'le de yaklaşık 12 senelik arkadaşız. Hem beraber çalıştığımız da oldu. Aklıma ilk o geldi. Yolda...'i aradım Mithatpaşa Köprüsü’nün orada falandım. Ya da Karabucak’la Mithatpaşa Köprüsü arasındaydım. ...'i aradım neredesin dedim, eve doğru gidiyorum, dedi. Başım belada... dedim neredesin işte dedim. Dedi eve doğru gidiyorum. Dedim Kasım Eken’lerin orada bir yerde buluşalım o zaman. Ben oraya gittim, o sırada da... geldi, arkadaşıyla beraber ondan sonra ne oldu dedi, dedim kavga ettim arabada yatıyor dedim. Hastaneye götürelim dedim, dur birader dedi, önce bir konuşalım dedi yani ne oldu falan bir konuyu anlat dedi. O tarafa doğru sür dedi yani olduğumuz yerin bu tarafını doğru göstererek işte o tarafa doğru ben sürerken tabi bu arada konuyu anlattım. Kaplan Petrol’ün oraya geldiğimde arabayı ben süremiyordum...'e verdim arabayı... sürdü. Üniversitenin oraya geldik. ... yani arabadan indik. Ben aşağıda sigara içiyordum. ... arkaya geçti bayana baktı yatana falan ondan sonra... ben arabanın yanında sigara...Konuyu anlattım zaten bu şekilde dedim kavga ettik... dedim. Ondan sonra arkadaşıyla görüştü. O 5 TL benzini işte ben tam duymadım ilk başta ... geldi elinde benzinle. Biz yola çıkıyorduk. Yani... biraz arabayı sürdükten sonra yani ...’ın arabasında ben arkadaydım. ... gene arabayı sürüyordu. ...’ın arabası biraz gittikten sonra... ...’ın arabasına geçti. İşte... dedi şeye git eve gidelim benim arabayı alalım öyle gidelim. Fatihgilin evine arka arkaya gittik biz. Yani Fatihgilin evine ...’la ben arka arkaya gittik. ... ...’ın arabasındaydı. Ondan sonra... evin orada dururken...’in arabası garajdaydı. İşte yanıma geldi sen de dedi eve git kimse şey yapmasın yani gıcıklanmasın gibisine. Çocukları da gör yani dedi. Ben o sırada da eve gittim. Babamı aradım. Eve varmadan 100 metre önce AVM’nin orada bir yerde babamı aradım. Baba dedim ne yapıyorsun? Ya yatıyorum oğlum falan dedi. Ya dedim sokağın başına çıksana dedim. Neyse ya pijamalıyım falan beni uğraştırma filan dedi. Ondan sonra ya çık işte dedim, yani önemli bir mevzu var dedim. Babam çıktı yani ben sokağa girdim. O sırada babam çıktı. Ne oldu dedi. Ya dedim kavga ettim dedim, ondan sonra, öldü mü kaldı mı bilmiyorum yani dedim. Babam yanıma bindi. Sokağa girdik. Biz içeriye geçtik, ben benim eve geçtim. Yani 2 katlı filan değil normal zemin katlı ev. Benim eve geçtim. Elimi yüzümü yıkadım. Üstümü değiştirdim komple cırmalama izlerini eşim gördü. Yani ne oldu dedi, dedim kavga ettim. Standart yani TOK’ta devamlı olan şeyler kavga. Ondan sonra nereye gidiyorsun dedi bu saatte, ...’le buluşmaya gidiyorum dedim. ...’le de ne kadar samimi olduğumu ailece görüştüğümüzü o da biliyor. Neyse ben dışarıya çıktım, yani arabanın yanına doğru geri çıktım. Babam evin iç tarafında kendi merdiveninin oradaydı. Kapıyı açtık o sırada... geldi. Ben...’e doğru yürüdüm. ... arabanın yanına geldi. O zaten kapı otomatik kapı bacanak dedi başlıkları toplayalım arabanın öndeki başlık yani benim yanımdaki koltuğun başlığı kan vardı, bacanak dedi başlıkları toplayalım. Ben arabanın içine girdim. Alelacele başlıkları topladım. Başlıkları ben verdim...’e. O sırada herhâlde paltosunu da yani böyle kucakladı ya paltosunu da... yani babamın kucağına verdi. Paltosunu da onun üstüne koydu. O sırada babam giderken bir tane ya da iki tane şey düştü. Yani başlık ben aldım yukarıya götürdüm yani içeriye ben tekrar aşağıya indim yani, babamın evinin aşağısında yüzümü yıkadım. dışarıya çıktım. Ben dışarıya çıktığımda ilk ifademde bunları diyemedim Efendim aha burada herkes de duysun. İlk ifademde bunları diyemedim. ... şu şekilde gösteriyorum (Pantolonunun fermuarını çektiğini, iç çamaşırını, üzerini düzelttiğini ima ederek) arabadan iniyordu. ... dedim napıyon dedim. ... yani dedim napıyon yani dedim. Yok bacanak bir şey dedi, yani gayet rahat bir şekilde, Efendim bu şekilde (pantolononunun fermuarını çekerek, düğmesine vurarak, elbiselerini düzelttiğini göstererek) şu şekilde arabadan iniyordu.... Kemerini yani düzeltiyordu. Yani ... mi düğme mi? Yani fermuarını kapatıyor. Üstünü düzlüyordu..., aşağı inerken yani fermuarını kapatıyor. Anladınız değil mi demek istediğimi yani şu şekilde (yine üzerindeki elbiseleri düzelttiğini göstererek) aşağı iniyordu. '...' dedim, 'Napıyon sen' dedim, ''Yok bacanak bir şey' dedi. Gayet rahat sakin bir şekilde '..., Hadi gidek bilader' dedim 'Hastaneye götürek' dedim bir an önce. Yani, konuşma tarzını söyleyim mi net olarak. 'Lan oğlum' dedi 'Manyak mısın sen?' dedi. '5-6 sene bu şekilde götürsek hapis yatarık ha' dedi. 'Hapis yatan' falan dedi. 'Öldürmemiz lazım bacanak' dedi. Ya... dedim gerek yok. Alak hastaneye götürek. 'Ya olum' dedi 'Bu şekilde de sen hastaneye götürsen 5-6 sene sen hapis yatan' dedi. Bunu öldürek o sırada acele felan da ettirince yani hadi baban gelecek bilmem ne çoluğun çocuğun var bak onları düşün o sırada ben bıçağı aldım. ... de kapının dibindeydi. Bıçağı boğazına batırdım Efendim. Boğazına, boğazına batırdım aşağıya indim. Boğazına batırdım aşağıya indikten sonra babam dışarıya çıktı, yani arabadan o sırada ses geldi. Yani hırıltı gibi ses geldi ama babamın anlayış tarzı araba rampada duruyor 4 tonluk araba olduğu için el firenini tam çekmezsen balatalardan ses gelir yani bunu çoğu şoför olan da bilir. Babam dedi 'Tut el frenini tam çek' gibisine konuştu orada. Ondan sonra he onun gibi yani sürtünme sesi gibi ses geliyordu. Ondan sonra... babama üstünü giyinmesini söyledi. Ya ... abi dedi üstünü giyin, ya olum dedi nereye götürüyorsunuz beni bu saatte dedi, işte... de orada yani normal bir şekilde espri mahiyetinde işte bizim köye gidiyoruk dedi mangal filan yakarık dedi, babama bu şekilde. Neyse o sırada babam içeriye girdi ben dışarıdayım yani gene Fatihleyim. ... böyle yaptı. Babam evin içine girdi. Yani üstünü değiştirmek için kendi evine girdi. O sırada yanımıza gelmedi, Babamla ilk karşılaştığımızda arabanın yanına geldiğinde, ne oldu dedi, zaten ben dedim zaten kavga ettim. Öldü mü kaldı mı bilmiyorum dedim. Arabalar geliyordu yani arabalar geliyordu oradan arabalar geliyor diye ben kapıyı açmadım. Geri kapattım kapıyı. O zaman babam içeri bakmadı, yolda giderken görmüştür yani ya da biz orada Çamalan’da indirirken görmüştür orada, ben kesmeden önce gördüğünü hatırlamıyorum, ama ben eve gittikten sonra dışarıya çıktı arabaya baktıysa orasını bilmiyorum. Ben çünkü eve girdim üstümü falan değiştirdim. Bakın ben eve girdim üstümü değiştirdim. Çıktığımda babam kapı kapalı merdiveninin oradaydı. O sırada girdim ben eve yani sokağa girer girmez girdim ben eve ondan sonra biz çıktık yani babam içeriye girdiğinde ben geri...’in yanına geldim. İşte... böyle yani nasıl diyeyim soğuk bir ifade var. Ben panik hâlindeyim kendinde gayet soğuk ve rahat bir ifade var. Yüzünü o mu cırmaladı, dedi. Babam içeri girmişti o sırada, ... üstünü değiştirmeye git demişti. ...’le zaten yani...’le ikimiz babamdan yani nasıl diyeyim yani babam mesela boğazına batırırken de hadi birader baban gelmeden...’le amacımız da o ilk başta olay olana kadar...’le bunu saklamaktı. Tamam. Yani ben orada hastaneye falan götürüm, orada jandarmadan yani çekindiğimden öyle falan dedim. Ama ben babama ben hastaneye götüreceğim, tamam götürelim falan öyle bir şey olmadı, ama ben babama dedim. Kavga ettim dedim, öldü mü kaldı mı bilmiyorum, dedim. Babam yani anlamaz gibi, yani anlamadı gibi şey yaptı belki de anladı. Orasını kendine sorun. Arabaya bindi o sıra içeriye girdik. Dışarıya ben yani...'in yanına geri geldiğimde... İşte yüzünü, buralarımda zaten fotoğrafta var. Doktor raporunda da görünüyor, yani bacağımdaki, boğazımdaki, yüzümdeki, yanağımdaki tırnak izleri görünüyor. Yanaklarını falan o mu cırmaladı dedi, he ya dedim. Lan oğlum dedi, sen dedi kimliğini dedi şu an dedi parmaklarına bıraktın sen onun dedi. ... dedim yani niye olan oldu, ne yapak yani dedim. Birader dedi ellerini kesek. Yani... dedim buna ne gerek var. Sen dedi oğlum dedi biz senin iyiliğin için konuşuyoruz. Sen dedi şu an dedi kimliğini oraya bıraktın, seni her türlü oradan bulurlar. Burada dedi yani kesek buraya koy bir iki gün sonra dedi alır bir yere gömeriz, dedi. O sırada zaten arabanın için karanlık, ben gittim ellerini kestim o bıçakla, aynı bıçakla. Ondan sonra Fatihle, ses falan yoktu Efendim, hiçbir tepkisi yoktu ben ellerini keserken bu zaten otopsi raporunda da çıkar. İddianamede yazıldığı gibi yani yolda giderken bana araba falan, yani biber gazı falan sıkmadı. Biber gazı sıkılmış olsa ben arabayı falan süremem. İddianamede yazılan çoğu şey ya hatalı ya da yanlıştır. Raporlarda da bunu gösterir zaten, ben ellerini kestikten sonra aşağıya indim, yani amacımız...’le oraya gideceğiz. Fatihle nereye gideceğimizi oraya daha kesinleştirmedik, yakacağımız da belli değildi daha, işte... dedi. Ya baban bizle gelir pardon çuvala koyacak, çuvala koyak dedi. Ya bir yere gömek dedi, ya da benim arabaya koyak dedi, öyle gidek yani dedi. Bu otobüs burada kalsın dedi, olay bunla olduğu için yani dikkat çekmesin kimse dedi, benim arabaya koyak dedi, ondan sonra yani şey yaptık gayet arabası ufak olduğu için...'in sığmaz bacanak dedi buna, çuvala koyarız dedi öyle götürürüz dedi. Ondan sonra babam dışarıya çıktı. Mazot bidonu istedi..., mazot bidonunu babam getirdi, işte...'e verdim bu esnada ya babam tekrardan çuvalı veya babam getirdi ya da ben getirdim tam hatırlamıyorum. Ben dışarıya çıktığımda bundan önce tam hangi arada olduğunu hatırlamıyorum, ben aranın önüne tampon, ellerini kestikten sonra tamponun, arabanın tamponunun önünde boşluk var Efendim. Ben boşluğa koydum. Ben çıktığımda...'in elinde yani petrol bezi gibi bir bez vardı. Petrolden alınan bezler var ya ince bezler, bıçağı onunla temizlediğini gördüm. Neyse bıçağı şey yaptı al bacanak bunu nereye koyuyorsan koy dedi, ya da dedi, yok et. Ben o sırada aldım, buzdolabının üstüne koydum. Yolda da aldım kapının arasına koydum, jandarmaya da gittiğimizde de o kapının arasında duruyordu zaten, ondan önce yani dışarıya çıktım gayet sakindi falan dedim ya gayet rahattı, bacanak dedi yani güzelmiş gibisine öyle bir kelime kullandı. Öyle deyince... dedim sen ne yaptın bir şey mi yaptın dedim. Sakın ağzını açma dedi yani ihbar ederim seni gibisine orada öyle konuştu, biz oradan çıktık yani...'e bidonu verdim. Bacanak dedi, işte arabanın arkasına bidonu verdikten sonra 40 milyon benden para istedi. Ben çıkarttım 40 milyonu verdim o 100 milyon da verilen 100 milyon da o paranın arasındaydı ilk başta duruyordu...'e 40 milyonu verirken o para da orada duruyordu. 40 milyonu...'e verdim. ... dedi haberleşiriz yani Üniversite tarafına gel dedi, babam da o sırada yani geldi, ... çuvalda şey yaptı, çuvalı sen arabaya koy, çuvalı ben aldım üstüne koydum, yani yatıyordu onun üstüne de koydum iç tarafa çuvalı. Ondan sonra... çıktı arkasına ben çıktım. Arkasına çıktım, üzümlü yani geminin arkasında...'ten ben haber bekliyorum yani ne yapacağız diye. Ben geminin arkasında bayağı oyalandım ondan sonra... mesaj çekme, yani mesajlaştık orada...'le işte gel dedi, Üniversitenin oradayım dedi. O sırada ben hal istikametini takip ederek Üniversite tarafına gittim, yani halden doğru gittim, Bayraklı göbeğin oradan geçtim, yukarıya çıktım oradan, yani cetvel yoluna çıktım, oradan Üniversite istikametine gittim daha ne yapacağımız belli değil diye Üniversitenin üstünde...'in devamlı oturduğu arkadaşları ile benim de arada gittiğim yer var polisevinin kapısının önü, ben oraya gittim, sandım yani... orada bekliyor biz orada konuşacağız ne yapacağımızı, ben oraya gittiğimde yani çevik kuvvetin polisleri vardı, sivil olarak yani çoğunu da tanıyoruz zaten. Baktım... yok ben oradan geri döndüm, Üniversite tarafına gittim baktım... kenarda duruyor. Beni takip et bacanak dedi, neyse takip etmeye başladık oradan sonrasını ben bilmem, yani oraya kadar biliyorum nereden nereye gidiliyor falan oraları biliyorum falan ama orada hangi köyler var falan bilmem, orada...'i takip ettik yaklaşık 3-4 tane köyün içinden geçtik, en son...'in köyüne geldik. ...'in köyünden ... Yolu oradan sola döndük. ...’in köyünün oradan bir yerde durdu, bacanak dedi az ileride sana sinyal yakacağım oradan dönün dedi, neyse... yani gittikten baya bir gittikten sonra Güzeloluğu falan geçtik oradaki lokantayı falan geçtikten sonra... durdu, sinyalini yaktı, ben de yani arkasına durdum. Bidonu çıkarttı arkaya verdi, yani arabanın arkasına koydu, o sırada da ben yani gir bacanak buradan dedi ben de geliyorum dedi. Ben o sırada yola girdim, o yolu bilmediğimden az bir şey gittim, ortalık biraz genişti o yoldan U şekline dönüş aldım oradan geri geldim yani durdum yani dön geldiğim girdiğim istikamete geri döndürdüm arabayı durduktan sonra kapıyı açtım. Cesedi aşağıya indirdim, yaklaşık 15 metre kadar sonra aşağıya indirdim, yani... orayı tarif etti, aşağı dedi iniş var. Ben oraya indirdim Efendim, ben oraya indirdim yani 2-3 dakika orada oyalandık, ben orada indirdim yukarıya geri çıktım o sırada arabanın arka tarafından... geldi. Arabanın arka tarafından... geldi, hadi bacanak dedi yol açılmadan dedi çıkak gidek buradan, yani nereye koyduğumu göstermek için beraber... ile aşağıya iner gibi olduk bacanak dedi; o ufak bidonu falan çakmağı falan getir dedi, bir de gazete ufak parça gazete varsa dedi, getir de bizde tutuşmayak gibisine onla konuştuk ondan sonra ben yukarıya çıktım, arabanın ön tarafından ...'ın getirdiği ufak yani şişeyi aldım. Ufak şişeyi aldıktan sonra aşağıya indim aşağıya inerken yani ben öyle bir niyetim de olmadığı da için elimden bilerek onları düşürdüm, çakmakla elimdeki pet şişeyi. Bunlar zaten Jandarma iyi araştırma yapmışsa onlar orada bulunmuştur, gazete de eşofman giydiğim için şu şekilde (göstererek iç ön tarafına sıkıştırdığını) burama koymuştum. Bacanak dedim... dedim yakmayak yani yapmayak çıkak gidek burdan dedim, burda kalsın yok bacanak dedi bulunur. Derken... o sırada yukarıya çıktı, arabanın arkasında kendi koyduğu içi benzin bidonunu alıp aşağıya indi, ... bidonu açarken yani arabadan açarak iniyordu o sırada benzin yani mazot bidonunun kapağı yere düşünce ben o sırada yukarıya çıkıyordum aldım attım. ... ile yani araba ile ceset arasında ortada, gazete buramda göründüğü için gazeteyi istedi çıkarttım verdim gazeteyi. Ben arabaya çıkarken... arkamdan bidonu attı, arabanın ön tarafına geldi bidon, bidonu aldım şoför kapısından bindim. Arkaya attım ben o sırada çıktım oradan, ben yola döndüm yaklaşık 150 metre yani ... istikametine geri döndüm. Yaklaşık 150 metre gittikten sonra... beni geçti, yaklaşık 10 dakika geçtikten sonra... yolun kenarında durdu, yanına durdum bacanak dedi benim yaklaştığımı falan söyleme dedi. O sırada Jandarma ekibi, Trafik ekibi arkamızda gelirken... kaçıyordu, ... kaçıyordu. Biraz gittikten sonra... geri durdu, jandarma selektör yaptı orada... geri durdu. İşte aşağı indi nereye yani niye hareketlendin dedi jandarma, Efendim dedi bir şey şey yapmadım, ...'i soruyorlardı dedi, tarif ettim dedi, otoban gişelerini dedi. Neyse jandarmayla beraber... tarif ettiler işte ilerden dediler dönemeç var oradan dönersin dediler. Ondan sonra yola çıktıktan sonra yani orada hiç ehliyet, mehliyet bir şey yapmadı, yani biz devam ettik. Otoban yolunu falan ben geçtim. Yani ... istikametine ben normal geliyorum, yani Çamalan gişelerini geçtim, ondan sonra tekrar ekip durdurdu niye dönmediniz falan dedi, ya dedim buradan dedim gidecektik falan öyle sandım ondan sonra arabanın içine falan baktılar. Arabanın içine bakınca işte gündüz ben gerçekten de kavga etmiştim, yani bunu araştırma yapsanız da bu ortaya çıkar, ilk başta Jandarmaya tarif ettiğim yerde ben kavga ettim. Ben o kavgayı yani abartılı şekilde anlattım yani orada kavga ettim dedim böyle böyle oldu dedim, kanları sorunca ondan sonra asayiş ekibini çağırdılar işte neyse karakola gittik jandarma karakoluna işte baktı, TOK’ta yani ...-...'e gidip gelen Jandarma ekipleri beni de tanıdıkları için benden böyle bir şey beklemediği için ayrıca ve şehit ailelerin gezi tur işleri devamlı bende olduğu için o şekilde de beni tanıdıkları için normal şey yapmadılar, normal şekilde ifademizi aldılar, sabah 8.00'de de işte Kleopatra Durağı’na falan gittik ondan sonra savcılık kararı ile serbest bıraktılar. Ben çıktım arabanın sahibi de gelmişti bu sırada yani jandarmaya da arabanın sahibi geldi. Ben çıktım, yani arabanın sahibi ile çıktık... Pastanesi’nin orada yani...Köşesi Kavşağı’nda arabanın sahibine ben arabayı verdim. Araba zaten arızalıydı Efendim, bunu yani arabanın sahibi de ben de, sanayideki güzel pompa da biliyordu, araba tam yapılmamıştı enjektörlerden arızalıydı araba, araba sanayiye gitmek için yani arabanın sahibine verdim. Ben o sırada eve geldim eşim ne oldu? dedi. Dedim merak edilecek bir şey yok yani ifade verdik çıktık, dedim. Ondan sonra ben o sırada yani biraz zaman geçtikten sonra ben o sırada işte yani babam ile falan konuştuk. Mesajları sil dediğimi hatırlamıyorum ama merak etme jandarmadayım, ifade veriyorum. Onun gibi mesajlar çektim Efendim 13 senedir ben eşimle beraberim bu güne kadar sekizde evdeyim demişsem o saatte evde olmuşumdur, bunu herkes de bilir, yani o bakımdan merak etmesin diye o şekilde mesajlar çektim. Ondan sonra ben eve geldikten sonra babamın bu tarafta yani benim ev ile babamın arasında mesafe var, orada yani mangal dumanı gibi ben dumanlar gördüm, ne yaktığını görmedim. Yani ne yaktığını görmedim orada mangal dumanları gördüm. Ondan sonra Efendim beni evde, benim işim var dedim işte eşime ben dışarıya çıktım oradan sanayiye gittim arabanın yanına, Güzel Pompa’ya, burada güzel pompanın kamera kayıtlarından da görebilirsiniz. Kamerası var mı bilmiyorum ama belki de vardır. Ondan sonra işte TOK'taki arkadaşlar aradı işte geçmiş olsun, ne oldu bir sıkıntı mı var gibisine yok dedim, orada patron arabanın sahibi sorduğunda ne oldu dedi, ben para mevzusunu söylememek için dedim, iki kişi ile kavga ettim, dedim. Niye dedi, yav gasbetmeye çalıştılar o sebeple kavga ettim dedim ben onlarla yani para mevzusunu söylememek için. Orada daha olayın çıktığı belli değildi, orada yani ertesi gün yakalandım ben. Ben eve geri gittim, eve geri gittim ondan sonra eve geri gittikten sonra ben evden geri çıktım, yani çıktıktan yaklaşık 5 dakika falan geçmeden eşim aradı. ... dedi, ... geldi gel dedi seni çağırıyorlar dedi. Ben eve geldim baktım yani benim eve girdim baktım benim evde yok neredeler dedim babanın yanındalar dedi. Yani ben babamın evine gittim geldiğimde Babam, ..., arkadaşı konuşuyorlardı. Bunları ilk ifademde demedim Efendim, kendileri demiş mi dememiş mi onları da bilmiyorum. Ne konuştuklarını bilmiyorum, kendi aralarında. Ben geldim işte olayın çıkıp çıkmadığı belli değil çünkü jandarma orada bizi serbest bıraktı. Yani elimde sigara vardı, ...'a, babama falan...'e uzattım. Bacanak dedi dün dedi yani ben gece Jandarma da...'i aradım. Bir iki kere aradım herhâlde hiç cevap vermedi... ondan sonra bacanak dedi, köyün muhtarlığından beni aradılar. ... dedi köyden beni aradılar akşam beni aradıklarını falan söyledi, ne oldu dedi. Dedim ifade verdik işte dedim aynı senle konuştuğumuz gibi ilk, işte ...köyüne falan gittiğimizi söyledim, senin yanına onu anlattığımı söyledik, ondan sonra tamam bacanak dedi. Ben de gidiyorum bir sıkıntı falan yok değil mi dedi, yok dedim. Ondan sonra babam evin içindeyken yani ... arkasında... ile ben, yani yolcu etmek maksadıyla ben aşağıya iniyordum. ... ... bana yani şey bir şekilde ellerini omzuma koyarak... dedi benim ne yaklaştığımı, yani arabada anlattım ya size o şekilde yaklaştığımı, ne de benim yaktığımı söylersen benim evimi göstererek çoluğunu çocuğunu kaçırırım dedi. Yani çoluğunu çocuğunu kaçırırım dedi, ben seni yakarsam, sen beni yakarsan ben de seni yakarım burada dedi. Şimdi arkadaşı ile de geldiği için olayda daha bir şey belli değildi. Ben de o sırada gidip eşime diyemedim. Cinayet olayı da meydana çıkmasın diye. Babam yukarıda evindeydi. Onu, mangal olayını... dedi, yani babama söyledik, yani babam dedi, yani babama dedik. Üstünü giyin ... abi dedi..., işte eve gideceğiz dedi, benim yayla tarafına gideceğiz dedi. E oğlum dedi ne işimiz var bu saatte, dedi. ... abi dedi mangal yaparız dedi, ... ile biz kalırız orada sen belki arabayı getirirsin dedi. Ertesi gün ben de yatılıyım zaten dedim, neyse Efendim o sırada konuştuk işte daha evin oradaydık, onlar aralarında ne konuştu bilmiyorum. Ben eve geldiğimde yani sabah geldi dedim ya, ben eve geldiğimde işte arkadaşı...'in arkadaşı, babam, ... üçü konuşuyorlardı. Ben içeriye girdim ben...’le yani içeride 1 dakika, 1,30 dakika ancak konuştum işte ne oldu dedi? Jandarmadaki sabahki olayları anlattık, bir şey olmadı yani dedim. Yani dedi, bir şey çıkmadı değil mi meydana dedi. Ondan sonra bunu tehdit ettikten sonra eli omzumdaydı. Eli omzumdaydı yani bacanak dedi merak etme oradan çoban moban da geçmez kimse görmez onu dedi, ondan sonra işte bunu da ben eşimin yanına gittim, bir şey diyemedim. Onlarla gittim orada dışarıya çıktım. Ondan sonra işte arkadaşların yanına gittim pardon ilk başta Hilal diye arkadaşım var telefoncu onun yanına gittim, kartı ondan aldım. Telefon kartını yani üstümde zaten çıkmıştı o. Bir de annemin telefonu arızalıydı, onu verdim yani daha önceden vermiştim, O 100 milyonu çıkarttım orada Hilal'e verdim, işte hat parası ile annemin o telefon arızasının parasını kes dedim, 55 milyon para üstü bana verdi. İşte ondan sonra dayımın yanına, yani dayımgile o tarafa doğru gittim. zaten orada anlatmışımdır Öz Ticaret’e gittim ondan sonra olay meydana daha çıkmamıştı, işte olay yani benim amacım Fatihle o gün yani olay çıktı mı çıkmadı mı meydana bilmiyorum. ... ile karşılaşmamak için de ailemi de korumak için benim amacım orada bir gün yani eşimi çocuğumu bulana kadar ben çünkü tekrar gittiğimde eşimi çocuğumu evde görmedim, ondan sonra yani dayımgile sordum onlarda bilmiyorlardı. Ben tekrar eve gittiğimde de görmeyince sadece amacım bir gün eşimi çocuğumu bulmak amacıyla işte Melih diye arkadaşımı aradım, işte ev dedim boş mu bir gün kalabilir miyim. Ondan sonra benim oğlumun kirvesini aradım o da tek kaldığı için dedim bir gün kalabilir miyim yanında, ondan sonra ben bizim evin yani babamın evinin karşısında kullanılmayan evde orada sabahladım. Yani gayet net duyuluyordu, arka yani benim evin kapısından da babamın kapısından da biri girdi mi oradan ses yankısından duyuluyor diye ben orada sabaha kadar durdum, eve hiç kimse girip çıktığını ben duymadım. Ondan sonra sabah Jandarma falan geldi, orada ben şey yapmadım oradan dışarıya çıktım eşimi yani gene aramak için dolaştım. Annemgilin evine falan gittim oralarda falan dolaştım yani oralarda bekledim yani tahminim kaynanam kayınbabam da ...'ta değildi şehir dışındaydı, yani tek yani eşimin şeyi annemgil dedim. Annemgilde kalır dedim, orada ben bayağı oyalandım. Yani annemgilin oralarda yani buraya gelirler diye ondan sonra gelmediler. Ailece görüştüğümüzde eşimin de yeni numarası ezberimde olmadığı için ailece yani görüştüğümüz ortak arkadaşımız vardı, ...’da çalışıyor ben onun yanına doğru giderken işte Jandarma ekibini ben fark ettim yani çoğunu da zaten araçları ile beraber istihbarat olduğunu, istihbarat araçları olduğunu devamlı içli dışlı olduğum için hepsini tanıyorum, yani yanıma doğru böyle yolun ortasından yanıma doğru geldiklerinde ben yani sağıma döndüm. İlk gördüm onları o sırada ben yani dur gibisine şey yaptım, dedim tamam benim dedim aradığınız hiç bakmayın öyle dedim. Bunları kendilerine de sorabilirsiniz ben kapıyı açtım tam biniyordum geri indirdiler üst araması yaptılar bindirdiler. O sırada Jandarmaya gittik. İlk verdiğim ifade mesela, bakın ilk başta anlattığım gibi o gündüzki olayı anlattım ben, öyle bir şey oldu, ama öyle fazla detaya girmedim, bir de babamla...'in ne anlattığını bilmiyordum. Acaba... öyle bir şeyi üstlendi mi üstlenmedi mi, beni de tehdit ettiği için.. öyle şeyler söyledim Efendim.. Arabadaki eşyalar için de, ben tekrar yani sabah jandarmaya çıktığımda arabaya baktım eşyalar olmadığı için aklıma ya babam almıştır, ya da...’tedir. Kitap konusunda da gazete kağıdı olduğu için oralarda da yakacak, ya babam orada yaktı, ya da odun sobasında yaktı diye düşündüğüm için öyle fazla derdim olmadı, tam doğrusunu bilmiyorum. Bu arada özür dilerim. Jandarmada dediğim gibi o not olarak ifadeye geçilmemiş. Onu ifademe alanlar da arabayı inceleyen Komutanlar da görmüştür, o size dediğim koltuğun kenarındaki saç malzeme, 5 TL lik benzini ben istemedim, ... getirdi. Ben istesem petrolden ben de alabilirdim Efendim. Bilmiyorum, ben orada hiçbir şey demedim. ... ne yapacan dedim, kalsın arabada, dedi. Yani ilk etapta kendi ile bozuşurken eğer elinde varsa onu bilmiyorum, ama ben normal çekip, bilerek bir şey yani elimde bıçak o zaman kullanmadım. Evin önüne kadar bıçak kullanmadım ben evin önüne kadar, bıçak. Ama elinde varsa itiş kakış sırasında, benim elim o zaman kesik değildi, elim sonradan kesildi benim. Efendim, onu bilmiyorum yani sebebini. Onu da siz araştırın. Efendim, yol belki yanlış anladı, ıssız geldi, o sırada ama ben ama aşağıdayken kendisine dedim. Ben dedim bu yola gireceğim hatta istasyona gideceğini söyledi. Eski trafik yani Hal Yolu’nun oradan otobandan geri ineceğim, normal yoldan gitmemin yasak olduğunu kendisine belirttim. O yoldan gittiğimde yani girer girmez bir tepki vermedi, bayağı gittikten sonra tepki vermeye başladı. Yani bunu otopsi raporunda da her türlü inceleyebilirsiniz, alnım açıktır Efendim o konuda. Tepik atarken oldu Efendim, tepik atarken. Doktor raporunda da var. Biber gazını arkadan yani sıkar gibi oldu ben eğildim. Biber gazını bana sıksa arabayı falan süremem, kameralarda da görmüşsünüzdür gayet normal şekilde arabayı sürüyorum. Yüzüme sıkılmadı dedim. Yani iyi dinleyin! Yani ben orada arkaya geçtiğimde..Ben doğru dürüst konuşuyorum, Efendim. yani belki şaşırmışımdır, benim yanlış anlağım konu vardır orada. Nasıl, iddianamede yazıyor. Yüzünü arkaya geçtiğimde....Pardon, özür dilerim Efendim. İlk defa Mahkemeye çıkıyorum. Özür dilerim. Yani belki yanlış anlamışsınız diye öyle söyledim. Efendim ilk başta beyin ameliyatı olduğumdan dolayı, sinirliyim. Yani bunu da tanıyan herkes bilir. Benim işimden dolayı, uykusuzluğumdan dolayı, yorgunluğumdan dolayı sinirli olmam benim gayet normaldir. Ayrıca Mahkemeye saygısızlık olmasın diye bir iki laf yani bayanın söylediği bir iki lafı söylemedim. Söyliyeyim mi bunları? Yani bayan arabada söylediği bir iki laf vardı Mahkemeye saygısızlık olmasın diye söylemedim. Şerefsiz gibisine, onun gibi bir kaç tane laf söyledi. Evet. Yani şerefsiz, köpek tarzı, çok büyük bir şey demedi. Ben... ile konuşurken aracın içerisinde giderken ... tekrar ayağa kalktı, yani yalan falan söylemiyorum. Üstüme doğru gelince yani kapıya doğru yönelse benim oradan ona ulaşmam imkansız, üstüme doğru yöneldiği için, koridorda yatarken kalktığında bana doğru geldi, yani şu şekilde dirseğimle ittim, ben yalan falan söylemiyorum. ...'ın boynunu ve bileğini kestiğim bıçak sarı, yaklaşık 15 cm'lik bir bıçaktı, onu da söylim de rahatlasın yani. Ben zaten hastaneye götürmek için yanımda biri olsun diye...'i aradım. ... de öyle deyince eve gittim, biri görse zaten maksadım hastaneye götürmekti. Görüp görmemesi benim için önemli değildi. Efendim, yani kendisinin dediği gibi ben öyle demedim. Yanlış anlamıştır, üreme organını yani göstererek falan inmedi. Demek istediğim maksat da yani öyle bir şey yaptı mı yapmadı mı bilmiyorum ama yeltendiğini biliyorum. Bu otopsi raporlarında zaten görülmüştür. Efendim, ben size anlattığım gibi yani arabanın içinde bir adımını da dışarıya atıyor gibiydi, fermuarını falan kapatıyordu tam üstünde ... var mı o sırada dikkat etmedim. İçeride yaptı mı yapmadı mı bilmiyorum. Bu yaklaşık 5 dakika sonra ben yani kendisine sordum bir şey falan yaptın mı gibisine kendi yok öyle şey yaparak gayet soğuk bir şekilde yok gibisine cevap verdi. Bu cinayet olayı olduktan sonra ben boğazına bıçağı batırdıktan sonra onun gülme hani derler ya pis pis gülüyor gibisine o tavrını görünce... dedim sen bir şey yapmadın değil mi dedim. Beni ihbar etmekle tehdit etti o zaman. Cinayeti orada işledim. İlk başta yani boğazını ilk kestiğimde ben de seni ihbar ederim, ağzını sakın açma kimseye dedi. O panik halinde, Allah kimseye vermesin Efendim o acıyı, o pozisyonu Allah kimseye vermesin. Yani kimse istemez ben de çoluk çocuk babasıyım. Böyle olsun kimse istemez.",
Şeklinde ifade vermişlerdir.
Sanık ... Kollukta 12.02.2015 tarihinde; “... isimli şahıs 6-7 yıllık arkadaşımdır ve ... ... 11.02.2015 tarihinde saat 19.00 sıralarında ... merkezde bulunduğum esnada beni kendine ait .... no’lu telefon ile bana ait .....no’lu telefonu arayarak ‘Akşama mangal yakalım.’ dedi, ben de olur diyerek ...Mahallesi’nde benim evde mangal yapalım dedim ve saat 20.00 sıralarında kendime ait ....plakalı ... marka araç ile ...Mahallesi’ne ... merkezden tek başıma çıktım ve eve geldim, evde hazırlık yapmaya başladım ve o sırada zaten saat 20.30 -21.00 arasında ... ...Mahallesi’nde bulunan benim evime babası ... ... ile birlikte çalıştırmış olduğu TOK’a ait .... plakalı Mercedes marka araç ile geldi, gelirken herhangi bir yiyecek veya içecek getirmedi, malzemelerin tamamını ben temin ettim ve mangal yaktık oturduk yemek yedik, ben alkol aldım ancak ... ... ve babası ... ... alkol almadılar öylesine sohbet ettik ve bana herhangi bir kavga vs olayından bahsetmedi, her zamanki gibi normal bir şekilde idi ve saat 23.30 sıralarında kendine bidon içerisinde 4 litre kadar mazot verdim, kendisinin ben görmeden başka mazot alıp almadığını bilmiyorum ve ...Mahalesi’nden babası ile birlikte aynı geldikleri araç ile ... merkeze gitmek için ayrıldı, ben de bu arada kendime ait..... plakalı ... marka araç ile aynı anda onlar ile birlikte ...’a gelmek için yola çıktım ve ... mevkisinde benim kullandığım araç önde olduğu için ... ... arkadan benim araca selektör yaptı ve ben de emniyet şeridinde durdum kendisi de yolun iç kısmında yanıma gelerek durdu neden selektör yaptığını sormadan herhangi bir şey konuşamadan hemen Jandarma Trafik geldi ve neden burada durduğumuzu sordu, ... ... de kendine yol içinde durduğu için ceza yazılacak diye korkarak Jandarma Trafikte bulunan rütbeliye ...’e nasıl gidileceğini sordum dedi ve Jandarma Trafik oradan ayrıldı, ben de ... Merkez Şehitler Tepesi’nde bulunan annemin yanına gittim ve oradan ayrıldıktan sonra da ...’i hiç görmedim, bana neden selektör yaptığını da öğrenemedim bilmiyorum.”,
Kollukta 15.02.2015 tarihinde; “11.02.2015 tarihinde saat 20.30 sıralarında 6-7 yıllık arkadaşım olan ... beni telefonla aradı. Bana ‘Başım belada’ dedi. Ben de ne oldu hayırdır dedim. Cevap vermedi. Bana nerede olduğumu sordu. Ben de yerimi söyledim, ...Mahallesi’nde bulunan...Market’te olduğumu söyledim. Sonra tekrar aradı bana ‘Ben yeni Mahalle’de dört yolun oradayım, boş bir şişeye 5 TL’lik benzin getir.’ dedi. Daha sonra bir kez daha aradı. Bana... Fırını’na yakın olan dört yola geçtiğini söyledi. Ben de arkadaşım olan ...'ı aradım. Beni acil arabası ile almasını söyledim. ... ile ... ... birbirlerini isim olarak bilmezler, ancak belki birbirlerini görmüş olabilirler. Bir süre sonra ..., Doğan marka aracı ile geldi, beni aldı ve... Fırını’na yakın olan dört yola gittim. ...nin benden istediği benzini almadım Ben oraya gittiğim sırada... de oraya geldi. Kendisi aracın içinde oturuyordu. Ben ...'ın aracından indim ve...'nin aracı olan TOK otobüsüne geçtim, ön koltuğuna oturdum. ... beni bıraktıktan sonra hemen oradan ayrıldı. ...'a yolda gelirken...'nin kavga ettiğini söyledim. ...nin otobüsüne bindikten sonra hemen hareket ettik. Yolda giderken konuşuyorduk. ... ile araçtayken...'nin elinin yüzünün yaralı olduğunu gördüm. Kendisine ‘Hayırdır birader’ diye sordum. O da bana ‘Geminin oradan bir Cono aldım, beni soymaya çalıştı, yüzüme biber gazı sıktı, ben de konsülümdeki bıçağı salladım, biraz da boğuştuk, arkada yatıyor, ölük.’ dedi. Ancak kesin ölü olup olmadığımı bilmiyorum. Hatta kendisine ‘Götür hastaneye bırak, kaç.’ dedim. Ben arkaya baktım, ancak göremedim. Arabada yoğun bir kan kokusu vardı. Yolda giderken bana birini ara da benzin iste dedi. Ben de ...'ı telefonla aradım ve benzin getirmesini istedim. Bu sırada alkollüydüm. 18.00 sıralarından itibaren 3 tane bira içmiştim. ... yaklaşık 5 dakika sonra 5 TL’lik benzin getirdi. Bu sırada biz Üniversitenin orada arabada oturuyorduk. Ben araçtan inerek gittim ve ...'ın getirdiği benzini aldım ve...'ye verdim. ...ye ‘Ben eve gidiyorum, ben seni ararım.’ dedim. Daha sonra ben ...'ın arabasına bindim ve beni eve bırakmasını söyledim. ... de bizim arkamızdan hareket etti ve ben eve geldiğim esnada benim evime geldi. O arabadan hiç inmedi, ben onun yanına gittim ve benden bıçak istedi. Ben de kendisine bıçak yok, tamam sen git dedim. Ben eve çıktım ve telefonu kapattım. Yarım saat kadar evde oturdum. Ondan telefonu geri açtım. Bu sırada saat 21.30 sıralarıydı. ... babasının telefonundan beni aradı. Bana kendi evlerine gelmemi söyledi. Ben de .... plakalı ... marka kendi otomobilim ile...'nin babasının evine gittim. Zaten ikisinin evin de aynı avlunun içindedir. Evlerine gittiğimde TOK otobüsü kapılarının önünde duruyordu. Ön tarafı kapıya bakıyordu. Ben de aracımı yan tarafta bulunan araya çektim. Otobüsün başında kimse yoktu. Ben araçtan indim, kapılarına doğru giderken... ve babası kapıdan dışarı çıktılar. ... üstünü değiştirmişti. Rahat bol bir kıyafet giymişti. Babası da pantolon gömlek ve yelek vardı. Biz orada üçümüz bir arada konuşurken...'yi kastederek ‘Keşke yanımdan geçerken durdursaydım.’ dedi. Burada arabadaki kıza ne yapalım diye konuşmaya başladılar. ... 'Halı gibi bir şeye saralım bir yerde bekletelim' dedi.”, (Müdafinin itirazı üzerine ifade alma işlemine son verildiği belirtilmiştir.)
Cumhuriyet Başsavcılığında; “... ... benim arkadaşım olur 11.02.2015 tarihinde saat 20.30 sıralarında bana telefon etti, başının belada olduğunu söyledi, bana telefonda sormama rağmen ne olduğunu söylemedi ve nerede olduğumu sordu, ben yerimi söyledim, bana telefonda ‘5 TL’lik benzin getir.’ dedi, daha sonra bir daha aradı, ... Fırını’na yakın olan dört yola geçtiğini söyledi, ben de arkadaşım ...'ı aradım acil arabası ile beni almasını istedim, ... aracı ile geldi, beni aldı, ... Fırını’na yakın olan dört yola gittim ancak...'nin benden istediği benzini almamıştım, ben oraya vardığımda... de oraya geldi, aracın içerisinde oturuyordu, ...'ın aracından indim, ...nin aracı olan otobüse geçtim ön koltuğa oturdum, ... oradan ayrıldı gitti, ......'yi tanımaz ben ...'a sadece...'nin başının belada olduğunu söylemiştim, içeriğini bilmediğim için bir şey söyleyemedim, ...nin otobüsüne bindikten sonra hemen haraket ettik, yolda giderken konuştuk o esnada...'nin elinin yüzünün yaralı olduğunu gördüm, kendisine hayırdır diye sordum, o da bana ‘Geminin oradan bir Cono aldım, beni soymaya çalıştı, yüzüme biber gazı sıktı, ben de araç konsolunda bulunan bıçağı salladım biraz boğuştuk arkada yatıyor.’ dedi, ben karanlık olduğu için arkama bakmama rağmen göremedim, araçta yoğun bir kan kokusu vardı, ben...'ye ‘Hastaneye götürelim.’ dedim, o ‘Ölük, götürmemize gerek yok.’ dedi. Bana ‘Birisini ara, benzin iste.’ dedi, ben de ...'ı aradım benzin getirmesini istedim, benzini o an için neden istediğini anlamadım araç ile Üniversitenin oraya kadar çıktık, orada bir müddet bekledik, ...'ı aradım, benzin istedim, ... benzini getirdi, ben araçtan inerek ...'ın aracına bindim, oradan...'ye ‘Eve gidiyorum, seni ararım.’ dedim gittim. Biz ... ile hareket ettikten sonra... de kendi aracı ile oradan ayrıldı, ben eve geldim peşimden... geldi, benden bıçak istedi, ben ‘Bıçak yok sen git.’ dedim eve çıktım, telefonumu kapattım yarım saat kadar oturdum, telefonu geri açtım saat 21.30 sıralarında...'nin babası telefon ile beni aradı... ya da babası ile görüştüm tam olarak hatırlamıyorum, ben de beni çağırmaları üzerine...'nin babasının evine kendi aracım ile gittim, ikisi de aynı evin içerisinde oturmaktadır, evleri iç içedir, gittiğimde otobüs kapılarının önünde duruyordu aracımı otobüsün yanına çektim, ben oraya vardığımda babası ile... evden dışarıya çıktılar... üzerini değiştirmişti, üçümüz bir arada konuşurken babası...'yi kastederek ‘Keşke yanından geçerken durdursaydım.’ dedi, kıza ne yapalım diye konuşmaya başladılar... ‘Cesedi halı gibi bir şeye saralım, evin içerisinde dursun.’ dedi, sona vazgeçtiler. ... arabaya bindi, babasından bıçak istedi, arabanın içine bindi çıktığında elinde kesmiş olduğu maktule ait elleri gördüm, sonra... babasından poşet istedi, elleri poşete koydu, bana 40 TL para verdi, ‘Git benzin al.’ dedi, ben de ‘Nereye alayım benzini, bana bidon verin.’ dedim, sonra babası beyaz renkli bidonu getirdi ve bana ‘Sen benzin al, Üniversitenin alt tarafında buluşuruz.’ dediler, ben aracım ile ... Petrol’den 20 TL’lik benzin aldım, ... ve babası otobüsle bahse konu yere geldiler, ben önden gitmiştim, sonra onlar geldiler, ‘Yayla tarafına sür.’ dediler, ben önden kendi aracımla gittim, ...a yaklaştık o süreçte telefon ile hiç görüşmedik, Alman Mezarlığı’na doğru geldiğimizde orada bulunan inişte sol tarafta eski yol var, orayı işaret ettim, onlar oraya .... Ben cesedin yakılması konusunda daha önce bir görüşme yapmadım, onlara da yer göstermedim, o gün ben ben değildim çok korktum ne olduğunu hatırlamıyorum. Onlar oraya ..., ben direkt Çamalan Jandarmaya doğru devam ettim, geri döndüm, markete uğradım, market kapalıydı, ondan sonra geri aşağıya geldim Toros Petrol’e geldim, yakıt aldım, sonra ben geri dönerken bunlar yani... ve babası saptıkları yoldan geri döndüler ana yola çıktılar ben de arkalarından geldim onları geçtim, Taş Obası’na vardığımızda bana selektör yaktılar, durdum babası ‘Sağlıklı’nın oradan baraja gidelim.’ dedi, ben bir şey diyemeden Jandarma görevlileri geldi, bize ‘Ne oluyor hayırdır.’ dediler, ben ‘Adres soruyorlar.’ dedim, ... ...'e gideceğini söyledi, oradaki Komutan yol tarif etti, ancak... ters istikamete gidince jandarma peşine gitti, ben oradan devam ettim, evime geldim, sabah kalktığımda telefonumda cevapsız aramalar vardı, Jandarma tarafından arandığımı babam söyledi, beni ... Gölge isimli arkadaşım aradı, ben direkt onu bizim eve çağırdım ... geldi, ...'ın telefonundan...'nin babasını aradım, o da bana direkt kendi evlerime gelmemi söyledi, eve vardık ... da eve geldi, ...'ın olaydan haberi yoktu, ... yanımda dursun diye götürdüm, orada...'nin babası ile konuştuk, babası...’yi çağırdı, ... de geldi, orada bana nasıl ifade vermem gerektiğini anlattı, bizim evde mazot varmış onu verdiğimi anlatmamı ve tavuk yapmışız, mangal yakmışız onu anlatmamı o şekilde ifade vermemi söyledi, daha sonra Jandarmaya giderek teslim oldum, olay bu şekilde meydana gelmiştir. ...nin ve babası...'in vermiş olduğu ifadeyi kabul etmiyorum, benim cinayete iştirakim yoktur, olay yukarıda anlattığım şekilde olmuştur üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum. Olay günü de üzerimdeki kıyafetler şu an üzerimdeki kıyafetlerdir, değiştirmedim, yıkamadım, incelenmesini de talep ediyorum, kendi rızam ile de kıyafetlerimi teslim edeceğim.”,
Tutuklanması talebiyle sevk edildiği Sulh Ceza Mahkemesinde; “Jandarmaya verdiğim ifade yarıda kalmıştı, daha sonra Savcılıkta ifade verdim, Jandarmada verdiğim ifade ile Savcılıkta verdiğim ifade aynıdır, aynen tekrar ederim, ekleyecek bir husus yoktur, suçlamaları kabul etmiyorum, ben öldürme işine karıştığımı bilmiyordum. Ben yoldan gelmiştim, bira içmiştim kendimde değildim, bu yüzden kimseye haber vermedim.”,
Mahkemede; “Sayın Başkanım ben o gün, olay günü yoldan gelmiştim, ...'e yük boşalttım, Cevahir Çil isimli ... arkadaşımla ...'a dönüyorduk, Yenice'den geri yükleyecektik biz arabayı, Cevahir Çil bana ‘Abi, sen eve git, çocuğunu falan gör.’ dedi, ben de ... isimli arkadaşımı aradım. ‘..., birader, gel beni otobanın oradan doğu gişelerinden al.’ dedim, geldi sağ olsun, ‘Gel sana bira içireyim’ dedim ...’a, birer tane bira içtik, o ara Cevahir geri aradı, ‘Abi, yük iptal oldu, ben arabayı ...'ta ustaya bırakıyorum, tır servisine, sen sabah gidersin, tırın bakımlarını yaptırırsın, ondan sonra yüklemeye gideriz, yola çıkarız.’ dedi, ‘Tamam gülüm.’ dedim, kapattık telefonu, ondan sonra ...’a ikişer tane daha içelim dedim, ikişer tane daha aldık, Sayın Başkanım, onları da içtik, ondan sonra işte şeye gittik, benim ... Aslan diye marketçi bir arkadaşım var, onun dükkânına gittik, işte kahve falan içtik, işte giderken annemi aradım, kızımla konuştum, bir şey istiyor musunuz diye sordum, çikolata ıvır zıvır istedi, onları aldım. Sekiz buçuğa kadar orada oturdum, kahve içtik, sohbet ettik arkadaşlarla, ondan sonra... aradı işte, ‘Çabuk yanıma gel, başım belada, gelirken de 5,00 TL’lik benzin getir.’ dedi. ‘Ne yapacaksın benzini?’ dedim, sen dedi al gel, telefonda söyleyemem dedi, ben de zannettim, pardon Efendim, ben ilk başta ...'ta yokum dedim. İlk aradığında ben ...'ta yokum dedim, zaten daha öncesinde de, gene böyle aradı, pis bir işi vardı bunun. Ya işte ...'den birinden bir tane araba almış beyaz, adama eksik para falan vermiş, işte o arabayı da bana sattı gösterecekti beni aradı, teklif etti, işte böyle böyle adam seni arayacak dedi. Bu şekilde konuşacaksın dedi, ben de dedim, böyle pis işlerine karıştırma dedim, kendisiyle zaten en son o zaman konuşmuştuk, ondan sonrada hiç konuşmadık, yüz yüze olarak da 2,5-3 aydır konuşmuyorduk olaydan önce. Aradı Sayın Başkanım bu, yokum dedim, orada tam kapatırken şeyi duydu, arkadaşların bırak bu ayakları falan dediler, ...'ta değilim dedim ya, kapattım. ... geri aradı, duymuş o sesleri, dedi... ölüm kalım meselesi dedi, Allah için yanıma gel dedi, ben de gelemem... dedim, araba yok bende, sen gel al dedim, neredesin dedi, yerimi falan sordu, işte eski ... Okulu dedim, eski ... Okulu var orada, benzini o telefonda istedi. Yani orada sadece bir telefon görüşmesi olmadı. Kendisi biraz önce zaten bir kere konuştuk dedi. Öyle yanıma geldi dedi. Tek telefon görüşmesi olmadı orada. Yani en azından 4 kere beni aradı. O arada hiçbir ses duymadım, hiçbir ses duymadım. Arkamdan geliyorlar dedi. Bir şey dedi. Yok. Hiçbir şekilde bayan sesi, bir ses duymadım. 5 TL’lik benzin getir dedi. O da işte ben gelip alacağım seni dedi. Yanımda ... vardı, ... dedim sen git birader dedim. ... dedim gelip beni alacak. İşte ...'ı geri gönderdim. Gitti çocuk, ondan sonra... bir daha aradı. Dedi ben oraya gelemem. Sen dedi gel. Nereye geleyim dedim. Şuraya gel dedi. Ben de dedim, araba yok nasıl geleceğim? Birini ara dedi bıraksın seni buraya. Ondan sonra Efendim şeyi aradım. ...'ı aradım. ... ne yapıyorsun dedim. Dönercideyim dedi. Dedim hiçbir şey yapma. Yeme. Gel dedim beni al. ... geldi aldı Efendim beni. Gittik. Bu... Sitesi var. Zaten karşılaştık orada biz. ... karşı taraftan geldi, ben bu taraftan geldim. ...'ın arabasından indim...'nin arabasına bindim. ... zaten hiç durmadı, direkt dönerciye gitmiş. Beni...'nin yanına bıraktıktan sonra. ... direkt sürdü arabayı. İçeriye bindim...'nin eli yüzü kan, üstü başı her tarafı kan. Bembeyaz gömleği olmuş kıpkırmızı. ... ne oldu hayırdır dedim. Eli yüzü de yara. Arabada da yoğun bir kan kokusu vardı. Yani ben koltuğun ucunda oturdum zaten. O görüntüyü gördüm. İşte dedi, böyle böyle oldu dedi. Conoların oradan birini aldım dedi. Önce 2 kişilerdi dedi. Sonra 1’e düşürdü. İşte beni soymaya çalıştılar dedi. Biber gazı sıktılar dedi. Bir de böyle ağlar gibi yaptı. Üniversitenin oraya doğru sürdü. Şeyi sordu. 'Benzin aldın mı?' dedi. Dedim yok benzin almadım. Ondan sonra ...'ı ara dedi. İlk başta aramayacaktım. Sonra dedim ben kaçarım şimdi ...'la. Aradım ...'ı benzini getirdi çocuk. Ondan sonra pardon Efendim. ... gelmeden önce... arkaya geçti ben direksiyona geçtim. Hiç araba durmadan. Telefonu aklına geldi maktulün. Arkaya gitti benden de telefonumu istedi. Telefonumun ışığını açtım. Işığı açtığım anda yerde çakı gördüm. Açılıp kapanan çakılar yok mu Efendim, kuş bıçağı diyorlar. Ondan gördüm. Neyse şeyi verdim telefonu verdim...'ye. Arkaya gitti. Aradı, işte koltukların altına falan baktı. Ondan sonra bir de gelirken buz gibi olmuş falan filan dedi. Daha önce söylemişti zaten bana birini öldürdüğünü arabaya bindikten sonra yani. Buna biber gazı falan sıkmışlar ya. İşte o ara... arkaya geçmeden zaten ben ...'ı aradım dedim 5 liralık benzin getir birader. Neredesin dedi. Şuradayım dedim. Tamam gardaşım dedi. Geliyordu o çocuk. Ben de dedim ...'la kaçarım. İşte... ondan sonra arkaya geçti. Telefonu falan aradı. İşte eğildi. Koltuk altlarına falan baktı. Zaten arabanın içi karanlık hiçbir şey görünmüyordu Başkanım, şeyi falan görmedim, maktulü falan hiç görmedim. Bir kere gördüm o da elini kestiğinde, elini gördüm. Evlerinin orada. ... beni geri aradı Başkanım, Üniversitenin oraya geldim dedi. Ben de tamam biz karşından geliyoruz senin dedim. Karşılaştık, benzini aldım...'ye verdim. Dedim 'Ben eve gidiyorum. Yola gideceğim.' Direkt ...'ın yanına bindim eve kaçtım. Ondan sonra... peşimden geldi. ... gitti zaten... geldi. Tam içeri giriyordum. Benden bıçak istedi. Yani ben daha önce... ile hiç buluşacağız falan demedim. Yani bizim evin orada buluşalım yok ben kendi arabamı alayım şöyle yapalım böyle yapalım demedim. Öyle bir konuşmada olmadı. Sonra... bıçak istedi benden. Bıçak falan yok dedim. Ondan sonra... akıllı ol dedi. Başına bir şey alma dedi. Çık yukarıda otur dedi bana. Yani polise gideceğimi anladı herhâlde. Zaten o yüzden geldi evimin önüne. Bıçağı vardı çünkü arabada. Ben çıktım Başkanım yukarıya. Yarım saat falan oturdum. çocuğa aldığım eşyaları falan verdim. Ben yukarı çıkarken telefonumu kapattım. Yarım saat sonra geri açtım. Kim aramış mesajı geldi. Tanımadığım bir numara. Aradım babası çıktı. Babası beni eve çağırdı. Tamam abi geliyorum dedim. Yani sonuçta babası. Yani bir şekilde ikna ederiz. Ha bu arada ben şeyi unuttum Sayın Başkanım. Bu Üniversitenin orada ben çok ısrar ettim polise git, şöyle yap böyle yap, hastaneye götürelim. Bunları çok ısrar ettim. Yok dedi, gerek yok ölük, dedi. Yani bir kaç kere tekrarladım Başkanım onu. Gerek yok ölük dedi. Ben zaten kaçmaya çalıştım. Kaçtım. Sonra yine evime geldi. Yukarı çıktım. Sonradan aklıma bin bir türlü şey geldi. Anasını bıçaklıyor, babasını bıçaklıyor. Yani onlara o kötülüğü yapana bana da yapar. Anneme de söyleyemedim annem de hipertansiyon hastası aynı benim gibi. Yani işte babası çağırdı. Kendi arabama bindim evlerinin oraya gittim. Evlerinin oraya gittiğimde hiç kimse yoktu arabanın başında. Zaten evleri de çarşının ortasında. Kimse yoktu aradım ben. Zilleri de yok dışarıda. Bunları geri aradım. İşte 3-5 dakika sonra ... abi geldi. Ondan sonra... geldi. ... abi geldiğinde ben ... abi dedim, 'Söyleyelim polise gitsin' dedim, 'Allah için' dedim. Biz de yanarız dedim. Hepimiz yanarız dedim. Ya işte dedi ben durdursaydım dedi. Bu önünden geçmiş herhâlde babasının. ...'den gelirken mi ne. İşte babası öyle dedi. 'Keşke durdursaydım' dedi. Bu işler başımıza gelmeyecekti dedi. O arada... geldi. İşte ondan sonra... şey dedi Başkanım. Parçalayalım çuvala koyalım dedi. Eve koyalım dedi. Evde dursun dedi. Babası karşı çıktı. Evde duramaz koku yapar dedi babası. Yani ... abi orada hiç polise git teslim ol falan demedi. Deseydi zaten olurdu... de. Çünkü ben de bastırıyorum babası da bastırsaydı giderdi polise. Ondan sonra Başkanım babası kilime saralım dedi, İski dışı ırmağı var bu ...'ın orada. Oraya atalım dedi...'ye. Ondan sonra... vazgeçti başka bir şey dedi. Babasından bıçak istedi. Yani çok şey konuşuldu da Başkanım o an hatırlamıyorum. Zaten alkol de vardı bende. Alkolü de bahane etmiyorum da. Hatırladığım kadarıyla konuşuyorum. ... bıçak istedi Sayın Başkanım babasından. Zaten babası direkt kapının oradan verdi bıçağı. Yani ben arabanın önündeydim babası karşımdaydı. ... de yol tarafındaydı. Hemen bıçağı verdi babası sanki önceden hazırlamış gibi. ... arabaya bindi. 3 dakika falan şey oldu, ben yine söyledim abi dedim söyle dedim teslim olsun dedim. Bu işin dönüşü yok dedim. Bizim de çoluğumuz çocuğumuz var dedim. Babası hiç aldırış etmedi. Ondan sonra pardon Başkanım... arabadayken 1 çocuk 1 kadın geçti arkamızdan. Yani arabanın yanından. O arka tarafta oturuyorlar herhâlde. ... arabadayken öyle oldu. Ondan sonra... arabadan indi Sayın Başkanım. Elinde maktule ait elleri gördüm ben. O elleri de babasından poşet istedi baba poşet ver dedi. Hemen onu da kapının arkasından çıkarttı verdi. Ondan sonra babası bir yere gitti Sayın Başkanım. İçeri mi gitti. O arada bana 40 lira para verdi... Sayın Başkanım. Dedi benzin al dedi. Git dedi o döndüğümüz yerde Üniversiteyi geçince biz dönmüştük geri dönmüştük orada bekle dedi ben geri geleceğim dedi. Arabaya kadar gittim Sayın Başkanım. Sonra geri döndüm ben dedim benzini ne alacağım dedim. O arada babası çıktı. Aynı yerden yani bıçağı aldığı yerden bidonu da çıkarttı bana verdi. Ben aldım bidonu Sayın Başkanım gittim. Sayın Başkanım pardon şeyi unuttum ben. Babası şöyle bir teklifte de bulunmuştu bana. ‘Araba büyük, bununla şey yapmayalım, senin arabaya koyak, götürek.’ dedi. Öyle bir konuşma da geçti. Ben de hiç yok demedim. ... olmaz dedi gitmez bunun araba dedi. Araba işte yere çok sürtüyordu. Gitmez dedi. Ondan sonra ayrıldım zaten oradan Sayın Başkanım ben. İşte... gitmeden önce bana şeyi tarif etti. Sen şuradan git dedi, işte polis falan olursa bana haber et dedi. Enselenmeyim dedi. Oradan çıktım işte Sayın Başkanım...'nin söylediği yoldan gitmedim. Direkt hali geçtim. ... otoban yoluna girdim. Oranın Mobese kayıt kamerası var zaten. Oradan yukarıdan Kaleburcu köyünün oradan ... Petrol’e indim. 20 TL'lik benzin aldım. Yani yakılacağını falan bilmiyordum ben o zaman Başkanım. ...nin dediği yerde bekledim. Evet...'nin dediği yerde bekledim Sayın Başkanım, bunlar zaten 10-15 dakika sonra geri geldiler. Yanıma. Yaylaya doğru sür dedi.... Ben işte arabadan indim. Benzin bidonu vardı, işte benzin bidonunu arka kapıyı açacak oldu dedim açma açma! Babası önde oturuyor ya Sayın Başkanım. Babasına verdim. Bindim arabama şey yaptım...köyüne kadar hiç durmadım. Muhat köyünü geçtim. İşte orada arabanın altını vurdum bir. Yol bozuk orada. Arabanın altını vurdum durdum orada Sayın Başkanım. ... geldi ne oldu dedi, baktım bir şey yok arabada. Dedim bir şey yok tamam devam et. Ondan sonra devam ettik Sayın Başkanım. Şeye geldik. ...köyü ile, ...zaten benim köyüm oraları avucumun içi gibi biliyorum. Çiftlik köyü arasına geldik Sayın Başkanım. Oralarda çok ıssız kapkaranlık. Oralarda karanlık Sayın Başkanım, lavabo ihtiyacı için durdum. Alkol almıştım zaten. Lavabo ihtiyacı için durdum. O arada Suphigil de geldi ikisi birden indi, ikisi birden indi arabadan. Bu sefer onlar ikisi birden inince ben panikledim. Dedim az ileride evler var dedim başka yere gidelim dedim. ...ın oraya geldik Sayın Başkanım. Alman Mezarlığı’nın oraya. Orada da işte şey yaptım, elimi camdan çıkarttım sinyal falan yapmadım. Kesinlikle. Elimi camdan çıkarttım, ilerde zaten 500 metre ilerisinde jandarma var. Yani jandarma olduğunu bildiğim için kolumu çıkarttım, artık yeter girin şuraya bir yere, yeter hani dedim. Daha nereye gidiyorsunuz. Ne yapacaksınız. Ben de devam ettim Sayın Başkanım sigaram bitmişti bu Çamalan karakolunun tam altında bir tane tekel büfe var. Oradan dedim bira alırım dedim. Sigara alırım dedim. Oraya gittim. Kapalıydı sonra geri döndüm. Arabanın LPG'si bitiyordu. Petrole girdim. Bunların saptığı yeri geçince Toros Petrol var. Toros Petrol’ü de geçtim. Toros Petrol’den LPG aldım. Geri döndüm. Zaten geri döndüğümde bunlar oradan çıkıyorlardı Sayın Başkanım. Ondan sonra geri dönüş yoluna geçtik Sayın Başkanım ben bunları geçtim. Bunlar yine gittiğimiz...yolu üzerinden gideceklerdi. Ben oraya çok iyi bildiğim için o yolda eski ... yolu üzerinde haftanın 7 günü uygulama yapıyor jandarma trafik. İyi bilirim yani. Dedim inşallah yakalanırlar dedim. Onlar döneceklerdi oradan direkt gelin diye mesaj yazdım. ... ... de az önce bahsetti. Direkt gel mesajı var dedi. Onu başka bir şeye kullandı da ben o zaman yazdım Sayın Başkanım. Saate de bakabilirsiniz yani görüşme kaydı falan varsa. Ondan sonra Sayın Başkanım ... mevkisine geldik. Direkt gel dedim geldiler zaten. ...'nın dağını çıktık. İşte inerken bunlar bana selektör yaptı. Ben de emniyet şeridine çektim durdum Sayın Başkanım. İşte soluma geldiler bunlar. Sen ne yapıyorsun bizi nereye götürüyorsun dediler şuradan şeye gidelim Sağlıklı köyü var orada, oradan baraja yol çıkıyormuş. Ben dedim abi benim arabam oradan gitmez. Buradan gideriz dedim. Zaten demeye kalmadı jandarma trafik geldi. Jandarma trafiğin adı da İbrahim Uzman'dı. O geldi işte ben tam kaçacak gibi yaptım bir an panikledim. Ondan sonra arabadan indim geldim. Selamlaştık falan. Ne oluyor falan dedi işte. Otobanı soruyorlar dedim. Efendim işte ben otobanı soruyorlar dedim Sayın Başkanım. İşte... de ...'i soruyoruz dedi. Babası da tekrarladı ...'i soruyoruz dedi. Ondan sonra işte bunlar gitti, ondan sonra Suphigil gitti, ben orada kaldım. İbrahim Uzman’la orada kısa bir sohbet oldu orada. İşte arabayı satmadın mı falan gibi bir muhabbet geçti aramızda. 2-3 senedir ben de zaten İbrahim Uzman da biliyordu arabayı. İşte neyse bunlar İbrahim Uzman bizden önce hareket etti jandarma trafik ekibi. ... zaten geçmişti. Ben en son hareket ettim. O ara... beni aradı. Şu arkadan gelen sen misin dedi. Benim dedim. Otobana gireyim mi dedi, yok dedim. Yanlış hatırlamıyorsam. Yani otobana gireyim mi diye sordu, yok dedim döndüler dedim herhâlde. Bunu bana şeyde de söylediler Sayın Başkanım sabah karakola gittiğimde telefon kayıtlarını çıkarttıklarında bana söylediler zaten. Ondan sonra Sayın Başkanım ileride Suphigili yine durdurmuşlar. Ben direkt geçtim evime gittim yatmaya. Ertesi gün zaten sabah karakola gittim Sayın Başkanım. Çağırmışlar, babamı aramışlar. Sabah da şey oldu sabah kalktım Sayın Başkanım bir sürü telefon araması vardı mesaj falan vardı. Gece mesaj falan atmışlar. Mangal falan yazıp atmışlar yani. Mangalı niye yazmışsa. ... yazmış. Gece. İşte mangal yaktık falan filan yazmış. Sayın Başkanım. Bu şekilde ifade verelim demeye getirmiş. Ben kapatmıştım telefonumu. Faturam da kesilmişti zaten. Sabah da Sayın Başkanım kalktım babam beni aradı. Dedi oğlum böyle böyle jandarma seni arıyor hayırdır dedi. Dedim bilmiyorum baba şey yaparız dedim. İşte ... Gölge ile beraber gittik. Yani sabah babasını aradım. Babasını aradım sabah, babası da şey yaptı Sayın Başkanım. Beni eve çağırdı gel dedi buraya gel dedi. Abi dedim jandarma beni arıyormuş. İşte evlerine gittim Sayın Başkanım. ... yoktu. ... kendi evindeymiş. İşte... tembihlediler Sayın Başkanım. Köye gittik, şöyle yaptık böyle yaptık. Yani ... Gölge isimli arkadaşım da yanımdaydı. O da şahittir yani. Evet böyle konuşacağız dedi. Biz dedi böyle ifade verdik dedi sen de dedi böyle ifade vereceksin dedi. Yani... biraz önce benim tembihlediğimi söyledi. Gece bana mesaj attılar. Karakolda Sayın Başkanım 4 gün boyunca ifade verdim. Yani olur olmadık bir sürü beyanda bulundular. Yani bu şartlarda ifade verdim ben. Efendim jandarmada şey yaptılar. Bir araba çizdiler. Zaten o 3. gün müydü 4. gün müydü artık hani en son ben diyecektim tamam cinayeti ben işledim diyecektim. O dereceye geldim. Araba çizdiler Sayın Başkanım. Ben diyorum arabanın burasındayım, onlar diyor şurasındasın. ... gelene kadar sıkıntı yoktu. Ben gittim gösterdim. Yani ne yaptıklarını. Yani önceki ifadelerimde eksik de vardı Başkanım. Ben hipertansiyon hastasıyım. Gördüğünüz gibi terliyorum. Karakolda ifademi verirken de benim bu terlememi yalan olarak algıladılar. Yok Sayın Başkanım. ‘Boğazı falan kesikse işini bitir, şimdi ölsün, ortadan kaldıralım.’ gibi şeyleri kesinlikle söylemedim. Başkanım, arabanın içi komple kandı. Zaten alkol de vardı bende, yani korktum... komple aynı kasap gibiydi. Üstü baştan aşağı kandı komple kıpkırmızı idi. Kolluğa, polise, jandarmaya gidemedim Sayın Başkanım. Evime kadar geldi. Yani herhangi bir yardım etmek için değil yani ertesi gün gidecektim. Cevahir Çil isimli arkadaşımı da aradım zaten. O benzini almadan önce. 20 TL'lik benzini almadan önce. Dedim sen dedim sabah arabanın başına git. Ben dedim yarın işim var dedim. Yok Sayın Başkanım kesinlikle...’ye ‘Git bak yaşıyor mu yaşamıyor mu? Yaşıyorsa ortadan kaldıralım.’ öyle bir şey demedim. ... ... ile aram bozuk değil Sayın Başkanım. Yok Sayın Başkanım, ...’nin dediği gibi ‘Araca girip, kemerimi düzelterek çıkmak, bunu kimseye söyleme,’ deme gibi bir şey olamaz mümkün değil. ... niye böyle anlattı bilmiyorum Sayın Başkanım. ‘Bileklerini kes, iz bırakılmış falan’ demedim. Sayın Başkanım 'Doktora götürelim' diye söyledim. Babasına da söyledim. Dedim '... abi götürelim' dedim. Kendisi '... götürmez' dedi. 'Biliyorsun...’yi' dedi, ya... değişik bir insan ya. Efendim ben bu konuyla ilgili karakola geldiğimde bile tecavüz konusunu hastanede duydum. Zaten neye karıştığımı hastanede anladım. Ne olduğunu hastanede anladım. Tecavüz, mecavüz ben hiçbir şekilde bilmiyorum da etmiyorum da. Sayın Başkanım öncelikle ben sapık değilim. Eğer öyle bir şeyim olsa sabıkam olurdu. Kadın düşmanı da değilim. Sonuçta benim bir kızım var, iki tane ablam var. Onların elinde büyüdüm zaten. Bir de şeye gelince, ben hiç ses duymadım Sayın Başkanım arabaya bindiğimde. Arabaya bindiğimde sadece gördüğüm... gömlekli bir şekildeydi. Eli yüzü her tarafı kandı. Elleri kesikti. Onu gördüm Sayın Başkanım. Ondan sonra zaten oradan kaçmak için bahane aradım. Orada gerekli teşviki de yaptım. ‘Polise git, hastaneye götürelim.’ dedim. ‘Ölük.’ dedi, yani çok rahat bir şekilde ‘Ölük’ dedi. Eğer beni orada ölük olduğuna inandırmasaydı, zaten bir şekilde şu an ... burada olurdu. Yani eğer ki ben orada bir ses duysaydım şu an ... buradaydı. Başka da diyecek bir şeyim yoktu. Sayın Başkanım, benim 5-6 yıllık bir arkadaşlığım var bu şahısla. Bu zaman içerisinde de böyle bir insan değildi ben arkadaşlık yaparken. Beraber yola gidip geliyorduk. ...'ya çalışıyorduk. Yani yolda yemek yemiyordu ev yaptıracağım diye. Evine bağlı bir insandı. Yani şu 1 senedir bunda bir sıkıntı var. Zaten 1 senedir de ben bu mazot olayından dolayı, daha sonrasında da tekrarlayan olayları vardı, birkaç arkadaşımla da beni kötü etti. Aramız zaten açıktı yani. Yani bir pişmanlığım var bununla arkadaşlık yaptığım için. Başka da pişmanlığım yoktur Sayın Başkanım.”,
Bozmadan sonra Mahkemede; “Ben suçsuzum, olayı benim üzerime yıkmak istiyorlar. ... ...nin arkasında birileri vardı. Beni bu suça sürüklediler. Olayı benim üzerime yıkmak istediler. Olay tarihinde ... ... beni ilk aradığında ben müsait olmadığımı söyledim. Ancak o esnada orada bulunan arkadaşım ben tam telefonu kapatırken bana bir şey dediği için... bir kez daha aradı. Bende artık yanına gitmek zorunda kaldım. ...nin yanına ... ile gittim. Oraya vardığımızda ben ...'a...'nin birini öldürdüğünü ve başının belada olduğunu söyledim. Bu yüzden beni çağırdığını söyledim. ... oradan ayrıldı. Ben araca biner binmez... aracı hareket ettirdi. Panik bir hâldeydi. Eli yüzü çizikti. Gömleği kan içindeydi. Aracın koltuk kılıfları kan içerisindeydi. ... ben araca biner binmez tenha bir yere gidelim dedi. Daha sonra bir Cono ile kavga ettiğini söyledi ve şahsın ölü olduğunu söyledi. O esnada benden benzin istedi. Ben de eşimden ayrı olduğum için kızımın velayeti de bende olduğu için ve sürekli kızımı kaybederim korkusu olduğu için ve ayrıca panik ve şokta olduğum için benzini niye istediğini sormadım. Benzini ne yapacağını da sormadım. Sorduğunuz üzere şokta olduğum içinde benzini ne yapacağı hususunda aklıma bir şey gelmedi. Daha sonra ... 1 litre benzin alarak geldi. Benzini almaya indim. Benzini alınca ...'a ölü şahsın arabada yattığını söyledim. ... bunun üzerine hemen kaçıp gitti. Ben de hemen aracın direksiyon kısmına geçtim. Amacım ...'a yetişip ... ile birlikte gitmekti. Yolda ...'a yetiştim. Ben inerek ...'ın aracına bindim. Yolda giderken bir yerde polis aracı gördük. Kontrol ettiğimde... arkadan aracın farları kapalı olarak geliyordu. Bunu ... da gördü. Daha sonra... polisi görünce başka bir yöne doğru .... Ben evime geçtim. Kısa bir süre sonra... geldi. Benden bıçak istedi. Bıçak olmadığını söyledim. ... oradan ayrılıp gitti. Ben de telefonumu kapatım evde oturdum. Evde annem ve kızım vardı. Başka kimse yoktu. Ara ara kızıma bakıp hüzünlendim. (Sanığa niye hüzünlendiği sorulduğunda) Sonuçta ölen bir bayandı. Onun da annesi, babası vardı. Bu nedenle kızıma bakınca hüzülendim. (Sanığa ölenin kimliğini ve cinsiyetini nereden bildiği hususu sorulduğunda) Bir ara ben aracın direksiyonundayken... arkaya geçti. Arkadan elinde bir çanta ile geldi. Hatırladığım kadarıyla bu çanta kadınların dışarıda taktığı çantalardandı. Ben bu nedenle arkada ölü olarak yatan şahsın kadın olduğunu anladım. (Sanıktan maktülenin kimliği ile ilgili... ile konuşup konuşmadığı sorulduğunda) Buna ilişkin aramızda konuşma geçmedi. (Sanıktan maktüleyi görmediği, kaç yaşında olduğunu bilmediği genç bir kız olduğunu bilmediği hâlde kızına bakıp niye hüzünlendiği tekrar sorulduğunda) Olayın şokundaydım. Aklım başımda değildi. Yarım saat kadar telefonumu kapalı tuttum. Telefonu açınca arayan numara geldi. Ben de aynı numaraya dönüş yaptım. Aradığım numara sanık...'in numarası idi ancak ben... ile görüştüm. Ben numaranın bende kayıtlı olmadığı için sanık...'e ait olduğunu bilmiyordum. Daha sonra...'nin evine gittim. (Sanıktan o saate kadar birisinin ölü olduğunu bildiği, bunun bir bayan olduğunu bildiği, yine kendi beyanına göre kız çocuğuna bakıp bu nedenle hüzünlendiği hususu hatırlatılarak Kolluk kuvvetlerini neden aramadığı soruldu) Benim kızımın velayet sorunu vardı. Bu nedenle korkuyordum. Aklım başımda değildi. Polisi aramak aklıma gelmedi, dedi. Ben...'nin evine gittiğimde... maktulenin ellerini kesmişti. Hatta bana da karşıdan gösterdi. Ben de o anda şoka girdim. Sorduğunuz üzere yaklaşık 15 dakika orada kaldım. Bana git benzin al dediler. Bizi şurada bekle dediler. Hatta bana benzin almam için para verdiler. Bende oradan ayrılıp benzin almaya gittim. Benzini aldıktan dedikleri yerde bekledim. (Sanıktan kendi beyanına göre şoka girdiği, maktulenin kesilmiş ellerini gördüğü, ancak şokta olmasına rağmen aracı tek başına kullanabildiği ve önden gittiği hususu soruldu) Ben şoka girmiştim. Aklım başımda değildi. Ne yaptığımı bilmiyordum. Benzini niye istediklerini o an sorgulamadım. Benzini ne yapacaklarını sorgulamadım. Nereye gideceklerini sorgulamadım. Aklım başımda olmadığı için ne yaptığımı bilemiyordum. Ben benzini alıp diğer sanıklar bekledim. Onlar gelince ben önde onlar arkada yolumuza devam ettim. Nereye gideceğimizi bilmiyordum. Ancak diğer sanıklar gelince yukarıya doğru sürüklediler. Ben de bu nedenle yukarıya doğru ...'ta Çamlıyayla kısmını işaret ettiği için o tarafa gittim. En son Jandarma karakolunun oradan geçmemek için elimle arkadaki araca ‘Artık bir yere girin’ şeklinde işaret anlamında elimi salladım. Sinyal de vermiş olabilirim. Geri dönerken diğer sanıklar arkada bana selektör yaptı. Ben de durdum. Sağlıklı köyü gibi bir yere gidelim dediler. Ondan sonra ben aracımla hareket ettikten kısa bir süre sonra trafik timi bizi durdurdu. (Sanıktan trafik timi kendilerini durdurduğunda bir ölü olmasına ve yaşanılanlara rağmen ekip kendilerini durdurur durdurmaz arkadaki araçtakilerin kendisine ... yolunu sordukları şeklindeki beyanları ve sorulan sorularda sürekli ‘şoktaydım aklım başımda değildi’ şeklindeki beyanları hatırlatılarak olayın şokunda olmasına ve aklı başında olmamasına rağmen bir anda bu şekilde nasıl cevap verebildiği soruldu) Ben gelen Jandarma görevlilerini tanıdığım için o esnada rahattım. Jandarma ve polisi tanırım. Sürekli gidip gelirim. (Sanığa gelen görevlileri nereden tanıdığı sorulduğunda) Ben sürekli esnafların yanına giderim. Polisleri de sürekli oraya gelip gittikleri için tanırım. Bu nedenle onlarla konuşurken şokta değildim. Rahat konuştum. Hatta yaklaşık 2 dakika görevlilerle sohbet ettim. Araç alım satımından bahsettik. Ben o sırada da şoktaydım. Bu hususun bu şekilde düzeltilmesini istiyorum. Olay esnasında Jandarma sorunca birden ağzımdan böyle bir cümle çıktı. Daha sonra sanık ...'nin kullandığı araç ters yöne girince görevliler o aracın peşinden gitti. Ben oradan evime gittim. Telefonumu kapattım. Sabaha kadar uyudum. Gece bana... mesaj atmış. Sabah ben kalkınca arkadaşım ... Gölge ile görüştüm. ... Gölge'yi uzun süredir tanırım ancak yaklaşık 1,5 - 2 yıldır samimiyim. ... Gölge ile birlikte sanık...'in evine gittik. Ben ... Gölge'ye...'nin birisini öldürdüğünü, başının belada olduğunu, beni de karakola çağırdıklarını söyleyerek ‘Sen konuşulanlara şahit ol. Benim başıma bir ... gelirse konuşulanları gider Jandarmaya anlatırsın.’ dedi. Bu nedenle ... Gölge'yi yanımda götürdüm. Oraya gittiğimizde ... da yanımızda olduğu hâlde konuştuk. Orada... ...'ı hasmının kardeşi ile tartıştığını ve vurduğunu söyledi. Bana da karakolda ‘Mangal yaptık.’ dedi. ... bu konuşmaya şahittir. ... da, ... da başından itibaren...'nin birini öldürdüğünü biliyorlar. Ancak gerçeği konuşmuyorlar. Yalan söylüyorlar. İkisi de ben karakoldayken ailemin yanına giderek benim suçsuz olduğumu söylemiş. İkisi de ifadelerinde doğruyu söylemedi. (Sanıktan ... Gölge'nin ... ... ile tanışıp tanışmadıkları hususu sorulduğunda) Birbirlerini tanırlar. Ancak samimi değillerdir. (Sanıktan ... ... ile ...'ın arkadaşlığının bulunup bulunmadığı soruldu) ... ile... birbirini tanır. Ancak samimi değillerdir. (Sanıktan ... ...nin ... Gölge ile samimi arkadaş olmamasına rağmen ... Gölge'nin yanında birisini öldürdüğünden niye bahsettiği hususu sorulduğunda) ... ... bunu özellikle ... Gölge'ye anlatmadı. Ben sorduğum için anlattı. Onun öncesinde bana gözüyle ‘... sağlam mı’ diye işaret etti. Ben de ‘Sağlam sıkıntı yok.’ anlamında işaret ettim. Bu nedenle ...'ın yanında bu olaydan bahsetti. Bu olayın başından itibaren ... ... ve Jandarma görevlileri olayı benim üzerime yıkmak istemektedirler. Sürekli beni suçlu çıkarmak istemektedirler. Ayrıca aleyhime iftira niteliğinde delil uydurdular. (Sanıktan Jandarma görevlileri ile bir husumeti bulunup bulunmadığı sorulduğunda) Bana herhangi bir husumetleri yoktu. Ancak ... ...yi koruyan çok güçlü birileri olduğunu düşünüyorum ve ifadeleri benim üzerime yönlendirmeye çalıştılar. ... ...nin benimle ilgili yargılama aşamasında cinsel saldırı suçuna ilişkin ‘fermuarımı çektiğim’ şeklindeki beyanını niye söylediğini bilmiyorum. İyi hâl indirimi almak için böyle bir beyanda bulunmuş olabilir. Aklıma başka bir şey gelmiyor. Sorduğunuz üzere ... ...nin beni çağırması ve benim ... ...nin yanına gitmem, sonrasında eve gitmem, sonrasında benzin almam, sonrasında onlara öncülük etmemin sebebi ... ...ye yardım amaçlı değildir. Benim kızımın velayeti bendeydi. Eşimle ayrıydım. Kızımın velayeti benden alınır kaygısıyla hareket ettim. Bunun sebebi de... ile Üniversitenin orada ilk görüştükten sonra ayrılıp eve gelince... de daha sonra benim evime geldiğinde ‘Senin de başın yanar, çoluk çocuğun var.’ demesiydi. Bu nedenle çocuğumun velayeti ile ilgili sürekli kaygı duyuyordum. Sorduğunuz üzere benim kızım 8 yaşındadır. Sorduğunuz üzere benim kardeşim beni arayıp birisinin kafasına vurduğunu ve yerde yatıyor olduğunu söylemiş olsaydı hemen polise git derdim. Ben...'nin evinin önüne gittiğimde tam hatırlayamamakla birlikte yaklaşık 15 dakika kadar kaldığım kanaatindeyim. Ancak daha kısa da olabilir. Ben olay yerine ilk gittiğimde sanık ...'nin evinin içine hiç girmedim. Minibüsün orada bekledim. Yine sorduğunuz üzere tam hatırlayamamakla birlikte ilk gittiğimde yaklaşık 2-3 dakika yalnız bekledim. Bu süre daha kısa da olabilir. Daha sonra yanıma sanık... geldi. Ondan sonra da sanık ... geldi. Ben sanık... ile ‘Olan olmuş, gitsin teslim olsun.’ şeklinde konuştum. O arada sanık ... babasından bıçak istedi. Babası sanık ...'ye bıçak verdi. ... minibüsün içine girdi. 2 dakika kadar içeride kaldıktan sonra dışarı çıktı. Elinde maktulün elleri vardı. Dalga geçer gibi bize doğru gösterdi. Babasının elleri içeri götürüp götürmediğini hatırlamıyorum. Daha sonra babası içeriden bir çuval getirdi. Ben oraya gittiğimde arabanın içerisinde maktule ait eşyaları ve koltuk kılıflarını görmedim. İçeri götürüp götürmediklerini görmedim. Babası çuvalı getirdikten sonra... bana yol tarif ederek ‘Şuradan, şuradan, şuradan geçerek benzinliğe git, yolda bir uygulama görürsen bize haber ver.’ dedi. O arada... bana benzin bidonu ve yanında 40 TL para vererek ‘Benzinlikten benzin al.’ dedi. ... minibüsün yanına ilk geldiğinde elbiselerini değiştirmişti. Minibüsün yanına geldikten sonra minibüsün oradan ayrıldığını ben hiç görmedim. Sorduğunuz üzere... dışarı çıktığında üzerinde hiç kan yoktu. Kıyafetlerinde niye kan olmadığını bilmiyorum. Şayet orada bıçaklamış olsaydı üstünün başının kan olması gerekirdi. Sorduğunuz üzere bileklerini keserken üzerinde değiştirmiş olduğu kıyafetleri yani eşofmanları vardı. Bileklerini keserken üstüne nasıl kan gelmediğini bilmiyorum. Sorduğunuz üzere ben evin önünde kaldığım süre konusunu yanlış hatırlıyor olabilirim. Sorduğunuz üzere olay yerine gittiğimde minibüsün içinde yatan şahsı hiç merak edip gidip bakmadım. Minibüsün kapısına doğru hiç gitmedim. Aracın ön farlarına sırtımı yasladım. Kara kara ne yapacağımı düşünüyordum. Ayrıca üçümüz de minibüsün yanında iken şu an kimin söylediğini net hatırlayamamakla birlikte sanık...'den veya sanık ...'den birisi ‘Halıya saralım.’ dedi. Diğeri de ‘Yok halıya sarmayalım parçalayalım.’ dedi. Sorduğunuz üzere yakma ile ilgili herhangi bir konuşma geçmedi. ... ilk başta da benden benzin istediği için muhtemelen kafasına yakmayı sokmuştu diye düşünüyorum. Sorduğunuz üzere ben araçtaki şahsın ölü olduğunu...'den duymuştum. Bunu da evlerinin önüne gittiğimde değil ilk... ile buluştuğumuzda öğrenmiştim. ... ile ilk buluştuğumuzda aracı o kullandı. Daha sonra yolda giderken birden durdu ve aracın direksiyonuna ben geçtim. Aracın direksiyonuna niye geçtiğimi hatırlamıyorum. ... de o esnada aracın arka tarafına geçti. Ben panik hâlde aracı kullanıyordum. ... de o sırada arka taraftan bana ‘Korkma lan buz gibi ölük ölük.’ dedi. Çantayı alarak ön tarafa geldi. Çantayı kontrol etti. Sorduğunuz üzere... bunu söyleyince...'ye inandım. Olayın yeni olduğu, cesedin bu şekilde soğumama durumunu bilmiyordum. O kadar zeki bir insan değilim. O kadar zeki olsaydım ...'a mesaj atar ‘Polis çağır.’ der ve bu hâlde olmazdım. 5 dakikalık zevk için hayatımı karartacak birisi değilim. Ben maktulün yakılacağını hiçbir şekilde bilmiyordum ve tahmin etmiyordum. Ben o benzinle ne yapılacağını tahmin edemedim. Bunun sebebi o esnada panik hâlinde olmamdı. Ben sanık ...'ye elimle işaret yaptıktan sonra orada durmayarak sigara almak için devam ettim. Çamalan Jandarma karakolunun altında bulunan büfeye gittim. Orası kapalı olunca benzinliğe LPG ve sigara aldıktan sonra tekrar sanık Suphilerin bulunduğu yere doğru gittim. O esnada onların da oradan çıktığını gördüm. Ben de orada hiç durmayarak yola devam ettim. Herhangi bir ateş görmedim. O bölge ormanlık bir alandı. Sorulduğu üzere benzinlikten sonra tekrar sanık Suphilerin bulunduğu yere neden gittiğimi bilmiyorum. O esnada şuursuzca hareket ediyordum. Benim benzinliğine gitmemle tekrar geri dönmem arasında yaklaşık 15 dakikalık bir zaman vardır. Minibüsü... kullanıyordu. Benzini de Üniversitenin aşağısında sanık Suphileri beklediğim yerde sanık ...'ye verdim. Ben zaten aracın dışında bekliyordum. ... de durdu. İndi. Benzini verdim. İkisi de iftira atıyor Sayın Başkanım fotoğraflarda gördüğüm kadarı ile aracın her tarafı kandı yani ayakkabımda veya üzerimde herhangi bir yerimde kan lekesi olurdu, herhangi bir iz olurdu yani olay bunların evinin önünde Sayın Başkanım, ben nasıl o arabaya bineyim ki, kesinlikle iftira atıyorlar. Babası olay anında benim yanımdan hiç ayrılmadı. Bana neden iftira attığını bilmiyorum Başkanım, neden iftira attığını bilseydim zaten arkadaşlık kurmazdım ki, Kesinlikle ‘Çok güzeldi,’ falan diye ona benzer tabirler kullanmadım Sayın Başkanım. Böyle bir şey olması mümkün değil, zaten kıyafetlerimi verdim yani kıyafetlerimden şüphe ediliyorsa zaten bu petrolde kamera kaydım var, bu kıyafetlerim aynı kıyafetlerim, hiç bir şekilde eve de uğramadım. Bir şey de yapmadım, gece eve gittim yorgunluktan yattım. Hiç bir şekilde ben ...'ı görmedim, dünya ahiret bacım olsun Sayın Başkanım, bu saatten sonra ben neden yalan söyleyeyim ki sürekli psikolojik olarak linç ediliyorum yani hem ben hem ailem. Sürekli suçları benim üsteme atıyorlar. Yani anlattım Sayın Başkanım ben ne yaşandıysa anlattım. Sayın başkanım bunlar kesinlikle iftiradır. Ben bir vatandaş olarak, ben asker değilim, polis değilim. Yalan söylemektedirler, arabanın içinde yoğun bir şekilde kan kokusu vardı. Artı bir de ben madem tecavüz etmişim bu bayana yani bunu neden karakolda söylemedi, yani bunu sizin önünüzde burada söyleyemiyorum ama dedi bir şeyler vardı dedi. Karakolda hiç bayan yoktu, karakolda neden söylememiş. Mütalaayı kabul etmiyorum. Atılı suçu işlemedim. Önce bu suça yardım etmediğimi savunmak zorunda kaldım. Sonrasında ise öldürmediğimi savunmak zorunda kaldım. Şimdi de cinsel saldırıda bulunmadığımı savunmak zorunda kaldım. Benim alnım açık. Başım dik. Öncelikle beraatime karar verilmesini istiyorum. Eğer aksi kanaatte iseniz ve bana ceza verecekseniz benim o akşam psikolojimin bozuk olduğu, aklımın başında olmadığı, bu nedenle Adli Tıp Kurumuna sevkimin yapılarak o gece bu durumdayken cinsel saldırıda bulunup bulunamayacağım hususunda rapor aldırılmasını istiyorum. Gözaltına alındıktan 2 gün sonra hastaneye götürüldüm, kurum müdürü de yanımda bulunuyordu, tansiyonum 20'ye çıktı, bu hâldeyken, tansiyonum bu kadar yükselirken cinsel saldırı eylemini nasıl gerçekleştirebilirim, olay tarihinden önce de tansiyon hastasıydım, hipertansiyon rahatsızlığım bulunuyor, dolayısıyla böyle bir eylemi gerçekleştiremem. Alnım açık başım dik. Vicdanınıza sığınıyorum.”,
Şeklinde savunmada bulunmuştur..
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun "Cinsel saldırı" başlığını taşıyan 102. maddesi;
"1) Cinsel davranışlarla bir kimsenin vücut dokunulmazlığını ihlâl eden kişi, mağdurun şikâyeti üzerine, iki yıldan yedi yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
2) Fiilin vücuda organ veya sair bir cisim sokulması suretiyle işlenmesi durumunda, yedi yıldan oniki yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. Bu fiilin eşe karşı işlenmesi hâlinde, soruşturma ve kovuşturmanın yapılması mağdurun şikâyetine bağlıdır.
3) Suçun;
a) Beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı,
b) Kamu görevinin veya hizmet ilişkisinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle,
c) Üçüncü derece dâhil kan veya kayın hısımlığı ilişkisi içinde bulunan bir kişiye karşı,
d) Silâhla veya birden fazla kişi tarafından birlikte,
İşlenmesi hâlinde, yukarıdaki fıkralara göre verilen cezalar yarı oranında artırılır.
4) Suçun işlenmesi sırasında mağdurun direncinin kırılmasını sağlayacak ölçünün ötesinde cebir kullanılması durumunda kişi ayrıca kasten yaralama suçundan dolayı cezalandırılır.
5) Suçun sonucunda mağdurun beden veya ruh sağlığının bozulması hâlinde, on yıldan az olmamak üzere hapis cezasına hükmolunur.
6) Suç sonucu mağdurun bitkisel hayata girmesi veya ölümü hâlinde, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına hükmolunur." şeklinde iken, 28.06.2014 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun'un 58. maddesi ile yapılan değişiklik sonucu;
"(1) Cinsel davranışlarla bir kimsenin vücut dokunulmazlığını ihlâl eden kişi, mağdurun şikâyeti üzerine, beş yıldan on yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Cinsel davranışın sarkıntılık düzeyinde kalması hâlinde iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası verilir.
(2) Fiilin vücuda organ veya sair bir cisim sokulması suretiyle gerçekleştirilmesi durumunda, on iki yıldan az olmamak üzere hapis cezasına hükmolunur. Bu fiilin eşe karşı işlenmesi hâlinde, soruşturma ve kovuşturmanın yapılması mağdurun şikâyetine bağlıdır.
(3) Suçun;
a) Beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı,
b) Kamu görevinin, vesayet veya hizmet ilişkisinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle,
c) Üçüncü derece dâhil kan veya kayın hısımlığı ilişkisi içinde bulunan bir kişiye karşı ya da üvey baba, üvey ana, üvey kardeş, evlat edinen veya evlatlık tarafından,
d) Silahla veya birden fazla kişi tarafından birlikte,
e) İnsanların toplu olarak bir arada yaşama zorunluluğunda bulunduğu ortamların sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle,
İşlenmesi hâlinde, yukarıdaki fıkralara göre verilen cezalar yarı oranında artırılır.
(4) Cinsel saldırı için başvurulan cebir ve şiddetin kasten yaralama suçunun ağır neticelerine neden olması hâlinde, ayrıca kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler uygulanır.
(5) Suç sonucu mağdurun bitkisel hayata girmesi veya ölümü hâlinde, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına hükmolunur." hâlini almıştır.
Maddenin ilk fıkrasında cinsel saldırı suçunun temel şekli düzenlenmiş, ikinci fıkrasında ise vücuda organ veya sair bir cisim sokulması suretiyle gerçekleştirilmesi, suçun temel şekline nazaran daha ağır cezayı gerektiren nitelikli bir hâl olarak yaptırıma bağlanmıştır.
Korunan hukukî değer, kişilerin cinsel özgürlüğü ve dokunulmazlığıdır. Cinsel saldırı suçunda failin kadın ya da erkek, evli veya bekâr olması mümkündür. Fail ile mağdurun farklı ya da aynı cinsiyetten olması da önemli değildir. Ancak, TCK’nın 102. maddesinde düzenlenen cinsel saldırı suçunun mağdurunun on sekiz yaşını tamamlamış olması gerekir. Cinsel saldırı kasten işlenebilir ve failin kastının suçun kanuni tanımındaki tüm unsurları, yani mağduru, cinsel davranışı, vücut dokunulmazlığının ihlalini ve mağdurun rıza göstermediğini kapsaması gerekir. Bu suçla korunan hukuki yarar üzerinde tasarrufta bulunabilen cinsel özgürlük olduğundan hukuki sınırlar içerisinde kalması şartıyla rızaya ehil mağdurun cinsel davranışa göstereceği rıza, fiili hukuka uygun hale getirecektir. Maddenin ikinci fıkrasındaki nitelikli halin oluşması için vücuda organ veya sair cismin sorulması gerekir.
Öte yandan; amacı, somut olayda maddi gerçeğe ulaşarak adaleti sağlamak, suçu işlediği sabit olan faili cezalandırmak, kamu düzeninin bozulmasını önlemek ve bozulan kamu düzenini yeniden tesis etmek olan ceza muhakemesinin en önemli ve evrensel nitelikteki ilkelerinden biri de, öğreti ve uygulamada; "suçsuzluk" ya da "masumiyet karinesi" olarak adlandırılan kuralın bir uzantısı olan ve Latincede; "in dubio pro reo" olarak ifade edilen "şüpheden sanık yararlanır" ilkesidir. Bu ilkenin özü, ceza davasında sanığın mahkûmiyetine karar verilebilmesi bakımından göz önünde bulundurulması gereken herhangi bir soruna ilişkin şüphenin, mutlaka sanık yararına değerlendirilmesidir. Oldukça geniş bir uygulama alanı bulunan bu kural, dava konusu suçun işlenip işlenmediği, işlenmişse sanık tarafından işlenip işlenmediği veya gerçekleştirilme biçimi konusunda bir şüphe belirmesi hâlinde de geçerlidir. Sanığın bir suçtan cezalandırılmasına karar verilebilmesinin temel şartı, suçun hiçbir şüpheye mahal bırakmayacak kesinlikte ispat edilebilmesidir. Gerçekleşme şekli şüpheli veya tam olarak aydınlatılamamış olaylar ve iddialar sanığın aleyhine yorumlanarak mahkûmiyet hükmü kurulamaz. Ceza mahkûmiyeti; toplanan delillerin bir kısmına dayanılıp, diğer kısmı göz ardı edilerek ulaşılan kanaate ya da herhangi bir ihtimale değil, kesin ve açık bir ispata dayanmalı, bu ispat, hiçbir şüphe ya da başka türlü oluşa imkân vermemelidir. Yüksek de olsa bir ihtimale dayanılarak sanığı cezalandırmak, ceza muhakemesinin en önemli amacı olan gerçeğe ulaşmadan hüküm vermek anlamına gelecektir.
Bu açıklamalar ışığında uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde;
Çağ Üniversitesi Psikoloji Bölümü hazırlık sınıfı öğrencisi olan 1995 doğumlu ...’ın, 11.02.2015 tarihinde saat 20.00 sıralarında ...Alışveriş Merkezi önündeki durakta ... il merkezindeki evine gitmek için minibüs beklediği, ... Otobüs Kooperatifine bağlı minibüsle yolcu taşımacılığı yapan inceleme dışı sanık ...’in ....plakalı minibüsle durağa yanaşmasıyla maktul ...’ın minibüse bindiği, araç içerisinde maktulden başka yolcu bulunmadığı, minibüsle normal güzergâhında, E-5 kara yolundan ... istikametine doğru giden sürücü ... ...’nin birden güzergâh dışına çıkarak aracı otoban bağlantı yoluna doğru sürdüğü, bunun üzerine maktul ...’ın "Senin niyetin ne, neden bu yola girdin?" diye tepki göstererek ... ...’den aracı normal güzergâhtan götürmesini istediği, ... ...’nin bu şekilde ortaya koyduğu kendisine yönelik gerçekleştirmeyi planladığı cinsel saldırıyı engellemek amacıyla, ... ...’den aracın kapılarını açmasını ve kendisini araçtan indirmesini istediği, bunun üzerine ... ...’nin aracını yolun kenarında, tenha bir yere çekerek durdurduğu, ardından aracın arka tarafında oturan maktule nitelikli cinsel saldırı amacıyla saldırdığı, ... ...’nin pantolonunu çıkarttığı boğuşmanın ve cinsel saldırının devam ettiği sırada maktulün inceleme dışı sanık ...'nin bacak arkasını tırmalayarak ve biber gazı sıkarak direnmeye çalıştığı, inceleme dışı sanığın bu kez de maktulü darbetmeye başladığı, başına aldığı darbelerin etkisiyle maktulün araç içerisinde kendinden geçip, yerde baygın kaldığı, bunu fırsat bilen ...’in kendisini savunamayacak durumda bulunan ...’a karşı nitelikli cinsel saldırı suçunu işlediği, maktulün bilincini kaybedip kendinden geçmesi sebebiyle paniğe kapılan inceleme dışı sanığın bu durumu arkadaşı olan sanık ...’ye saat 20.40 sıralarında telefonla bildirerek...’ten yanına gelmesini istediği, ... ... ile sanık ...’in ... ilçe merkezinde buluştukları, maktulün bu sırada minibüs içerisinde baygın hâlde olduğu, şehir merkezinde dikkat çekmemek ve ne yapacakları konusunda konuşmak amacıyla önce ... ilçesinde bulunan ... Üniversitesi’nin olduğu ıssız ve karanlık alana gittikleri, sanık ...'in arkadaşı olan ve olaydan haberi olmadığı kanaatine varılarak hakkında ek takipsizlik kararı verilen ... isimli şahsı arayarak 5 TL’lik benzin istediği, ...'ın bir müddet sonra benzini getirdiği, sanık ...'in ...’ın aracı ile daha sonra ... ...nin babasının evinin orada buluşmak için ayrıldığı, ayrıca kendi arabasını almak amacıyla da gidip geleceğini söylediği, ... ...nin de babası diğer inceleme dışı sanık...’i telefonla arayarak çok önemli bir durum olduğunu belirterek evlerinin yakınındaki sokak başına çıkmasını istediği, sanık...'in ... ...nin yanına geldiği, ... ...nin...'e “Arabada kavga ettiğim birisi yatıyor, öldü mü kaldı mı bilmiyorum" dediği, ...'in araç başında beklediği, ... ...nin de eve çıkarak üzerini değiştirip, elini yüzünü yıkadığı, sanıkların tekrar araçta bulunan maktulün yanına geldikleri, birkaç dakika sonra sanık ...'in de yanlarına aracıyla geldiği, ...'in ve...'in ... ...ye maktulün hâlen yaşayıp yaşamadığını kontrol etmesini söyledikleri, yaptıkları kontrolde maktulün hâlen yaşadığını ve maktulden sesler geldiğini fark ettikleri, sanık ...'in minibüsteki kanlı koltuk başlıklarını toplayıp evlerine götüren... ve ... ...’nin minibüsün yanından ayrılmalarını fırsat bilerek minibüsün içerisine baygın şekilde yatan maktulün yanına girdiği, inceleme dışı sanık ...’nin Ağır Ceza Mahkemesinde verdiği ifadesinde; minibüsün yanına döndüğünde “..., aşağı inerken fermuarını kapatıyor, iç çamaşırını düzeltiyordu. Yaklaşık 5 dakika sonra ben kendisine sordum, bir şey falan yaptın mı gibisine, kendi yok öyle şey yaparak gayet soğuk bir şekilde yok gibisine cevap verdi. Bu cinayet olayı olduktan sonra ben boğazına bıçağı batırdıktan sonra onun gülme hani derler ya pis pis gülüyor gibisine o tavrını görünce... dedim sen bir şey yapmadın değil mi dedim. Beni ihbar etmekle tehdit etti o zaman... Gayet sakindi falan, dedim ya gayet rahattı, bacanak dedi, yani güzelmiş gibisine öyle bir kelime kullandı. Öyle deyince... dedim sen ne yaptın bir şey mi yaptın dedim. Sakın ağzını açma dedi, yani ihbar ederim seni gibisine orada öyle konuştu... ... ... bana yani şey bir şekilde ellerini omzuma koyarak... dedi benim ne yaklaştığımı, yani arabada anlattım ya size o şekilde yaklaştığımı, ne de benim yaktığımı söylersen benim evimi göstererek çoluğunu çocuğunu kaçırırım dedi.” şeklinde beyanlarda bulunduğu, sanık ... ve inceleme dışı sanıkların hep birlikte kendi aralarında maktulü öldürme ve delilleri yok etme konusunda plan yaptıkları, sanık ...'in delil bırakmış olabileceği şüphesi ile ... ...ye “Başladığın işi bitir, öldür, sen kimliğini kızın parmakları arasında bıraktın oradan her türlü seni bulurlar, bileklerini kes.” dediği, ...’in de o esnada sanık ...'in söylediği bu sözü duymasına rağmen sanığın bu sözüne karşı herhangi bir karşı duruş göstermediği, ... ...nin henüz hayatta olan ve araç içerisinde baygın yatmakta olan maktul ...’ın her iki elini bilek hizasından kestiği ve bir poşete koyduğu, sonrasında ise maktulün boğazına defalarca bıçak saplayarak maktulü öldürdüğü, maktule ait kesilmiş elleri...’in evinin alt katında kullanılmayan bir klozetin içerisine sakladıkları ve üzerine talaş döktükleri, daha sonra kendi aralarında cesedi ve delilleri nasıl yok edecekleri konusunda konuştuktan sonra cesedi yakarak ortadan kaldırmaya karar verdikleri, bu amaçla yakıt almak için sanık ...'in...'den bidon istediği, sanık...'in de beyaz bir bidonu getirerek sanık ...'e verdiği, sanık ...'in 40 TL ve beyaz bidonla olay yerinden ayrıldığı ve ... Petrol isimli benzin istasyonundan saat 22.07'de benzin aldığı ve diğer sanıklarla buluşup kendi köyünün yakınlarında olan, ... istikametine doğru giderek Cinderesi Alman Mezarlığı diye bilinen mevkinin karşı tarafında bulunan dere yamacında ...’ın cesedini benzin dökerek yaktıkları; yargılamanın yürütüldüğü ... Ağır Ceza Mahkemesince ... hakkında nitelikli öldürme, nitelikli cinsel saldırı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından ölüm nedeniyle düşme, ... ve... ... hakkında nitelikli öldürme suçundan mahkûmiyet hükümleri verildiği, bu mahkûmiyet hükümlerinin Özel Dairece onanmak suretiyle kesinleştiği anlaşılan dosyada;
Maktule ait bir kısım elbiselerin minibüste bulunması, bir kısmının ... ...nin evinde yakılmış olması, maktulün cesedinin bulunduğu yere yakın bir mesafede de maktule ait bir bluzun da bulunmuş olması dikkate alındığında, minibüste çıplak ve baygın hâlde bulunan maktulün yanına giden sanık ...’nin, aralarında iftira atmayı gerektirir herhangi bir husumet bulunmayan, aksine...’le çok samimi arkadaş olduğunu ifade eden ...’in ... Ağır Ceza Mahkemesinde yürütülen yargılama sırasında verdiği detaylı savunması sırasındaki “... minibüsten aşağı inerken fermuarını kapatıyor, iç çamaşırını düzeltiyordu. Yaklaşık 5 dakika sonra ben kendisine sordum, bir şey falan yaptın mı gibisine, kendi yok öyle şey yaparak gayet soğuk bir şekilde yok gibisine cevap verdi. Bu cinayet olayı olduktan sonra ben boğazına bıçağı batırdıktan sonra onun gülme hani derler ya pis pis gülüyor gibisine o tavrını görünce... dedim sen bir şey yapmadın değil mi dedim. Beni ihbar etmekle tehdit etti o zaman... Gayet sakindi falan, dedim ya gayet rahattı, bacanak dedi yani güzelmiş gibisine öyle bir kelime kullandı. Öyle deyince... dedim sen ne yaptın bir şey mi yaptın dedim. Sakın ağzını açma dedi yani ihbar ederim seni gibisine orada öyle konuştu... ... ... bana yani şey bir şekilde ellerini omzuma koyarak... dedi benim ne yaklaştığımı, yani arabada anlattım ya size o şekilde ne yaklaştığımı, ne de benim yaktığımı söylersen benim evimi göstererek çoluğunu çocuğunu kaçırırım dedi.” şeklindeki beyanları, maktulün tırnak aralarında delil kalabileceğinden bahisle ... ...’den maktulün ellerini kesmesini istemesi, maktulün cesedinin yakılması için kullanılan benzini bizzat alıp getirmesi, cesedin gizlice yakılacağı yer olarak kendi köyündeki tenha yerin tespit edilerek buraya götürülmesi, bu sırada kendi aracıyla ... ...’nin minibüsüne mihmandarlık yapmış olması, Jandarma Kriminal Laboratuvarınca yapılan inceleme sonucu sanık ...’nin telefonunda tespit edilen cinsel içerikli mesaj, pornografik resim ve videolar, hep birlikte değerlendirildiğinde sanığın üzerine atılı nitelikli cinsel saldırı suçunun sabit olduğu, Adli Tıp Kurumunca düzenlenen 12.03.2015 tarihli otopsi raporundaki; “Yanmış mevcut hâliyle 150 cm boyunda, yanık nedeni ile yaşı tahmin edilemeyen kestane renkli saçlı, kahverengi gözlü, kadın cesedinde; yüz bölgesi kısmen, boyun alttan itibaren ayak parmaklarına kadar kas ve kemik yapılarının da büyük oranda kömürleşmiş vaziyette yanmış olduğu, ...dış genital bölgelerin tamamen 3. derece kömürleşmiş vaziyette yanmış olduğu,...(cinsel saldırıya ilişkin olarak sürüntü örneğinin) vajenin tamamının kömürleşmiş olduğu cihetle örnek alınamadı,.. anüsün tamamının kömürleşmiş olduğu cihetle anüsten örnek alınamağı,” tespiti karşısında; maktulün genital bölgelerinden sürüntü örneği alınmasının tıbbi olarak mümkün olmaması, genel hayat deneyimlerine göre suça iştirak etmeyen sanığın, delillerin gizlenmesi için özel gayret sarf etme ve maktulenin eziyet çektirilerek öldürülmesinde öncü rol üstlenmeyeceği gibi, sanıkları yargılayan ve delillerle yüzleşen İlk Derece Mahkemesinde oluşan vicdani kanaatin akıl, mantık ve bilimsel kurallara aykırılığı da ortaya konulamadığından maktulün bedeninden nitelikli cinsel saldırıyı kanıtlayacak bir biyolojik bulguya rastlanmadığından bahisle sanığın beraatine karar verilmesi gerekçesiyle Yerel Mahkeme hükmünün bozulmasına karar verilmesinin isabet olmadığı, Yerel Mahkemece sanık ...’nin nitelikli cinsel saldırı suçundan mahkûmiyetine ilişkin direnme gerekçesinin isabetli olduğu kabul edilmelidir.
Bu itibarla Yerel Mahkemenin usul ve yasaya uygun bulunan hükmünün onanmasına karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
1- Sanık ... hakkında nitelikli cinsel saldırı suçundan açılan davaya katılma talebinde bulunan ancak bu suçtan doğrudan zarar görmedikleri için katılma ve hükmü temyize hak ve yetkileri bulunmayan ... vekili, ... vekili, ... vekili, Türkiye Barolar Birliği Başkanlığı vekili, Türkiye Barolar Birliği Kadın Hukuku Komisyonu vekili, ... Barosu Kadın Hakları Araştırma Merkezi vekili, ... Barosu Başkanlığı - Kadın Hakları ve Gelincik Merkezi vekili, ... Barosu Kadın Hakları Merkezi vekili, ... Baro Başkanlığı vekili, ... Büyükşehir Kent Konseyi vekilinin temyiz taleplerinin REDDİNE,
2- Sanığa atılı nitelikli cinsel saldırı suçunun sabit olduğuna ilişkin Yerel Mahkeme direnme gerekçesinin İSABETLİ OLDUĞUNA,
3- ... 1. Ağır Ceza Mahkemesinin usul ve yasaya uygun bulunan 29.09.2017 tarihli ve 135-193 sayılı hükmünün ONANMASINA,
4- Dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİ EDİLMESİNE, 12.04.2022 tarihinde yapılan müzakerede oy birliğiyle karar verildi.
...
...
...
...
...
...
...
...
...
...
...
...
...
...
...
Yazı İşleri Müdürü.
B.D
...